Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayir Ve şer Allahtan Midir?

mugealanya

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
benim için hadisler din kaynağı olamaz bu nedenle bu konu hakkında konuşmayacağım.selman-ı rüştü ve peygaberimizin karikatürlerini yapan sitede hadislere dayanarak o karikatürleri yapmıştı.
Kuran ayetlerine gelince insanların ve cinlerin cehennemi dolduracağını söylemişti Allah.
ama olayı bütünüyle değerlendirirsek;
Allah hidayeti kendi sağlıyor yani özgür iradeyi kendisi etkiliyorsa düpedüz haksızlık yapmaktadır değil mi?
o zaman insanlara peygamber ve kitap niye gönderdi?
niye ayetlerin sonunda sürekli akıl erdirmez misiniz?düşünmez misiniz?öğüt almaz mısınız?gibi ibareler kullansınki?
ben Kuran'la tanışana kadar islamiyetle alakası olmayan biriydim.Allah objelerle oynamaz ama Allah nesnelerle oynayarak insanı hidayete iletir.
inanç Allah'ın değil bizim elimizdedir.evet ayetler açıktır ama Kuran bir bütün olarak incelenmezse bazı ayetler bakanın penceresine göre şekil alır.
 

KaCe

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Kas 2006
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah hidayeti kendi sağlıyor yani özgür iradeyi kendisi etkiliyorsa düpedüz haksızlık yapmaktadır değil mi?
Evet.
o zaman insanlara peygamber ve kitap niye gönderdi?
Bence göndermedi.
niye ayetlerin sonunda sürekli akıl erdirmez misiniz?düşünmez misiniz?öğüt almaz mısınız?gibi ibareler kullansınki?
Bu alıntıyla ilgili size bir sorum olacak. Siz akıl erdiriyor, düşünüyor ve öğüt alıyorsunuz değil mi? Peki akıl ve mantığın bitip 'imtihan dünyası', 'Hikmetinden sual olunmaz', 'doğrusunu Allah bilir' dediğiniz oldu mu hiç?

Yani aklettiniz, düşündünüz ama bulamadınız, cevabı yok. Mantıksız geliyor size ama mantıksızlığı da kendinize itiraf edemediğiniz için , ki etseniz küfre girer Allah korusun, ve öyle bir durumda 'vardır bir hikmeti' dediğiniz hiç olmadı mı?

Benim çok olmuştu mesela. Aklet diyen ayetler var, ama nakıs bir akılla yaratılmışım. Allah hem benim akletmemi istiyor hem de akledebip bulacak kadar akıl vermiyor? O halde hangisi doğru? Ya Allah 'akletmez misiniz?' dediğinde gerçekten akletmemizi istemiyor, ya da akletsek de işin içinden çıkamadığımızdan mantığa aykırı bir durum var.
Her iki halde de bir çelişkiyi gösteriyor bize bunlar.
Kur'an ise çelişkisi olmayan bir kitap iddiasında. Oysa o kadar çok çelişkiyi birbirine uydurmak için Alimler yüzyıllardır düstürlar dolusu yazı yazmışlar.
Açık bir kitap olduğu iddiasında aynı zamanda...
Valla ben çıkamadım işin içinden.

obje ile nesne arasındaki farkı anlayamadım.
selamlar..
 

mugealanya

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Kuran çağlara gelmiştir, sadece günümüzü ele alıp bazı şeyleri yorumlayamadığımızdan dolayı bazı şeylerin bize mantıklı gelmemesi normaldir.
Allah dağlar sabit değil yürüyor dediğinde 7. yüzyıl insanları bunu nasıl akledebilirlerdi?güneş ve ay belli bir yörüngede seyretmektedir diyen Allah;7.8. yüzyıl insanlarının teleskopları yoktuki bunu akledebilsinler?
ve hz. Süleyman kıssasında kitap ehlinden biri tahtı gitti ve getirdi ile saniyelik bir gidişten bahsetmektedir. şu an ki teknolojimiz bunu anlamaya elverişli değildir. bu belki de ışınlamaya atıf da bulunmaktadır. bunu o zamanki çağ bilecektir.
bunun için bazı şeylerde hikmetinden sual olunmaz denir.zaten Allah bunu diyecek olan kişilerin kitap ve ilim bilgisine sahip olduğundan bahseder.

obje ve nesne farkı da:
Allah aklımızın içine imanı sokmaz.ancak belki bir foruma girmemiz doğrultusunda belki bir kitap almamız konusunda vs...nesnelerle bize yardımcı olur.
imanı veya inançsızlığı biz seçeriz O yalnızca sunar.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Dininize saygım yoksa da inanan temiz insanlara saygım var.inan insanın inancı ile kendisi ayrı değil ki,ben desem benim ateizme saygım yok ama sana saygılıyım.inancına saygı duymadığım insana nasıl saygılı olabilirim.Kabul etmezsin o ayrı konu...
 

KaCe

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Kas 2006
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Sayın Müge Alanya,
Harun Yahya okuduğunuz belli. Kısaca Adnan hoca diyelim. Mankenlerle muhabbetlerinden ve baskınlarından dolayı İslam camiasında da pek sevilen bir zat değildir kendileri. Kur'an'daki mucizeler olarak iddia ettiği şeylerin neredeyse tamamı çürütülmüştür.

Biraz da İslami kaynak dışında kaynaklar okumanızı dilerdim. Adnan hocanın, bilim araştırma yazıları ise Katolik Hıristiyanların evrimcilere karşı kullandıkları, araştırdıkları ve uydurdukları malzemelerin Türçeye tercüme edilmiş halinden başka birşey değildir. Bunu biliyorsunuzdur sanırım.

Dünyanın yuvarlak olduğunu uzuun yorumlar sonucunda Kur'an'da var diyenler, hiç de yorum gerektirmeyen başka ayetleri atlıyorlar ki dünyanın düzlüğüne işarettir.
gök kubbe denmiş. Gök bir kubbe zannediliyor. Bu kubbe benzetmesi ise Mısır, İran, ve adını hatırlayamadığım birkaç yaratılış efsanesinden kaynaklanan bir benzetmedir. Herkes göğün kubbe olmadığını dünyanın evren boşluğu içinde yüzdüğünü biliyor şu teknolojiyle, ama o zamanlar sadece gözle görülebilen şeyler vardı ve yorumlar da haliyle o gözlemlere ve mitolojilere göre yapılıyordu.

Yakın göğü kandillerle donattık diyor Kur'an. Ama bakıyoruz ki sadece yakın gökte değil, evrenin her yerinde o kandillerden var. Sırf bu iki ayet dahi bilimsellik tezlerini çürütmeye yeter de artar bile. Yıldızları şeytanlara atış taneleri yaptık kısmına hiç girmiyorum bile.

Güneşin ve ayın belli bir yörüngede seyretmesi meselesine gelirsek. Kur'an'da yörünge sözü geçmiyor bildiğim kadarıyla. Gerçi son yıllardaki tüm tevsirler neredeyse değişti. Bilimsel bir zemine oturtulma çabasında hepsi. Gözle görebilirsiniz ki güneş bir yerden doğuyor, bir yerde batıyor, bir rotası var, ay keza öyle. Kur'an da bundan bahsediyor. Ve fark ettiyseniz, Kur'an'a göre güneş ve ay dünyanın etrafında, dünya merkezli bir sistem çizimi var. Ancak güneşi doğudan doğduran gibi bir ifade var mesela. Dünyayı batıdan doğuya döndüren gibi bir ifade yok.

Şimdiye kadar kur'an'daki bilimselliğe (?) dayanarak Müslümanlar hangi keşfi yapmış merak ettim. Madem bir bilim kitabı var ellerinde niçin faydalanmıyorlar da tüm keşifleri ancak araştıranlar ve bilime adananlar yapıyor?

kur'an çağlara gelmemiştir. Öyle olsaydı 52 yaşındaki Peygamberin 9 yaşındaki Ayşe ile evliliğini "o dönemde Araplar öyleydi, kızlar erken gelişirdi" şeklinde bir gerekçe getirilmezli.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı, kadın hakları konusunda o dönemin Arabistanında kadınlar şöyleydi böyleydi, kuranla onlara yarım da olsa haklar verilmiştir söylemi olmazdı.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı, peygamberin aile hayatını düzenleyen, ve ihtiyaç anında hemencecik indiği Aişe'den nakil hadisle sabit olan düzinelerce ayet olmazdı.
Tüm çağlara ve insanlığa inmiş olsaydı Kutuplardakiler de bilinirdi, ibadetler GÜNEŞE göre değil saate göre yapılırdı. Kutup diye birşeyin varlığı bile bilinmiyor ve haliyle Kur'an'a girmiyordu o dönemde.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı İslam dünyasının şu anki içler acısı hali hiç olmazdı.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
benim için hadisler din kaynağı olamaz bu nedenle bu konu hakkında konuşmayacağım.Peygamberimiz sav veda hudbesi yani vefatından az önce yüzbini aşkın sahabiye,müslümanlara size iki emanet bırakıyorum,Kuranı kerim ve sünnetim.Bunlara sımsıkı sarılırsanız sapmazsınız,diyorken hadisleri kaynak kabul etmemek ne kadar doğru?
 

KaCe

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Kas 2006
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Sayın Sinang,
Ateist değilim, onu söylemiştim ama yenilemekte fayda var sanırım. :)
Demek istediğim benim kişilere yönelik bir eleştirim yok. Ben dinleri eleştiriyorum. Ben dinleri ve kişileri birbirinden soyutlayabiliyorum.
Aslında Müslüman arkadaşların bunu pek de soyutlayamadığının farkındayım o yüzden öyle bir açıklama yapma gereği duydum.
Sizin dininizi eleştiriyorsam bunu şahsa yapılmış bir eleştiri olarak almanızı istemiyorum. Çok sevdiğim, ve internette de bilgi paylaşımında bulunduğum müslüman arkadaşlarım var. Onlar belki vakit aldı ama benim bu konudaki samimiyetime inandılar ve artık benden eminler.
umarım burada da kişisel sürtüşmelere girmeden, sadece dinle ilgili görüş paylaşımlarında bulunabilirim. Veya hep beraber bulunuruz.
Tabii önceki mesajları okumadığım için bana ne kadar tahammul edebileceksiniz onu da merak etmiyor değilim hani:)
 

mugealanya

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
insanları bilmeden yargılamayın

insanları bilmeden yargılamayın

Sayın Müge Alanya,
Harun Yahya okuduğunuz belli. Kısaca Adnan hoca diyelim. Mankenlerle muhabbetlerinden ve baskınlarından dolayı İslam camiasında da pek sevilen bir zat değildir kendileri. Kur'an'daki mucizeler olarak iddia ettiği şeylerin neredeyse tamamı çürütülmüştür.

Biraz da İslami kaynak dışında kaynaklar okumanızı dilerdim. Adnan hocanın, bilim araştırma yazıları ise Katolik Hıristiyanların evrimcilere karşı kullandıkları, araştırdıkları ve uydurdukları malzemelerin Türçeye tercüme edilmiş halinden başka birşey değildir. Bunu biliyorsunuzdur sanırım.

Dünyanın yuvarlak olduğunu uzuun yorumlar sonucunda Kur'an'da var diyenler, hiç de yorum gerektirmeyen başka ayetleri atlıyorlar ki dünyanın düzlüğüne işarettir.
gök kubbe denmiş. Gök bir kubbe zannediliyor. Bu kubbe benzetmesi ise Mısır, İran, ve adını hatırlayamadığım birkaç yaratılış efsanesinden kaynaklanan bir benzetmedir. Herkes göğün kubbe olmadığını dünyanın evren boşluğu içinde yüzdüğünü biliyor şu teknolojiyle, ama o zamanlar sadece gözle görülebilen şeyler vardı ve yorumlar da haliyle o gözlemlere ve mitolojilere göre yapılıyordu.

Yakın göğü kandillerle donattık diyor Kur'an. Ama bakıyoruz ki sadece yakın gökte değil, evrenin her yerinde o kandillerden var. Sırf bu iki ayet dahi bilimsellik tezlerini çürütmeye yeter de artar bile. Yıldızları şeytanlara atış taneleri yaptık kısmına hiç girmiyorum bile.

Güneşin ve ayın belli bir yörüngede seyretmesi meselesine gelirsek. Kur'an'da yörünge sözü geçmiyor bildiğim kadarıyla. Gerçi son yıllardaki tüm tevsirler neredeyse değişti. Bilimsel bir zemine oturtulma çabasında hepsi. Gözle görebilirsiniz ki güneş bir yerden doğuyor, bir yerde batıyor, bir rotası var, ay keza öyle. Kur'an da bundan bahsediyor. Ve fark ettiyseniz, Kur'an'a göre güneş ve ay dünyanın etrafında, dünya merkezli bir sistem çizimi var. Ancak güneşi doğudan doğduran gibi bir ifade var mesela. Dünyayı batıdan doğuya döndüren gibi bir ifade yok.

Şimdiye kadar kur'an'daki bilimselliğe (?) dayanarak Müslümanlar hangi keşfi yapmış merak ettim. Madem bir bilim kitabı var ellerinde niçin faydalanmıyorlar da tüm keşifleri ancak araştıranlar ve bilime adananlar yapıyor?

kur'an çağlara gelmemiştir. Öyle olsaydı 52 yaşındaki Peygamberin 9 yaşındaki Ayşe ile evliliğini "o dönemde Araplar öyleydi, kızlar erken gelişirdi" şeklinde bir gerekçe getirilmezli.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı, kadın hakları konusunda o dönemin Arabistanında kadınlar şöyleydi böyleydi, kuranla onlara yarım da olsa haklar verilmiştir söylemi olmazdı.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı, peygamberin aile hayatını düzenleyen, ve ihtiyaç anında hemencecik indiği Aişe'den nakil hadisle sabit olan düzinelerce ayet olmazdı.
Tüm çağlara ve insanlığa inmiş olsaydı Kutuplardakiler de bilinirdi, ibadetler GÜNEŞE göre değil saate göre yapılırdı. Kutup diye birşeyin varlığı bile bilinmiyor ve haliyle Kur'an'a girmiyordu o dönemde.
Tüm çağlara gelmiş olsaydı İslam dünyasının şu anki içler acısı hali hiç olmazdı.



ben asla ve asla harun yahya okumadım
 

mugealanya

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
o hadisi dikkatlice araştırın?

o hadisi dikkatlice araştırın?

benim için hadisler din kaynağı olamaz bu nedenle bu konu hakkında konuşmayacağım.Peygamberimiz sav veda hudbesi yani vefatından az önce yüzbini aşkın sahabiye,müslümanlara size iki emanet bırakıyorum,Kuranı kerim ve sünnetim.Bunlara sımsıkı sarılırsanız sapmazsınız,diyorken hadisleri kaynak kabul etmemek ne kadar doğru?

çünkü o hadisin bile 3 versiyonu var

1- Size bir emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ki Allah’ın gökten yere uzanmış ipidir. Ona yapıştığınız taktirde asla sapmazsınız.

2- Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve sünnetim.

3- Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve Ehli-beyt’im.(Ev ahalim)
 

KaCe

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Kas 2006
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ben asla ve asla harun yahya okumadım

Özür dilerim. Kur'ana bilimsellik atfetmek Harun Yahya ve tayfasının asli görevi olduğu için öyle bir kanıya kapıldım.
Bir de onların Katolik Hristiyanlarca hazırlanıp İslama uyarlanmış belgesel CD'leri var. Kitaplarda yazılanlar bu belgesellere dayanır.
O belgeselleri seyredip inananların aslında kimin kaynaklarını seyrettiklerini bilmelerinde fayda var. Özellikle biyoloji, astonomi, kimya vebenzeri ihtisası olan bilim adamları o belgeselleri masal niyetine tebessümle seyreder. :)
 

Sanal Boy

New member
Katılım
24 Kas 2006
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
NİSA:79
(Ey insanoğlu!) sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa KENDİNDENDİR. Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara bir elçi olarak gönderdik. Buna şahit olarak da Allah yeter.
ELMALILI

ŞURA:30
Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder.
ELMALILI

AYRICA BİZE AMENTU DUA'SI OLARAK SÖYLENEN VE İÇİNDE İMANIN ŞARTLARI OLARAK BİLİNEN DUA DA BAKARA 177'DEN YOLA ÇIKARAK YAZILMIŞTIR AMA ORDA DA HAYIR VE ŞERRİN ALLAHTAN OLDUĞUNA DAİR HİÇBİR BİLGİ KALINTISI YOKTUR.

ben mugealanya ya katılıyorum bende Kuran-ı Kerim'i az önce inceledim ve bu ayetleri gördüm.ama ben bu işi bırakmıyıcam ve araştırıcam bir sonuca ulaştığımda cevap yazarım:)
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
o hadisin üç kaynağı yok azizim,bunları ben okudum.muteber muhaddislerin (buhari,müslim,tirmizi,ebu davud,nesai) hepsinin uygun görüp kitaplarına aldığı hadisler bu konuda mevcut.Hadis bir ilimdir.Onlar hadisleride kategorize etmişler.Zaten ehli beyti sünnete uyduğu için sorun yok.bU KONUDA BİR KİTAP ÖNEREYİM BİR OKU SONRA DÜŞÜN;SONSUZ NUR 3SEVGİYLE KAL...
 

mugealanya

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
bütün hadis kitaplarını incelemeden yapmış olduğunuz kanaat bence ciddi bir araştırma örneği değil.
ben bizzat ilmihal ve diğer aydınlatıcı(?) din kitaplarından bizzat okudum.
"size Kuran ve sünnetlerimi bırakıyorum"" hadisinin ne kadar sahih olduğunu nasıl anlayacağız.
diğerleri de müslim,buhari ve tırmızi ve ebu davut ve muvatta'dan alınma.işinize geldiğiniz hadisleri kabul edip işinize gelmeyeni atmayın lütfen çünkü onlar sizin din kaynağınız.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
sevegili arkadaşlarım, yaratmak yanlız Allaha mahsustur bu sebeple yaratılan herşey Allahtandır, bu şer gibi gözükür insana çünkü insan nefisine hitap etmediği için bunu şer olrak nitelendirmiştir, ve nefsinin hoşuna gidicek olan şeyleri de hayr olarak nitelendirdiği için bu lkonuda sürekli tartışmalar doğuyor, burda insanın nefis hükmü yüzünden insan karmaşıklığa düşüyor yani, aslında nefsimizin hoşuna gitmyene şer diye nitelendirdiğimzi şeyleri kullanmaya göre o yaratılan şey hayır ve şerre dönüşebilicek çift yüzlü madolyan gibidir kişi dilediği tarafı çeviriyor. mesela insanın nefsinin hoşuna gitmeyen şer olarak gördüğü musbet diye adlandırdıklarından olan hastalığı ele alalım, iki insna düşünelim aynı hastalığa yakalanmış olsunlar biri sabretekten aciz , nefsinin kölesi olmuş olsun ve bu kişi her daim sızlansın. ve edbepsizlik edip şirke kiricek sözler sareftsin , çoğu zaman çevremizde duyuyoruz mesela baızları der;
Allah ım benim suçum neydi gibi sabretmekten aciz , nefsi düşünen bir insan olsun diğer insanda sabır abidesi tıpkı bir Hz. eyüp A.s. gibi sabretmeyi bir vazife bilsin ve desinki Rabbim buyurdu

Onlar başlarına bir sıkıntı geldiğinde şöyle derler: "Biz zaten Allah'a aidiz; nasıl olsa ona döneceğiz."

Onlar üzerlerinde Allah’ın verdiği olgunlukları ve bereketi taşırlar. Yola gelmiş olanlar işte onlardır.” (Bakara 2/155-157)


ve bu ayeti düşünüp ve musbitte haktandır , günahlara hefarettir buyuruyor efendimiz, ne güzel bir nimettir bu hastalık yeterki ben sabredim derse bu hastalık sürecinde kişi her daim ibadet halinde olmuş olurki bu hastalık ona çok şey haznadırır.

şimdi hastalığı kula veren Allah C.C: dır . ama bu nefsin hoşuna gitmeyen şeyi müsbet diye adlandırıyoruzki, bu sabretmiyende şerre dönüşmüştür, sabredinin bünyesinde hayıdır. yani aynı olay iki türlü amelle şer ve , hayra dönüşebiliyor, bu nefsin hoşuna giden hayır diye adlandırdığımız şeyler içinde geçerlidir,

iki kişi bir hazine bulsa kişiler kullandığı şeyler üzereo para ona hayr ve şer getir bu sebeple yaratan kula taktim eden yanlız Allah tır , ama onu şerre ve hayra dönüşmesini kul irdesiyle kaznaırki buda sınıvın gerektirdiğidir.
onun için kısaca Rabbimiz'in yaptıklarındaki hikmeti anlamak ancak O'nun lutfettiklerine mahsustur. “Sizin hayır zannettiklerinizde şer, şer zannettiklerinizde hayır olabilir” buyuran Rabbimiz, sabrımıza karşılık bizi terbiye edip olgunlaştırmakta, kemale ermemizi istemektedir. İnsan, kendi gayretiyle ulaşamadığı kemale musibetler vesilesiyle erişebilir.
yani aslında onun için

Asıl şer bizim aleyhimize sonuçlanan yaşadığımız olaylardır, ve asıl hayr da bizim lehimize sonuçlanan olaylardır, onun için bizler şer ve hayrı nefsimize hoşuna gidene hayr (rızık gibi)
ve nefsimizin hoşuna gitmeyene de şer (hastalık gibi) dersek hak tealanın ayetleirnde idrak edemz bu kadar basit konular bizim zihnimizi her daim kurcalar. ve bir çelişki var zannederiz.
onun için yapmamız gerekenler,
rızıkda Allahtandır, hastalıkta Allahtandır ikisineda aynı karşılığı vericez. rızka şükrettiğimiz gibi , hastılıklarada hamd edicezki ikiside güzel sonuçlansın ve hayr olsun, aksi halde rızka şükretmezsek , hastalığada hamd etmezsek ikiside kötü sonuçlnaır bizim işçin şerre dönüşürü,z işte hakiki imanın gerektirdiği de bunlardır.

Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun kardeşlerim....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan


Dinde ve felsefede anlaşılması güç olan problemlerden birisi de bu meselesidir. Gerek fenalık ve kötülük anlamında olsun gerek musbet, belâ, felaket ve sıkıntı anlamlarında olsun şerri de yaratan Allah'tır. Nitekim hayrı yaratan da O'dur. Çünkü her mümkünü ve her işi yaratan Allah'tır. O'ndan başka yaratıcı yoktur. Zâtı ekmel olup mutlak kemal sıfatlarıyla muttasıf olduğu için Allah'ın zat, esmâ (isimler), sıfat ve fiillerinde hiç bir şer yoktur. Şer insanlarda, insanların işlerinde ve insana göre yaratıklardadır. Allah şerri de hikmet ve ilahî adaletin bir gereği olarak yaratmıştır.


Yüce Allah, insanı bu dünyaya akıl ve irade vererek imtihan etmek için getirmiştir. Bu imtihan âleminde şerrin bulunmaması, dünyanın ve içindeki insanın yaratılış hikmetine aykırı düşerdi. Allah bu âlemde insanlara, içlerinden peygamberler gönderecek doğru yolu göstermiştir:

"Biz ona (insana) iki yol gösterdik" (el-Beled, 90-10) Ve sizleri şer ve hayır (yolları) ile imtihan etmek için deniyoruz ve sonunda bize döndürüleceksiniz" (el-Enbiya, 21/35).



Üstelik insanın ruhuna şerden sakınmanın ve şerri tanımanın bilgilerini koymuş ve ilham etmiştir:

"Her bir nefse (insan ruhuna) ve onu düzenleyene, sonra da ona kötülüğün (ne olduğunu) ve bundan sakınmayı ilham edene and olsun ki onu (nefsini = ruhunu günah ve şerden) temizleyen felaha ermiştir” (eş-Şems, 7-9) .


Allah, insanlara zorla şer ve kötülük yaptırmasaydı, onların hepsini kendisine inanan, taat ve iyilikte bulunan kimseler yapsaydı, daha iyi olmaz mıydı?.. Allah, böyle yapsaydı, insanın arıdan veya herhangi bir hayvandan farkı kalmazdı. Arı, Allah'ın nefsine (canına) koyduğu bir ilham (güdü) ile baldan başkasını yapamaz. Onun ne aklı ne de hür bir iradesi vardır. Fakat Allah, insana akıl, şuur, bilgi edinme ve irade özellikleri olan bir ruh (nefs-i nâtıka) vererek onu hayvanlardan üstün kılmış ve yeryüzünde halifesi yapmıştır. İyilik ve hayrın kıymeti zorlayarak değil, şuur ve serbest bir irade ile yapılmasındadır. Şuursuz ve serbest bir ihtiyar ile yapılmayan iyiliğin kıymeti yoktur.

"Eğer Rabbim dileseydi, yeryüzünde bulunan bütün insanların hepsi iman ederlerdi" (Yûnus, 10/99).

Allah böyle yapsaydı, insanların akıllarını kullanarak, vicdanlarına tabi olarak serbest iradeleriyle hürriyet içinde iman ve hayrı seçmeselerdi, imanın küfre karşı ne değeri olurdu; küfür ve şer olmasaydı irade ve istekle iman ve hayır uğrunda çekilen meşakkatin ne kıymeti kalırdı? Küfrün bilfiil varlığı olmasa idi iman ve kelimetullah nasıl bu kadar yüce ve değerli olurdu. Her şeyin kıymeti zıddı ile bilinir: Eğer Nuh (a.s) kavminin küfrü olmasaydı.


Tufân mucizesi, meydana gelmezdi ve diğer peygamberlere iman etmeyen kavimlerde helâk âyetleri kendini göstermezdi. Helâk mucizeleri ile helâk olan milletler apaçık delilleri gördükten sonra helâk olmuştur. Hayatta kalan da apaçık beyyineyi gördükten sonra iman ettiği için hayat bulmuştur. Ta ki helâk olan apaçık bir delili gördükten sonra helak olsun. Hayat bulan da apaçık bir delili görüp anladıktan sonra hayatta kalsın" (el-Enfal, 8/42). "De ki hak Rabbindendir. O halde isteyen inansın, isteyen küfretsin..." (el-Kehf, 18/29).


Şerri yaratmak şer değildir. Fakat şerri kazanıp şer ile vasıflanmak şerdir. İnsan aklını kullanarak iradesini şerre yöneltip kudretini buna sarf ederse, Allah da bunu yaratır. Her şey, Allah'ın dileyip yaratmasıyla vukua geldiği için, kulun iradesini yöneltip kudretini sarf ederek işlediği işi de sırf husûle gelmesi ve imtihanın tahakkuk etmesi için yaratır.


Ancak biz kendi irademizle şerri kazanırız; Allah da bizim irade ve seçimimize göre o şerri yaratır. Ancak Allah'ın şerre yardımı ve rızası yoktur.


Yaratıklardaki hayır ve şer yönünden mümkün olan durum beştir.


1- Sırf hayır,

2- Hayır tarafı galib ve fazla,

3- Hayır ve şer tarafları eşit,

4- Sırf şer,

5- Şerri hayrından fazla ve çok olandır.



Yüce Allah'ın yapın, diye emrettikleri ya sırf hayır veya hayır tarafı fazla olandır. Allah'ın nehyettiği menhiyyat (yasakladığı şeyler) sırf şer veya şer tarafı fazla olan şeylerdir. İman sırf hayır; küfür ise sırf şerdir.


Kulların ihtiyarî işlerinden başka, mikrop, zararlı böcekler, yırtıcı hayvanlar, deprem, sel gibi bize şer gibi görünen eşya ve olaylara gelince; bunların hayırları şerlerinden fazladır. Kulların işleri hariç, kendisinde hiçbir hayır bulunmayan sırf şer, şerri hayrından fazla olan ve hayrı şerrine eşit olan şeylerin yaratılması Allah'ın hikmetine aykırıdır. Melekler, "Biz seni hamdinle tesbih ve takdis edip dururken orada (yeryüzünde) fesatlık çıkaracak ve kanlar dökecek kimse mi yaratacaksın?" (el-Bakara, 2/30) diyerek Allah'ın yeryüzünde insanı yaratmasına -bundaki hayrı bilmedikleri ve şer olacağını zannettikleri için- itiraz etmişlerdi. Allah bundaki hayrı bildiği için onlara, "Sizin bilmediklerinizi her halde ben bilirim" (el-Bakara, 2/30) sözüyle cevap vermişti.


Bazen insan bir şeyi hayırlı bulmayıp şer zanneder. Fakat Allah kula terbiye olması, aklını başına alması için musibet verir; günahlarının affedilmesi veya bir kısmından vazgeçilmesi ve ecirler kazanması için hastalık verir: "Olur ki bu şey hoşunuza gitmezken, o sizin için hayırlı olur. Bu şeyi de sevip istediğiniz halde o da hakkınızda şer olur" (el-Bakara, 2/216). Allah çok defa bize şer suretinde görünen sıkıntı ve musibetleri hayra vesile olması ve bir başlangıç olması için yaratır.


Eşya ve olayların mahiyet ve kıymetleri zıdları ile anlaşılır. Hastalık olmazsa sıhhatin, cehalet olmazsa ilmin kıymeti anlaşılamazdı. Yağmur ve karın yağmasında, rüzgârların esmesinde, insanlara zararlı mikrop ve hayvanların yaratılmasında görülen cüz'i şerler, bunların hayır ve faydaları yanında yok gibidir.


İnsan için dünyanın lezzetleri yemek, içmek, nikah, mal, mülk, makam ve mevkidir. İnsanların başına gelen elem ve acıların pek çoğu bunlardan dolayıdır. Bunlar, sabredilerek meşru yollardan elde edildiğinde ve hukuklarına riayet olunduğunda şerleri hayra tebeddül eder. Elem, acı ve meşakkatler olmasaydı, ilim, şecaat, zühd-ü takva, iffet, cömertlik, sabır ve ihsan gibi imanî kemaller ele geçmezdi. Şer gibi telakki ettiğimiz ve yaratılışlarındaki hikmeti anlayamadığımız pek çok şeylerde ince hayırlar vardır.
Ellerinde olmadan insanların başlarına gelen nice belâ ve musibetler, yaptıkları kötülüklerin bir kısmına, ahiretteki verilecek tam karşılıklarından ayrı olarak bu dünyada da ceza ve azab terettüp ettiği için yaratılırlar: "Başınıza gelen her müsîbet, kendi ellerinizle işleyip kazandığınız günahlar yüzündendir. Bununla beraber, Allah bir çoğunu da affeder” (eş-Şurâ, 42/31)


Yüce Allah'ın âhirette kâfirler ve günahkârlara vereceği cezalar da adalet ve hayırdır. Çünkü cezalar lâyık olan ve hak eden mahallerine verir. Cezayı hak eden ve buna lâyık olan kimselere verilen cezalar bu kimselere nisbetle şerdir. Çünkü kendilerine acı ve sıkıntı verir.


Eski İran'da mecûsler ve zındıklar "Alemdeki bütün hayırları yaratan âlemin tanrısı Hürmüz (Ahura Mazda)dır. Kötülüklerin kaynağı ise Ehrimen (Angra Mainyu) dır" derlerdi. Bunların iddialarına göre, dünyada bu iki kuvvet mutlak hakimiyeti sağlamak için sürekli mücadele halindedirler.


Mutezile ise, Allah kötülükleri ve şerleri dilemez. Ancak hayırları murad eder. Kul işlerini gerek hayır olsun gerek şer olsun, kendisi diler kendisi yaratır demişlerdir. Allah'ın irade ve meşiyyetinin de rıza ve muhabbetiyle aynı anlamda olduğu iddia etmişlerdir.
 

ankyra

New member
Katılım
7 Şub 2010
Mesajlar
10
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
40
KaCe arkadaşım tamam dine inanmıyorsun peki neye inanıyorsun evrim teorisinemi. evrim teorisini araştırdım eğer ona inanıyorsan aslında o teorinin ne kadar sacma olduğunu da gormussundur müslümanım diye ön yargılı yaklaştığımı duşunme evrim teorisine cunku suan 25 yaşındayım ve 24 yaşıma kadar bende bir yaratıcı varmı yoksa yokmu arasında kalmıştım yok olduğuna daha yakındı hatta dusuncem (allaha şükür şimdi öyle değil) evrim teorisi yalan dinlerin saçma olduğunu duşunuyorsan eğer merak ettiğim o zaman biz nerden geldik herşeyin bir başlangıcı vardır değilmi bizimki ne o zaman yoksa bir yaratıcı var ama yarattı ve bizi kendi halimize bıraktı naparsanız yapın dedi diyemi düşünüyorsun o zaman sana şunu sorarım neden yarattı madem bizi kendi halimize bırakacaksa
 
Üst Alt