S.A
ehli kitap cenete girecekmi sorusu sorulmuş bende cevabımı belirtmek istedim elbette Allah'a ve elçilerine inananlar cennete girecekler yahudi veya hiristiyan olsun muhakkak içlerinde iyi ve iman etmiş azda olsa mümin olanlarda var cevab olarak kur'an ışığında ayetlere bir bakalım.
Al-i İmran 75. Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana (eksiksiz) iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı (yaptıklarımızdan) bize vebal yoktur" demelerinden dolayıdır. Onlar, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.
şimdi Ümmi cümlesini bir açalım Ümmi kitap verilmiş kavimler milletle insanlar olarak anlayabiliriz yani kitap verilmiş topluluk olarak algılaya biliriz.
yahudi toplumu kitap verilmiş insanlar kendilerinin üstün olduklarını söylerler diğer insanlarıda kendilerinden aşağı seviyede görürler insanlara zulüm ederler denmiş birkısmıda Allah'dan korktukları için insanların emanetlerini geri öderler deniyor. bir başka ayetlere bir göz atalım.
Al-i İmran 112. Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve (mü'min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah'ın âyetlerini inkar ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah'ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.
işte cehennemi hak edenler.
inanan yahudiler'e bir göz atalım ayet ışığında
Al-i İmran 113. Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır.
Al-i İmran 114. Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir.
Al-i İmran 115. Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.
yukarıdaki ayetlerde yahudilerden Allah'dan korkanlar ve ibadet edenlerde varmış ayet ışığında gördümüz ve bildirildiği kadarıyla bakalım bir diyer ayetde ne bildiriliyor yahudiler cennete gireceklermi yoksa giremiyeceklermi. ayet ışığında bir göz atalım..
Al-i İmran 199. Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere satmazlar. Onlar var ya, işte onların, Rableri katında mükafatları vardır. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir.
Mâide 69. Muhakkak ki inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Mâide 82. İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak yahudileri ve Allah'a ortak koşanları bulursun. Ve yine iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Biz hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Çünkü onların içlerinde keşişler ve rahipler vardır. Ve onlar büyüklük taslamazlar.
Saf 14. Ey inananlar, Allah'ın yardımcıları olun, nitekim Meryem oğlu İsâ da Havâriyyûn'a, Allah yolunda yardımcılarım kimdir demişti, Havâriyyûn, biziz Allah'ın yardımcıları demişlerdi; derken İsrailoğullarından bir bölük inanmıştı, bir bölük de kâfir olmuştu; derken biz, inananları, düşmanlarına karşı kuvvetlendirmiştik de üst gelmişlerdi.
Biz şu ifadelerden onların iki kısım olduğunu anlayabiliyoruz:
Öylesi de vardır ki [Al-i İmran 75], Kitap ehlinden öyleleri var ki [Al-i İmran 199], ... yapan bir topluluk da vardı. [A’râf 159]
Demek ki başka türlüsü de varmış.
Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. [Al-i İmran 113] Demek ki farklı farklıymış.
inanan bir bölük ve kafir bir bölük [Saf 14]
Onlara hitabı da olumlu olması veya olmaması bakımından iki kısma ayırırsak:
Bir grub övülüyor:
Emanet ehli [Al-i İmran 75]
Gece ayakta, secdede ayet okuyan [Al-i İmran 113]
Allah'a ve ahiret gününe inanan, iyiliği emreden, kötülükten men eden, hayır yapan [Al-i İmran 114]
Allah'a, Kur'an'a(size indirilene), kendi kitaplarına(kendilerine indirilene) saygıyla inanan, ayetleri satmayan [Al-i İmran 199]
Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işleyenler [Mâide 69]
doğru yolu gösteren, doğru, adaletli [A’râf 159]
Allah'ın yardımcıları olan, inanan bir bölük, düşmanına karşı kuvvetlendirilen [Saf 14]
Diğer grup kötüleniyor ve inkarcı olarak gösteriliyor[Al-i İmran 116, Mâide 68, Saf 14]:
Emanet ehli olmayan [Al-i İmran 75]
Allah'ın ayetlerini inkar eden, ona isyan edip sınırlarını çiğneyen, peygamber öldüren [Al-i İmran 112]
Tevrata uymayan, yaptıkları kötü [Mâide 66] bir esas üzere olmayan, Kur'an(sana indirilenler) sebebiyle azgınlık ve inkarı artan, kafir olan[Mâide 68]
İman edene (hristiyan) sevgisini gösteren, büyüklük taslamayan [Mâide 82]
İman edene şiddetli (yahudi) düşmanlığını gösteren, Allah'a ortak koşan [Mâide 82]
kafir bir bölük [Saf 14]
Buradan anlıyorum ki ister katılır ister katılmaz sınız o size bağlı bana göre:
Allah'a, ahiret gününe, Kur'an'a, kendi kitaplarına inanan, iyiliği emredip kötülükten men eden, hayır yapan, güzel amel işleyen, doğru yolu gösterip, adaletli olan ve bu meziyetleri sebebiyle övülen inançlı bir grup Al-i
İmran 114. Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir. Al-i İmran 199. Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere satmazlar. Onlar var ya, işte onların, Rableri katında mükafatları vardır. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir.
varken diğer yanda bunlara inanmayan ve hiçe sayan bir grup da var.
Mâide 66. Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı, hem üstlerindeki, hem de ayaklarının altındaki (nimetlerden bol bol) yerlerdi. Onların arasında ılımlı bir grup da vardı. Böyle olmakla beraber onların çoğunun yaptıkları ne kadar kötüdür!Ayetler tabii olarak her grub ve şahsı içinde bulunduğu topluluğun ismiyle anarak hitap ediyor. Bu itibarla onlara ehl-i kitap dese de hemen ardından inançsızlıklarını yüzüne vurarak onları inançsızlar/kafirler veya (ortak koşmaları sebebiyle) müşrikler olarak ayırıyor.
Tüm ayetlerin ışığında ayetteki övülen vasıflara uyanlar ehl-i kitab olmaya daha layık olsa gerektir. Çünkü ayette, kitap ehli (ehl-i kitab) aynı zamanda kendi kitabına inanan, uyan olarak ele alınmaktadır. Bunun dışındakiler ise kafir veya müşriktir.
O halde ehl-i kitab müslümandır diyenler tıpkı değildir diyenler kadar bir cinayet işliyor. Olmadığı halde birine ehl-i kitab demek de, yukarıdaki vasıflara uyan bir ehl-i kitab' kafir veya müşrik demek de Kur'an'a aykırıdır.
Yapmamız gereken Allah'a şirk koşmayan, kendi kitabı yanısıra Kur'an'a da[Al-i İmran 199] iman edip güzel ameller işleyen birini bulup onu ehl-i kitab ilan etmek. Böyle olmayan diğerlerini ise ehl-i kitab saymamak. Yani diğerleri ayetlere göre ehl-i kitab değil kafir veya müşriktir.
Zaten olmadığı halde bizim onları müslüman saymamız komik bir durum çünkü müslümanlığı, onlardan kimi (bizi kafir saydıklarından) kesin bir dille ve şiddetle reddediyor, kimisi bu durumu alaycı bir ifade ile Kur'an'daki bir çelişki olarak yorumluyor, kimisi de kendine (misyonerlik için) malzeme olarak kullanıyor (mesela:
www.hristiyan.net)
SONUÇOLARAK VARDIĞIM KANAHATİMCE
bir müslüman olarak bizler; Kur'an'ın verdiği kafir ve müşrik ilan ettiği kişileri kendilerine ehli kitab da dense, onlar kendilerini öyle saysa da, ehli kitab topluluğu içinde de olsalar biz onları ne müslüman ne de ehli kitab saymaz, kabul etmeyiz. fakat yahudi veya ehli kitap cennete giremez demek yanlıştır yukarıda yazımda belirtiğimgibi günümüzdeki ehli kitap olanları kabul etmiyorum müslüman olarak Allah' bilirki içlerinde bir kaç inanan insan veya gurup olabilir bunlarda isnisna...
SAYGILARIMLA
hanif
bu yazı islamidusunce formundan alıntıdır benim kendi yazımdır...