Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Hadislere Ihtiyac Yoktur" Diyenlere Bir Soru

Abdullah el-Necdi

New member
Katılım
20 Eki 2007
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Konum
Almanya
Sevgili Kurumus Coraklar kardes,

iyi niyetine saygi duyuyor, ama söyledigine tam olarak katilmiyorum. Yeni gelen kardeslerin kafalari, "Sünnet Gereksiz" diyenlerce epey bir zamandir karistirilmakta zaten. Münkerin nehyi de, dini bir zorunluluk. O halde bu batil görüsün tutarsizligina deginmek degil, bence deginmemek suc olur. Sonuc ise, yazilanlar okundugunda ayan-beyan ortadadir. Sen müsterih ol.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin Mete kardes,

yanlis anlamayin. Sadece tutarsizliklariniza dikkat cektim. O da size yardimci olmak amacli.

Siz namazlarinizi kac rek'at kilmaktasiniz ? Neden rek'atlari belirli bir sayi ile tahdit ediyorsunuz da, bunu eksiltmiyor veya arttirmiyorsunuz ? Kiyamdan sonra neden rükua egilmeden secde etmiyorsunuz ? Bu siralamanin kaynagi nedir ? Bunlar malumdur evet. Ama Sünnet ile malumdur.

Namazin rükünlerinin, ne seklini, ne sayisini, ne de siralamasini Kur'an'da gösteremediginiz icin, actigimiz bu konudan cikan sonucu ilan edelim;

- "Sünnet'siz Namaz Kilinamaz !"

- "Sünnet'siz Din Olmaz !"


Birincisi neden artiralim bizim sizin gibi Tagutumuzmu var?Iste cehaletin en güzel örnegi sizin bu sergilediginiz,Rukua dan sonra niye secde degil öyle mi?Allah islah eylesin baska ne diyeyim size..Hadislerin disinda bu bilgilerin oldugunu Ben sana isbat edersem birakacakmisin Tagutlarini yoksa bosa kürek cekmeyelim ne dersin?Yani önce bir is icin ugrasiyorsak ikna olmaya söz vermeniz gerekki bizde bosuna cabalamayalim degilmi?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
arkadaşlar , kardeşlerim bu yaptığınız yanlızca cedelleşmedir bir birinize mesaj veremiyeceğiniz tartışmalardan kaçının , çünkü birbirinize yaklaşımınız zaten sabit bir fikir ile yaklaşılıyor o yüzden bu tür tartışmalar ne sizlere nede müslümanlara bir fayda sağlar siz bırakın bu tartışmalarıda müslümanlara faydalı olacak bir hayır işleyin... en azından yeni gelen kardeşlerin kafasını karıştıracak konulardan uzak kalmanızı tavsiye ediyorum bir kardeşiniz olarak

en azından bu tür konular real hayatta karşılıklı konuşulacak konular sanal ortamda bu tür konularda ifade etmek biraz zor oluyor o yüzden sürüp gidiyor sonucu olmadan :=)​



Sizce kardes Allahin ayetleri kimin kafasini karistirir?Ben acik sekilde ayetlerin tam oldugunda israrliyim yani Allaha böyle bir seyi asla iftira etmem.O nedenle kardesin kafasina oldugunu islemek istiyorum,yoksa ugrasmaya degmez yani insandir beyyine vermekle mükellefiz degilmi....
 

kurumuþ çoraklar

New member
Katılım
13 Nis 2008
Mesajlar
122
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
52
Konum
istanbul
buyrun efendim buyrun inşALLAH bizler sizleri takip ediyoruz inşALLAH sonu güzel yere bağlanır birbirimizin kalbini kırmadan güzel bir sohbet bekliyoruz efendim :=)​
 

ebu_hureyre

New member
Katılım
14 Nis 2008
Mesajlar
25
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Düþman-ûl Hayat
sevgili kurumuş çoraklar, madem bu tür konular sanal ortamda konuşulunca hiç sonuç vermeden sürüp gidiyor ve real hayatta konuşulması lazım, öyleyse "bu tür konularla" dolu ve hatta tek amacı bu olan sitemiz kapansın mı ? böyle bir mantığı kabul etmem mümkün değildir.

sevgi ve dualarımızla...
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Metin Mete ağabey ortada bir meal yok, fasid bir usulün, fasid bir neticesi var, soruma lütfen dikkat edin:

"Başlarınızı mesh edin topuklara kadar ayaklarınızı da" ayetinden anlaşılan, elbette mesh edindir, buna ise meal müçtehitliği denir ki kesinlikle isabetli değildir, hatta örnek verdiğim meal dahi tam karşılığı değildir. (Ayak mesti konusu ayrı, orada şazz da olsa görüşler var, bunu tartışmam, mesh edene karışmam, yanlış yapıyorsun demem, meselemiz bir usulün anlaşılması)

bi rûsikum ayetinde ki bi nereye atf olunur diye sordum,
eğer mesh'e atf olunur diyorsanız, bunun delili nedir,
ayrıca usulen sabittir ki bi yıkamaya atf edilir, ayaklarınızı yıkayınız,

hadi bi'yi mesh'e atfettiniz, usul koydunuz,

o zaman Tevbe 3 ayetinde ki edatın atfında ne yapacağız,

usulünüze göre tevbe 3'ten çıkan mana şudur: Allah, rasulü ve müşriklerden uzaktır. Orada da be edatı var, hemen yanı başına atfetmeniz gerekir ki çıkan mananın abes olduğu aşikardır, Allah, rasulünü ve müşrikleri aynı safa koymuş ve beri olduğunu söylemiştir. Oysa mana açıktır, Allah ve rasulü müşriklerden beridir...

Yani ağabey devam edebilmemiz için sorumu iyi etüd etmeniz gerekir...
öyle bir meal zaten yok, usul var, abdest ayetindeki edatı hemen yanı başına atfederseniz, aynı atfı tevbe ayetinde de yapmanız gerekir ki o zaman mana fasid olur, mesele usul ile ilgilidir...
 

kurumuþ çoraklar

New member
Katılım
13 Nis 2008
Mesajlar
122
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
52
Konum
istanbul
sevgili kurumuş çoraklar, madem bu tür konular sanal ortamda konuşulunca hiç sonuç vermeden sürüp gidiyor ve real hayatta konuşulması lazım, öyleyse "bu tür konularla" dolu ve hatta tek amacı bu olan sitemiz kapansın mı ? böyle bir mantığı kabul etmem mümkün değildir.

sevgi ve dualarımızla...



yok kardeşim bu tür konular tabiki tartışılsın konuşulsun ama bu tür meseleler sanal ortamda pek sonuç vermiyor ki sanal ortamda kendimizi ifade ederken zorlanıyoruz ben yaklaşık 5 sene hiç ara vermeden forumlarda bu tür meselelerin içinden çıktığını görmedim ama inşALLAH karşılıklı bu konunun burada güzel bir uslup içersinde hallolurda ben mahcup olurum :=)

hiç sevmediğim konuda yanlış anlaşılmamdır inşALLAH beni yanlış anlamazsınız :=)​
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin Mete ağabey ortada bir meal yok, fasid bir usulün, fasid bir neticesi var, soruma lütfen dikkat edin:

"Başlarınızı mesh edin topuklara kadar ayaklarınızı da" ayetinden anlaşılan, elbette mesh edindir, buna ise meal müçtehitliği denir ki kesinlikle isabetli değildir, hatta örnek verdiğim meal dahi tam karşılığı değildir. (Ayak mesti konusu ayrı, orada şazz da olsa görüşler var, bunu tartışmam, mesh edene karışmam, yanlış yapıyorsun demem, meselemiz bir usulün anlaşılması)

bi rûsikum ayetinde ki bi nereye atf olunur diye sordum,
eğer mesh'e atf olunur diyorsanız, bunun delili nedir,
ayrıca usulen sabittir ki bi yıkamaya atf edilir, ayaklarınızı yıkayınız,

hadi bi'yi mesh'e atfettiniz, usul koydunuz,

o zaman Tevbe 3 ayetinde ki edatın atfında ne yapacağız,

usulünüze göre tevbe 3'ten çıkan mana şudur: Allah, rasulü ve müşriklerden uzaktır. Orada da be edatı var, hemen yanı başına atfetmeniz gerekir ki çıkan mananın abes olduğu aşikardır, Allah, rasulünü ve müşrikleri aynı safa koymuş ve beri olduğunu söylemiştir. Oysa mana açıktır, Allah ve rasulü müşriklerden beridir...

Yani ağabey devam edebilmemiz için sorumu iyi etüd etmeniz gerekir...
öyle bir meal zaten yok, usul var, abdest ayetindeki edatı hemen yanı başına atfederseniz, aynı atfı tevbe ayetinde de yapmanız gerekir ki o zaman mana fasid olur, mesele usul ile ilgilidir...


Yani acik bir dil ile yazilmis ayet;

ennallahe berıüm minel müşrikıne ve rasulüh;ALLAH Müsriklerden uzaktır, elçisi de...

Daha nasil bir aciklama istersin Ebu Zerr,Yani bu anlasilmayacak bir kelimemiki bunu örnek gösteriyorsun?Sen yikiyorsun bizde diyoruzki yikanmaz cünki emr sivazlamaktir,eger yikiyorsan emre itaat etmedigin cikar ortaya.Bu kadar basit bir olaya demogoji yapmaya ne lüzum var?


 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
kardeşim kimse zaten ayetlere itiraz ettigide yok eger itiraz ediliyorsa zaten dinden çıkmış olur yani kafir olur kardeşlerimiz kuranın ayetlerini peygamber yorumlamıştır diyor egerki bir kitap indirdiyse o kitabı açıklayıcı peygamberlerde indirmiştir yani insanlara ögretsin açıklasın diye kuran zaten bu konuda açık ve net söylüyor


Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7 Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]
Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:

(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]
Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi
bizim demek istedigimiz de budur yani kuran ayetleri inerken onunla beraber açıklamasıda inerdi ben ayetsiz hiç bir şey demiyorum metin abi bu konudada birdaha tartışmak istemiyorum


1- "Peygamber size verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının". "size ne yasakladıysa" ifadesinden, haramlık bildiren bir nehiy anlaşıldığına göre "size ne verdiyse" ifadesinde de emirleri anlaşılmaktadır.

2- Peygambere itaat etmenin ve ona tabi olmanın farz olduğunu ifade eden bir çok ayeti kerime mevcuttur. "Biz her türlü peygamberi Allah'ın izniyle ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik" (nisa-64) Burada peygambere itaat, peygamberliğin gayesi olarak gösterilmiştir. Binaenaleyh efendimiz (s.a.v.) sözleri ve fiilleri zorunlu olarak delil olacaktır.

3- "De ki eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin." (ali imran -31) Bu ayeti kerime Rasulü Ekrem (s.a.v.)'in bütün sünnetlerinin, söz, fiil, takrir ve ictihadlarının son derece kati birer hüccet oldukları konusunda apaçık bir delildir. Buna göre, her kim peygamberin (s.a.v.) sünnetine tabi olursa, en yüce mertebeye ulaşacaktır. Zira Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanmanın tek yolu, efendimize tabi olmaktan geçmektedir.

4- "Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Rasulüne itaat edin" (mucadele -13) "Namazı kılın, zekatı verin, peygambere itaat ediniz ki merhamet göresiniz". (nur- 56) Her iki ayette de peygambere itaat namaz ve zekat derecesinde bir hüküm olarak yer almıştır. Namaz ve zekat nasıl farzsa peygambere itaat de öylece farzdır.

5- "De ki, işte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum. Ben ve bana tabi olanlar aydınlık bir yol (basiret) üzereyiz." (yusuf-108) Bu ayetten şunlar anlaşılmaktadır.

a- Bu getirdiklerim benim ve bana tabi olanların yoludur.

b- Ben ve bana tabi olanlar Allah'a davet ediyoruz.

c- Ben ve bana tabi olanlar aydınlık bir yol üzereyiz. Buna göre sünnet, apaçık bir delildir. Aksi takdirde ona tabi olmayanların başkalarını hakka davet gibi bir hak ve salahiyetleri yoktur.

6- "O kimseler ki, Nebiyyi Ümmi olan Rasüle tabi olurlar. O Nebi ki, Tevrat'ta ve incil'de yazılı bulduklarıdır. İşte o peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder. Onlara temiz ve güzel şeyleri helal, pis ve zararlı şeyleri haram kılar ve üzerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki bağları kaldırır(yani hata ile adam öldürmek kısas icrasını, günah işleyen azaların, pislik değen elbisenin kesilmesi gibi ağır teklifleri). O peygambere inanıp ona saygı gösteren, yardım eden ve onunla birlikte gönderilen Nur'a tabi olanlar var ya , işte onlar kurtuluşa erenlerdir." (araf-157)

Ayette onun helal ve haram kıldığı şeylerden bahsediliyor, bu onun sünneti değil de ya nedir? Çünkü o "Bana biliniz ki, Kitabın misli gibi bir kitap verildi" (ebu davut) buyurmuştur.

7- "De ki: Allah ve Rasulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah kafirleri sevmez" (ali imran-30) Allah ona muhalefet etmenin küfür olduğunu ilan ediyor. Bu beni titretiyor. Hangi aklı selim sünnetin delil ve kaynak olmadığını söyleyebilir bundan sonra. Bunun aksini iddia etmek ancak ve ancak nasipsizlik ve edepsizlikle izah edilebilir.

8- "Allah ve Rasulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Rasulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (ahzap-36) Buna rağmen Rasulullah'ın sünnetini yok saymak hangi aklın ürünüdür acaba!!!???

9- "Bazı insanlar "Allah'a ve peygambere inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonrada içlerinden bir grup yüz çeviriyor. "Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve peygambere çağrıldıklarında, bakarsın ki, içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler." (nur- 47/48) Ayetler peygamberin hüküm ve emirlerinden yüz çevirmeyi nifak olarak görüyor.

10- "De ki: Allah'a itaat edin, peygamberlere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki peygamberin sorumluluğu kendisine yüklenen tebliğdir. Sizin sorumluluğunuz da size yüklenen görevi yerine getirmenizdir. Eğer peygambere itaat ederseniz, hak yolu bulmuş olursunuz. Peygambere düşen sadece apaçık bir tebliğdir." (nur-54) Hala mı Rasulullah'ın sünnetlerini red? Ona itaat fiili, kavli ve takriri sünnetlerinin bütünü değil de ya nedir? Ashabı kiram bütün emir ve nehiyleri ondan aldılar. "Namazı benim kıldığım gibi kılınız" (buhari) "Hac menasikinizi benden alınız" (muslim)

11- "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygambere ve sizden olan (!) emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir hususta ihtilafa düşerseniz -Allaha ve Ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah ve Rasulüne götürün. Bu hem hayırlı ve hem de netice bakımından daha hayırlıdır." (nisa-54)

Evet bizzat Rabbimiz bizi Rasulunun (s.a.v.) sünnetlerine irşad ediyor. Daha fazla ne söyleyebiliriz ki. Acaba bize Kur'an yeter diyenler hiç mi Kur'an okumuyorlar. Bir arkadaşla internetteki tartışmamızda (sünneti red ediyordu) sormuştum. Allah namaz kılın diyor. Mahiyetini bildirmiyor. Bana izah edermisin şimdi biz namazı nasıl kılacağız dediğimde "Onu ayetin ruhundan anlayacaksın" diyor. Nasıl yani dediğimde beni islamdan atmıştı :))) Buraya kadar yazdığımız ayetler sünnetin kat-i bir delil olduğunu ilan ediyor. Devam edelim ayetlere:

12- "Namazı kılın zekatı verin." (bakara-43) Burada namazın adedi, rekatları, vakitleri ve keyfiyeti belli değildir. Bunlar ancak Rasulü Ekremin pak ve nezih sünnetiyle beyan edilmiştir.

13- "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan başkalarına ibret olmak üzere ellerini kesin" (maide-38) Hırsızlıkla ilgili hükümler nedir. Ellerden murat nedir ve nereden kesilir, bütün bunlar sünnetle ortaya konmuştur.

14- "Zina eden kadın ve erkeğe, her birine yüz sopa vurun" (nur-2) Bu hüküm kimin içindir? Kime uygulanır. Bekarlara yüz sopa evlilere yüz sopa ve recm sünnetle ortaya konmuştur.

15- "Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınlar ölünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin" (nisa-15)

Allah'ın Rasulü bu ayeti tefsir ederken "Benden alınız, benden alınız, benden alınız. Bekar bekarla yaparsa yüz sopa ve sürgün, evli evliyle yaparsa yüz sopa ve recm" (ibni hanbel müsned,müslim,tirmizi,nesai,ebu davud,ibni mace) buyurmuştur. Bu haddin hududu da sünneti nebi ile beyan olunmuştur.

16- "Arafat'tan indiğiniz zaman, Meş'ari Haramda Allah'ı zikredin" (bakara-198) buyurmuştur. Burada Arafat'tan haccın bir esası olarak değil, sadece bir mekan olarak söz edilmiştir. Binaenaleyh Haccın en büyük rüknü olan Arafat'ta vakfe sünnetle belirlenmiştir. Efendimiz (s.a.v.) "Hac arafattır" (ebu davut,menasik,69) buyurmuştur.

18- "Biz bu kitabı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olması için indirdik" (nahl-64) İnsanların ihtilafa düştüğünde Allah Resulüne açıklamasını emrediyor. O da bunu sünnetiyle ortaya koymuştur.

19- "İçlerinden kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden, inkardan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lutufta bulunmuştur." (ali imran 64) Alimlerin cumhuru hikmet Kur'an'dan ayrı bir şeydir ki o da Sünneti Nebi (s.a.v.) dir. demişlerdir.(es-sunne(mustafa sibai)s:50) İmam Şafi (r.a.); Hikmet burada Kur'an'a tabidir. Allah kitabı zikretti ki, O KUR'ANDIR. Hikmeti de zikretti ki, o da Resulünün sünnetidir.(es-sunne s:51) Çünkü Rasulullah "Kur'anla birlikte bana onun gibisi verildi" (ebu davut) buyurmaktadır. Buraya kadar Kur'an'ın tek kaynak olmadığını bunun bizzat Kur'anın ruhuna aykırı olduğunu, sünnetin önemini bizzat ayetlerle açıklandı
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Yani acik bir dil ile yazilmis ayet;
ennallahe berıüm minel müşrikıne ve rasulüh;ALLAH Müsriklerden uzaktır, elçisi de...

Açık değil...Şimdi iyi bak: ennellahe berium- Allah' beridir, müşriklerden ve rasulünden...
Bu senin usulünün eseridir...hani o bi var ya, onu nereye atfetmiştin sen, (gerçi atfedecek kadar bilgiln olduğunu sanmıyorum, benim de yok bena raştırdım) mesh'e, usulün öyle kaçarın yok, başka alternatifin de yok, ve rasulühu'yu nasıl olur da ennellahe ye atfedersin, oysa hemen yanı başında minel müşrikine var, mesh'in olduğu gibi...hani ayaklarınızı da'yı sen yıkamaya değil de mesh'e atfediyorsun ya şimdi ne olacak, ve rasulühu'yu da ennellahe'ye değil, minel müşrikine atfetmek zorundasın....senin usulün bu...

Daha nasil bir aciklama istersin Ebu Zerr,Yani bu anlasilmayacak bir kelimemiki bunu örnek gösteriyorsun?Sen yikiyorsun bizde diyoruzki yikanmaz cünki emr sivazlamaktir,eger yikiyorsan emre itaat etmedigin cikar ortaya.Bu kadar basit bir olaya demogoji yapmaya ne lüzum var?

Metin mete ağabey, tevbe 3'deki ayette de emir gayet açıktır, yukarda izah ettim, usulün dedim, nasıl ki sen ayaklarınızı da ayetini yıkamaya değil de umuma aykırı olarak mesh'e atfediyorsan, hakeza ve rasuluhu'yu da ennellahe'ye değil, minel müşrikine'ye atfetmek zorundasın ki, o zaman mana Allah, müşriklerden ve resulünden beri'dir anlamı çıkar...Tabi yine de anlayabileceğini sanmadığım için demogoji deyip geçiştireceksin...

Yok efedim, ben usul musül bilmem, canımın istediği gibi yaparım, maide'de mesh işime gelir ona atfederim, tevbe'de işime gelmez, işime gelene atfederim, işte o zaman fazla yapılacak bir şey yoktur....

Esasen, meal müçtehitliğini bir kenara bırakırsak, ayaklarınızı da'yı mesh'e dahi atfedemezsiniz...Zaten meşhur meallerin hepsi ayaklarınızı da (Yıkayın) şeklinmedir, mesh edin şeklinde değil...

Edip Yüksel- Yıkayın-Sıvazlayın...
S.Yıldırım...Yıkayın
Diyanet...Yıkayın
Diyanet Vakfı...Yıkayın
Elmalılı...Yıkayın
ÖN Bilmen...Yıkayın
Tefhim...Yıkayın
İbn Kesir...Yıkayın
A Bulaç...Yıkayın

Ve bir kaç meal de de ayaklarınızı da diye bitmektedir...
Süleyman ateş'de var ayakalrınızı da mezh edin diye...

Edip Yüksel bile sıvazlayın ya da yıkayın ikilisini yan yana kullanmış...

Biz ayaklarımızı yıkayarak Allah'ın emrine uymuyormuşuz öyle mi???
Ağabey, bezen bilginizden şüphe ettiriyorsunuz...
Adım gibi eminim ki siz daha benim ne sorduğumu dahi anlamadınız...
 
Üst Alt