Miraçta 50 vakitin 5 vakite indirilmesi

Hem hadisleri inkar ediyorsun hemde hadislerden örnek veriyorsun, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Resulü zişan Efendimiz'in sav. hadisleri zaten Kuran-ı Kerim'in tefsirleridir. Kaydedilen Hadisi Şerifler hep İslam'i meselelerdir. Ayet-i Kerime'de "Allah ve Resulüne itaat edin" edin buyuruyor. Resulüne itaat nasıl olur? Ayet-i Kerim'e nazil olur, sahabeler sorar Ya Resulullah bu Ayet-i celile bizden nasıl amel etmemizi istiyor. Efendimiz sav'de açıklar ve izahat getirir. Bu İzahatlarda Hadis-i Şeriflerdir. Hangi hadisi Şerifin hangi Ayet'e ait olduğunu bilmen içinde müçtehit olman gerekir. Değilsen olanlara saygı göstereceksin.

(O peygamberleri) Açık mucizeler ile ve kitaplar ile (gönderdik) ve sana da Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirilmiş oldukları(emir ve nehyi) nasa açıkça anlatasın ve gerek ki onlar da tefekkür edeler.(Nahl 44)

Allah'ımızın c.c. Peygamber Efendimiz sav. için buyurduğu, Ayetlerimizi açıkla dediği kaynakları göster.?

Peki burada ayet var. Hatırlamak için yazalım ( Şanım hakkı için muhakkak ki size Resulullahda pek güzel bir örnek vardır: Allaha ve son güne ümid besler olup da Allahı çok zikreyleyen kimseler için ) "Ahazab:21"

Biz Pegamber a.s.'ı göremedik. Ayette işaret edilen "örnekleri" kim ne şekilde bize anlatacak. Yani şunu demek isterim: Peygamber a.s.'ın günlük yaşantısında almam gereken örnekler olduğunuz bizzat Allah Kuran'ı Kerim de belirtiyor. O zamana da yetişmiş bir insan olmadığıma göre, bana bunu kim nasıl açıklayacak ? Ben o örnekleri nasıl alacağım. Yaşamak istersem nasıl yaşayacağım. Kuran da Peygamber a.s.ın günlük yaşantısı da doğal olarak yer almadığına göre, nereden bileceğim günlük yaşantısında örnek almam gereken değerleri ? Var mı bu yönde bir fikriniz ? Bu arada bir önceki mesajda sorduğum sorunun cevabıda gelmedi, hatırlatayım.

Adam kardeş sorunu gördüm ama benim sorularıma yanıt almak için cevaplamadım.Dikkat edersen yazımda "başkalarının hakkına saygı duymak şartıyla" yazdım.Bunun nedeni de aslında senin bahsettiğin konu idi.Yani kişi camide toplu namaz kılınırken "ben kendi yorumuma göre kılıcam" deyip namazın ahengi bozarsa ,insanların dikkatini dağıtırsa bu kabul edilemez.

Evet kardeşler eğer gerçekten samimi iseniz şu soruyu kendinize sormuş olmanız lazım?"Ya arkadaş bunlar bizim sahih kabul ettiğimiz hadis kaynakları ama aynı hadis kaynaklarında hadis yazımını yasaklayan hadisler var bu nasıl oluyor??"

Cevaplanması gereken soru bu adam kardeşe ve diğer arkadaşlara soruyorum adı geçen kaynaklarda bizzat hadis yazımını yasaklayan hadisler var bu nasıl olur??Amaç ben haklı sen haklı değil gerçek ne ise onu ortaya çıkaralım..

Sorunu cevapladım, yukarıda mecvut. Hadisi şerifler Kuran'ı Kerim'in tefsirleridir açıklamalarıdır. Dolayısıyla Hadisi Şerifler Kur'an dan başka birşey değildir.

Kişi Hadis-i Kudsi olsun veya Hadisi Şerif olsun, okuyupta hüküm çıkarma yetkisine sahip değildir. Bu Kuran-ı Kerim içinde böyledir. Kelime manalarına bakıpta amel edemezsiniz. İşin teferruat yani tefsir kısmını anladıktan sonra amel edilir. Her tefsir doğru değildir. Ehli sünnet alimlerinin tefsirleri okunmaldır.

İmam Buhari Hz. Hadisi Şerifleri doğru kaynaklardan aldıktan sonra 2 rekat istihare namazı kılıp, Efendimiz sav. "bu benim hadisimdir" demeden, Hadisi kayıt altına almazdı.

Mehmet Sow kardeşim, bu sorunuza biz cevap vererek konuya müdahil olsak, olur mu? Çünkü arkadaşlar gördüğüm kadarı ile kısaca yazıp yazıp geçiyorlar. Yazdıkları ile sizin fikri tatmini olmanızı istiyorlar. Ama elbette onların bu samimi istekleri, aynı şekilde sizde mevcut olmadığı için siz verilen cevapları illa kendi merkezinize yakın olmasını bekler bir poziyonda soruyorsunuz.

Ben önce size şunu sormak isterim. Bahsettiğiniz hadis, elbette hadisdir. Kütübü sitte hadisleri içerisnde yer alır ve kuvvetli olduğu senedleri ile de mevcuttur. Peki, bu hadis hangi konuda neden zikredildiği konusunda bir fikriniz var mı ? Varsa lütfen açıklayın, diğer arkadaşlarımız da öğrensin.

Ve yine aynı yoldan devam etmek istersek şu ikinci sorumu da makul görün, binlerce hadisin yer aldığı kütübü sitte de sünnet ve hadis kaynaklı yazıların cümlesi kur'an ile kaynak bulmuşken, ve hepsi de uygulanabilirliği varken, siz o kadar hadis içersinde kalkıp da sadece bu hadisi zikrederek neyi murat etmiş oldunuz ? Bekir kardeşimin ve selim'in dediği gibi; gayeniz sadece Resulullah (s.a.v.) efendimizin hadislerini uydurma sözler içerisine almaya çalışarak, insanların gözünde itibar kaybı sağalamayı mı murat etmiştiniz ? Çünkü yukarıda bulunan mesajlarda mantık ölçüsünde çok güzel sorular sorulmuş olmasına rağmen cevap yazdığınızı görmedim. Verdiğiniz cevapların ise zaten konu ile alakası olmadığını herkez görüyor. O sorulara da bir cevap verip aynı zamanda bu tezinizi ayetler ile de desteklerseniz, belki biz kullar da sizin gördüğünüz noktayı yakalarız, kim bilebilir ?

Ve yine Allah'ın (Azze ve Celle ) ayeti kerimesinde " ...Resulum ne verdiyse alın! (dikkkatinizi çekerim ne verdiyse diyor) ve hangi şeyden nehy etti ise uzaklaşın (dikkat buyrun neyi yasakladı ise uzaklaşın, yapmayın)" ( Haşr : 7 ) ve yine bir ayeti kerimesinde yine bizlere hitaben buyurduğu
" ...O'na tabi olun ki doğru yolu bulasınız" ( Araf : 158 ) diyerek biz kullarını uyarırken, haram ve helal ölçüsünün Resulullah'ın (s.a.v.) koymasının kendi adetullahına muhalif bir hareket olmayacağını gösterirken, af buyrun da, siz! hangi aklı evvel zihniyetinin yorumlarına takılıp da; RESULLUAH (S.A.V.) EFENDİMİZİN SÖZÜ ÜZERİNE SÖZ KOYMA HADSİZLİĞİNDE bulunuyorsunuz ?...

"Bana itaat eden Allah'a itaat etmiş olur, bana isyan eden de Allah'a isyan etmiş olur. Benim emirime (yani görevlendirdiğim kişiye) itaat eden bana itaat etmiş olur." (Buhari, Müslim ittifakla) Hatta Buharinin senedinde bu hadisin devamında şu cümle de eklidir "emirime isyan eden de bana isyan etmiş olur", derken, özellikle kendisine itaati bir kenara bırakalım; tayin ettiği kişiye dahi itaatin öneminden bahsederken, siz hangi hadis ve sünnete uymanın kişiyi kafir edeceği gerçeğine vardınız ?

Siz; İsa (a.s.) havarileri ile ashabı Kiram (r.anhüm ecmain) efendilerimizi aynı mesabeye mi indirgeyerek bir yol bulmaya çalışıyorsunuz ? O halde şunu anlayın ki; İsa (a.s.) en büyük hançeri havarilerinin ispiyonları ile yaşarken, Resulu Ekrem (s.a.v.) efendimiz ashabının "anam babam ve nefsim sana fade olsun Ya Allah'ın peygamberi "diyen ve bu sözünde samimi olarak savaş meydanlarında ona gelen ok ve kılıca göğsünü, kafasını siper ederek sözündeki samimiyeti ortaya koyan insanlardı. O savaş meydanındaki saç kıllarında biriken ter zerresi dahi, o havariler ile kıyaslanamayacak kadar zatı muhterem kişilerdi.

Lütfen, yukarıdaki sorulardan başlayın. Sonra yine devam ederiz. Önce o sorulara kendi içinizde tatmin olabileceğiniz cevaplar verin ve bizimle de paylaşın. Bu fikirlerin size ait olduğuna inanmak istemiyorum. Sizin gibi; ben müslümanım diyen hiç kimseye de yakıştıramam.

Kur'an da bulunan namaz ile ilgili ayetler, bunun emr olduğunu bilmemiz içindir. Uygulama safhasını da bizzat Resulu Ekrem (s.a.v.) efendimiz öğretmiştir. Ki; O'na (s.a.v.) da bizzat Cebrail (a.s.) öğretmiştir. Hani Necm suresinde geçen O "kuvveleri müthiş..." melek !

Ne o yoksa, siz de mi Cebrail (a.s.) diye bir melek yok diyeceksiniz ?

Radikal kardeşim burda hadis kaynakları ile bir problem var benim peygamberimize en ufak bir sözüm yoktur.Ne haddime böyle bir şey aklımdan bile geçirmedim.Fakat peygambere itaatten bahsediyorsak aynı hadis kitabında peygamberimizin hadis yazımını yasaklayan hadisleri rivayet ediliyorken bunu gören birinin hadis yazımını bırakması gerekmez mi??

Mehmet Muhammed isminden gelir, çokta güzel ismin var, seni kırmak istemiyorum. Bak anlatıyoruz ya anlamıyorsun ya da anlamamızlıktan geliyorsun.

İslam'ın şartları, farzları, vacipleri, sünnetleri, mekruhları vs. yani Dinimizin 3te 2 sini Hadisi şeriflerden öğreniriz. Neden 3te 2si? Çünkü "Bana Kur'an verildi 2 katıda Hikmet verildi (yani Hadisi şerifler dediklerimiz) buyurdu Efendimiz sav.

Ebu davudta geçen hadisi şerif yazayım, Allah c.c. aklımıza getiriyor Elhamdülillah. " Sizden birinizi koltuklarınıza yaslanıpta Kur'andan bulduğuma uyarım bulmadığıma uymam derken görmiyeyim"
Bu hadisi şerifi aklıma kaldığınca yazdım devamıda olabilir.

Yani kısacası Efendimiz sav. sözleri olmadan İslamiyet anlaşılamazdı, çünkü Kur'an anayasa kitabı gibidir, tafsilatı Hadislerdir.