Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aşk-ı Memnu Ahlakı

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Belki benzerleri de var ama, ben televizyon seyretmediğim için bilemiyorum. Meşhur dizi, Aşk-ı Memnun... Bir edebiyatçının muhayyilesinden süzülen ve aslında aile ahlakının deformasyonu anlatan meşhur eser.

Bir vesile ile seyrettiğim bir bölümü ve hakkında edindiğim bilgi ile malum oldu ki, dizinin meşhur iki kahramanı iğrenç ve rezil bir aşk yaşamakta. Behlül ile Bihter. Fazla anlatmaya gerek yok, tahmin ediyorum ki çoğumuz biliyor.
Romandır, meseldir, buraya kadar sorun yok diyelim. Fakat, seyrettiğim bölümde, ekranın altında bir reklam yazısı çıktı.

"Behlül'ün en beğenilen resmi için bilmem ne yaz, (mesela) 3245 e gönder..."

Behlül kim? Dizide amcasının karısı ile fuhuş yapan bir tip. Ve bu tipin resmini cep telefonuna indirmek için reklam...

Benim aklım almıyor, bakın ahlak nerelere indi. Dini siz tahayyül edin.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Bekir abi çok güzel bir konuya değinmişsin bu tür dizileri bizler izleyerek reyting yaptırıyoruz izlenmese zaten diziler reyting yapamayıp fazla süre ekranda kalamaz.Rabbim sonumuzu hayr etsin İnşallah.
 

Turac_80

New member
Katılım
15 Ara 2009
Mesajlar
172
Tepkime puanı
73
Puanları
0
Belki benzerleri de var ama, ben televizyon seyretmediğim için bilemiyorum. Meşhur dizi, Aşk-ı Memnun... Bir edebiyatçının muhayyilesinden süzülen ve aslında aile ahlakının deformasyonu anlatan meşhur eser.

Bir vesile ile seyrettiğim bir bölümü ve hakkında edindiğim bilgi ile malum oldu ki, dizinin meşhur iki kahramanı iğrenç ve rezil bir aşk yaşamakta. Behlül ile Bihter. Fazla anlatmaya gerek yok, tahmin ediyorum ki çoğumuz biliyor.
Romandır, meseldir, buraya kadar sorun yok diyelim. Fakat, seyrettiğim bölümde, ekranın altında bir reklam yazısı çıktı.

"Behlül'ün en beğenilen resmi için bilmem ne yaz, (mesela) 3245 e gönder..."

Behlül kim? Dizide amcasının karısı ile fuhuş yapan bir tip. Ve bu tipin resmini cep telefonuna indirmek için reklam...

Benim aklım almıyor, bakın ahlak nerelere indi. Dini siz tahayyül edin.


Ya Bekir,sende hic kiyas yapmiyorsun?Seytanda kendini pazarlayacak,öyle degilmi?Biz bu ülkede neler yasadik satani,atani bas taci etmedilermi?Bir anda hepimiz Ermeniyiz demedilermi?Behlülün sözümü olur?
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Bu tip dizileri hazırlayanlar, yapımda emeği geçenler ve bunları izleyip mutlu olanlar (alkışlayanlar, gülüp eğlenenler, kaçırmamak için namazı geciktirenler) islam ile bi bağlantısı var mıdır düşüncüdücü. Ekrana getirenlerin amacı belli, onlar zaten islam dairesinden çıkamazlar. Fakat izleyenler hala müslüman(!) mı geçiniyorlar_?

Müslüman en sert şekilde tavrını koymalı.. Geçenlerde adetim olmadığı halde, azami islam düşmanlığı için haber yapan bir tv kanalında.. spiker hem haber sunuyor, hem de kendisine gelen e-postaları okuyor izleyicisine.. Bir e-posta; Ben irandan oktay. Şuan da yasak olduğu halde sizi izliyorum. Burada türk kanallarını izlemek yasak. Ben çok beğeniyorum sizi ama izleyemiyorum felan..

Tabi bazı müslüman(!) ülkelerde türk dizileri en beğenilen diziler arasında. Çokta güzel isim takılmış. Pembe dizi.. Artık bunlar tamamen kararmıştır. Hoş bundan öncede karaydı ya.. Gayriahlaki bu dizilerin islam toplumuna, aile müessesemize ciddi zararlar verdiği malumdur. Bunu hazırlayanların en büyük gayesi hiç şüphesiz budur. Fakat bunları izleyen müslümanların bu ciddi zarar karşısında bu kadr şuursuzca hareket etmeleri açıkçası insanı tedirgin ediyor. Artık bir müslüman toplumu söz konusu değildir. Piyasadaki bu tip dizilerin en büyük amacı, islam kültürünü silmektir. Ve amaçlarına ulaşmış gibi göünmektedirler.

Söylenecek çok söz var elbette. Bende izlemedim. Fakat sarfı nazar edilebilir. Şuursuz yahut kültürsüz müslümanların, bu dizilerle şuurlanması(!) ve kültürlü birey(!) haline gelmesi dileğiyle..
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Bir yazardan.. Neler yazmış, neler söylemiş, neler düşünmüş.. Yahut neleri gözden kaçırmış.

spacer.gif

Aşk-ı Memnu takıntısı


09.02.2010 - 00:12

Önce 10 Ocak’ta Zaman Gazetesi, “Ya kadınlar Bihter olmak isterse” dedi.
Şimdi de RTÜK ihaneti onayladığı gerekçesiyle Aşk-ı Memnu dizisine uyarı cezası verdi.
RTÜK uyarı cezasında, “Bihter’in kocasını, Behlül’ün ise hem amcasını hem de sevdiği kadını aldatmakta, ancak bu rolleri üstlenen sanatçılar halk tarafından sevilmekte ve böylelikle de ihanet toplum tarafından onaylanır hale gelmektedir.” gerekçesine yer veriyor.
Yani, kendisini muhafazakar değer yargılarını savunur zanneden kesimlerde Aşk-ı Memnu dizisi hedef haline gelmiş durumda.
Şimdi.
Aşk-ı Memnu dizisi Halid Ziya Uşaklıgil’in romanından bir uyarlama.
Önce romanın kendisinden başlarsak…
20. yüzyılın ilk çeyreğinde yazılan bu roman zamanın ve daha önceki yakın yüzyılların batı edebiyatında da bolca işlenmiş bir konuyu anlatıyor.
Bu konunun adı Aşk-ı Memnu, yani yasak aşk.
Edebiyat bunu neden konu ediyor?
Çünkü yasak aşk var.
Yani, toplumun resmi yüzünde yasak ve kabul görmez olduğu halde; evliyken başkasına aşık olmak, evli birine aşık olmak, baldızına aşık olmak, eniştesine aşık olmak, en yakın arkadaşının eşine veya sevgilisine aşık olmak, amcasının karısına aşık olmak vs. vs. vs. vs. gibi durumların fiili olarak yaşanıyor ve birey için çözümsüz bir durum ve sorgulama yaratıyor olması.
Bu örneklerin her biri kendi içinde farklı kategorilerde değerlendirilecek konular olsa bile, yasak aşk toplumsal ve bireysel bir travmanın sebebi.
Edebiyat da işte, birey ve toplumda yaşanan herşeyi, resmen yasak olup olmadığına bakmadan ele alan ve işleyen bir alan.
Bunun olması da gerekir.
Çünkü yasak olduğu halde yaşananların yaşanmasının sebepleri var ve bu durumun tamamının birey zihninde ve ruhunda işlenmesi ve olgunlaştırılarak çözülmesi insanlar ve toplumlar açısından bir ihtiyaç.
Edebiyat zaten çağlar içinde resmi, yasak ve katı olana, bireyi yasakla boğana, bu yasaklar zincirinin kendisini bulmasında engel olmasına karşı gelişmiş bir toplum ilacı aynı zamanda.
Dizinin kendisine gelince.
Aşk-ı Memnu dizisi Halid Ziya Uşaklıgil’in eserinden bir uyarlama, bugüne bir uyarlama.
İçinde bugünün psikoloji bilimi çerçevesinde tartışılan ve bugünün jargonuna uygun çok sayıda yeni öge var.
Mesela.
Kadınların ve erkeklerin yasak durumlardaki davranış kodlarına dair esintiler.
Dizinin senaryosunu yazanlar kadın ve onların erkeğin cesaretine ve dürüstlüğüne bugünün sıcak tartışmalarından süzülen bakışları diziye çok hakim. (bunun detaylarına şimdi giremem, yoksa yazı bitmez)
Bunun dışında.
Aşk-ı Memnu dizisi çok güzel bir görselliğe sahip.
Renkler güzel ve sakinleştirici.
Atmosfer masalımsı.
Elbiseler güzel.
Kadınlar güzel.
Behlül çok sempatik bir çocuk.
Sürüklenen ve kendisini idare edemeyen.
Ama sevimli, ama sıcak.
Bihter çok enerjik genç bir kadın.
Ki, Bihter karakterinin çok sevilmesinin asıl sebebi de bence, onun kendisi ve arzuları için inatçı, mücadeleci olması, çok enerjik bir yapıya sahip olması.
Bu insanları cezbediyor.
Çünkü hemen hemen tüm insanlar kendileri için enerji istiyor, kendi arzuları için güç istiyor.
Aşk-ı Memnu çok seyredilen bir dizi.
Her kesimden, her eğitim düzeyinden insanlar Aşk-ı Memnu’yu izliyor.
Kaldı ki, oyuncuların ağırlıklı bir kısmı da daha önceden seyircinin tanıdığı ve toplumsal hafızada çok derinlikli yer etmiş dönemlerinden veya o dönemleri oynayan oyuncular.
Bihter karakterini oynayan Beren Saat, “Hatırla Sevgili”deki rolüyle Türkiye’nin mazi kalbinin tam ortasına dokunmuş ve…
Çok genç olduğu halde, duyguları eskiye boyamayı ve onları yakalamayı iyi becermiş bir oyuncu.
Ki, toplumlarda gençlerin maziye geçişkenlik becerisi her zaman sevilir ve cana yakın bulunur.
Nebahat Çehre.
Herkes için bir parça mazi ve bir anı.
Selçuk Yöntem tiyatrodan gelen kalite. vs. vs.
Yani.
Seyirci Aşk-I Memnu’yu ihanet ögesinden dolayı seyretmiyor sadece veya hatta asıl olarak.
Çok nedenli olarak seviyor ve seyrediyor.
Ayrıca.
İhanet denen nesne zaten var.
O dizi olmasa da var, olsa da var.
Bunun insanın içinden gelen sebepleri var.
Hem de.
Hem romanında hem de dizide yasak aşkın çözümsüzlüğü işleniyor.
Hiç kimse de Bihter ya da Behlül karakterine bakıp da, “Amcamın karısına asılayım” demez.
Bu diziyi bu şekilde eleştirenler ve ona ceza verenler ise, ya yasak aşka yakalanmaktan çok korkanlar;
ya da edebiyat yasakçılığının ve sansürcülüğünün siyasi formasyonuna çok fazla batmış olanlardır.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Bu diziler tabi aile hayatını bozuyor.. Ama bunları başlara yerleştiren ben, sen, o, biz, siz, onlar.. Uzaydan gelip izlemiyor birileri. Bizim milletimiz izliyor. Sen izlemezsin ama en yakın akraban izler (belki).

Ayrıca bu dizileri izliyor diye kimsenin imanını sorgulamak doğru olmaz. Muhim olan şudur: Rahatsız olan kaç kişi RTÜK'e şikayet etti bu diziyi? Hani elinden geleni yapma bakımından kimler tepkiyi verdi? Mesela bu dizileri izleyen yakınlara ne tepkiler verdik?

Var mısın Yok musun diye bi yarışma var. Bildiğim kadarıyla yarışmalar arasında da en tepede o vardı. Onu izleyen kimdi? Yetenek ölçen yarışma değil, sallamasyon halinde bi yarışmaydı. Ama işte Reyting kırıyordu.

Önce Rtük'e şikayet etmek lazım. Sonra dizinin çıktığı TV'ye telefon edip tepkiyi koymak ve e-posta'dan şikayet etmek lazım. Sonra etrafta, internette (uygun lisanla) bu gerçeği dile getirmek lazım vs vs. Mesela Bekir abi gibi :) Ne güzel açmış konuyu.
Bunlar işin laftan öte adımlarıdır sanırım.

selametle..
 
P

Peris

Guest
Eseri okumakla dizide ve ya filmde seyr etmek farklı bence. Okuduğum bir çok eserin film ( dizileri seyr etmiyorum zamanıma hayıf) versiyonunu izlemiş biri olarak hatta pişman olduklarım da var ki, "keşke izlemeseydim" diyorum.Çünkü romanı okuduğumuzda biz kendi dünyagörüşümüze, kavramımıza göre neticeler çıkarır belki ders bile alırız. Ama dizi ve ya filmde yönetmen kendi bakış açısını gösteriyor ki, ister-istemez izleyen ona göre, ya da onun gibi düşünmeye başlar.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Eseri okumakla dizide ve ya filmde seyr etmek farklı bence. Okuduğum bir çok eserin film ( dizileri seyr etmiyorum zamanıma hayıf) versiyonunu izlemiş biri olarak hatta pişman olduklarım da var ki, "keşke izlemeseydim" diyorum.Çünkü romanı okuduğumuzda biz kendi dünyagörüşümüze, kavramımıza göre neticeler çıkarır belki ders bile alırız. Ama dizi ve ya filmde yönetmen kendi bakış açısını gösteriyor ki, ister-istemez izleyen ona göre, ya da onun gibi düşünmeye başlar.

Çok doğru, yerinde ve güzel bir tesbit. Teşekkürler Peris...
 

Turac_80

New member
Katılım
15 Ara 2009
Mesajlar
172
Tepkime puanı
73
Puanları
0
Önce Rtük'e şikayet etmek lazım. Sonra dizinin çıktığı TV'ye telefon edip tepkiyi koymak ve e-posta'dan şikayet etmek lazım. Sonra etrafta, internette (uygun lisanla) bu gerçeği dile getirmek lazım vs vs. Mesela Bekir abi gibi :) Ne güzel açmış konuyu.
Bunlar işin laftan öte adımlarıdır sanırım.

selametle..



Kime kime Mehmedim Rtükmü dedin?Yapma Allah askina,onlarin isi gücü yandasi korumak digerlerini iyilerinde ezmek kötülerinde sessiz izlemek...
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Ayrıca bu dizileri izliyor diye kimsenin imanını sorgulamak doğru olmaz.

Haklısınız elbette. İman sorgulamak yada imanı korumak..

Büyükler gazete okuyan kişinin imameti caiz midir değil midir? bunu sorgulamışlar. Bence yapılan her amelden iman sorgulanabilir. Yaptığım amel imanıma uygun mudur değil midir? İşlediklerimin imanıma bir zararı var mıdır yok mudur? İnandığı gibi yaşamak, "inandıklarıyla yaşamak" basit bir şey olmasa gerek.
 
P

Peris

Guest
.

Önce Rtük'e şikayet etmek lazım. Sonra dizinin çıktığı TV'ye telefon edip tepkiyi koymak ve e-posta'dan şikayet etmek lazım. Sonra etrafta, internette (uygun lisanla) bu gerçeği dile getirmek lazım vs vs. Mesela Bekir abi gibi :) Ne güzel açmış konuyu.
Bunlar işin laftan öte adımlarıdır sanırım.

selametle..

Güzel öneri de.....diyorum ki, belki saydıklarınızın sonundan başa doğru gitsek...hazır Bekir abi de açmış konuyu...:)
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Dostum, bahsettiğimiz kendi imanını sorgulamak değil, başkasının imanını sorgulamak. Ne haddine kimsenin? Bilemezsin.
"Sen Aşk-ı Memnu izliyorsun, senin imanından şüphe ederim", diyebilir misin birine? Mesele bu. İnsan önce kendine bakmalı.

Neyse..

@PERİS
Kardeş, laftan öte adım atılsın da, neresinden gidildiği mesele değil. Hani olay, islamforum'da konuşulup, "çıkış"ı aldıktan sonra da KanalD'de Aşk-ı Memnu izlemeye gidilmesin :) Yoksa izleyip reytingi artıran da biziz. Sen değilsin ama senin amcandır, teyzendir. Bu dizi hiç öyle asortiklerin reytingini artırdığı bi dizi değil. Suçlu dibimizde yani :)

@Metin abi
Haklısın. Kimi kime şikayet ediyorsuna geliyor mesele. Lakin bu da bişeydir. Hem kanunen hak aramak gerekir. Aslında şu var. Şimdiye kadar pek aranmamış haklar. Kanunları kullanmak lazım. Yoksa kendi aramızda konuşmaktan öteye geçmiyor bu işler. Sonra malı götüren yine götürüyor. Yanlışta olsa her adım bi mesafedir. En azından tecrübe olur.

selametle..
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Dostum, bahsettiğimiz kendi imanını sorgulamak değil, başkasının imanını sorgulamak. Ne haddine kimsenin? Bilemezsin.
"Sen Aşk-ı Memnu izliyorsun, senin imanından şüphe ederim", diyebilir misin birine? Mesele bu. İnsan önce kendine bakmalı.

İslam ile iman terimlerini kurcalamak lazım gibi geliyor. Cümlemin kısırlaştırılarak alınması yada özetlenmesi yanlış olmuş biraz. Mesele dizi değil aslında. Günahtan mutluluk duymak, buğz etmemek.. Sevinip alkış tutmak.. Mesele bu.

Sonra kimseye hitap etmiş de değilim. Ama iman dairesinin bir sınırı olduğu da muhakkak. Bu sınırı dile getirmek hakikatin ifadesi olacaktır. Buğz imanın en zayıf derecesidir hadisi hatırlanacak olursa, sanırım durumun vehameti ortaya serilecektir..
 

Turac_80

New member
Katılım
15 Ara 2009
Mesajlar
172
Tepkime puanı
73
Puanları
0
Dostum, bahsettiğimiz kendi imanını sorgulamak değil, başkasının imanını sorgulamak. Ne haddine kimsenin? Bilemezsin.
"Sen Aşk-ı Memnu izliyorsun, senin imanından şüphe ederim", diyebilir misin birine? Mesele bu. İnsan önce kendine bakmalı.

Neyse..

@PERİS
Kardeş, laftan öte adım atılsın da, neresinden gidildiği mesele değil. Hani olay, islamforum'da konuşulup, "çıkış"ı aldıktan sonra da KanalD'de Aşk-ı Memnu izlemeye gidilmesin :) Yoksa izleyip reytingi artıran da biziz. Sen değilsin ama senin amcandır, teyzendir. Bu dizi hiç öyle asortiklerin reytingini artırdığı bi dizi değil. Suçlu dibimizde yani :)

@Metin abi
Haklısın. Kimi kime şikayet ediyorsuna geliyor mesele. Lakin bu da bişeydir. Hem kanunen hak aramak gerekir. Aslında şu var. Şimdiye kadar pek aranmamış haklar. Kanunları kullanmak lazım. Yoksa kendi aramızda konuşmaktan öteye geçmiyor bu işler. Sonra malı götüren yine götürüyor. Yanlışta olsa her adım bi mesafedir. En azından tecrübe olur.

selametle..



En sinir oldum sey nedir Mehmedim biliyormusun?Bir sey yapmak icin yapilan!!!Yani sonucu kocaman bir SIFIR olan...Eylem gerek,Isyan gerek,Hemen aklima Cihad geldi nedense?Ha Toprak kazanmak icin yapilanlar yani Hücced degil.Iste bunuda düsününce cok yasa padisahim demekten baska sözüm kalmiyor cünki hala EMEVI-ABBASI ikdidarindayiz...
 
P

Peris

Guest
Konunun aslı bence kanal ve ya yapımcı şirket dizi yapmasın ya da Aşk-ı Memnu gibi eserler ekranlarda görünmesin değil. Esas diziyi ve ya filmi yapanların ele aldıkları konuyu hangi yönden ışıklandırması ve Bekir abinin de nitelendirdiyi gibi Behlül gibi kahramanların değil diğer müsbet örnek ola bilecek kahramanların ön plana çıkarılması, tebliğ olunmasıdır. (eğer varsa ben bilmiyorum diziyi)
Bir de tabi kiminse izlemesi değil, önemli olan izleyenin izlediğinden ne sonuç çıkarması.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Neyse dostum biraz farklı yaklaşıyoruz ama demek istenilen anlaşıldı. Gerisine lüzum yok.

En sinir oldum sey nedir Mehmedim biliyormusun?Bir sey yapmak icin yapilan!!!Yani sonucu kocaman bir SIFIR olan...Eylem gerek,Isyan gerek,Hemen aklima Cihad geldi nedense?Ha Toprak kazanmak icin yapilanlar yani Hücced degil.Iste bunuda düsününce cok yasa padisahim demekten baska sözüm kalmiyor cünki hala EMEVI-ABBASI ikdidarindayiz...

Metin abi, ben yapmış olmak için yapmak demedim. Böyle bi şey israf olur zaten. Herkes şikayetçi ama bu sözde kalmasın bişeyler yapılsın. Hem sadce Rtük ile sınırlamadım. Kanaller programlarına reytingi yüksekse devam ederler. Demek bu dizinin de yüksek. Mesela Ramazan ayında neden tüm kanallar müslümanlaşır? Çünkü o ay içinde reyting dini programlardadır. İlk adım zaten izlememekten başlar. Onu yükselten de biziz. Ama çok kişi izliyor diye rahatsızlık duyanlar sadece kendi aralarında konuşup konuyu kapatsın mı? Muhim olan somut adımdır. Bir adım atmaya başlamak lazım, gerisi gelir.

Kanunlarda senaryoya etki edecek durumları yok RTÜK idaresinin, bu belli. Sadece bazı sahnelere etki edebildiklerini söylemişti başkanı. Ama böyle diye hiç bişey yapmamak olmaz.

Haa; senin daha sağlam yöntemlerin vardır, eyvaAllah abi söyle onlara uyalım ??

selametle..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bir yazardan.. Neler yazmış, neler söylemiş, neler düşünmüş.. Yahut neleri gözden kaçırmış.

spacer.gif

Aşk-ı Memnu takıntısı


09.02.2010 - 00:12

Önce 10 Ocak’ta Zaman Gazetesi, “Ya kadınlar Bihter olmak isterse” dedi.
Şimdi de RTÜK ihaneti onayladığı gerekçesiyle Aşk-ı Memnu dizisine uyarı cezası verdi.
RTÜK uyarı cezasında, “Bihter’in kocasını, Behlül’ün ise hem amcasını hem de sevdiği kadını aldatmakta, ancak bu rolleri üstlenen sanatçılar halk tarafından sevilmekte ve böylelikle de ihanet toplum tarafından onaylanır hale gelmektedir.” gerekçesine yer veriyor.
Yani, kendisini muhafazakar değer yargılarını savunur zanneden kesimlerde Aşk-ı Memnu dizisi hedef haline gelmiş durumda.
Şimdi.
Aşk-ı Memnu dizisi Halid Ziya Uşaklıgil’in romanından bir uyarlama.
Önce romanın kendisinden başlarsak…
20. yüzyılın ilk çeyreğinde yazılan bu roman zamanın ve daha önceki yakın yüzyılların batı edebiyatında da bolca işlenmiş bir konuyu anlatıyor.
Bu konunun adı Aşk-ı Memnu, yani yasak aşk.
Edebiyat bunu neden konu ediyor?
Çünkü yasak aşk var.
Yani, toplumun resmi yüzünde yasak ve kabul görmez olduğu halde; evliyken başkasına aşık olmak, evli birine aşık olmak, baldızına aşık olmak, eniştesine aşık olmak, en yakın arkadaşının eşine veya sevgilisine aşık olmak, amcasının karısına aşık olmak vs. vs. vs. vs. gibi durumların fiili olarak yaşanıyor ve birey için çözümsüz bir durum ve sorgulama yaratıyor olması.
Bu örneklerin her biri kendi içinde farklı kategorilerde değerlendirilecek konular olsa bile, yasak aşk toplumsal ve bireysel bir travmanın sebebi.
Edebiyat da işte, birey ve toplumda yaşanan herşeyi, resmen yasak olup olmadığına bakmadan ele alan ve işleyen bir alan.
Bunun olması da gerekir.
Çünkü yasak olduğu halde yaşananların yaşanmasının sebepleri var ve bu durumun tamamının birey zihninde ve ruhunda işlenmesi ve olgunlaştırılarak çözülmesi insanlar ve toplumlar açısından bir ihtiyaç.
Edebiyat zaten çağlar içinde resmi, yasak ve katı olana, bireyi yasakla boğana, bu yasaklar zincirinin kendisini bulmasında engel olmasına karşı gelişmiş bir toplum ilacı aynı zamanda.
Dizinin kendisine gelince.
Aşk-ı Memnu dizisi Halid Ziya Uşaklıgil’in eserinden bir uyarlama, bugüne bir uyarlama.
İçinde bugünün psikoloji bilimi çerçevesinde tartışılan ve bugünün jargonuna uygun çok sayıda yeni öge var.
Mesela.
Kadınların ve erkeklerin yasak durumlardaki davranış kodlarına dair esintiler.
Dizinin senaryosunu yazanlar kadın ve onların erkeğin cesaretine ve dürüstlüğüne bugünün sıcak tartışmalarından süzülen bakışları diziye çok hakim. (bunun detaylarına şimdi giremem, yoksa yazı bitmez)
Bunun dışında.
Aşk-ı Memnu dizisi çok güzel bir görselliğe sahip.
Renkler güzel ve sakinleştirici.
Atmosfer masalımsı.
Elbiseler güzel.
Kadınlar güzel.
Behlül çok sempatik bir çocuk.
Sürüklenen ve kendisini idare edemeyen.
Ama sevimli, ama sıcak.
Bihter çok enerjik genç bir kadın.
Ki, Bihter karakterinin çok sevilmesinin asıl sebebi de bence, onun kendisi ve arzuları için inatçı, mücadeleci olması, çok enerjik bir yapıya sahip olması.
Bu insanları cezbediyor.
Çünkü hemen hemen tüm insanlar kendileri için enerji istiyor, kendi arzuları için güç istiyor.
Aşk-ı Memnu çok seyredilen bir dizi.
Her kesimden, her eğitim düzeyinden insanlar Aşk-ı Memnu’yu izliyor.
Kaldı ki, oyuncuların ağırlıklı bir kısmı da daha önceden seyircinin tanıdığı ve toplumsal hafızada çok derinlikli yer etmiş dönemlerinden veya o dönemleri oynayan oyuncular.
Bihter karakterini oynayan Beren Saat, “Hatırla Sevgili”deki rolüyle Türkiye’nin mazi kalbinin tam ortasına dokunmuş ve…
Çok genç olduğu halde, duyguları eskiye boyamayı ve onları yakalamayı iyi becermiş bir oyuncu.
Ki, toplumlarda gençlerin maziye geçişkenlik becerisi her zaman sevilir ve cana yakın bulunur.
Nebahat Çehre.
Herkes için bir parça mazi ve bir anı.
Selçuk Yöntem tiyatrodan gelen kalite. vs. vs.
Yani.
Seyirci Aşk-I Memnu’yu ihanet ögesinden dolayı seyretmiyor sadece veya hatta asıl olarak.
Çok nedenli olarak seviyor ve seyrediyor.
Ayrıca.
İhanet denen nesne zaten var.
O dizi olmasa da var, olsa da var.
Bunun insanın içinden gelen sebepleri var.
Hem de.
Hem romanında hem de dizide yasak aşkın çözümsüzlüğü işleniyor.
Hiç kimse de Bihter ya da Behlül karakterine bakıp da, “Amcamın karısına asılayım” demez.
Bu diziyi bu şekilde eleştirenler ve ona ceza verenler ise, ya yasak aşka yakalanmaktan çok korkanlar;
ya da edebiyat yasakçılığının ve sansürcülüğünün siyasi formasyonuna çok fazla batmış olanlardır.[/QUOTE]





Bu yorum kime ait acaba?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Konunun aslı bence kanal ve ya yapımcı şirket dizi yapmasın ya da Aşk-ı Memnu gibi eserler ekranlarda görünmesin değil. Esas diziyi ve ya filmi yapanların ele aldıkları konuyu hangi yönden ışıklandırması ve Bekir abinin de nitelendirdiyi gibi Behlül gibi kahramanların değil diğer müsbet örnek ola bilecek kahramanların ön plana çıkarılması, tebliğ olunmasıdır. (eğer varsa ben bilmiyorum diziyi)
Bir de tabi kiminse izlemesi değil, önemli olan izleyenin izlediğinden ne sonuç çıkarması.

İşte budur... İşin özü budur. Bu projeksiyonun başarısı muhakkak ki dizinin içinde ki yasak aşk değil ama bir yasak aşk, bir ahlaki bozuntu, bir edebsizlik hikayesi üzerine bunca emek verilmememli bir diziye, bunca insan toplanmamamlı ekranlara....
 
Üst Alt