Geniş anlamda islâm
Geniş anlamda islâm
İslâm kelimesi, selâm kökünden gelir. Selâm; güven, barış, huzur, itaat, selâmlaşma anlamlarını taşır. İslâm;
Allah'a teslim olma, müslüman ise islâm olan demektir. Şu halde İslâm Dini'nin esası; güven, huzur ve barıştır.
Huzur ve mutluluğun mutlak sırrı; Yaratıcı'ya sığınarak teslim olma gerçeğidir. Âli İmrân 3/83: " Halâ
Allah'ın Din'inden gayrisini mi arıyorlar? Oysa ki gökte ki şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O'na teslim
olmuşlardır ve yalnız O'na döndürülecektir. "
GENİŞ ANLAMDA İSLÂM
2/132: Bu Dini, İbrâhim kendi oğullarına vasiyet ettiği gibi (torunu) Ya'kûb'a da vasiyet etti. Ya'kûb da dedi ki:
" Oğullarım, Allah sizin için bu Din'i seçip beğendi. Başka dinlerden sakının, yalnız müslüman olarak can
verin. "
3/52: ... Havâriler, İsâ'ya dediler ki: " Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a iman ettik. Bizim halis
müslümanlar olduğumuza tanık ol. "
3/84: De ki: " Biz Allah'a iman ettik. Bize indirilene (Kur'ân'a), İbrâhim'e, İsmâil'e, İhsak'a, Ya'kûb'a ve
torunlarına indirilene de, Mûsa'ya, İsâ'ya ve peygamberlere Rablerinden verilene de inandık. Onlardan hiçbiri
arasında bir ayırım yapmayız. Ve biz, ancak Allah'a boyun eğen müslümanlarız. "
Kur'ân; ilk insan ve Peygamber Hz. Adem'den Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) e kadar, insanlara vahy ile gelmiş
bütün kitapların getirdiği dinin bütününe İslâm demektedir. İslâm Dininin dar çerçevesinde kalan kısmı, Peygamber
Efendimize Kur'ânı Kerîm ile gelen son parçasıdır.
Cenâbı Allah, vahiyle gelen Tevrat ve İncil bağımlısı olanlara kitap ehli demektedir. Bunlar, Kur'ân'ın hiçbir
ayetinde " Ayrı bir din mensubu " olarak vurgulanmamıştır. Ancak insanlar tarafından ortaya atılan
uydurma dinlerden sakınılması uyarısı yapılmıştır. Kitap ehlinin büyük bir bölümü, vahyin doğrultusundan sapmış bir
kısmı ise takva sahibi olmuşlardır. Ali İmran 3/113-115: " Kitap Ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) hepsi bir
değildir. İçinden Allah huzurunda el bağlayan, hak ve adaleti ayakta tutan bir zümre de vardır... Allah'a ve Ahiret
Günü'ne inanırlar, iyiyi ve güzeli emrederler... Hayır işlerinde yarışırcasına koşarlar... Allah, takva sahiplerini
çok iyi bilmektedir. " Vahiyden sapan kitap ehli ise Kur'ânı yalanlamışlar, cennete lâyık yegâne toplumun
kendilerinin olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak aralarında bir zümre de var ki; hem kendi kitaplarına, hem de Hz.
Muhammed (s.a.v.) e gelene inanmışlar ve hep müslüman olduklarını vurgulamışlardır. Kasas 28/52-53: " Bundan
evvel kendilerine kitap verdiğimiz öyle kimseler vardır ki, bu Kur'âna da iman ederler. Kur'ân kendilerine
okunduğunda; " Biz buna iman ettik, şüphe yok ki bu Rabbimizden gelen bir hak Kitaptır. Doğrusu biz, daha
önceden de müslümanlardandık. " derler. "
Bütün peygamberler; toplumlarına Allahü Teâlâ'ya iman ederek O'na teslim olmayı tebliğ etmişlerdir. Vahy ile
gelmeyen uydurma dinlerden sakınmalarını, başkalarını ortak koşmadan aracısız olarak, içtenlik ve samimiyet ile
Cenâbı Allah'a ibadet edilmesi gereğini anlatmışlardır. Allah'ın Din'i İslâm; bütün insanlara güven, huzur ve
barışı sağlayan İlâhî Yasa'ların bütünüdür. Şu halde; kitap sahipleri olan Hz. Mûsa'ya, Hz. Davûd'a ve Hz. İsâ'ya
gelen vahy'ler Allah'ın Dini'dir ve İslâm Dini'nden de başka bir şey değildir. İslâm'dan gayri bir din, muhakkak ki
Allah'ın Dini olamaz.
DAR ANLAMDA İSLÂM
5/3: ... Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizde ki nimetimi tamamladım ve sizin için İSLÂM'ı
seçtim...
5/48: (Ey Muhamed) Sana bu Kitab'ı (Kur'ânı Kerîm'i) hak ile indirdik. O, kendinden önceki kitapların tasdikçisi ve
bekçisidir.
Ayet ile belirtildiği gibi; Hz. Muhammed (s.a.v.)e vahiy ile gelen son dine de İslâm adı verilmiştir. Kur'ân; önce
gelen İlâhî Kitap bağımlılarını da müslüman olarak isimlendirdiğinden, vahy ile inmiş dinler de İslâm Dini'dir.
Kitapların sonuncusu olan Kur'ânı Kerîm; diğer kitapları tasdik eder ve önce gelen kitap ve sahifelerin bir bölümü
kayıp ve tahrif olduğundan bir bütün olan İlâhî Yasalar'ın da bekçisi ve gözcüsüdür. Allah'ın Yasa'larını Kur'ân
Kıyamet'e kadar koruyacaktır.
İslâm Din'i, bütün insanlara bir rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin bildirdiği ve aynı zamanda bütün
peygamberlerin tebliğ etmiş olduğu dindir. Allah katında din; insanlara güven, huzur ve barışı sağlayan İslâm
Dini'dir. Hanifliği arıyorsanız işte bukitaba uyan herkim olursa hanif olmuştur.
kitabın dışında kendilerine bir yol arayanlar veya bir yol tutmuşolanlar kıskançlık ve hakledememe olmalarından da kaynaklana bilir.
3/19: Allah katında din ancak İslâm'dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim (vahiy) geldikten sonra,
aralarında kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler...
30/30: Yüzünü hak Din olan İslâma çevir. O fitrat (yaratılış) Din'i ki, Allah insanları o Din üzerine
yaratmıştır...
3/85: Her kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, o kimseden bu din asla kabul edilmez ve o kimse ahirette ziyana
uğrayanlardan olur.
İnsanlar; aralarındaki kıskançlık ve azgınlıkları yüzünden, vahiy ile indirilen kitapları, kendi nefisleri
istikametinde manalarını değiştirmeye ve bozmaya çalışmışlardır. Ancak mutlak din; insanlara, barış, huzur, güven
veren İslâmiyet'tir. Çünkü Allah, insanları, yaratılıştan o din üzere var etmiştir. Her kim, Allah'ın Dini olan
İslâmdan başka bir din ararsa, onlar zarara uğrayanların ta kendileri olurlar.
Bazı İslâm bilginleri : " İslâmın dışında başka bir din kabul olunmaz. " ifadesini; yalnızca Hz. Muhammed
(s.a.v.)e ineni İslâm Dini, diğer peygamberlere geleni de başka dinler olarak, yanlış bir anlayışla
algılamışlardır. Oysa, Allahü Teâlâ'nın Dini bütündür. Bütün peygamberlere inen vahiylerin tümü, Genel Vahiy
Kitabını oluşturur. Kur'ânı Kerîm'de, onların bir parçası hülasası ve son şeklidir. Hepsinin ismi de Allah'ın Din'i
olan İslâm'dır.
SAYGILARIMLA