Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bunlar Kur’an-ı kerime inanmıyorlar

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
AYETLERİ GÖRÜN MÜMİNLER KURAN MERKEZLİ DİN OLMAZ...
DELİLİ

1- Kitab,
2- Sünnet,
3- İcma [âlimlerin söz birliği],
4- Kıyası fukaha [Fıkıh âlimlerinin ictihadı]



(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158]
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.) [Bekara 269]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi.

Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için kâfir olduklarını âyetlerle bildirmiştik.
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
usamebinladin' Alıntı:


YA HADİ GİT..
ÇIK Dışarı hava al biraz...

ALLAH U EKBER!!!

aklını başkalarına kiralamak yerine kendin için kullansaydın beni anlardın.
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Abd' Alıntı:
aklını başkalarına kiralamak yerine kendin için kullansaydın beni anlardın.

KOMİK İNSAN...
SÜNNETLERİ VE MEZHEPLERİ KANITLAYAN KONUYU NEDEN SABOTE EDİYORSUN?
BÜYÜK MEZHEP İMAMLARI VARKEN SENİ MUHATTAPA BİLE ALMAM!
SENDEN NE HAYIR GELİR!!!

ALLAH U EKBER!
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kuran ve hadis dışında hiçbir kaynak kesin doğru kabul edilemez. islam dininde mezhep diye bir kavram yoktur. sen bana hadislerden yararlanmanın gerekli olduğunu ispatlayabilirsin belki ama ben zaten aklın gereği olarak hadislerin kesinlikle okunması ve anlaşılması taraftarıyım. şurda konuşuyoruz sadece neden kendini saldırmak zorunda hissediyorsunki:D
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Abd' Alıntı:
kuran ve hadis dışında hiçbir kaynak kesin doğru kabul edilemez. islam dininde mezhep diye bir kavram yoktur. sen bana hadislerden yararlanmanın gerekli olduğunu ispatlayabilirsin belki ama ben zaten aklın gereği olarak hadislerin kesinlikle okunması ve anlaşılması taraftarıyım. şurda konuşuyoruz sadece neden kendini saldırmak zorunda hissediyorsunki:D
BİRAZ ÖNCE SALDIRAN SENSİN...
AYRICA HADİSLERE MADEM İNANIYORSUN MEZHEPLEREDE İNANMAN GEREKİYOR...

NEDEN Mİ?


İctihad etmek, mezhep kurmak, dinimizin emridir. Resulullah efendimiz, Hz. Muaz’ı Yemene hakim olarak gönderirken, (Orada nasıl hükmedeceksin?) buyurunca, (Allah’ın kitabı) ile dedi. (Allah’ın kitabında bulamazsan?) buyurdu. (Resulullahın sünneti) ile dedi. (Onda da bulamazsan?) buyurunca, (ictihad ederek) dedi. Resulullah efendimiz, (Elhamdülillah! Allahü teâlâ, Resulünün elçisini, Resulullahın rızasına uygun eyledi) buyurdu. (Tirmizi)

Allah ve Resulü, müminlere merhamet ettikleri için, bazı işlerin nasıl yapılacağı, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmedi. Açıkça bildirilse idi, öylece yapmak gerekirdi. Farzı yapmayanlar günaha girer, kıymet vermeyenler de kâfir olurdu. Müminlerin hâli güç olurdu. Böylece mezhepler meydana geldi.

Eshab-ı kiramın tamamı müctehid ve mezhep sahibi idi. Bunun için Peygamber efendimiz, (Eshabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete kavuşursunuz) buyurdu. Mezheplerinin tamamı kitaplara geçmediği için, bugün hiç kimse, mesela (Ben Hz. Ömer’in mezhebindeyim) diyemez.

Mezheplere bağlı hiçbir âlim, ictihad derecesine yükselse bile, mezhebinin imamının üsul ve kaidelerine, hiçbir zaman muhalefet etmez. Mezhepsiz olan hiçbir İslam âlimi yoktur.
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
usamebinladin' Alıntı:

BİRAZ ÖNCE SALDIRAN SENSİN...
AYRICA HADİSLERE MADEM İNANIYORSUN MEZHEPLEREDE İNANMAN GEREKİYOR...

NEDEN Mİ?


İctihad etmek, mezhep kurmak, dinimizin emridir. Resulullah efendimiz, Hz. Muaz’ı Yemene hakim olarak gönderirken, (Orada nasıl hükmedeceksin?) buyurunca, (Allah’ın kitabı) ile dedi. (Allah’ın kitabında bulamazsan?) buyurdu. (Resulullahın sünneti) ile dedi. (Onda da bulamazsan?) buyurunca, (ictihad ederek) dedi. Resulullah efendimiz, (Elhamdülillah! Allahü teâlâ, Resulünün elçisini, Resulullahın rızasına uygun eyledi) buyurdu. (Tirmizi)

Allah ve Resulü, müminlere merhamet ettikleri için, bazı işlerin nasıl yapılacağı, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmedi. Açıkça bildirilse idi, öylece yapmak gerekirdi. Farzı yapmayanlar günaha girer, kıymet vermeyenler de kâfir olurdu. Müminlerin hâli güç olurdu. Böylece mezhepler meydana geldi.

Eshab-ı kiramın tamamı müctehid ve mezhep sahibi idi. Bunun için Peygamber efendimiz, (Eshabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete kavuşursunuz) buyurdu. Mezheplerinin tamamı kitaplara geçmediği için, bugün hiç kimse, mesela (Ben Hz. Ömer’in mezhebindeyim) diyemez.

Mezheplere bağlı hiçbir âlim, ictihad derecesine yükselse bile, mezhebinin imamının üsul ve kaidelerine, hiçbir zaman muhalefet etmez. Mezhepsiz olan hiçbir İslam âlimi yoktur.

kardeşim bunların hiçbiri mezhepler için bir dayanak teşkil etmez. biz bu gün ALlah'ın kitabından bulamazsak sünnete değilse akla başvururuz. olay bundan ibaret. dinin temel kaynağı hadis ve sünnet zaman ilerledikçe şartlara göre yeniden yorumlanabilir.

eskiden ayetleri dünyanın tüz tepsi gibi olduğu önyargısıyla yorumladılar. bu günde yuvarlak olduğunu ön kabul ederek yorumluyorlar. şimdi eskiler tepsi gibi kabul etti diye biz önümüzdeki gerçeği inkarmı edelim.
 

usamebinladin

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
221
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Abd' Alıntı:
kardeşim bunların hiçbiri mezhepler için bir dayanak teşkil etmez. biz bu gün ALlah'ın kitabından bulamazsak sünnete değilse akla başvururuz. olay bundan ibaret. dinin temel kaynağı hadis ve sünnet zaman ilerledikçe şartlara göre yeniden yorumlanabilir.


eskiden ayetleri dünyanın tüz tepsi gibi olduğu önyargısıyla yorumladılar. bu günde yuvarlak olduğunu ön kabul ederek yorumluyorlar. şimdi eskiler tepsi gibi kabul etti diye biz önümüzdeki gerçeği inkarmı edelim.

SEN İSLAM ALİMLERİNE İNANIYOR MUSUN?
ALİM İNANCIN VAR MI?

Bir müctehidin ictihad ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin mezhebi denir. Eshab-ı kiramın hepsi derin âlim, birer müctehid idiler. Din bilgilerinde, siyaset, idarecilik ve zamanlarının fen bilgilerinde ve tasavvuf marifetlerinde birer derya idiler. Bu bilgilerinin hepsini, Resulullahın kalblere işleyen, ruhları çeken sözlerini işitmekle, az zamanda edindiler. Her birinin mezhebi vardı. Mezhepleri az veya çok farlı idi.

Tâbiinin ve Tebe-i tâbiinin arasında da müctehidler vardı. Bu müctehidlerin mezheplerinden yalnız dördü kitaplara geçip, dünyanın her yerine yayıldı. Diğerlerinin mezhepleri unutuldu. Bu dört mezhebin imanları Eshab-ı kiramın ortak olan imanıdır. Bunun için dördüne de Ehl-i sünnet denir. İmanları arasında esasta ayrılık yoktur. Birbirlerini din kardeşi bilirler. Birbirlerini severler. Birbirlerine uymayan işlerinde, zaruret olunca, birbirlerini taklit ederek yaparlar. Allahü teâlâ, mezheplerin böyle ayrı olmalarını istemiştir. Bu ayrılığın, müslümanlara Allahü teâlânın rahmeti olduğunu, Peygamber efendimiz haber vermiştir. Çünkü, dört mezhep arasındaki ufak tefek başkalıklar, müslümanların işlerini kolaylaştırmaktadır. Her müslüman, vücut yapısına, yaşadığı iklim şartlarına ve iş hayatına göre, kendisine daha kolay gelen mezhebi seçer. İbadetlerini ve her işini, bu mezhebin bildirdiğine göre yapar.

Allahü teâlâ dileseydi, Kur’an-ı kerimde her şeyi açıkça bildirirdi. Böylece, mezhepler hasıl olmazdı. Kıyamete kadar, dünyanın her yerinde, her iklim ve şartta, her müslüman için tek bir nizam olurdu. Müslümanların halleri, yaşamaları güç olurdu.

Resulullahın yolu
Peygamber efendimizin yolu, Kur’an-ı kerim ile hadis-i şerifler ile ve müctehidlerin ictihadları ile gösterilen yoldur. Bu üç vesika ile bir de, İcma-ı ümmet vardır ki, Eshab-ı kiramın ve Tâbiinin sözbirliği olduğu, Redd-ül Muhtar’da yazılıdır. Bir hüküm üzerinde, dört mezhebin ictihadları arasında icma hasıl olursa, bu icmaya da inanmak gerekir, inanmayan küfre girer. (Mektubat 2/36)
İslam âlimleri yanlış bir şey üzerinde ittifakta bulunmazlar.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez.) [İ.Ahmed]

Bu dört vesikaya Edille-i şeriyye denir. Bunların dışında kalan her şey bid’attir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennete girecektir. Bunlar, benim ve Eshabımın yolunda olanlardır.) [İbni Mace]
 
Üst Alt