Kalpteniman
New member
ZEMZEM SUYUNUN ÜCRETİ.
Muhterem kardeşlerim. Hacc farizasını ifa ettiğim sene Mekke ve
Medinede yaşadığım ibretlik hadiseleri ilginizi çeker düşüncesi ile
buraya asıyorum.mürşidimizden duymuştum ki hacca davet edilip
gidenler olduğu gibi davet edilmeden gidenler de oluyor fakat en
efdal olanı davetle gidenlerdir demişti. 1994 senesi hacca niyet
ettiğimizi söylemiştik.bize hacca gitmeden hacı ol sonra yola çık
buyurdular. çok tuhafıma gitmişti çok üzülmüştüm demek oluyor
ki, bizi oraya gitmeye layık görmemişti. o günün gecesi manada
elimde evraklar hacca gitmek için vize almaya bir büroya
giriyorum ve yetkili memura hacca gitmek istediğimi söyledim.
yetkili memur önünde bulunan büyük bir kitabı açtı benim adımı
aradı bulamadı ve senin ismin burada geçmiyor bu sene sana
hacc yok deyince, fakat nasıl olur diye itiraz etmiş ve yalvarmıştım
yetkili memur sabret sıranı bekle zamanı gelince gidersin demişti.
o sene gidememiştim. 1995 yılı yine mürşidimizin huzuruna çıktık.
Efendim hacca niyet ediyoruz ne buyuruyorsunuz diye sorunca
maddi durumumun müsait olup olmadığını borcum olup olmadığını
sordu biz de maddi durumumuzun iyi olduğunu borcumuzun da
olmadığını söyleyince, gidiniz ve hacı olarak dönünüz orada alış
verişlere dalıp vaktinizi dünyalık şeyler için harcamayın orada zamanınızı manevi alışveriş ile geçirin.çünkü feyz deryasına
gidiyorsunuz o deryayı bırakıp maddi deryaya dalmayın orada
satılan eşyaların hepsi burada satılıyor aksi takdirde alacağınız
diplomanızda hacı yerine tüccar yazar demişti ve şu kıssayı
anlatmıştı. Zamanın birinde iki arkadaş hacca gidiyorlar.birisi
vaktini tavaf ve namazlar ile geçirirken diğeri ise vaktini mekke
çarşılarında alış veriş ile geçiriyormuş aklına geldiği zaman
da tavaflara katılıp ibadet yapıyormuş bir akşam bu iki arkadaş
otelde buluşmuşlar alışveriş yapan arkadaşı aldığı eşyaları
arkadaşına gösteriyormuş aldığı eşyaların içinde bulunan
su maştrabasını da arkadaşına göstererek bunu da aldım
ki, bazı yerlerde zemzem içmek için bardak olmuyor orada
kullanacağım deyince pazarla ilğisi olmayan arkadaşı da diyor
ki, sen onu bana ver kaç paraya aldın ise sana vereyim
sen kendine başka alırsın olmazmı deyince pazarcı arkadaşı
tabii olur diyor ve bir riyale aldığı maştrabayı üç riyale arkadaşına
satıyor devam eden günlerde de hacc farizasını bitirip memleketlerine
dönüyorlar. O kutsal beldede günlerini pazarda geçiren bir
rüya görüyor. Rüyasında bütün hacı adaylarının büyük bir meydanda
toplandıklarını Hacc diplomalarını almak için arkadaşı ile beraber sırada beklemektedirler ve onlara sıra geliyor ve diplomalarını alıp
açıyorlar, Zamanını tavaf ve namazlar ile geçiren diplomasını
açıyor ve Ey Allahım sana çok şükür hacı olmuşum deyince
rüyayı gören pazarcı ise diplomasını açıyor ve bakıyor ki, hacı
yazılması gereken kısımda tüccar yazıyor uyanınca da ah vah ediyor
fakat geçti. Sizde orada her geçen saatleri ibadet ve taat ile geçirin demişti.
Biz de h.z. Allahın izniyle hazırlığımızı yaptık feyiz denizi olan o mübarek
beldeye vardık. Mekkede ilk gördüğüm rüya, Mescidi haramın bulunduğu
yerde kendimi denizin içinde, insanların o denizin içinde normal bir yaşam sürdüğünü denizin içinde oksijen sıkıntısı çekmeden birbirimizle konuşabiliyorduk.bu rüya bana oranın gerçekten feyiz denizi olduğunu göstermişti. Mümkün olabildiğince alış verişlere acil ihtiyaçlar
dışında çıkmamaya gayret ettik. Günlerimizi tavaf ve namazlar kuranı kerim
okumakla geçiriyorduk. Bir gün tavafımı bitirdim zemzem içmek için sıraya
girdim yanımda olan bir hacı adayı bana dönerek dedi ki, bu rahmet suyunun
borcunu ödemek lazım ben her zemzem içtiğimde iki rekat zemzem namazı
kılıyorum demişti. fakat gafletten mi daha evvel böyle bir haber duymadığım
için mi, zemzem namazı kılmadan Tavaf namazını kıldım ve istirahate çekildim. Birazdan sonra da terliklerimi seccademi yastık yaptım ve uyku bastı uyuyuverdim.
Manada kendi evimde oluyorum ve belediyeden memurlar eve giriyorlar
ve su borcum olduğunu söylüyorlar.Ben ise itiraz ediyorum benim borcum
yok ben borcumu ödedim dedi isem de, hayır borcunu ödemelisin diye beni
sıkıştırırlar iken uyandım. kalktım oturdum ve az evvel bana zemzem namazı
kılmamı tavsiye eden kişiyi hatırladım ve gittim abdest tazeledim ve iki rekat
zemzem namazı kıldım. Ve vakit geçirmeden uykuya yattım ve mana aleminde
beyazlar içinde bir arabi iki elinin arasına aldığı zemzem dolu gümüş bir tası
bana uzatıvedi bende o suyu içerken uyanmıştım. Ve o rüyadan sonra her
tavaf namazının ardından iki rekatta zemzem namazı kılmayı ihmal etmedim. Medineyi münevverede ise
Resullah s.a.v. efendimizin kabri şerifini ziyarete
gidiyordum işte o günlerden bir gün yine ziyarete giderken otelin altında olan yemekhanede nefsime uyarak sarmısaklı cacık ile beraber bir tabak pilav
yedim halbuki daha evvel dikkat ediyor sarımsaklı hiç bir şeyi ağzıma sokmuyordum o gün ise nefsime uydum ve yedikten sonra ziyaretimi
yaptım. ibadet ve taatten sonra uzandım kendimi Resulullah s.a.v.Efendimizin kabri şerifinin yanında görüyorum ve oradan ses geliyor, ve yiyecektin de neden geldin, yiyecektin neden geldin o sesle uyandım kalktım ağzımı misvakla temizledim tevbe istiğfar ettim bir daha da orada ağzıma sarmısaklı hiç bir şey koymadım. Nur peygamberimiz dünyada iken ashabı kiramın sarmısak soğan yiyip mescidi nebeviyyeye gelmesini istemiyordu ve Ahirette olmasına rağmen yine istemiyordu.
Hz. Allah c.c. yaptığımız bütün ibadet ve taatlarımızı kabul etsin. zatına has
bir kul peygamber s.a.v. Efendimize ümmet ümmet etsin.
Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin.Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
Muhterem kardeşlerim. Hacc farizasını ifa ettiğim sene Mekke ve
Medinede yaşadığım ibretlik hadiseleri ilginizi çeker düşüncesi ile
buraya asıyorum.mürşidimizden duymuştum ki hacca davet edilip
gidenler olduğu gibi davet edilmeden gidenler de oluyor fakat en
efdal olanı davetle gidenlerdir demişti. 1994 senesi hacca niyet
ettiğimizi söylemiştik.bize hacca gitmeden hacı ol sonra yola çık
buyurdular. çok tuhafıma gitmişti çok üzülmüştüm demek oluyor
ki, bizi oraya gitmeye layık görmemişti. o günün gecesi manada
elimde evraklar hacca gitmek için vize almaya bir büroya
giriyorum ve yetkili memura hacca gitmek istediğimi söyledim.
yetkili memur önünde bulunan büyük bir kitabı açtı benim adımı
aradı bulamadı ve senin ismin burada geçmiyor bu sene sana
hacc yok deyince, fakat nasıl olur diye itiraz etmiş ve yalvarmıştım
yetkili memur sabret sıranı bekle zamanı gelince gidersin demişti.
o sene gidememiştim. 1995 yılı yine mürşidimizin huzuruna çıktık.
Efendim hacca niyet ediyoruz ne buyuruyorsunuz diye sorunca
maddi durumumun müsait olup olmadığını borcum olup olmadığını
sordu biz de maddi durumumuzun iyi olduğunu borcumuzun da
olmadığını söyleyince, gidiniz ve hacı olarak dönünüz orada alış
verişlere dalıp vaktinizi dünyalık şeyler için harcamayın orada zamanınızı manevi alışveriş ile geçirin.çünkü feyz deryasına
gidiyorsunuz o deryayı bırakıp maddi deryaya dalmayın orada
satılan eşyaların hepsi burada satılıyor aksi takdirde alacağınız
diplomanızda hacı yerine tüccar yazar demişti ve şu kıssayı
anlatmıştı. Zamanın birinde iki arkadaş hacca gidiyorlar.birisi
vaktini tavaf ve namazlar ile geçirirken diğeri ise vaktini mekke
çarşılarında alış veriş ile geçiriyormuş aklına geldiği zaman
da tavaflara katılıp ibadet yapıyormuş bir akşam bu iki arkadaş
otelde buluşmuşlar alışveriş yapan arkadaşı aldığı eşyaları
arkadaşına gösteriyormuş aldığı eşyaların içinde bulunan
su maştrabasını da arkadaşına göstererek bunu da aldım
ki, bazı yerlerde zemzem içmek için bardak olmuyor orada
kullanacağım deyince pazarla ilğisi olmayan arkadaşı da diyor
ki, sen onu bana ver kaç paraya aldın ise sana vereyim
sen kendine başka alırsın olmazmı deyince pazarcı arkadaşı
tabii olur diyor ve bir riyale aldığı maştrabayı üç riyale arkadaşına
satıyor devam eden günlerde de hacc farizasını bitirip memleketlerine
dönüyorlar. O kutsal beldede günlerini pazarda geçiren bir
rüya görüyor. Rüyasında bütün hacı adaylarının büyük bir meydanda
toplandıklarını Hacc diplomalarını almak için arkadaşı ile beraber sırada beklemektedirler ve onlara sıra geliyor ve diplomalarını alıp
açıyorlar, Zamanını tavaf ve namazlar ile geçiren diplomasını
açıyor ve Ey Allahım sana çok şükür hacı olmuşum deyince
rüyayı gören pazarcı ise diplomasını açıyor ve bakıyor ki, hacı
yazılması gereken kısımda tüccar yazıyor uyanınca da ah vah ediyor
fakat geçti. Sizde orada her geçen saatleri ibadet ve taat ile geçirin demişti.
Biz de h.z. Allahın izniyle hazırlığımızı yaptık feyiz denizi olan o mübarek
beldeye vardık. Mekkede ilk gördüğüm rüya, Mescidi haramın bulunduğu
yerde kendimi denizin içinde, insanların o denizin içinde normal bir yaşam sürdüğünü denizin içinde oksijen sıkıntısı çekmeden birbirimizle konuşabiliyorduk.bu rüya bana oranın gerçekten feyiz denizi olduğunu göstermişti. Mümkün olabildiğince alış verişlere acil ihtiyaçlar
dışında çıkmamaya gayret ettik. Günlerimizi tavaf ve namazlar kuranı kerim
okumakla geçiriyorduk. Bir gün tavafımı bitirdim zemzem içmek için sıraya
girdim yanımda olan bir hacı adayı bana dönerek dedi ki, bu rahmet suyunun
borcunu ödemek lazım ben her zemzem içtiğimde iki rekat zemzem namazı
kılıyorum demişti. fakat gafletten mi daha evvel böyle bir haber duymadığım
için mi, zemzem namazı kılmadan Tavaf namazını kıldım ve istirahate çekildim. Birazdan sonra da terliklerimi seccademi yastık yaptım ve uyku bastı uyuyuverdim.
Manada kendi evimde oluyorum ve belediyeden memurlar eve giriyorlar
ve su borcum olduğunu söylüyorlar.Ben ise itiraz ediyorum benim borcum
yok ben borcumu ödedim dedi isem de, hayır borcunu ödemelisin diye beni
sıkıştırırlar iken uyandım. kalktım oturdum ve az evvel bana zemzem namazı
kılmamı tavsiye eden kişiyi hatırladım ve gittim abdest tazeledim ve iki rekat
zemzem namazı kıldım. Ve vakit geçirmeden uykuya yattım ve mana aleminde
beyazlar içinde bir arabi iki elinin arasına aldığı zemzem dolu gümüş bir tası
bana uzatıvedi bende o suyu içerken uyanmıştım. Ve o rüyadan sonra her
tavaf namazının ardından iki rekatta zemzem namazı kılmayı ihmal etmedim. Medineyi münevverede ise
Resullah s.a.v. efendimizin kabri şerifini ziyarete
gidiyordum işte o günlerden bir gün yine ziyarete giderken otelin altında olan yemekhanede nefsime uyarak sarmısaklı cacık ile beraber bir tabak pilav
yedim halbuki daha evvel dikkat ediyor sarımsaklı hiç bir şeyi ağzıma sokmuyordum o gün ise nefsime uydum ve yedikten sonra ziyaretimi
yaptım. ibadet ve taatten sonra uzandım kendimi Resulullah s.a.v.Efendimizin kabri şerifinin yanında görüyorum ve oradan ses geliyor, ve yiyecektin de neden geldin, yiyecektin neden geldin o sesle uyandım kalktım ağzımı misvakla temizledim tevbe istiğfar ettim bir daha da orada ağzıma sarmısaklı hiç bir şey koymadım. Nur peygamberimiz dünyada iken ashabı kiramın sarmısak soğan yiyip mescidi nebeviyyeye gelmesini istemiyordu ve Ahirette olmasına rağmen yine istemiyordu.
Hz. Allah c.c. yaptığımız bütün ibadet ve taatlarımızı kabul etsin. zatına has
bir kul peygamber s.a.v. Efendimize ümmet ümmet etsin.
Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin.Allahümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
Son düzenleme: