Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ata’ya koşanların bilmediği

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Bİşicik soracağım.
demişsiniz ki;
"Ülkeyi yobazlığa ve sömürüye iten şeriati rejimi kaldırıp yerine Modern ve Laik Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur."

Bu laikliği Atatürk'mü getirdi. Kaç yılında aldık bi bu laikliği?

selametle..
 

cehalet

New member
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul,Yeditepe
Cumhuriyet'in İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 29 Ekim 1923'te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim'de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Osmanlı döneminde bile tarikatlar sokaktaki sıradan insanlar kadar padişahların da gittikleri kurumlar oldu. Örneğin Sultan II. Abdülhamit Dardavi ya da Şazeli olarak tanınan tarikata bağlıydı. Üstelik onun döneminde Rıfai şeyhi de Saray'da yaşıyordu. Sultan Reşad'ın Mevlevi olduğu biliniyordu. Cumhuriyet dönemi öncesinde tarikatlara tanınan toleranstan yola çıkarak hepsinin faaliyetini sürdürdüğü söylenebilir. Reşat Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi'nde yer alan listeye göre, Cumhuriyet'e kadar varlığını sürdürmüş ve bu dönemde kapatılan tarikatlar; Bayrami, Bedevi, Celveti, Cerrahi, Gülşeni, Halveti tarikatlarıdır. Savaş döneminde amerikan ingiliz mandasını isteyen ezik halk Cumhuriyetin ilanıyla silinip gitmiştir.Yani evet Laikliği şuanda Türk halkının adını bile unuttuğu laikliği, Atatürk sağlamıştır.İnanmayanlar tarih sayfalarına bakabilir cilt cilt yazıyor.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Şeriat; hiç bir ülkeyi yobazlığa ve gericiliğe götürmediği gibi, uygulamasını ve yaşamasını bilen her devleti zirveye taşımıştır. Osmanlı buna en güzel örnektir! İnsanlar bu kadar güzel yönetim şeklini, nefsani arzularına yönlendirmeye kalkarsa, elbette aslına müdahele edildiği zaman su dahi bozulur.

Şeriat; senin gibi cehalete ve yobazlığa karşıdır. Yobazlık, bilgisizlik ile olur. Bilmediğin konunun yobazısındır. Bu herkes için geçerli. Sen de "şeriat" gibi mükemmelliyet özellikleri olan yönetim şeklini bilmediğin için elbette yobazsın! Bilsen zaten, şeriat ile yobazlığı aynı kefeye koymazsın.

Bak Mhmt kardeş ne güzel sormuş. Laiklik ne zaman kabul edildi diye. Sen şimdi utanır sıkılır cevap da veremezsin. Öyle ya, foyanız çıkar ortaya!

Kemalizmi kimse savunmasın bize. Kemalizm; her insanın iliklerine kadar acısını hissettiği, hatta ve hatta Gazi Mustafa Kemal’in dahi bundan rahatsız olduğu bir söylemi, nasıl savunabiliyorsunuz. Daha 2 yıl bile olmadı, Menemen kahramanı olarak anılan Kubilay’ın torunu kalktı şunu söyledi: “Lütfen, artık malum parti (CHP), rahmetli dedemin üzerinden siyaset yapmayı bıraksın. Bu; bize ve dedemizin muazzez ruhuna azaptan başka bir şey vermiyor!” Çünkü onlar da çok iyi biliyor dedelerinin kimler tarafından ve ne için öldürüldüğünü, sizler göremiyormusunuz ! Devrim şehitleri denilince, siz kimleri anlıyorsunuz ? Darağacında onlarca alim ve mürşidler hatırınıza geliyor mu ? Sizler bir gecede bütün bir halkının okur yazar olarak yatağına yatıp da sabah kör ve zır cahil uyanan (1927) başka bir ülke biliyor musunuz ? Sizler; 1932 yılında katıldığı ilk dünya güzellik yarışmasında 1. olduğu, mayolu fotoğraflarının çarşaf çarşaf The Tımes, Sunday, News Week gibi dünyanın sayılı gazete ve dergilerine “İşte Osmanlı’nın son hali” diyerek sekiz sutuna manşetten haber olduğu, çırıl çıplak Keriman Halis’i tanıyor musunuz ? Dünyanın herhangi bir ülkesinde, örneğin 3. dünya ülkeleri arasında sayılan Mozambik’te dahi, ülkenin gelir kalemini oluşturan vergi dairesinde, sıralamada 1. olan bir genel ev var mı? Bir ülke düşünün ki; zamanında 7 kıtaya nam salmış, ve ülkesinin en büyük gelir kalemi fuhuş! olan bir ülke!

Ülkemize 1937 yılında sokuşturulan laiklik adı altında yapılan devrimin getirdikleri bu! 1924 anayasasında “Türkiye devletinin Din’i islam’dır” sözünü çıkararak, 1937 yılında alınan bir karar ile Anayasa’nın 2. maddesine laiklik eklenmesi, üzülerek belirteyim ki Gazi Mustafa Kemal’in değil, kraldan çok kralcı olan İsmet İnönünü’nün eseridir. Maalesef, sözü edilen konuda Gazi Mustafa Kemal’i savunmak yine o beğenmediğiniz Din’ci diye yaftalandırılan biz Türk evlatlarına kalıyor. Bunu neden yazıyoruz; hayranı yada aşığı olduğumuzdan değil, sap ile samanın karışmasını engellemek adına yazıyoruz. Türkçe ezan madem gerekliydi, madem halk da bunu destekliyordu ! o halde 16 haziran 1950 yılında neden gözyaşları ile geri geldi. Anlayamazsınız! Anlayacak kapasiteniz olmadığı için de kaldıramazsınız! Çünkü; yobazsınız!

Laiklik Dinsizliktir! Bu bir itham yada hakaret değil, bizzat laiklik sözünün anlamını açıklamak adına söylenilen kavramdır! Çünkü, laiklik; Din’i konulara girilmesini yasaklar. Devletler laiktir, devletlerin Din’i olmaz. Olursa, o zamanda laiklik ilkesini kaldırmak zorunda kalır. Ya monarşi olur bu sefer yada namı diğer diktatörlük rejimi. Aynen şuan da da olduğu gibi!

Velhasıl; yobazlık paçalarınızdan akıyor.


 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Arkadaşımıza zaman tanımalıyız.

Dini, ilmi, siyasi ve içtimai ilminden zaman içerisinde faydalanma imkanımız olacaktır sanıyorum.
 

cehalet

New member
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul,Yeditepe
Osmanlı çöktü çünkü dini kendilerine bilimi araştırmadan uzaklaşmak olarak uyarladı. Rüşveti benimsedi, yabancıları özendi, artı milliyetçilik kavramı belirdi. Padişah bizi sattı halife cihad ilan etti araplar bizi yabancılara sattı. Şeriat zamanı çürümüş geride kalmış bir yönetimdir arabistan yönetimi gibi dini baskı yönetimleri çürümeye yüz tutmuş ülkelerdir onların işi gücü petrol ve hacı turizmidir, geriye kalanı kol kesmek adam asmak idam etmektir.The Tımes, Sunday, News Week gibi dünyanın sayılı gazete ve dergilerine “İşte Osmanlı’nın son hali” diyerek sekiz sutuna manşetten haber olduğu, Keriman HALİS in resimleri ve haberleri Türkiye nin modernleşmesindeki şokunu yansıtmalarındandır. Öyle cahil ve yobaz bir yaşlı hasta adam ne oluş demek anlamında kullanılmıştır. Artı o yarışmadır ve cinsel açlığın yoğun yaşandığu Türkiye erkeklerinde bu tür yarışmalar bale olsun yüzme olsun haram olarak bakılmaktadır sanat bu tür insanlarla asla yapılamaz ve bu yüzden tarihin kara sayfalarında çürümeye mahkumdurlar. Aynı zamanda fuhuşta lider olmamız Türk erkeklerinin cinsel olarak delicesine aç olmasından kaynaklanmaktadır. Arapça ezan 16 haziran 1950 yılında gözyaşları ile geri geldi hemde benim hiç anlamadığım bir biçimde ben anlamadığım dilleri dinlemiyorum bu ezan dahi olsa dinlemem dinlemeyeceğim Müslümanım Türkçe tesfir eder kendin okur kkendim anlarım.pozitif bilime uzak dillerle ve milletlerle hiç ilgilenmiyorum teşekkürler
 
S

safinaz

Guest
Güzellik yarışmaları kadınları küçük düşüren,mal meydanlarındaki hayvanların dişlerine,etine bakılıp,kilosuna,boyuna bakılıp ona göre paha biçilmesinden hiçbir farkı olmayan kötü organizasyonlardır ki bunu kabul etmemek için müslüman olamaya gerek yok.

Ayakları üzerinde duran ve toplum içerisinde kendisine yer arayan bir bayan pekala bunu akledebilir.

Ülkemiz fuhişiyatta birinci sırada mı bilmiyorum ama peki bunun önüne geçmek için ne yapmak lazım,tahrik için daha çok mu açılmak gerekiyor?Tam bir kısırdöngü...
Yoksa genelevler açmak mı?Ordakilerde insan değil mi?Ha bu arada genelevlerin patronları kim hiç düşündünüz mü?

1950 yılında Demokrat Parti hiçte azımsanmayacak ezici bir oyla iktidara gelişindeki en önemli faktörlerden birisi de insanların ibadetlerini yapmaya ve günlük bir ibadet olan ezanı bile dinlemeye hasret kalmalarıydı...
Siz yabancı gazeteleri yazarken neden onları Türkçe yazmıyorsunuz?
"Dı tayms,Sandey ve Nivs vik"diye...Yazılmaz değil mi?Çünkü orjinal hali bozuluyor.Başka dillere ve uluslara hayranlığımız var ve saygımız var ama kendimizi horgördüğümüz için kendimize ait değerleride yok sayma eğilimimiz var ama farkında değiliz.
Ezanında orjinal halini değiştirmeden dinlemek bizden birşey kaybettirmez ki Türkçeleşince aynı mana ve duyguyu hissettirmiyor...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Osmanlı çöktü çünkü dini kendilerine bilimi araştırmadan uzaklaşmak olarak uyarladı. Rüşveti benimsedi, yabancıları özendi, artı milliyetçilik kavramı belirdi. Padişah bizi sattı halife cihad ilan etti araplar bizi yabancılara sattı. Şeriat zamanı çürümüş geride kalmış bir yönetimdir arabistan yönetimi gibi dini baskı yönetimleri çürümeye yüz tutmuş ülkelerdir onların işi gücü petrol ve hacı turizmidir, geriye kalanı kol kesmek adam asmak idam etmektir.The Tımes, Sunday, News Week gibi dünyanın sayılı gazete ve dergilerine “İşte Osmanlı’nın son hali” diyerek sekiz sutuna manşetten haber olduğu, Keriman HALİS in resimleri ve haberleri Türkiye nin modernleşmesindeki şokunu yansıtmalarındandır. Öyle cahil ve yobaz bir yaşlı hasta adam ne oluş demek anlamında kullanılmıştır. Artı o yarışmadır ve cinsel açlığın yoğun yaşandığu Türkiye erkeklerinde bu tür yarışmalar bale olsun yüzme olsun haram olarak bakılmaktadır sanat bu tür insanlarla asla yapılamaz ve bu yüzden tarihin kara sayfalarında çürümeye mahkumdurlar. Aynı zamanda fuhuşta lider olmamız Türk erkeklerinin cinsel olarak delicesine aç olmasından kaynaklanmaktadır. Arapça ezan 16 haziran 1950 yılında gözyaşları ile geri geldi hemde benim hiç anlamadığım bir biçimde ben anlamadığım dilleri dinlemiyorum bu ezan dahi olsa dinlemem dinlemeyeceğim Müslümanım Türkçe tesfir eder kendin okur kkendim anlarım.pozitif bilime uzak dillerle ve milletlerle hiç ilgilenmiyorum teşekkürler


Ortaokul tarih kitaplarından alıntılarla konuşmuşsunuz. Hiç bir realite yok bu iddialarda.

Ve cehaletinize son noktayı koyuyorsunuz burada. Şeriat nedir ki çürümüş, geri kalmış diyebiliyorsunuz. Siz kimsiniz, şeriate nasıl böyle bir paye verebiliyorsunuz!? Tövbe edin. Akıllı olun. Belki anlamadan yazıyorsunuz bunları ama, imanınıza yazık edersiniz.

Bir yandan ilimden dem vuruyor, bir yandan ilmi yalanlıyorsunuz. Bakın, bu konu başlıkları gibi basmakalıp laflarla bu tür iddialar tartışılmaz. Bir konu seçin kendinize de adam gibi münazara edelim.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Bekir abi gerçekten iyi niyetli birisin.

"cehalet" tam adına göre bi yorum yapmışsın.
Ben sana ne sordum bana ne cevap vermişsin. Eğer tarif istemekle yorum istemeyi ayırt edemiyorsan boşver. Güzel cümleler kurmakla olmuyor bunlar. Önce samimi ol. neyi savunuyorsun. Laikliği mi? O zaman savunduğun şeyi iyi bil ki soruğumuz zaman "tarih sayfalarına bakın" deme. Hoş sen demeden baktık zaten biz. radikalislam abi de demiş, 1937 içimize sokulan Laiklik'i kullanarak yapmadığınız yok. Her neyse. Anladık ki bu konuda boşsun. Öyle konuşuyorsun.
Sana tavsiye. Madem Laiklik diyorsun, Fransa'yı incele. Laiklik orda nasıl tatbik ediliyor. Sonra Türkiye ile kıyasla.

Ve sana bir soru: Arapça ezan'ı eleştirmişsin. Bişey anlamıyorum diye. Bişey anlamadığım için Türkçe okunsun diyorsun. PEKİİİİİ

Türkçe ezanda aynen şöyle okunur.

Haydin nemaza..
Haydin nemaza..

Haydin FELAHA..
Haydin FELAHA..

FELAH, "kurtuluş" demektir. Peki neden Haydin kurtuluşa denmemişte Haydin Felaha diye arapçası aynen bırakılmıştır.?
Bu soruma cevap ver..

Ben bunda bir samimiyet görmüyorum. Neden? Milyarları çatır çatır sayıp İş için vs vs İngilizceyi öğreniyor insaoğlu. Ama 2 satır arapça zor geliyor..
la havle..

selametle..

 

secret___

New member
Katılım
23 Mar 2008
Mesajlar
8
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Konunun açılma sebebi bu fakat olsa nolur olmasa ne olur diyen bir arkadaş çıkmış...
neyse. Laikliği herkes Atatürk getirdi sanar ancak getiren darbeci inönü dür. Atatürk hastayken bir dayatmayla getirmiş. Bu aralar Atatürk nasıl öldürüldü diye bir kitap çıktı. Okumanızı tavsiye ederim. Atatürk'ün emrinde çalışan biri onun nasıl bir dindar olduğunu anlatıyor.
ŞİMDi... en önemli konu Atatürk ne demişti. Osmanlının çökmesinin en büyük sebebi dinini unutmasıdır. Gerçektende öyleydi çünkü hiçkimse kur'an ın türkçesini bilmiyor sadece arapçadan okuyordu.
Atatürk hemen belli başlı kişilere türkçe meal ve tefsir yaptırdı. Ve camilerde okuttu. Bunu Atatürk yapmasaydı kimse yapacakta değildi. Bugün kur'an dan bir kelime biliyorsanız bu Atatürk'ün sayesindedir. Bazıları o olmasa başka bişey sebeb olurdu derse İnsanlığa öyleyse neden bir peygamber geliyor diye sorarım "O olmasaydı gene bi sebepten olurdu diye"
Elmalılı hamdi nin eseri Atatürk'ün sayesinde çıktı. Kaç kişi biliyor?
Herkesin kafasında bir ön yargı (içki içiyordu) ne gelirse gelsin hemen ama içki içiyordu diyorlar. Bir hayal edin cephedesiniz. gözünüzün önünde 14-15 yaşlarında çocuklar ölüyor ve kefensiz gömülüyorlar. Ülkeyi satmak için alçaklar sıra olmuş bunların hepsini bulup temizlemelisiniz. Hanginiz dayanabilirsiniz.
Sanıyor musunuz ki maide suresi 90 geldikten sonra herkes bıraktı içkiyi? Hem her içki içen cehennemlik mi kaçınız buna hepsi cehennemlik diyebilir bir an bile tereddüt etmeden. İçki içmeyi hoş göstermiyorum dikkat edin.
Hakkında bir şey söylendiğinde önce araştırın. Körü körüne inanmak müslümana yakışmaz. Türkiyenin başına gelen en güzel şey Atatürk en kötüsüde inönü derim. Çünkü onun bir sözü var "Korkum atatürk ismi altında benim adımın kaybolmasıdır" diye. bu yüzden paralara kendi resmini bastırdı.
Hilafeti kaldırdı diyorsunuz. Madem hilafet işleyebiliyordu. Öyleyse kafirin önünde eğildi Osmanlı ? Padişahla halife aynı olduğu zaman büyüdü osmanlı padişah la halife ne zaman ayrıldı çökmeye başladı.. Bundan sonrada kaç kişinin halifeye itaat edeceğini düşünün.
Evet gerçekten Atatürk'ün dindar olup olmaması bizi bağlamaz Allah karşısında hesap verecek olan o. Bir ülkeyi yok olmaktan kurtardım diyecek siz ne diyeceksiniz.
Atatürk insanlığın dindarlığı artmalı diyor nutukta kaçınız okdunuz. Önemli olan Atatürk'ü anlamaktır. Necip Fazıl Atatürkçüydü. Benim şimdiki zamanın en büyük alimi olarak gördüğüm Adnan Oktarda Atatürkçü. o halde durup biraz düşünün....
 

MekSeLina

New member
Katılım
3 Haz 2006
Mesajlar
621
Tepkime puanı
300
Puanları
0
Konum
Yedi Tepeli Þehirden
Forum kuralları 6. maddesi;

Yine Forumda Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Atatürk'e, Cumhurbaşkanına, T.B.M.M. üyelerine hakaret etmek, hakaretamiz yazılar yazmak, olumlu yada olumsuz eleştirmek, siyaset yapmak yada siyasi içerik taşıyan mesajlar yazmak yasaktır.


Konu özünden haylice uzaklaşıp, yasak sınırlarını zorlamaya başladığından dolayı kapatılmıştır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt