Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İsa Aleyhisselam İnecek mi

1959

New member
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
65
Sayın Bekir bey uyduruk hadisler konusunda gerçekten şikayetciyim,çünkü o saçma sapan sözleri Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberime hakaret kabul ediyorum,hatta İslama hakaret.
Kuran ve Peygamber efendimizin Allah tasvirini hepimiz biliriz,fakat bize güvenilir hadis kaynağı diye gösterilen kaynaklar,yunan Mitelojilerindeki gibi baldırı bacağı olan İnsan suretindeki Allah'tan bahsediyor...


Kuran:
“ ... O’nun benzeri gibi hicbir sey yoktur.”

42- Sura Suresi 11


Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimligini kanitlamak için bacagini acip baldirini gosterir.”

Muslim - Iman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1

Sayın Bekir bey umarım sizinde karnınıza ağrı girmiştir,Müslimin Buharinin baldırlı Tanrısından....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sünnet alimi(!) 1959 kardeş

Yukarıda alaylı ifadelerle yalanladığınız hadis örneklerini hangi ilimle reddettiğinizi bilmemekle beraber, bu halinizi cehaletinize veriyorum.


Hadisler hakkında bilgilerinizi tazeleyelim ve hepsini maddeler halinde anlamaya çalışalım.

1- Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif.

2- Hadis-i müsned: Resulullaha isnat eden Sahabînin ismi bildirilen hadis-i şeriflerdir.

3- Hadis-i müsned-i muttasıl: Resulullaha kadar, aradaki ravilerden hiçbiri noksan olmayan hadis-i şerif.

4- Hadis-i müsned-i münkatı: Sahabîden başka, bir veya birkaç ravisi bildirilmeyen.

5- Hadis-i mevsul: Sahabînin, (Resulullahtan işittim, böyle buyurdu) diyerek haber verdiği, hadis-i müsned-i muttasıl demektir. Bunlara, hadis-i merfu da denir.

6- Hadis-i mütevatir: Birçok Sahabînin, Resulullahtan ve başka birçok kimsenin de, bunlardan işittiği ve çok kimselerin haber verdiği hadis-i şeriflerdir. Bunların, bir yalan üzerinde sözbirliği yapmalarına imkân olmaz. Bu hadis-i şeriflere inanmayan kâfir olur.

7- Hadis-i meşhur: İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan hadis-i şeriflerdir. Yani bir kimsenin Resulullahtan, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan da, başka kimselerin işittiği hadis-i şerif olup, son duyulan kimseye kadar, artık hep mütevatir olarak bildirilmiştir. Meşhur hadislere inanmayan da kâfir olur. (Redd-ül-muhtar s.176)

8- Hadis-i mevkuf: Sahabîye kadar söyleyen hep bildirilip, Sahabînin, (Resulullahtan işittim) demeyip, (Resulullah böyle buyurmuş) dediği hadis-i şerif.

9- Hadis-i sahih: Âdil ve hadis ilmini bilenden işitilen, müsned-i muttasıl, mütevatir ve meşhur hadis-i şerif.

10- Haber-i âhâd: Bir kimse tarafından söylenilen, müsned-i muttasıl hadis-i şerif.

11- Hadis-i muallâk: Baştan bir veya birkaç ravisi veya hiçbir ravisi belli olmayan.

12- Hadis-i kudsi: Manası Allahü teâlâdan, kelimeleri Resulullah tarafından olan.

13- Hadis-i kavi: Söyledikten sonra, bir âyet-i kerime okuduğu hadis-i şerif.

14- Hadis-i nâsih: Son zamanlarında söyledikleri hadis-i şerif.

15- Hadis-i mensuh: İlk zamanda söyleyip, sonra değiştirilen hadis-i şerif.

16- Hadis-i âmm: Bütün insanlar için söylenmiş olan hadis-i şerif.

17- Hadis-i has: Bir kimse için söylenmiş hadis-i hadis-i şerif.

18- Hadis-i hasen: Bildirenler, sadık ve emin olup, fakat hafızası, anlayışı, sahih hadisleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kişilerin bildirdiği hadis-i şerif.

19- Hadis-i maktu: Söyleyenler, Tabiin-i kirama kadar bilinip, Tabiinden rivayet olunan hadis-i şerif.

20- Hadis-i şaz: Birinin, bir hadis âliminden işittim dediği hadis-i şerif.

21- Hadis-i garip: Yalnız bir kimsenin bildirdiği hadis-i sahihtir. Yahut aradakilerden birine, bir hadis âliminin muhalefet ettiği hadis-i şerif.

22- Hadis-i zayıf: Sahih ve hasen olmayandır. Ravilerden birinin hafızası, adaleti gevşek veya itikadında şüphe vardır. Bu hadise göre fazla ibadet yapılır; fakat ictihadda bunlara dayanılmaz.

23- Hadis-i muhkem: Tevile muhtaç olmayan hadis-i şerif.

24- Hadis-i müteşabih: Tevile muhtaç olan hadis-i şerif.

25- Hadis-i munfasıl: Aradaki ravilerden, birden fazlası unutulmuş olan hadis-i şerif.

26- Hadis-i müstefid: Söyleyenleri üçten çok olan hadis.

27- Hadis-i muddarib: Muhtelif yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen.

28- Hadis-i merdud: Manası olmayan ve rivayet şartlarını taşımayan söz.

29- Hadis-i müfteri: Müslüman görünen dinsizlerin uydurdukları söz.

30- Eser: Mevkuf ve maktu hadis veya dua bildiren merfu hadis.

31- Hadis-i mevdu: Bir hadis âlimine göre, hadis olma şartlarını taşımayan hadis, sadece o âlime göre mevdu, yani uydurma olur. Hadis usulü ilminde müctehid olan bir âlim, bir hadisin sahih olması için, lüzum gördüğü şartları taşımayan bir hadis için, benim mezhebimin usulünün kaidelerine göre mevdudur der. Yoksa, (Peygamber efendimizin sözü değildir) demek istemez. Yani, hadis-i şerif denilen bu sözün hadis olması, bence anlaşılmamıştır demektir. Hadis usulü ilminin başka bir müctehidi de, hadisin doğru olması için aradığı şartları bu sözde bulunca, hadistir, mevdu değildir diyebilir. Dört mezhep arasında ayrılık bulunması, sözlerinin yanlış olacağını göstermediği gibi, hadisler için de, böyledir. Böyle şeyler, ictihad işi olduğundan, bir müctehidin mevdu demesiyle, hakikatte mevdu olması lazım gelmez.


devamı var>>>






















 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ayrıca sünnetin de çeşitleri vardır.


a. Kavlî Sünnet

Sünnet, Allah Resûlü’nün (sav) mübarek sözleridir; yani sünnetin bir bölümünü O’nun nurlu sözleri teşkil eder ki, bunlar, Kur’ân’da yer almayan, fakat bütün fukahâca fıkıh kitaplarına alınıp, pek çok hükme esas kabul edilen O’na ait nurefşan beyanlardır ki, misal olarak şunları zikredebiliriz:

a. Efendimiz (sav), “Varise vasiyet yoktur.”1 buyururlar. Yani, miras bırakan kimse, kendisine vâris olacak biri için mirasından vasiyette bulunamaz.

b. Yine, usûl-i fıkıhta yer alan bir başka mübarek sözlerinde Efendimiz (sav), “Zarar verme ve zarara zararla mukabele etme yoktur.”2 buyurmuşlardır. Yani, kimseye zarar verilemeyeceği gibi, birine zarar veren kişiye de zararla mukabele edilemez.

c. Allah Resûlü’nün bir diğer mübarek sözlerinde ise şöyle buyurulmaktadır: “Yağmurların ve akarsuların suladığı arazide öşür (onda bir), hayvanlar ile sulanan arazide öşrün yarısı (yirmide bir) zekât vardır.”3

d. “Deniz suyuyla abdest alabilir miyim?” diye soran bir sahâbîsine Allah Resûlü, dünya kadar fetvalara esas teşkil edecek şu mübarek sözüyle karşılık verir: “Onun suyu temiz, ölüsü de helâldir.”4

b. Fiilî Sünnet

Rasûl-i Ekrem’in (sav) davranışları ve hareketleriyle ortaya koyduğu sünnetdir ki, bunlarla konulan hükümler, Kur’ân’da sarihen zikredilmemiştir. Meselâ; Kur’ân-ı Kerim’de namaz emredilmiş olduğu ve bazı yerlerinde “rükû edin, secde edin” gibi emirler bulunduğu; hattâ umumi bazı vakitler zikredildiği hâlde, kesin olarak hangi vakitlerde ve kaç defa namaz kılınacağı, namazın nasıl eda edileceği, onun farzları, vacipleri ve nelerin namazı bozduğu açıklanmamıştır. Bütün bu hususlarda, sünneti nazara veren Efendimiz (sav): “Beni, nasıl namaz kılıyor görüyorsanız, siz de öyle kılın.”5 buyurarak, sünnetin husûsî teşrî’ine işaret etmişlerdir. [Bu noktada, Efendimiz’in namazının önceki ümmetlerin namazı gibi olduğu da asla söylenemez; kaldı ki, bu noktada tek bir kayıt bile yoktur.] Yine, menâsik-i hacc mevzuunda da Efendimiz, “Haccın menasikini benden alın.”6 buyurmuşlardır. Yani, sünnet olmasaydı, nasıl, ne zaman, kaç vakit, kaç rekât namaz kılacağımızı ve nasıl haccedeceğimizi bilemeyecektik.

c. Takrirî Sünnet

Resûlullah (sav), ashâbında gördüğü bazı hoşuna gitmeyen davranışları usûlünce tenkid buyururlardı. Meselâ minbere çıkar ve isim tasrih etmeden, “Cemaate ne oluyor ki, falan şöyle yapıyor?!” diye ikaz ve tembihte bulunurlardı. Bu arada, bazen de gördüğü davranışları menetmez ve sükûtuyla onları tasvip buyururlardı ki, bu da sünnetin takrirî kısmını teşkil etmektedir. Hadîs ve fıkıh kitaplarında bu kısmın misalleri de çoktur.


Şimdi bu bilgiler ışığında ilmen reddiyelerde bulunun. Yoksa sizin gibi cehalet ile nefsi ifadeler kullanan çok insan da bu forumdan kaçtı.

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimligini kanitlamak için bacagini acip baldirini gosterir.”

Muslim - Iman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1

Sayın Bekir bey umarım sizinde karnınıza ağrı girmiştir,Müslimin Buharinin baldırlı Tanrısından....

Bu türde ki ne olduğu belli olmayan alıntılar ile hadisleri değerlendirmeye çalışmanız sizin cehaletiniz yanında ard niyetli olduğunuzu da gösteriyor maalesef.

Bundan sonra ya delil ile yazın ya da kalabalık etmeyin!
 

1959

New member
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
65
Sayın Bekir bey kalabalık etmeyin diye iltifatınıza teşekkür ederim,zerafetinizi gösterdiniz,benim amacım Alalh ve Peygamberi adına uydurulan yalanları temizlemek.delil gösterin diyorsunuz.delil kırmızı işaretle yazılmış baldır dır.Baldır İnsanlarda olur,sizin inandığınız Allah'ın baldır ve bacağında benmi var?Sözde hadis kitaplarında öyle yazıyor,hadis kitabının ismi,yazarı sahifesi belli.
Bunda benim art niyetimi arayacağınıza Hadis kitabını yazan zatların art niyetini ararsanız daha İslami olr bence.
Buyur eski imam Turan Dursunu dinsizliğe iten bir sözde hadis daha.

Bir hadiste Muhammed "yüce tanri yarattiklarini yaratma isini bitirince sirt üstü uzandi. O sirada bir ayagini öbür ayaginin üzerine koymustu. Bunun benzerini yapmak hiç kimseye uygun degildir" demis. Bunun yazildigi yerler için bk. Turan Dursun, Tabu Can Çekiyor DIN BU2, (Istanbul 1991) s. 209. Bu da Muhammed'in Allahi insan seklinde algiladigini göstermektedir.

Sayın Bekir bey ben Müslümanım benim inandığım Allah (cc)İnsan gibi sırt üstü uzanıp bacak bacağa atmaz,kıyamet günü baldırındaski beni göstermez.Çünkü ben kuranda anlatılan yarattıklarından hiç birine benzemeyen gözlerin ve duyuların onu tasvir edemeyeceği eşi,benzeri olamyan Alalh' a inanıyorum,Siz savunduğunuz sözde hadis kitapalrındaki İnsan şeklindeki Allah'a inanmaya devam edin..
Beni tanımadan bana karşı besladiğin Sui zan büyük günahtır,hakkımı size helal etmem için formu Allah'ın rızası doğrultusunda yönlendirin,madem ki modretörsün,Benim hakkımda kötü niyet düşünmeden önce 1959 olarak bütün formlarda dizsizlere karşı yazılarımı bulabilrisin.Ama sizin gibi ezberci,düşünmeyen, aklını çalıştırmayan Müslümanlara karşıda yazılarım mevcuttur.Yani statükoyu savunup bütün dünya İslam alemini geri bırakan kafalara karşıda yazılarım mevcuttur.
 

1959

New member
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
65
Ayrıca şunu belirteyim 20 yıl mısırda hadis eğitimi almış hadis uzmanı,Buhariyi,müslimi,tirmiziy savunamadı formdan kaçtı.benim kaçacağım kehanetinde bulundunuz,siz mi kaçıyorsunuz ben mi göreceğiz.Yeterki konuları kilitleme cevap ver.
Mesela birinci soru:
Senin ve savunduğun sözde hadis kitaplarındaki baldırı,bacağı beni olan,İnsan gibi sırt üstü uzanan bacak bacak üstüne atan bir Allah'ınız mı var?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sayın 1959

Siz Müslüman olabilirsiniz, bunu ikrar ediyorsanız biz de buna inanırız.

Biz sizin sahih hadislerle bağdaştıramadığınız bu hadis benzetmelerini de savunmuyoruz.

Ancak bu tür hadislerin muhtelif yayım kaynaklarına kötü niyetlerle sokulduğu gerçektir. Bu arada bazı sahih hadislerde; kelime ekleme, çıkartma ve değiştirme işlemine tabii tutularak veya anlamları izaha muhtaç bazı hadisler de diğer uydurma hadislerin yanına yazılarak bir başka türlü hadis düşmanlığı oluşturulmaktadır.

Allah ve Peygamber rızası için sahih olmayan hadisleri temizlemek muradı gibi ulvi bir vazifeyi kendine şiar edinen bir müslüman sizin tavır ve tarzınızda olmaz, anlamakta zorlandığı hadisleri de karalamaz!

Bir kaç ne olduğu meçhul kelam ile hadisler öyledir, böyledir kelamı ile ortalığa düşmez!

Delil olarak piyasada ard niyet ile yayımlanmış kitapları veya provakatif internet sayfalarını kullanmaz!

Buhari, Müslim, Tirmizi gibi İslam alimlerini karalamaz, karalayamaz!

Baldır, bacak gibi kelimeleri o ulviyet makamına yakıştırmayı ağzına almaz, kalemle yazmaz!

Turan Dursun ile amel etmez!

Edebini bozmaz!

Sahihiyeti hiç şüphe arzetmeyen hadisleri sırf kendi muhayyilesi ve izanı almıyor diye alaycı bir dil ile yalanlamaz!

Burada eğer ilmi bir iddiada bulunabiliyorsan seni adam yerine koyar dinler, teati eder, müteala ederiz. Yoksa sen kafada ve tavırda her gelip geçenin hadis ilmine laf atmasına müsade etmeyiz ve seni bu platformda konuşturmayız.

Sana izahta bulunduk, hadis nedir, usulleri ve çeşitleri nedir diye... Bak bu kriterlerin bir tanesini bile o zemmettiğin hadislere darp edip bir yorum yapmadın. Demek ki sen kurulmuş saat ve ezber tahtasısın. O nedenle ya halini adabını düzelt yada bu platformu rahatsız etme. Biz kendi elimizle hadislere laf attıracak değiliz.
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
dine şüphe ile yaklaşan çarpık mantıkları sonucu gaflet ve cehaletlen delalete düşer örnek alroak anlattığınız turan dursun gibi
(ama biz efendimizi örnek almaktayız )

çarpık mantıklarlan dine şüpheylen yaklaşan dinsizleri örnek bile göstermeyiz biz Allaha ve resulune kesin iman etmişizdir
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
Sayın Bekir bey kalabalık etmeyin diye iltifatınıza teşekkür ederim,zerafetinizi gösterdiniz,benim amacım Alalh ve Peygamberi adına uydurulan yalanları temizlemek.delil gösterin diyorsunuz.delil kırmızı işaretle yazılmış baldır dır.Baldır İnsanlarda olur,sizin inandığınız Allah'ın baldır ve bacağında benmi var?Sözde hadis kitaplarında öyle yazıyor,hadis kitabının ismi,yazarı sahifesi belli.
Bunda benim art niyetimi arayacağınıza Hadis kitabını yazan zatların art niyetini ararsanız daha İslami olr bence.
Buyur eski imam Turan Dursunu dinsizliğe iten bir sözde hadis daha.

Bir hadiste Muhammed "yüce tanri yarattiklarini yaratma isini bitirince sirt üstü uzandi. O sirada bir ayagini öbür ayaginin üzerine koymustu. Bunun benzerini yapmak hiç kimseye uygun degildir" demis. Bunun yazildigi yerler için bk. Turan Dursun, Tabu Can Çekiyor DIN BU2, (Istanbul 1991) s. 209. Bu da Muhammed'in Allahi insan seklinde algiladigini göstermektedir.

Sayın Bekir bey ben Müslümanım benim inandığım Allah (cc)İnsan gibi sırt üstü uzanıp bacak bacağa atmaz,kıyamet günü baldırındaski beni göstermez.Çünkü ben kuranda anlatılan yarattıklarından hiç birine benzemeyen gözlerin ve duyuların onu tasvir edemeyeceği eşi,benzeri olamyan Alalh' a inanıyorum,Siz savunduğunuz sözde hadis kitapalrındaki İnsan şeklindeki Allah'a inanmaya devam edin..
Beni tanımadan bana karşı besladiğin Sui zan büyük günahtır,hakkımı size helal etmem için formu Allah'ın rızası doğrultusunda yönlendirin,madem ki modretörsün,Benim hakkımda kötü niyet düşünmeden önce 1959 olarak bütün formlarda dizsizlere karşı yazılarımı bulabilrisin.Ama sizin gibi ezberci,düşünmeyen, aklını çalıştırmayan Müslümanlara karşıda yazılarım mevcuttur.Yani statükoyu savunup bütün dünya İslam alemini geri bırakan kafalara karşıda yazılarım mevcuttur.
Turan dursun eski imamdır ama Salman rüşdinin arkasından gidenlerdendir. Bu kişiler islama balta vurmaya çalışan "Şeytan Ayetleri" diye peygamberimize hakeret ve dine saldırı politikası bulup bunu uygulamaya çalışan dinsizlerdir. Bir zamanlar bu ülke bu tartışmalarla çalkalandı. İran bu konuda tepkisini her türlü belli etti. Turan dursunun Arnavutluk taraftarı olan lakabı Enver Hoca olan "halkın Kurtuluşu" adındaki kominist-sol törör örgütü üyeleriyle bağlantısı vardır. 80 yıllarda kenan evrenin ihtilal yaptığı yıllarda bu terör örgütü üyeleri ülkenin her tarafından yakalanarak ceza evine gönderildiler. Ayrıca 12 eylül döneminde bu ülkede "şeytan ayeti" denilen konuyla insanların beynine şüphe düşürmek isteyen din düşmanları genelde öldürülmüştür.
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Turan dursun eski imamdır ama Salman rüşdinin arkasından gidenlerdendir. Bu kişiler islama balta vurmaya çalışan "Şeytan Ayetleri" diye peygamberimize hakeret ve dine saldırı politikası bulup bunu uygulamaya çalışan dinsizlerdir. Bir zamanlar bu ülke bu tartışmalarla çalkalandı. İran bu konuda tepkisini her türlü belli etti. Turan dursunun Arnavutluk taraftarı olan lakabı Enver Hoca olan "halkın Kurtuluşu" adındaki kominist-sol törör örgütü üyeleriyle bağlantısı vardır. 80 yıllarda kenan evrenin ihtilal yaptığı yıllarda bu terör örgütü üyeleri ülkenin her tarafından yakalanarak ceza evine gönderildiler. Ayrıca 12 eylül döneminde bu ülkede "şeytan ayeti" denilen konuyla insanların beynine şüphe düşürmek isteyen din düşmanları genelde öldürülmüştür.

Ne diyelim abi (dinsizin dini ile mücadelesi) böyleleri için yaşasın cehennem
 

1959

New member
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
65
Sayın Bekir bey beni tanımak istiyorsan Türk forum netteki dinsizlere karşı İslamı nasıl savunduğumu gör istersen öyle karala,uyduruk hadisleri İslama sokanlar islam düşmanları değiıdir,bizzat,buhari ,müslim ve Tirmizidir ve bir yıllık BuHARİ,TİRMİZ HADİSLERİNİ TARTIŞMA DENEYİMİM var,Allah'a şükür müslümanım ve Hanefiyim artı dervişim.Halen Allah rızası için Alevi formlarındaki İSlam düşmanları ile tek başıma mücadele ediyorum,sizler gibi Müslümana müslümanlık satmıyorum,zaten sizlerin verdiği bilgiler her tarafta bulunan bilgiler,iki de bir de aynen Alevi formlarındaki İSlam düşmanlar gibi beni susturmak,kovmak gibi basit tehdit yazıları yazmanız ,İSlami düşünmeden, ezbere bu uyduruk kitapalrdan öğrendiğiniz delilidir.

Bana basit yazıyorsun diyeceğine o sözü hadis diye İslama sokan beyinsizlere söyle,Turan Dursun dinsizinin sözü ile amel eden yok,sadece ondan bir alıntı yaptım,Turan Dursunu da dinsiz yapan böyle Emevi uydurması kuralları İslam sokanlardır,eğer sünni Emevi İslamın en büyük kaynağı kütübü sitte nin neden ve kim tarafından Türkceye çevrildiğini bilse idin ,zaten beni anlardın.

Arap Yahvelerini halkım öğrensin diye Türkceye Buharinin Kütübü sittesini çevirten M.Kemal Atatürktür,Parasınıda bizzat cebinden ödemişitir,Yahvenin palavra anlamına geldiğini bilirsiniz herhalde,Atatürk düşmanlarının bu yahve sözünü İSlam düşmanlığı olarak halka anlatan Allah'tan korkmaz Müslümanlarda var.
Hangi sözde adı İslam olan forma girsem Kütübü sitte ve Buhari baş kaynak ve baş köşede,ben yahvelerin baş kaynak olduğu İSlami anlayışı İSlama,Allah'ıma,Peygamberime yakıştıramayan samimi bir Müslümanım,şahidim Allah'tır.
Bana kızacağına Arap putperest inancını haşa Allah'ı İnsan şeklinde tanıtan ve adı hadis kitabı olan orijinal hadis kitabınıza kız.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bakın 1959

Yukarıda ki yazınız sizi anlatıyor. maalesef...
Belli ki Arab düşmanlığı var hissiyatlarınızda.
Ayrıca çirkin tavrınız nedeni ile sizi uyarıyorum.
Forum adabını ve kurallarını ihlal etmeyin. Forum kurallarını bir kere daha okuyun. Bir kez daha bu müsamahayı bulamayabilirsiniz.

Nerede neyin savaşındasınız bilmiyorum ama, burada ki konumunuz çok yanlış olmuş.
İsterseniz artık siz de kırılmayın, biz de. Zira bu forum da kalemi çok daha keskin ve sivri yazarlar da var, mazaallah...
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
Bende Atatürk'ü çok seviyorum ama sıkışınca onun arkasına da saklanmıyorum. Hadis kitaplarını yazan hadis alimleri özellikle Buhari, her hadis için istihare namazı kılıp yatmıştır. İmam-ı Gazalide demiştir ki "İştihare eden doğruyu bulmaktan, hakikate ulaşmaktan mahrum olmaz" yani Buhari emin olmadan bir hadisi bile yazmamıştır. Biz Kuran-ı Kerimden başka kitaplara bakarken hangi kitap olursa olsun piyasada korsan yayınları da hesaplarsak, oynama yapılabileceğini çirkef atılabileceğini Müslümanlarla nasıl uğraşılır, nasıl geride bırakılır gibi oyunlar oynanabileceğini hesaplayıp da bakıyoruz. Orjinal kitabı okuyabilecek varmı içinizde ? Ben Osmanlıca eğitimi aldım, tez hazırlayan bir Doç. in bile bir metni okuyamadığını gördüm. Şimdi bu kitapta şöyle yazıyor bu kitapta bööyle yazıyor denirken, herşeyi hesaplamak lazım, bende yazarım kitap, kitap yazmaya ne var. Şimdi hadislerin sahih olup olmadığı tartışılırken dayanılan dayanak nedir. Okuyun hadis kitabı derken bu kitap nerdedir nasıl yazılmış kim yazmış, kim basmış, bilmek lazım. Arapça ise tercüme etmek lazım, tercüme edemeyeceğim bir kitapsa bile eğer değerli bir kitapsa ben onu çevirtir gene okurum. Bütün bunları hesaplarsak kuş bakışı yukarıda yazanları da tümce okursak ben şunu anlıyorum. Bu forumda ara sıra böyle yoklama çeken insanlar var. Bir ordan bir burdan bir şundan bir bundan karıştırıverelim der gibi, Peygamber efendimiz (sav) zamanından sonra Müçtehidi İzamlar (kuran-ı kerimden ve hadislerden şeri hükümler çıkaranlar) olmuştur, Emeviler ve Abbasiler zamanında İslam dinini kullanarak şeri hükümleri kendi çıkarlarına kullanmak isteyenler olmuştur, hatta karşı gelenler öldürülmüştür. Yukarıda Emevi uydurması derken bu arkadaş yine bazı kitapları okumuş ama yerinde kullanamıyor bilgileri, tam konuya yaklaşma şekli ise "Turan Dursunu da dinsiz yapan böyle Emevi uydurması kuralları İslam sokanlardır,eğer sünni Emevi İslamın en büyük kaynağı kütübü sitte nin neden ve kim tarafından Türkceye çevrildiğini bilse idin ,zaten beni anlardın" derken herşey anlaşılıyor. Sanki biz emevileride ve turan dursunu bilmiyoruz. Atatürk'ten bahsediyor, Atatürk'e karşı olunabileceği hesaplayıp onun arkasına saklanıyor. Atatürk bu ülkeye çok faydası olmuş teraziyi dengelersek bunun artısının eksisinden kat kat fazla olduğu aşikardır. Ama milletin kafasını kurcalayıpta bir iki taş gelince onun arkasına saklanmakta yakışmıyor. Madem tartışıyorsunuz sayın 1959, o zaman bilgilerinizi belgeleyerek tartışın. Ben size Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorsunuz demiyorum bakın, yanlış anlamayın, eğer kendinizi ve düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız ve gerçekten bizim anlayamadığımız bilmediğimiz bir şeyler biliyorsanız, dayanak delil sunun ve delilin adını, soyadını da söyleyin. Örneğin kitap mı o zaman kitabın tam adını söyleyin, yazarını söyleyin, bahsettiğiniz konunun sayfa numarasını söyleyin bizde bakalım. Biz yaaaa haşaaa kafamıza daşla yağcek diyen cahillerden değiliz. Biz Elhamdülillah Kuran-ı Kerime canla sarılan, Peygamberin adı hürmetine bu mübarek doğum haftasında onun için yapamayacağımız feda edemeyeceğimiz canımızda dahil hiçbir husus olmayan Müslümanlarız. Sizde bize dahil olacaksanız bu forumda denildiği gibi “ne olursan ol gel… “ Eğer sizde bizden birisi iseniz ve söylediğiniz gibi dervişseniz o zaman aynı frenkanslarda konuşun. Çünkü frekanslar uyuşmayınca anlatım ve anlama konusunda farkılıklar oluşuyor ve siz ne bişey anlatabiliyorsunuz ne de anlıyorsunuz. İnsanlarla tartıştığınızı onlarla tek başınıza olduğunuzu belirtmişsiniz. Derviş adam “ALLAH ile beraber derdi” tek başıma demezdi. Bir insan insanlarla islamı tartışacak kadar bilgili ise gerçekten, o zaman ALLAH’ın her daim yanında olduğunu bilir. Her nefeste ben kimim bir nefese muhtacım almak içinde vermek içinde der acizliğini bilir. Ama yinede zalimler hariç her kim olursa olsun ALLAH hepimizin akibetini hayırlı yaratsın inşallah..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
İlmen kaşınmak, bilgi sahibi yapar. Ama durduk yerde kaşınmak, uyuz gibi hastalığı çağrıştırır ki, o zaman durduk yerde neden tırmalandık diye şikayet etmemek gerekir.

Hadis ilmi olmayan arkadaşlarımıza bir daha bir mihenk sunalım. Ola ki unutmuş olabilirler, gözardı etmiş olabilirler hatırlatmak güzeldir: Duyduğunuz hadisi şerifi alın Kur'an mihengine vurun. Uyarsa alın, uymazsa kaldırın arkaya atın. Çünkü, bu güne kadar hadis diyerek günümüze gelmiş hiç bir sahih hadis Kur'an ahkamından zerre kadar uzak değildir. Ölçünüz bu olursa, hangi hadis uydurma, hangi hadis sahihtir kimseye sorma ihtiyacı duyulmaz. En azından diğer hadisi şeriflerin önemi de göz ardı edilmemiş olur.

Tavsiyedir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Duyduğunuz hadisi şerifi alın Kur'an mihengine vurun. Uyarsa alın, uymazsa kaldırın arkaya atın. Çünkü, bu güne kadar hadis diyerek günümüze gelmiş hiç bir sahih hadis Kur'an ahkamından zerre kadar uzak değildir.

Tabii ki Kur'anı idrak edebilecek bir ilimle...
 

MOLLA

New member
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
111
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
46
konu nerelere gelmiş.kalbinde maraz olanlar akaide dair olan bu meseleyi inkar eder farklı farklı bahaneler öne sürebilir ...

saniyen : diyanetin uydurma dediği bir kısım hadislerin asılları vardır.zamanında bunlara dair bir çalışma yapmış idik.bu konudan sonra onuda ekleriz.

konuya devam edelim inş.
 

MOLLA

New member
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
111
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
46
bekir kardeşim eklediğim ilk mesajı eksik eklemişim.ben inş bu konuyu word dosyası yapıp eklenti olarak ekliyeyim.çok uzun millet indirip okusun.ayrıca zahidu'l kevseri rahimehullahında arapça ve türkçe olarak konuya dair beyanatları var onlarıda ekleyelim.
 
Üst Alt