Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an da sünnet ayeti geçiyormu??

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
kardeş çok doğru bir tespitin var. Allah(c.c.) bize eziyet etmez.biz kendimize eziyet ederiz.
Allah(c.c.) bizi sünnetlide yaratabilirdi. yani sünnet diye bir olay hiçde olmayabilirdi. Allah(c.c.) ın yarattığını beğenmiyoruzda onu değiştirmeye mi çalışıyoruz?
ama sünnetin sağlık açısından faydası bulunduğundan ve temiz olunduğundan isteyen sünnet olur. yani önü açık, emretmemiştir çünkü isteyen olur isteyen olmaz. olmadı diye de müslümanlıktan çıkarılmaz yada o gözle bakılmaz.




Peygamberimiz sadece güzel koktuğu ve lifli yapısından dolayı kullanmıştır. lifli yapısıda diş fırçası şeklinde olduğu zaman diş aralarındaki pisliği alır. güzel kokusuda ağız kokusunu önler. amaç ağız sağlığı, misvağın kutsallaştırılması değil.


SANA Bişey sorayım doğru cevap ver sen cogun varsa sünnet ettin mi yada ettirecen mi yoksada olduğu zaman böyel bir düşüncen var mı
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
kardeş bu hadisin peygamberimizin söylediğinden pek emin değilim. bunu söyleyen kimse tıbbi açıdan bilgili ama peygamber efendimize karşı olan biri yazmış bu hadisi. neden diye soracak olursan;

kişi doğduğunda belli yani herşeyi, fakir yada zengin kimse, iyi yada kötü kimse olacağı belli mi yani herşey. sen şimdi iyiyim diyorsun ama başta iyi olupta kötü yola sapan vede başta kötü olupta iyi işler yapan insanlar yokmu?
ilk önce zengin olupta sonradan fakir olan, önce fakir olupta sonra zengin olan insanlarda var.

kişinin cennet ehli yada cehennem ehli olduğu belli değildir yani kişi yaşamı boyunca kendini hangi yola sürüklerse o yola girer.
yani bu hadis kişinin hiçbir sorumluluğu yok hepsi Allah(c.c.) ın verdiği birşeydir. o zaman ben cennet ehliyim deyip istediği herşeyi yapar diğeride ben cehennem ehliyim deyip istediğini yapar. kuranın emrettikleri hiçbir zaman yerine gelmez böyle birşey olursa.

Allah(c.c.) insanlara özgür irade vermiştir ve biz kullarına kuran-ı kerim i vermiştir. kuranda helali ve haramı bildirmiştir. insanoğlu kendini kurana göre yönlendirmezse cennet veya ceheneme gider. yani istediğini yapmakta özgürdür, kendi seçeneğidir.

İslamcı kardeşim kanıtsız yorum yaptığınız zaman malesef bir sonuç alamıyoruz..Ben size kanıtımı verdim..Bu hadis "Buhari" tarafından rivayet edilmiştir..Siz Peygamberimiz'e karşı olan bu tıp aliminin kim olduğu hakkında bilgi verebilirmisiniz??Bu nasıl bir düşmanlık ki Peygamberimize böyle bir bilgiyi lutfediyor??
Ayrıca biz anne karnındaki çocuğun gelişiminden bahsediyoruz, siz çocuk doğduktan sonraki karşılaşacağı sorunlardan bahsediyorsunuz..Çocuk doğmadan önce yapacağı herşey levh-i mahfuzda yazılıdır zaten..Bu hadiste bunu doğruluyor..
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
bçetin kardeş madem öyle diyorsun bu hadisin peygamberimize ait olduğunu, bana ispatla, bende sana inanim.gerçekten inanacam bu hadisin peygamberimizin söylediğine.

Hadis bilginlerinin en büyüklerinden Muhammed el-Buhârî, Hicri 13 şevvâl 194 / Miladi 21 Temmuz 810 tarihinde Buhara'da doğdu.

biliyorsunuz ki peygamberimiz hicret ettiğinde hicri takvimin başlangıcı olmuştur. bu buhari denilen zat peygamberimizden bayağı sonra dünyaya gelmiştir. nerden biliyor onun böyle söz söylediğini?


ve buhari denilen zat ilim alanında tahsil görmüş ve bu konularla yakından ilgilenmiştir.


al sana işte yahu buharının dogum olum tarihini dahi biliyorsun ve öyle inanıyorsun da rivayetine niye itibar etmiyorsun niye kendinle çelişiyorsun

buharının 810 yılında doğduğunu nasıl ispat edebilirsin
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Buhari'nin bırakın doğum tarihini, doğurtan ebenin dahi bilgilerini belgeleri ile ispat ederler, ve bu belgelerin muteber olduğunu iddia ederler, iş hadislerin senedlerine gelince tu kaka! (haşa) olur. Zayıf olur, itibar edilemez olur. Oysa aynı zihniyet doğum tarihlerine itibar eder. Amaç üzüm yemek değil ki, ifsad!
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Arkadaşlar bu olay çözüme kavuşmuştur..Peygamberimizin sünnetine rivayet etmek isteyenler hadislerin sahih olduğuna iman edip yerine getirir, yok ben Peygamberimizin sünnetlerinin başkaları tarafından değiştirildiğini düşünüyorum bana Kur'an yeter diyenlerde istediği gibi ibadetini ederler...Bu konunun tartışılıcak bir tarafı kalmamış artık..

Ben size en sağlam kaynaktan en sağlam hadisi getirsem altında peygamberimizin mührü bile olsa siz yine inanmayacaksınız.."Aynı mührü bende yapıp alsana peygamberimizin hadisi buyur" diyeceksiniz..

Biz hadislere göre yaşamayı tercih ediyoruz..Tabiki önce Kur'an sonra hadis..Sahih olmayan hadisleri Kur'an ilmiyle süzgeçten geçirip ona göre yorum yapıyoruz..Ben günde 40 rekat namazımı sistemli olarak kılıyorum..Siz istediğiniz zaman ne şekilde uygun görüyorsanız öyle kılın..

Bu konu eğer daha fazla uzarsa ateist-din adamı muhabbetine dönüşecek..Kur'an dan ne anlıyorsak ona göre yaşayalım..Allah(c.c) hepimizin yardımcısı olsun bizlere en doğru yol neyse o yola iletsin inşallah.....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
al sana işte yahu buharının dogum olum tarihini dahi biliyorsun ve öyle inanıyorsun da rivayetine niye itibar etmiyorsun niye kendinle çelişiyorsun

buharının 810 yılında doğduğunu nasıl ispat edebilirsin



Evet neden itibar etmiyorum,Tanidigim icin dersem cokmu mübagala etmis olurum?Eger kendi kitabinda bir Rablik görmüs isem tabiki onun rivayetlerine itibar etmem..


Künyesi “ Şeyhu’l İslam ve İmâmul-Huffaz Ebû Abdullah Muhammed İbnû İsmail, İbnû İbrahim, İbni’l Muğire, İbni’l-Berdizbe el-Buhâri el-Cu’fi” (H.194-256). Doğum yeri Buhara olup ölüm yeri de Semerkant’ın Hertenk köyüdür. Görüldüğü gibi yaşayıp öldüğü yer Arabistan’ın çok dışındadır. Kendisinden Müslim ve Tirmizi hadis almışlardır. Tirmizi ile Ebû Dâvud (ö.316) talebeleridir. Müslim kendisine “Müsaade et, ayaklarını da öpeyim, ey üstadlar üstadı, ey muhaddislerin seyyidi, İlel’de hadis hadis doktoru” demişti. Sahihinin en meşhur nüshaları Nesefi Nüshası ve Firebri Nüshasıdır. Nüshalar arasında farklılıklar vardır. Bazen “Babun” şeklinde kalıp hiçbir fıkhı hüküm ifade etmeyen başlıkların yer alması, bazen başlık olduğu halde arkadan hadis kaydetmeden bir başka bab başlığına geçmesi. Sonrakiler tarafından bu boşluk doldurulmuştur. Meşhur Çağdaşları, Ahmed İbnu Hanbel, Yahya İbnu Main, Ali İbnu’l Medeni, Salih Cezere, Nesefi, Firebri.


Buhari hadisleri kitabına yazarken sahih olmaları konusunda Allah’a danışmış olduğu garantisini de vermektedir. Bu hususla ilgili olarak şöyle demiştir. “Herhangi bir hadisi Sahih’e dahil etmezden önce yıkanıp iki rekat namaz kılarak, Allah’a istihârede Bulunup manevi bir işaret aramış, ondan sonra hadisin sıhhatine hükmetmiştir”. “Bu şekilde sıhhati nazarımda sübût bulmayan hiçbir hadisi Sahih’e almadım”der. Ayrıca Sahihini 16 yılda altıyüzbin hadisten seçerek tekrarlarıyla birlikte 9082 hadis yazmıştır, iddiası da vardır. Şöyle bir hesap yaparsak bu sözlerin herhangi bir gerçeği ifade etmediği ortaya çıkar. Altıyüzbin hadis için, altıyüzbin defa yıkandığını ve her bir hadis içinde iki rekat namaz kıldığını söylemekle, böylece (600.000.- : 16.- ) : 365 = 103 kere her gün yıkanmıştır. Ayrıca (600.000.- X 2.- ) : (16.- X 365.- ) = 205 rekat namaz kılmıştır. Her rekatı üç dakika da kılsa 3 X 205 = 605 dakika, bu da yaklaşık on saat demektir. Günde 103 kere yıkanıp on saat Namaz kıldığını ve bunu 16 sene devam ettirdiğini iddia etmek ciddiyetten uzak bir iddiadır. Zira değil günde 103 kere yıkanmak hiç uyumasa bile en az saatte dört defa giyinip soyunması demektir.


Alinti:http://www.kuran-tekrehber.com/1-1.htm
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Buhari'nin bırakın doğum tarihini, doğurtan ebenin dahi bilgilerini belgeleri ile ispat ederler, ve bu belgelerin muteber olduğunu iddia ederler, iş hadislerin senedlerine gelince tu kaka! (haşa) olur. Zayıf olur, itibar edilemez olur. Oysa aynı zihniyet doğum tarihlerine itibar eder. Amaç üzüm yemek değil ki, ifsad!


Evet ama asla bagci dövmek degildir bir insanin dogum tarihini bilmek baska onun naklettigi söz baska dogum tarihinide veren nakilleride veren sizsiniz biz sadece kitabinda verdigi nakilleri kabul etmiyoruz,Onun dogum tarihini ölcecegimiz bir alet yok ama onun nakillerini Teraziye vuracagimiz bir Furkan var eger bu Kitab bagci olan sizleri dövmeye yelteniyorsa VAllahi ben karsmam Radikalim Eger Rersul oglu olsan nafile(Nuhun oglunu düsün)Simdi bu Furkanda diyorsaki baskasina itibar etmeyin bize sadece uymak düser,Kelimeleri degistirmek egmek bükmek asla..Iste tek kelime sana Resul esi olsan nafile(Nuh,Lut esleri)Yani asla Furkana ters düsmemeye bak...
 
Üst Alt