seyfullah putkýran
New member
- Katılım
- 30 Eyl 2005
- Mesajlar
- 5,807
- Tepkime puanı
- 205
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- Ruhlar Aleminden
- Web sitesi
- www.tevhidyolu.net
hanefi mezhebine göre;. Eğer kadınlar cenaze namazı kılarlarsa imam, ortalarında durur. Kadınların tek başına cemaatle namaz kılmalarının mekruh olmasının delili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemden rivayet edilen şu hadis-i şeriftir:
“Kadının namazını evinde kılması dışarıda kılmasından daha faziletlidir, iç odasında kılması da evin diğer kısımlarında kılınmasından daha faziletlidir.”
İç odadan kasıt büyük bir odadan girilerek geçilen genellikle ayrı bir kapısı olmayan, mücevherat gibi evin kıymetli eşyalarının da muhafaza edildiği küçük bir odadır.
Şafilere göre kadınların cemaatle namaz kılmaları mekruh değil, belki müstehaptır. Bu durumda imam olan kadın cemaatin ortasında durur.
İmam Ahmet b. Hanbel’den bu hususta iki rivayet nakledilmiştir. Bir rivayete göre kadınların da cemaat olması müstehaptır. Bir rivayete göre ise müstehap değildir. (İslam Fıkhı, Prof. Dr. Vehbi Zühaylî2/293)
İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Şâfi gibi müçtehitler ile cumhur fukaha ise kadının erkeklere imamlığını caiz görmemişlerdir.
İslam dininde her şeyin bir ölçüsü olduğu gibi namazla ilgili erkeklerin ve kadınların saf düzeninde, beş vakit namazda, cuma ve bayram namazlarında, cenaze namazlarında şartlar ve usuller bellidir. Muteber fıkıh kitaplarında ayrı ayrı izahlar mevcuttur.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bazı garip fetvalar, nassa uymayan, İslamî hiç değeri olmayan nice izah ve uygulamalar olmaktadır. Bunlardan biri de Amerika’da bir kadının cuma namazı kıldırmasıdır. Bunlar rasgele, düşünmeden yapılan hadiseler değildir. Planlı, programlı, müslümanların kafasını karıştırmak için uygulamaya konmuş faaliyetlerdir.
Gayeleri, kıyamete kadar geçerli olan İslam’ın değişmeyen ve değişmeyecek olan nice emir ve nehiylerini tahrif etmektir. Arkalarına müslüman bazı gafil fetvacıları alarak İslam’ın güvenilirliğine gölge düşürmek istiyorlar. Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar.”
Kelimetullahı kaldırmak, din-i tevhidin intişarına mani olmak, Ahkâm-ı ilahiyyenin cereyanını durdurmak.
Allah’ın kitabını, Rasulullah’ın risaletini iptal eylemek, Allah’ın kullarını laf ile kendilerine kul edip haksızlık zulmetlerinde boğmak istiyorlar. Allah ise öyle istemiyor, her halde nurunu tamamlamak istiyor, kâfirler hoşlanmasalar da. (Tevbe 32, Elmalılı tefsiri)
“Kadının namazını evinde kılması dışarıda kılmasından daha faziletlidir, iç odasında kılması da evin diğer kısımlarında kılınmasından daha faziletlidir.”
İç odadan kasıt büyük bir odadan girilerek geçilen genellikle ayrı bir kapısı olmayan, mücevherat gibi evin kıymetli eşyalarının da muhafaza edildiği küçük bir odadır.
Şafilere göre kadınların cemaatle namaz kılmaları mekruh değil, belki müstehaptır. Bu durumda imam olan kadın cemaatin ortasında durur.
İmam Ahmet b. Hanbel’den bu hususta iki rivayet nakledilmiştir. Bir rivayete göre kadınların da cemaat olması müstehaptır. Bir rivayete göre ise müstehap değildir. (İslam Fıkhı, Prof. Dr. Vehbi Zühaylî2/293)
İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Şâfi gibi müçtehitler ile cumhur fukaha ise kadının erkeklere imamlığını caiz görmemişlerdir.
İslam dininde her şeyin bir ölçüsü olduğu gibi namazla ilgili erkeklerin ve kadınların saf düzeninde, beş vakit namazda, cuma ve bayram namazlarında, cenaze namazlarında şartlar ve usuller bellidir. Muteber fıkıh kitaplarında ayrı ayrı izahlar mevcuttur.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bazı garip fetvalar, nassa uymayan, İslamî hiç değeri olmayan nice izah ve uygulamalar olmaktadır. Bunlardan biri de Amerika’da bir kadının cuma namazı kıldırmasıdır. Bunlar rasgele, düşünmeden yapılan hadiseler değildir. Planlı, programlı, müslümanların kafasını karıştırmak için uygulamaya konmuş faaliyetlerdir.
Gayeleri, kıyamete kadar geçerli olan İslam’ın değişmeyen ve değişmeyecek olan nice emir ve nehiylerini tahrif etmektir. Arkalarına müslüman bazı gafil fetvacıları alarak İslam’ın güvenilirliğine gölge düşürmek istiyorlar. Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar.”
Kelimetullahı kaldırmak, din-i tevhidin intişarına mani olmak, Ahkâm-ı ilahiyyenin cereyanını durdurmak.
Allah’ın kitabını, Rasulullah’ın risaletini iptal eylemek, Allah’ın kullarını laf ile kendilerine kul edip haksızlık zulmetlerinde boğmak istiyorlar. Allah ise öyle istemiyor, her halde nurunu tamamlamak istiyor, kâfirler hoşlanmasalar da. (Tevbe 32, Elmalılı tefsiri)