Allah Razı olsun..Gercekten niçin bu böyle oldu anlayamadım..Allah Yardımcımız Olsun..
Yanlız Dostlarım bu aralar çok sinirliyim ve yemek yiyemiyorum bişeyler içemiyorum..Başımda düşüne düşüne büyük ağrılar gelişti..
sevgili gardaş ziyadesiyle RABBİM TEALA olsun ...düşünebilmek büyük nimmettir...inan en azından çevrende düşünmeden yaşayan ,her gece yastığa çeyrek kala uyuyabilen,gamsız hiçbirşeyi sorgulamayan ,çevresine pervasız kendileri için kurulmuş bir sistemin parçası olan kurulmuş saat gibi her gün aynı şeyleri yapan insanarı hatırla ....
bunlardan farklı olarak sen düşünebiliyorsun!!!
unutma ki iman teslimiyettir...hayatının muhakkak bir diliminde yaradanın varlığını hissetmişsindir...birçok müslüman bunu hisseder...o günlerini hatırlamanı isterim .o lütüfları nasıl olurda unutursun...sen eyuba yetişmiş belaların hangsine muhattab oldun ki sadece aklına ulaşmış bir beladan bu kadar muzdarip oluyorsun...peygamberleri bir hatırla derim ALLAH(AZZE VE CELLE) onlara kendi korumasında olduğunu söylememişmiydi...bunlara rağmen başlarına gelen musibetlerden dolayı bu nasıl iş hem korunuyoruz hemde başımıza gelmeyen kalmıyor nu dediler?yoksa başlarına gelene sabır mı ettiler?
şunu da unutma sakın aklın ''mutlak doğruyu'' tayin edici değildir!böyle olsaydı dünya üzerinde ki her olayı rahatlıkla algılaman ,bütün bilgileri bilmen hiçbir zaman küçücükte olsa hata yapmaman gerekirdi!
bir zamanlar doğru kabul ettiğin ama şimdi dönüp baktığında ne kadar yalnış olduğunu düşündüğün fikirlerini bir sorgula ...
bir makina ustasını düşün...bir sipariş geliyor ve seri üretime başlamak için makinasını ayarlıyor...başlıyor ürünü basmaya...1,2,3.........10,20...1000.aynı ürünü basarken birde bakıyor ürünün yarısı farklı yarısı farklı...bu esnada ustanın yapması gereken şey ürünün nerede farklılaştığını bulmaktır.yoksa yapacağıı bütün imalat hatalı olacaktır...şimdi kıssada hisse şudur;
müslümanlar hayat içerisindeki aksiyonları süresince nefsi muhasebeyi elden bırakmamalı ilahi rızaya olan mesafesini yitirmeden aksiyonlarını sürdürmelidir...zaman ona verilen görev gereği akıp gitmektedir...buna ne bir insan engel teşkil eder ne de insanlar dışınındaki canlı ve cansız varlıklar..