Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberimiz (sav)'in En Büyük Mucizesi:

  • Konbuyu başlatan hüma-gül
  • Başlangıç tarihi
H

hüma-gül

Guest
eygamberimiz (sav)'in en büyük mucizesi Kuran-ı Kerim'dir. Allah, bundan 14 asır önce, insanlara yol gösterici bir kitap olan Kuran-ı Kerim'i indirmiş ve tüm insanlığı ona uyarak kurtuluşa ermeye davet etmiştir. Rabbimiz Kuran için, "Oysa o (Kuran) alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir." (Kalem Suresi, 52) buyurmuştur.

Kuran, indirildiği günden bu yana her çağda yaşayan her insan grubunun anlayabileceği kolay ve anlaşılır bir dile sahiptir. Allah, Kuran'ın bu üslubunu, "Andolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık..." (Kamer Suresi, 22) ayetiyle haber vermiştir. Kuran'ın, aynı zamanda edebi dilinin mükemmelliği, benzersiz üslup özellikleri ve içerdiği üstün hikmet de, onun Allah'ın sözü olduğunun kesin delillerindendir.

Kuran'ın bu özelliklerinin yanı sıra, Allah'ın sözü olduğunu tasdik eden pek çok mucizevi özelliği de vardır. Bu özelliklerden biri, ancak 20. ve 21. yüzyıl teknolojisiyle eriştiğimiz bazı bilimsel gerçeklerin, yaklaşık 1400 yıl önce Kuran'da bildirilmiş olmasıdır. Kuran'ın çeşitli ayetlerinde, son derece özlü ve hikmetli bir anlatım içinde aktarılan bazı bilimsel gerçekler, ancak son yüzyılların teknolojisi ile keşfedilmiştir. Kuran'ın indirildiği dönemde bilimsel olarak saptanması mümkün olmayan bu bilgiler, insanlara Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır.


Şüphesiz, sana Biz Kitab'ı insanlar için hak olmak üzere indirdik. Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
(Zümer Suresi, 41)

Kuran'ın indirildiği 7. yüzyılda, Arap toplumu bilimsel konular hakkında sayısız hurafeye ve batıl inanca sahipti. Evreni ve doğayı inceleyecek teknolojiye sahip olmayan Araplar, nesilden nesile aktarılan efsanelere inanıyorlardı. Örneğin, gökyüzünün dağlar sayesinde tepede durduğu sanılıyordu. Bu inanışa göre Dünya düzdü ve iki uçtaki yüksek dağlar birer direk gibi gök kubbeyi ayakta tutmaktaydı. Ancak Arap toplumunun tüm bu batıl inanışları Kuran'la birlikte ortadan kaldırıldı. Örneğin, "Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti..." (Ra'd Suresi, 2) ayeti göğün dağlar sayesinde tepede durduğu inancını geçersiz kıldı. Bunun gibi daha pek çok konuda, o dönemde bilinmeyen önemli bilgiler Kuran'da insanlara haber verildi. İnsanların astronomi, fizik ya da biyoloji hakkında çok az şey bildikleri bir dönemde indirilen Kuran, evrenin yaratılışından insanın oluşumuna, atmosferin yapısından, yeryüzündeki dengelere kadar pek çok konuda çok önemli bilgiler içermektedir.
Kuran tüm kainatı yoktan var eden, herşeyin en doğrusunu bilen Allah'ın sözüdür. Her insanın anlayabileceği, sade ve anlaşılır bir üsluba ve eşsiz hikmete sahiptir. Allah Kuran'ı, insanların okuyup anlamaları, içinde yazılanları öğrenmeleri, tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'i tanımaları, O'na nasıl kulluk edeceklerini bilip, sakınmaları için göndermiştir. Türlü örnek ve kıssalarla ayetlerini birer birer ve çeşitli biçimlerde açıklamıştır. Allah'ın, "... Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık..." (Enam Suresi, 38) ayetiyle de bildirdiği gibi Kuran eksiksizdir. Gerek dünya hayatı, gerekse ahiret hayatıyla ilgili pek çok detay, Kuran'da en hikmetli şekilde açıklanmıştır. Allah, "Andolsun, size (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Yine de akıllanmayacak mısınız?" (Enbiya Suresi, 10) ayetiyle de bu gerçeği bildirmektedir.


Ki Allah, hak olmak üzere Kitab'ı ve mizanı indirdi. Ne bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakındır.
(Şura Suresi, 17)

Şüphesiz o, Bizim Katımız'da olan Ana kitaptadır; çok Yücedir, hüküm ve hikmet doludur.
(Zuhruf Suresi, 4)

Kuran'ın en önemli özelliklerinden biri, günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan, Peygamberimiz (sav)'e vahyedildiği hali ile bizlere ulaşmış olmasıdır. Allah, bu gerçeği Kuran'da, "Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz" (Hicr Suresi, 9) ayetiyle haber vermiştir.

Bilindiği gibi, Kuran'dan önceki hak kitaplar orijinal halleri ile korunamamışlar, tahrif edilmişlerdir. Bu kitapların içlerine insanlar tarafından bazı eklemeler yapılmış, bazı bölümleri değiştirilmiş ya da tamamen çıkarılmıştır. Peygamberimiz (sav) ise, kendisine her vahiy geldiğinde, vahiy Rabbimiz'in bir mucizesi olarak kendisine ezberletilmiştir. Peygamberimiz (sav) hemen sonra sahabeler içinde "vahiy katipleri" denilen mübarek şahıslara Kuran'ı yazdırmıştır. Böylece Kuran yazılı olarak muhafaza edilmiştir. Hz. Ebu Bekir zamanında Kuran tek bir nüsha haline getirilmiş, Hz. Osman döneminde ise Kuran nüshaları çoğaltılarak, önemli İslam kentlerine gönderilmiştir
 
H

hüma-gül

Guest
Kuran tüm insanlar için bir öğüttür

Kuran-ı Kerim, Allah'ın tüm alemlere öğüt olarak indirdiği ve hükmü kıyamete kadar geçerli olan son hak kitaptır. Kuran'ın hükümleri indirildiği günden itibaren tüm zamanlar ve tüm insanlar için geçerlidir ve bu hükümlerin geçerliliği kıyamete kadar devam edecektir. Kuran, insanlara öğüt verilen ve sonsuz yaşamları için onların uyarıldığı ve yine onlara doğru yolun gösterildiği bir zikirdir. Allah'ın Kuran'da, "Ve şüphesiz o (Kuran), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız" (Zuhruf Suresi, 44) ayetinde bildirdiği gibi insanlar ahirette Kuran'da yazılı olan tüm hükümlerden eksiksiz bir şekilde sorguya çekileceklerdir.

Kuran, içerdiği üstün hikmet, geçmişten ve gelecekten verdiği gerçek bilgiler, gafleti dağıtan, insanlardaki alışkanlık perdesini kaldıran üslubuyla benzersizdir. Ve Kuran'ın bu mucizevi etkisi, vahyedildiği günden kıyamete kadar yaratılmış ve yaratılacak olan tüm insanlar için geçerlidir.

Dünyadaki her insanın sorumluluğu, Allah'a olan kulluk vazifesini tam olarak yerine getirmektir. Bu ise ancak Allah'a samimi bir kalple iman edip, Kuran'ı ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetini rehber edinmekle mümkündür. Her insan bu sorumluluğu yerine getirmeli ve kıyamete kadar geçerliliğini koruyacak olan Kuran'a kuvvetle sarılmalıdır. Allah Haşr Suresi'nde, Kuran'ın ne kadar üstün bir Kitap olduğunu ve onu rehber edinmenin büyük bir sorumluluk olduğunu şu örnekle bildirmiştir:

Şayet Biz bu Kuran'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. İşte Biz, belki düşünürler diye, insanlara böyle örnekler veririz. (Haşr Suresi, 21)
 
H

hüma-gül

Guest
Kuran, insanlara hidayet vesilesi olacak tüm olayları kapsayan, onlara kendi nefislerini tanıtan, geçmiş ve geleceğe dair hiçbir insan veya cinin bilemeyeceği bilgileri veren, içinde bildirilen sayıların, tarihlerin hepsi doğru olan Yüce Allah'ın vahyidir. Ve eşi benzeri olmayan edebi zenginliğe sahiptir. Kuran'ın mucizesi o kadar büyüktür ki, Allah, Peygamberimiz (sav)'e Kuran'ı dinlemeyenlere ve büyüklenenlere şöyle söylemesini emretmiştir:

De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler."

Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. (İsra Suresi, 88-89)

Yoksa: "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Haydi siz, yalan üzere uydurulmuş olarak onun benzeri on sure getirin ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın." Eğer buna rağmen size cevab vermezlerse, artık biliniz ki, o, gerçekten Allah'ın ilmiyle indirilmiştir ve O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse artık, siz Müslüman mısınız? (Hud Suresi, 13-14)

Yoksa: "Bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Bunun benzeri olan bir sure getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın." Hayır, onlar ilmini kuşatamadıkları ve kendilerine henüz yorumu gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zulmedenlerin nasıl bir sonuca uğradıklarına bir bak. (Yunus Suresi, 38-39)

İman etmeyenler Kuran'ın mükemmelliği karşısında her zaman aciz ve çaresiz kalmaya mahkumdurlar. Hiçbir insan Kuran'ın bir benzerini asla getirememiştir ve kıyamete kadar da bunun olması mümkün değildir. Peygamberimiz (sav)'i kendilerince haksız çıkarmak ve Kuran'ın tebliğini durdurabilmek için başvurdukları tüm hile ve tuzaklar, Rabbimiz'in bir nimeti olarak başarısızlıkla neticelenmiştir.
 
H

hüma-gül

Guest
Allah sizden de razi olsun kardesim.Peygamberimize mucize verilmedi diyenlerin Allahin yardimcilari olsun
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ali İmran Suresi 58 İşte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu zikir’den okuduğumuzdur.
 
H

hüma-gül

Guest
Al-i Imran suresi
61.Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle 'çekişip-tartışmalara girişirlerse' de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım."
62.Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir. Allah'tan başka İlah yoktur. Ve şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
63.Eğer yüz çevirirlerse elbette Allah, fesat çıkaranları bilir.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Kur'an, Allah' ın mucizesidir, peygamberin değil.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Merhaba hüma-gül,

Mucize kelimesi Kur'an'da ayet olarak geçer. Bazı yerlerde geçen ayet (çoğulu ayat) kelimeleri türkçeye mucize olarak çevriliyor. Halbuki ayet kavramı da mucize kavramı da arapça. Yani aslında arapçayı arapçaya çeviriyorlar.

Mucize, aciz bırakan şey demektir. Mucizeler Allah'a aittir. Hiçbir zaman Allah'tan başkasına izafe edilemezler. Peygamberler Allah'tan aldıkları mesajı toplumlarına tebliğ etmekle görevlidirler.

Güneş, ay, yıldızlar, kuşlar, ağaçlar, böcekler ve bize daha da yakını insan ve diğerleri hep Allah'ın ayetleridir. Aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla birer mucizedirler.

Ayrıca sadece örnek olarak aşağıya alıntıladığım ayetler üzerinde düşünmeni isterim.

Rabbimizden en büyük dileğimiz bize hidayet etmesidir.

Selamlar.


İsra 59: Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.

Ankebut 50: Dediler ki: 'Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?' De ki: 'Ayetler yalnızca Allah'ın katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
 
H

hüma-gül

Guest
Merhaba hüma-gül,

Mucize kelimesi Kur'an'da ayet olarak geçer. Bazı yerlerde geçen ayet (çoğulu ayat) kelimeleri türkçeye mucize olarak çevriliyor. Halbuki ayet kavramı da mucize kavramı da arapça. Yani aslında arapçayı arapçaya çeviriyorlar.

Mucize, aciz bırakan şey demektir. Mucizeler Allah'a aittir. Hiçbir zaman Allah'tan başkasına izafe edilemezler. Peygamberler Allah'tan aldıkları mesajı toplumlarına tebliğ etmekle görevlidirler.

Güneş, ay, yıldızlar, kuşlar, ağaçlar, böcekler ve bize daha da yakını insan ve diğerleri hep Allah'ın ayetleridir. Aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla birer mucizedirler.

Ayrıca sadece örnek olarak aşağıya alıntıladığım ayetler üzerinde düşünmeni isterim.

Rabbimizden en büyük dileğimiz bize hidayet etmesidir.

Selamlar.


İsra 59: Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.

Ankebut 50: Dediler ki: 'Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?' De ki: 'Ayetler yalnızca Allah'ın katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.

Bak arkadasim sen o sayfalari iyi okumamissin herhalde tekrar okumani tavsiye ederim.
Ben diyorum ki hersey Alllahin izniyle olur oda peygamberimize kurani layik görmüs ve ona indirmistir.Bunu sende yazmisin bak!
Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
Allah yardimcin olsun.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Sevgili Hüma-gül kardeşim; Öncelikle hayırlı ve bereketli cumaların olsun inşallah. Rabbim (cc) emeğini zayii etmesin. Etmez de. Verdiğin bilgiler çok anlamlı ve çok güzel. Günün mana ve önemine güzel oturmuş. Zaten senin gibi Allah (cc) ve Resul (s.a.v.) aşığından böyle güzellikler beklenebilir. hani sen demiştin ya güzel bakan güzel görür. Acizane baktım çirkin bir şey göremedim. Gören varsa onu kendi ruh alemi ve itikadı ile başbaşa bırak. Çünkü onlara benim peygamberim (s.a.v.) Allah (cc) izni ile Ay'ı ikiye yardı onların ataları yinede iman etmedi, "bu apaçık bir sihirdir derler, ne kadar istesende iman etmezler" mealindeki ayet bunun gibi insanlar için indirildi.

Sen yoluna yine aynı şevk ve muhabbet ile devam et! lütfen, başka güzel paylaşımlarınıda beklediğimizi unutma!;)
 
H

hüma-gül

Guest
Sevgili Hüma-gül kardeşim; Öncelikle hayırlı ve bereketli cumaların olsun inşallah. Rabbim (cc) emeğini zayii etmesin. Etmez de. Verdiğin bilgiler çok anlamlı ve çok güzel. Günün mana ve önemine güzel oturmuş. Zaten senin gibi Allah (cc) ve Resul (s.a.v.) aşığından böyle güzellikler beklenebilir. hani sen demiştin ya güzel bakan güzel görür. Acizane baktım çirkin bir şey göremedim. Gören varsa onu kendi ruh alemi ve itikadı ile başbaşa bırak. Çünkü onlara benim peygamberim (s.a.v.) Allah (cc) izni ile Ay'ı ikiye yardı onların ataları yinede iman etmedi, "bu apaçık bir sihirdir derler, ne kadar istesende iman etmezler" mealindeki ayet bunun gibi insanlar için indirildi.

Sen yoluna yine aynı şevk ve muhabbet ile devam et! lütfen, başka güzel paylaşımlarınıda beklediğimizi unutma!;)

Hayirli cumalar olsun kardesim
Allah razi olsun sizden.Gercekten bunlar Allah sevgisinden ve resul sevgisinden bi haberdar olanlar.Allahim yardimcilari olsun insallah
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
radikalislam' Alıntı:
Sevgili Hüma-gül kardeşim; Öncelikle hayırlı ve bereketli cumaların olsun inşallah. Rabbim (cc) emeğini zayii etmesin. Etmez de. Verdiğin bilgiler çok anlamlı ve çok güzel. Günün mana ve önemine güzel oturmuş. Zaten senin gibi Allah (cc) ve Resul (s.a.v.) aşığından böyle güzellikler beklenebilir. hani sen demiştin ya güzel bakan güzel görür. Acizane baktım çirkin bir şey göremedim. Gören varsa onu kendi ruh alemi ve itikadı ile başbaşa bırak. Çünkü onlara benim peygamberim (s.a.v.) Allah (cc) izni ile Ay'ı ikiye yardı onların ataları yinede iman etmedi, "bu apaçık bir sihirdir derler, ne kadar istesende iman etmezler" mealindeki ayet bunun gibi insanlar için indirildi.
Sen yoluna yine aynı şevk ve muhabbet ile devam et! lütfen, başka güzel paylaşımlarınıda beklediğimizi unutma!

hümagül' Alıntı:
Hayirli cumalar olsun kardesim
Allah razi olsun sizden.Gercekten bunlar Allah sevgisinden ve resul sevgisinden bi haberdar olanlar.Allahim yardimcilari olsun insallah

Merhaba hüma-gül ve radikalislam,

Bu söylediklerinizi (koyulaştırdığım yerler) neye dayanarak söylüyorsunuz? Hüma-gül Allah ve Rasul sevgisinden bihaber olduğuma nasıl kanaat getirdin, kalbimi mi yarıp baktın? Sizin elinizde sevgi-metre mi var?

Allahım beni/bizi dosdoğru yoluna ilet.

Selam!
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Merhaba hüma-gül ve radikalislam,

Bu söylediklerinizi (koyulaştırdığım yerler) neye dayanarak söylüyorsunuz? Hüma-gül Allah ve Rasul sevgisinden bihaber olduğuma nasıl kanaat getirdin, kalbimi mi yarıp baktın? Sizin elinizde sevgi-metre mi var?

Allahım beni/bizi dosdoğru yoluna ilet.

Selam!

sevgi , delil ister, tıpkı sitede yaplaşın çiçek ve suyun hikayesinde olduğu gibi , kurr kurya sevmek olmaz, sevgi öz veri ister, sevgi belki metre ile hesaplanmaz, belki litre ile hesaplanmaz, sevginin ölçüm birimi özveridir, bugün dünyadaki ben müslümanın diyen herkes Allahı ve resulunu sevdiğini söylüyor, sevgi alamet sergiler. Allah ve resulunu seviyorum diyen okadar indan almış başını ondan bihaber yaşıyor, resulun sergilediği davranışları önemsemiyor. kendini resul makamında görür olmuş belki bunu dille söylemiyor ama hal ve hareketleri bunu ima ediyor. onun için kaşınızdakine sevmediğinizi dille söylemesenizde hal ve hareketlerinizle ima edersinizki bu bir ölçüdür.. sayın hüma - gül kardeşte bunu demek istediğini düşünüyorum.

duanıza gönülden amin diyorum

Ya rabbi bizi sıratı musatkimde olanlardan eyle...hakiki iman ile buluşanlardan eyle...
 
H

hüma-gül

Guest
Merhaba hüma-gül ve radikalislam,

Bu söylediklerinizi (koyulaştırdığım yerler) neye dayanarak söylüyorsunuz? Hüma-gül Allah ve Rasul sevgisinden bihaber olduğuma nasıl kanaat getirdin, kalbimi mi yarıp baktın? Sizin elinizde sevgi-metre mi var?

Allahım beni/bizi dosdoğru yoluna ilet.

Selam!

Kalbini yarip bakmamiza gerek yok ki sevgi metreye de, kardesim yazdiklarin la bunu sen söylüyorsun.
Allahim yardimcimiz olsun
 
H

hüma-gül

Guest
sevgi , delil ister, tıpkı sitede yaplaşın çiçek ve suyun hikayesinde olduğu gibi , kurr kurya sevmek olmaz, sevgi öz veri ister, sevgi belki metre ile hesaplanmaz, belki litre ile hesaplanmaz, sevginin ölçüm birimi özveridir, bugün dünyadaki ben müslümanın diyen herkes Allahı ve resulunu sevdiğini söylüyor, sevgi alamet sergiler. Allah ve resulunu seviyorum diyen okadar indan almış başını ondan bihaber yaşıyor, resulun sergilediği davranışları önemsemiyor. kendini resul makamında görür olmuş belki bunu dille söylemiyor ama hal ve hareketleri bunu ima ediyor. onun için kaşınızdakine sevmediğinizi dille söylemesenizde hal ve hareketlerinizle ima edersinizki bu bir ölçüdür.. sayın hüma - gül kardeşte bunu demek istediğini düşünüyorum.

duanıza gönülden amin diyorum

Ya rabbi bizi sıratı musatkimde olanlardan eyle...hakiki iman ile buluşanlardan eyle...

Evet kardesim onu demek istedim ama keske o kardesimde bunu görebilseydi.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
@radikal islam
Çünkü onlara benim peygamberim (s.a.v.) Allah (cc) izni ile Ay'ı ikiye yardı onların ataları yinede iman etmedi, "bu apaçık bir sihirdir derler, ne kadar istesende iman etmezler" mealindeki ayet bunun gibi insanlar için indirildi.

@huma-gul
Gercekten bunlar Allah sevgisinden ve resul sevgisinden bi haberdar olanlar

bu tabirlerde bi sıkıntı yokmu kardelerim..chamdalı kardeşim burda haklı gibi geldi bana da..aynen saygıdeğer hümagül kardeşimin konudaki tabirinin yanlış anlaşılması gibi mi yoksa, bende yanlışmı anladım..hayırlı cumalar..sayın radikalislam abi..o verdiğin ayet müşrikler için gelmedi mi??
selametle...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Merhaba hüma-gül ve radikalislam,

Bu söylediklerinizi (koyulaştırdığım yerler) neye dayanarak söylüyorsunuz?

Selam!

Eğer Allah (cc) tarafından Resulullah (s.a.v.) efendimize indirilen (şakk-ı kamer)mucizeye sen de yok diyorsan bu söz sanada hitap eder. Benim elimde sevgimetre yok ama bunu ölçecek olan senin yazdıklarından çıkan anlamdır. Yani her insan sevgi metresini kendi yanında taşır bir konuya bakış açısını sergiler ve o konuya nekadar taraf ne kadar muhalif olduğunu yine kendi sözleri ele verir.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Merhaba hüma-gül,

Mucize kelimesi Kur'an'da ayet olarak geçer. Bazı yerlerde geçen ayet (çoğulu ayat) kelimeleri türkçeye mucize olarak çevriliyor. Halbuki ayet kavramı da mucize kavramı da arapça. Yani aslında arapçayı arapçaya çeviriyorlar.

Mucize, aciz bırakan şey demektir. Mucizeler Allah'a aittir. Hiçbir zaman Allah'tan başkasına izafe edilemezler. Peygamberler Allah'tan aldıkları mesajı toplumlarına tebliğ etmekle görevlidirler.

Güneş, ay, yıldızlar, kuşlar, ağaçlar, böcekler ve bize daha da yakını insan ve diğerleri hep Allah'ın ayetleridir. Aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla birer mucizedirler.

Ayrıca sadece örnek olarak aşağıya alıntıladığım ayetler üzerinde düşünmeni isterim.

Rabbimizden en büyük dileğimiz bize hidayet etmesidir.

Selamlar.


İsra 59: Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.

Ankebut 50: Dediler ki: 'Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?' De ki: 'Ayetler yalnızca Allah'ın katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Ankebut 51: Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.


ve burda da siz saygıdeğer hümagül kardeşimin yazdıklarını anlatmak istediğinden farklı anlamışsınız..kendileride ifade etmişler zatenn..birz daha dikkatli okunsa galiba sorun kalmıyacak..
selametle..
 
Üst Alt