bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
Sabır Allah'ım her zaman sabır...
Sabır Allah'ım her zaman sabır...
SABIR EDENLER
Sabır; acıya, zorluğa, haksızlığa ve başa gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir felakete veya belaya uğrayanın telaş ve feryat etmeden, her şeyin Cenâbı ALLAH'tan geldiğinin bilinci ile, bu sıkıntıya sonuna kadar tahammül göstermesidir. İman sahibi; Cenâbı ALLAH'a sığınıp tevekkül ederek her türlü ıztıraplara isyan etmeden katlanır ve sonunda ise mutlaka Cenâbı Hakk'ın vereceği en iyi karar ile esenliğe kavuşacağını bilir. Kalem 68/48: " Rabbinin hüküm vermesi için sabret..."
İlâhî Yasa'ları yerine getirmelerde yani emir ve yasaklar da nefsin kötü isteklerine direnebilmek sabrın zaferidir. Sıkıntı, hastalık, kötülüklere karşı koyma; ancak sabır gücü ile mümkün olur. Kulun sabırlı olması dışında, başkalarına da tavsiye etmesi, Kur'ân hükmü gereğidir. Sabır sırrı ile benlikler, olgunlaşarak sonsuz kurtuluşa ulaşırlar.
ALLAH SABREDENLERİ SEVER
3/146: ...Şüphesiz ki ALLAH, sabredenleri sever.
2/153: ... ALLAH, sabredenlerle beraberdir.
ALLAH, şüphesiz ki sabredenleri sever. ALLAHü Teâlâ'nın bir isim sıfatı da Sabur'dur. Sabır sahibi olanlarda Yüce Yaratıcı'dan bir belirti, bir görünüş var demektir. Cenâbı ALLAH, sabredenlerin dostu ve velisidir, onların bütün yardım dileklerini kabul eder ve onlarla hep beraberdir.
PEYGAMBERLER SABIR EDENLERDİ
21/85-86: İsmâil'i, İdrîs'i, Zülkifl'i de hatırla. Bunların her biri de sabır edenlerdi. Hepsini rahmetimize soktuk...
46/35: O halde azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi, sen de sabret...
Sabır, Cenâbı ALLAH'ın lütfettiği en büyük nimetlerdendir. Kur'ânı Kerîm'de ismi geçen bütün peygamberlerin en belirgin özelliklerinden biri de sabır sahibi oluşlarıdır. Onlar; sıkıntılara, eziyetlere, imansızların düşmanlıklarına azim ile tahammül ederek sabreden Büyük Ruh'lardır.
ALLAH HÜKÜM VERİNCEYE KADAR SABRET
10/109: Sana vahyedilene uy ve ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hakimlerin en hayırlısıdır.
2/177: ... Takva sahipleri sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder...
3/200: ...Ey iman edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin
Sabır; acılara ve zorluklara dayanma gücüdür. Her şeyin ALLAH'tan geldiğini bilen iman sahibi, ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak sabreder. İnsanların olgunlaşması ancak sabır sırrı ile mümkündür. Sabredilmeli, sonunda iman edenler için en hayırlı hükmü Cenâbı ALLAH verecektir.
Sıkıntı, eziyet, haksızlık, hastalık, sakatlık, fakirlik v.s. gibi ıztıraplar da, isyan etmeden onlara karşı koymak, direnmek ve sabır ederek tevekkül (ALLAH'ı vekil etme) sahibi olunmalıdır. Nefsin kötü eğilimlerini dizginleyerek, İlâhî Yasa'ların emir ve yasaklarına uyma sabırlılığı gösterilmelidir. Savaş zamanlarında; düşmana karşı hazırlıklı olmak, yılmamak, bütün gücünü seferber ederek sonuna kadar sabırla karşı koymak suretiyle düşman geçilmelidir. Ancak sabır ile zafere ve mutluluğa ulaşılır.
MUTLAKA İMTİHAN EDİLECEKSİNİZ
2/155: Biz sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.
3/186: Yemin olsun ki, mallarınız ve canlarınız hususunda mutlaka imtihan edileceksiniz... Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır.
İnsanlar, yaşam boyunca birçok zorluklarla karşılaşması bir yaratılış gereğidir. Olgunlaşarak kemale erme bu devreleri geçirmekle mümkündür. Kur'ân; bütün bu acılara sabır sırrı ile karşı koymamızı, ilâhî imtihan'ı ancak böylelikle kazanabileceğimizi vurgulamaktadır.
Aile fertlerinin ve yakınların ölümleri ile yaşanan büyük sıkıntılara sebep olan can kayıpları; gayrimenkul, altın, para, zinet gibi mal kayıpları; ölüm korkusu, hastalık korkusu, savaş korkusu, açlık korkusu, malların yok olabileceği gibi korkular; ticarî yatırımlardaki zararlar ve pek çok emeklerle yetiştirilen meyve, sebze, tahılın bozulması ile uğranılan muhsül kayıpları gibi sıkıntılar, maddî manevî acılar hep olgunlaşma için gerekli birer imtihandır. İman sahipleri, karşılaştıkları her sıkıntıyı tabii olarak karşılar ve sabır gücü ile onlara katlanır, ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak da şöyle yakarır: Bakara 2/156: " Biz ALLAH içiniz ve sonunda dönüp O'na gideceğiz. " Kemale ermiş benlikler de, herşeyin Cenâbı ALLAH'tan geldiğinin gerçeği ile, acıları da mutlulukları da aynı zevk içinde yaşarlar. Çünkü iman sahibinin başına gelen her şey bir gizli sebebin gereğidir. Mü'minler; her oluşun Dünyadaki ve ahiretteki kurtuluş ve mutlulukları için yaratıldığı gerçeğini bilmektedirler.
SONUÇTA MUTLULUK SABIR EDENLERİNDİR
11/49: ... Sabırlı ol. Sonuç takva sahiplerinindir.
2/157: İşte sabredenlerin üzerine Rablerinden selâmlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlar iyiye ve güzele ermiş olanlardır.
ALLAH'ı tanımayanların, zalimlerin, kibirlilerin, bozguncuların durumları sizi aldatmasın. Onların sonu çok kötü olacaktır. Âli imrân 3/196-197: " ALLAH'ı tanımayanların öyle bolluk içinde şehir şehir dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. O, ne kötü döşektir." ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak Kur'ânı Kerîm'i uygulayanların sonu mutlaka, takvaya sarılanlarda olduğu gibi zafer ve mutluluk olacaktır. Öyle ise inkarcıların gösterişli gibi görünen hayatlarına hiç aldırma, sabırlı ol!
Cenâbı ALLAH'a tam bir teslimiyet gösteren, sabır sahibi kullar üzerine Rablerinden müjdeler var: Onlara selâm olsun, affa uğrayanlar, rahmet ve sevgiye ulaşmış olanlar, onların ta kendileridir.
SABIR VE NAMAZ İLE YARDIM İSTEYİN
2/153: Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile yardım isteyin. Hiç şüphesiz ki, ALLAH sabredenlerle beraberdir.
6/34: Yemin olsun ki, senden önce de Peygamberler yalanlanmış fakat yalanlanmalarına ve eziyet görmelerine sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız onlara ulaştı.
16/127: Sabret! Senin sabrın da ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlara karşı üzülme. Yaptıkları hileden dolayı sıkıntıya düşme.
İlâhî yasaları tatbik etmek, bir takım zahmet ve eziyetlere katlanmayı gerektirir ki, bu da nefse zor gelmektedir. Nefsin bir takım alışkanlıklarından ve isteklerinden fedakârlık etmek mecburiyeti ile karşılaşılır. İşte bu zorlukları yenmenin sırrı, sabırdır. Cenâbı ALLAH: " Sabır ve namazla Ben'den yardım isteyin. Zaten Ben hep sabredenlerle beraberim. " diye buyurmakla sabrın erdirici sırrını vurgulamaktadır.
Ey Resulüm! Senden önce birçok Peygamberler de yalanlanmış ve eziyet görmüştü. Ancak onlar hep sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız da kendilerine yetişmişti. İşte sen de onlar gibi sabret. Yardımımız mutlaka gelecektir. O zamana kadar çekeceğin sıkıntılara katlan. Zaten senin sabrın da ancak ALLAH'ın yardımıyladır. ALLAH'tan sabır ve namaz ile yardım isteyin, sabrının sonu mutlaka zafer ve mutluluk ile bitecektir.
BAŞKALARINA DA SABRI ÖNER
90/17: İman edip de sabır... öğüt edenlerden olmaktır.
103/13: Yemin olsun zamana ki, insan mutlak bir zarardadır. Ancak iman edip ... birbirine hep sabrı öğütleyenler bunun dışındadır.
İman edenler için, sabır sırrını bilmek ve nefsine uygulamak yeterli değildir. Bunu başkasına da tavsiye etmek, öğretmek bir kulluk görevidir.
Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın... (Al-i İmran Suresi, 200)
ALLAH bir ayette, "… Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik" (İbrahim Suresi, 1) hükmüyle Kuran'ın insanları karanlıklardan aydınlıklara çıkarıcı özelliği olduğunu bildirmiştir.
Kuran'da sabretmenin, insanları karanlıklardan nura çıkaracak yollardan olduğu bildirilir. Ancak Kuran'da bildirilen sabır, günlük hayatta pek çok insanın şahit olduğu tavırlardan çok farklı, çok üstün ve kapsamlı bir ahlak özelliğidir. Kuran'da öğretilen gerçek sabır, sadece zorluklar karşısında değil, aksine hayatın her anında yaşanan bir ahlak özelliğidir. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan herşeyde kararlılık ve istikrar göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek bir ömür süresince devam etmeyi gerektirir.
ALLAH'ın Kuran'da bildirdiği sabrın en çarpıcı örneklerini ise peygamberlerin yaşamlarında görmek mümkündür. Çünkü peygamberler ALLAH'ın dinini anlatmakta, güzel ahlakı yaşamakta sabır göstermiş ve ALLAH'a sadakatlerinden asla ayrılmamış, sadece ALLAH'ın rızasını kazanabilmek amacıyla sabretmiş insanlardır.
İşte bu kitabın amacı insanlara bu üstün ahlak özelliğini Kuran'da bildirildiği şekliyle tarif etmek ve onları gerçek sabrı yaşamaya davet etmektir. Bu amaç doğrultusunda kitap boyunca halk arasında yaşanan sabır anlayışının yanlışlığı, ALLAH'ın kullarından nasıl bir sabır istediği, sabretmeleri için onları ne tür olaylarla deneyebileceği ve Rabbimiz için güzel bir sabırla sabredenlere nasıl büyük bir karşılık vaat ettiği anlatılacaktır.
Tüm bunların yanında peygamberlerin, hayatlarının sonuna kadar her konuda nasıl üstün bir sabır gösterdiklerine dair Kuran'dan örnekler verilecek ve böylece tüm insanlar en doğru şekilde ve hiç taviz vermeden hayatlarının sonuna kadar "Rabbimiz için sabretmeye" davet edileceklerdir.
Kitabın bir diğer amacı da ALLAH'ın bu davetine karşılık verenlere "...Sabır gösterenleri müjdele." (Bakara Suresi, 155) ayetiyle bildirilen ALLAH'ın büyük müjdesini vermektir. Ayrıca ALLAH'ın "sabredenlerle beraber " olduğunu (Bakara Suresi, 153) bir kez daha hatırlatarak, sabrın müminlere pek çok güzelliğin kapısını açan eşsiz bir anahtar olduğunu vurgulamaktır.(Alıntıdır)
Sabır Allah'ım her zaman sabır...
SABIR EDENLER
Sabır; acıya, zorluğa, haksızlığa ve başa gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir felakete veya belaya uğrayanın telaş ve feryat etmeden, her şeyin Cenâbı ALLAH'tan geldiğinin bilinci ile, bu sıkıntıya sonuna kadar tahammül göstermesidir. İman sahibi; Cenâbı ALLAH'a sığınıp tevekkül ederek her türlü ıztıraplara isyan etmeden katlanır ve sonunda ise mutlaka Cenâbı Hakk'ın vereceği en iyi karar ile esenliğe kavuşacağını bilir. Kalem 68/48: " Rabbinin hüküm vermesi için sabret..."
İlâhî Yasa'ları yerine getirmelerde yani emir ve yasaklar da nefsin kötü isteklerine direnebilmek sabrın zaferidir. Sıkıntı, hastalık, kötülüklere karşı koyma; ancak sabır gücü ile mümkün olur. Kulun sabırlı olması dışında, başkalarına da tavsiye etmesi, Kur'ân hükmü gereğidir. Sabır sırrı ile benlikler, olgunlaşarak sonsuz kurtuluşa ulaşırlar.
ALLAH SABREDENLERİ SEVER
3/146: ...Şüphesiz ki ALLAH, sabredenleri sever.
2/153: ... ALLAH, sabredenlerle beraberdir.
ALLAH, şüphesiz ki sabredenleri sever. ALLAHü Teâlâ'nın bir isim sıfatı da Sabur'dur. Sabır sahibi olanlarda Yüce Yaratıcı'dan bir belirti, bir görünüş var demektir. Cenâbı ALLAH, sabredenlerin dostu ve velisidir, onların bütün yardım dileklerini kabul eder ve onlarla hep beraberdir.
PEYGAMBERLER SABIR EDENLERDİ
21/85-86: İsmâil'i, İdrîs'i, Zülkifl'i de hatırla. Bunların her biri de sabır edenlerdi. Hepsini rahmetimize soktuk...
46/35: O halde azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi, sen de sabret...
Sabır, Cenâbı ALLAH'ın lütfettiği en büyük nimetlerdendir. Kur'ânı Kerîm'de ismi geçen bütün peygamberlerin en belirgin özelliklerinden biri de sabır sahibi oluşlarıdır. Onlar; sıkıntılara, eziyetlere, imansızların düşmanlıklarına azim ile tahammül ederek sabreden Büyük Ruh'lardır.
ALLAH HÜKÜM VERİNCEYE KADAR SABRET
10/109: Sana vahyedilene uy ve ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hakimlerin en hayırlısıdır.
2/177: ... Takva sahipleri sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder...
3/200: ...Ey iman edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin
Sabır; acılara ve zorluklara dayanma gücüdür. Her şeyin ALLAH'tan geldiğini bilen iman sahibi, ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak sabreder. İnsanların olgunlaşması ancak sabır sırrı ile mümkündür. Sabredilmeli, sonunda iman edenler için en hayırlı hükmü Cenâbı ALLAH verecektir.
Sıkıntı, eziyet, haksızlık, hastalık, sakatlık, fakirlik v.s. gibi ıztıraplar da, isyan etmeden onlara karşı koymak, direnmek ve sabır ederek tevekkül (ALLAH'ı vekil etme) sahibi olunmalıdır. Nefsin kötü eğilimlerini dizginleyerek, İlâhî Yasa'ların emir ve yasaklarına uyma sabırlılığı gösterilmelidir. Savaş zamanlarında; düşmana karşı hazırlıklı olmak, yılmamak, bütün gücünü seferber ederek sonuna kadar sabırla karşı koymak suretiyle düşman geçilmelidir. Ancak sabır ile zafere ve mutluluğa ulaşılır.
MUTLAKA İMTİHAN EDİLECEKSİNİZ
2/155: Biz sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.
3/186: Yemin olsun ki, mallarınız ve canlarınız hususunda mutlaka imtihan edileceksiniz... Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır.
İnsanlar, yaşam boyunca birçok zorluklarla karşılaşması bir yaratılış gereğidir. Olgunlaşarak kemale erme bu devreleri geçirmekle mümkündür. Kur'ân; bütün bu acılara sabır sırrı ile karşı koymamızı, ilâhî imtihan'ı ancak böylelikle kazanabileceğimizi vurgulamaktadır.
Aile fertlerinin ve yakınların ölümleri ile yaşanan büyük sıkıntılara sebep olan can kayıpları; gayrimenkul, altın, para, zinet gibi mal kayıpları; ölüm korkusu, hastalık korkusu, savaş korkusu, açlık korkusu, malların yok olabileceği gibi korkular; ticarî yatırımlardaki zararlar ve pek çok emeklerle yetiştirilen meyve, sebze, tahılın bozulması ile uğranılan muhsül kayıpları gibi sıkıntılar, maddî manevî acılar hep olgunlaşma için gerekli birer imtihandır. İman sahipleri, karşılaştıkları her sıkıntıyı tabii olarak karşılar ve sabır gücü ile onlara katlanır, ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak da şöyle yakarır: Bakara 2/156: " Biz ALLAH içiniz ve sonunda dönüp O'na gideceğiz. " Kemale ermiş benlikler de, herşeyin Cenâbı ALLAH'tan geldiğinin gerçeği ile, acıları da mutlulukları da aynı zevk içinde yaşarlar. Çünkü iman sahibinin başına gelen her şey bir gizli sebebin gereğidir. Mü'minler; her oluşun Dünyadaki ve ahiretteki kurtuluş ve mutlulukları için yaratıldığı gerçeğini bilmektedirler.
SONUÇTA MUTLULUK SABIR EDENLERİNDİR
11/49: ... Sabırlı ol. Sonuç takva sahiplerinindir.
2/157: İşte sabredenlerin üzerine Rablerinden selâmlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlar iyiye ve güzele ermiş olanlardır.
ALLAH'ı tanımayanların, zalimlerin, kibirlilerin, bozguncuların durumları sizi aldatmasın. Onların sonu çok kötü olacaktır. Âli imrân 3/196-197: " ALLAH'ı tanımayanların öyle bolluk içinde şehir şehir dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. O, ne kötü döşektir." ALLAHü Teâlâ'ya sığınarak Kur'ânı Kerîm'i uygulayanların sonu mutlaka, takvaya sarılanlarda olduğu gibi zafer ve mutluluk olacaktır. Öyle ise inkarcıların gösterişli gibi görünen hayatlarına hiç aldırma, sabırlı ol!
Cenâbı ALLAH'a tam bir teslimiyet gösteren, sabır sahibi kullar üzerine Rablerinden müjdeler var: Onlara selâm olsun, affa uğrayanlar, rahmet ve sevgiye ulaşmış olanlar, onların ta kendileridir.
SABIR VE NAMAZ İLE YARDIM İSTEYİN
2/153: Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile yardım isteyin. Hiç şüphesiz ki, ALLAH sabredenlerle beraberdir.
6/34: Yemin olsun ki, senden önce de Peygamberler yalanlanmış fakat yalanlanmalarına ve eziyet görmelerine sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız onlara ulaştı.
16/127: Sabret! Senin sabrın da ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlara karşı üzülme. Yaptıkları hileden dolayı sıkıntıya düşme.
İlâhî yasaları tatbik etmek, bir takım zahmet ve eziyetlere katlanmayı gerektirir ki, bu da nefse zor gelmektedir. Nefsin bir takım alışkanlıklarından ve isteklerinden fedakârlık etmek mecburiyeti ile karşılaşılır. İşte bu zorlukları yenmenin sırrı, sabırdır. Cenâbı ALLAH: " Sabır ve namazla Ben'den yardım isteyin. Zaten Ben hep sabredenlerle beraberim. " diye buyurmakla sabrın erdirici sırrını vurgulamaktadır.
Ey Resulüm! Senden önce birçok Peygamberler de yalanlanmış ve eziyet görmüştü. Ancak onlar hep sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız da kendilerine yetişmişti. İşte sen de onlar gibi sabret. Yardımımız mutlaka gelecektir. O zamana kadar çekeceğin sıkıntılara katlan. Zaten senin sabrın da ancak ALLAH'ın yardımıyladır. ALLAH'tan sabır ve namaz ile yardım isteyin, sabrının sonu mutlaka zafer ve mutluluk ile bitecektir.
BAŞKALARINA DA SABRI ÖNER
90/17: İman edip de sabır... öğüt edenlerden olmaktır.
103/13: Yemin olsun zamana ki, insan mutlak bir zarardadır. Ancak iman edip ... birbirine hep sabrı öğütleyenler bunun dışındadır.
İman edenler için, sabır sırrını bilmek ve nefsine uygulamak yeterli değildir. Bunu başkasına da tavsiye etmek, öğretmek bir kulluk görevidir.
Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın... (Al-i İmran Suresi, 200)
ALLAH bir ayette, "… Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik" (İbrahim Suresi, 1) hükmüyle Kuran'ın insanları karanlıklardan aydınlıklara çıkarıcı özelliği olduğunu bildirmiştir.
Kuran'da sabretmenin, insanları karanlıklardan nura çıkaracak yollardan olduğu bildirilir. Ancak Kuran'da bildirilen sabır, günlük hayatta pek çok insanın şahit olduğu tavırlardan çok farklı, çok üstün ve kapsamlı bir ahlak özelliğidir. Kuran'da öğretilen gerçek sabır, sadece zorluklar karşısında değil, aksine hayatın her anında yaşanan bir ahlak özelliğidir. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan herşeyde kararlılık ve istikrar göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek bir ömür süresince devam etmeyi gerektirir.
ALLAH'ın Kuran'da bildirdiği sabrın en çarpıcı örneklerini ise peygamberlerin yaşamlarında görmek mümkündür. Çünkü peygamberler ALLAH'ın dinini anlatmakta, güzel ahlakı yaşamakta sabır göstermiş ve ALLAH'a sadakatlerinden asla ayrılmamış, sadece ALLAH'ın rızasını kazanabilmek amacıyla sabretmiş insanlardır.
İşte bu kitabın amacı insanlara bu üstün ahlak özelliğini Kuran'da bildirildiği şekliyle tarif etmek ve onları gerçek sabrı yaşamaya davet etmektir. Bu amaç doğrultusunda kitap boyunca halk arasında yaşanan sabır anlayışının yanlışlığı, ALLAH'ın kullarından nasıl bir sabır istediği, sabretmeleri için onları ne tür olaylarla deneyebileceği ve Rabbimiz için güzel bir sabırla sabredenlere nasıl büyük bir karşılık vaat ettiği anlatılacaktır.
Tüm bunların yanında peygamberlerin, hayatlarının sonuna kadar her konuda nasıl üstün bir sabır gösterdiklerine dair Kuran'dan örnekler verilecek ve böylece tüm insanlar en doğru şekilde ve hiç taviz vermeden hayatlarının sonuna kadar "Rabbimiz için sabretmeye" davet edileceklerdir.
Kitabın bir diğer amacı da ALLAH'ın bu davetine karşılık verenlere "...Sabır gösterenleri müjdele." (Bakara Suresi, 155) ayetiyle bildirilen ALLAH'ın büyük müjdesini vermektir. Ayrıca ALLAH'ın "sabredenlerle beraber " olduğunu (Bakara Suresi, 153) bir kez daha hatırlatarak, sabrın müminlere pek çok güzelliğin kapısını açan eşsiz bir anahtar olduğunu vurgulamaktır.(Alıntıdır)