Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ata’ya koşanların bilmediği

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
atayakosanlarin015551s.jpg
spacer.gif


Ata’ya koşanların bilmediği

Atatürk’ün kurduğu Erzurum İsmet Paşa Mektebi’nde, kadınlar ayrı sınıfta (A Dersanesi) ve bu kıyafetlerle eğitim görüyorlardı. YIL: 1930

Atatürk’ün sözü:Dinimizin tavsiye ettiği tesettür (örtünme) hem hayata, hem fazilete uygundur... Tarz-ı telebbüsümüzü (kıyafet şeklimizi) ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus âdeti, kendine göre millî hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır. (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 2. cilt, sh: 149)

................

selametle..
 
T

Tanyeri

Guest
Bunların aklını, afedersiniz akılsızlığını Atatürk görse, belki yüzlerine tükürür.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Toplumdaki akidevi sakatlık bence bu anlayışta yatıyor.Ya hu ALLAH ın emirini onaylayacak makam mı var ki bazı aklı evvel müslümanlar bunu onaylatmanın derdine düştüler.Peygamberin hak olduğunu vicadnlarında kabul eden müsrik zihniyeti ile bu gün örtünmenin gereğini kabul etmeyen yada çeşitli referanslar isteyenlerin arasında ki fark nedir.Müsrklerde demiyormuydu bu eskilerin bir masalından ibarettir diye...Uyan ey müslüman uyan.Allah ın emrini kimseye onaylatman gerekmiyor.Sen tastik et sarsılmaz bir iman ile yeter .Karşında küfür set kuramaz.Dua ile
 
K

kuranyeter

Guest
selam.


Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim."


Yûsuf 38
38 "Ve atalarım İbrahim'in, İshak'ın Yakub'un milletine uydum. Bizim herhangi birşeyi Allah'a ortak tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu, Allah'ın bize ve diğer insanlara bir lütfudur. Ama insanların çokları şükretmiyorlar."






(Mekkî 63)23 İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız."
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bismillah..

Politika çok kutsal şeyler varki bunlara inanmıyor,mukaddesata gözü kapalıdır.Böyle bir kulvarda yürümek zor olsa ,yani inanmadıklarını söylemek ve inandıklarını gizlemek..İslam ise Hz. ebubekr r.a yaptığıdır.O ki zekatını vermeyenlerin üzerine yürümeyi aldığı vazivenin gereği bilmiştir.Evet onu koca Ömer dahi durduramamıştır.Dahası yıllar sonra Ömer r.a dahi bu kararın Kur'an ve sünnete ne kadar uygun düştüğünü anlamış,Ebu bekri sıddık ka hak vermiştir.İşte yol budur,dosdoğruyol budur..Kemal paşa bir politikacı idi,bazen vaaz verdi,bazen raks etti,hakikatta budur.Dedik ya İslam müsbet hareketi tavsiye ediyor.Lakin kendine yakışır izzetli bir hareketi de müslümandan bekliyor.
İnşaallah inançlı kardeşlerimize muhterem siyasetçilerimize Allah cc itibarlarını verecektir,Yeter ki cihaddan geri kalmasında sayu gayret etsinler ve hep Rablerini ansınlar..
 

yavuzburak

New member
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
417
Tepkime puanı
74
Puanları
0
atayakosanlarin015551s.jpg
spacer.gif


Ata’ya koşanların bilmediği

Atatürk’ün kurduğu Erzurum İsmet Paşa Mektebi’nde, kadınlar ayrı sınıfta (A Dersanesi) ve bu kıyafetlerle eğitim görüyorlardı. YIL: 1930

Atatürk’ün sözü:Dinimizin tavsiye ettiği tesettür (örtünme) hem hayata, hem fazilete uygundur... Tarz-ı telebbüsümüzü (kıyafet şeklimizi) ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus âdeti, kendine göre millî hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır. (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 2. cilt, sh: 149)
................

selametle..




:23_28_100 :23_28_100 :23_28_100
 

#21

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
408
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
38
Konum
The Netherlands
Ama ne yazikki Amerika ile iliski kuranda Ataturk idi... Burdada bir celiski var bence:(
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
O resimde kaçırdığınız en önemli husus öğrenenler değil öğretilenlerdir...
Ne öğretildiğini bilmeden bir resme aldanmak, kurucu kadronun ideolojisini zerre kadar bilmemekten kaynaklanır. Köy enstitülerinde neler olduğunu defaatlerle anlatmışlardır!!!
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
hayırlısı olsun..

selametle..
 

barbie

New member
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
167
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
40
ATAMIZ nur içinde yatsın o özel bir insandı zekası ileriyi görmesi Rabbimiz onu lider olarak örnek yarattı lider böyle olur herkes görsün bilsin diye ve ne şanslıyızki Türk toplumuna nasip etti Atatürkü nur içinde yatsın mekanı cennet olsun inşallah canım Atam şimdi görse türkiyenin halini başımızdaki hainleri kemikleri sızlar üff üfff:(Allah büyük ama...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Müslümanlar laikliği sevmediği halde (genel kabul, en azından deyim olarak), laiklik konusunda; diğerlerine oranla daha demokrat davranıyor. Hazmetme noktasında ise; elbette haksızca bir davranış, kimin tarafından gelirse gelsin ve kime karşı olursa olsun elbette hazm edilmez.

Onun bunun özel olmasıda bir şey ifade etmiyor bir yerde. En önce insan kendine bakmalı. Kendinden daha özel yaratılmış başka bir canlı var mı?..
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
:)
ben mi kaçırıyorum. yazının neresinde Atatürk dindar gösterilmiş?
ne alakası var. ya da siz nasıl bi alaka kurdunuz. olay gayet basit. kapanmakta o zaman sorun yoktu. şimdi, bu örtüsüzlüğü savunanların olayı Atatürk'e dayamasındaki delil ya da her ne karın ağrısı ise ne derseniz artık böyle bi kırık resimle delinmeye çalışılmış. ne bu muhaliflik?

selametle..
 

fani olaný istemem

New member
Katılım
12 Nis 2008
Mesajlar
251
Tepkime puanı
46
Puanları
0
Yaş
52
“Hz. Muhammed, Allah’ın birinci ve en büyük Kuludur.
O’nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor.
Benim senin adın silinir. Fakat sonuca kadar
O ölümsüzdür.”

Mustafa Kemal Atatürk

ATATÜRK’ÜN SON MESAJI
Atatürk, ebedi âleme intikalinden on beş gün kadar önce kendine geldiği zaman, dünyadaki Müslümanlara şu mesajı göndermişti:
"Bütün dünyanın Müslümanları, Allah’ın (C.C.) son peygamberi Hz.Muhammed’in (S.A.V.) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz.Muhammed’i (S.A.V.) örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli, İslâmiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir."
Mustafa Kemal Atatürk bu mesajı,
Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladı
Prof. Dr. Hanif Faruk

A.Ü.Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1979,s.102

“Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin;
hiç kimseyi aldatmayacaksın,
memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek, hedefe yürüyeceksin.
Herkes senin aleyhinde bulunacaktır;
seni yolundan çevirmeğe çalışacaktır,
İşte sen buna direneceksin. Önüne sayısız engeller yığacaklardır.
Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, bir hiç sayarak,
Kimseden yardım gelmeyeceğine de inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse,
Bunu söyleyenlere güleceksin.”

ATATÜRK

“Gerçekleri bilen, yüreğinde ve vicdanında, mânevi ve kutsal hazlardan başka zevk taşımayan insanlar için, ne kadar yüksek olursa olsun, maddi makamların hiçbir değeri yoktur.”
(S.D.Cilt 1, Sahife:264,30-Temmuz-1922,T.D.T ENST.Yayını,1989)

“Cenab-ı Hak riayetkâr kılmaya mecbur tuttuğu insanların
esasen âl-i vicdanındaki ihtiyacat-ı hakikiyesini tamamen bilir. Binaenaleyh gönderdiği kitap tamamen o ihtiyacata mutabık
hükümler ihtiva eden bir kitaptır.
Ve efendiler! İlmi hakikatin en son emrettiği kanun böyle olabilir.
Taklit ile, tebdil ile (değiştirme ile) kanun olamaz,
kanun, kanun-u hakiki olmak lâzımdır, kanun-u tabii olmak lâzımdır. Yani, kanun-u ilâhi olmak lâzımdır.”
“Yazgısını, KENDİNİ ZİNCİRE BAĞLAYAN KİŞİLERE bırakan uluslar,
o kişilerin keyif ve emellerine oyuncak olmaya karar vermiş,
boğun eğmiş sayılırlar. Bu tür uluslar, talihlerini ellerine bıraktıkları insanlar başarılı oldukça o insanların daha güçlü baskısı altında kalırlar.
Başarılı olmazlarsa; felâket, çökme yalnız o insanları değil,
onlara bağlı olan sosyal toplumu da bulur.
O halde, her iki ihtimalde de böyle bir ulus felâkete uğrar.”
(S.D. Cilt 2,T.D.T ENST.Yayını Sahife 30, Ocak 1922)

“Her ne sûretle olursa olsun, ulusa hizmet edenler, ulustan büyük mükâfatlar bekliyorlarsa, kesinlikle doğru bir harekette bulunmuş olmazlar. Ulustan çok şey istememeliyiz. Hizmet edenler, görevlerini yerine getirmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır.”
(S.D. Cilt 2,1989,T.D.T ENST.Yayını, 1989, Sahife:95,31-1-1923)

“Kurtuluş savaşında, benim de ulusuma ettiğim bir takım hizmetler olmuştur, sanırım. Fakat bunlardan hiç birini kendime mâl etmedim. Yapılanın hepsi ulusun eseridir, dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Beni seven arkadaşlara tavsiyem şudur:
KENDİNİZ İÇİN DEĞİL, FAKAT BAĞLI BULUNDUĞUNUZ ULUS İÇİN ELBİRLİĞİ İLE ÇALIŞALIM. ÇALIŞMALARIN EN YÜKSEĞİ BUDUR.”
(S.D. Cilt 2, Sahife:115,Nimet (S.D. Cilt 2, Sahife:115,Nimet Unan;1959 T.İT.ENST.Yayını)Unan;1959 T.İT.ENST.Yayını)


“Kutsal ve ilâhi olan inanç ve vicdanımızı,
karışık ve dönek olan her türlü çıkar ve ihtirasların göründüğü sahne olan siyasetten
ve siyasetin bütün organlarından
bir an önce ve kesinlikle kurtarmak,
ulusun dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur.”
(S.D.Cilt 1,T.D.T.ENST.Yayını,1989,Sahife:348,Mart-1924)

“Bizim yüzümüz her zaman temiz ve pâk idi
ve daima temiz ve pâk kalacaktır.
Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar,
bizim vatanseverce, vicdanlıca ve namusluca
hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtirasları yüzünden
çirkin göstermeğe kalkışanlardır.”
(Nutuk 2,Sahife:1174,Türk Tarih Kurumu Yayını 1984)


Kendisine büyük Atatürk diye hitap edildiğinde:
"İsmime böyle riyakâr kelimeleri karıştırmayınız"
diye uyarıda bulunurdu.”
(Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, Sahife:117,1955)


“Biz cahil dediğimiz zaman
mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.
Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi,
klâsik tahsil görmemiş olanlardan da
hakikati gören âlimler çıkabilir.”
(Atatürk 22-3-1923 S.D.Cilt 2. Sahife: 136)


“Her ulusun kendine özgü geleneği, kendine göre ulusal özellikleri vardır. Hiçbir ulus bir başka ulusu tıpkısıyla taklit etmemelidir. Çünkü böyle bir ulus ne kendini benzettiği ulusun aynı olabilir, ne kendi ulusal bütünlüğünde kalabilir.”
(S.D. Cilt 2, T.İ.T.ENST.Yayını 1959, Sahife:150 21 Mart-1923)

“İnsanlığın tümünü bir vücut ve bir ulusu bunun parçası saymak gerekir. Bu vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün kısımlar etkilenir.”
(S.C.Cilt 2,T.D.T.ENST.Yayını 1989, Sahife:326)

ÇALIŞMADAN, YORULMADAN, TERLEMEDEN KOLAY YOLLARLA KAZANMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREN MİLLETLER, ÖNCE HAYSİYETLERİNİ, SONRA İSTİKLÂLLERİNİ VE NİHAYET, İSTİKBALLERİNİ KAYBEDERLER.

“İnsanlara feyiz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir,
ekmel (en mükemmel) dindir.
Çünkü dinimiz akla, mantığa, hakikate tamamen tevâfuk (muvâfık) ve tetâbuk (uygun) etmektedir.
Eğer akla, mantığa ve hakikate tevâfuk (muvâfık) etmemiş olsaydı, bununla diğer kavânin-i tabiiyye-i ilâhiye (tabiattaki ilâhi kanunlar) beyninde (arasında) tezat olması icab ederdi.
Çünkü bilcümle kavânin-i kevniyyeyi (mevcudatın kanunlarını) yapan Cenâb-ı Hak’tır.”
“Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam,
buna da öyle inanıyorum.
Şuura, muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor.”
“Milletimiz din ve dil gibi temelli iki fazilete sahiptir.
Bu faziletleri hiçbir kuvvet
milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamaz!”


"EFENDİLER UZMAN KİŞİLERCE BİLİNİR Kİ,
YASA YAPAN İNSANLAR BİR TAKIM SEÇKİN
NİTELİKLERE SAHİP OLMAK ZORUNDADIRLAR.
O NİTELİKLERDEN BİRİNCİSİ ŞUDUR EFENDİLER;
YASAYI ÖNEREN, YASA YAPAN, YASA KOYAN
BİR KİŞİ, İNSANLIĞIN BÜTÜN DÜŞÜNCE VE
DUYGULARINI HERKESTEN DAHA ÇOK
SEZİNLEMİŞ VE KAVRAMIŞ OLMALIDIR!
ÖTE YANDAN DA BENLİĞİNİ HERKESTEN
DAHA ÇOK VE TÜMÜYLE, BÜTÜN KAPSAMIYLA
BUNLARDAN SAKINDIRMAK GÜÇ VE YETENEĞİNE
SAHİP OLMALIDIR! BU SEÇKİN NİTELİĞE
SAHİP OLMAYAN KİŞİLER, İNSAN TOPLULUĞU İÇİN
YASA YAPMAK HAK VE YETKİSİNDEN
YASAKLANMIŞLARDIR!
EFENDİLER! YASALAR EGOİST DUYGU VE DÜŞÜNCELERE
DAYANILARAK VE ONLARA BAĞLANARAK
YAPILAMAZ."
(S.D.Cilt 1, T.D.T.ENST.Yayını 1989,Sahife:213,1-12-1923)

YÜCE ALLAH, KİTÂB-I KERİM'İNDE KULLARI İÇİN NE BUYURUYOR
BİR DEFA DAHA DİKKATLE OKUMAĞA ÇALIŞALIM

"HEM KENDİLERİ ALLAH'I UNUTMUŞ, HEM (ALLAH) KENDİLERİNİ (KENDİ GERÇEKLERİNİ) KENDİLERİNE UNUTTURMUŞ OLANLARDAN OLMAYINIZ! ZİRA ONLAR, FÂSIKLARIN TA KENDİLERİDİR."
(Haşr Sûresi, Âyet 19)

"ŞİMDİ BANA HABER VER, HEVA VE HEVESİNİ TANRISI EDİNMİŞ, KENDİSİNİ ZAHİRİ BİR İLİM ÜZERİNE, ALLAH (C.C.) ŞAŞIRTMIŞ, KULAĞINI, KALBİNİ MÜHÜRLEMİŞ, GÖZÜNE DE BİR PERDE GERMİŞ BİR KİMSEYE, ALLAH(C.C.)'DAN BAŞKA KİM HİDAYET EDEBİLİR?
HALÂ DÜŞÜNMEYECEK MİSİNİZ?"
(Casiye Sûresi, Âyet 23)
 

barbie

New member
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
167
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
40
Atatürk haince savaşanlarada örnek olmalı o tek başına zekasıyla neler başardı bi tane intihar bombacısı saçma sapan katliamlar yapmadı aklıyla yurdunu vatanını korudu şimdi nerdee böyle lider hiçbiri Atatürkün tırnağının ucu olamaz ...HEPSİ nekadar çalarım derdinde ülkemizin kötülüğünü düşünenleri Allah tek tek kahretsin inşallah hepsi tepek taklak etsin...Atamız görse çok üzülürdü ama yinede gerçektende TÜRK olmak böyle bir Atanın çocukları olmak gurur verici Ne Mutlu TÜRKÜM DİYENE...
 

barbie

New member
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
167
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
40
Barbie kardeşim seni Kur'an'a tabii olduğun hüsn ü zannı ile uyarmak ile mükellefim.

Sözlere dikkat etmeli.

Bakınız Nemrut Allah'a inanan bir insandı. Ama kazandıklarının kendi aklı, zekası ve ilmi ile olduğunu savundu ve şirk düştü.

İşte, KUr'ani ölçü ortaya çıktı. Tamam Türkiye Cumhuriyetini Mustafa Kemal'in kurduğunu söylersin, dahi olduğunu söylersin, iyi bir komutan olduğunu söylersin. Ama bunları "Zekası ile başardı" demen Nemrudane bir şirktir. Yada bazıların dediği gibi "Atatürk olmasa idi Adımız yorgo filan olurdu"

Bu söylemler hiç Kur'ani değildir.

Bak Kur'an'a hangi peygamber zafer kazanmış. Hiç biri. Zira, zafer Allah'a aittir. Atatürk Adetullah'a uygun hareket etmiş, akletmiş, zekasını kullanmıştır, ama zafer ve başarı onun değil, Allah'ındır. Zira, o dilemese idi sonu hüsran olurdu.

Yani; "Atatürk başardı" yerinde "Atatürk zafere vesile oldu" demek daha yerindedir. Bir Müslüman her halinde her sözünde Kur'ani olmalıdır.

Benim ilgimi çeken şudur "Şefaat ya RASULLAH(a.s.m)" dendiğinde avazları çıktığı kadar "şirk!" diye bağıranlar neden zafer bir şahısa verildiğinde kabul ediyor ve tasdik ediyor.

Evet Atatürk'e yapılan en büyük hakaret bence budur.

Selametle




Yani tabiki ALLAHIN izniyle oldu herşey sonuçta Atatürkü yaratan Allah bize nasip EDEN ALLAH ben o maksatla söylemedim tabiki Rabbimiz istemese zafer olmazdı sadece Atatürk insanlığa nasıl lider olunacağı hakkında bir örnekti...yani yazımın maksadı bunu belirtmekti yoksa haşa Allahın izniyle kazanıldı tüm zaferler ama şuda bir gerçek çalışmayana aklını kullanmayana bencile haine Allahda yardım etmez Allah Atamızın yardımcısı oldu çünkü ATATÜRK çalışkan akıllı ülkesini seven koruyan bir liderdi GERÇEK BİR LİDERDİ ve hakettiği zaferleri Rabbimiz ona nasip etti,yolunu açtı(şükürler olsun) ama neyazıkki kiimse onun tırnağı olamadı o ilk ve son oldu:(
 

barbie

New member
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
167
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
40
Değerli barbie kardeşim, ben senin niyetini sorgulamış değilim. Elbette senin niyetin onu ilahlaştırmak değildi. Ancak, dediğim gibi Müslümanın niyeti ameline de aksetmeli, sözlerine de. Hal böyle olunca zaferin sahib-i hakikisi olan Allah'ı perde edecek sözlerden şidetle kaçınmalıdır.

Ayrıca şu da unutulmamalıdır:

Zaferlerde onur askerin, mağlubiyetlerde ise komutanlara verilir. Yani, "Kurtuluş şavaşımız Rabimizin fazlı , ordumuzun inanç ve azmi ve Mustafa Kemal gibi komutanların eşsiz idaresi ile gerçekleşmiştir." demeliyiz.

İşte bu söz tamen şirki kestiği gibi ifratı da kesti. Herkeze hakkını teslim etti.

Muhabbetle



anladım sağol kardeş ........................
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Mhmt kardeşim asıl mesele şudur;

Mesela Beşiktaşın bir golünün nizami olup olmadığı tartışılıyor. "Ben Beşiktaşlı değilim,ama gol nizami" dedi. Aklınca Beşiktaşlı olmaması tarafsızlığına delil oldu. Beşiktaşlıyı zor duruma soktu, güya kabule mecbur etti. Oysa o zat aslında Beşiktaşlıdır.

Biri de der "Ben de Beşiktaşlıyım ,ama bence faul var" Güya Beşiktaşlı olması faule delil oldu. Aslında o kişi Beşiktaşlı değildir.


Şimdi baş örtüsüne karşı olanların bir kısmı şunu söylüyorlar; "Baş örtüsü takanlar 'inancım gereği takıyorum' diyor. Ne yani biz Müslüman değilmiyiz. Biz inançsız mıyız?" Güya kendilerinin İslam'a dahil yaparak baş örtüsü yasağını haklı gösterdiler.

Bir kısmıda diyor "Siz başörtüsü yasağını Atatürke dayandırdınız. Aslında bakın Atatürk'te baş örtüsüne karşı değildi"
Güya, onları ilzam etti. Onları köşeye sıkıştırdı.

Bakınız bu metodlar hiç etik değildir. Hem "onlarla en güzel biçimde mücadele edin " ayetine muhalefettir.

Bir insanın inancını , fikrini ona öğretmeye soyunmak tahiptir. Muhatab bunu anlar. Düşmanlık artar.

Bakınız prensip şudur.

Eğer bir cemaat, fırka,meslek, ideoloji içinde olan bir kişi kendi cemaatini, mesleğini, ideolojisini eleştiriyorsa amacı tamirdir. Ruhsat verilir.

Eğer bir cemaat, bir meslek bir ideoloji dışından biri tarafından "doğrusu şudur" tarzında düzeltme maksatlı görünen ve dehalet içeren sözler sarf ediyorsa maksadı tahriptir. Ruhsat verilmez. Tard edilir.
....
Evet karşımızdakiler düşman değildir. Bizim insanlarımızdır. Elbette ısrarla elini ateşe sokan bir kardeşini kimse ateşte bırakmaz.

Asıl mesele, ateşin ateş olduğunu tariftir. Kimbilir ateşten korumaya çalıştığımız kardeşimiz bizi ateşte görüyordur.

Muhabbetle

hocam prensibi sen öyle anla. sorun yok.
sorun şu: burda, kimseye bişi ispatlama derdi yok. dindar da yapılmıyor kimse. siz daha kimin arkasına savunduğunuzu bilmiyorsunuz mantığı diyebilriz. belki budur.

yöntemi beğenmemek kişinin elinde tabi. ister katılırsın ister katılmazsın. benim kızdığım yer, olmayanı varmış gibi göstermek. yani, konu nereye kaydı gitti. dindar yapmakla ne alakası var.
yoksa, bu uygundur değildir ayrı bi konu. hatta bu da şahsi düşüncedir ki, çok da karışmam. isteyen istediğini düşünür.
konu anlatmak istediğimden kaydı.

neyse, düzelmiştir inşAllah.

selametle..
 

__BODOM

New member
Katılım
25 Kas 2006
Mesajlar
241
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
44
Tuhaf olan şu: Atatürk Cumhuriyeti kurdu dersin, seversin, edersin,ama onu dindar gösterme çabasından vazgeçin.

Atatürk dindar değildi! Dindar olduğuna dair özellikle 1924'ten sonra hiç bir delil gösterilemez. Öncesi ise muamma...


belkide gerçek dindar Atatürk tür hesap günü herşey ortaya çıkacak esas siz Atatürk ün dindar olamdığını kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçin
 

polatkan

New member
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
19
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Atatürk'ün Hazreti Muhammed'e olan sevgi ve saygısı, yaşanan örnek olaylarla bir kere daha gözler önüne serildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çıkarılan Diyanet Dergisi'nin Kasım ayı sayısında emekli öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Vehbi Ecer'in, ''Atatürk'te Peygamber Sevgisi'' başlıklı yazısında, yaşanan olaylarla Atatürk'ün Hazreti Muhammed'e duyduğu sevgi ve saygı anlatılıyor.

Yazıda, Atatürk'ün Hazreti Muhammed'in büyüklüğüne dil uzatanları affetmediğine dikkat çekilerek yaşanan şu olaya yer veriliyor:

''Allah ve Peygamber konuları ulu orta Atatürk'ün yanında tartışma konusu yapılamazdı. Bir gece sofrada sohbet sırasında Peygamberi tenkit ederek Atatürk'e yaranacağını zanneden birisinin konuşmasını kızgın bir şekilde elini masaya vurarak, keser ve 'bu konuyu kapatın... Peygamberi küçültmek isterseniz, kendiniz küçülürsünüz!' der.''

İslam dininin dünya insanlığı için büyük bir inkılap olduğunu ifade eden Atatürk'ün, Hazreti Muhammed'in vefatının yıldönümü dolayısıyla 1930 yılında yaptığı bir konuşmada da İslam dininin insanlık için bir inkılap oluşunu ve korunması gerektiğini şu cümlelerle açıkladığı kaydediliyor:

''Büyük bir inkılap yaratan Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli etmek gerekti. Peygamber ölür ölmez düşünülecek şey, bir an evvel onu toprağa tevdi etmek değil yaratmış olduğu inkılâbı emniyet altına almaktı...''
 

cehalet

New member
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul,Yeditepe
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Türkiye ye yapmış olduğu devrimlerle. Ülkeyi yobazlığa ve sömürüye iten şeriati rejimi kaldırıp yerine Modern ve Laik Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Hayatım boyunca anlayamadığım arapça ezanları kaldırıp yerine Türkçe ezan sistemini geçirmiştir. Arapça hiç bir sure bilmiyorum yerine Türkçelerini ezberledim Mustafa Kemal ATATÜRK sayesinde edindiğimiz uluslararası düzey bize hayat vizyonu sağladı. Kadınlar da erkekler gibi Laik oldu evin bir köşesinde dayak yiyen doğum makinası olarak görülmekten kurtuldu. Bizim hayatı sadece din olarak algılayan, dini hep yobazca değerlendiren halkımız bizi yine o karanlık günlere itiyor. Atatürk ün bize kazandırmış olduğu bakış açısını ülkü edinmeli dinle asla karıştırmamalıyız dini devlet işlerine sokan Laiklikten uzaklaşır Şeriat ve zulüm gibi tarih öncesi kalmışlığa gider. İnsanlar aya giderken bizler dini konuşuyoruz kafanıza hala yerleştiremediğinizden mi konuşuyorsunuz. Birde şöyle bakın Atatürk zamanında bilim alanında daha da ileriydik ilk kadın savaş pilotumuz Sabiha GÖKÇEN dir aynı şekilde tuvalet kağıdı durumuna gelmiş paramız Atatürk zamanında en değerli paraydı. Dine devlete sokan tavanı tepe olarak görür.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt