Sevda hancısına düştü yolum..Eylül yağmurlarının soluğu boğazımda..Sesimi duymuyorum..
Arka bahçedeki ceviz ağacının gölgesine düştü ikindi saatlerim.Akşam sefaları güzelliğini nazlarken, küçük kırmızı karanfilim bende varım der gibi tebessüm satıyor gamzelerime..Yüreğimin rengi dalına bulaşmasın karanfilim..Hüznüm adın olmasın.
Ela gözlerime yakılan türkünün son nakaratı cebimde..Bağrı yanık sevdamın eli kor tutamıyorum..
Fincanımdaki kahve bir kişilik,hoş sedasına bulaşan kokusu hayallerimi sızlatıyor.Bir çift lakırdının beli kırık. Dilim lal iklimlerinde gözyaşı sızlatıyor.
Işığın kırdığı karanlığın ilk ağlayışı ikindi saatleri..Gürültülerin sessizliğe niyetlendiği ilk davet. Sonbaharın sevdası eylül yağmurları, yoldaşım..
Hayallerime takılan bir damla ümit; eylül yağmurları.
Karanlığın dar sokaklarında kaybolan hüznümün ağıtını yakıyorum.Belki duyan bilen vardır diye siyaha bürünen ayaklarımı toprağa soruyorum. Bir iz varmıdır? Yaprakların rengini takip et fısıltısı bozuyor bütün büyüyü..
Yalnızlığıma düşen ilk sarı yaprağın ağacına anlatıyorum hikayelerimi.Tek kişilik salıncaktan düşen bir mektubun ilk satırına duyduğum özlem misali..
Karanfilim,adağım,sevdamın ilk sesi..
Bir düş yalanının rüzgarına savururdum beni..Kandırmadayım yarınlarımı..
Arka bahçedeki ceviz ağacının gölgesine düştü ikindi saatlerim.Akşam sefaları güzelliğini nazlarken, küçük kırmızı karanfilim bende varım der gibi tebessüm satıyor gamzelerime..Yüreğimin rengi dalına bulaşmasın karanfilim..Hüznüm adın olmasın.
Ela gözlerime yakılan türkünün son nakaratı cebimde..Bağrı yanık sevdamın eli kor tutamıyorum..
Fincanımdaki kahve bir kişilik,hoş sedasına bulaşan kokusu hayallerimi sızlatıyor.Bir çift lakırdının beli kırık. Dilim lal iklimlerinde gözyaşı sızlatıyor.
Işığın kırdığı karanlığın ilk ağlayışı ikindi saatleri..Gürültülerin sessizliğe niyetlendiği ilk davet. Sonbaharın sevdası eylül yağmurları, yoldaşım..
Hayallerime takılan bir damla ümit; eylül yağmurları.
Karanlığın dar sokaklarında kaybolan hüznümün ağıtını yakıyorum.Belki duyan bilen vardır diye siyaha bürünen ayaklarımı toprağa soruyorum. Bir iz varmıdır? Yaprakların rengini takip et fısıltısı bozuyor bütün büyüyü..
Yalnızlığıma düşen ilk sarı yaprağın ağacına anlatıyorum hikayelerimi.Tek kişilik salıncaktan düşen bir mektubun ilk satırına duyduğum özlem misali..
Karanfilim,adağım,sevdamın ilk sesi..
Bir düş yalanının rüzgarına savururdum beni..Kandırmadayım yarınlarımı..