Bu konuyu bu mecrada bırakmamak adına devam etmek istiyorum.
" Hasan Amca çok demokrat adamdı... "
Yük Simsarıydı. O'nu hatırladığım yıllarda kemale ermiş yaşlardaydı. Evine barkına bağlı, mülayim, hatırnaz bir adamdı Hasan Amca. Sabah erkenden işine gider, akşam ezanı okunmadan dönerdi. Bizim de karşı komşularımızdı...
70 li yıllar da Erzurum. Henüz daha ahlakın ve edebin çok yırtılmadığı yıllar. Hasan Amca Cumaları hiç kaçırmazdı, teravih namazlarını da. Mütedeyyin sayılırdı. Kiloluca olan hanımı Ayten Teyze'ye de, kızına da hiç mi hiç, ya karışmaz ya da karışamazdı. Ayten Teyze dekolte kıyafetler ile pencereye balkona çıkar, eşarp örtmez, dizde etekle dolaşır, şen kahkahaları mahallece bilinirdi. Ailesinin bu tarzına müdahale etmeyen Hasan Amca için gıyabında işte bu ifade sıkça kullanılırdı. “Çok demokrat adamdır Hasan Bey... “ Öldüyse Allah rahmet eyleye...
Aynı yıllar da Rahmetli Babam da Hasan Bey’den 3-5 yaş büyük, oldukça kalabalık bir aile reisi. Bizim evde Nenem, Annem, Teyzem, Ablalarım var. Hapsi örtülü. Balkon da ahşap kafes var. Telefon’a hanımlar bakmaz, dışarıya tek başına çıkamaz, eve gelen erkek misafirlere uzaktan bir hoş geldiniz edilir baş önde ve edeple, ses çok yükseltilmez, dışarıda ehram ya da manto-başörtüsü. Yatsı namazları cemaat yapılır. Dini kriterlere aykırı hiçbir hal değil teklif, beyan bile edilemez. Kıyamet kopar. “ Hafız Efendi de çok despot adamdır haa… “
Demokrasiyi İslam’ın neresine, nasıl yerleştirmek konusunda acze düşmeyen akıl olamaz aslında. Ancak ucundan kenarından benzer ilintiler belki kurmak mümkün. Ancak tefekkürü halinde, bilinen demokrasinin İslam bahçesinde yetişmez bir ot olduğu gerçektir.
Demokrasi denen, " İcabı halinde " türetilmiş temelsiz bir düşünce aslında, ancak herkese pek hoş gelmiş hep...
Demokratik toplumlar geçmişten gelen dini kuralları da tartışıp değiştirebiliyorlar.
Demokratik toplumlar, demokraside ilerleyip, temel ahlaki ölçülere de yeni yönler verebiliyorlar.
Avrupa ensest ilişkiyi kanunlaştırmak adına demokratik teoriler üretebiliyor.
Demokrasi. Adı üstünde, anlamı da. On kişinin yaşadığı yerde altı sapık varsa, sapıklık doğal ve kanunidir.
Demokrasi ya İslamın neresinde…
Demokratlık, despotluktan iyidir... (mi acaba?..) (!)
" Hasan Amca çok demokrat adamdı... "
Yük Simsarıydı. O'nu hatırladığım yıllarda kemale ermiş yaşlardaydı. Evine barkına bağlı, mülayim, hatırnaz bir adamdı Hasan Amca. Sabah erkenden işine gider, akşam ezanı okunmadan dönerdi. Bizim de karşı komşularımızdı...
70 li yıllar da Erzurum. Henüz daha ahlakın ve edebin çok yırtılmadığı yıllar. Hasan Amca Cumaları hiç kaçırmazdı, teravih namazlarını da. Mütedeyyin sayılırdı. Kiloluca olan hanımı Ayten Teyze'ye de, kızına da hiç mi hiç, ya karışmaz ya da karışamazdı. Ayten Teyze dekolte kıyafetler ile pencereye balkona çıkar, eşarp örtmez, dizde etekle dolaşır, şen kahkahaları mahallece bilinirdi. Ailesinin bu tarzına müdahale etmeyen Hasan Amca için gıyabında işte bu ifade sıkça kullanılırdı. “Çok demokrat adamdır Hasan Bey... “ Öldüyse Allah rahmet eyleye...
Aynı yıllar da Rahmetli Babam da Hasan Bey’den 3-5 yaş büyük, oldukça kalabalık bir aile reisi. Bizim evde Nenem, Annem, Teyzem, Ablalarım var. Hapsi örtülü. Balkon da ahşap kafes var. Telefon’a hanımlar bakmaz, dışarıya tek başına çıkamaz, eve gelen erkek misafirlere uzaktan bir hoş geldiniz edilir baş önde ve edeple, ses çok yükseltilmez, dışarıda ehram ya da manto-başörtüsü. Yatsı namazları cemaat yapılır. Dini kriterlere aykırı hiçbir hal değil teklif, beyan bile edilemez. Kıyamet kopar. “ Hafız Efendi de çok despot adamdır haa… “
Demokrasiyi İslam’ın neresine, nasıl yerleştirmek konusunda acze düşmeyen akıl olamaz aslında. Ancak ucundan kenarından benzer ilintiler belki kurmak mümkün. Ancak tefekkürü halinde, bilinen demokrasinin İslam bahçesinde yetişmez bir ot olduğu gerçektir.
Demokrasi denen, " İcabı halinde " türetilmiş temelsiz bir düşünce aslında, ancak herkese pek hoş gelmiş hep...
Demokratik toplumlar geçmişten gelen dini kuralları da tartışıp değiştirebiliyorlar.
Demokratik toplumlar, demokraside ilerleyip, temel ahlaki ölçülere de yeni yönler verebiliyorlar.
Avrupa ensest ilişkiyi kanunlaştırmak adına demokratik teoriler üretebiliyor.
Demokrasi. Adı üstünde, anlamı da. On kişinin yaşadığı yerde altı sapık varsa, sapıklık doğal ve kanunidir.
Demokrasi ya İslamın neresinde…
Demokratlık, despotluktan iyidir... (mi acaba?..) (!)