Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Resulullahı yalanlayanlar

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Yalnız Kur’an diyorlar ama Kur’ana da inanmıyorlar. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
(Allah’ın yolu ile, Peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1]

Bunları kabul etmeyen Kur’ana inanmış sayılmaz. Bir sapığın ibret vesikası olacak yazısı:

Sayın hocam, şunu peşinen söyleyeyim ki ben hiçbir gruptan değilim. Bana hizb-ul-Kur’an derler. Kur’an ne diyorsa o benim yolumdur. Ben mezhep meşrep tanımam. Kur’ana aykırı kim ne söylerse ret ederim. Babam bile olsa teper atarım. İmam-ı a’zam dediğiniz Ebu Hanife olsun, İmam Buhari olsun, İmam Gazzali olsun Kur’ana aykırı ise hiçbirisini kabul etmem. Hatta Resulullah bile Kur’ana aykırı söylese asla kabul etmem. Rivayetleri sahih de olsa Kur’ana aykırı olan hiçbir hadisi kabul etmem. Mesela Buhari’de, aynı zamanda Müslim’de senedi sahih, rivayeti kuvvetli olmasına rağmen Kur’ana aykırı olan şu hadis naklediliyor. Resulullah kâfir ölülerine seslenmiş, Hazret-i Ömer de leşlere mi söylüyorsun demiş. Resulullah da, onlar sizden daha iyi işitir demiş. Bu rivayet istendiği kadar sahih olsun, isterse Resulullah bizzat benim yanımda söylesin, bu hadis Kur’ana aykırıdır. Birçok âlim bunu kitabına almışsa da hepsi Kur’ana aykırı hareket etmiştir. Çünkü Kur’anda, (Sen ölülere, kabirdekilere işittiremezsin) deniyor. Resulullah da diğer ölülerden farksızdır. O da ölüdür. Ona şefaat ya Resulallah diyen müşrik olur. Sahabe kabirleri yıkıldığı gibi, Resulullahın kabri de yıkılması gerekirdi. Çünkü onun kabrinden şefaat isteyip müşrik oluyorlar. Onun kabrini yıkmayanlar milletin müşrik olmasına sebep oldukları için sorumludur. Peki onlar sorumlu oluyor da sizler bu hadisleri nakletmekle sorumlu olmuyor musunuz?
CEVAP
Sen inkâr etsen de, düşünce olarak tam selefi fikirlisin. Bunlara cevap vermek için bir kitap yazmak gerekir. Zaten bu konularda kitaplar da yazılmıştır. Kıyamet ve Ahiret kitabının Müslümana Nasihat kısmında vesikaları ile gerekli cevaplar verilmiştir. Diğer maddelerdeki yazılarımızda da yeterli cevap vardı.

O yazılarımızda deniyordu ki:
(Körle gören
[kâfir ile mümin] karanlıkla aydınlık [Bâtıl ile hak], gölge ile sıcak [Cennetle Cehennem] bir olmaz. Dirilerle ölüler de bir olmaz. Elbette Allah, dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere [inatçı kâfirlere] işittiremezsin, sen sadece bir uyarıcısın.) [Fatır 19-22 Celaleyn]
Bu âyette, kâfire kör, mümine gören, Cennete gölge deniyor. Resulullah kabirdekilere ne söyleyecek de işittirecek? Hâşâ bu abesle iştigal olmaz mı? Hâşâ Peygamberimiz cahil mi de kabirdekileri hidayete kavuşturmaya uğraşsın? Hemen âyetin devamında, (Sen sadece bir uyarıcısın), yani vazifen kâfirleri hidayete kavuşturmak değil, sadece tebliğdir buyuruluyor. Demek ki kabirdekilerden maksat, yaşayan inatçı kâfirlerdir. (Beydavi)

Müfessirlerin şahı imam-ı Beydavi’ye, en kıymetli iki hadis kitabı olan Buhari ve Müslim’e inanmayana söylenecek söz olmaz ki! Üç âyet meali:
(Bu misalleri ancak âlimler anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız âlimlerden sorunuz.) [Nahl 43]
(Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?) [Zümer 9]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Âlimlere tâbi olun.) [Deylemi]
(Âlimler vârislerimdir.) [Tirmizi]
(Âlimler birer rehberdir.) [İ.Neccar]

Kur’an ve Sünneti inkâr
Sual:
Peygamberin hadislerine niye bu kadar önem veriyorsunuz?
CEVAP
Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.)
[Nahl 64]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan
[Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.)
[Nisa 65]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)
[Ahzab 36]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.)
[Araf 157]

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!)
[Araf 158]
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resulullahta sizin için
[uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.)
[Bekara 269]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi.

Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için kâfir olduklarını âyetlerle bildirmiştik.
Bu konudaki hadis-i şerifler de şöyledir:
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi]
(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

(Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler çıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.)
[Tirmizi, Darimi]

(Bana uyan Cennete girer, bana isyan eden ise giremez.)
[Buhari]
(Kur’ana ve sünnete uyan hiç sapıtmaz.) [Hakim]

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.)
[Müslim]
(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “Resulullah böyle şey söylemez. Bunu bırak, Kur’andan söyle” der.)
[Ebu Ya’la]

(Sünnetimi öldürüp dini bozmaya çalışanlara lanet olsun.)
[Deylemi]
(Ümmetim bozulunca, sünnetimi ayakta tutana şehit sevabı verilir.) [Hakim]
(İhtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]

(Bize yalnız Kur’andan söyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri: (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hazret-i Ömer, farzların seferde kaç rekat kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Allahü teâlâ, bize, Resulullahı gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)

Yalnız Kur’an mı, yalnız sünnet mi?
Sual:
(Yalnız Kur’an, Kur’andaki din) diyenlerin kâfir olduklarını kim bildiriyor?
CEVAP
Bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Kendisi ile birlikte Resulüne uyulmasını, iman edilmesini, isyan edilmemesini, isyan edenlerin kâfir olduklarını bildiriyor. İşte âyet-i kerime mealleri:

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!)
[Enfal 20] (Sadece Allah’a değil, Resulüne de itaat şarttır.)
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Resule uymak, Allah’a uymak demektir.)

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.)
[Enfal 13] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.)
[Nisa 13,14] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de buyuruluyor.)

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.)
[Ahzab 36] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan
[Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.)
[Araf 157] (Haram etme yetkisini Allah, Resulüne de vermiştir.)

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini
[İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik”
demek, ancak müminlerin sözüdür.)
[Nur 51] (Mümin olan, sadece Allah’a değil, Resulüne de uyar.)

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!
[uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Demek ki sadece Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.)

(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.)
[Nisa 150,151] (Yalnız Allah’ın değil, Resulünün emrine uymayan da kâfirdir.)

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)
[Ahzab 36] (Sadece Allah değil, Resulü de bir hüküm verince, kimsenin söz söylemeye hakkı kalmaz.)

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!)
[Araf 158] (Demek ki Resule de iman şart.)

(Allah’a ve Resulüne inanmayan
[kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulüne inanmayan da kâfirdir.)

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.)
[Ahzab 71] (Sadece Allah’a inanan değil, resulüne de inanan kurtulmuştur.)

Allahü teâlâ, Resulünü hep kendi ile beraber de bildirirken aşağıda ise sadece Resulünü bildiriyor:
(Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]
(Ona
[Resulüme] uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

(Onun sözü vahiyden başka şey değildir.)
[Necm 4]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]

(Kimi, ona
[Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] (Resulünün hadislerinden yüz çeviren kâfirdir.)

(Hayır, Rabbine andolsun ki ihtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.)
[Nisa 65] (İmanlı, Resulullahın hükmüne razı olur.)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
zaten ben anlayamadım bir türlü kurana inanırız da peygambere inanmayız diyenleri.sanki efendimiz (s.a.v) kurandan faklı birşey söylüyor.O da kuranı anlatıyor zaten.birçok konuda mantık yürütebilen kişiler nedense bu konuda mantıklarını yitiriyorlar.ya da yitirmiş gibi yapıyorlar
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
sevgili fetih:
Cuma suresinde Allah ey iman edenler diye başlar, peki cuma namazı neden erkeklere farzdır derler, bunu açıklarmısın bana...
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
CUMA NAMAZI HANIMLARA FARZ DEĞİLDİR
Cuma namazının yolculuk, hastalık, yağmur, çamur, cana ve mala yönelik tehlike gibi mazeretlerin bulunmaması halinde büluğ çağına gelmiş erkeklere farz olduğunda ittifak vardır. Kadınlara Cuma namazının farz olmadığı hükmünde de bütün mezhebler ve müctehidler görüş birliği içindedirler. Kendilerine Cuma farz olmayan kadınlar, hastalar, yolcular... imkân bulur da camiye giderler ve Cuma namazını kılarlarsa Cumaları sahih olur, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez. Camilerde yer bulunduğu ve başkaca bir engel de bulunmadığı zaman kadınlarımızın cuma namazını kılmalarında büyük faydalar vardır; kendilerine ayrılan yerlerde ve erkek saflarının arkasında bu namazı kılarlar, hutbeyi dinlerler, İslâm ümmetinin bir yarısı olarak ümmet birliğine katılır, gerektiğinde düşünce ve tekliflerini dile getirirler.
Bugünlerde kadınlara cuma namazının farz olduğunu ileri sürenler ilgili âyetin genellik ifade eden lafzına dayanmışlar, Hz. Peygamber zamanında kadınların da cemaat ve cumaya geldiklerine dair rivayetleri zikretmişler, bunları iddialarına delil olarak göstermişlerdir. O âyette Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah'ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın; sizin için hayırlı olan budur; eğer bilirseniz. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin, Allah'ı çokça anın, umulur ki, felah bulursunuz." (Cum'a: 62/9-10). "Cuma kadınlara farzdır" diyenlere göre "Allah Teâlâ iman edenleri cuma namazına çağırmıştır; kadınlar da buna dahildir, onları istisna etmek caiz değildir... "
Âyetin lafzı umumi (genel) mânalı gözükmekle beraber bütün İslâm mezheblerine ve müctehidlerine göre onu açıklayan başka deliller bir kısım mü'minleri (iman edenleri) Cuma namazı yükümlülüğünden istisna etmiştir (Fıkıh usûlü ifadesiyle ayet tahsis edilmiş, bunları kapsamadığı açıklanmıştır). Âyetin genel üslûb ve ifadesi de bu anlayışı desteklemektedir; çünkü yeryüzüne dağılmak ve Allah'tan rızık talep etmek kadınların değil, erkeklerin vazifeleri arasındadır. Tahsis ve istisna eden delillerin başında şu hadis gelmektedir: "Cuma namazını cemaatle kılmak her Müslüman üzerine borçtur, vazifedir; ancak başkasının mülkiyetinde olan köle, kadın, çocuk ve hasta müstesnadır; cuma namazı bunlara farz değildir." (Bu hadisin sahih olduğu uzmanlarınca ifade edilmiştir. İçinde yolcunun da bulunduğu hadisler ise zayıf bulunmuştur). İkinci delil kadınların cemaatle namaz kılma yükümlülüğü taşımamalarıdır. Üçüncü delil uygulamadır: Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler zamanlarında kadınlar da -imkân buldukça- beş vakit namazda ve Cumada hazır bulunur, cemaatle namaz kılarlardı. Ancak gelmedikleri zaman kınanmazlar, kendilerine "niçin gelmediniz" diye sorulmazdı. Halbuki mazereti olmadığı halde cumaya gelmeyen erkekler kınanır, niçin gelmedikleri sorulur, gelmeleri kesin bir üslûpla istenirdi. Bu dönemlerde bütün mü'min kadınların behemehal Cuma namazına katıldıklarına dair bir delil mevcut değildir. O zamandan itibaren tarih boyunca uygulama da böyle olmuştur.
Kadınlara Cuma namazı farz olduğu halde bir dönemden itibaren erkeklerin -fitne çıkar korkusuyla- bunu engellediklerini, müctehidlerin de buna katıldıklarını söylemek ağır bir itham, tüyler ürperten bir bühtandır. Böyle bir engellemeye ne kadınlar razı olur, baş eğerler; ne de sahâbe zamanından beri yetişmiş binlerce faziletli, dinine bağlı, imanı uğrunda canını bezletmiş âlimler ve müctehidler. Eğer fitne yüzünden (kadınlarla erkeklerin bir arada olmaları günaha girmeye sebep olabilir diye) kadınları, kendilerine farz olan bir ibadetten engellemek caiz olsaydı, mü'minler bunu hac ibadeti için yaparlardı. Çünkü en fazla bu ibadette -yolculukta ve haccı eda ederken- kadın-erkek ihtilatı, beraberliği, izdihamı yaşanmıştır, yaşanmaktadır. Erkeklerle savaşa, öğrenim ve öğretime, hayatın çoğu faaliyetine katılan, gerektiğinde halifelere karşı haklarını savunan kadınları hiçbir güç, kendilerine farz olan bir ibadetten asırlarca alıkoyamazdı. Genellikle cumaya katılmadılar; çünkü kendilerine farz olmadığını biliyorlardı.
Bize göre de kadınlarımızın cuma namazını -kendilerine farz olmadığı halde- kılmalarında faydalar vardır; ancak bu, yer darlığı vb. sebeplerle erkeklerin, kendilerine farz olan bu ibadeti yerine getirmelerine engel olmamalıdır.
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
kardeşim sen kendi dediğine bile inanmıyorsunki. hem diyorsun yalnız kuran diyorlar ama kurana bile inanmıyorlar diyorsun ama sen kurana inanmıyorsun. çünkü o kendisine vahiy edilenden başkasını söylemez ne demek bana bunu açıkla??? vayih demek emir demek değil midir? Allah(c.c.) ın yolu ile peygamberin yolunu farklı göstermeye çalışan sizsiniz.

Konuyu dağıtmayalım saptırmayalım

hadisi sünneti İNKAR eden biz değil sizlersiniz
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Bende sana soruyorum hangi yazımda ayeti inkar ettim ispat et delil getir öyle konuşalım istersen

Ayetleri inkar etmedik şu güne kadar Kuar'ana tabiyi deyipte Resule sövmedik


Rasule sövmek mi?Kimin haddine arkadaşlar bu.Anılan fiil zaten insanı dinden çıkarmaya yeter.O halde neyi tartışıyorsunuz.:mad:
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
arkadaşlar bir birimizi kırmadan bilgilerimizi paylaşsak daha iyi olmazmı.forumdaki herkesin ayet ve hadisleri inkar ettiğini sanmıyorum lütfen biraz daha düzeyli ve birbirimizi üzmeden konuları paylaşırsak hem bizlerede birşeyler öğretmiş olursunuz hemde müslüman bir kardeşinizi kırmamış olursunuz. selam ve dua ile hakkınızı helal edin.
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
bütün bu dediklerinizi savunmaya çalışan siz peygamber ile Allah(c.c.) ın yolunu ayırmaya çalışmıyorsunuzda biz mi çalışıyoruz??
hırsızlığın ve zinanın suç olmadığını öneren siz hiç mi kurana bakıp bunun yanlış olduğuna kanaat getirmediniz. siz ayetleri inkar etmiyorsunuzda biz mi inkar ediyoruz????
peygamberilerin üstünlüğünü kanıtlamaya çalışan siz hiç mi kurana bakmadınız. onlardan birini diğerinden ayırt etmeyiz ayetini hiç mi görmediniz. biz mi ayetleri inkar ediyoruz siz mi???


yanılıyorsunuz resulleri birbirinden ayıt etmeden iman edenler müslümanlardır

mumin duası bu şekildedir


285- Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah'a, O'nun meleklerine, O'nun kitaplarına ve O'nun peygamberlerine inandılar. `Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz, dönüşümüz sanadır' dediler."



rabbin başka ayetinde ise şöyle buyuruyor


253- İşte şu peygamberler. Bunların bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan kimileri ile Allah konuştu, kimilerini de derecelerce yükseltti. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik, O'nu Ruh-ul Kuds aracılığı ile destekledik. Eğer Allah öyle dileseydi, bu peygamberlerin arkasından gelen ümmetler, kendilerine açık belgeler geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat onlar anlaşmazlığa düştüler. Onlardan kimi iman etti, kimi de kâfir oldu. Eğer Allah öyle dileseydi, onlar birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah neyi dilerse onu yapar.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
yanılıyorsunuz resulleri birbirinden ayıt etmeden iman edenler müslümanlardır

mumin duası bu şekildedir


285- Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah'a, O'nun meleklerine, O'nun kitaplarına ve O'nun peygamberlerine inandılar. `Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz, dönüşümüz sanadır' dediler."



rabbin başka ayetinde ise şöyle buyuruyor


253- İşte şu peygamberler. Bunların bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan kimileri ile Allah konuştu, kimilerini de derecelerce yükseltti. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik, O'nu Ruh-ul Kuds aracılığı ile destekledik. Eğer Allah öyle dileseydi, bu peygamberlerin arkasından gelen ümmetler, kendilerine açık belgeler geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat onlar anlaşmazlığa düştüler. Onlardan kimi iman etti, kimi de kâfir oldu. Eğer Allah öyle dileseydi, onlar birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah neyi dilerse onu yapar.


Yani bu ayetleri inkar eden kim?
 
K

kuranyeter

Guest
--------------------------------------------------------------------------------

Yalnız Kur’an diyorlar ama Kur’ana da inanmıyorlar. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]
(Allah’ın yolu ile, Peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1]

Bunları kabul etmeyen Kur’ana inanmış sayılmaz. Bir sapığın ibret vesikası olacak yazısı


selam herkese.

ben kuran yeter deyip sünnet ve hadisi kabul etmiyorum,gerekçesinide sizlerle paylaşayım ki bilesiniz.

68 De ki: "Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz."

ALLAH bize indirdiği kitapta bu kitabı tam olarak uygulamamızı net bir şekilde istiyor.
ben yukardaki bu ayet gereği
6 Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.

abdesti bu şekilde alıyorum ve resulde abdesti bu şekilde almıştır [tabiki bizim inandığımız resul] ama sizininandığınız resul abdesti tam olarak uygulamamış bunu birazcık artırmış,yani sizin inandığı resul ALLAHIN verdiği reçeteyi birazcık artırmış bunuda sizlerin inandığı atalarınızın kitapları idda ediyor,biz resul gibi kuranı tam olarak uygulamaya çalışırken bize sapık ilan edenler otomatikman kurana göre abdest alan resulede sapık demiş olmuyorlarmı taktir bütün sitedeki üyelerin değildir taktir alemlerin rabbi olan ALLAHA aittir.

aklın fikrin almaz oldu,
gözlerinde görmez oldu,
sen senide bilmez oldun,
utanmadan çıkmış birde konuşuyor.
hüseyin kaymak com


tıbyanenli külli şey'in
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
CUMA NAMAZI HANIMLARA FARZ DEĞİLDİR
Cuma namazının yolculuk, hastalık, yağmur, çamur, cana ve mala yönelik tehlike gibi mazeretlerin bulunmaması halinde büluğ çağına gelmiş erkeklere farz olduğunda ittifak vardır. Kadınlara Cuma namazının farz olmadığı hükmünde de bütün mezhebler ve müctehidler görüş birliği içindedirler. Allahın ey iman edenler ibaresine rağmen mi ? Kendilerine Cuma farz olmayan kadınlar, hastalar, yolcular... imkân bulur da camiye giderler ve Cuma namazını kılarlarsa Cumaları sahih olur, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez. Camilerde yer bulunduğu ve başkaca bir engel de bulunmadığı zaman kadınlarımızın cuma namazını kılmalarında büyük faydalar vardır; ibadet yerlerinde önceliğin erkeklere ait olduğunu kuranda hangi ayet bildiriyor size.... kendilerine ayrılan yerlerde ve erkek saflarının arkasında bu namazı kılarlar, hutbeyi dinlerler, İslâm ümmetinin bir yarısı olarak ümmet birliğine katılır, gerektiğinde düşünce ve tekliflerini dile getirirler. islam ümmetinin yarısı olacaksın ama erkekten yer kalırsa camiye gireceksin, hani adalet?
Bugünlerde kadınlara cuma namazının farz olduğunu ileri sürenler ilgili âyetin genellik ifade eden lafzına dayanmışlar, Hz. Peygamber zamanında kadınların da cemaat ve cumaya geldiklerine dair rivayetleri zikretmişler, bunları iddialarına delil olarak göstermişlerdir. O âyette Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda Allah'ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın; sizin için hayırlı olan budur; eğer bilirseniz. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin, Allah'ı çokça anın, umulur ki, felah bulursunuz." (Cum'a: 62/9-10). "Cuma kadınlara farzdır" diyenlere göre "Allah Teâlâ iman edenleri cuma namazına çağırmıştır; kadınlar da buna dahildir, onları istisna etmek caiz değildir... "
Âyetin lafzı umumi (genel) mânalı gözükmekle beraber bütün İslâm mezheblerine ve müctehidlerine göre onu açıklayan başka deliller bir kısım mü'minleri (iman edenleri) Cuma namazı yükümlülüğünden istisna etmiştir (Fıkıh usûlü ifadesiyle ayet tahsis edilmiş, bunları kapsamadığı açıklanmıştır). Âyetin genel üslûb ve ifadesi de bu anlayışı desteklemektedir; çünkü yeryüzüne dağılmak ve Allah'tan rızık talep etmek kadınların değil, erkeklerin vazifeleri arasındadır. Ben kimsesi olmayan dul bir kadınım ve bir oğlum var bakmak zorunda olduğum, şimdi içtihat yapalım sevgili bekir, o zaman ben rızkımı kendim aradığım için bu ayet beni bağlıyor, misal sen evlisin, eşin çalışmıyor, bu ayet senin eşini bağlamıyor öyle mi.....Tahsis ve istisna eden delillerin başında şu hadis gelmektedir: "Cuma namazını cemaatle kılmak her Müslüman üzerine borçtur, vazifedir; ancak başkasının mülkiyetinde olan köle, kadın, çocuk ve hasta müstesnadır; cuma namazı bunlara farz değildir." bu durumda da senin eşin senin mülkiyetinde olan biri, yani cuma ona farz değil öyle mi?(Bu hadisin sahih olduğu uzmanlarınca ifade edilmiştir. İçinde yolcunun da bulunduğu hadisler ise zayıf bulunmuştur). İkinci delil kadınların cemaatle namaz kılma yükümlülüğü taşımamalarıdır. Üçüncü delil uygulamadır: Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler zamanlarında kadınlar da -imkân buldukça- beş vakit namazda ve Cumada hazır bulunur, cemaatle namaz kılarlardı. Ancak gelmedikleri zaman kınanmazlar, kendilerine "niçin gelmediniz" diye sorulmazdı. Halbuki mazereti olmadığı halde cumaya gelmeyen erkekler kınanır, niçin gelmedikleri sorulur, gelmeleri kesin bir üslûpla istenirdi. Bu dönemlerde bütün mü'min kadınların behemehal Cuma namazına katıldıklarına dair bir delil mevcut değildir. O zamandan itibaren tarih boyunca uygulama da böyle olmuştur.
Kadınlara Cuma namazı farz olduğu halde bir dönemden itibaren erkeklerin -fitne çıkar korkusuyla- bunu engellediklerini, müctehidlerin de buna katıldıklarını söylemek ağır bir itham, tüyler ürperten bir bühtandır. Böyle bir engellemeye ne kadınlar razı olur, baş eğerler; ne de sahâbe zamanından beri yetişmiş binlerce faziletli, dinine bağlı, imanı uğrunda canını bezletmiş âlimler ve müctehidler. Eğer fitne yüzünden (kadınlarla erkeklerin bir arada olmaları günaha girmeye sebep olabilir diye) kadınları, kendilerine farz olan bir ibadetten engellemek caiz olsaydı, mü'minler bunu hac ibadeti için yaparlardı. Çünkü en fazla bu ibadette -yolculukta ve haccı eda ederken- kadın-erkek ihtilatı, beraberliği, izdihamı yaşanmıştır, yaşanmaktadır. Erkeklerle savaşa, öğrenim ve öğretime, hayatın çoğu faaliyetine katılan, gerektiğinde halifelere karşı haklarını savunan kadınları hiçbir güç, kendilerine farz olan bir ibadetten asırlarca alıkoyamazdı. Genellikle cumaya katılmadılar; çünkü kendilerine farz olmadığını biliyorlardı.
Bize göre de kadınlarımızın cuma namazını -kendilerine farz olmadığı halde- kılmalarında faydalar vardır; ancak bu, yer darlığı vb. sebeplerle erkeklerin, kendilerine farz olan bu ibadeti yerine getirmelerine engel olmamalıdır.
Israrla kuran ile çelişen hadisi ayetin üstüne oturtma gayretinize akıl sır erdiremiyorum. İbadetlerin bence en doğruya yakını yine hacda yapılıyor, ne güzel Allahımın huzurunda kadın erkek kardeş olarak yapıyorlar ibadetlerini. Sorun ne biliyormusun, sen ve senin gibi düşünenler, hacca giderken nefislerini yanlarına almıyorlar ancak yaşadıkları yerde nefislerini hep sırtında taşıdıkları için bunlar oluyor diyorum son söz olarak....
Ve bakın ayeti biz mi yalanlıyoruz....
Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

Elifnisa

New member
Katılım
29 Eki 2007
Mesajlar
483
Tepkime puanı
241
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
6 Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.

yüzünüzü yıkamakttan kastınız nedir acaba?
yüze laleyttayn su vurup yıkamakmı? yoksa yüzünüze suyu atarken burnunuza, agzınıza, kulaklarınızadamı su atmak?
her kezin yüz yıkama adeti farklıdır kuranda yüzünüzü yıkayın demiştir, peygamberimizde bizlere yüzümüzü nasıl yıkayacağımızı öğretmiştir çok şükür...
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
yüzünüzü yıkamakttan kastınız nedir acaba?
yüze laleyttayn su vurup yıkamakmı? yoksa yüzünüze suyu atarken burnunuza, agzınıza, kulaklarınızadamı su atmak?
her kezin yüz yıkama adeti farklıdır kuranda yüzünüzü yıkayın demiştir, peygamberimizde bizlere yüzümüzü nasıl yıkayacağımızı öğretmiştir çok şükür...

Sevgili elifnisa:
Ben bayanım, namaz da kılıyorum ve makyajda yapıyorum. Abdest alacağım zamanda makyajımı silmiyorum ama yüzümü de yıkıyorum. Ağzıma ve burnumada su çekmiyorum. Şimdi siz bana senin abdestin geçersiz diyebilir misiniz?

Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Sevgili elifnisa:
Ben bayanım, namaz da kılıyorum ve makyajda yapıyorum. Abdest alacağım zamanda makyajımı silmiyorum ama yüzümü de yıkıyorum. Ağzıma ve burnumada su çekmiyorum. Şimdi siz bana senin abdestin geçersiz diyebilir misiniz?

Hepiniz Allaha emanet olasınız....

Sevgili Bergüzar biraz önceki mesajınızla bu mesajınızı birleştirip size bir soru sormak istiyorum..Bildiğimiz gibi hac ibadetinde herkezin Allah katında eşit olması için "ihram" giyilir..Bayan kardeşlerimizde uzun ve beyaz giysiler giyirler ve bu giysiler dikişlidir..Şimdi siz hacca gittiğinizde bu kıyafeti tamamlamak için yüzünüze makyaj yapabilirmisiniz??Tabiki hayır..Çünkü Allah'ın huzurundasınız..Bırakın makyaj yapmayı, kendinizi bile düşünmez hale gelir sadece Allah(c.c)'ın salih kulları arasına girmeyi arzu edersiniz..

Peki "O Allah ki size şahdamarınızdan daha yakındır" ayetini okuduktan sonra neye dayanarak makyaj yapıyorsunuz?Kabe Allah'ın evi de Türkiye'nin herhangi bir ilçesi O'nun mülkü değilmi?Bakımlı olmak ile yüzünüze gözünüze boya sürmek aynı şeymi?Makyaj yapmadan da müslüman bir bayan güzel değilmidir?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Sevgili Bergüzar biraz önceki mesajınızla bu mesajınızı birleştirip size bir soru sormak istiyorum..Bildiğimiz gibi hac ibadetinde herkezin Allah katında eşit olması için "ihram" giyilir..Bayan kardeşlerimizde uzun ve beyaz giysiler giyirler ve bu giysiler dikişlidir..Şimdi siz hacca gittiğinizde bu kıyafeti tamamlamak için yüzünüze makyaj yapabilirmisiniz??Tabiki hayır..Çünkü Allah'ın huzurundasınız..Bırakın makyaj yapmayı, kendinizi bile düşünmez hale gelir sadece Allah(c.c)'ın salih kulları arasına girmeyi arzu edersiniz..

Peki "O Allah ki size şahdamarınızdan daha yakındır" ayetini okuduktan sonra neye dayanarak makyaj yapıyorsunuz?Kabe Allah'ın evi de Türkiye'nin herhangi bir ilçesi O'nun mülkü değilmi?Bakımlı olmak ile yüzünüze gözünüze boya sürmek aynı şeymi?Makyaj yapmadan da müslüman bir bayan güzel değilmidir?



Evet baris sana bir soru Hacda yani ihramda iken Esinle havlet olabiliyormusun?Hac baska bir konu lütfen konuyu saptirmadan devam edelim..
 
K

kuranyeter

Guest
yüzünüzü yıkamakttan kastınız nedir acaba?
yüze laleyttayn su vurup yıkamakmı? yoksa yüzünüze suyu atarken burnunuza, agzınıza, kulaklarınızadamı su atmak?
her kezin yüz yıkama adeti farklıdır kuranda yüzünüzü yıkayın demiştir, peygamberimizde bizlere yüzümüzü nasıl yıkayacağımızı öğretmiştir çok şükür...


selam
siz birdefa resulun kurana göre abdest aldığına inanın ondan sonra bana bu soruyu sorun balık baştan kokmuş bir defa siz sorunuzda samimi olursanız her şeyin açıklayıcısı olan kuranın yüzümüzü yada ayağımızı nasıl ve ne kadarını yıkayacağımızı ALLAH bize net olarak bildirmiştir efendim, ama siz daha kurana göre abdest almıyor vede resulunde bu abdesti fazlalaştırdığını idda ediyorsunuz.sorun nerden başlıyor önce ona bakalım.
siz ve sizlerin ataları gömleği giyerken ilk düğmeyi yanlış iliklemişsiniz ve bu şekilde devam etmiş sonraki düğmelerde otomatikmen yanlış iliklenmiş,önce düğmeleri söküp ilk düğmeyi düzelt[yani kurana göre abdesti al]ondan sonra diğer düğmeleri ilikle.


ALLAH HER ŞEYE ÖLÇÜYÜ KOYANDIR



bakın hele bakın şuna ne diyor
çıkmış birde feryad ediyor
din elden gidiyordiyor
utanmadan çıkmış birde konuşuyor.

hüseyin kaymak
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
Sevgili Bergüzar biraz önceki mesajınızla bu mesajınızı birleştirip size bir soru sormak istiyorum..Bildiğimiz gibi hac ibadetinde herkezin Allah katında eşit olması için "ihram" giyilir..Bayan kardeşlerimizde uzun ve beyaz giysiler giyirler ve bu giysiler dikişlidir..Şimdi siz hacca gittiğinizde bu kıyafeti tamamlamak için yüzünüze makyaj yapabilirmisiniz??Tabiki hayır..Çünkü Allah'ın huzurundasınız.. Siz benim adıma düşünebilirmisiniz? Yaşadığım Ankara şehri Allahın arzı değil mi, burada yapıyorsam tabi ki orada da yaparım. Bırakın makyaj yapmayı, kendinizi bile düşünmez hale gelir sadece Allah(c.c)'ın salih kulları arasına girmeyi arzu edersiniz.. Neden kendimi düşünmeyim ki, ben oraya niye gittim, ne yapıyorum, bunları düşünür, hacdan kastın bir kurban kes, şeytana taş at, Allahın icat ettiği taşa el sür (!) bunları iyice düşünür, ne yaptığımı kavrar ve ona göre ibadetimi yapmaya gayret ederim. Takdir Allahındır....

Peki "O Allah ki size şahdamarınızdan daha yakındır" ayetini okuduktan sonra neye dayanarak makyaj yapıyorsunuz?Kabe Allah'ın evi de Türkiye'nin herhangi bir ilçesi O'nun mülkü değilmi?Bakımlı olmak ile yüzünüze gözünüze boya sürmek aynı şeymi?Makyaj yapmadan da müslüman bir bayan güzel değilmidir?
Gözlere çekilen arabın sürmesini, başına yaktığı kınayı kutsal sayıp ta günümüzde bunların yerine kullanılan şeyleri din dışı diye nasıl ilan edersiniz....

Ve şunu da görüyoruz ki, benim makyajıma takmak yerine, verdiğim örneklere cevap vermenizi tercih ederdim....

Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden

Evet baris sana bir soru Hacda yani ihramda iken Esinle havlet olabiliyormusun?Hac baska bir konu lütfen konuyu saptirmadan devam edelim..

Peki metin abi sorunuza cevap vereyim ve konuya makyajdan devam edeyim.Hac ibadeti sırasında eşinizle havlet olamazsınız fakat ibadetiniz bittikten sonra her zamanki gibi eşiniz yine sizin helalinizdir..Fakat makyaj için aynı şey geçerli değildir..Makyaj yapabilirsiniz emri olmadığı gibi makyaj yapamazsınız emri de yoktur peki neden?Çünkü o zaman insanların makyaj yapma hevesi yoktu da ondan..

"Ya Resulallah dolmakalemle gözümün altına boya sürdüm nasıl gözüküyorum" sorusu asr-ı saadet için ne kadar saçma ise bir müslümanın makyaj yapma sebebi de o kadar saçmadır..Bakımlı olmak bambaşka birşeydir..Geçenlerde bana sünnet olmak ile ilgili bir ayet yazmıştınız hatırlıyorsanız..Acaba bu ayet makyaj yapmayı da kapsayabilirmi???


"Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler" (dedi). Kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.(Nisa 119)
 
Üst Alt