M
Misafir
Guest
özür diliyorum..tartışmanıza devam edebilirsiniz..Mehdi konusundan gınaa geldimde.Zamanımızın mehdisi receb tayyip erdoğan'dan başka kim olabilir,vesselam!!!!!!
özür diliyorum..tartışmanıza devam edebilirsiniz..Mehdi konusundan gınaa geldimde.Zamanımızın mehdisi receb tayyip erdoğan'dan başka kim olabilir,vesselam!!!!!!
Ramazan'da bir seda olur. Şevval'de de bir seda olur. Zilkade'de kabileler çarpışır. Zilhicce'de hacılar talana uğrar. Muharrem'de gökten şöyle nida olur. "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlılarındandır. Onu dinleyiniz ve ona uyunuz." (Ramuz El Hadis, 2/518)
And Nu'aym ibn Hammad narrated from 'Abdullah ibn Mas'ud [radhiyallahu 'anhu], from the Prophet [sallallahu 'alayhi wa-sallam] that he said:
"When there is a scream [sayhah] in Ramadhan, then there will be bloodshed in Shawwal, and the tribes will form groups in Dhul-Qi'dah, and blood will be spilled in Dhul-Hijjah, and al-Muharram! What will happen in al-Muharram?" saying it three times, "Indeed, indeed! The people will be killed in a great massacre."
He said: "We said: "What is the scream, O Messenger of Allah?" He said: "This will be in the middle of Ramadhan, on a Friday morning. That will be when the month of Ramadhan begins on a Friday night. There will be a blast [haddah] that will awaken one who is asleep, and bring the young women out of their rooms, on a Friday night during a year of many earthquakes and severe cold. So when Ramadhan begins on a Friday night in that year, then when you have prayed Fajr on Friday in the middle of Ramadhan, then enter your houses, close your doors, block your windows, cover yourselves, and block your ears. When you sense the scream, fall down in prostration to Allah [ta'ala] and say: "Subhanal-Quddus, subhanal-Quddus, rabbunal-Quddus [Glory be to the Most Holy, glory be to the Most Holy, our Lord is the Most Holy]." For whoever does that will survive, and whoever does not will be destroyed."
google translete:
Dedi ki: "Biz de dedik ki:" çığlık, Resulallah nedir "Dedi ki:" Bu bir Cuma sabahı, Ramazan ortasında olacak. Ramazan ayında bir Cuma gecesi başladığı zaman olacaktır. Bir Cuma gecesi bir patlama olacak [haddah] uykuda olani bir uyandıracak ve birçok deprem ve şiddetli soğuk bir yıl içinde olacak, genç kadınların kendi odalarının dışarı getirecek. Yani Ramazan bu yıl bir Cuma gecesi başlar, o zaman Ramazan ortasında cuma günü Fecr dua ettinizmi, o zaman evinize girin, kapıları kapatın, Pencereleri engelleyin, kendinizi kapsayin, Kulaklarınızı tıkayın . Eğer çığlıkı işittiğiniz vakit Allah [ta'ala] secde edin ve "Subhanal-Quddus, subhanal-Quddus, rabbunal-Quddus" söyleyin.. "Kim bunu yaparsa felaketten kurtulacak kim bunu yapmasa helak olacak "
ebu muslim veya müslüman isimli arkadaşlar mehdiden bahseden veya mehdiye işaret eden ayetleri numaralarıyla birlikte verebilirler mi mümkünse. şu sıralar Kuran okuyorum. o ayetlere de bakmak isterim. yazınızı takip ediyorum çok ilgimi çekti.
aklıma takılan bir mesele var. 700 bin civarında uydurma hadisten bahsediliyor ve bu hadislerin büyük bir kısmını arap din adamlarının uydurduğu anladığım kadarıyla çoğu kişi tarafından da kabul edilmiş. aklıma takılan soru ise şu: neden dine hizmet eden adamlar hadis uydursun ki? mantıklı bir açıklama gelmiyor aklıma.
cengizhan kardeş anlıyorum ki hadislerin çoğu gerçekten uydurma. araya mezhep çatışmaları ve iktidarlık savaşları girince bunların olması kaçınılmaz. biraz mantıklı düşününce nacizane benim kendi görüşüm; Kuran kusursuz ise o eksik olamaz, başka bir şey onu tamamlayamaz. başka bir şeyin onu tamamlayacağını veya onun anlaşılmasını kolaylaştıracağını düşünmek Kuran'ın noksan olduğunu düşünmekle aynıdır bence ve bu da çok sakat bir düşüncedir. Kuran tüm insanlığa ve herkesin anlayabileceği bir şekilde indirilmiştir. sadece din alimleri anlasın/açıklasın diye indirilmemiştir. din alimleri olmadan anlaşılmaz demek de sakat bir düşüncedir. eğer öyle olsaydı Kuran okumanın ne anlamı kalır. duvarımıza asalım bırakalım alimler bize açıklasın, biz hiç okumayalım. ben şuan Kuran okuyorum, anlamını bilmediğim kelimeler olunca açıp sözlüğe bakıyorum. internet zaten elimin altında bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşabiliyorum. anlamını bilmediğim bir kelime olduğu zaman bunu anlayabilmek için din alimine ihtiyacım yok öyle değil mi. Allah bana da akıl vermiş. anlayamayacağım bir şey söyleyeceğine zaten ihtimal vermiyorum. taşıyamayacağım bir yük vermez bana.
din alimlerine danışma niteliğinde fikirleri sorulabilir, delilleri istenebilir münazara edilebilir ama yüzde yüz onların doğru dediğini göstermez bu. yanılıyor da olabilirler ve o yanılgının peşinden milyonlar sürüklenir tarikatlar ve hak olmayan mezhepler oluşabilir. bunun vebalini kim çekecek peki. hesap verirken ne diyeceğiz: ''ben büyüklerimin/din alimlerinin sözünü dinledim, onlara güvendim, inandım, onların gösterdiği yoldan ilerledim'' mi diyeceğiz. böyle bir mazeret kabul edilebilir mi? bu şekilde nasıl yanlıştan döneceğiz? bizim aklımız yok mu? Allah bize akıl vermemiş mi?
anladığım kadarıyla şiiler hak mezhep değil. peki bu yoldan giden milyonlarca kişi, din alimlerinin/büyüklerinin sözünü dinleyerek bu yola girmediler mi? bu yoldan nasıl çıkacaklar? akıllarıyla değil mi? mevcut düzene baş kaldırarak değil mi? korkarak veya korkutularak yanlış yoldan çıkılabilinir mi? aksi takdirde Allah'a nasıl hesap verecekler?
bence din alimlerinin söyledikleri/ yazdıkları danışma niteliğindedir. kimse aklının yettiğinden daha fazlasıyla sorgulanmayacak. herkesin anladığı kendinedir. yanlış anlıyor olsa bile yine kendinedir. Allah ile onun arasındadır. o kadarına aklı yetiyordur. din alimlerinin de anladığı kendinedir. eğer yanlış anlamışlarsa ve milyonları kendi düşüncelerinin peşinden sürüklüyorlarsa bunun hesabını veremezler. eğer şii diye hak olmayan bir mezhep var ise yukarıda bahsettiğim gibi milyonları yanlışa sürükleyen ve insanların güvendiği inandığı din alimleri var demektir. bu yanlışa düşmemek için herkes kendi aklını kullanmalıdır. en azından kendi yanlışını sadece kendi çekmelidir. milyonları doğru zannettiği şeyin uğrunda sürüklememelidir.
nacizane görüşüm; bence herkes kendi aklını kullanmalıdır. doğruysa da kendine eder, yanlışsa da kendine eder. kimseyi de yakmaz. kimse de aklının yettiğinden daha fazlasıyla sorgulanmaz. ben buna inanıyorum, aklım ve mantığım böyle inanmamı sağlıyor...
eğer şii diye hak olmayan bir mezhep var ise yukarıda bahsettiğim gibi milyonları yanlışa sürükleyen ve insanların güvendiği inandığı din alimleri var demektir. bu yanlışa düşmemek için herkes kendi aklını kullanmalıdır.
ebu muslim kardeş A'raf süresi 128. ayeti okudum. Ondan önceki ve sonraki ayetleri de okudum. Hz. Musa ve firavun ile ilgili tarihsel bilgiler var orada. Orada mehdiden bahsedilmiyor. Aşağıda Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın meali var.
A'raf Süresi 112-130. ayetleri:
112 - "Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler."
113 - O sihirbazlar Firavun'a geldiler: "Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat var değil mi?" dediler.
114 - "Evet" dedi (Firavun), "Üstelik o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
115 - Sihirbazlar, Musa'ya: "Ey Musa! Önce sen mi hünerini ortaya koyacaksın, yoksa biz mi?" dediler.
116 - Musa, "Siz atın" dedi. Atacaklarını atınca herkesin gözünü büyülediler ve onları dehşete düşürdüler. Doğrusu büyük bir sihir gösterdiler.
117 - Biz de Musa'ya "Sen de asânı bırakıver." diye vahyettik. Birdenbire asâ, onların bütün uydurduklarını yakalayıp yutuverdi.
118 - Artık hakikat ortaya çıkmış ve onların bütün yaptıkları boşa gitmişti.
119 - Orada mağlup olmuş ve küçük düşmüşlerdi.
120 - Sihirbazlar hep birden secdeye kapandılar.
121 - "Âlemlerin Rabbine iman ettik." dediler.
122 - "Musa'nın ve Harun'un Rabbine."
123 - Firavun: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha!" dedi. "Şüphesiz bu bir hiledir, siz bunu şehirde kurmuşsunuz, yerli halkı oradan çıkarmak istiyorsunuz, sonra anlayacaksınız!"
124 - "Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, sonra da bilin ki, sizi astıracağım."
125 - Onlar da: "Şüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz." dediler.
126 - "Senin bize kızman da sırf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayıdır. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı müslüman olarak al." derler.
127 - Firavun kavminin ileri gelenleri dediler ki: "Seni ve ilâhlarını terketsinler de yeryüzünde fesat çıkarsınlar diye mi Musa'yı ve kavmini serbest bırakacaksın?" Firavun da dedi ki: "Onların oğullarını öldüreceğiz, kızlarını sağ bırakacağız ve onlar üzerinde kahredici bir üstünlüğe sahibiz."
128 - Musa, kavmine dedi ki: "Allah'ın yardımını ve lütfunu isteyin ve sabır gösterin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona mirasçı kılar. Sonunda kurtuluş müttakilerindir."
129 - Kavmi de dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de eziyet gördük, sen geldikten sonra da." Musa dedi ki: "Umulur ki, Rabbiniz düşmanlarınızı helak edip de sizi yeryüzünde halife kılacaktır ve sizin nasıl işler yaptığınıza bakacaktır."
130 - Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kıtlık ve gelir noksanlığı içinde tutup kıvrandırdık ki, düşünüp ibret alsınlar.
dikkat edersen 128. ayette ne Kaimden ne de Mehdiden bahsediyor. Hz. Musa ile firavun arasında geçen olayları anlatıyor. Dilediğini mirasçı kılar lafını Mehdi veya Kaim olarak algılıyorsan, bu çok zorlama bir meal olur. ben çok zorlarsam oradan en fazla Hz. Muhammed'in veya Hz. İsa'nın peygamberlik anlamında mirasçı olabileceği anlamını çıkartabilirim. Bu da çok zorlama bir meal olur tabiki. Onun dışında zaten hepimiz bu dünyada mirasçıyız. Biz de bu dünyayı çocuklarımıza miras bırakacağız.
Haklisin, ben google den ilk actim sayfadan ilk iki ayeti aldim.Bu da çok zorlama bir meal olur tabiki.
Değerli bilgin Atay bu konuda şunları yazıyor: ''Hz Muhammed in ölümünden sonra Hristiyan kültüründen İslam literatürüne geçen
hikayelerden biri de Hz. İsa nın ölmediği, göğe çıkarıldığı, kıyamet kopmadan önce geri dönüp Şam'daki bir minareden yere ineceği
şeklindeki anlatımdır. Bu hikayeyle Hristiyan mitolojisi İslamlaştırılarak Müslümanların inançları arasına sokulmuştur. Öyle ki, buna inanmayanlar küfürle itham edilebilmektedir. ... insanlar bu efsaneye inanarak Hz. Muhammed in büyüklüğüne destek verdiklerini
sanmıştır. Güya Hz İsa Allah tan Hz Muhammed e ümmet olmak şerefine ermeyi istemiştir. Bu ise hayatta sağ kalıp tekrar geri gelerek onun ümmetine müezzinlik etmesiyle gerçekleşecektir.''
İsa da mı gelecekmiş.Ne güzel O da gelsin buyursun.İftara yetişseler bari.