Doğru kardeş. Sanırım bu da sınavın bir parçası. Allah(c.c.) razı olsun.
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hz. Cebrail vahiy meleğidir
- Konbuyu başlatan alptraum
- Başlangıç tarihi
Doğru kardeş. Sanırım bu da sınavın bir parçası. Allah(c.c.) razı olsun.
peygamberler den hariç hiçbir insan görevli meleklerden üstün degildir sadece avvam meleklerden üstünlügümüz vardır oda her insan degil tabi bunuda buradan belirtmek isterim
bu mantıklı mıdır şimdi sevgili kardeşim,
Allah insanı yaratacak, insanı yaratmadan önce, herşeyin insana hizmet için boyun eğeceği sözünü yer,gök, ay güneş, canlı canzız, herkesten alacak, söz vermediği ve kabule yanaşmadığı için şeytan huzurdan kovulacak..
Yani, Allah ne yarattıysa, neye ol dediyse hepsi insan için olacak..
Sadece dünya mı, cennet ve cehennem olgusuda insanı birebir ilgilendirecek..
Ama, ne cennetle, ne cehennemle ve ne de dünyanın herhangi bir varlığı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece insanların huzuru için proğramlanan varlıklar, insanlardan üstün olacak..
olacakta, peki nasıl olacak, bununda izahını yapsan da, konuya o minval üzere devam eylesek..
T
teslimolan
Guest
Belki hepimizin dedigi dogru belki hepimizin dedigi yanlis gercegi yalniz Allah bilir.
Teslimiyet. İşin özü bu herhalde. Allah Teala daha iyi bilir.
En'am Suresi 98 Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O'dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.
casus021
New member
- Katılım
- 30 Ocak 2007
- Mesajlar
- 1,475
- Tepkime puanı
- 380
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.islamportali.net
bu mantıklı mıdır şimdi sevgili kardeşim,
Allah insanı yaratacak, insanı yaratmadan önce, herşeyin insana hizmet için boyun eğeceği sözünü yer,gök, ay güneş, canlı canzız, herkesten alacak, söz vermediği ve kabule yanaşmadığı için şeytan huzurdan kovulacak..
Yani, Allah ne yarattıysa, neye ol dediyse hepsi insan için olacak..
Sadece dünya mı, cennet ve cehennem olgusuda insanı birebir ilgilendirecek..
Ama, ne cennetle, ne cehennemle ve ne de dünyanın herhangi bir varlığı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece insanların huzuru için proğramlanan varlıklar, insanlardan üstün olacak..
olacakta, peki nasıl olacak, bununda izahını yapsan da, konuya o minval üzere devam eylesek..
bazı surelerde insanlar hayvanlardan daha aşagı söylüyor meleklere iman konusu vardır her insan meleklere iman etmek zorundadır meleklerin resulu olarak bilinen 4 büyük melek vardır insanlar bundan üstün degildir ama peygamberler bunlardan üstündür diger insanlar ise diger meleklerden üstündür ama her insan degil tabi
bazı surelerde insanlar hayvanlardan daha aşagı söylüyor meleklere iman konusu vardır her insan meleklere iman etmek zorundadır meleklerin resulu olarak bilinen 4 büyük melek vardır insanlar bundan üstün degildir ama peygamberler bunlardan üstündür diger insanlar ise diger meleklerden üstündür ama her insan degil tabi
işte anlaşamadığımız şey burası kardeşim, melekler irade sahibi değilken neden onlara resul gönderilsin,
bizimde iddiamız her insan için geçerli değildir, Kur'an müslümanı ilgilendirir ve her müslüman meleklerden üstündür, çünkü, insan yaratılırken her melek insana saygı duymuş, ona hizmet edeceğine söz vermiştir..
casus021
New member
- Katılım
- 30 Ocak 2007
- Mesajlar
- 1,475
- Tepkime puanı
- 380
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.islamportali.net
peygamberlerden hariç insanların hiçbiri bu 4 büyük melekten üstün degildir istersen bir araştır ve gör
peygamberlerden hariç insanların hiçbiri bu 4 büyük melekten üstün degildir istersen bir araştır ve gör
a kardeş ben araştırmadan söz söylemem ve söyleyenlerledir mücadelem, müslüman, her melekten üstündür çünkü Cennetle müjdelenendir..
kaç cennetlik melek biliyorsun, anlat bakayım
alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
melekler sadece birer memurdurlar
melekler sadece birer memurdurlar
İnsanla melek arasındaki münasebet, insanın ömrü boyunca devam eder. Ahirette ise bu münasebet ebedileşir ve sonsuza kadar sürer. Ancak burada hadiseye yine Kur'ânî kriterlerle bakmak gerekir. Aksi halde meleklere hakiki manada tasarruf verilmiş olur ki, bu da gizli bir şirk demektir. Onun içindir ki Kur'ân, bu husus üzerinde açık-kapalı birçok tahşidat yapar ve meleğin sadece vazifeli bir memur olduğu gerçeğine dikkat çeker.
Bir kısım melekler, insanların amellerini yazmakla vazifelidirler. Bu hakikata işaret eden bazı ayetlerde şöyle denilmektedir: 'And olsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz; çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek, onun sözlerini ve işlerini) kaydetmektedirler.' (Kaf, 50/16-17)
Bu ayetlerde, önce insanın Allah tarafından yaratıldığı, içinden geçen herşeyin Allah tarafından bilindiği ve Cenab-ı Hakk'ın insana şah damarından daha yakın olduğu anlatılmakta, daha sonra da melekler tarafından insanın her halinin kaydedildiği dile getirilmektedir ki, ayetin mes'eleye bu şekildeki yaklaşımı, belli manalara ve bilhasa 'tevhid' şuuruna dikkat çekmektedir. Bu cümleden olarak:
Birincisi: Kasem ve te'kid edatlarıyla, en küçük bir tereddüt ve şüpheye mahal bırakmamak üzere deniliyor ki, 'Kasem olsun, gerçekten de insanı biz yarattık.' Bu ifade ile, yaratmanın doğrudan doğruya Cenab-ı Hakk'a ait olduğu ve hiçkimsenin bu mevzuda Cenab-ı Hakk'a ortak ve şerik olamayacağı anlatılmış oluyor. Yani 'Melekler Cenab-ı Hakk'ın yardımcı ve muînleri değildirler ve hilkatte şirke yer yoktur. Onlar sadece yaratma hadisesinin müşahidleri ve nezâretçileridirler. Başkalarının olmadığı gibi meleklerin de yaratmaya müdahaleleri yoktur' denilmektedir.
İkincisi: 'Biz ona şah damarından daha yakınız' ifadesi ile yine bize, aynı manayı ihtar ediyor. Şöyle ki: Cenab-ı Hakk insana şah damarından daha yakındır. Yani daha insan kendisinden habersiz ve vücudunda olabilecek hadiseler henüz vuku bulmamışken, Allah (cc) ona, ondan daha yakın; ilmiyle herşeyi bilmekte ve herşeyden haberdar bulunmaktadır. Ayrıca, madem ki Cenab-ı Hakk insana şah damarından daha yakındır; öyle ise insandaki tasarruflarında onun hiçbir vesile ve vasıtaya ihtiyacı yoktur. Meleklere gelince, yukarıda da söylediğimiz gibi, onlar sadece İlâhi icraatın alkışçıları ve nezâretçileri durumundadırlar.
Kur'an, evvela insanın aklına gelebilecek her türlü şüphe ve tereddüt isini-pasını temizliyor; ardından da bize, meleklere ait bu misyonu naklediyor.
İki melek, insanın sağında ve solunda durmakta. Öyle ki insanın hem fiili, hem sözü hem davranışı, hatta hayalinden geçenler, onun his dünyasına misafir olan düşünceler dahi bu iki melek tarafından kaydedilmekte.. insan abes olarak yaratılmış bir varlık değil ki, onun davranış ve fiileri kayda alınmasın. Evet, insana ait herşey iyi-kötü mutlaka, ahirette değerlendirilmek üzere amel defterine tesbit edilmektedir. Başka bir ayette de:
'Mükerrem Katipler, yaptıklarınızı bilmekte.' (İnfıtar, 82/11-12)
Diğer bir ayette de bu hususta şöyle tahşidat yapılmaktadır: 'Yoksa biz, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmez miyiz sanıyorlar? Hayır, işitiriz ve yanlarında bulunan elçilerimiz de (her yaptıklarını) yazarlar.' (Zuhruf, 43/80)
melekler sadece birer memurdurlar
İnsanla melek arasındaki münasebet, insanın ömrü boyunca devam eder. Ahirette ise bu münasebet ebedileşir ve sonsuza kadar sürer. Ancak burada hadiseye yine Kur'ânî kriterlerle bakmak gerekir. Aksi halde meleklere hakiki manada tasarruf verilmiş olur ki, bu da gizli bir şirk demektir. Onun içindir ki Kur'ân, bu husus üzerinde açık-kapalı birçok tahşidat yapar ve meleğin sadece vazifeli bir memur olduğu gerçeğine dikkat çeker.
Bir kısım melekler, insanların amellerini yazmakla vazifelidirler. Bu hakikata işaret eden bazı ayetlerde şöyle denilmektedir: 'And olsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz; çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek, onun sözlerini ve işlerini) kaydetmektedirler.' (Kaf, 50/16-17)
Bu ayetlerde, önce insanın Allah tarafından yaratıldığı, içinden geçen herşeyin Allah tarafından bilindiği ve Cenab-ı Hakk'ın insana şah damarından daha yakın olduğu anlatılmakta, daha sonra da melekler tarafından insanın her halinin kaydedildiği dile getirilmektedir ki, ayetin mes'eleye bu şekildeki yaklaşımı, belli manalara ve bilhasa 'tevhid' şuuruna dikkat çekmektedir. Bu cümleden olarak:
Birincisi: Kasem ve te'kid edatlarıyla, en küçük bir tereddüt ve şüpheye mahal bırakmamak üzere deniliyor ki, 'Kasem olsun, gerçekten de insanı biz yarattık.' Bu ifade ile, yaratmanın doğrudan doğruya Cenab-ı Hakk'a ait olduğu ve hiçkimsenin bu mevzuda Cenab-ı Hakk'a ortak ve şerik olamayacağı anlatılmış oluyor. Yani 'Melekler Cenab-ı Hakk'ın yardımcı ve muînleri değildirler ve hilkatte şirke yer yoktur. Onlar sadece yaratma hadisesinin müşahidleri ve nezâretçileridirler. Başkalarının olmadığı gibi meleklerin de yaratmaya müdahaleleri yoktur' denilmektedir.
İkincisi: 'Biz ona şah damarından daha yakınız' ifadesi ile yine bize, aynı manayı ihtar ediyor. Şöyle ki: Cenab-ı Hakk insana şah damarından daha yakındır. Yani daha insan kendisinden habersiz ve vücudunda olabilecek hadiseler henüz vuku bulmamışken, Allah (cc) ona, ondan daha yakın; ilmiyle herşeyi bilmekte ve herşeyden haberdar bulunmaktadır. Ayrıca, madem ki Cenab-ı Hakk insana şah damarından daha yakındır; öyle ise insandaki tasarruflarında onun hiçbir vesile ve vasıtaya ihtiyacı yoktur. Meleklere gelince, yukarıda da söylediğimiz gibi, onlar sadece İlâhi icraatın alkışçıları ve nezâretçileri durumundadırlar.
Kur'an, evvela insanın aklına gelebilecek her türlü şüphe ve tereddüt isini-pasını temizliyor; ardından da bize, meleklere ait bu misyonu naklediyor.
İki melek, insanın sağında ve solunda durmakta. Öyle ki insanın hem fiili, hem sözü hem davranışı, hatta hayalinden geçenler, onun his dünyasına misafir olan düşünceler dahi bu iki melek tarafından kaydedilmekte.. insan abes olarak yaratılmış bir varlık değil ki, onun davranış ve fiileri kayda alınmasın. Evet, insana ait herşey iyi-kötü mutlaka, ahirette değerlendirilmek üzere amel defterine tesbit edilmektedir. Başka bir ayette de:
'Mükerrem Katipler, yaptıklarınızı bilmekte.' (İnfıtar, 82/11-12)
Diğer bir ayette de bu hususta şöyle tahşidat yapılmaktadır: 'Yoksa biz, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmez miyiz sanıyorlar? Hayır, işitiriz ve yanlarında bulunan elçilerimiz de (her yaptıklarını) yazarlar.' (Zuhruf, 43/80)