Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mezhepler

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
Yeniden Merhaba:
Birde şunu sormak istiyorum, siz bir hukukcusunuz bildiğim kadarıyla ruşen-alp. Hukukta ne esas alınır, bunu bana söylermisiniz?
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
İslamiyet’teki mezheplerin farklı oluşunun hikmeti nedir?

Çeşitli kesimler tarafından gündeme getirilen konulardan biri de “mezhep” meselesidir. Mezhep meselesi bir taraftan İslam’da bir ayrılık unsuru gibi gösterilmeye çalışılırken, diğer taraftan bir takım demagojilerle saf zihinler bulandırılmak istenmektedir. Meselenin üzerine biraz eğildiğimiz zaman mezheplerin bir ihtiyaçtan doğduğu, hiç bir zaman ihtilaf unsuru olmadığı anlaşılacaktır.

İtikat ve amel diye iki kısımdan meydana gelen İslam dininde, mezhepler, ameli (pratikte yaşanan) kısımları konu edinir. Birden fazla mezhebin meydana gelmesi, nazari prensiplerin mezhep imamlarınca farklı anlaşılmasından ileri gelmiştir. (Mektubat, 449 )

Mesela Hz. Peygamber (asm.) efendimiz namaz kılarken mübarek alınlarına taş batar ve alınları kanar. Hz. Ayşe (r.a.) validemiz taşı Peygamber (asm.) efendimizin alnından alarak yere atarlar. Peygamber (asm.) efendimiz yeniden abdest alarak namazlarını kılarlar. Hanefi mezhebi imamı, İmam Azam Ebu Hanife hazretleri ile Şafii mezhebi imamı, İmam Şafii hazretleri abdesti bozan meseleleri ele alırken bu meseleyi değerlendirirler. İmam-ı Azam hazretleri, “Peygamber (asm.) efendimizin alnına batan taş kan çıkardığı için efendimiz abdest almıştır.” hükmüne varırken; Şafii hazretleri abdestin bozulmasını Hz. Ayşe (ra.) validemizin Peygamber (asm.) efendimizin alnına dokunmasına bağlamıştır. Böylece Hanefi mezhebinde az bir kan abdesti bozan sebeplerden biri olurken, Şafii mezhebinde kadının temasıyla abdestin bozulması kaide olarak benimsenmiştir. Görüldüğü gibi her iki hüküm de doğrudur ve haklı bir gerekçeye dayanmaktadır.

Mezheplerin doğuşu

Peygamber (asm.) efendimize kadar itikadi noktalarda aynı olan şeriatlar teferruat kısımlarında değişerek gelmiş, hatta bir asırda ayrı ayrı kavimlere ayrı şeriatlar gönderilmiştir. Ancak Peygamber (asm.) efendimizle birlikte daha başka şeriatlara ihtiyaç kalmamış ve onun dini bütün asırlara kafi gelmiştir. Fakat teferruat meselelerde bir takım mezheplere ihtiyaç kalmıştır. Hak mezheplerin imamları bu vazifeyi hakkıyla yerine getirmişler ve insanoğlunun bütün ihtiyaçlarına cevap vermişlerdir. Peygamber (asm.) efendimiz bir mucize olarak bu imamların geleceklerini ve büyük bir vazife yapacaklarını daha bunlar gelmeden haber vermiş ve bu mümtaz şahsiyetler de yapmış oldukları hizmetlerle Resulullah (asm.) efendimizi fiilen tasdik etmişlerdir...

İslam mezhepleri -bir iki cüz’i mesele hariç- hiç bir zaman iç harp ve karışıklıklara yol açmamış ve bu mezheplerin imamları da birbirine daima saygılı olmuşlar, birbirlerini ret ve inkar etmemişlerdir. Ayrıca bir mezhep tesis etmek niyetiyle ortaya iddialı bir şekilde çıkmamışlar, daha sonra bir araya toplanarak bir mezhep haline getirilen içtihatlarını zaman ve ihtiyaç anında ortaya koymuşlardır.

Mesela: İmam-ı Azam (H. 80-150) bir hadise ile ilgili olarak fetva verdikleri zaman, “Bu Numan bin Sabit’in (İmam-ı Azam) reyidir. Çıkarabildiğimiz reylerin en güzeli budur. Kim bundan daha güzelini ileri sürerse, doğruya daha yakın olan odur.” derdi.

İmam Malik (Maliki mezhebi kurucusu. H.93-179), “Ben bir beşerim. Bazen hata, bazen de isabet ederim. Bu sebeple benim rey ve içtihadımı inceleyiniz. Kitap veya sünnete uygun bulursanız, kabul ediniz, bulmazsanız reddediniz.” demiştir. (Hayreddin Karaman, Fıkıh Usulü, 33)

Hanbeli mezhebi kurucusu İmam-ı Hanbeli (H. 164-241) ve İmam-ı Şafii hazretleri (H. 150 - 204) de hiç bir zaman iddialı konuşmamışlar ve meslektaşlarını rencide edici sözler söylememişlerdir. Daha sonra bu büyük insanların rey ve içtihatları talebeleri ve alimler tarafından bir araya getirilerek Müslümanların gönül huzuru içerisinde ibadet yapmaları temin edilmiştir.

Hak birden fazla olur mu?

Bir zamanlar gazete sütunlarından Müslümanlara meydan okurcasına sorulan ve halen köşe bucak tekrarlanan bir soru vardır: “Hak bir olur; nasıl böyle dört mezhebin ayrı ayrı, bazan birbirine zıt hükümleri hak olabilir?”

Bu soruya Bediüzzaman Said Nursi hazretleri özetle şu cevabı verir: “Bir su, beş muhtelif mizaçlı hastalara göre beş hüküm alır. Önemli miktarda su kaybeden bir hastaya su içmesi vaciptir, şarttır. Yeni ameliyattan çıkmış bir hastaya zehir gibi zararlıdır. Tıbben ona haramdır. Diğer bir hastaya kısmen zararlıdır; su içmek ona tıbben mekruhtur. Diğer birisine zararsız menfaat verir, tıbben ona sünnettir. Diğer birisine de ne zarardır ne de menfaattır. Tıbben ona mübahtır afiyetle içsin... İşte burada hak taaddüt etti, birden fazla oldu. Beşi de haktır. “Su yalnız ilaçtır, yalnız vaciptir, başka hükmü yoktur.” denilebilir mi?

İşte bunun gibi İlahi hükümler mezheplere uyanlara göre değişir. Hem hak olarak değişir ve her biri de hak olur, maslahat olur.

Birbirinden farklı gibi görünen mezheplerdeki teferruat meselelerinin hangisini ele alsak, imamların dayandıkları noktaların hak ve hakikat olduğunu görebiliriz. Bu hususta İmam Şarani hazretleri “Mizan” isimli bir eser yazmış, mezhep imamları arasında bir mukayese yaparak hangi hükmü nasıl anladıklarını ortaya koymuştur.

Bir misal:

Mezhep imamları İslami meselelerde değil, uygulanış tarzında kendilerine göre haklı sebeplerle ihtilaf etmişlerdir. Mesela abdest alırken başa meshetmekte bütün imamlar ittifak etmişlerdir. Ancak meshin tarzında ve miktarında ihtilaf etmişlerdir.

Abdesti bizlere farz kılan Rabbimizin, “Başınıza meshediniz.” emri “bi ruusikum” ibaresiyle gelmiştir. Dillerin en zengini olan Arapça’da çeşitli kelimelerin başına gelen ‘b’ harfi, bazen “güzelleştirmek”, bazan “bazı” manasını vermek, bazan da “bitiştirmek” manasını vermek için gelir. Abdest ayetinin “ruusiküm” kelimesinin başına gelen ‘b’ harfini mezhep imamlarının her biri ayrı manada anlamışlar ve bundan farklı bir uygulama ortaya çıkmıştır.

Bunun içindir ki İmam-ı Malik hazretleri: “Başa meshederken, başın tamamı meshedilmelidir. Zira buradaki ‘b’ harfi kelimeyi güzelleştirmek için gelmiştir. Kendi başına bir manası yoktur” der.

İmam-ı Ebu Hanife hazretleri ise: “Bu ‘b’ bazı manasına gelen ‘b’dir. Başın bir kısmı meshedilse kafi gelir” der.

İmam-ı Şafii hazretleri ise: “Bu ‘b’ bitişmek manasına gelen ‘b’ dir. Sadece elin başa bitişmesi, birkaç kıla değmesi kifayet eder, mesh tamam olur” der. Hal böyle olunca mezhep imamlarının her birinin hak yolda oldukları, teferruattaki ayrılık gibi görünen hükümlerin bir ihtilaf konusu olmadığı kendiliğinden ortaya çıkar ve kötü maksatlı olanların iddialarını havada bırakır...​
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Yeniden Merhaba:
Birde şunu sormak istiyorum, Hukukta ne esas alınır, bunu bana söylermisiniz?

Hukukun dili birdir, dünyanın her yerinde mevcut hukuk sisteminde kurallar hiyerarşisi vardır. Günümüzde pozitif hukukta anayasa, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük , yönetmelik gibi kurallar hiyerarşisi vardır. Örneğin bir kurumun çıkardığı yönetmelik, kanunlara aykırı olamaz, eğer kanunlara aykırıysa iptal sebebidir, yine kanunlarda anayasaya aykırı olamaz. Eğer kanunlar anayasaya aykırıysa o halde o kanun,anayasa mahkemesi tarafından iptal edilebilir. Ve tüm bu hukuk düzeninde meydana gelen uyuşmazlıklar hakkında Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı vardır. Bu kurullarda önlerine gelen bir uyuşmazlık hakkında içtihatta bulunarak karar verir.
İslamda da en önce Kuran vardır, hüküm verilirken Kitaba bakılır, hadis ve sünnete bakılır.Eğer hadis ve sünnet Kuran'la çelişiyorsa, o hadis ve sünnet kabul edilmez.Zaten bunun haricinde de başka bir delil yoktur. Tüm fakihlerden bahsediyoruz ya, aslında o insanlar, ayet ve hadis ışığında hüküm vermişlerdir. Yani " bu konuda benim anladığım budur " demişlerdir. Eğer senin ilmin daha fazlaysa sen de " benim bu konu hakkında anladığım budur " diyebilirsin. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde " Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır " diyerek bu gerçeği vurgulamıştır.Sonuçta insanın dini inançları vicdanla çok ilgilidir. Bir işi yaparken vicdan ne diyor, işte bu da önemlidir.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Sevgili ruşen-alp:

İlginiz için çok teşekkür ederim, ben bu yollardan şu doğrudur şu değildir demek kastından dolayı bunu buraya asmadım, uygulamadaki farklılık ya da çelişkiyi göstermek için astım. Tamamına bakarsanız bunu görürsünüz zaten. Benim bir tek mezhebim var, bunu burada ve her yerde gönül rahatlığı ve büyük bir inançla söylerim, benim tek yolum kuran yoludur. Apaçık hükümlerle bezenmiş, akıl sahiplerine bir rahmet ve bereket kaynağı olan, açık-seçik açıklanmış kurandır. Bazıları şunu der, bir mezhebe tabi olmazsan tam olarak iman etmiş olmazsın, buna da karşıyım. Bütün yollar Allaha varır diye bir iddiamda yok, çünkü şirk konusu benim için çok önemli ve çok tehlikeli. Allah zaten kitabında bildirmiştir açık seçik Ona nasıl ulaşacağımızı, yani ben başka yol aramaya gerek varmı, bunu demek istedim açıkca...
Hepiniz Allaha emanet olasınız....

İslam alemini büyük bir zan altında bırakıyorsunuz, yani yazınızda kısaca şunu demek istiyorsunuz " Ben Kuran'dan başka delil kabul etmem. Sünnet ve hadis Kuran'a terstir, böyle yaşayanlar müşriktir " evet sizin ifadeleriniz bu kapıya çıkar. Bu şekildeki bir düşünce son derece tehlikeli olup, insan-ı sırat-ı müstakimden uzaklaştırır.
Ben her zaman savunduğum bir şey var. Maddeyi değil manayı ele almalıyız. Yani Kuran-ı Kerimi bir madde olarak değil, içinde manalar barındıran, insana her iki cihanda mutlu ve mesut edecek çok değerli bir kitap olarak görmeliyiz. Kuran'ın ayetlerini iyice anlayıp, o Kitab'ın işaret ettiği yoldan ilerlemeliyiz. Yoksa ayetleri okuyup da , içindeki manayı inkar etmeyi kabul etmiyorum.Allah kitabında Rasulune uyun diye emretmişken, bir çok ayette Allah'a ve Rasulü'ne itaat edenler diye buyururken, ve tüm bu sahih hadisler bize o kadar yakınken, sünneti inkar etmek, KURAN'DAN UZAKLAŞMANIN , AYETLERİ ZIMNEN İNKAR ETMENİN İFŞA EDİLMİŞ HALİDİR.
 

Aisa

New member
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
79
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Baku
Soyle kucuk bir onek daha vereyim, Hanifi mezhebinde namaz kilarken ayakta eller baglanilir ama safii'lerde bildigim uzre baglanilmiyor bu iki farklilik nedir diye sorarsaniz Efendimiz (sav) iki sekildede namaz kilardi..

esselamu aleykum kardesim
lutfen peygamberimizin ayakta ellerini baglamadan namaz kilmasina dair hadis getirin
ben duydum ki, seytan Allah huzurundan kovulurken elleri yaninda cikmis, o yuzden bu sekilde namaz kilmak dogru degil.
hem eger peygamberimiz (sas) her ikisini yapiyorsaydi, neden bu mezhepler yalniz birini secmis?
 

Aisa

New member
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
79
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Baku
bana 4 mezhebi iyi sekilde anlatan bir kitap ismi verirseniz cok minnetdar olurum
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
esselamu aleykum kardesim
lutfen peygamberimizin ayakta ellerini baglamadan namaz kilmasina dair hadis getirin
ben duydum ki, seytan Allah huzurundan kovulurken elleri yaninda cikmis, o yuzden bu sekilde namaz kilmak dogru degil.
hem eger peygamberimiz (sas) her ikisini yapiyorsaydi, neden bu mezhepler yalniz birini secmis?



Her hadisin mutlaka karsiti vardir yani her durumda digerini kullanmak icin eee ne diyelim iste Caliskisiz bir tek Kitab mevcut...
 

Muhabbetci

New member
Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Almanya/ Krefeld
Web sitesi
www.1webspace.biz
Mezhep avam icindir, Alimin mezhebi olmaz...Avam taklit etmeden duramaz, illa birilerinden birsey ögrenmeyi gerekli görür...Illa imami taklit eder, oysa gönül imamini taklit etmeyi ögrenmis olsaydi, Hakikatin sadece bir nuru oldugunu idrak ederdi... Bir divanda su söz geldi aklima simdi ...

Hacc edenler hacca giderken
görse idi selvi revan boynunu
Deli olur daglara cikardi
Vaz gelir hacdan gecer .....
Yüz yasinda kral görse yollarda seni
Incili suyu birakir
vaz gelir tahtdan gecer...

Yine yunus Emre bir yerde söyle diyor:" Ask mezhepdir bana!"
Mevlana :" benim dinimde imanimda Askdir!" diyor...

Burdaki Aski mecazi ile karisdirmamak gerekir, bu ask dile gelmez , anca yasanir derler büyüklerimiz...Zaten Insan askini dillere sigdiramiyoruz, Ilahi aski nasil sigdiralimki??!!!

Malesef insanlarimiz Dört Mezhep diye onlari nerdeyse din yerine koydular, onlarin HAKK dedigi HAKK, batil dedigi batil gibi görmekdeler...Oysa Imam saafi söyle demisdir:" Benden bir söz duyarsaniz buda kurana ve sünnete aykiri ise , alin onu duvara carpin!"...Peki Sen okumadinsa, sen arasdirmadinsa nasil bileceksin onun dedigi dogrumu yanlismi?? Demekki Imam saafinin burda demek istedigi, git oku arasdir, sonra benim kitablarima bakda öyle anla ....

Sasarim Müslümanlara...Her farzi yerine getirmek icin can atarlar, hatta Cihad yaziyor diye savas ederler, ama en büyük farzi yerine getirmezler...

Ilim arayin, ilim edinin...En büyük farz ilim iken bunu niye yerine getirmiyorlar? Hoca namaz kildiriyor olabilir, ama ya hoca yanlis ise? Imam birsey demis olabilir ama ya imam yanildi ise? Sendemi onun yanilgisini taklit edeceksin?

Dedigim gibi Mezhep avam icindir, Taklit icindir..gercek alim taklit etmez, o kurani esas alir...bunuda yine bütün evliyalardan ögrenebiliriz...

Mesela birgün Sibli Hazretleri elinde bir ates kabeye dogru kosuyormus...Insanlar nereye ey sibli demisler oda:" Kabeyi yakmaya gidiyorum, cünki bu insanlar kabeye dua etmekden kabenin sahibini unuttular !" demisdir....

Su söze bir dakka bakarmisiniz, muhtesem bir söz anlayana...:)

Neyse lafi uzatmayalim biz yine....

Vesselam
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Soyle kucuk bir onek daha vereyim, Hanifi mezhebinde namaz kilarken ayakta eller baglanilir ama safii'lerde bildigim uzre baglanilmiyor bu iki farklilik nedir diye sorarsaniz Efendimiz (sav) iki sekildede namaz kilardi..

Öyle bir örnek veriyorsunuz ki, kaş yapayım derken neredeyse göz çıkaracaksınız. Şafi mezhebinde eller yanda namaz kılma yoktur. Sadece sabah namazının farzındayken, ikinci rekatta, rukudan kalktıktan sonra kunut duası eller yanda olacak şekilde okunur. O esnada el zaten bağlanmaz. Şafi bir imama uyan hanefi de hiç bir şey okumadan secdeye kadar bekler.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
ÖZÜR BEYANIDIR.

Bergüzar isimli hanımla girmiş olduğum tatsız münakaşadan dolayı özür dilerim...
Üslubumdaki seviyesizlikten dolayı forum üstadlarından ve forum sakinlerinden ayrıca özür dilerim...
Sözlerimin tasarrufu her zaman için Mücahit kardeşime aittir; hatalı bir üslub kullanmışsam ya da yanlış bir söz, bunu düzeltme tasarrufu Mücahit kardeşim ve diğer forum üstadları için geçerlidir...Ben bu foruma geldiğimden beri hep bunu taahhüt etmişimdir, forum üstadlarının tasarrufları başım gözüm üstüne, vesselam...

Burası köy kahvesi mi , yoksa seviyel, bir forum mu... Köy kahvesiyse söyleyin ona göre konuşalım. Burada bir kardeşimiz fikri ne olursa olsun ağır hakarete maruz kalıyor. Sonra da buna seyrediliyor. HİÇBİR ŞEY YAPILMIYOR.İnsanlar burada farklı düşündüklerinden dolayı aşağılanmalı mı vesselam...

Ruşen Alp kardeşimin iddia ettiği gibi ağır bir hakaret olduğunu düşünmüyorum...Neden böyle anlaşıldı anlamadım doğrusu...

BERGÜZAR KARDEŞİM TEKRAR TEKRAR ÖZÜR DİLİYORUM, HAKKINIZI HELAL EDİN, FIKIH MEVZUSUNDA DAHA DETAYLI ARAŞTIRMA YAPIN, FIKIH USULÜ KİTAPLARINA MÜRACAT EDİN, SELAMETLE...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
ÖZÜR BEYANIDIR.

Bergüzar isimli hanımla girmiş olduğum tatsız münakaşadan dolayı özür dilerim...
Üslubumdaki seviyesizlikten dolayı forum üstadlarından ve forum sakinlerinden ayrıca özür dilerim...
Sözlerimin tasarrufu her zaman için Mücahit kardeşime aittir; hatalı bir üslub kullanmışsam ya da yanlış bir söz, bunu düzeltme tasarrufu Mücahit kardeşim ve diğer forum üstadları için geçerlidir...Ben bu foruma geldiğimden beri hep bunu taahhüt etmişimdir, forum üstadlarının tasarrufları başım gözüm üstüne, vesselam...



Ruşen Alp kardeşimin iddia ettiği gibi ağır bir hakaret olduğunu düşünmüyorum...Neden böyle anlaşıldı anlamadım doğrusu...

BERGÜZAR KARDEŞİM TEKRAR TEKRAR ÖZÜR DİLİYORUM, HAKKINIZI HELAL EDİN, FIKIH MEVZUSUNDA DAHA DETAYLI ARAŞTIRMA YAPIN, FIKIH USULÜ KİTAPLARINA MÜRACAT EDİN, SELAMETLE...

Ebuzer kardeşim, olmuş bitmiş bir olayın daha fazla büyütmeye gerek yok diye düşünüyorum.Seninle şahsi ve fikri bir sorunum olmadığını biliyorsun.Orada kullanılan " adam ol gel"sözü o yazıyı yazmama vesile oldu.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ÖZÜR BEYANIDIR.

Bergüzar isimli hanımla girmiş olduğum tatsız münakaşadan dolayı özür dilerim...
Üslubumdaki seviyesizlikten dolayı forum üstadlarından ve forum sakinlerinden ayrıca özür dilerim...
Sözlerimin tasarrufu her zaman için Mücahit kardeşime aittir; hatalı bir üslub kullanmışsam ya da yanlış bir söz, bunu düzeltme tasarrufu Mücahit kardeşim ve diğer forum üstadları için geçerlidir...Ben bu foruma geldiğimden beri hep bunu taahhüt etmişimdir, forum üstadlarının tasarrufları başım gözüm üstüne, vesselam...



Ruşen Alp kardeşimin iddia ettiği gibi ağır bir hakaret olduğunu düşünmüyorum...Neden böyle anlaşıldı anlamadım doğrusu...

BERGÜZAR KARDEŞİM TEKRAR TEKRAR ÖZÜR DİLİYORUM, HAKKINIZI HELAL EDİN, FIKIH MEVZUSUNDA DAHA DETAYLI ARAŞTIRMA YAPIN, FIKIH USULÜ KİTAPLARINA MÜRACAT EDİN, SELAMETLE...



Sevgi deger kardesim,Ebu Zerr senin özür dilemek gibi bir erdemliligi hic cekinmeden yapabilecek bir kapasiteyin oldugunu en iyi bilenlerdenim.Ama ufakta kabul etseniz hafifte kabul etseniz böyle hareketlerden itina ile kacmanizi tavsiye ederim bir abi olarak kabul edersen yok etmez isen bir arkadas olarak.Yinede bu erdemli davranisinizi alkisliyorum....:11_7_104v
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
islam'ın en güzel yanı ne biliyormusunuz?
Radikalislam, mücahit, seyfullah, metin mete ağabey, ruşen alp, alptraum, beyaz ışık, ve diğerleri...Ve yaramaz Ebu Zerr...
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
Sevgili Arkadaşlar:
Hepinizin benden sonra yazdıklarını dikkatlice okudum.
Öncelikle kardeşime hakkım helaldir, inançları uğruna konuşuyordu diyeyim ve konuyu kapatayım.
Gelelim namazda el bağlama meselesine. Kuranda bununla ilgili bir belirteç yok, ille de aramak mı gerek, o da tartışılır. Ancak bir arkadaşım tunusa ziyarete gitmişti, orada hiçbir kimsenin namazda elini bağlamadığına şahit olmuş. Sanırım Aişa idi bu konuda şeytanla ilgili bir benzetme yapan, şimdi tunuslular oluyor şeytan.
Sevgili ruşen-alp, hukuk ile ilgili açıklamalarınız için teşekkür ederim. Benim de zaten söylemek istediğim budur. Ben lazım, benim dilim lazca diye bas bas bağırsam, bu anayasadaki türkiye cumhuriyetinin resmi dili türkçedir ibaresini değişitririr mi, bunu vurgulamaya çalışmıştım. Kurana uygun olmayan sünnet ve hadisi kabul etmiyorum dedim her zaman. Yoksa kuran eksenli her davranış ve sözün başımın üstünde yeri vardır.
Ayrıca muhabbetcinin yazdığı yazının altına da imzamı atarım, konuyu güzel özetlemiş.
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
 

Aisa

New member
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
79
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Baku
Sevgili Arkadaşlar:
Gelelim namazda el bağlama meselesine. Kuranda bununla ilgili bir belirteç yok, ille de aramak mı gerek, o da tartışılır. Ancak bir arkadaşım tunusa ziyarete gitmişti, orada hiçbir kimsenin namazda elini bağlamadığına şahit olmuş. Sanırım Aişa idi bu konuda şeytanla ilgili bir benzetme yapan, şimdi tunuslular oluyor şeytan.

berguzar hanim, Kuranda secde, ruku nasil yapilir o da yazilmamis, sabah namazi 2 rekat, ikindi 4 rekat vs. de kuranda yazilmamis. buna ne dersiniz???? hadislerin gerekliliyi goz onunde, sadece bazi insanlar bunu kabul etmek istemiyor.
seytanla ilgili hadisi ben kendimden uydurmadim. hem kollarini baglamadan namaz kilanlarin hepsi seytan da demedim. sadece seytana benzememek icin yapmamak gerekir (benim fikrim degil). Tunuse gelince, Tunusde yasayanlar melek mi ki onlari ornek veriyorsunuz? hem eminim ki, arkadasiniz tum tunus ahalisini degil, bir kac insanin namaz kilmalarini gormus. boylece ordaki tum insanlarin kollarini baglamadan namaz kildiklarini soylemeniz yanlis
saygilarimla.....
Allaha emanet kaliniz....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
berguzar hanim, Kuranda secde, ruku nasil yapilir o da yazilmamis, sabah namazi 2 rekat, ikindi 4 rekat vs. de kuranda yazilmamis. buna ne dersiniz???? hadislerin gerekliliyi goz onunde, sadece bazi insanlar bunu kabul etmek istemiyor.

Allaha emanet kaliniz....


Aisa kardes ben diger konulariniza cevap vermek istemiyorum cünki biraz kendi araniz diye ben girmeyeyim.Ama yukardakiler icin iki cift söz;Mesela size bir kisi deseki Hac nasil cikartilir evet yapmiyorsunuz(Sizi tenzi ederim) ama nasil oldugunu biliyorsunuz degilmi?Iste bu noktada söyle bir söz;Allahin Resulü Göreve baslamadan önce Mekkede yasayan Hiristiyan,Yahudi,Hanif ve atese tapan insanlar vardi degilmi(Cünki Kitab bunlardan bahsediyor)Simdi size bir soru Hanifler günde iki kez namaz kiliyorlarmiydi?Hiristiyanlarda namaz varmiydi?Veya Yahudilerde namaz varmiydi?Lütfen bir düsünün veya söyle bir arastirin;Allah neden dememis Kiyam söyle Ruku böyle secde ise tam su sekilde olacak diye acaba?Hem nereden cikariyorsunuz Allah rekati eksik birakmis diye?Kuranda yazilmadigina nasil mutmain oldunuz?Allahin tam dedigine bu eksikligi neden uygun gördünüz?Hadislere iman neden Islamin bir farzi olsunki?Buna inanmayana karsi bu kadar kücümseme niye?


Eger sorsaydiniz Kuran size hepsini söylerdi;bu bir arz taleb meselesi yani siz halis bir niyetle isteyeceksiniz Furkan size kendini acacak ve göreceksinizki hicte eksik dagil aksine cok detayli...Rabbe emanet olun..
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
59
berguzar hanim, Kuranda secde, ruku nasil yapilir o da yazilmamis, neden yazılsınki, namaz müminler için hz. Muhammedden öncede farz olan bir ibadetti, meryem suresine bakın, Hz. Meryem için o secde edenlerle beraber secde ederdi der, yada diğer ayetlere bakın, bunun böyle olduğunu görürsünüz, bu yüzden neden gerek olsunki şu şöyle yapılacak denmeye, neden yeni bir ibadetmiş gibi kuranda zikredilsin....sabah namazi 2 rekat, ikindi 4 rekat vs. de kuranda yazilmamis. buna ne dersiniz???? buna da diyeceğim şudur, Allah savaş zamanında nasıl namaz kılınacağını tariflerken orda görüyoruz ki asgarisi 2 rekat, siz isterseniz 22 rekat kılın, kimse buna birşey diyemez... Namazda en çok üstünde durulması gereken konulardan biri de rekat vs değil, namazda kulun ne dediğini bilmesidir, inşallah bunu da tartışırız....hadislerin gerekliliyi goz onunde, sadece bazi insanlar bunu kabul etmek istemiyor.
seytanla ilgili hadisi ben kendimden uydurmadim. hem kollarini baglamadan namaz kilanlarin hepsi seytan da demedim. sadece seytana benzememek icin yapmamak gerekir (benim fikrim degil). Tunuse gelince, Tunusde yasayanlar melek mi ki onlari ornek veriyorsunuz? hem eminim ki, arkadasiniz tum tunus ahalisini degil, bir kac insanin namaz kilmalarini gormus. boylece ordaki tum insanlarin kollarini baglamadan namaz kildiklarini soylemeniz yanlis Ben arkadaşımın gördüğünü anlattım, bütün cemaat kolları yanda kıyama durmuşlar, sizde durun, bunda hiçbir mahzur yok. Bana göre kıyam duruşu şu şekilde olmalıdır.. Kul kendi yaratıcısıyla başbaşa olduğunu mutlaka bilmeli namaza durarken, ona ne söyleyeceğini çok iyi bilmeli ve yaratıcısının karşısında kendi vicdanında en güzel duruşu bulmalı diyorum.. Yani tam bir teslimiyet şekli olmalı namazda.....
saygilarimla.....
Allaha emanet kaliniz....

Namaz konusu başlı başına incelenecek bir konu. Ancak şunu düşünmenizi öneririm, neden namaz gibi müthiş bir tevhid eylemini, birkaç kişinin söylediklerine sıkıştıralım. Namaz kul ile Allahın arada hiç kimse olmadan başbaşa kaldığı bir an ise, ana hatlarını zaten tariflemiş Rabbim, kıyam,rüku, secde diyerek... kalanını kul neden kendi doldurmasın. Namazın çevresi çizilmiştir kuranda sevgili kardeşim, içini ise senin Allaha olan bağlılın, imanın dolduracaktır. Yani bu kişiden kişiye değişir, burda vurgulanmak istenen budur....
Yine namazla ilgili şunları söyleyebilirim:
Namazı Allaha ödenmesi gerekli günlük bir borç olarak düşündüğümüz sürece, namazın ruhunu gerçek anlamda kavramamış oluruz. Bu yüzden borcunu sonra da ödersin mantığı ağır basar. Ancak namaz sürekli ve devamlı istenen bir şekilsel tevhid eylemidir. Nedenine gelince, biz Allahın varlığına ve birliğine inanıyorsak, günün belli vakitlerinde üzerimize yazılmış bir ibadeti başka bir gün nasıl yerine getirebiliriz. Kaldı ki namazın kazası da yoktur. Bugünün öğle sini yarının öğlesi ile bir kefeye koymak çok mantıklı mı görünüyor sizce? Allah gün içinde belli vakitlerde, kendisine yakınlaşmamız gerektiğinde, birebir kendisiyle bağlantı halinde olmamızı, içtenliğimizi, bağlılığımızı yenilememizi istiyor. Çünkü şeytan bütün köşebaşlarını tutmuştur, biz sığınmazsak Allaha halimiz haraptır. Bunun için ve daha burada sıralayamayacağım nedenlerden ötürü Allah ile sürekli irtibat halinde olmamız gerekmektedir. Ancak Allah sosyal düzen içindeki yerimizi bildiği için, rızkımızı ararken çektiğimiz zahmetleri vs bildiği için kuranda vakitleri bildirmiştir, içini doldurmak ise bize kalmıştır. Şekil itibarıyla nasıl kılacağımız ise yinede kuranda kıyam-rüku ve secde olarak belirtilmiş, ayrıntısı bize bırakılmıştır.
Sonuç olarak, namaz oruç gibi tutamadığınız günlerde sayıyı tamamlayın emri ile örtüşmez. O oruca has bir durumdur. Ancak namazda süreklilik ve devamlılık esastır.
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
 

Aisa

New member
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
79
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Baku
selamun aleykum

kardesler (islamci, metin mete, berguzar) sizin fikirlerimiz benimkinden o kadar farkli ki hatta tartismak bile mumkun degil. ben kendi fikrimde kaliyorum, eminim ki siz de oylesiniz. eger ben yanlis dusunuyorumsa bana, siz yanlis dusunuyorsanizsa, Allah size hidayet versin. ben aradan cekiliyorum, siz tartisin ve bir-birinize tesekkurler yagdirin...............
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evet, klasik tartışmalar ile geçen bir konu daha... Beğeniyorum, zira renkleniyor ortalık. Sonu gelmez, bitmez, o ayrı mesele.

Bu konuda, bir tarafın temel iddiasına göre; Kur'an korunmuştur, tahrifat yoktur, en doğru Kur'an olduğuna göre biz Kur'an ı okur, anladığımızı yaparız şeklinde. Bir yere kadar doğru, sonrası tartışılır. Bir de ikaz var anlayamıyorum diyenlere, Allah Kur'an ı anlaşılsın diye apaçık gönderdi, anlamıyorsan, nasibin yok. O da güzel... E, hadi sen anladığını anlat, ben anlayayım, olmaz, benim anlatmama ne gerek var, sen Kur'an ı anlayamadınsa, beni hiç anlamazsın. Peki, onada eyvallah. De bakalım efendi, şu ayet ne diyor, 4 ayrı cevap, hepsi farklı... İyi iman, iyi içtihad. Emin olsam bu yolun doğruluğuna, kırk da kurban keseceğim, yumuşak din nasıl olsa,herkes ne anladıysa, kırk da kes, yüzkırk da... Haydi hayırlısı...
 

yelken06500

New member
Katılım
12 Eyl 2007
Mesajlar
772
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Konum
istanbul
Aisa kardes ben diger konulariniza cevap vermek istemiyorum cünki biraz kendi araniz diye ben girmeyeyim.Ama yukardakiler icin iki cift söz;Mesela size bir kisi deseki Hac nasil cikartilir evet yapmiyorsunuz(Sizi tenzi ederim) ama nasil oldugunu biliyorsunuz degilmi?Iste bu noktada söyle bir söz;Allahin Resulü Göreve baslamadan önce Mekkede yasayan Hiristiyan,Yahudi,Hanif ve atese tapan insanlar vardi degilmi(Cünki Kitab bunlardan bahsediyor)Simdi size bir soru Hanifler günde iki kez namaz kiliyorlarmiydi?Hiristiyanlarda namaz varmiydi?Veya Yahudilerde namaz varmiydi?Lütfen bir düsünün veya söyle bir arastirin;Allah neden dememis Kiyam söyle Ruku böyle secde ise tam su sekilde olacak diye acaba?Hem nereden cikariyorsunuz Allah rekati eksik birakmis diye?Kuranda yazilmadigina nasil mutmain oldunuz?Allahin tam dedigine bu eksikligi neden uygun gördünüz?Hadislere iman neden Islamin bir farzi olsunki?Buna inanmayana karsi bu kadar kücümseme niye?


Eger sorsaydiniz Kuran size hepsini söylerdi;bu bir arz taleb meselesi yani siz halis bir niyetle isteyeceksiniz Furkan size kendini acacak ve göreceksinizki hicte eksik dagil aksine cok detayli...Rabbe emanet olun..

yaradanın daha önce gönderdiği kitapları doğrulayıcı ve onları tasdik eden ve son noktada yaradanın emirlerini yani yapılmasını istediği ve men ettiği davranışları barındıran dinini tamamladığı kitap ve de bu dini yaşayan bu yolla da müslümanlara aksettiren peygamberi gözardı ederseniz namaz konusunda yahudiler yaparmıydı hristiyanda namaz varmıydı gibi tamamen teorik kısımda takılıp kalırsınız...oysa O kur'anda yahudi ve hristiyanlara benzememizi istiyor ...bazı şüphelilerden evham kapıp tüm sünneti inkar yoluna girersiniz...hatta sünnette dahi kendi tanımlamanız yoluna başvurursunuz...sonuç itibariyle bir çözümsüzlük ve açıklanamayacağınız soruların muhattabı konumuna gelirsiniz...kur'anın sadece kendisine açıldığı düşüncesi de ne vahim bir sonuca varış...
 
Üst Alt