Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an'a Göre Hadis ve Sünnet Kavramı

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
KURAN'A GÖRE SÜNNET KAVRAMI

Sünnet kavramına bir de Kur'an penceresinden bakalım.

Sünnet kelime olarak tarz, metot, yol, tavır manalarına gelir. Sünnet kelimesi toplulukların devam edegelen davranışları manasında da kullanılır. Sünnet kelimesi Kuran'da en çok, tek geçerli sünnetin Allah'ın sünneti olduğu ve Allah'ın sünnetinde değişiklik olmayacağı şeklinde kullanılır. Kuran'da sünnet kavramı 2 ayette geçer. Bunlar:

Artık onlar öncekilerin Sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın SÜNNETinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın. Allah'ın sünnetinde dönüşüm de bulamazsın. (35 Fatr 43)


Daha önceden gelip geçenler hakkında Allah'ın sünnetidir. Allah'ın SÜNNETinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın. (33 Ahzab 62)

Görüldüğü gibi sünnet=Allah'ın kanunu, kuralı, sözü vs. anlamındadır.

KURAN'A GÖRE HADİS KAVRAMI

Hadis kavramına da Kur'an penceresinden bir bakalım.

Hadis, kelime olarak; davranış, hareket, söz, cümle vb. manalarına gelir. Hadis kavramı Kur'an'da 7 ayette geçer. Bunlar:

Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. HADİS bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir? (4 Nisa 87)



Göklerin ve yerin melekutuna, Allah'ın yarattığı herhangi birşeye bakmadılar mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi HADİSe iman ediyorlar? (7 Araf 185)



Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir HADİS değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. (12 Yusuf 111)


İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için HADİS (laf eğlencesi) satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır. (31 Lokman 6)



İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi HADİSe inanıyorlar? (45 Casiye 6)



Eğer doğru sözlü iseler, onun benzeri bir HADİS getirsinler. (52 Tûr 34)



Artık bundan sonra hangi HADİSe iman edecekler? (77 Murselat 50)


Görüldüğü gibi hadis kavramı Peygamberimizin sözü değil, Yüce Allah'ın sözüdür. Ayetlerde bu apaçık bellidir.

KUR'AN'I ANLAMAK İÇİN KUR'AN YETER

"Sünnet ve hadise uymayı Kur'an öğütlüyor" diye dininizi sünnete ve hadise göre yaşayamazsınız. Görüldüğü gibi: Sünnet=Peygamberimizin hal ve hareketleri vs. değil, Allah'ın kanunları, kural ve yasaklarıdır; Hadis=Peygamberimizin sözü değil, Allah'ın sözü (ayetleri) dir. Kur'an'ın hiç bir yerinde "peygamberin hadislerine ve sünnetine uyun" ifadesi veya buna benzer ifadeler bulunmuyor. Hiçkimse hadise veya sünnete uymak zorunda değildir. Sünnete ve hadise uymayı Kur'an'a dayandırmak ahmaklıktır. Peygamberimize dayandırmak da ahmaklıktır. Çünkü Allah Kur'an'da şöyle buyuruyor:

Onun (Muhammed'in) söylediği vahyolunandan başka bir şey değildir. (53 Necm 4)

Evet. Ayette de apaçık belli. Peygamberimiz din adına yalnızca Kur'an'dan konuşmuştur. Hadis ve sünnete ihtiyacımız yoktur.

Hadislere ihtiyacımız olsaydı Peygamber efendimiz zamanında bunlar yazılabilirdi. Fakat hadislerin tarihini iyice araştırdığımızda peygamberimizin vefatından 200 küsür yıl sonra yazılmaya başlanmıştır. Eğer gerekli olsaydı Rasulullah'ın vefatından hemen sonra da yazılabilirdi. Bütün hadisler şüphelidir. Sünnet kavramı da hadislerden ortaya çıktığı için sünnet de şüphelidir. Bunun için tek başvuracağımız kaynak Kur'an'dır.

Kur'an'ı anlamak için hadis veya sünnete ihtiyacımız yoktur. Kur'an'ı okuyan anlar. Kur'an zaten; anlayanlar, anlamak isteyenler ve gerçeği apaçık bilmek isteyenler içindir (2 Bakara 118 ) . Anlamak istemeyenlere sözümüz yoktur. Onlar zaten anlamazlar. Allah Kur'an'da şöyle buyuruyor:

Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitabı indirdik ki HERŞEYin ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. (16 Nahl 89)

Burda "Herşey" kelimesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Allah, Kur'an için, herşeyin ayrıntılı açıklayıcısı kavramını kullanıyor. Allah'ın dinimizin kaynağı olan Kur'an'ı, Kur'an'da açıklamamış olması düşünülebilir mi? Allah'ın, Herşey kavramını kullandığı Kitap dinimizin Kitabıdır, dinimizi öğrendiğimiz Kitabı da bu Kitapta (Kur'an'da) açıklamıştır. Tabii siz bu kavrama (Herşey kavramına) Kur'an'ı dahil etmiyorsanız bi şey diyemem... Lütfen aklınızı kullanın...

Allah, pisliği; akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır. (10 Yunus 100)

Selam ve dua ile...
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
YA SİZ HALA AYNI MASALLARLA BURDA MISNIZ?
METTİN GİTTİ SEN Mİ GELDİN?
YOKSA METTİN OLARAK BEN GİİTİM DEYİP BU K.A. NI MI AÇTIN TÖVBE YA RAB...
ÇOK DİNLEDİKL BU MASALLARI İNANMIYORUZ SİZE...
KURAN A İNANIORUZ ..
KURAN NE DİYORSA ONA İNANIYORUZ SİZE İNANMIYORUZ...
ÇARPITIYORSUNUZ AYETLERİ!


Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158]
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.) [Bekara 269]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi.

Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için kâfir olduklarını âyetlerle bildirmiştik.
 

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
usamebinladin' Alıntı:
YA SİZ HALA AYNI MASALLARLA BURDA MISNIZ?
METTİN GİTTİ SEN Mİ GELDİN?
YOKSA METTİN OLARAK BEN GİİTİM DEYİP BU K.A. NI MI AÇTIN TÖVBE YA RAB...
ÇOK DİNLEDİKL BU MASALLARI İNANMIYORUZ SİZE...
KURAN A İNANIORUZ ..
KURAN NE DİYORSA ONA İNANIYORUZ SİZE İNANMIYORUZ...
ÇARPITIYORSUNUZ AYETLERİ!


Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158]
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.) [Bekara 269]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi.

Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için kâfir olduklarını âyetlerle bildirmiştik.


Kur'an'a inansaydınız, hadis ve sünnetin Kur'an'la uzaktan yakından alakalı olmadığını anlardınız....

Kur'an'a göre hadis ve sünnet kavramını açıkladık... Eğer bu kavramlar anlattığımız paralelde olmadığını iddia ediyorsanız buyrun meydan...

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

Hadis ve sünnet kavramını Kur'an'da geçen ayetlere göre açıklayın bakalım... Bu iş, ayetlerin arasına parantez açıp; Haşa Allah unutmuş da siz tamamlıyormuşsunuz gibi, bir de Kur'an eksikmiş gibi düzeltmeye kalkışmayın...

Oryantel olmayın... Mert olun!!!

Vesselam
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Ya kur'anı kerim peygamber efendimize inmiş...Size mi inmiş? Çıkıp böyle bilinçsizce konuşuyorsunuz...Cebraille 23 yıl boyunca görüşen kim? Peygamber efendimiz....Sureler ayet ayet yada tek sure halinde sürekli inmiş...Ve bazen inme sebepleride o devirde yaşananların neticesinde olmuş...Demekki biz o devirde yaşanan olayların ne olduğunu bilmemiz şart...Hadisleri reddetmek kadar sapıkça birşey olamaz...Yorumunu yapamaszın ayetlerin!
 

gül21

New member
Katılım
17 Tem 2006
Mesajlar
129
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Alıntı:
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]


Hadis ve sünnet kavramını Kur'an'da geçen ayetlere göre açıklayın bakalım... Bu iş, ayetlerin arasına parantez açıp; Haşa Allah unutmuş da siz tamamlıyormuşsunuz gibi, bir de Kur'an eksikmiş gibi düzeltmeye kalkışmayın...

Oryantel olmayın... Mert olun!!!

Vesselam


efendim size hiç bir şey yazmayacağım ve şu yukarda yazdığınızı bir daha okumanızı istirham edecegim.nasıl böyle bir gaf yaparsınız anlamış degilim.
 

Mahfuz

New member
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
158
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Nisa (13):
İşte bütün bu hükümler, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Her kim Allah'a ve O'nun peygamberine itaat ederse, Allah onu içlerinde sonsuza dek oturmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Bu ise büyük kurtuluştur!

Haşr (7):
Allah'ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey'i de Allah'a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır.

Ali İmran (164):
Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulundu. Oysa, bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.

Ahzab (34):
Oturun da evlerinizde, okunan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti anın. Şüphe yok ki, Allah latifdir, herşeyden haberdardır.

Tevbe (29):
Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiğini haram tanımayan ve hak dinini din edinmeyenlere küçülmüş oldukları halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!

Bu ayetleri okuyan aklı yerinde bir insan sünneti anlar... Bakın Allah'a ve peygamberine itaat ne demektir? Allah neden sadece Allah'a itaat edin dememiştir de, Allah'a ve peygamberine itaat edin buyurmuştur. Bakın Allah bize iki yol göstermiştir. Allah ve Peygamberi, Kitap ve Sünnet. Bu gayet açık, seçik ve nettir.

Kitabı ve hikmeti öğreten buyurmuştur Allah. Bu ne demektir? Peygamber iki şeyi öğretmiştir. Kitabı ve hikmeti. Hikmet nedir? Sünnet... Okunan ayetleri ve hikmeti anın buyuruyor Allah...

sonra Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiği buyuruluyor. hem Allah'ın haram kıldıkları, hem de Peygamberin haram kıldıkları vardır. yine Allah iki yol gösteriyor. bu nedir? kitap ve sünnet, Allah'ın ayetleri ve sünnet...

bunları anlamamak için kör olmak lazım!!!

ve o sizin bahsettiğiniz ayet...

Nisa (59):
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin, sizden olan yetkililere de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düştünüz mü, hemen Allah'a ve Peygamberine arz edin onu, eğer Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan müminler iseniz. Bu hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.

bakın çok önemli bir nokta! Allah kendisine itaati emrediyor, peşinden peygambere DE itaat edin buyuruyor ve sizden olan Ulemya! bu çok ciddi bir nokta! Allah peygambere ve Ulemaya itaati kendine itaat ile beraber zikrediyor. bu ne demektir? Peygambere itaat, Ulemaya itaat Allah'a itaat gibidir. bakın Allah "Peygambere de" buyuruyor. ifadeye dikkat! Kitabullah ve Sünnet işaret ediliyor. Ayrıca bu ayetle Ulemaya itaatte emrediliyor. Yani Müctehid İmamların İctihadlarına işaret ediliyor.

Böylece müslüman'a üç kaynak gösteriyor Allah, Kitab, Sünnet, İctihad...

bu ayetler gayet açık seçiktir. hala bu ayetleri okuyupta anlamayan varsa yuh derim yani!

-----------------------------------------

hala anlamayacak mısınız?!?!? Allah neden Kur'an'da peygambere de itaat edin buyurdu? eğer sadece Kur'an yeter demek isteseydi, sadece Allah'a itaat edin, sadece ayetlerimize itaat edin buyururdu! ama Allah'a ve Peygamberine itaat edin buyuruyor! ne kadar anlayışsızsınız?????????????????????????????????

ya bir devlet başkanı halkına deseki bana ve yardımcıma itaat edin dese bu ne anlama gelir? anlama özürlülüğünüz mü var?!?!?!?! anlayamıyor musunuz?!?!?!? halk devlet başkan yardımcısına itaat etmez mi?????? ne anlayışsızsınız????? devlet başkan yardımcısının emri, devlet başkanının emri gibi olmaz mı???????????????????

ya sinirimden ağlıycam olmaz böyle bir şey!!!!!!!!!!!!!!!!!!! yeter artık ne kadar kıt beyinlisiniz!!!!!!!!!!!!!!!!!!! :((

bunlara dayanamıyorum artık! ya bir gerizekalı bile anlar bu kadar ayeti! bir aptala bile desen ki Allah'a ve Rasülüne itaat et diye anlar ki Kur'an ve sünnete itaat etmek gerekiyor.
 

se-la

New member
Katılım
10 Tem 2006
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ben kur-an,a inandım demeyle kuran,a inanılmaz. Kuranda diyorsaki ,Allaha ve peygamberine inanın, inanacaksın.Peygamber diyorsaki Kuran,a ve sünnete sarılın, sarılacaksın. Peygamber diyorsaki Alimler benim varislerimdir, iman edeceksin.Bu nasıl Kuran,a inanış. Peygamber efendimiz s.a.v buyuruyor ya: ahir zamanda öyle bir topluluk çıkacak anlattıkları konuşmaktan ileri gitmeyecek. Mademki siz ben kuran,ı bilirim diyorsunuz bu ayet ne demek oluyor bize açıklayın, "Allah ve resulüne itaat etmeyen kafirdir" kafirin gideceği yerde ebedi cehennemdir.
 

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
Mahfuz' Alıntı:
Bu ayetleri okuyan aklı yerinde bir insan sünneti anlar... Bakın Allah'a ve peygamberine itaat ne demektir? Allah neden sadece Allah'a itaat edin dememiştir de, Allah'a ve peygamberine itaat edin buyurmuştur. Bakın Allah bize iki yol göstermiştir. Allah ve Peygamberi, Kitap ve Sünnet. Bu gayet açık, seçik ve nettir.

Kitabı ve hikmeti öğreten buyurmuştur Allah. Bu ne demektir? Peygamber iki şeyi öğretmiştir. Kitabı ve hikmeti. Hikmet nedir? Sünnet... Okunan ayetleri ve hikmeti anın buyuruyor Allah...

sonra Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiği buyuruluyor. hem Allah'ın haram kıldıkları, hem de Peygamberin haram kıldıkları vardır. yine Allah iki yol gösteriyor. bu nedir? kitap ve sünnet, Allah'ın ayetleri ve sünnet...

bunları anlamamak için kör olmak lazım!!!

ve o sizin bahsettiğiniz ayet...

Nisa (59):
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin, sizden olan yetkililere de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düştünüz mü, hemen Allah'a ve Peygamberine arz edin onu, eğer Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan müminler iseniz. Bu hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.

bakın çok önemli bir nokta! Allah kendisine itaati emrediyor, peşinden peygambere DE itaat edin buyuruyor ve sizden olan Ulemya! bu çok ciddi bir nokta! Allah peygambere ve Ulemaya itaati kendine itaat ile beraber zikrediyor. bu ne demektir? Peygambere itaat, Ulemaya itaat Allah'a itaat gibidir. bakın Allah "Peygambere de" buyuruyor. ifadeye dikkat! Kitabullah ve Sünnet işaret ediliyor. Ayrıca bu ayetle Ulemaya itaatte emrediliyor. Yani Müctehid İmamların İctihadlarına işaret ediliyor.

Böylece müslüman'a üç kaynak gösteriyor Allah, Kitab, Sünnet, İctihad...

bu ayetler gayet açık seçiktir. hala bu ayetleri okuyupta anlamayan varsa yuh derim yani!

-----------------------------------------

hala anlamayacak mısınız?!?!? Allah neden Kur'an'da peygambere de itaat edin buyurdu? eğer sadece Kur'an yeter demek isteseydi, sadece Allah'a itaat edin, sadece ayetlerimize itaat edin buyururdu! ama Allah'a ve Peygamberine itaat edin buyuruyor! ne kadar anlayışsızsınız?????????????????????????????????

ya bir devlet başkanı halkına deseki bana ve yardımcıma itaat edin dese bu ne anlama gelir? anlama özürlülüğünüz mü var?!?!?!?! anlayamıyor musunuz?!?!?!? halk devlet başkan yardımcısına itaat etmez mi?????? ne anlayışsızsınız????? devlet başkan yardımcısının emri, devlet başkanının emri gibi olmaz mı???????????????????

ya sinirimden ağlıycam olmaz böyle bir şey!!!!!!!!!!!!!!!!!!! yeter artık ne kadar kıt beyinlisiniz!!!!!!!!!!!!!!!!!!! :((

bunlara dayanamıyorum artık! ya bir gerizekalı bile anlar bu kadar ayeti! bir aptala bile desen ki Allah'a ve Rasülüne itaat et diye anlar ki Kur'an ve sünnete itaat etmek gerekiyor.


Siz, peygamberin dine ilave edebileceğini iddia ediyorsunuz. Oysaki arı-duru din yalnız Allah'ındır (En'am 159). Peygambere düşen apaçık tebliğdir (Ali İmran 20)ve vahyolunanı olduğu gibi iletmektir (Necm 4).

Vesselam...
 

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
se-la' Alıntı:
Ben kur-an,a inandım demeyle kuran,a inanılmaz. Kuranda diyorsaki ,Allaha ve peygamberine inanın, inanacaksın.Peygamber diyorsaki Kuran,a ve sünnete sarılın, sarılacaksın. Peygamber diyorsaki Alimler benim varislerimdir, iman edeceksin.Bu nasıl Kuran,a inanış. Peygamber efendimiz s.a.v buyuruyor ya: ahir zamanda öyle bir topluluk çıkacak anlattıkları konuşmaktan ileri gitmeyecek. Mademki siz ben kuran,ı bilirim diyorsunuz bu ayet ne demek oluyor bize açıklayın, "Allah ve resulüne itaat etmeyen kafirdir" kafirin gideceği yerde ebedi cehennemdir.

Evet.. Allah'a ve Rasulüne itaat etmeyen kafirdir. Ama Alim(!)lerin ve muhaddislerin ilettikleri kulaktan kulağa geçerek günümüze kadar bir çok değişikliğe uğrayan hadislere itaat etmeyen kafir değildir...

Vesselam...
 

Mahfuz

New member
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
158
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
HaNiF' Alıntı:
Siz, peygamberin dine ilave edebileceğini iddia ediyorsunuz. Oysaki arı-duru din yalnız Allah'ındır (En'am 159). Peygambere düşen apaçık tebliğdir (Ali İmran 20)ve vahyolunanı olduğu gibi iletmektir (Necm 4).

Vesselam...

sen benim yazdıklarımı okumuyorsun herhalde?????????????????????????????????????????????????????????????????????????? anlamıyormusun??????? ya seni anlamıyorum! çözemiyorum!!! nasıl böyle bir mantık!!! din nedir Allah aşkına?! dini ne olarak görüyorsun??? Din MUHAMMEDİN DİNİDİR bitti!!!!!!!!!!!!!!!!
 

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
Mahfuz' Alıntı:
sen benim yazdıklarımı okumuyorsun herhalde?????????????????????????????????????????????????????????????????????????? anlamıyormusun??????? ya seni anlamıyorum! çözemiyorum!!! nasıl böyle bir mantık!!! din nedir Allah aşkına?! dini ne olarak görüyorsun??? Din MUHAMMEDİN DİNİDİR bitti!!!!!!!!!!!!!!!!


Haşa... Din ALLAH'ın Dinidir (En'am 159)... Küfre gitmenizden korkarım...

Vesselam...
 

Mahfuz

New member
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
158
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Din O'na ait demiyorum! Din, asıl din, öz din, Allah'ın dini, Muhammed (s.a.v)'dedir! din O'nun dinidir!!!! O'nun dinine uymayan ........!!!!!!!!!!
 

Mahfuz

New member
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
158
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
tükendim! yeter artık! nedir bu işlediğiniz cinayet? aklınız almıyor mu? yoksa sıfr dini yıpratmak için bilerek mi yapıyorsunuz? O'nsuz herşey zulüm, ölüm! O Allah'ın rahmeti... O'nun sünneti hayatın ta kendisi! O'nsuz hayat olmaz, ne bu dünyada, ne ahirette... yazık... keşke bilseniz...
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Kur'an apaçık peygambere itaat edin diyor........."İTAAT" kavramının ne manaya geldiğini bilmedikleri için anlayamıyorlar
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Kur’an-ı kerimde, (Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla) buyuruluyor. (Nahl 44)
İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu, rüku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekat nisabı, zekatın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruç kefareti, hukuk bilgileri, kedi köpek etinin yenilip yenilmeyeceği gibi birçok husus açıkça bildirilmemiştir. Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. (Mizan-ül kübra)

Yalnız Kur’an diyen müsteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz. Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3) Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur’andır. Halbuki Allahü teâlâ (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur’ana ve sünnete bakın!) buyuruyor. Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca müsteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur. (İbni Mace, Ebu Davud)

Yine Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Abdürrezzak)

Buna da açıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Dare Kutni)

Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Müslim)

Peygamber efendimiz, (Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu. (Taberani), Zaten Onun sözleri vahiydir. (Necm 4)

Kur’ana, İslam’a uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslam âlimlerine uymak gerekir. Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43)
 

Mahfuz

New member
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
158
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
usamebinladin' Alıntı:
Kur’an-ı kerimde, (Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla) buyuruluyor. (Nahl 44)
İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu, rüku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekat nisabı, zekatın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruç kefareti, hukuk bilgileri, kedi köpek etinin yenilip yenilmeyeceği gibi birçok husus açıkça bildirilmemiştir. Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. (Mizan-ül kübra)

Yalnız Kur’an diyen müsteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz. Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3) Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur’andır. Halbuki Allahü teâlâ (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur’ana ve sünnete bakın!) buyuruyor. Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca müsteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur. (İbni Mace, Ebu Davud)

Yine Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Abdürrezzak)

Buna da açıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Dare Kutni)

Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Müslim)

Peygamber efendimiz, (Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu. (Taberani), Zaten Onun sözleri vahiydir. (Necm 4)

Kur’ana, İslam’a uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslam âlimlerine uymak gerekir. Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43)

yahu bunlar 2+2=4 gibi birşey. bir anlasalar...
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Akıl etmekle ilgili âyetlerin hiç birinde, (Kur’anı anlamak veya dini hüküm çıkarmak için akıl edin diye bir ifade yoktur.

Birkaç örnek:
(Ey kavmim, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ücretim beni yaratana aittir. Akıl etmez misiniz?) [Hud 51]
Resulullah efendimiz, dini bildirirken ücret istemiyor, makam ve padişahlık istemiyor. Benim bu işte dünyalık bir menfaatim yok. Ben sırf Allah rızası için yapıyorum. Bu kadarını da akıl etmiyor musunuz, düşünmüyor musunuz diyor. Akıl etmek, akıl ile hüküm çıkarmak demek değildir.

(Geceyi gündüzü, Güneş’i, Ay’ı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar da Onun emrine boyun eğmiştir. Bunlarda, akıl edenler için dersler vardır.) [Nahl 12]
Gecenin gündüzün gelişinde, ayın güneşin insanlara sağladığı faydalarda, yıldızların Allah’ın emri ile var oldukları, hareket ettikleri konusunda akıl eden, düşünebilen kimseler için alınacak ibret dersleri vardır deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hüküm çıkar denmiyor.

(İbrahim: “Allah’ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar veremeyen putlara niçin taparsınız? Size de, taptıklarınıza da yazıklar olsun! Akıl etmiyor musunuz?” dedi.) [Enbiya 66-7]
Ellerinizle yaptığınız putların size bir fayda ve zarar vermediği meydanda iken, onlara tapmanın vereceği zararı akıl etmiyor musunuz deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hükümler çıkar denmiyor.

(Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha iyi ve devamlıdır. Akıl etmez misiniz?) [Kasas 60]
Dünya hayatındaki şeyler ne kadar kıymetli olursa olsun, hepsi bir gün yok olacak, ama ahirette verilecek olanlar ise devamlıdır. Bunu düşünemiyor musunuz deniyor. Yoksa akıl edin de akıl ile hüküm çıkarın denmiyor.

(Kur’anı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer 17]
Kur’anı ezberlemek için kolaylaştırdık. O halde onun öğütlerini dinleyen, onu ezberleyen yok mu? (Celaleyn)

(Akıl edesiniz diye Kur’anı Arapça okunan bir Kitap kıldık.) [Zuhruf 2-3]
Kur’an-ı kerimi herhangi bir dil ile değil, en geniş, en açık, en ahenkli olan Arapça olarak indirdik. Eğer iyi düşünürseniz, bu Kitabın ulviyetini, kendisinin bir şaheser, sözlerinin, bütün insanlığa hitap ettiğini görür, müslüman olmayı en büyük bir vazife, en yüksek bir saadet telakki edersiniz. Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin dilinizle indi. Edebiyatçıların, şairlerin sözlerine benzemediğini gördünüz. Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız. Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır. Yoksa ahkamını anlamak değildir. Eğer öyle olsaydı, (Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıkla) buyurulmazdı. (Nahl 44)

Bazıları da, (insanın namazda okuduğunu anlaması gerekir, onun için Kur’anın tercümesini okumalı) diyorlar. Böyle demek, ibadetlerin ne demek olduğunu bilmemektir. Çünkü, namazı, insanın kendisi tertip etmedi. Her ibadetin nasıl yapılacağını Allahü teâlâ Resulüne bildirdi. O da, bunları öğrendiği gibi Eshabına bildirdi. Din imamlarımız bunların hepsini Eshab-ı kiramdan öğrenerek bildiriyorlar ki: Namazda okunacak Kur’anın, Allah kelamı olması gerekir. Tercümeleri Allah kelamı olmaz. Namaz dışında her Müslüman, kendi dili ile de, dua edebilir. (Fetava-i fıkhiyye)
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Allahü teâlânın gönderdiği kanunlar da, elbette peygamberler, halifeler, kadılar ve müctehid âlimler tarafından tatbik edilir. Bunların görevlerini Allah ile ortak olmaları anlamına getirmek, dinimize ve Resulullah efendimize olan düşmanlıktan ileri gelmektedir. Hâşâ (Peygamber postacıdır, o sadece Kur’anı getirip bırakmıştır, başka görevi yoktur) iddiası, peygamberim diyen Reşat Halife ile onun yolunda gidenlerin sözüdür. Bir Müslüman böyle bir şey söyleyemez.


Resule itaat ne demektir?
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
bu hanif kafiri namazı ve haccıda inkar ediyor.kabeye en büyük put diyor.peygambere uymak sapıklıktır diyor.
bu kafiri asla dinlemeyin.
bakın bu kafirin yazısı.

hanif
Ekim 2003 den itibaren kayıtlı
katkıları: 1752

elveda

forumdan ayrılmadan önce tüm ehli sünnet ve ehli hadis müşriklerine samimi ve içten dileklerimle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.Gerçekten şaka değil teşekkür ediyorum

Kuranla tanıştığım 4 seneden beri onlarla giriştiğim mücadeleler sonucu bir gerçeği görmeme vesile oldular.

madem sünnete inanmıyorsunuz, kuran tek kaynaktır diyorsunuz peki namazı nasıl kılıyorsunuz diye bizi sıkıştırıyorlardı.Bizde hadislere veya sünnete gitmek istemediğimiz için bir yalanın peşine düşmüş GİDİYORDUK. Neydi o ?

Güya namaz Hz İbrahimden beri uygulanıyormuşta kuran indiğinde detayını vermemiş, son resulde bu uygulamaya bakarak namaz kılmış ve günümüze kadar böyle gelmiş. İçine bir takım hurafeler karışmış ama güya biz onları kurana göre eliyorduk

Hem kuran tek kaynak diyor ve atalarına uyanları sapıklıkla suçluyorduk ama aynı sapıklığın bir benzeriri kitabına uydurarak kendimiz yapıyorduk, kuranda olmayan bir şeyi savunmakla

Evet haklısnız ehli sünnet ve hadisciler. Kuranda namazın kılınışı yok.

NAMAZIN KENDİSİ YOKKİ KILINIŞI OLSUN

http://forum.iktibas.info/thread.php?threadid=2745&boardid=34&styleid=2&page=4
bu kafire uymayın.
kuran ve sunnete tabi olun.
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
HANİF KAFİRİNİN BİR YAZISI DAHA.BENİM DEĞİL HA O KEFERENİN.


HAYVAN HAKLARI VE EVRENSEL AV YASAĞI

Maide 1 - Ey iman edenler! Sözleşmeleri yerine getirin. yasak dönemde avlanmayı helal saymamanız şartıyla, çeşitli hayvanlar size helal kılındı. Ancak haram oldukları size okunacak olanlar müstesna. Şüphesiz Allah dilediği hükmü verir.

Maide 2 - Ey iman edenler! Allah'ın şiarlarına, yasak aya, hediyelere, yaban hayvanlara ve Rablerinden lutuf ve rıza bekleyerek sisteme yönelenlere sakın saygısızlık etmeyin. Yasak dönemden sonra avlanabilirsiniz. Yasak dönemde (sizi avlanmaktan geri) çevirdikleri için yetkili merciye olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.

Ayetin metnindeki hedy kelimesi çok ilginç. Zaten türkçede kullandığımız hediye bu kelimeden geliyor.

Hediye; herhangi bir ücret ödememden sahip olunan malın adıdır

Doğadaki yaban hayvanlar neden Allahın hediyesi ? Normalde bir insan herhangi bir hayvana sahip olabilmesi için belli bir ücret ödeyip satın alması gerekir.Doğada yaşayan yaban hayvanlarına ise, belli bir ücet ödemeden avlanarak sahip olabilrsiniz.Yani onlar Allahın insanlara hediyesi. Ancak Yüce Allah yetkili merci tarafından bu hayvanlar için bir düzenleme getirilmesini emrediyor. Aksi takdirde herkes herhangi bir sınır tanımaksızın ,kendi kafasına ve zevkine göre avlanmaya kalkarsa dünyadaki tüm insanların ortak menfati için yaratılmış olan bu hayvanların nesli tükenebilir ve ayrıca diğer insanların hakkına tecavüz etmede söz konusu olabilir


Yani doğada yaşayan bu hayvanlar insanların ortak malı. Dolayısıyla bu hayvanların hangi dönemlerde avlanabileceği ile düzenlemeler yapılması şart.

Yüce Allahın doğaya yerleştirmiş olduğu tabiat kanunlarına göre, her yaban hayvanınnın belli bir fonksiyonu var.Bu hayvanların gereksiz yere telef edimesi yine insanlara bir doğal afet olarak geri dönüyor.Televizyonda izlemiştim türkiyenin bir yöresinde ismi şu an aklımda değil insanlar keyfi olaral yılan avlıyorlar.Ne zamanki o yörede artık yılan kalmıyor, işte o zaman o beldeyi fareler basıyor.Doğaya vermiş oldukları bu zararın faturasını ödüyorlar. Başlıyorlar bu sefer dışardan ithal yılan getirmeye.


Allahu Teala doğada yaşayan yaban hayvanlar konusuna o kadar önem veriyorki bu yasağı tekrar tekrar hatırlatıyor


Maide 94- Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve silahlarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.


Maide 95- Ey iman edenler, yasaklı iken av hayvanı öldürmeyin. İçinizden kim kasten onu öldürürse, onun cezası ,ayak bileği olgunlaşmış öldürdüğü hayvanın dengi ona cezadır ki, buna yine içinizden iki adaletli kişi (bilirkişi raporu) hükmeder; yahut bir keffarettir ki, ya o nisbette fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmaktır. Allah geçmişi affetmiştir. Fakat kim de bu suçu tekrarlarsa, Allah ondan intikamını alır. Allah damia gâliptir, intikam sahibidir.




Kabe = Ayak bileği .Bu işin uzmanları tarafından doğada yaşayan yabani hayvanların yaşı ayak bileklerine bakılarak tesbit ediliyor.Atların yaşlarının ağzındaki dişlerine bakılarak tesbit edilmesi gibi

kabe,nin mekkedei kubik bina değil, ayak bileği olduğunu maide 6 da net bir şekilde anlamak mümkün.Hemde yine aynı surenin içinde

Vemsehu bi ruusikum ve erculekum ilel ka,beyn

başınızı ve ayaklarını iki bileğe kadar yıkayın

Bu gerçeği örtmek için meal yazarları anlaşmışcasına kabe kelimesini topuk diye çarpıtıyorlar.Hem ayrıca bu av yasağının sadece mekkeye ait olmasını düşünmekte anlamsız.Zira siz istesenizde istemesenizde her tarafı dağ taş olan o coğrafyada avlanabilecek bir hayvan bulamazsınız.Dolayısıyla Yüce Allahın av hayvanlarını olmadığı bir coğrafya için av yasağını belirlemiş olması ama buna rağmen diğer ülkelerde yaşayan hayvanların haklarını unutarak es geçmiş olması da mümkün değildir



Maide 96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avı ve onu yemek helal kılındı. Kara avı ise, yasaklı olduğunuz müddetçe size yasaktır. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.

Yine bir çarpıtma ile karlı karşıyayız.Bütün mesele günümüzdeki kuran dışı hac uygulamasını ve bunun bir parçası sayılan ihram dedikleri peştemalı kurana dayatabilmek

96 nın metninde iki kere haram kelimesinin türevleri var. Hurrime,hurumen

Eğer haram, ihram denilen peştemal ise, iki kelimeyide ihram diye çevirelim bakalım nasıl saçma bir anlam meydana çıkıyor

96 - Size ve yolculara yiyecek olmak üzere, deniz avı ve onu yemek helal kılındı. Kara avı ise, ihramlı olduğunuz müddetçe ihramlıdır. Huzurunda toplanacağınız Allah'tan korkun.

ne kadar saçma değilmi?


Bu ayeti uygulamak için ne yapılması lazım? İnsanlara ihram giydirdikleri yetmiyormuş gibi,ellerinden gelse birde hayvanlara peştemal giydirecekler. Sapkınlığın bu kadarınada pes doğrusu


Maide 97 - Allah, ayak bileği sistemini, yasak ayı , hediyelik yabanileri insanlar için bir dayanak kıldı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini ve Allah'ın herşeyi hakkıyle bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir.

97 de Yüce Allah bu sistemin yani av yasaklarının sadece inananlar için değil, tüm insanlar için hayati bir dayanak olduğunu söylüyor.

Eğer kurandaki kabe mekkedeki kupik bina ise kendisine bile faydası olmayan o taş; dünyadaki tüm insanlara nasıl bir hayat dayanağı olabilir ki? Üstelik her sene izdihamdan dolayı bir çok insanın ölümüne sebebiyet verdiği halde

Yine aynı surede ki şu ayete bakalım

Maide 90 - Ey iman edenler! sarhoşluk verenler, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.

Ensab;ibadet için dikillen her taş bu ayete kapsamına girer.

Nisa 82 Kuran'ı incelemiyorlar mı? ALLAH'tan başkasının olsaydı onda bir çok çelişki bulacaklardı.

kabe adlı o bina ibadet için dikilen taş değilmi ?

Kuranda çelişki olmadığına göre,Yüce allah bir taraftan dikilen taşların şeytan pisliği olduğunu, onlardan uzak durmamız gerektiğini emredecek, diğer bir taraftan bir taşa kutsallık yükleyerek bunu etrafını dolaşın diyecek bu çelişki olmaz mı ?

Şimdi birilerinin, Allah emrettiyse niye olsun dediklerini duyar gibi oluyorum.

Araf 28- Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"


Yine birilerinin o taşa tapmadıklarını savunabilmek için olmadık tevillerle
İşte efendim kabe bir semboldür dediklerini duyar gibi oluyorum.

Oysaki kurana göre cansız nesneleri kutsayıp sembol yüklemek müşriklerin adetidir

Sembol,ün kurandaki karşılığı temsil,dir

Enbiya

51- And olsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik . Biz onu biliyorduk.

52- O zaman o, babasına ve kavmine: "Bu saygı duyduğunuz temsilller ne" demişti.

53- Onlar: "Biz atalarımızı bunlara tapar bulduk" dediler.

54- İbrahim: "And olsun ki sizler de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz" dedi.

Maalesef bizlerde müşrik bir toplumda dünyaya geldik ve bu toplum bize mekkede bir taşı ziyaret etmemiz gerektiğini,bunun hac ibadeti olduğunu, namazlarda bile o taşa doğru yönelmemiz gerktiğini söylediler.Bizlerde bu işin aslı kurana göre nedir diye bakmadan kabul ettik.

Biliyorum acı ama maalesef gerçek şuki tüm dünyada müslüman olduğunu iddia eden insanların hadisciside,sünnetciside,sadece kuran diyenlerde açıkça bu taşa tapıyorlar

Peki kurandaki hac ibadeti nedir diye soracaklara derim ki
İnş onuda yaptığım araştırma bitince asacağım
 
Üst Alt