Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cehennem Ebedi mi?

tevhideçaðrý

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
177
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
52
kardeş birsürü ayet varken onlara inanmayacağız da yüzyıllar önce yazılmış sadeleştirmelerle,çevirilerle çarpıtılmış el yazması kitaplara mı inanacağız?

EL YAZMASI KİTAPLARA TABİİ OLAN EMANİYECİLER KURANA KARŞI KÜFÜRDEDİRLER 10 LARCA AYET VAR CEHENNEMDEN ÇIKIŞ YOK AMA ONLAR ÇIKARTIYOR

BAKARA-79 Yazıklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazarlar, sonra da (emaniyye bilgiler içeren) bu yazdıklarını az bir bedel (para) karşılığında satmak için: “Bu, Allah'ın indindendir.” derler. Yazıklar olsun onlara, elleriyle yazdıkları şeylerden dolayı. Yazıklar olsun onlara, kazandıkları şeyler sebebiyle.

BAKARA-80 Ve (o emaniyyeye tâbî olanlar): “Ateş bize ancak sayılı birkaç gün dokunacak (günahlarımız kadar yanıp cennete gireceğiz).” dediler. De ki: “Allah katından bir ahd mi edindiniz?” (Eğer böyle bir ahd, almışsanız) Allah, ahdinden asla dönmez (Allah'ın ahdinde hilâf olmaz). Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz
 

tevhideçaðrý

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
177
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
52
iyide mümin cehenneme gidecek diye kim söyledi? benim karşı çıktığım insanlara masal anlatır gibi kandırıyorlar. önce cehennemde leblebi gibi kavrulacan sonra hoppa cennet diyorlar. Üstad Bediüzzaman (cennet ucuz değil cehennem dahi luzumsuz değil)
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
iyide mümin cehenneme gidecek diye kim söyledi? benim karşı çıktığım insanlara masal anlatır gibi kandırıyorlar. önce cehennemde leblebi gibi kavrulacan sonra hoppa cennet diyorlar. Üstad Bediüzzaman (cennet ucuz değil cehennem dahi luzumsuz değil)


cehennem ebediyse sünneti inkar etmek resulu devreden cıkarmanın cezası nedir
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Hmmmm! Pek bi hiddetlisin muhterem. Hele bi deyiver bana Allah nedir? Ne değildir? Ne yapabilir yada ne yapamaz?

Sen cehennem ebedidir demekle Allah'ın işine karışıyor olmuyor musun? Bi düşün bakalım!

Sen çok lakayıt bir şekilde sormuş olmana rağmen, ve yazdığın cümlendeki küfrüne! rağmen; muhatabın üşenmemiş sana çok güzel ve ciddi ayet örnekleri ile cevap vermiş. Aslında okuyup düşünmen ve ibret alman gerekirken, yetinmemiş yine üzerinden sululuk damlayan kelimelerin ile "de bakalım uçarak mı..." gibi nahoş cevaplar yazmışsın. Seni; Allah'ın (cc) hükümleri ve ayetleri hakkında ciddiyete davet ediyorum. Allah (cc) ne senin (haşa ki sümme haşa) alay edeceğin bir varlıktır! ne de senin gibi insanların ağzında, ayetleri çerez niyetine gezinecek bir varlıktır! "O" (cc); Allah'tır (cc)! Edebin ile yaz!

19/MERYEM-71: Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.
“Aranızda kıyâmet günü cehenneme uğramayacak olan hiç kimse yoktur. Hepiniz mutlaka cehenneme uğrayacaksınız.”

Hikaye türü menkıbeleri pek anlatmam. Fakat bazıları o kadar güzel bir tad bırakırki, bunları duyduğum zaman veya anlattığım zaman muhatabımda; bir çok defa okumuş olmasına rağmen anlamadığı bir ayetin tam da can alıcı bölümünün o an beyninde anlam bütünlüğü oluşturduğuna bir çok defa şahit oldum. Bçetin kardeşimin örnek olarak verdiği ayetin bir çok insanın kafasında soru işareti bıraktığına inanıyorum. En azından düşünmek isteyenler açısından söylüyorum.! Çünkü düşünmeye niyet etmek, anlamanın başlangıcıdır. İşte bunun gibi; Mevlana Celaleddin (k.s.) bir gün namazını kılıp böyle bir haleti ruhiye içerisindeyken, dergahında divanda hizmet gören bir müridi yanına girmiş ve kendisini ziyeret etmek isteyen, yabancı üç kişinin bulunduğunu haber vermiş. Misafiri bekletmenin zararlarını bilen Mevlana Celaleddin (k.s.) bulunduğu halden sıyrılıp kalkmış ve misafirlerini karşılamış. Gelenler iki papaz ve bir haham olarak selam verip içeri girmişler. Elbette, hoş beş hal hatır faslından sonra biri söz almış: "Ey Celaleddin! Siz iddia ediyorsunuz ki, müslümanlar haricinde herkes cehenneme girecek ve ateşin azabını görecek! Oysa, sizin kitabınızda bir ayet yazılı ki, sizi yalanlıyor! Buna ne buyrulur ?" diyerek Meryem 71 suresini okuyor. Mevlana Celaleddin (k.s.) kısa bir süre düşünüp ayağa kalkıyor ve "gelin benim ile" diyor. Beraberindeki misafirleri ile beraber bahçeye çıkıyor. Akşam yemeğini pişirmek için hazırlanmış olan tandırın başına gidiyor. Cübbesini çıkarıyor ve misafirlerin de cübbelerini çıkarmasını istiyor. Kendi cübbesini yere sererek misafirlerin cübbesini bu cübbenin içerisine koyup dört tarafından ucunu bağlayarak bohça yapıyor. Alev alev yanmakta olan tandırın kapağını açarak, ekmek tahtasının üzerine koyduğu cübbeyi aman dur! demeye kalmadan "Bismillah" diyerek tandırın içine yuvarlıyor. Haham ve papazlar "eyvah" diyorlar "ne yaptınız hepimizin cübbeleri kül oldu." "Bekleyin" diyor Mevlana Celaleddin (k.s.) Bir müddet sonra Mevlana Celaleddin eline ekmek küreğini alıp tandırı açıyor ve "Bismillah" deyip bohçayı dışarı çekiyor. Bakıyorlar ki bohça pırıl pırıl, yanıktan eser yok. Bir hayret! bir şaşkınlık muhatablarında. Mevlana Celaleddin (k.s.) bohçayı açıyor ki hayretler daha da çoğalıyor: bohçanın içindeki cüppeler kül olmuş.! "İşte" diyor Mevlana Celaleddin (k.s.) "Allah'u Zülcelal (cc) her şeye kaadirdir! O dilerse "ol !" der ve olur cüppe yanmaz, ama dilerse cübbenin içindeki diğer cübbeleri yakar. Bunun gibi Allah'ın vaadi haktır! Her nefs ölümü taddığı gibi cehennemi de görecektir. Fakat Allah'ın müslümana bahşetdiği Nur'u; Nar'ı yakmaz, yakamaz! Bu sebep ile ayet hüküm olarak haktır bizlerde göreceğiz amma sizlerden biraz farklı olarak içinden geçip gideceğiz" diyerek Meryem 72 suresini okuyor.

Bu anlattığımız gerçek anlamda yaşanmıştır yada yaşanmamıştır. Orasını Allah (cc) bilir. Ama başka yaşanmış bir olayı hepimiz biliyoruz ki; Kızgın nar olmuş dağ gibi alevlerin içinde Rabbi Zülcelal (cc) "Ey ateş! İbrahim'e serin ol" buyurdu! Ve alevler gül olup, gül çağladı! Ama nemrut öfkesinin zehirinden gülü dahi ateş gördü.
Burada önemli olan bir hikaye yahut yaşanmış bir olay dahi olsa, her halukarda Allah'u Zülcelal ve Tekaddes Hazretleri'nin ne olup, ne olmadığından ziyade, biz; kullar olarak; "kulluğa" ne kadar layık olup, ne kadar olamadığımızdır! Ateş, müslümanın nurunu yakamayacaktır, amenna da; biz ne kadarlık müslümanız!

Hele de böyle basite aldıkça Dinimizi ve hükümlerini!
 

tevhideçaðrý

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
177
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
52
SEÇMELERDEN SAÇMALAR BEN NE ZAMAN BUNLARI İDDİA ETTİM İFTİRA ETME
Duha;alıntı' Alıntı:
sende"Günah işliyenleri kafir yapıyorsun" Sonra fırkalara ayrılmanın günahlığından bahsediyorsun. ,Sen diyorsun ki, bir adam içki içmiş ve namaz kılmamış. Ebedi cehenneme gidecek.
BİRAZ UTAN NE OLUR YUKARDAKİLERİ BEN NERDE SÖYLEDİM.SENİ KINIYORUM


ŞEYTANIN TUZAĞI
3/ÂL-İ İMRAN-31: De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız, o zaman bana tâbî olun ki; Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın (sevaba çevirsin). Allah GAFÛR'Dur RAHÎM'dir.

Allah'ın istediği şey insanları mükâfatlandırmakdır. Ama insanlar kendilerine verilen serbest iradeyi, Allah'ın emrettiği istikamette değil yanlış istikametlerde kullanarak, Allah'ın hediyelerine vasıl olmak yerine, cehennem'e vasıl olmak yolunu tutuyorlar. Ne yazık ki, insanların çoğunluğu bu durumda. İşte iblîs Peygamber Efendimiz (SAV)'in Allah'a kavuşmasından 14 asır sonra insanları büyük tuzağına düşürmüş vaziyette. Hangi İslâm ülkesine giderseniz oradaki din âlimleri ile konuşursanız şunu göreceksiniz. Hepsi size şunu sorarlar. Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun? Zekât veriyor musun? Kelime-i Şehadet getirdin mi? Paran var da Hacca gittin mi? Bunların hepsine "evet" cevabını almışlarsa size verecekleri cevap "kurtuldun" olacaktır. Halbuki Allahû Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'de hiç böyle söylemiyor. Şeytandan kurtulabilenler ihlâs sahibi olan kullardır. Sen, diyor iblis'e, "Benim ihlâs sahibi kullarımı yoldan çıkartamazsın. İdIâle düşüremezsin."
15/ HİCR-40: İllâ ibâdeke minhümülmuhlasıyn
Senin ihlâs sahibi kulların hariç.

Öyleyse insanların ihlâs sahibi olmaları lazım geldiği sonucuna ulaşıyoruz. Sadece bir tane Kur'ân-ı Kerîm var. Ne hüküm verdiyse Allahû Tealâ Hz., neyi bildirdi ise, sadece onlar var, Kur'ân-ı Kerîm hükümleri. Ve O hükümlere baktığımız zaman Allahû Tealâ Hz.nin İslâm'ın 5 şartını yeterli görmediği sonucuna ulaşıyoruz. Çünkü bu beş şart sadece fizik vücudun görevlerinden bir kısmını ifade ediyor.
Bir de son andaki (Kıyâmet günündeki) sahneyi sergilemiş Allahû Teâlâ Sebe Sûresi'nin 20. âyet-i kerîmesinde;
34/ SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe'ûhü illâ feriykan minelmü'miniyn.
Şeytan insanlar üzerindeki vaadini yerine getirdi. Mü'minlerden ibaret bir tek fırka hariç hepsi iblise tâbî oldular.
34/ SEBE-21: Ve mâ kâne lehü aleyhim min sultânin illâ lina'leme men yü'minü bil'âhıreti mimmen hüve minhâ fiy şekk, ve rabbüke alâ külli şey'in hafiyz.
İblisin onlar üzerinde bir yetkisi (nüfuzu) yoktu. Ancak ahirete inananlar ile şüphe edeni ayırt edebilmek için yaptık. Senin Rabbin herşeyi muhafaza eder.

NAHL-99, 100 :Şeytanın âmenu olup Rab'lerine tevekkül edenlere bir tasallutu yoktur. Onun yalnız kendisini dost edinen (kâfirlere) ve Allah'a şirk koşanlara tasallutu vardır.

14/ İBRAHİM-22: Şeytan emir olup bittiği zaman der ki; "Muhakkak ki Allah size hak vaadde bulunmuştu. Ben de size vaad ettim. Fakat vaadimden caydım. Sizi davet etmemin dışında üzerinizde hiçbir nüfuzum yoktu. Siz hemen davetime icabet ettiniz. Artık beni kınamayın, kendi nefsinizi levmedin, kınayın. Ben sizin yardımınıza gelecek değilim. Siz de benim yardımıma gelemezsiniz. Muhakkak ki daha evvel ben Allah'a ortak koşmanızı tanımadım . Muhakkak bu zalimler için, elim bir azap vardır.

İşte mü'minlerin dışında bütün fırkaların şeytana tâbî olmaları insanlık için hazin bir tabloyu gösteriyor. Allahû Tealâ ezelde ebedi bilendir. Dolayısıyla insanların bir gün ne hale geleceğini ve kıyamet günü yapılacak olan hesaplaşmada hangi noktada bulunacağını çok açık bir şekilde ifade ediyor. Bu bize bir işarettir. Demek ki, insanların büyük bir kısmı ne yazık ki, iblisin kandırmalarına tâbî olacak. İblis böyle bir sonuca ulaşmak için ne yapabilirdi? Öyleyse bir şey yapmalıydı ki, insanlar doğru zannettikleri, kendilerini kurtaracağını zannettikleri ibadetlerle uğraşsınlar ama kurtulamasınlar ve iblisle birlikte cehennem'e gitsinler. İşte İslâm'ın beş şartı böyle bir tuzaktır.
 

tevhideçaðrý

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
177
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
52
AMEL DEFTERİ
Amel defteri veya kitap hayatımızın filmidir. . Bu film kiramen katibin melekleri tarafından çekilir ve muhafaza edilir. Her an ya derecat kaybederiz veya kazanırız. Hayır derecat kazanmak, şer derecat kaybetmektir.
Aşağıdaki âyet-i kerîmeler bu gerçekleri anlatmaktadır.
İSRA-21: Baksana onları nasıl birbirinden üstün kildik. Ahirette daha büyük dereceler, daha büyük üstünlükler var.
EN'ÂM-1 32: Herkesin yaptıkları amele göre rütbeleri (dereceleri) var. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir.
AHKAF- 19: Herkesin işledigi amele göre dereceleri vardır. Bir de Allah amellerinin karşılığını tamamı ile verecek onlar zulüm görmeyecekler.
Kıyamet günü amellerimizin karşılğı mükafat ve mücâzat olarak ödenmek üzere bize bir mizan ve bir kitap verilir.
İSRA-13: Herkesin boynuna amelini doladık, kıyamet günü ona amellerinin yazıldığı kitabı çıkaracağız, onu neşredecegiz.
18/ KEHF-49: Amel defterleri ortaya konulur. Günahkârlar, görür ki oradaki şeylerden (fiillerinden) korkarlar. "Eyvah bize, niye bu amel defteri küçük büyük hiçbir şeyi bırakmamış, hepsini saymış dökmüş" derler. Yaptıkları amelleri hep önlerinde hazır bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
KAMER-52, 53: Onların işledikleri her şey amel defterinde kayıtlıdır. Küçük büyük her şey yazılıdır.
NEBE-29: Biz herşeyi birer birer saydık, kaydettik.

HESAP GÜNÜ
İSRA-14: Ona bu kitabı oku. Bu gün hesap görmeye kendin kâfi geleceksin denecek.

Sağ ve sol tarafımızda vazifeli olan kiramen katibin meleklerinin çektiği filmlerin toplamı amel defterimizi oluşturuyor. Eğer film sağ tarafımızda toplanmışsa kitabımıza sağ taraftaki meleğin eliyle sahip oluruz. Dolayısı ile Cennete gideriz. Eğer film solda tamamlanmışsa kitab soldan verilecekse, o zaman derecatı nakısa düşenlerden oluyor ve bu kişi cehenneme gidiyor. Fakat hayat filmimiz önümüzde oynuyor. Herkesin filmi üç boyutlu olarak önlerinde oynuyor. Böylece kimsenin kimseden gizlisi kalmıyor.

69/ HAKKA-18: O gün huzura çıkacaksınız. Sizin gizli hiçbir şeyiniz kalmayacak.
36/ YASİN - 65: O gün onların ağızlarını mühürleriz. Onların kazanmış oldukları dereceleri bize elleri söyler ve ayakları şahitlik eder.

FUSSİLET-1 9, 20, 21, 22:
Allah'ın düşmanları ateşe atılmak üzere toplandıkları gün, hep birden cehenneme sürüklenecekler. Nihayet oraya varınca kulakları, gözleri, derileri işledikleri şeye aleyhlerine şahadet edecekler. Onlar, derilerine "niye aleyhime şahadet ettiniz?" diyecekler, bunlarda şöyle diyecekler "Herşeyi söyleten Allah bizide söyletti. Sizi ilk defa O yarattı. Siz O'na döndürüleceksiniz. Demek ki siz kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinizde şehadet edeceklerinden sakınmıyordunuz. Allah işlediklerinizin çoğunu bilmeyecek zannediyordunuz. İşte Rabbiniz hakkındaki bu zannınız sizi bitirdi. Siz ziyankâr oldunuz" denecek.

İSRA-36: Bilmediğin bir şeyin arkasına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp hepsi mesul olacaklar.
NUR-24, 25: Kıyamet günü dilleri, elleri, ayakları işledikleri şeylere şehadet edecektir. O gün Allah onlara müstehak olan cezaları tamamı ile verecektir. Onlarda Allah'ın apaçık bir HAK olduğunu anlayacaklar.
 

yelken06500

New member
Katılım
12 Eyl 2007
Mesajlar
772
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Konum
istanbul
cehennem ebedidir.bir çok ayet-i kerimede de bu özellikle vurgulanmıştır.şimdi karmaşık gibi görünen bazı ayetleri kur anın diğer kısımlarına bakarak çözüme kavuşturabiliriz...şimdi yaradanımız bizlere yaptıklarımız bir hardal tanesi kadar olsa bunu karşımıza çıkaracağını bildiriyor...buna muhattapta yani günaha,sevaba sadece müslümanlardır...çünkü başka bir ayettede inanmayanların yani iman etmeyenlerin yaptıkları herşeyin boşa çıkacağını bildirir.bu da demek oluyor ki iman etmeyenlerin hesabı olmayacak onlardan sadece güvendiklerini yani dayanaklarını getirmeleri istenecek...onların uzaklaştıkları gösterilecek ve ebedi olan cehenneme gidecekler.bu tartışma götürmez bir gerçek...çünkü kelime-i ilahi...
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Bu uçuş kanatla mı oluyor kanatsız mı? :D

Şu zırvaları din diye millete yutturuyorsunuz ya healal olsun!

Siz daha cennet nedir, cehennem nedir, hesap nedir ... bunların mahiyetini bile algılayamamışsınız, yazık!


Selamun Aleykum vRvB.
Degerli kardesim bu ucus sekli tayyi mekan seklinde gibi olacaktir... Tayyi mekanla ilgili bir kac ayet sunlardir...

27/NEML-39: Kâle ıfrîtun minel cinni ene âtîke bihî kable en tekûme min makâmik(makâmike) ve innî aleyhi le kaviyyun emîn(emînun).
Cinlerden ifrit: "Sen, makamından kalkmadan önce onu sana getiririm. Muhakkak ki ben, ona (onu gerçekleştirebileceğime) kuvvetle eminim." dedi.


27/NEML-40: Kâlellezî indehu ilmun minel kitâbi ene âtîke bihî kable en yertedde ileyke tarfuk(tarfuke), fe lemmâ reâhu mustekırran indehu kâle hâzâ min fadlı rabbî, li yebluvenî e eşkur em ekfur(ekfuru), ve men şekere fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî) ve men kefe
Kitaptan ilmi olan kişi (Hızır A.S): "Ben onu, sen gözünü açıp kapamadan önce sana getiririm." dedi. (Süleyman A.S) böylece onun yanında (önünde) durduğunu görünce: "Bu Rabbimin bir fazlıdır (lütfudur), ben şükredecek miyim yoksa küfür (nankörlük) mü edeceğim diye beni imtihan etmek için." dedi. Ve kim şükrederse sadece kendi nefsi için şükreder. Ve kim küfrederse o taktirde muhakkak ki benim Rabbim Gani'dir, Kerim'dir.


38/SÂD-36: Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(esâbe).
Bunun üzerine rüzgârı ona musahhar (emre amade) kıldık. Onun emri ile dilediği yere hafif hafif eserek giderdi.

Allah herseye kadirdir
Allah razi olsun insaallah
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Hud suresi 107. ayette edebi hayatın yok olacağı değil, Allah(c.c)'in dilerse cehenneme layık gördüğü bir kulunu affedeceğini ve sonsuz merhamet sahibi olduğunu buyuruyor..Bu ayet aynı zamanda cehennemin de edebi olmayacağını düşünmenizi gerektirmez..

"Rabbinin dilediği hariç, (onlar) gökler ve yer durdukça o ateşte ebedi kalacaklardır. Çünkü Rabbin, istediğini hakkıyla yapandır."(Hud suresi 107.ayet)

Degerli kardesim ayetin arapcasi mealdekiyle uymuyor.. Allahu Teala "diledigi sey haric" diyor, bundan sonra ki ayette de cennet ehli icin de ayni ifade kullaniliyor... Ayetin arapcasina dikkatle bakin. Arapca bilen bir kardesimiz varsa nedenmek istendigini anlar. Sevgili kardesim Meal yanlis verilmis ve yanlis bir yoruma acik olmus durumunda. Allah haric, biz mahluklar icin zaman ve mekan müessesesi hep varolacaktir, ama gün gelecek hersey yok olacak... Daha öncedende yazdigim gibi ebedi kelimesi zaman kavramina baglidir.. Cennet ve cehhennem hayati cok büyük bir dönemi ifade eder, milyonlarca hatta milyarlarca yil sürebilir.. Orasini bilmiyoruz. Ama cok uzun bir dönem olacagi kesin.
Allah razi olsun insaallah
selametle
 
Üst Alt