Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Zahiri ve batıni ilimler

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Risale-i nurlar yararlı eserler,lakin ebced hesabını bedüüzzaman niçin kullanmış tam bilemedim.Burada Kurani harflere sayısal değerler veriliyor ve ayetin mana-i işareti önemli bir tarihsel olay ortaya çıkıyor.Bilindiği üzere tarihte hurufilik olarak bilenen bir akım var,acaba ebced ve başka hesablamaları bu akım mı buldu,yahudilerde benzer metotlarla tevratı tetkik ediyorlar.bu huriler bazı ayetleri bu matematiksel hesablarına uymadığı için safdışı etmişler ve batıl konuma düşmüşler.
Sanırım İslam alimleri genelde ebced veya cifir gibi hesablamalardan çok istifade etmediler lakin kısmende olsa kullanıldı.Acaba bu Kuranın mucizevi bir yanımıdır.bunula ilgili bir ayet veya hadis ben şahsım adına pek duymadım.nasstan geldiğini pek sanmıyorum.
yalnız pek bağ kurmasanızda ilim iki kısım deniyor;1-zahiri ilimler,2-batıni ilimler.
zahiri ilimler malum islam ilimleri.
batıni ilimler ise daha çok bu tür ilimler akılla pek izahı olmuyor,bunların.
bu ilimlere delil gösterilen ayet malum hz.hızır ile musa as. yolculuğunu konu edinen kıssa.burada hz. musa zahiri ilimlere,hz.hızır batini ilimlere göre hareket ediyor,deniyor.bu kıssadanda anlaşıldığı üzre batıni ilimlerin hikmeti zahirden hemen anlaşılabilecek gibi değildir.bir sır ile görünüşü kuşatılmış sanki.
yine bu ilimlerden rüya tabirciliği veyahut amel noktasında rüyalar.bu husustada Kuranda yusuf as. kıssası vardır.biz yusuf as. böyle batini bir ilimin verilmediğini nasıl inkar edeceğiz,açıkça Allah teala verdiğini söylüyor.lakin sırlı bir durum bu akılla sadece nasıl izah edilebilinir ki,bu.
rüya ile amel konusundada hz. ibrahimin as. oğlu ismail as. kurban etme kıssası vardır,belki şöyle izah edebilirsiniz bu bir vahiydi,lakin bunun açılmını evliya zatlardada görüyoruz mesala mevlana tebrizden konyaya bu işarat ile geliyor.
ayrıca batni ilimlere hz. süleymanın hayvanlarla konuşabilme hünerininde eklenmesi yerinde olacatır.
şimdi biz bu kısım ilmi inkar edemiyoruz,çünkü iman ettiğimiz Kuranda yazılmış vardır.
lakin şerii hukuk,fıkıh gibi zahiri ilimler açısından bunlarda delil değildir.batıni ilimler ayrıca tüm inanları bağlamaz lakin şerii kurallar tüm bir cemaati ve ferdi bağlıyor.
burdan sonuç olarak anlaşılacak husus şu bedüüzzaman zahiri ve batıni dediğimiz iki ilimdende haberdar ve kullanmış.
ehli keşf denen hal ehlinin tüm şu seyrü sulük meselelerinden haberdar,özellikle bu kısımın sahasına giren şu batıni ilimlerdede bilgili,ayrıca zahiri ilimleride kullanmış,en az fıkıh mevcut onunla ilgili bile bir kaç mevzu aklıma geliyor.mesela takma diş mevzunu talebeleri sormuşlar lahikaların birinde ve ehli sünnet fıhkına görede açıklaması yerinde.
özet risaleler hem batıni hem zahiri ilimden faydalınarak yazılmış...yani hem vehbi(verilmiş) hem normal olarak kazanılmış ilim özellği var.


İSTİKBAL İSLAMINDIR.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Temeli ebced hesabına dayanan, harflerden ve ibarelerden gaybî haberler çıkarmada kullanılan hususî bir ilim.


Üstad Bediüzzaman’ın dikkat çeken yönlerinden birisi, eserlerinde cifir ilmine de yer vermesidir. Eskide ve günümüzde cifir ilmi hayli tartışılmıştır ve tartışılmaktadır.

Bu konuda, şu hususlara dikkat çekmekte fayda görüyoruz:

1-Her şey bizim malumatımıza münhasır değildir. Bir ilmi bizim bilmeyişimiz, olmadığına delâlet etmez. “Onlar, ilmen ihata etmedikleri ve te’vili daha kendilerine gelmemiş şeyi yalanladılar” ayetini unutmamak gerekiyor. (Yunus, 39) Kur’an kelimelerinin istikbaldeki bir kısım olaylara işaretini, çok az müfessirin yazmış olması reddini gerektirmez.

2- Bu ilim, Kur’an’ın nüzulûnden önce de bilinmekteydi. Mesela, Yahudilerden bir topluluk, Hz. Peygamberden (Elif-Lâm-Mîm) şeklinde huruf-u mukattaayı duyunca, ebced hesabıyla (harflerin rakam değeriyle), O’nun ümmetinin ömrünün az olacağına istidlalde bulunur. Hz. Peygamber, diğer huruf-u mukattaalardan okur. Adamlar, her yeni huruf-u mukattaayı duyunca şaşkına dönüp, “Biz senin durumundan birşey anlayamadık.” deyip ayrılırlar.

3-Sayıları az da olsa bir kısım âlimler, cifir ilmiyle ayetlerden gaybî istihraçlarda bulunmuşlardır. Molla Cami’nin Beldetün tayyibetün (temiz bir belde) (Sebe, 15) ifadesinin ebced değeriyle, İstanbul’un hicri 857’de fethine tarih düşmesi meşhurdur.

Meşhur müfessirlerden Alusî’nin tefsirinde kaydettiği şu olay da, konumuz açısından güzel bir örnektir:

“İbn-i Hallikan tarihinde zikrediyor ki, Selahaddin-i Eyyubî Haleb’i fethettiğinde, Kâdı Muhyiddin güzel bir şiirini okudu. Cümleleri arasında,
“Şehba kal’ayı Safer ayında fethettin,
Recebte de Kudüs’ü fetihle mübeşşersin” ifadesi vardı. Dediği gibi çıkınca kendisine “Bunu nerden bildin?” diye soruldu. “ İbnu Berrecan’ın Rum Suresi’nin baş kısmını tefsirinden aldım” diye cevap verdi.

Alusî, sözüne devamla İbnu Kemâl’in Enbiya suresi 105. ayetten, Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethetmesini istinbat ettiğini anlatır.

Bediüzzaman, cifri kullandığı yerlerde hiç bir zaman “Âyetin açık mânâsı budur” dememiştir. Söylediği şudur: “Ayetin sarîh manasının altında müteaddit tabakalar var. Bir tabakası da, işarî ve remzî manadır. İşârî mana da bir küllîdir; her asırda cüz’iyatları bulunur.”

Bediüzzaman’ın ilm-i cifir hakkındaki şu ifadeleri de çok önemlidir:
“İlm-i cifir, meraklı ve zevkli bir meşgale olduğundan, vazife-i hakîkiyeden alıkoyup meşgul ediyor. Hatta kaç defadır esrar-ı Kur’an’iyeye karşı o anahtar ile bazı sırlar açılıyordu. Kemâl-i iştiyak ve zevk ile müteveccih olduğum vakit kapanıyordu. Bunda iki hikmet buldum:

Birisi: ‘Gaybı ancak Allah bilir' (Neml, 65) yasağına karşı hılaf-ı edebde bulunmak ihtimali var.

İkincisi: Hakaik-ı esasiye-i imaniye ve Kur’an’iyenin berahin-i kat’iye ile ümmete ders vermek hizmeti ise, ilm-i cifir gibi ulum-u hafiyenin yüz derece fevkinde bir meziyet ve kıymeti vardır. O vazife-i kudsiyede kat’î hüccetler ve muhkem deliller, su-i istimale meydan vermiyorlar. Fakat cifir gibi, muhkem kaidelere merbut olmayan ulum-u hafiyede su-i istimal girip, şarlatanların istifade etmeleri ihtimalidir.”

Görüldüğü gibi, cifir ilmi gizli ilimlerdendir. Az kişiye hitab etmektedir. İman ve Kur’an hakikatleri ise, herkese seslenmektedir. Hem herkesin onlara ihtiyacı vardır. Bu gibi noktalardan dolayı ve “ Gaybı ancak Allah bilir” yasağına karşı edebe aykırı harekette bulunmamak için Bediüzzaman, bu ilmin ayrıntılarını eserlerine yansıtmamıştır. Yansıttığı miktar, altıbin küsûr sayfalık tefsirinin içinde az bir bölüm teşkil etmektedir. Bunda asıl maksadı, o günün ağır şartları altında hizmet eden talebelerine bir şevk kaynağı olmasıdır.

ebced:Arabça Eski Sâmi alfabesindeki harf sırasının sayı değerine göre tertiplenmesinden meydana gelen birinci kelime. Bu tertip İbrâni ve Süryâni Alfabesindeki harfleri içine alır. İbâredeki kelimelerin sırası ve harflerin rakam değerleri şu suretle gösterilmektedir. $(Ebced) $(Hevvez) $(Hutti) $(Kelemen) $(Sa'fes) $(Kareşet) $(Sehaz) $(Dazig)Bu sekiz kelime bütün huruf-u hecâ denen yirmi sekiz harfi içine almış ve sıra ile eliften gayn harfine kadar, birden bine kadar her harfte aşağıdaki sıra ile gösterildiği gibi değerler verilmiştir. Elif: 1, Bâ: 2, Cim: 3, Dal: 4, He: 5, Vav: 6, Ze: 7, Ha: 8, Tı: 9, Yâ: 10, Kef: 20, Lâm: 30, Mim: 40, Nun: 50, Sin: 60, Ayn: 70, Fe: 80, Sad: 90, Kaf: 100 Rı: 200, Şın: 300, Te: 400, Se: 500 Hı: 600, Zel: 700, Dad: 800, Zı: 900, Gayn: 1000 Şimdiki Arabcada alfabe bu sırayı tutmuyorsa da harflerin rakam gibi kullanıldığı zaman, yine eski sıraya uymak için Ebced sırasını da devam ettirmişlerdir. Hem birbirine benzeyen harfler bu sırada dizilmiştir. Eskiden İslâmlarda matematik ve fizikte bu harflerin rakam yerine kullanıldıklarını biliyoruz.
 

deget

New member
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allah razı olsun.Sagolasın. ılk defa kımseye bulaşmadan ve ortadan bır görüş okudum. İlmi cifirde ayrıca nasip işidir. Anlayana söylenir. Bilmeyenden gizlenir.
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Kur'an bitti ,hiç bir zaman elde edilemiyecek batini ilimler kaldı!Allah akır,fikir versin!
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
pardon,tabi üstad Peygamberler gibi Cebrail aracılığıyla değil,direkt Allah'tan alıyor!Dolayısıyla Kur'ana uygun olup olmadığı tartışılamaz bile!
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Kur'an bitti ,hiç bir zaman elde edilemiyecek batini ilimler kaldı!Allah akır,fikir versin!

Kur'an bitti deyince bak aklıma ne geldi..
Bir köyde imam yok.. Oradan geçen bir sakallıyı imam sanıp, imamlık yapmasını isterler. Adam her ne kadar imam olmadığını söylese de kabul ettiremez.. Bakmış adam kurtuluş yok, şöyle düşünmüş.. Felak ve nas surelerini biliyorum nasılsa, birinci rekatta felak ikincide nas'ı okur, hallederim meseleyi. Başlamış namaza.. Fatiha ve ardından Felak yerine yanlışlıkla Nas.. ruku sücud derken ikinci rekata kalkılmış.. bizimki bakmış, yanlış okumuş sureyi.. okuyacak ta bir şey kalmamış.. Namazı bozmuş ve dönmüş cemaate..
CEMAATİ MÜSLİMİN, VALLA KUR'AN BURADA BİTTİ.. Başınızın çaresine bakın.. demiş..
Anlayana..
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
cuk oturdu diye bir deyim var,aynen öyle dostum.Cuk diye oturuverdi!!
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
pardon,tabi üstad Peygamberler gibi Cebrail aracılığıyla değil,direkt Allah'tan alıyor!Dolayısıyla Kur'ana uygun olup olmadığı tartışılamaz bile!

sence musa ile arkadaşlık eden zatadamı ilmi cebrail a.s. veriyor? yada musa a.s. Allah ile konuşunca değişik birşeymi oldu? yeterki ilaham yada vahiy gelsin ama nasıl olursa olsun sorun değil. eğer ilham nasıl olsaydı inanırdınız?
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
İstisnalar kaideyi bozmuyordu galiba.
"Herkes bir iş için yaratılmıştır."

"Her insan sınav olmaktadır." Her peygamberin ayrı özellikleri olduğu gibi Resülallah(s.a.v.) efendimizin ümmetinin de diğer ümmetlerden ayrı özelikleri vardır.
"Gerçek evliyalar, Resülallah(s.a.v.) efendimizin yolundan gitmeye çalışanlardır."
Bu zatların peygamberlerin yolundan gittiklerine ispat olarak mucizeler göstermeleri yadırganacak birşey değildir.
Günümüzde bulunan diğer aslından uzaklaştırılmış dinlere inanan kişilerde insanları kandırmak için düzmece mucizeler göstermektedirler.
Gerçek peygamber varislerininde mucize göstermesi bu durumda yadırganamaz sanırım.

:)
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Allahın resulu peygamberimize verilmeyen mucize ve kerametler nedense başka zatlara veriliyor. ilginç ve siz buna doğal diyorsunuz!!!!
sizi tefekküre davet ediyorum. körü körüne bağlılığa değil.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Arkadaşlar artık bir şey yazmayın. Bu harika fıkra ile bütün hakikatler anlaşıldı. Cuk diye oturdu.
Abi ilim desen ilim daha yazmaya ne hacet.

Çapanoğlu kardeş, sen bu muhteşem ilmimle herkezle baş edersin. Arkadaşlarını yardıma çağırmaya ne hacet. :D

Hadi bakalım. Bizi yine yendin. ;)
Muhabbetle


Bu şarkıydı galiba ya neyse :D
İsmail Türüt büyüğümüzündü sanırım.
:D
 
Üst Alt