seyfullah putkıran' Alıntı:
birincisi ehlisünnet iktirar için iftira atmaz sayın kardeşim ben hakkımı helal ettimde onlardan nasıl heleli,k alıcaksınız. çünkü osmanlı böyle bişeye kalkmamış
mezhep farkı gütmeen bütün alimlere sahip çıkmıştır. ve bu bellidir. atanalrrın hepsi münafıkların ta kendisidir amaç müslümanları parçalamak arad bozgunculuk çıkarmaktır. aksi halde ben sizden imamların birbiri hakkında söyledikleri çirkin sözü sorum avam tabakası böyle şeyler yazabilir. ama ben size birbirlerine olan saygıdan bahsettim sizce budenle birbirne saygıda bulnanlar zannediyomusun birbirleri hakkında ileri konuşurlar?
bir keresinde ehli beytten bir kişye diyorlarki imamı azam diye biri çıkmış senin ceddinin dinini değiştiryomuş. bu fi,tenyi duyunca tabi bu muhterem zat imamı azamın karşısına çıkar ve sen benim ceddimin getirdiği dini bozuyormuşsun der. imamı azam konuyu kendisine açıklar ve mübarek bunun fitne olduğunu anlar konuşmalarını yazıcaktım ama konu uzamamsın diye yazmadım. Vel hasıl fitnelere bakım imamları yargılıymayız.bu sebeple lütfen ince eleyip sık dokumdan kesinlik hükmü belli olmıyan şeyleri kim söylerse söylesin bakmayım
ehli sünnetten ayrılmamamız lazım. inşallah Rabbim bizi sıratı mustakimde kılar.
Sevgi deger kardesim,Seyfullah Putkiran ben böyle seylerle pek ugrasmak istemem ama sordun sana bir kac örnek.
Osmanlı döneminde halifeliğin, padişahlık gibi babadan oğula geçebileceği, devletin yararı için padişahların günahsız öz kardeşlerini bile öldürtebileceği şeklindeki görüş, içtihad ve fetvalar hep zorlama altında gerçekleşmiştir ve bunlar, mevcut iktidarların güçlerini devam ettirmek için dini yozlaştırmayı bile umursamadıklarını gösterir. Bu bir.
Ortaya çıkan iç sızlatıcı tabloda belki de insanı en çok güldürebilecek olaylardan biri; bu kıssacılardan Şair Külsüm'ün dilini burnunun ucuna dokundurabilen herkesin cehenneme girmeyeceğinin garanti olmasını söylemesi üzerine, vaaz ettiği cemaatin bunu denemeye başlamasıdır.
İbnul Cevzi, bu tipleri şöyle anlatır: "Bunlar arasında suratlarını her çeşit boyaya batıranlar ve bu şekilde sarımsı bir ten kazanarak, kendilerini fazla oruç tutmaktan soluk benizli hale gelmiş takva dindarlar gibi gösterenler bulunmaktaydı. Diğerleri istediği an gözyaşı dökebilmek için tuzlar kullanmaktaydı. Başka bir grup kıssacı ise allı pullu süslettikleri kürsünün tepesinden kendilerini atacak derecede gösteride ileri gitmekte veya dinleyicinin alışık olmadığı biçimde, samimiyetsiz hikayelerini abartılı jestlerle nakletmekte, kürsüyü yumruklamakta, basamakları koşar adım inip çıkmaktaydılar.” (İbnul Cevzi, elKussas vel Müzekkirin, sayfa 93) Bu iki.
Ebu İsmet Nuh gibi Kuran'ın her suresinin faziletleri hakkında hadis uyduranlar da vardır. Peygamberimiz'i yüceltmek için Peygamber'in üstünlüklerine dair hadisler üretenler mevcuttur. Bu uydurucuların kendilerini savunmak için şöyle söyledikleri aktarılır: "Biz Hz. Peygamber adına yalan uydurmadık, bilakis bunu Peygamber'in getirdiği dini güçlendirmek için yaptık.”[İbni Hacer, Fethul Bari].
. "Biz Peygamber lehinde yalan söylüyor ve şeriatını takviye ediyoruz” (İbnul Cevzi, K. Mevzuat).
Ahmed bin el Cuveybari, Muhammed bin Ukeşa ve Muhammed bin Temim'in Hz. Peygamber hakkında 10.000'den fazla hadis uydurdukları söylenir [İbni Hacer, Lisanu'l Mizan].
. Halili'de, Şiilerin Hz. Ali hakkında 300.000 hadis uydurduğu ve Hz. Ali'nin sözlerini nasıl saptırdıkları anlatılır (Halili, elİrşad). Bu sayı, Kuran'daki ayet sayısının 50 katı kadardır. Şiilikten ayrılan bir kimse Şiileri kastederek "Allah onların canını alsın, nice hadisleri değiştirdiler” demiştir (Müslim, Sahihi Müslim).
Müslim, Ebu Zennat'dan şunu nakleder: "Medine'de yüz kişiyle karşılaştım, hepsi de güvenilirdi, ama hadisleri alınmazdı” (Müslim, Sahihi Müslim, 1. cilt, sayfa 13).
Ali bin Cafer der ki: "Ebu Naym El Fadl'dan hadis yazardık, buna karşılık bizden kıymetli dirhemler alırdı. Yanımızda kıymeti düşük dirhemler bulunursa üste para alırdı.” Fakirlerden kesinlikle hadis yazmayın tavsiyesinde bulunduktan sonra Umera bin Hafsa'nın zengin olduğunu ve yalan söylemeyeceğini, dolayısıyla hadislerinin alınabileceğini söyleyen Şube bin Haccac'a Ali bin Asım şöyle karşılık vermiştir: "Yalan söyleyen nice zengin gördük” (El Kifaye, sayfa 155).
Bak kardesim Seyfullah,istersen sana daha bir cok celiskili hadis yaza bilirim hatta bir birini cürüten tezat teskil eden, degilmidirki,Seytan rüsti(salman rüstü) ve Turan Dursun din aleyhine kitab yazdilar,sadece bu celiskiler yüzünden 1,5 milyar mümini yaraladilar.Inanabiliyormusun bize sahih hadis diye verilen"Garaniyk"(üc kugu=Lat,Uzza,Menat)kuyruklu yalanindan esinle,bir Hintli
Salman Rüstü kalkip" Seytan Ayetleri" kitabini bizim dogru diye savundugumuz
hadislerden alip,kitab yaziyor.Adam yalanimizin yalanciligini yapiyor(sözde,Resulullah bu üc putun isminin gectigi ayeti okurken,seytan vahyde korsan kisa devre yaptirmis ve ayetin icine"onlar beyaz kugulardir"diye katmis!)
Bak sevgi deger kardesimbiz irdelemessek daha basimiza cok Salman rüstüler cikar.Birde Qur`anda eksik var dedigimiz icin(Hasislere göre:RECM ayetlerini keci yedigi icin) ki hadisler böyle diyor,
Qur`an daki "Hatemül Enbiya" son elci terimini "ben nebi degilim ama resulüm"
kendini kurtarici ilan eden sahte Mehtiler Resuller cok cikar.
Allaha emanet olun.Sevgi deger kardeslerim.