Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İsa Aleyhisselam'ın Nüzulü

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
İSA ALEYHİSSELAM'IN NÜZULÜ




Ebu Hüreyre radıyallahu anh rivayet ediyor; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

"Nefsimi elinde tutana (Allah'a) yemin olsun ki; İsa İbni Meryem'in adil bir imam olarak aranıza nüzul etmesi yakındır. Haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, hiç kimsenin mal kabul etmeyeceği şekilde malı artıracak. Bir tek secde dünyadan ve içindekilerden hayırlı olacak" sonra Ebu Hüreyre dedi ki; İsterseniz şu ayeti okuyun;

"Kitap ehlinden, ölmeden önce, İsa'ya inanmayacak yoktur. O (gerektiği gibi inanmadıklarından) kıyamet günü onların aleyhine şahid olur" (Nisa, 159)[1]

Haçı kırması; Hıristiyanlık dininin ve onların İsa aleyhis selam’ı yüceltmek konusundaki iddialarının iptali demektir.

Cizyeyi kaldırması; Kafirler İslam'ı kabul edene kadar onlardan cizye kabul etmez demektir. Onlardan kim cizye bağışlarsa almaz, ya Müslüman olmaları ya da ölümü seçmelerini teklif eder.

Malın artması; Zulümsüz bir adalet sebebiyle malın çoğalması, bereketlerin ve hayırların nazil olması demektir.

Ebu Katadetül Ensari radıyallahu anh, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor;
"İmamınız sizden olduğu halde Meryem oğlu aranıza nüzul ettiğinde haliniz nice olur?"[2]

Meryem oğlu İsa aleyhis selam, mel'un Deccal'in çıkışından sonra nüzul eder. Ehl-i Sünnet vel Cemaat indinde Onun nüzulü haktır. Bu konuda sahih hadisler vardır. Akıl onu iptal edemez, isbatı vaciptir.

Bunu bazı Mutezile, Cehmiyye ve onlara uyanlar inkar etmişlerdir. Şu ayet ile bu hadislerin merdud olduğunu iddia ederler;

"Peygamberlerin sonuncusudur" (Ahzab,40)

Şu hadisi de delil tutarlar; "Benden sonra peygamber yoktur"[3]

Ve derler ki; "Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra peygamber gelmeyeceği hususunda Müslümanların icması vardır. Onun şeriatı kıyamet gününe kadar bâkidir, nesh olunmaz..."

Onların bu sözleri fasit bir istidlaldir. Zira şüphesiz İsa aleyhis selam’ın nüzulü ile murad edilen, Onun yeni bir şeriat getirip, şeriatımızı nesh etmesi değildir. Bu hadislerde ve diğerlerinde böyle bir şey yoktur! Doğrusu; şüphesiz İsa aleyhis selam, Şeriatımızla hükmeden adil bir hakem olarak nüzul edecek, şeriatımızdan insanların terk ettiklerini ihya edecektir.[4]

Ebu Hüreyre radıyallahu anh der ki; "Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu;

"Meryem oğlu aranızda nüzul etmiş iken ve imamınız da sizden olduğu halde haliniz nice olur"

İbni Ebî Zi'b der ki; "Yani Rabbinizin Kitabı ve Peygamberiniz'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Sünneti, imamınız iken" demektir"[5]

Sahih hadiste burada bahsedilen imamın Mehdi a.s. olacağı belirtilmiştir.[6] İbni Ebi Zi’b de bu yorumunda Mehdi a.s.’ın Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetiyle amel edeceğini kasdetmiş olabilir.

Hafız İbni Hacer; “Mehdi’nin bu ümmetten olacağı ve İsa A.s’ın onun arkasında namaz kılacağına dair hadisler tevatür etmiştir. Sahih olan hüküm, İsa a.s’ın diri olarak göğe çıkarılıdığıdır.” Der. Şevkani 29 hadis, Gımari 50 hadis, Keşmiri de 101 hadis zikrederek bu konudaki hadislerin mütevatir olduğunu ispat etmişler, Sıdık Hasen Kannuci, Şankıti, M.Ali Azam gibi pek çok ulema da bu hükme katılmışlardır.[7]

Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”(Al-i İmran 55)

Bu ayette geçen; “mütevveffike” fiilinin anlamı; bir şeyi tamamen almak demektir. Kişi; “istevfeytu hakkî ve teveffeytuhu” dediği zaman; “Hakkımı tam ve eksiksiz aldım” demektedir. Ölüm manasına gelen kelime ise; “İmate”dir.

Zemahşerî, Esasul Belaga’da der ki; “Vefat sözcüğü ile ölümü ifade etmek, mecaz kabilindendir.”

İbni Cerir et Taberî ve İbnu Ebi Hatem’in Hasen r.a.’den rivayet ettiklerine göre “İnnî müteveffike”; uyku halinde alıp götürmek demektir. Allah Onu uyku halinde semaya kaldırmıştır. Hasen r.a. dedi ki;

“Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Yahudilere;

İsa a.s. ölmedi. O, kıyamet gününden önce tekrar size dönecektir.”[8]

Bu doğrudur, nitekim En’am suresi 60. ayetinde; “Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne işlediğinizi bilen; sonra belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur. Sonra dönüşünüz yine O'nadır. Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir.” Buyrulmaktadır. Burada da “teveffa” fiili kullanılmıştır.

Yine Zümer suresi 42. ayetinde; “Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır.” Buyrulmuş, burada da teveffa kelimesi “almak” anlamında geçmiştir. Halbuki uyuyan kimse, bildiğimiz manada ölmüş değildir.

İbni Cerir et Taberî, sahih bir senetle Ka’b r.a.’ın şöyle dediğini nakletmiştir; “İsa a.s. kendisine tabi olanların azlığını ve yalanlayanların çokluğunu görünce Allah’a şikayette bulundu ve Allah ona şöyle vahyetti;

“Seni alıp götüreceğim, semaya kaldıracağım. Seni tekrar dirilteceğim. Bir gözü kör olan şaşı deccal’i öldüreceksin, bundan sonra da 24 yıl yaşayacaksın. Sonra seni dirileri öldürüp canını aldığım gibi alacağım.”

Ka’b; “İşte bu, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu sözünü tasdik ediyor;

Evvelinde ben, sonunda ise İsa a.s.’ın olduğu bir ümmet nasıl helak olur?

İbni Asakir, bu ayetin tefsiri hakkında İbni Abbas r.a.’nın şöyle dediğini nakleder;

“Seni öldürüp semaya kaldıracağım; yani seni bana kaldıracağım ve ahir zamanda vefat ettireceğim.”[9]

Allah Azze ve Celle buyurur ki; “Şüphesiz ki o (İsa), kıyametin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.”(Zuhruf 61)

Ve "Allah elçisi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük" demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.

Bilâkis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.

Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.”(Nisa 157-159)

Şimdi, İsa a.s.’ın ahir zamanda nüzul edeceğini inkar edenlere sorarız; Ayette geçen Rafaahullahu “ileyhi=Allah onu kendisine yükseltti” ifadesi, eğer bu yükseliş, derece bakımından yükseliş ise, “İleyhi: kendisine” kelimesi ne anlamdadır? “Allah onu kendisi gibi bir ilah kıldı” mı denilecektir?

Zira, “Allah falanın makamını kendisine yükseltti” sözünün anlamı; “Onu kendi mertebesine ulaştırdı” demektir. Fesubhanallah!

Hem sonra, derecesinin yükseltilmesi neden asılma veya öldürülme hadisesine bağlansın? Bundan önce zaten derecesi yükseltilmiş değil miydi?

Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur”(Nisa 159) ayetindeki “Kable mevtihi: ölümünden önce” ibaresi, ayetin siyakından açık olarak anlaşıldığı gibi İsa a.s.’ı işaret etmektedir. Yani mana; “İsa a.s.’ın yeryüzüne indiğinde hayatta olanlar ona iman edecek, İsa a.s. bundan sonra ölecektir” demektir.[10]
 

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
Devamı

Devamı

İSA ALEYHİS SELAM'IN VASIFLARI



Müslümanlar, nüzul ettiğinde Onu tanısınlar diye, Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem, Mesih İbni Meryem aleyhis salatu vesselam'ı çoğu sahih olarak gelen hadislerde vasfetmişlerdir. Bu hadislerden bazıları;

Abdullah Bin Ömer (R.A.) Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayet ediyor;

"Gece rüyamda Kabe'nin yanında, esmer erkeklerin en güzeli zannettiğim birisiyle karşılaştım. Saçları iki omzuna sarkıyordu. Saçları taranmış ve başından su damlıyordu. İki elini, iki kişinin omuzlarına koymuş, Beyt'i tavaf ediyordu. Dedim ki;

"Bu kimdir?"

"Bu Mesih İbni Meryem'dir" dediler"[11]

Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den merfuan;

"Benimle İsa arasında başka peygamber yoktur. Şüphesiz O nüzul edecektir. Onu gördüğünüzde tanıyın; O orta boylu, pembe tenli, üzerinde açık kırmızı renge boyanmış iki giysili, üzerine su isabet etmemiş olmasına rağmen başından su damlar gibidir. İnsanlarla İslam'ı seçmeleri için harb eder. Haçı kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır. Allah, Onun zamanında İslam dışındaki bütün milletleri ve Mesih Deccal'i helak eder. İsa (Aleyhis selam) yeryüzünde kırk sene kalır ve sonra vefat eder. Müslümanlar Onun cenaze namazını kılarlar.[12]

Nevvas Bin Sem'an (R.A.) hadisinde, Mesih aleyhis selam’ın vasfı hakkında buyrulur ki;

"Başını eğdiğinde su damlar, kaldırdığında da inci gibi taneler düşer"[13]

Ebu Hüreyre (R.A.) rivayetinde;

"İsra gecesinde İsa (A.S.) ile karşılaştım. Hamamdan yeni çıkmış gibi kızıl benizliydi."[14]

İbni Abbas (R.A.) rivayetinde;

"İsa'yı açık kırmızı tenli, kıvırcık saçlı ve geniş göğüslü gördüm"[15]
Mesih Aleyhis selam Nereye Nüzul Edecek?



Nevvas Bin Sem'an (R.A.)den merfuan;

"Allah, Mesih İbni Meryem'i gönderir, O da Şam'ın doğusunda Minaretul Beyda'ya iner."[16]

Nevevi Rahmetullahi aleyh der ki; "Bu minare bugün Şam'ın doğusunda Mevcuttur"[17]

Muhasara;

Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;

"Müslümanlar Şam'daki Duhan dağına kaçarlar. Deccal gelir ve onları Muhasara altına alır. Bu kuşatma şiddetlenir ve sıkıntılar da iyice artar. Sonra Meryem oğlu İsa (A.S.) nüzul eder. Bunun üzerine bir seher vakti şöyle nida edilir;

"Ey insanlar! Yalancı habise karşı huruç etmenize mani olan nedir?" Derler ki;

"Bu cinlerden bir adamdır"[18]

Bir rivayette de (Osman Bin Ebil As radıyallahu anh'den merfuan);

"Deccal'in kuşatması altında iken onlara şiddetli bir açlık isabet eder, çok sıkıntı çekerler. Hatta içlerinden birsi yayının kirişini pişirse onu bile yer. Onlar bu halde iken seher vakti bir münadi söyle nida eder;

"Ey insanlar! Size gavs geldi (3 defa)" Birbirlerin derler ki;

"Bu tok bir adamın sesidir"[19]

İsa Aleyhis selam, Mehdi'nin Ardında Namaz Kılar;

Bir önceki hadiste şu da geçer;

"İsa aleyhis selam sabah namazı vaktinde nüzul eder. Müslümanların imamı der ki;

"Ey Ruhullah! Öne geç de namazı kıldır" Buyurur ki;
"Bu ümmetin bazısı bazısına emir kılınmıştır"

Bunun üzerine Müslümanların emiri (Mehdi aleyhis selam) öne geçer ve namazı kıldırır."[20]

Diğer bir rivayet;

"Müslümanların imamı salih bir kişi olan Mehdî'dir. İmamları sabah namazını kıldırmak için öne geçer ve Sabah namazı için tekbir aldığı sırada İsa İbni Meryem nüzul eder. Bunun üzerine imam arkasına dönüp geri çekilir ve insanlara namaz kıldırması için İsa aleyhis selam'ı öne geçirmek ister. İsa aleyhis selam elini Onun omuzlarının arasına koyar ve der ki; "Öne geç ve onlara namazı kıldır. Şüphesiz ikamet senin için okunmuştur" Böylece imamları (Mehdi A.S) onlara namazı kıldırır."[21]

Cabir (R.A.)'ın merfu rivayeti;

"Müslümanların emiri İsa A.S.'a der ki;

"Gel de bize namaz kıldır" Der ki;

"Hayır, bazınız bazılarınıza Emir kılınmıştır. Bu Allah'ın bu ümmete bir ikramıdır"[22]

Mel'un Deccal'in Öldürülüşü;

Cemaat namazdan çıkınca İsa aleyhis selam der ki;
"Kapıyı açın!" Kapı açıldığında arkasında, yetmiş bin silahlı ve taylasanlı Yahudi ile beraber Deccal'i görürler. Deccal, İsa Aleyhis selam’a baktığında tuzun suda eridiği gibi erir ve hemen kaçarak uzaklaşır. İsa Aleyhis selam der ki;

"Darbemden kaçamazsın" Onu doğudaki "Lüd" kapısında yakalayıp öldürür."[23]

Ebu Hüreyre R.A. rivayeti:

"Allah'ın düşmanı (Deccal), İsa'yı gördüğünde tuzun suda eridiği gibi erir. Eğer o halde kalacak olursa helak olur giderdi. Ancak Allah, onu İsa (A.S.)'ın elleriyle öldürür ve onun harbesinde kanını görürler."[24]

Diğer bir rivayet;

"Namaz eda edildikten sonra İsa aleyhis selam harbesini alır ve Deccal'in yakınına gider. Deccal onu görünce kurşunun erimesi gibi erir. Harbesini Deccal'in göğsüne indirerek öldürür. Deccal'in arkadaşları da hezimete uğrar. Artık onların (Yahudilerin), ardına gizlenebileceği bir şey kalmaz. Hatta ağaç şüphesiz der ki;

"Ey Mü'min! Kafir işte burada" ve taş der ki;

"Ey Mü'min! İşte kafir burada"[25]

Tek gözlü yalancı (Deccal'in) fitnesinin son bulmasından sonra Nebi Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem'den rivayet edilen sahih hadiste geldiği gibi;

"Meryem oğlu İsa aleyhis selam, Allah'ın Deccal'den koruduğu bir kavme gelir, onların yüzlerini mesheder ve onlara cennetteki derecelerini söyler. Onlar bu hal üzere bulundukları sırada Allah, İsa aleyhis selam’a vahyeder;

"Şüphesiz Ben şimdi bir takım kullarımı çıkardım ki, hiç kimsenin onlarla harb etmeye takati yetmez. Yanında bulunan kullarımı Tur dağında muhafaza et."

Sonra Allah Teala Ye'cüc ve Me'cüc'ü gönderir, onlar da her bir tepeden hızla yürür, geçerler. Ordularının ilk gurupları Taberiye gölüne uğrayarak, gölün bütün suyunu içerler. Onların son grubu oraya uğradığında derler ki; "Eskiden burada su varmış" Allah'ın peygamberi İsa Aleyhis selam’ı ve ashabını kuşatma altına alırlar. Öyle olur ki olardan birine bir öküz başı, birinizin bu günkü yüz dinarından daha değerli olur."[26]
 

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
Kaynak

Kaynak

[1] Müslim(1/135) Buhari(2/774,875,3/1272) İbni Hibban(15/227) Ebu Nuaym Müsnedul Mustahrec(1/217,220) Ebu Avane(1/98,105) Tirmizi(2233) Beyhaki(1/244,9/180) İbni Mace(4078) İbni Ebi Şeybe(7/494) Taberani Müsnedi Şamiyyin(1/84) Taberani Evsat(2/89,8/86) Ahmed(2/411,437,483,493) İbni Mende el İman(1/512-13) ed Dani Sünenül Varide(6/1234) Nuaym Bin Hammad(2/569,570,572) Temhid(14/202) İbni Adiy el Kamil(3/261) el İsabe(4/766) Nevevi Tehzibul Esma(2/358) Darekutni İlel(9/190) İbni Hazm Muhalla(7/296,391)


[2] Müslim(1/136) Buhari(3/1272) İbni Hibban(15/213) Ebu Nuaym Müsnedul Mustahrec(1/220) Ebu Avane(1/99) Deylemi(4882) Avnul Mabud(11/309) Kurtubi(4/101,16/105) Şerhus Sünne(15/82)



[3] İmam Ahmed bunu; Sa'd Bin Ebi Vakkas'tan(1/182), Ebu Said'den(3/32) ve Sevban radıyallahu anhum ecmain(5/278) rivayet etti.


[4] Nevevi Şerhu Sahihi Müslim(18/75)



[5] Müslim(1/137) Ebu Avane(1/99,106) Kurtubi(4/101,16/106)


[6] bkz.: ed Dani Sünenül Varide(6/1237) Gımari Akide(s.125) Keşmiri Tasrih(s.196) sahihtir.



[7] İbni Hacer Fethul Bari(6/491) Keşmiri et Tasrih(s.62) Keşmiri el İslam(s.38-43) Gımari Akidetul İslam(s.7) Kevseri Nazratun Abira(s.43,71) el Buti Kübral Yakıniyyat(s.330) Ebu Hayan Bahrul Muhit(2/473)


[8] Suyuti Durrül Mensur(2/225) Taberi(3/289) İbni Kesir(4/1260)



[9] Taberi(6/458) Durrül Mensur(2/225) Nisaburi Vedehul Burhan(1/259)


[10] bkz. Vedehul Burhan(1/317)



[11] Müslim(1/155) Buhari(3/1269) Ebu Nuaym Müsnedul Mustahrec(1/337) Ebu Avane(1/130,148) Ahmed(2/22,39) İbni Mende İman(2/741) Nuaym Bin Hammad(2/571)


[12] İbni Hibban(15/225,233) Ebu Davud(4324) İbni Abdilberr et Temhid(14/201) Hatibul Bağdadi Muvazzahu Evham(2/238) İshak Bin Rahuye Müsned(1/124) Tefsiru Taberi(6/22) Tefsiru Kurtubi(3/291) Tefsiru İbni Kesir(1/579) Allame Dani Sünenül Varide Fil Fiten(6/1234)



[13] Müslim(4/2253) Hakim(4/538) Tirmizi(2240) İbni Mace(4075) Tefsiru Kurtubi(4/90) Tefsiru İbni Kesir(1/582) İbni Mende İman(2/934) Avnul Mabud(11/302) Tuhfetul Ahvezi(6/417) Nevevi el Minhac(18/67) Feyzul Kadir(6/464) Mizzi Tehzibul Kemal(15/224)


[14] Müslim(1/154) Buhari(3/1243,1269) İbni Hibban(1/247) Ebu Nuaym Müsnedul Mustahrec(1/237) Ebu Avane(1/116) Tirmizi(3130) Abdurrazzak(5/329) İbni Mende İman(2/740,746) Tefsiru Taberi(15/5,15) Tefsiru İbni Kesir(1/584) Fethul Bari(13/97) Nevevi Tehzibul Esma(2/358) Nevevi el Minhac(2/232) Suyuti Dibac(1/213) İbni İshak Siyratun Nebeviye(2/247) Feyzul Kadir(1/140) el İsabe(4/765) Ebu Ubeyd el Bekri el Endülüsi Mu'cemül Müsta'cem(2/607)



[15] Ahmed(1/296) Taberani(11/64) İbni Sa'd Tabakat(1/417) İbni Ömer Radıyallahu anhuma'dan; Müslim(iman,275) Buhari(3/1269) Ahmed(3/119) Camiüs Sağir(4259) Deylemi(3191) İbni Abdilberr et Temhid(14/190) Tefsiru İbni Kesir(1/584) Fethul Bari(13/96) Cem'ül Fevaid(8341) Kenzul Ummal(32268)


[16] Müslim(4/2253) Hakim(4/538) Ebu Davud(4321) Tirmizi(2240) İbni Mace(4075) Ahmed(4/181) Taberani Müsnedi Şamiyyin(1/356) İbni Ebi Asım el Ahad(3/164) Deylemi(1621) İbni Abdilberr Temhid(14/202) Tefsiru Kurtubi(4/90,16/105) Tefsiru İbni Kesir(1/582,584) İbni Mende İman(2/934) İbni Kani Mucemus Sahabe(3/164) Yakut el Hamevi Mucemul Buldan(2/464) Avnul Mabud(11/302) Mubarekfuri Tuhfetul Ahvezi(6/417) Nevevi el Minhac(8/82,18/67) Feyzul Kadir(6/464) Mizzi Tehzibul Kemal(15/224)

Bu hadisi Keysan radıyallahu anh'den; Taberani(19/196) Buhari Tarihul Kebir(7/233) İbni Kani Mucemus Sahabe(3/141) İbni Abdilberr el İstiab(3/1330) İbni Hacer el İsabe(5/268) İbni Ebi Asım el Ahadu vel Mesani(5/98) Deylemi(8960)

Evs Bin Evs radıyallahu anh'den; Taberani(1/217) Hatibul Bağdadi Taliyut Telhis(2/508) İbni Ebu Hatem İlel(2/422) Keşful Hafa(2/534) Mecmauz Zevaid(8/205) Heysemi, ricalinin güvenilir olduğunu söyler.



[17] Nevevi el Minhac Bi Şerhi Sahihu Müslim(18/67)


[18] Ahmed(3/367) Mecmauz Zevaid(7/344) Heysemi der ki; "Ahmed bunu iki isnad ile rivayet etti. Bir isnadı sahih ricalidir."



[19] Hakim(4/524) Ahmed(4/216) İbni Ebi Şeybe(7/491) Taberani(9/60) Mecmauz Zevaid(7/342) İbni Kesir Tefsiri(1/580) Nuaym Bin Hammad Fiten(2/546) Hadis hasendir.


[20] Ahmed(4/216) İbni Kesir Tefsiri(1/580) bir önceki dipnota bakınız.



[21] İbni Mace(4077) Nuaym Bin Hammad(2/566) Ümmü Şüreyk radıyallahu anha'dan.


[22] Müslim(1/137) İbnu Carud el Münteka(1/257) İbni Hibban(15/231) Ahmed(3/345,384) Ebu Avane(1/99) Beyhaki(9/180) Deylemi(7603) İbni Mende İman(1/517) İbni Hazm Muhalla(1/9,7/391) Fethul Bari(6/494) Avnul Mabud(11/309) Feyzul Kadir(5/58,6/395)



[23] İbni Mace(4077) Nuaym Bin Hammad(2/566) Makdisi Fedailu Beytil Makdis(s.66) İbni Kesir Tefsiri(1/581) Avnul Mabud(11/303)



[24] Müslim(4/2221) İbni Hibban(15/224) Hakim(4/529) İbni Kesir Tefsiri(1/580) Dani Sünenül Varide(6/1115) Feyzul Kadir(6/463)


[25] Hakim(4/524) Taberi Tefsiri(16/28,17/91) İbni Kesir Tefsiri(1/580, 2/274, 3/17) Mecmauz Zevaid(7/342) İbni Ebi Şeybe(7/491) Ma'mer Cami(11/398) Heysem Bin Küleyb Müsnediş Şaşi(2/272) Ahmed(1/375, 4/216, 217) Ru'yani(2/297) İbni Ebi Asım el Ahad(2/449) Taberani(9/60) Nuaym Bin Hammad(2/574)



[26] Müslim(4/2253) İbni Hibban(15/226) Hakim(4/538) İbni Mace(4075) İbni Mende İman(2/934) Fethul Bari(13/109) Avnul Mabud(11/302) Mizzi Tehzibul Kemal(15/224)
 
S

safinaz

Guest
Sanırım İslamforum'un bu haftaki konusu İsa (a.s) ve Hristiyanlık.:)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Zuhruf 61 acaba?

Su dünyanin haline bak bir yanda Isa gelecek diyen cogunlukki bunun büyük kismi Hiristiyan kücük kismida Islam olanlar olusturuyor.Bundan 8 yil önce Vatikanin bir yazisini okumustum aklima geldi;birinci binyil Avrupa ikinci binyil Amerika simdi sirada asya haydin cihada yani seferberlik ilani idi düsünüyorumda acaba dördüncü Afrika besinci kiyametmi?Dünyada düsmeyen tek kale asya?%70 i Budist olan asya.burada düserse buyrun ayetin tam olarak karsiligi?Tabiki Latin Amerikadaki tip adamlarinin Isaya aid sanilan zincirlerden aldiklari DNA ile bakire Meryem arayarak tekrardan diriltmek istediklerinide eklersek?Buda bir atmaca benden...
 
T

teslimolan

Guest
Metin abi burada söylenecek dogru söz en dogrusunu Allah bilir dir. Biz herseyi bilmeyiz evet dogru olan budur o yüzden bilgimiz olmadigina hüküm vermek dogru degil. Mantik yürütürsek Mesih in ne oldugunu anlamaya calisirsak Mesih in ikinci kez gelme ihtimalinin yüksek oldugunu görürüz. Mesih=Allah in mes ettirdigi krallara denir. Isa nin öyle bir ünvani varsa demek Isa bir Kral. Ama kralligi oldumu ? Ancak dedigim gibi en dogrusunu Allah bilir demek en dogrusudur. Iste o zaman hangi bilgi ile hükmettin diye sorulursa korkacak bir seyin olmaz zira hükmü Allah a birakmis olursun. Ben nereden ayirt edecegim o zaman sahtesi ile gercegini dersen o zaman Allah dan yardim dileyeceksin ki sonra mahkemede senin sahidin olsun o diledigin yardim. Isletilen akil kendini koruman gerektigini söyler ve siginilacak bir liman bulmani iste o Allah dan diledigin yardim bu konuda siginilacak limandir.

Sura Suresi
10.Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayandım; yalnız O'na yönelirim ben.
 
Son düzenleme:

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi sen babana ismi ile mi hitab ediyorsun? Yada halana yada Abine, dayına. Allah'ın Rasulünü sevmek lazım. Sevgi ise saygıdan belli olur. Saygı ise edebi gerektirir. Edeb ise kendimizden büyük ve üstün olanlara çıplak adı ile hitab etmemeyi gerektirir. Edep ise takvanın içindedir. Demek Allah edepli olanları sever.

Bir de şu var Abi. Sürekli bazı itikadımızı Hristiyanlarda da olup olmamasına göre değerlendiriyorsun. Mesela, diyorun Mesih(a.s)'ın tekrar gelişi Hristiyanlıkta var. O zaman batıldır.

Peki Abim, Hristiyanlar Hz. İsa(a.s) 'a "İsa" der Abisne maykıl der. Amcasına corç diye hitab eder.

Peki kaideni niye burda bozuyorsun? Niye Hristiyan adetini kendin kullanıyorsun?

Muhabbetle


Öncelikle Allahin hitabi ile hitab ettim ama dersenki gelenekler tamam hakliligin oldukca büyük ikincisi Allahin Resulü Isa(Selam resul/Resullere olsun) demem gerekirdi.Yasadigim ülke dolayisi ile olsa gerek bazan böyle yanlislik yapiyorum..Hiristiyanlikta oldugundan degil Islamda olmayisindandir yakarisim,hiristiyanlarin itikadini Islama tasiyanlardair isyanim...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin abi burada söylenecek dogru söz en dogrusunu Allah bilir dir. Biz herseyi bilmeyiz evet dogru olan budur o yüzden bilgimiz olmadigina hüküm vermek dogru degil. Mantik yürütürsek Mesih in ne oldugunu anlamaya calisirsak Mesih in ikinci kez gelme ihtimalinin yüksek oldugunu görürüz. Mesih=Allah in mes ettirdigi krallara denir. Isa nin öyle bir ünvani varsa demek Isa bir Kral. Ama kralligi oldumu ? Ancak dedigim gibi en dogrusunu Allah bilir demek en dogrusudur. Iste o zaman hangi bilgi ile hükmettin diye sorulursa korkacak bir seyin olmaz zira hükmü Allah a birakmis olursun. Ben nereden ayirt edecegim o zaman sahtesi ile gercegini dersen o zaman Allah dan yardim dileyeceksin ki sonra mahkemede senin sahidin olsun o diledigin yardim. Isletilen akil kendini koruman gerektigini söyler ve siginilacak bir liman bulmani iste o Allah dan diledigin yardim bu konuda siginilacak limandir.

Sura Suresi
10.Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayandım; yalnız O'na yönelirim ben.


kesin delil olmayan hatta hic bir burgusu olmayan konulardaki Allahin Resulü Isa(Selam resul/Resullere olsun)tekrar gelecek demek Allahin Resulü Muhammede(Selam Resul/Resullere olsun)Hakarettir cünki ayetle sabittirki Son Resuldür..
 
T

teslimolan

Guest
Duha abi Metin abiyi uyarirken kendin de onu uyardigin hataya düsüyorsun haberin olsun. Muhammed selam olsun ona son Nebidir evet ancak son Resul oldugunu bilmiyoruz. Belki Mehdi de Resul. Belki necm suresindeki yildiz, Tarik suresindeki yildiz Müddessir de ki 19 Mehdi. Bir dikkat edilecek bir nokta daha var "O benim milletimin yildizidir "necm" parlayacak-O parlayacak yildiz Tarik karanligi delen yildiz olma ihtimali var.

En dogrusunu Allah bilir
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi gelmiyeceğine inanabilirsin. Senin itikadın.

Ama bir şeyi kesin söylemek için delilin kesin olması lazım gelir.

Nasıl ben iş yerinde usta evde baba, okulda öğrenci, Ahmetin arkadaşı olabiliyorum. Bir makamım diğer makamımı kesmez. Hz. İsa(a.s)'nin muhtelif makam ve dereceleri vardır.

Nasıl Hz. Muhammed(a.s.m) hem bir Resul, hem bir Nebi, hem bir Evliya, hem bir komutan, hem halife, hem bir emirü'l mü'minin, hem bir baba, hem bir eş olabiliyor.

Elbette Peygamberimiz savaşta Peygamberdir ,ama komuta olarak bulunur. Komutandır ama evde koca ve baba olarak bulunur.

İşte Allah Hz. İsa(a.s)'ı Peygamber olarak değilde bir Evliyaullah olarak gönderebilir. Yada bir komutan olarak.

Demek kişinin bulunduğu yer ve zamana göre makamı değişse asıl makamı sukut etmez. Hz. İsa ne bir yeni şeriat ile yani Rasul olarak gelecek, ne de Nebi makamı ile gelecek. Sadece Hz. Muhammed(a.s.m)'in ümmetine tabi olacak. İcraatlarını yapacak ve ölecek. İcraatlerini hangi makamda yapacaksa o makamda gelecek. Peygamber vazifesi yapmayacak. İtikadımız budur.

Muhabetle


Allahin Resulü Isa(selam Resul/Resullere olsun)Bu bir itikat meselesi degildir.Allahin Resul dedigi Isa(Selam resul/Resullere olsun)Bir Evliya veya bir baska bir sey olarak gelemez Sünnetüllah degismez.Allahin Resulüdür Isa(Selam Resul/Resullere olsun),Ve Allahin Resulü Muhammed(Selam Resul/Resullere olsun)Son Resuldür.Cünki bunu söylen Alemlerin Rabbidir.Kirmizi yere hangi delilin var?Allahin ayetlerinde ben göremedim veya burguda bulamadim hatta Sizin alimleriniz dahi böyle bir ayet veremediler...
 
T

teslimolan

Guest
رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ Rasul-Allah-ve-son-Nebi Allah in Resulu ve Nebilerin sonuncusu.
 

andemirkan

New member
Katılım
9 Eki 2008
Mesajlar
16
Tepkime puanı
3
Puanları
0
İSA ALEYHİSSELAM'IN NÜZULÜ


Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur”(Nisa 159) ayetindeki “Kable mevtihi: ölümünden önce” ibaresi, ayetin siyakından açık olarak anlaşıldığı gibi İsa a.s.’ı işaret etmektedir. Yani mana; “İsa a.s.’ın yeryüzüne indiğinde hayatta olanlar ona iman edecek, İsa a.s. bundan sonra ölecektir” demektir.[10]

A.F. Yavuz meali

157:Ve: “-Biz, Allah’ın peygamberi olan Meryem’in oğlu İsa’yı öldürdük”, demeleri sebebiyle kendilerini lânetledik, rahmetimizden kovduk. Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı. (onlardan biri İsa şeklinde kendilerine gösterildi ve bu adam öldürüldü). Esasen İsa’nın katli hakkında kendileri de ihtilâfa düşüp kesin bir şüphe içindedirler. Onların bu öldürme hâdisesine ait bir bilgileri yoktur. Ancak kuru bir zan peşindedirler. Onu gerçekten öldürememişlerdir.

158:
Doğrusu Allah, onu yükseltip himayesine almıştır. Allah Azizdir, hükmünde hikmet sâhibidir.

وَاِنْ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ اِلَّا لَيُؤْمِنَنَّ بِه قَبْلَ مَوْتِه وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يَكُونُ عَلَيْهِمْ شَهيدًا

159:
Yahudi ve Hristiyanlardan hiç kimse yoktur ki, ölümünden önce (can çekişirken) ona (İsa’ya ) iman etmiş olmasın. (Fakat hayattan ümid kesme zamanında iman etmek bir fayda vermez). İsa ise kıyâmet gününde küfürlerinden dolayı aleyhlerine şahid olacaktır.

BİHİ deki hu zamiri Hz.İsaya değil içerisinde bulundukları şüpheye gidiyor.
------------------------------------------------------------------------

Nisa 159.cu ayet Hz.İsanın nuzuulüne değil Ehli Kitabın içerisinde bulundukları derin şüphenin (Öldürülen kişinin Hz.İSA olup olmadığı) cevabını ölüm esnasında öğreneceklerini bildiriyor.

Ölen kişinin kim olduğu üzerine ehli kitap şüphe içerisindedir.Bu konuda filmler,kitaplar yayınlanıyor.İşte bu merak ölürken perdelerin aralandığı esnada giderileceği bildiriliyor.

Aksi takdirde Hz.İsanın nuzulünden önce ölen ehli kitap mensupları neye nasıl iman edecekler?

Bu ayetten Hz.İsanın nuzulune delil çıkmaz.
 
Son düzenleme:

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Duha abi Metin abiyi uyarirken kendin de onu uyardigin hataya düsüyorsun haberin olsun. Muhammed selam olsun ona son Nebidir evet ancak son Resul oldugunu bilmiyoruz. Belki Mehdi de Resul. Belki necm suresindeki yildiz, Tarik suresindeki yildiz Müddessir de ki 19 Mehdi. Bir dikkat edilecek bir nokta daha var "O benim milletimin yildizidir "necm" parlayacak-O parlayacak yildiz Tarik karanligi delen yildiz olma ihtimali var.

En dogrusunu Allah bilir



Teslim olan yoksa bir Resulmü bekliyorsunuz?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abim sünnatullahın değiştiğini de nerden çıkardın? Bir insan hem Peygamber hem bir kuldur. Bir Peygamberin her bir işi Peygamberlik olması lazım gelmez. Esas Sünnetullah budur.

Neyse Aşağıdaki ayet için ne düşünüyorsun Abi. Ayette Parantez içindekileri kaldırınca şöyle oluyor " Şüphesi O, saatin geldiğine bir bilgidir"
Ayete geçen "O" lafzı zamir midir, özne midir? Ayetteki "O" lafzı gizli bir kişiden mi bahsediyor? Yoksa daha önceki ayetlereden anlaşılacağı üzere "O" Hz. İsa mıdır?

"Saat" kelimesi neyi anlatıyor? Neyin saatinin gelmesine "O" bilgi veriyor.


Evet Resulde kuldur ve Sünnetüllahin geregide budur Kurana göre)ama Resul Resuldür degismez geriye dönüp Evliya olmaz...Ayet cok güzel ifade ediyor parantezsiz ve sana verdigim Vatikan planini tekrardan okumani tavsiye ederim...Iste ücüncü dördüncü bini bekliyoruz sanirim Tanimayan kisi kalmamasi icin...
 

andemirkan

New member
Katılım
9 Eki 2008
Mesajlar
16
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Nebi, daha önce gönderilmiş bir Peygamber ve şeriatına uyan ve kabul edendir. Rasul ise yeni bir şeriat ile gelen Peygamberdir.

Hz.Muhammed bu tanıma göre nebi midir resul müdür?

Veya Hud ve Salih peygamberler resul değil mi?Çünkü kitapları yok.

(ŞUARA suresi 124. ayet)
Diyanet Hani kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

(ŞUARA suresi 125. ayet) (Resmi:26/İniş:47/Alfabetik:94)
İnni lekum rasulun emîn.

اِDiyanet “Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Elmalılı Orj. Haberiniz olsun ki ben size gönderilmiş bir Resulüm, emînim


(ŞUARA suresi 142. ayet) (Resmi:26/İniş:47/Alfabetik:94)
Diyanet Hani kardeşleri Salih, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
Elmalılı Orj. O vakıt ki kardeşleri Salih onlara demişti: Allahdan korkmaz mısınız?

(ŞUARA suresi 143. ayet) (Resmi:26/İniş:47/Alfabetik:94)
İnni lekum rasulun emîn.

Diyanet “Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Elmalılı Orj. Haberiniz olsun ki ben size gönderilmiş bir Resulüm, eminim
 
Son düzenleme:

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abim sünnatullahın değiştiğini de nerden çıkardın? Bir insan hem Peygamber hem bir kuldur. Bir Peygamberin her bir işi Peygamberlik olması lazım gelmez. Esas Sünnetullah budur.

Neyse Aşağıdaki ayet için ne düşünüyorsun Abi. Ayette Parantez içindekileri kaldırınca şöyle oluyor " Şüphesi O, saatin geldiğine bir bilgidir"
Ayete geçen "O" lafzı zamir midir, özne midir? Ayetteki "O" lafzı gizli bir kişiden mi bahsediyor? Yoksa daha önceki ayetlereden anlaşılacağı üzere "O" Hz. İsa mıdır?

"Saat" kelimesi neyi anlatıyor? Neyin saatinin gelmesine "O" bilgi veriyor.



Şüphesiz o, saat için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur.

(Zuhruf Suresi, 61)


Bu ayette o sıfatının Hz. İsa olduğunu söyleyip, onun kıyamet saati için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabileceği iddia edilmektedir.

Bu ayette geçen “o “ zamiri hakkında iki farklı görüş var. Biri “o “zamirinin Kuran’ı işaret ettiği diğeri ise” o” zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğidir. “O” zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğini kabul etsek bile, ayetin direkt anlamından Hz. İsa’nın yeniden yeryüzüne gelişini söyleyen yada işaret eden bir ifade bulunmadığı görülecektir. Bu ayette de diğerlerinde olduğu gibi bir ön kabul yapılıyor ve Hz. İsa’nın kıyamet için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabilir denilmektedir.

Örneğin bir başka Kuran ayetinde “kıyamet yaklaştı “ şeklinde bir ifade bulunmaktadır. Günümüzden 14 asır önce de Kuran’ı okuyan bir kişi bu ayetle karşılaştığında kıyametin yaklaştığını okumaktaydı. Fakat aradan 1450 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Hala kıyamet kopmamıştır fakat kıyamet bize yakındır. İnsanlık tarihine göre yaşanan zaman ayetin ifadesiyle kıyamete yakın bir zamandır. Ama kıyametin kopması daha asırlarda sürebilir veya yarın da kopabilir.



Bunun gibi ayetin ifadesiyle Hz. İsa kıyamet için bir ilimdir. Yani Hz. İsa ile ilgili bir şey kıyametin saatinin bilgisini verecektir. Fakat ayette Hz. İsa’dan hemen sonra kıyamet kopacak gibi bir anlatım yoktur.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin Mete Abim, seninle teati etmekten müthiş bir haz duyduğumu belirtmek isterim. Vesile olduğun hayırlar inşaallah sana Rabbimin rızası olarak hediye olsun.
...

Hz. İsa'nın Mesih vazifesi ile ahirzamanda gelmesi ne Allah'ın hikmetine ne kudretine muhallif değildir.
Muhabbetle


Sevgi deger Duha sunu unutmaki biz sevdigimiz(Asla sevgilimiz degilsin)Kisilerin yazilarina cevap vermekten haz aldigimizdan bunu hem bir emri ifa hem Kurana olan sonsuz imanimizdan dolayi hic yüksünmeden bazan sert bazan daha latif bazanda yumusak bir dil ile sen ve senin gibi bir kac kardesimizle yapinca daha bir sevkle yapiyoruz,Inanki..Insallah Hayirlara vesile olur umudumuzu koruyoruz...


Kesin bir delil bulunmadigindanki diger ayetlerle celiski icerisine girdiginden Muhalif olmasa dahi yanlis bir iman söz konusu olamaz..
 
H

hesab_verilecek

Guest
Bekir burada Allah i cokca zikreden bir insanin yazisini engellemekle Allah in zikrini engellediginin farkinda bile olmayan bir insansin sen. Seni Allah a havale ediyorum. Sen adil olacakken keyfi kurallar uygulayip insanlari tehdit ediyosun ve insanlarin yazisini engelliyosun. kurallar gercek anlamda islese senin burda yazi yazmana bile firsatin olmaz. O yazdigin kurallari en basta kendin cigniyorsun. Hem su tepedeki palavra yazi ne olursan ol gel yazisini da kaldirin. Ici bos bir yazi benim icin o yazi. Oraya ne olursan ol gel ama bizim gibi düsünmüyosan git yazin daha iyidir. Seyfullaha a dedim paramparca olacaksiniz adalet den uzak oldugunuz icin ve olmussunuzda sanada aynisini diyorum adaleti gözet ve adam gibi adaletli ol. Ben Allah in övdügü kitaplari övüyorsam hic bir Allah in kulu beni bununla tehdit edemez.
Ali İmran
(81) Ve unutma ki Allah, nebilerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

---------
Nebiler Resulu tasdikleyecekse Resul neyi dogrulayacak tasdikleyecek ? Sen diyosunki Nebiler sade onun önündekini uygulayacak. Burda tam tersi yazmiyormu ?

Ahzab
(7) Biz, nebilerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;
---
Misak alinan kendinden sonrakine yardim etmeyecekmiydi ?

----

Mumin
(34) Yemin olsun, daha önce Yûsuf da size açık-seçik mesajlar getirmişti de onun size getirdikleri hakkında hep kuşku duymuştunuz. Daha sonra o ölünce de şöyle demiştiniz: "Allah ondan sonra bir daha asla resul göndermez." Allah, sınır tanımaz kuşkucuları işte böyle saptırır.
----
Bu ayeti de okuduktan sonra ben kalkip Muhammed selam olsun son nebiye, o son resuldur düyemem.

Bu arada ben sana sen Muhammed son Resul dedin demedim yanlisa düsüyorsun dedigimde. Sen son peygamber yaziyosun ve peygamber diye bir kelime gecmez Kuran da Nebi yada Resul gecer. Peygamber her ikisine de söylendigi icin sen hem son resuldur hemde son nebidir demis oluyosun otomatik olarak. Yukarda yazdiklarimi da okuyarak son Resuldur dememen ve hükmü Allah a birakman dogru olucaktir diye düsünüyorum.
 
H

hesab_verilecek

Guest
Teslim olan yoksa bir Resulmü bekliyorsunuz?

parca parca metaller miknatissiz nasil bir araya gelecek ? Kendini Allah a teslim ettigine inananlar parca parca degilmi ? Musa selam olsun ona kissasinda okuduklarim gerceklesmiyormu ? Sirf Allah a inaniyor ona teslim ler diye üzerlerine zorbaca gelinmiyormu Allah a teslim olanlarin ? Ben bunlarin dogum sancisi olduguna inaniyorum yakinda bir Resulun görevlendirilecegine inaniyorum.

Ancak süphesiz en dogrusunu Allah bilir
 
Üst Alt