Cümleten selamın aleyküm !
Euzubillahimeşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.
"Celalim hakkı için, biliyoruz ki onların tefevvüatına (münasebetsiz sözlerine) senin cidden göğsün daralıyor. O halde Rabbine hamd ile tesbih et ve secdakarlardan ol ve Rabbine kulluk yap, ta sana o yakin (ölüm) gelene kadar !" ( Hicr: 97 - 99 ) Saddakallahulazim.
Güzel bir ayet. Zaman zaman karşıma çıkar, özellikle de göğsümün cidden daraldığı zamanlarda. Bu günlerde çok ihtiyaç duydum ve okudum. Sizlere de okuyayım istedim. İstedim ki; yaklaşık 1 haftadır, forumun açılmış olmasına sevinirken, aynı zamanda; defalarca cevabını bu arkadaşınızdan ve Bekir kardeşinizden almış olmasına rağmen, ısrarla yanlışında direnen insanı, önyargısız ve müdahale etmeksizin son an'a kadar bir anlamaya çalışayım istedim. Hoş görün ! dayanamadım. Dayanamam da !...
Evet bütün açılan konuları ve yorum yapan arkadaşlarımı okudum. Gördüm ki; bir mutezile sapkını, bir muvahhid ehli sünnet taraftarı kardeşimiz ve bir de arada kalmış bayan kardeşimiz dışında hengameye müdahil olan yok. Eeee ! kambersiz düğün olur mu ? Olmaz elbette. Bendeniz kamber de davet edilmeye ihtiyaç duymadan konuya göğsüm de daralmış bir pozisyonda müdahil olarak girdim.
Sıradan başlayalım ki; haksızlık etmemiş olalım. Konuyu açan sumisali bayan kardeşimizden başlayalım: Madem kafanız karıştı, gönlünüz bulandı; safra çıkarın ! safra çıkarmak bir başka zaman ne kadar kötü olsa da, bu gibi durumlarda kurtuluştur. Kuran ile hadis ile sabittir. Nasıl çıkaracam derseniz, Kuran kaynaklı gitmeyi istediğiniz için Kur'an'a bakın derim. Çünkü orada var. Bulamazsanız, bu sefer size hadis sunmak isterdim ama rivayet hadisleri son olarak kabul etmediğinizi okudum, o halde yolunu da siz bulun. Size aklınızı kiraya vermeyin diyen arkadaşınıza madem ki uydunuz, beyninizi bu sefer O'na kiraya verdiyseniz, çözümü de size belki O arkadaşınız sunabilir. Her şeye maydonoz eşsiz ilmi ile hem sizi, hem de imanınızı kurtarır. Ha ne dersiniz ? Sumisali kardeşim, boyunuzu aşan çok önemli ve ciddi bir tesbitte bulunmuşsunuz, içim acıdı, çok üzüldüm. Siz bu noktaya düşecek bir insan olmamalısınız ! Hatta; olmazsınız ! Kur'an eldiveni ile hadis eldivenini ringde teşbih ile dahi olsa karşı karşıya getirmeniz demek; (HAŞA VE KELLA) Allah'u Azimüşşan ile Resulu Ekrem (s.a.v.) efendimizi karşı karşıya getirmiş gibi olursunuz ki; çok geç olmadan istiğfar ederek aklınızı başınıza toplayın. İmanın şakası yoktur. Hele ki Allah Resulu'ne (s.a.v.) düşmanlığın hiç ama hiç şaka kaldırır yönü yoktur. Son nefes hulqum noktasına gelmeden, ona buna havlu atacağınıza; siz sıratı müstakıym yoluna dönün. Dönün ki; bu noktada 10 dakika sonrası bile tul-i emeldir.
Gelelim sinan kardeşime; bildiğini yazdın, bilmediğinden Allah'a (Celle celauhu) sığındın. Ne terbiyesizlik yaptın, ne de hakaret ettin. Hatta bir çok defa hakaretvari cümlelere muhatap olmana rağmen, vakarını düşürmedin. Olduğu kadarını arz ettin. Yine de, helallik dilenecek kadar da mütevazilik gösterdin. Yaş olarak küçüğümsün, gösterdiğin metanetten dolayı seni alnından öperim. Fakat; acziyet göstermemelisin. Son mesajın muhatabının karşısında sumisali kardeşimin dediği gibi dayak yemiş böksörün knock-out olmasına benzer bir görüntü çizmişsin. Ki; bana kalırsa asla öyle değil. Sadece edindiğin ilim ile bu kadar gittin, inandığını anlattın. İnşaallah Rabbim seni bilmediğin ile de destekleyecektir. Gayret sizden, muvaffakiyet Rabbi Zülcelal Hazretlerindendir. Daha çok okumalı ve araştırmalısın ki, antrenörün olacak olan ilim, bu konularda sana antrenörlük yapsın. Oysa; rakibinin sumisali gibi değerli bir antrenörü varken, sen tek başına havlu ile şimdilik yüzünü silmeye çalıştın. Eh ! bu kadarını da hoş görmek lazım. Gösterdiğin gayret hanene artı olarak, her bir virgülün de dahil olmak üzere yazılacaktır. Hiç şüphem yok, senin de aynı minvalde düşünen bir muvahhid olduğuna da kalben iman ediyorum.
Elkaria; diğer konularda dahil samimiyetini görüyorum. Tebrik ederim, şaşırttın beni yine. Bu mantık çizgisinde devam etmeni dilerim Rabbimden.
Evet aorskaya, gelelim size. Öncelikle şunu söylemek isterim ki; sonra bu konu üzerinde gereksiz tartışmayalım. "LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH." Yani, kafir değil bilakis müslümanlardanım. Ehli sünnet itikadı ile inanıp, amel etmekteyim. Sonra kafirlik gibi bir suçlamaya girip de günaha yol açmayın diye en baştan uyarayım istedim. Ahirette en azından bu konu ile ilgili oalarak Yüce Rabbimize hesap verirken: "bilemedim sanki şirk ehli gibi sanmıştım" gibi bir savunma yapmanıza en baştan engel olayım. Konularınızı ve daha önce açılan konulara yaptığınız yorumları okudum. Bilinmesini isterim ki; Bekir benim sevdiğim bir ağabeyimdir ve ben O insan ile kardeş olmaktan ve O'nun ile aynı zamanda da milyarlarca müğmin ile aynı düşünceleri ve fikirleri paylaşmaktan sonsuz ama sonsuz bir onur duyuyorum. Bu neden ile ehli sünnet inancına destek amaçlı, bırakın yazdığı yazıyı, yaptığı yorumu; hatta attığı her bir virgülünü alır başımın üstüne taç yaparım. Bunu sizden de görürsem, inan hiç ama hiç gocunmadan sizin için de yapardım. Ama bu saatten sonra asla değil ! Bekir kardeşimin admin görevini neden bıraktığına/bıraktırıldığına yönelik bir fikrim yok. Zaten işin bu noktasında muhatabım siz değil, bilakis bu sitenin host kira gibi masraflarını ödeyip 10 yıl önce İslam toplumuna sanal ortamda katkı yapmak isteyen ve bunda da yıllardır başarılı bir yol izleyen İlyas kardeşimizdir. Evet, sitenin kurucusu olabilir ama, bu site artık umumun olmuştur ve kendisinin olmaktan çıkmıştır. Yatırdığı yıllık aidat ücretleri sadaka hanesine yazılırken, en azından hayr yönünde açtığı bu kapı bu site var oldukça sevap hanesine yazılmaya devam edecektir. Neyse; bu konu sizin ile burada yapacağımız dialoğun dışında bir nokta. Ayriyeten değerlendireceğiz bu konuyu.
Öncelikle soracağım sorularım var, sonra konuya devam edecem.
1 - Mezhebsizlik gibi bir reaksiyon göstermene rağmen, senden mutezile yoluna has kokular yükseliyor. Yanılıyorsam, doğrusunu yaz. Bekir senin hakkında hanif olduğuna dair bir tesbitte bulundu, bazı yönden evet ama bir çok yönden sen hanif de olamıyorsun. Açıkcası, bir şöyle, bir böyle olduğu zaman "balans oldu" denilen tabire cuk oturuyorsun. Fikren balans yapıyorsun. Bir insanın yanlışında dahi ısrarcı olunmasını beklemek samimiyet adına gereklidir. Sen, yanlışında da ısrarcı değilsin. Kur'an'cıyım gibi acuze bir cevap olmasın, ben de Kur'ancıyım hatta benim ve seninle beraber 4,5 milyar insan da Kur'ancı elhamdülillah. Net bir cevap olsun mümkünse.
2 - Akademik olarak değil, muhteviyat olarak ne mezunusun. Yani makina mühendisimisin veya mimarmısın veya doktormusun yada kaportacı çırağımısın anlamında değil bu sorum. Dini anlamda itikadını muhakkak bir yerden edindin, işte o edindiğin yolu soruyorum. Annen mi, baban mı, cami hocan mı, ilahiyat eğitimi veren bir okul mu, yoksa müfredat olarak medrese tahsili sunup da dışardan imtihanlara girip de kendini yetiştirdiğin herhangi bir dergah mı ? nedir ? Şimdi belki sende şunu dersin: "hayrdır çok mu önemli ?" Evet ! çok önemli. Zira; yalan yanlış ve bir o kadar basitçe gördüğüm ilminin, kaldırımda veya oturulan duvar taşında yapılan sohbetlerin içeriğinden öte gitmeyen bir kalitesi var. Fakat buna rağmen; insanların itikadi ve ameli noktalarda sahip olduğu bilgileri alt üst etmeye ve karşılığında da inandığın ahkamı kabul ettirmeye yönelik despotik bir düşünce yapın var. Beni zann etmek ile sakın itham etme. Burası forum ve ne sen beni, ne de ben seni şahsen tanımıyoruz. Fikirlerimizi yansıttığımız oranda ne kadar başarılı olursak, kendimizi o kadar tanıtmış oluruz. Senin yazdıklarından ben bu kadarını anladım. Dahası varsa, ki var olduğunu sanmıyorum, gereksiz yere de nefs yapıp fazla üsteleme. Bunun yerine hiç kimseye ahkam kesmeden, kafandaki düşüncelerini daha önceden açtığımız konulara bakarak şöyle bir gözden geçir. Özellikle "genel islam konuları" bölümlerinde çok açtığımız konumuz veya açılan konuya yaptığımız yorumlarımız var. Yazdıklarının yada söylediklerinin hepsinin cevabı orada mevcut. Samimi bir müslüman isen, önce aç oku. İçinden çıkamadığın noktalar olursa, elbette ortaya koy. Tatmin olmazsan nedenlerini ve gerekçelerini elbette yazacaksın. Hakk, bir tanedir ve herkes hakk olana teslim olmakla mükelleftir. Sen de, bende.
3 - İslam fıkıhı okudun mu ? Fıkhi konularda yazman adına ruhsatın nedir ?
4 - İslam hukuku okudun mu ? Miras hukukuna dair yazmak için ruhsatın nedir ?
5 - Herhangi bir tasavvufi oluşumunun, uzaktan yada yakınından geçtin mi ? Asla geçmek zorunda değilsin. En başta söyleyeyim, yanlış anlama gidecek yolu kapatayım. Tasavvufa yakın olmak veya olmamak üstünlük sağlamaz insana. O anlamda sormuyorum. Sadece eleştiri boyutunu görünce, en azından içine girip de; "birine bakıp çıkacaktım" dediğin bir zaman süresi kadar dahi olsa kafanı içeri uzattınmı da hemen ahkam kesme ritüellerine girmeye kalkıyorsun ?
6 - İslamda aile kavramına ait bilgilerinin kaynağını nereden edindin. Kur'an'dan diyemezsin, sadece bir iki ayet ile aile hukukuna sahip olunmaz. Hocalarının yada kitaplarının mümkünse açıklamasını alayım.
7 - Hadis ilmine sahipmisin ? Hadis istilahı nedir, ravi nedir, sıka nedir, sahih yahut hasen hangi durumlarda kullanılır, Merfu, maktu, mevkuf, Ali, nazil gibi hadis ilminde kullanılan nedir ? Nahıv'dan bahset desek, ne kadar konuşabilirsin.
Bütün sorularımın özgün fikirlerinden kaynaklanan cevaplar olmasını dilerim. Bana sakın copy-paste ile gelme. Bütün forum ehli bilir, en ufak bir copy bilgiyi uzaktan tanırım. Yazarına varıncaya kadar hangi tarihte kaleme aldığına varıncaya kadar ortaya koyarım. O nedenle kendi özgün fikirlerin ile gel yaz. Sonra bütün milletin önünde rezil rüsva durumlarına düşme.
İlk defa senin karşında isteyerek (bazı konularda mecburen yazmıştım) yazıyorum ve bana bu ilmi veren Rabbime hamd'ü senalar ederek söylüyorum ki; bana peki senin ilmi yönden ruhsatın varmı dersen; El Ezher üniversitesi İslam hukuku bölümünden aldığım ruhsat ile; seni ve fikirlerini paramparça edip, forumun arşivine göndermek ile ruhsatımı ve rüşdümü ve ehli sünnet itikadının üstünlüğünü sana ispat etmeye geldim. Mümkünse; sinan kardeşime kullandığınız uslubu bana karşı kullanmayın.
Bana; cidden bu sayfalarda gerek annem ile ilgili, gerek çok değerli dünya ahiret eşim ile ilgili ve gerekse de değerli diğer aile efradım ile ilgili sinkaflı küfürler edildi. Her biri şahsımı ilgilendiren küfürler olduğu için bu forum sayfalarını mecazen kirletmemek adına aynı yoldan cevap vermedim. Hukuk yolunu tercih ettim. Yakında netice alırız inşaallah. Ama; siz, benim ve milyarlarca müslümanın itikadını ve inancını çok yakından alaya ve hakarete dair bir şekilde ele alınca, işte buna bir an bile olsa kayıtsız kalmam düşünülemez bile.
Bu arada bu sabah, bir günlüğüne Bursa'ya iş seyahatim var. Sen gündüz cevap verip de, hemen benden cevab gelmez ise, acele etmeden bekle, ertesi gün inşaallah cevabını veririm. Yeterki sağ salim gidip gelmek nasip olsun.