Muhabbetci
New member
- Katılım
- 16 Ocak 2008
- Mesajlar
- 44
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
- Konum
- Almanya/ Krefeld
- Web sitesi
- www.1webspace.biz
putları kırdıkda yaşanan zihinlerdeki tagutlarıda kırıcaz inşallah, bu kişi hz mauviye r.a. resulullahın kaynıdır .. ben kaynakları verdim hadisleri yazdım dileyen dilediğine inanmakda özgürdür, hz aliye bağlılığa gelince onun yolunda ölürüm. sözde değil özde yaparım hamdolsun rabbil alemim rüya aleminde bizi hz. ali efendimizle görüştürdü yazıkki sizin hakkınızda tek söz sarfetmedi...
Kusuruma bakma kardes ama, bende rüyamda iki cihan günesi Hz Muhammed Mustafayi gördüm, oda sizin tarafdan hic söz sarf etmediydi...Simdi bu sizin haksiz oldugunuza isaretmi oluyor?
Tarihi kayitlarda, Hz Hasan öldürttü diye varmi yokmu? Hz Aliye karsi Siffin savasinda kilic cekdimi cekmedimi?? Hem Hz Aliye karsi savas etsin, hemde mübarek sayilsin? Hz Muhammed Mustafa su hadisini ne yapacaz? :"Ya Ali seninla ancak Münafiklar savasir!"....Bu Hadise göre Muaviye Hz Muhammed Mustafanin (sav) agzindan münafik olmus olmuyormu?onun katil olduğuna delilin yoksa gözle görmediysen kalkıp iftira atma bu şa hz muaviyenin hakkını nasıl ödücek anlamıyorum... ben hz muaviye ile haşr olunmdakdan razıyım. razı olmayanlar düşünsün...
Ama dabi ehli sünnet bununda kolayini bulmus, Muaviye bir sevap aldi, Hz Ali iki sevap diyorlar..Neymis ictihat konusuymusmus bu....Kurani kerime kurban olayim ben....Onun ayetinden bir söz ile bitireyim ben bunu:" Bekleyin siz, bizde beklemekdeyiz!"
Muaviye üzerine masallah iyi hadis cikarmissin...Sira bizede gelsin simdi...Senin saydigin kadar hadis birde bizde var
Süleym b. Kays sonra şöyle ekliyor:
“Irak halkı, özellikle de Kûfe halkı (ömürlerinde) bundan daha büyük bir musibet görmediler; çünkü Hz. Ali (a.s)’ın şiaları, bu emir gereğince valilerin ağır baskıları ve sert davranışları sebebiyle büyük bir korku içerisinde yaşıyorlardı; hatta bazen, Ali (a.s)’ın şialarından bazıları birbirlerinin evlerine gittiklerinde, köle ve hizmetçilerinin korkusundan misafirlerine bir söz söyleyemiyorlardı; ancak hizmetçilerine yemin ettirdikten ve onlardan söz aldıktan sonra sözlerini söyleyebiliyorlardı. İşte böylece Ali ve hanedanını yeren (birçok) uyduruk hadisler ortaya çıkmış oldu. Muhaddisler, kadılar ve valiler de bu uyduruk hadislere uydular. Bu İlahi imtihanda herkesten daha bedbaht olanlar da riyakâr ve imanları zayıf olan muhaddislerdi; çünkü onlar zalim yöneticilere yakınlaşmak ve dünya malına kavuşmak için hadis uyduruyorlardı. Bir süre geçtikten sonra bu yalan ve uydurma hadisler, yalan ve iftiradan münezzeh olan dindar ve takvalı insanların da eline ulaştı. Onlar da saflıklarından dolayı bu hadisleri hüsn-ü zanla kabul edip başkalarına naklettiler, ki eğer hadislerin batıl ve uydurma olduğunu bilselerdi kesinlikle onları nakletmezlerdi.”(Kitab-ı Süleym b. Kays, Dar’ul-İslamiyye baskısı, s. 206; Şerh-i İbn-i Ebi'l-Hadid, c. 11, s. 44, 46.)
Ehl-i Sünnet, Muaviye’nin gerek Hz. Ali gerekse Hz. Hasan karsisindaki tutumunu temelde yanlis ve haksiz bulmasina ragmen fazla elestirmeme egilimindedir. Her iki grup da Hz. Hasan’in hilafeti Muaviye’ye teslim etmesini dogru bulmama noktasinda ortak bir paydada bulusuyorlarsa da, fiilen aksi gerçeklesmis olan imametin, Muaviye’ye devri hadisesini mesru kilacak tarzda, te’vil etme yolunu tercih etmislerdir.
(islam tarihi)
Fasil:BEY (ALIM-SATIM) BÖLÜMÜ
Konu:Riba İle İlgili Hükümler
Rav:Ata İbnu Yesar
Hadis:
Muaviye altın veya gümüşten mamul bir su kabını, ağırlığından daha fazla bir fiyatla satmıştı. Kendisine Ebu`d-Derda (ra): "Ben Hz. Peygamber (sav)`in bu çeşit alış-verişi yasakladığını işittim. Resulullah (sav) bunların satışı misline misil olmalı diye emretti" diye itiraz etti. Muaviye : "Ben bunda bir beis görmüyorum" diye cevap verdi. Ebu`d-Derda (ra) öfkelendi ve: "Muaviye`yi kınamada bana yardım edecek biri yok mu? Ben ona Hz. Peygamber (sav)`den haber veriyorum, o bana şahsi reyinden söz ediyor. Senin bulunduğun diyarda yaşamak bana haram olsun!" diye söylendi. Ebu`d-Derda bunun üzerine orayı terkederek Hz. Ömer (ra)`in yanına geldi. Durumu olduğu gibi ona anlattı. Hz. Ömer (ra) Muaviye `ye bir mektup yazarak bu çeşit satışı (altının altınla satılması), misli misline ve ağırlığına denk olarak yapmasını emretti.
HadisNo:323
Fasil:HACC VE UMRE BÖLÜMÜ
Konu:İhram Ve Haramları
Ravi:Eşlem Mevla Ömer
Hadis:
Ömer (ra), bir tib kokusu hissetmişti. "Bu koku kimden?" diye sordu. Muaviye İbnu Ebi Süfyan : "Ey mü`minlerin emiri! Bendendir!" diye cevap verdi. (Hz. Ömer kızgın bir eda ile): "Allah Allah! Senden mi?" diye çıkıştı. Muaviye: "Bana Ümmü Habibe sürdü, ey mü`minlerin emiri!" (diye özür) beyan etti. Hz. Ömer: "Allah aşkına geri dön ve şu sürdüğün şeyi yıka!" diye emretti.
HadisNo:1218
Fasil:HACC VE UMRE BÖLÜMÜ
Konu:Hacc-ı Temettu Ve Haccın Feshi
Ravi:İbnu Abbas
Hadis:Resulullah (sav), Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman (ra) hacc-ı temettü yaptılar. Bunu ilk yasaklayan Muaviye oldu."
HadisNo:1290
Fasil:HACC VE UMRE BÖLÜMÜ
Konu:Arafat Ve Müzdelife`de Telbiye
Ravi:Said İbnu Cübeyr
Hadis:Ben, İbnu Abbas (ra) ile Arafat`ta beraberdim. Bir ara bana: "Niye halkın telbiyesini işitmiyorum?" diye sordu, ben kendisine: "Muaviye (ra)`den korkuyorlar!" dedim. Bunun üzerine: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, bu insanlar Ali`ye buğuzları sebebiyle sünneti terketmişler!" diyerek çadırından çıktı."
HadisNo:1438
Emir’ül Müminin Ali (a.s), ziyad’a yaptığı tavsiyelerde şöyle buyurmuştur.
“muaviye, insanın önünden arkasından sağından ve solundan gelebilir; sakın ondan gafil olmayasın.
Kaynak; el-Kamil Fi’t Tarih , İbn-i Esir c.5 s.176
Resul-i Ekrem (s.a.a) amr bin as ve muaviye hakkında şöyle buyuruyor.
“ Bu ikisi hile ve aldatma dışında birlik olmazlar”
Kaynak; Taberani ve İbn-i Asakir rivayet etmişlerdir.
Ahmed b.Hanbel ve Ebu ya’la kendi müsned’lerinde, Ebu berze’den şöyle rivayet ederler.
“Peygamberle birlikte idik,şarkı sesi duyduk. Bakın nedir bu? Diye buyurdu. Ben biraz ilerleyince, muaviye ve amr b. As’ı şarkı söylerken gördüm. Dönüp peygambere haber verdim. O da şöyle buyurdu. Allah’ım,bu ikisini fitneye duçar et! İlahi, bu ikisini ateşe at.”
muaviye sarayda yaşama,saray protokolu uygulamanın yanı sıra Roma’lıları taklit ederek ipek ve pahalı kürk giyerdi.
Kaynak ; Yakubi tarihi c.5.68
muaviyenin karısının biri hırıstiyandı.Dostları ve danışmanları arasında çok sayıda hırıstiyan vardı.
Kaynak ; İslam medeniyetleri tarihi corci zeydan c.1 s.83
Ehli sünnet uleması nezdin’de muaviye melun ve zındıktır.
Kaynak ; Yakubi tarihi c.2 s.142
Hz.Ali defalarca muaviyeyi lanetlemiştir.
Kaynak ; Taberi tarihi 1.bas. c.11 s.357
Peygambere efendimiz muaviyeyi defalarca lanetledi.
Kaynak ; El muhtasar Fi ahbar c.1 s.184
muaviye içki içerdi.
Kaynak ; İbn-i ebil hadid c.3 mısır baskısı s.228,İhkakul Hak ve İzhakul batıl c.1 s.49
muaviye faiz yerdi.
Kaynak ; muaviye bin ebu sufyan.A.Ahmud El ikaade mısır baskısı s.132
muaviyeye göre miraç olayı rüyadan ibaretti diyor.
Kaynak ; El-Gadir c.10 s.184, Sahihi müslim’den naklen c.5 s.43,Beyhaki süneni c.5 s.477
muaviye (l.a) kendi sözü;
“And olsun Allah’a , dünyada tatmadığım lezzet kalmadı” demekten sakınmayan bir hayasızdı.
Kaynak; el-Mehasin-u ve’l-Mesavi , Beyhaki c.1 s.109 ve 210
Hz. Resulullah (s.a.a)'in; 'Eğer Muaviye'yi benim minberime çıktığını görürseniz, karnını yırtın yada onu öldürün”
Kaynak ;Tehzib-üt Tehzib Ibin-i Hacer'in c. 7 s. 324, Tarih-üt Taberi c. 10 s. 85, Tarih-ül Hatib c. 12 s. 181, Künuz-ül Hakaik s. 10 Menavi'nin, Serh-i Nehc-ül Belaga Ibn-i Ebu-l Hadid'in c. 1 s. 348, Tarih-ül Kebir Belazuri'nin
Resulullah (saa) şöyle buyurdu: Her seyin bir afeti olur. Bu dinin afeti de Ben-i Ümeyye’dir.
Kaynak ; (el-Müttaki el-Hindi' nin 'Kenz' ul Ummal' c.6, s.91 / Tathir’il Cinan s.143 "Sevaik' ul Muhrika’nin hamisinde" / Nehc'ül Hak ve Kesf'üs Sidk s.312)
İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Ben çocuklarla birlikte oynuyordum. Derken "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm geldi. Ben hemen bir kapının arkasına saklandım. (Beni orada bulup) enseme dokundu. "Muaviye'ye git! Onu bana çağır!" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim: "O YEMEK YİYOR!" dedim. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, tekrar: "Git Muaviye'yi bana çağır!" Emrettiler. (Ben (yine gidip) döndüm ve: "O YEMEK YİYOR!" dedim. Resûlullah tekrar: "Git! Muâviye'yi bana çağır!" emrettiler. Ben yine gidip geldim ve: "O YEMEK YİYOR!" dedim. Bunun üzerine: "ALLAH ONUN KARNINI DOYURMASIN!" buyurdular."
Kaynak; Müslim, Birr 96, (2604).
Ebu Zer el-Gaffari Muaviye’ye dedi ki: Resulullah (saa)’a uğradım. (Senin hakkında) buyurdu ki: “Allahım ona lanet et ve onu ancak toprak ile doyur” (el-Emini “el-Gadir” c.10, s.142)
Ebi Said ve Abdullah bin Mesud’tan naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İzâ reeytüm Muaviye alâ memberi faktülüh” Meali: “Eğer Muaviye’yi mimberim üzerinde görürseniz onu öldürünüz.” (Tarih’üt Tabari c.10, s.58 /
İbn-i Mezahim’in “Vak’it Siffiyn” kitabı s.216, 221 –Matabaatül Medeni-2.Baskı Mısır /
ez-Zehebi’nin “Mizan’ül İtidal” kitabı c.1, s.572; c.2, s.380, 613 / en-Nesaih’ül Kafiyeh limen Yetevelle Muaviye s.45 /
Hüvarezmi’nin “Maktelil Hüseyin” kitabı c.1, s.185 /
İbn-i Ebil Hadit’in “Şerhu Nehc’ül Belağa” kitabı c.15, s.176 Mısır bas. Muhammed Ebul Fadl tahkiki /
Takviyyet’ül İman Bired
Tezkiyyet İbn-i Ebi Süfyan s.90 /
Hatip el-Bağdadi’nin “Tarih-i Bağdat” eseri c.12, s.181 /
İbn-i Hacer’in “Tehzib’üt Tehzib” kitabı c.2, s.428; c.5, s.110; el-Münavi’nin “Künuz’ül Hakaik” kitabı c.1, s.16 –Cami’us Sağir hamişinde bas./
Tarih-i Ebil Fida c.2, s.61 /
el-Mukrim’in “Maktelil Hüseyn” kitabı s.7, 4.Baskı /
el-Emini’nin “el-Gadir” adlı kitabı c.10, s.145 /
el-Hilli “Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk” s.309)
İbn-i Mesud’tan naklen Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İza reeytüm Muaviye bin Ebi Süfyan yahtib alâ menberi fedribu anküh. Meali: Eğer Muaviye bin Ebi Süfyan’ı mimberim üzerinde hutbe okuduğunu görürseniz boynunu kesin” İmam Hasan dedi ki: Allah’a ant olsun ki, bu işi yapmadılar, felaha da ermediler”
Şerhu Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.4, S.32
İmam Hasan yine şöyle buyurdu: Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “Eğer Muaviye’yi mimberim üzerinde görürseniz, öldürünüz.” Ancak onun emrini terk ettiler, felaha ermediler, kurtuluşa da ermediler.
(es-Suyuti “el-Âlil Masnûa” C.1, S.424-425; el-Emini “el-Gadir” C.10, S.143)
Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İnne Muaviye, fi tabutin min nar fi esfele derek minha, yünadi: ya hannan, ya mennan el-ân ve kad asaytü kablü ve künte minel müfsidin. “Muaviye ateşin en alt tabakasında bir tabutun içerisindedir ve şöyle nida ediyor: Ey Hannan, ey Mennân, ben önceleri asi oldum ve fesat edenlerle beraberdim.” (Tarih’üt Tabari C.11, S.357; Kitabu Saffayn S.243)
Ehli Sünnet uleması nezdinde Muaviye melun ve zındıktır. (Tarih’ül Yakubi C.2, S.142 ve Emini “el-Gadir” C.1, S.16)
Muaviye Hz. Resulullah (saa)’ın “Namuslu insan, sünnet ve şeriata uygun davranır, zina edenlerse recm olunmalı, taşlanmalıdır” şeklindeki sünnetine karşı çıkmıştır. (Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.1, S.113 Mısır Bas.)
Muaviye Hz. Peygamber efendimiz tarafından lanetlenmiştir. (Emini “el-Gadir” C.1, S.216; El Muhtasar Fi Ahbar C.1, S.184; Ali ve Benvah S.229 Mısır Bas.)
Muaviye Hz. Ali tarafından da defalarca lanetlenmiştir. (Tarih’üt Tabari C.11, S.357; Emini “el-Gadir” C.10, S.139; Sıffin S.244 Mısır Bas.)
Muaviye içki içerdi. Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.3, S.228 Mısır Bas; et-Tüsteri “İhkak’ul Hak ve İzhâk’ul Bâtıl” C.1, S.49; Emini “el-Gadir” C.10, S.157)
Hatta son arzusu, ölmeden önce “Sıcak bir günde serin şarap içip çocuklarını seyretmek” idi. (Müsned-i Ahmet bin Hanbel C.5, S.347; İbn-i Asakir “Tarih-i Medinet-i Dimaşk” C.7, S.311; Emini “el-Gadir” C.10, S.189)
Muaviye faiz yerdi. (A.Aahmud el-İkaade “Muaviye bin Ebi Süfyan” S.132 Mısır Bas.)
Muaviye’ye göre miraç olayı rüyadan ibaretti. (Emini “el-Gadir” C.10, S.184 Sahih-i Müslim’den naklen, Sünen-i Beyhaki C.5, S.477)
Muaviye bir keresinde Çarşamba günü Cuma namazı kıldırdı. (Dr. Heykel “Hz. Muhammed’in Hayatı” C.1, S.268 Farsça)
Muaviye’nin katl ve cinayet defteri bir hayli kabarıktır. Hz. Resulullah (saa)’ın sevgili sahabisi Hicr bin Adiyy ile altı yiğit arkadaşı, Muaviye’nin resmi emriyle Merc-i Uzra’da şehit edildi. (Sahih-i Müslim C.1, S.258-259; Sahih-i Buhari C.1, S.131)
Muaviye Malik’ül Eşter’i Mısır yolunda zehirli balla zehirletip öldürttü, sonra da mimbere çıkıp şöyle dedi: “Ali’nin iki arkadaşı vardı, birinin işini Sıffin’de (Ammar bin Yasir’i) bitirdim, diğerininkini (Malik’ül Eşter’i) bugün.” (Tarih’üt Tabari C.4, S.187; İbn-i Esir C.3, S.233)
Muaviye planlarını uygulayabilmek için Abdurrahman bin Halid bin Velid’i de zehirletti. (Corci Zeydan “Medeniyet Tarihi” C.4, S.83)
Muaviye Hz. Ali tarafından Mısır’a vali tayin edilen Muhammed bin Ebi Bekir’i öldürtüp cenazesini bir eşeğin cesedine karnını yarıp koyarak yaktırdı.”(Tarih’üt Tabari C.4, S.171; Corci Zeydan “Medeniyet Tarihi” C.4, S.83)
Muaviye oğlu Yezid’e biat almak istediğinde önce Hasan bin Ali’yi ile Sad bin Ebi Vakkas’ı zehirletip öldürttü. (Ebu Ferec “Mekatil’üt Talibin”)
Makrizi “İmam Hasan’ı emeviler zehirletti” der. (Tarih’üt Tabari C.4, S.124; İbn-i Kuteybe “el-İmametü Ves-Siyasetü” S.164, 1.Bas.; Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.4, S.16; İbn-i Esir C.3, S.203; Emini “el-Gadir” C.11, S.7; Seyyid Kutup “İslam’da Sosyal Adalet” S.199)
Muaviye, Eş’as’ın kızı ve İmam Hasan’ın eşi olan Cu’de’yi kışkırtarak imamı zehirletti ve bu zehirle İmam şehit oldu. Muaviye İmam Hasan’ın şehadet haberini duyduğunda neşelenmiş ve secdeye kapanmıştır. (en-Niza vet-Tehâsüm S.6 Necef Bas.)
İbni Teymiyye diyor ki: Muaviye İmam Hasan’ın zehirlemek için emir verdi. (Minhac’üs Sünnet C.2, S.225 Kitâl Ba’duhum Ba’da Babı.)
Resulullah (s.a.a); Ebu Süfyan’ın merkebe bindiğini, Muaviye’nin onu çektiğini, Yezid’in de onu arkadan sürdüğünü görünce şöyle buyurdular: “Allah; merkeptekine, onu önden çekene ve onu arkadan sürene lanet etsin.” (Muhammed bin Cerir-i Taberi’nin Tarihi c. 5, s. 357; Tarih’ül Yakubi c.2, s.277 Beyrut Bas.; el-Emini “el-Gadir” c.10, s.139)
1-İmam Hasan’ı Zehirletmesi:
Abdülbirr “el-İstiab” kitabında Muaviye’nin tercümesinde diyor ki: “Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti”
(Ahmet Hüseyn Yakup “Adalet’üs Sahabe” s.108 / Şerhu Nehc’ül Belağa İbni Ebil Hadid C.16, s.10 / Ebu Ferec el-Asfahani “Mekatil âl Ebi Talib S.48)
Muaviye Cude’ye Hz. Hasan’ı zehirletmesi için emir verdi
(İbni Teymiyye “Minhac’üs Sünnet” C.2, S.225)
• Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti.
(İbni Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc' ül Belağa" c.4, s.4, 7’de Medaini’den, c.4,
s.11, 17’de Ebul Ferec’ten / El-İstiab “el-İsabe’nin hamişinde” c.1, s.375 / el-
Mesudi' nin "Müruc ez-Zeheb" c.2, s.427 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311)
2-Hz. Ali’ye Lanet Edip Lanet etmeye Emir Vermesi:
Muaviye Hz. Ali’ye lanet etti.
(İkd’ül Ferid İbn-i Abdu Rabbih’in c.4, s.366 / İbni Ebil Hadit' in "Şerhu Nehc'ül Belağa"c.1, s.356; c.3, s.258 – 1.Baskı-Mısır)
Muaviye Hz.Ali’ye sövdü.
(İbn' ül Esir' in "Üsd' ül Gabe" c.1, s.134 / el-İsabe c.1, s.77 / El-Kamil İbn’ül
Esir c.3, s.302 / el-Suyuti' nin "Tarih'ül Hulefa" s.190 / İbn-i Abdurabbih’in
“el-İkd’ül Ferid” c.2, s.144 / İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika"
s.33 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.310)
• Muaviye namaz kıldığında (Allah kabul etmesin) Ali'ye, Hasan’a, Hüseyin’e, İbn-i Abbas’a Kays bin Sa’d bin İbadet ve Eşter’e lanet etti.
(Şeyhülislam Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi el-Belhi'nin "Yenabi'ul Mevedde" s.162)
Muaviye Hz. Ali’ye sövmeleri için emir verdi.
(Sahih-i Müslim c.2, s.360 /
Sahih-i Tirmizi c.5, s.301, Hadis No: 3808 /
el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek alas-Sahihayn" c.3, s.109 /
Hasais en-Nisai s.48, 81 Haydariye Bas. /
el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet'üt Talib" s.84,86 Haydariye Bas./
İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.206, Hadis No: 271,272 / ez-Zerendi el-Hanefi'nin "Nazım Dürer es-Simtayn" s.107 /
Menakib-i Hüvarezmi s.59 /
İbn-i Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.1, s.134; c.4, s.25-26 /
el-Askalani eş-Şafii’nin “el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe” c.2, s.509 /
İbn-i Mezahim’in “Vak’it Siffiyn” s.82, 92 /
İbn-i Abdu Rabbih’in “İkd’ül Ferid” c.4, s.29 /
İbn-i Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc'ül Belağa" c.1, s.256, 361, Mısır 1. Bas. / Sıbt İbn-i Cevzi’nin “Tezkiret’ül Havas” s.63 /
el-Emini’nin “el-Gadir” c.1, s.257; c.3, s.200)
Muaviye mimberde Hz.Ali'ye lanet okudu ve bütün valilerine de ona lanet okumalarını emretti. Peygamberin zevcesi Ümmü Seleme, Muaviye'ye mektup yazarak şöyle dedi : Siz mimberde Hz. Ali'ye ve onu seven herkese lanet ettiğiniz için Allah ve resulüne küfrediyorsu-nuz. Ben, Allah ve Resulünün Hz.Ali'yi sevdiğine şehadet ediyorum. Ama Muaviye onun sözlerini dinlemedi.
(Bkz. İbn-i Abdurabbih'in "İkd'ül Ferid" kitabı c.4, s.366)
İslam ülkelerinde minberlerde Ali'ye (a.s) küfür edilmesine emir verdi. (Bu emir Emevi halifelerinden Ömer b. Abdulaziz'in (99-101) dönemine kadar icra edildi). Muaviye mümessillerinin ve içlerinde sahabelerin de bulunduğu idarecilerinin yardımıyla, has ve seçkin Ali taraftarlarını öldürdü ve bazılarının başını mızraklara takıp şehirlerde gezdirdi. Rastladıkları Şiilere, Ali'den (a.s) uzak olduklarını ve ona sebbetmelerini teklif ediyorlardı. Bu tekliften çekinenler derhal katlediliyordu.
(en-Nesaih’ül Kafiye S.58,63, 77-78)
Açıklama:
Muaviye, Ehli Sünnet tarihçilerinin de naklettiği sahih rivayetlere göre İmam Hasan'ı zehirletmiştir:
Kuran'ı Kerim bir mümini öldüren hakkında şöyle buyurmuştur:
"Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde ebedi olarak kalacağı cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona." (Nisa 93. Ayet)
Böylece Kuran'ı Kerimin apaçık ayetine göre Muaviye, lanetlik ve cehennemliktir.
Muaviye, Hz. Ali'ye mimberlerde lanet ettirmiştir. Bu da başta sünni İslam Bilginleri olmak üzere en sahih tarih ve hadis kitaplarında geçmektedir.
Peki İmam Ali'ye söven kişinin konumu Nedir ?
Bizzat Sevgili Peygamberimizin sahih hadislerinden görelim:
Resulullah (saa) şöyle buyurdu : “Men sebbe Aliyyen sebbeni”
Meali: “Ali'ye söven bana sövmüştür” Kaynak:
1. el-Hasais en-Nisai s.24
2. İbn-i Asakir'in 'Tarih-i Dimaşk' c.2, s.184
3. el-Müttaki el-Hindi'nin 'Muntahab'ul Kenz' c.5, s.30
4. el-Suyuti'nin 'Tarih'el Hulefa' s.73
5. el-Nebehani'nin 'Feth'ül Kebir' c.3, s.196
6. Tabari'nin 'Zehair'ul Ukba' s.66
7. Menakıb-ı Hüvarezmi s.82
8. Mişkat'ül Mesabih c.3, s.235
İbn-i Abbas dedi ki: Allah’a ant olsun ki, Resulullah (saa)’ın şöyle buyurduğunu duydum: (Men sebbe Aliyyen fekad sebbeni, vemen sebbeni fekad sebbalâh, vemen sebballâh azze ve celle ekebbehullâhu alâ menherihi finnâr)
Meali: “Ali'ye söven bana sövmüştür, bana söven de Allah’a sövmüştür, Allah’i söven kişiyi, Allah onu burnu üzere ateşe dökecektir”
Kaynak:
1. İbn-i Sabbağ el-Maliki'nin 'Füsul'ül Mühimme' s.111
2. Tabari' nin 'Zehair'ul Ukba' s.66 ve 'Riyad'ul Nadara' c.2, s.219
3. Menakıb-ı Hüvarezmi s.81-82
4. Menakıb-ı Meğazeli s.83
5. Süleyman el-Kunduzi' nin 'Yenabi' ul Mevedde' s.205
6. eş-Şeblenci' nin 'Nur'ül Absar' s.110
7. el-Künci' nin 'Kifayet' üt Talib' s.82
8. el-Hamvini eş-Şafii' nin 'Feraid es-Simtayn' c.1, s.302
9. el-Murkat fi Şerh’ül Müşkat c.10, s.474
Hz.Ali'den naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “Yâ Ali, lâ yahubbek illâ mümin, velâ yübğidak illâ münâfık”
Meali: “Ey Ali, seni müminden başkası sevmez ve münafıktan başkası da sana kin beslemez” Kaynak:
1. Sünen-i Nisai c.8, s.117
2. Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.95
3. Ebu Naim el-Asbahani'nin 'Hilyet'ül Evliya' c.4, s.185
4. el-Müttaki el-Hindi'nin 'Kenz'ul Ummal' c.2, s.598 ve Muntahab'ul Kenz' c.5, s.30
5. İbn'ül Cevzi'nin Tezkiret'ül Huffaz c.1, s.10
6. es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin 'Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte' c.2, s.211
Yüzlerce örnek mevcut, ben örnek olsun diye bunlarla yetindim.
Ey Ehli Sünnet alimleri! Allah ve Resulüne söven birini ne zaman kadar sevip savunacaksınız !!!
3-Muaviye’nin Bazı Özellikleri ve Faaliyetleri:
Hasan Basri şöyle demiştir: “Muaviye dört şey yaptı ki, bunların her biri onun katli için yeterliydi.
1- Sahabe arasında liyakatli, yetenekli ve dürüst insanlar varken sefih ve düşüncesiz insanları müslüman halkın başına musallat etti.
2- Sürekli sarhoş olan, ipek elbiseler giyip def ve tanbur çalan oğlu Yezid’i halifelik makamına oturttu.
3- Ziyad’ı kendi kardeşi ilan etti. Oysa ki Muaviye’nin babası, Ziyad’ın annesiyle zinada bulunmuştu ve Hz. Resulullah (saa)’ın sarih buyruğu gereğince “Zina yoluyla akrabalık bağının oluşmayacağı” bilinmekteydi.
4- Müslümanlar arasında takva ve inkilabiliğiyle tanınan Hucr bin Adiyy ile arkadaşlarını öldürttü.
(Resail’ül Cahız, S.294Mısır bas.1352 H. Ve Mugrizzi “Risaleti Beni Ümeyye ve Risalei en Niza vet Tehasüm” S.65, 1368 H.Necef bas.)
-Muaviye Hz. Resulullah (saa)’ın “Namuslu insan, sünnet ve şeriata uygun davranır, zina edenlerse recm olunmalı, taşlanmalıdır” şeklindeki sünnetine karşı çıkmıştır.
(Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.1, S.113 Mısır Bas.)
-Muaviye içki içerdi.
Şerh-u Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.3, S.228 Mısır Bas; et-Tüsteri “İhkak’ul Hak ve İzhâk’ul Bâtıl” C.1, S.49; Emini “el-Gadir” C.10, S.157)
-Muaviye’nin son arzusu, ölmeden önce “Sıcak bir günde serin şarap içip çocuklarını seyretmek” idi.
(Müsned-i Ahmet bin Hanbel C.5, S.347; İbn-i Asakir “Tarih-i Medinet-i Dimaşk” C.7, S.311; Emini “el-Gadir” C.10, S.189)
-Muaviye faiz yerdi.
(A.Aahmud el-İkaade “Muaviye bin Ebi Süfyan” S.132 Mısır Bas.)
-Muaviye’ye göre miraç olayı rüyadan ibaretti.
(Emini “el-Gadir” C.10, S.184 Sahih-i Müslim’den naklen, Sünen-i Beyhaki C.5, S.477)
-Muaviye bir keresinde Çarşamba günü Cuma namazı kıldırdı.
(Dr. Heykel “Hz. Muhammed’in Hayatı” C.1, S.268 Farsça)
-Muaviye’nin katl ve cinayet defteri bir hayli kabarıktır. Hz. Resulullah (saa)’ın sevgili sahabisi Hicr bin Adiyy ile altı yiğit arkadaşı, Muaviye’nin resmi emriyle Merc-i Uzra’da şehit edildi.
(Sahih-i Müslim C.1, S.258-259; Sahih-i Buhari C.1, S.131)
-Muaviye, Malik’ül Eşter’i Mısır yolunda zehirli balla zehirletip öldürttü, sonra da mimbere çıkıp şöyle dedi: “Ali’nin iki arkadaşı vardı, birinin işini Sıffin’de (Ammar bin Yasir’i) bitirdim, diğerininkini (Malik’ül Eşter’i) bugün.”
(Tarih’üt Tabari C.4, S.187; İbn-i Esir C.3, S.233)
-Muaviye planlarını uygulayabilmek için Abdurrahman bin Halid bin Velid’i de zehirletti.
(Corci Zeydan “Medeniyet Tarihi” C.4, S.83)
-Muaviye Hz. Ali tarafından Mısır’a vali tayin edilen Muhammed bin Ebi Bekir’i öldürtüp cenazesini bir eşeğin cesedine karnını yarıp koyarak yaktırdı.”
(Tarih’üt Tabari C.4, S.171; Corci Zeydan “Medeniyet Tarihi” C.4, S.83)
-Muaviye oğlu Yezid’e biat almak istediğinde önce Hasan bin Ali’yi ile Sad bin Ebi Vakkas’ı zehirletip öldürttü.
(Ebu Ferec “Mekatil’üt Talibin”)
-Muaviye’nin annesi Hinde Peygamberin amcası Hz. Hamza’nın ciğerini yedi.
(Tarih’ul Yakubi c.2, s.39 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311)
• Muaviye’nin oğlu, Hz. Hüseyin’i katletti.
(el-Hilli “Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk” s.311)
Muaviye(L.A) Hakkında Hadisler:
1- Resulullah (s.a.a); Ebu Süfyan’ın merkebe bindiğini, Muaviye’nin onu çektiğini, Yezid’in de onu arkadan sürdüğünü görünce şöyle buyurdular:
“Allah; merkeptekine, onu önden çekene ve onu arkadan sürene lanet etsin.”
(Muhammed bin Cerir-i Taberi’nin Tarihi c. 5, s. 357; Tarih’ül Yakubi c.2, s.277 Beyrut Bas.; el-Emini “el-Gadir” c.10, s.139)
2- Ebi Said ve Abdullah bin Mesud’tan naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu:
“İzâ reeytüm Muaviye alâ memberi faktülüh” Meali: “Eğer Muaviye’yi mimberim üzerinde görürseniz onu öldürünüz.”
(Tarih’üt Tabari c.10, s.58 / İbn-i Mezahim’in “Vak’it Siffiyn” kitabı s.216, 221 –Matabaatül Medeni-2.Baskı Mısır / ez-Zehebi’nin “Mizan’ül İtidal” kitabı c.1, s.572; c.2, s.380, 613 / en-Nesaih’ül Kafiyeh limen Yetevelle Muaviye s.45 / Hüvarezmi’nin “Maktelil Hüseyin” kitabı c.1, s.185 / İbn-i Ebil Hadit’in “Şerhu Nehc’ül Belağa” kitabı c.15, s.176 Mısır bas. Muhammed Ebul Fadl tahkiki / Takviyyet’ül İman Bired Tezkiyyet İbn-i Ebi Süfyan s.90 / Hatip el-Bağdadi’nin “Tarih-i Bağdat” eseri c.12, s.181 / İbn-i Hacer’in “Tehzib’üt Tehzib” kitabı c.2, s.428; c.5, s.110; el-Münavi’nin “Künuz’ül Hakaik” kitabı c.1, s.16 –Cami’us Sağir hamişinde bas./ Tarih-i Ebil Fida c.2, s.61 / el-Mukrim’in “Maktelil Hüseyn” kitabı s.7, 4.Baskı / el-Emini’nin “el-Gadir” adlı kitabı c.10, s.145 / el-Hilli “Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk” s.309)
3- İbn-i Mesud’tan naklen Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İza reeytüm Muaviye bin Ebi Süfyan yahtib alâ menberi fedribu anküh. Meali: Eğer Muaviye bin Ebi Süfyan’ı mimberim üzerinde hutbe okuduğunu görürseniz boynunu kesin” İmam Hasan dedi ki: Allah’a ant olsun ki, bu işi yapmadılar, felaha da ermediler”
(Şerhu Nehc’ül Belağa İbn-i Ebil Hadit C.4, S.32)
4- İmam Hasan yine şöyle buyurdu: Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “Eğer Muaviye’yi mimberim üzerinde görürseniz, öldürünüz.” Ancak onun emrini terk ettiler, felaha ermediler, kurtuluşa da ermediler.
(es-Suyuti “el-Âlil Masnûa” C.1, S.424-425; el-Emini “el-Gadir” C.10, S.143)
5- Resulullah (s.a.a)şöyle buyurdu: "Eğer Muaviye'yi benim minberime çıktığını görürseniz, karnını yırtın"
(İbn-i Hacer'in “Tehzib-üt Tehzib” kitabı c. 7 s. 324, Tarih-üt Taberi c. 10 s. 85, Tarih-ül Hatib el-Bağdadi c. 12 s. 181, el-Münavi’nin “Künuz-ül Hakaik” s. 10, İbn-i Ebu-l Hadid'in “Şerh-i Nehc-ül Belağa” kitabı c. 1 s. 348, Belazuri'nin “Tarih-ül Kebir” kitabı ve ayrıca bkz. El-Emini’nin “El-Ğadir” adlı kitabı c.10 s.142)
6- Resulullah (saa) şöyle buyurdu: “İnne Muaviye, fi tabutin min nar fi esfele derek minha, yünadi: ya hannan, ya mennan el-ân ve kad asaytü kablü ve künte minel müfsidin.
“Muaviye ateşin en alt tabakasında bir tabutun içerisindedir ve şöyle nida ediyor: Ey Hannan, ey Mennân, ben önceleri asi oldum ve fesat edenlerle beraberdim.”
(Tarih’üt Tabari C.11, S.357; Kitabu Saffayn S.243)
7- Abdullah bin Ömer dedi ki: Resulullah: Size sünnetim dışında ölecek bir şahıs gelecek, buyurdu. Sonra Muaviye geldi.
(Nasır bin Müzahim’in “Saffayn” kitabında s.247 / Tarih’üt Tabari c.11, s.357; el-Emini “el-Gadir” c.10, s.141)
8- Ebu Zer el-Gaffari Muaviye’ye dedi ki: Resulullah (saa)’a uğradım. (Senin hakkında) buyurdu ki: “Allahım ona lanet et ve onu ancak toprak ile doyur”
(el-Emini “el-Gadir” c.10, s.142)
9- İmam Sadık'tan babası ve dedesinden naklettiği bir hadiste şöyle buyuruyor: 'Cehennem'in 7 kapısı vardır: Bir kapıdan Firavn, Haman ve Karun geçecek, bir kapıdan kafir ve müşriklerden bir göz kırpması kadar dahi iman etmeyenler geçecek, bir kapıdan Ben-i Ümeyye geçecek bu onlar için özel bir kapıdır, kimse onlara ortak olmayacaktır. Kendisi Lazza, Sakar ve Haviye kapısıdır. Bir kapıdan bize kin besleyenler, bizimle savaşanlar, bizleri horlayanlar geçecek. Bu kapı en büyük kapı ve sıcaklığı en şiddetli kapıdır.Emevilerin içinden geçeceği kapı Ebu Süfyan, Muaviye ve Mervan ailesine has olarak kılınmıştır, içinden geçeceklerdir, içinde ne dirilecekler, ne ölecekler.....' (Hadis özet olarak alınmıştır)
(Şeyh Saduk 'el-Hisal' 2-361 / el-Meclisi 'Bihar'ul Envar' kitabında 31-518)
10- Resulullah (saa) şöyle buyurdu: Her şeyin bir afeti olur. Bu dinin afeti de Ben-i Ümeyye’dir.
(el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.91 / Tathir’il Cinan s.143
“Sevaik' ul Muhrika’nın hamişinde” / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.312)
Zubeyr bin bekar matuf bin muğeyre bin şu2beden şöyle naklediyor: Babam muğeyreyle birlikte muaviyenin yanına gittik. Babam herzaman onunla konuşur meşveret ederdi, muaviyenin akıl ve şuurunu bana anlatır ona olan hayranlığını dile getirirdi. Bir gece onu hüzünlü gördüm, kendisine yemek gtirdim yemedi. Ben bizim bazı işlerimizden dolayı üzgün olduğunu düşündüm ve bir süre sonra yanına gidip üzüntüsünün sebebini sordum. Seni bukadar üzen şey nedir? dedim.
Dediki: oğlum ben insanların en aşağılık ve en habis olanının yanından gelmekteyim.
Kim? Dedim.
Dediki:Muaviyeyle yalnız kaldığımda ona dedimki, ey müminlerin emiri!! Artık yaşın iyice ilerledi, biraz adaletli olsanda iyilikte bulunsan, sonuçta sen her istediğini elde ettin, öyleyse gelde akrabaların olan haşimoğullarına bakışını değiştir salayı rahimde bulun, Allah a and olsun ki artık onlardan sakınacağın hiçbir şeyleri kalmamış, ve bu senin için ebedi bir iyilik olur ve mükafatlananlardan olursun.
Bana dediki: Heyhat heyhat! Ben nasıl bir mükafat nasıl bir sevap isteyebilirimki?!
Taym kabilesinden olan kişi “ebubekir” hükümet etti ve adalette bulundu. İstediğini uyguladı, çok geçmeden helak oldu,adıda kendi gibi yokoldu. Bazan birileri ebubekirin adını anıyor sadece.
Adiy kabilesinden olan kişi “ömer” de hükümet etti on yıl çalıştı ama öldüğü gibi adıda kendisiyle birlikte gömüldü. Sadece bazan birileri onuda anıyor.
Sonra kardeşimiz osaman hükümet etti, o öyle biriydiki soy sop bakımından benzersizdi. Oda her istediğini yaptı. Ve başına da her şey getirdiler.Allah a ant olsun ki öldüğü gibi adıda yadıda yokolup gitti, geriye kalan tek şey başına gelenlerdi.
Ama Haşim kabilesinden olana gelince “ hz.Muhammed s.a.a” her gün beş vakit yüksek sesle adı anılmakta “eşhedu enne muhemmeden resulullah” denilmekte.
Anan matemine otursun ey muğeyre, ben nasıl bir mükafat nasıl bir yad isteyebilirimki onun adını gömmekten başka! onun adını gömmekten başka!!!(1)
(1)Kitabı Muveffegiyyat-s.576 çap, vezareti ovgaf bağdat, yıl,1392
Tarih-i Mes’udi,
Muruc-uz-zeheb-c.3 s.454
Şerh-i Nehc-ul Belağa, ibni ebil Hedid, c.5 s.130
El-Ğedir Allame Emini, c.10 s.283
Hasan Basri şöyle demiştir: “Muaviye dört şey yaptı ki, bunların her biri onun katli için yeterliydi.
1- Sahabe arasında liyakatli, yetenekli ve dürüst insanlar varken sefih ve düşüncesiz insanları müslüman halkın başına musallat etti.
2- Sürekli sarhoş olan, ipek elbiseler giyip def ve tanbur çalan oğlu Yezid’i halifelik mak*mına oturttu.
3- Ziyad’ı kendi kardeşi ilan etti. Oysa ki Muaviye’nin
babası, Ziyad’ın annesiyle zinada bulunmuştu ve Hz. Resulullah (saa)’ın sarih buyruğu gereğince “Zina yoluyla akrabalık bağının oluşmayacağı” bilinmekteydi.
4- Müslümanlar arasında takva ve inkilabiliğiyle tanınan Hucr bin Adiyy ile arkadaşlarını öldürttü.
(Resail’ül Cahız, S.294Mısır bas.1352 H. Ve Mugrizzi “Risaleti Beni Ümeyye ve Risalei en Niza vet Tehasüm” S.65, 1368 H.Necef bas.)
Abdülbirr “el-İstiab” kitabında Muaviye’nin tercümesinde diyor ki: “Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti” (Ahmet Hüseyn Yakup “Adalet’üs Sahabe” s.108 / Şerhu Nehc’ül Belağa İbni Ebil Hadid C.16, s.10 / Ebu Ferec el-Asfahani “Mekatil âl Ebi Talib S.48)
Muaviye Cude’ye Hz. Hasan’ı zehirletmesi için emir verdi (İbni Teymiyye “Minhac’üs Sünnet” C.2, S.225)
Muaviye Hz. Ali’ye lanet etti. (İkd’ül Ferid İbn-i Abdu Rabbih’in c.4, s.366 / İbni Ebil Hadit' in "Şerhu Nehc'ül Belağa"c.1, s.356; c.3, s.258 – 1.Baskı-Mısır)
Muaviye Hz.Ali’ye sövdü. (İbn' ül Esir' in "Üsd' ül Gabe" c.1, s.134 / el-İsabe c.1, s.77 / El-Kamil İbn’ül Esir c.3, s.302 / el-Suyuti' nin "Tarih'ül Hulefa" s.190 / İbn-i Abdurabbih’in “el-İkd’ül Ferid” c.2, s.144 / İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika" s.33 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.310)
Muaviye namaz kıldığında (Allah kabul etmesin) Ali'ye, Hasan’a, Hüseyin’e, İbn-i Abbas’a Kays bin Sa’d bin İbadet ve Eşter’e lanet etti. (Şeyhülislam Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi el-Belhi'nin "Yenabi'ul Mevedde" s.162)
Muaviye Hz. Ali’ye sövmeleri için emir verdi. (Sahih-i Müslim c.2, s.360 / Sahih-i Tirmizi c.5, s.301, Hadis No: 3808 / el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek alas-Sahihayn" c.3, s.109 / Hasais en-Nisai s.48, 81 Haydariye Bas. / el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet'üt Talib" s.84,86 Haydariye Bas./ İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.206, Hadis No: 271,272 / ez-Zerendi el-Hanefi'nin "Nazım Dürer es-Simtayn" s.107 / Menakib-i Hüvarezmi s.59 / İbn-i Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.1, s.134; c.4, s.25-26 / el-Askalani eş-Şafii’nin “el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe” c.2, s.509 / İbn-i Mezahim’in “Vak’it Siffiyn” s.82, 92 / İbn-i Abdu Rabbih’in “İkd’ül Ferid” c.4, s.29 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc'ül Belağa" c.1, s.256, 361, Mısır 1. Bas. / Sıbt İbn-i Cevzi’nin “Tezkiret’ül Havas” s.63 / el-Emini’nin “el-Gadir” c.1, s.257; c.3, s.200)
Muaviye mimberde Hz.Ali'ye lanet okudu ve bütün valilerine de ona lanet okumalarını emretti. Peygamberin zevcesi Ümmü Seleme, Muaviye'ye mektup yazarak şöyle dedi : Siz mimberde Hz. Ali'ye ve onu seven herkese lanet ettiğiniz için Allah ve resulüne küfrediyorsunuz. Ben, Allah ve Resulünün Hz.Ali'yi sevdiğine şehadet ediyorum. Ama Muaviye onun sözlerini dinlemedi. (Bkz. İbn-i Abdurabbih'in "İkd'ül Ferid" kitabı c.4, s.366)
Resulullah (s.a.a)şöyle buyurdu: "Eğer Muaviye'yi benim minberime çıktığını görürseniz, karnını yırtın" (İbn-i Hacer'in “Tehzib-üt Tehzib” kitabı c. 7 s. 324, Tarih-üt Taberi c. 10 s. 85, Tarih-ül Hatib el-Bağdadi c. 12 s. 181, el-Münavi’nin “Künuz-ül Hakaik” s. 10, İbn-i Ebu-l Hadid'in “Şerh-i Nehc-ül Belağa” kitabı c. 1 s. 348, Belazuri'nin “Tarih-ül Kebir” kitabı ve ayrıca bkz. El-Emini’nin “El-Ğadir” adlı kitabı c.10 s.142)
Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti. (İbni Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc' ül Belağa" c.4, s.4, 7’de Medaini’den, c.4, s.11, 17’de Ebul Ferec’ten / El-İstiab “el-İsabe’nin hamişinde” c.1, s.375 / el-Mesudi' nin "Müruc ez-Zeheb" c.2, s.427 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311)
Muaviye’nin oğlu, Hz. Hüseyin’i katletti. (Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311) Annesi Hinde Peygamberin amcası Hz. Hamza’nın ciğerini yedi. (Tarih’ul Yakubi c.2, s.39 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311)
Abdullah bin Ömer dedi ki: Resulullah: Size sünnetim dışında ölecek bir şahıs gelecek, buyurdu. Sonra Muaviye geldi. (Nasır bin Müzahim’in “Saffayn” kitabında s.247 / Tarih’üt Tabari c.11, s.357; el-Emini “el-Gadir” c.10, s.141)
Resulullah (saa) şöyle buyurdu: Her şeyin bir afeti olur. Bu dinin afeti de Ben-i Ümeyye’dir. (el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.91 / Tathir’il Cinan s.143 “Sevaik' ul Muhrika’nın hamişinde” / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.312)