Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüzümde secdemin izini bırak ey Rabbim!

fatih_06

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
secde nereye götürür alnını?


Yüzünü toprağa sür şimdi... Evine dön. Sılana koş. Subhane rabbiye'l -a'la. “Sen varsın. Sen a'lasin. Eksiklikten uzaksın, noksanlıktan muallâsın, kusurdan mukaddessin. Kusur bende. Benden yana eksiklik. Bende saklı acizlik. Bende bekler fakirlik. Yalnız sana muhtaç olma zenginliğimdir secdem. Yalnız Sana kul olma şerefimdir secdem. Sultanlığımdır secdelerim. Varlığımı huzurunda sıfırladığım andır. Senin şah damarı yakınlığından kalbimin yakınlıklar emdiği andır, ruhumun muştular bulduğu demdir. Miracımın kab-ı kavseyni secde. Beni aradan çıkardığım yerdir secde. Dediğini yapıyorum, secde edip yaklaşıyorum. Sana yaklaşıyorum. Tüm uzaklıkları uzaklara bırakıyorum. Tüm aldanışları tuzaklarda bırakıyorum.



Yüzümde secdelerimin izini bırak ey Rabbim.



Alnıma rahmetinin nefesini bırak ey Rabbim.



Kalbime En Sevgili’nin aşkını bırak ey Rabbim.



Secdemden dirilt beni.



Secdemde öldür beni.



Secdemde durut beni.



Secdemde doğrult beni.


Senai Demirci
 
Z

zeynep_hearty

Guest
amin ..amin .amin..rabbim razı olsun ..selam ve dua ile..
 
H

hüma-gül

Guest
Yüzümde secdelerimin izini bırak

Yüzümde secdelerimin izini bırak

hayatkuraliki6.jpg


Yüzünü toprağa sür şimdi... Evine dön. Sılana koş. Subhane rabbiye'l -a'la. Sen varsın. Sen a'lasin. Eksiklikten uzaksın, noksanlıktan muallâsın, kusurdan mukaddessin. Kusur bende. Benden yana eksiklik. Bende saklı acizlik. Bende bekler fakirlik. Yalnız sana muhtaç olma zenginliğimdir secdem. Yalnız Sana kul olma şerefimdir secdem. Sultanlığımdır secdelerim. Varlığımı huzurunda sıfırladığım andır. Senin şah damarı yakınlığından kalbimin yakınlıklar emdiği andır, ruhumun muştular bulduğu demdir. Miracımın kab-ı kavseyni secde. Beni aradan çıkardığım yerdir secde. Dediğini yapıyorum, secde edip yaklaşıyorum. Sana yaklaşıyorum. Tüm uzaklıkları uzaklara bırakıyorum. Tüm aldanışları tuzaklarda bırakıyorum.



Yüzümde secdelerimin izini bırak ey Rabbim.



Alnıma rahmetinin nefesini bırak ey Rabbim.



Kalbime En Sevgilinin aşkını bırak ey Rabbim.



Secdemden dirilt beni.



Secdemde öldür beni.



Secdemde durult beni.



Secdemde doğrult beni.

Senai Demirci
 

soldierking

New member
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
amin ALLAH hepimize öyle kullar olmayı nasip etsin..
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul
Secdemde Doğrult Beni

Secdemde Doğrult Beni

Yüzünü toprağa sür şimdi…! Evine dön. Sılana koş.
Subhane rabbiyel alâ. Sen varsın. Sen alâsın.
Eksiklikten uzaksın, noksanlıktan muallâsın, kusurdan mukaddessin.
Kusur bende. Benden yana eksiklik. Bende saklı acizlik. Bende bekler fakirlik.

Yalnız Sana muhtaç olma zenginliğimdir secdem.
Yalnız Sana kul olma şerefimdir secdem. Sultanlığımdır secdelerim.
Varlığımı huzurunda sıfırladığım andır.
Senin şah damarı yakınlığından kalbimin yakınlıklar emdiği andır,
Ruhumun muştular bulduğu demdir. Miracımın kabı kavseyni secde.
Beni aradan çıkardığım yerdir secde.
Dediğini yapıyorum, secde edip yaklaşıyorum. Sana yaklaşıyorum.

Tüm uzaklıkları uzaklara bırakıyorum.
Tüm aldanışları tuzaklarda bırakıyorum.
Yüzümde secdelerimin izini bırak ey Rabbim
Alnıma rahmetinin nefesini bırak ey Rabbim
Kalbime En Sevgilinin aşkını bırak ey Rabbim


Secdemden dirilt beni.
Secdemde öldür beni.
Secdemde durut beni.
Secdemde doğrult beni.​

 

hilal

New member
Katılım
3 Haz 2008
Mesajlar
562
Tepkime puanı
1,033
Puanları
0
Yaş
46
Secde....

Secde....

Yüzünü toprağa sür şimdi... Evine dön. Sılana koş. Subhane rabbiye'l -a'la. “Sen varsın. Sen a'lasin. Eksiklikten uzaksın, noksanlıktan muallâsın, kusurdan mukaddessin. Kusur bende. Benden yana eksiklik. Bende saklı acizlik. Bende bekler fakirlik. Yalnız sana muhtaç olma zenginliğimdir secdem. Yalnız Sana kul olma şerefimdir secdem. Sultanlığımdır secdelerim. Varlığımı huzurunda sıfırladığım andır. Senin şah damarı yakınlığından kalbimin yakınlıklar emdiği andır, ruhumun muştular bulduğu demdir. Miracımın kab-ı kavseyni secde. Beni aradan çıkardığım yerdir secde. Dediğini yapıyorum, secde edip yaklaşıyorum. Sana yaklaşıyorum. Tüm uzaklıkları uzaklara bırakıyorum. Tüm aldanışları tuzaklarda bırakıyorum.


Yüzümde secdelerimin izini bırak ey Rabbim.


Alnıma rahmetinin nefesini bırak ey Rabbim.


Kalbime En Sevgili’nin aşkını bırak ey Rabbim.


Secdemden dirilt beni.


Secdemde öldür beni.


Secdemde durut beni.


Secdemde doğrult beni.

alıntı​
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Allah (cc) ı anmakta bir sınır olmamakla beraber, ibadetin belli fiziki şekilleri konmuştur. Secde de bu manada var olan evrensel bir şekil ile bilinmektedir. Muhakkak ki sırf şekil de yetmemektedir.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Secde*

Mehmet Akif Ersoy
*

Şuhûdundan cüdâdır, çok zamanlar var ki, îmânım;
Bu vahdet-zâra - gûyâ! - geldim amma bin peşîmânım:
Huzûr imkânı yok dünyâyı etmiş cezben istîlâ;
Ne hüsrandır, İlâhî, ma'bedim, çepçevre, vâveylâ!
Derinlikler, kovuklar, kuytular, şellâleler, yarlar,
Bulutlar, yıldırımlar, çöller, enginler, sular, karlar,
Güneşler, gölgeler, aylar, şafaklar... Hepsi çığlıkta;
Gelir tarrâkalar çaktıkça ecrâmın karanlıkta!

Sabâ dağlarda Sûr üfler, coşar vâdîde bin mahşer;
Denizler yükselir, seller döner, taşlar semâ' eyler.
Ufuklar çalkanır, kaynar ziyâ girdâbı göklerde;
Asırlar devrilir. Çamlar, çınarlar, çırpınır yerde.
Bütün zerrâtı sun'un bir müebbed neşveden serhoş;
Sağım serhoş, solum serhoş, İlâhî, ben ne yapsam boş!
Ömürlerdir, gözüm yollarda, hâlâ beklerim, hâlâ,
Şuhûd imkânı yok coştukça hilkatten bu vâveylâ.

Hayır! Bir başka rûh esmiş ki, akşam, sermediyyette:
Uyandım, fecre baktım, titriyor par par meşiyyette.
O coşkun na'ralar bî-tâb; o taşkın zerreler mahmûr;
O tûfanlardan ancak terliyor, maşrıkta tek bir nûr.

O gömgök kubbe, Sînâ-rengi tutmuş, bir avuç toprak:
Işıklar püskürürken, şimdi haşyetlerle müstağrak!
O ecrâm, ah o gözler öyle fânîler ki Mevlâ'da,
Dönüp bir kerre olsun bakmıyorlar artık eb'âda.
Denizler, dalgalar, dağlar, ağaçlar, gölgeler dalgın...
İlâhî! Üıperen tek gölge yok bağrında âfâkın.

Sabâ durgun, sular durgun, gölün durgun hayâlinde,
Ne ma'nîdâr o gökler, kudretin bir vahyi hâlinde!
Bu vahdet-zâra dün baktım: Ne meyhâneydi cûşâcûş!
Bugün rindânı gördüm: Başka bir peymâneden bî-hûş.
Bütün dünyâ serilmiş sunduğun vahdet şarâbından;
Ben'im mest olmıyan meczûbun, Allah'ım, benim meydan!
Bırak, hâsir kalan seyrinde mi'râcım devâm etsin;
Rükû'um yerde titrerken, huşû'um Arş'ı titretsin!
İlâhî! Serserî bir damlanım, yetmez mi hüsrânım?
Bırak taşsın da coştursun şu vahdet-zârı îmânım.
Bırak hilkatte hiç ses yok bırak meczûbunun feryâd...
Bırak tehlîlim artık dalgalansın, herçi-bâd-âbâd!
......................................
Kıyılmaz lâkin, Allah'ım, bu gaşyolmuş yatan vecde...
Bırak, "hilkat"le olsun varlığım yek-pâre bir secde!
Hilvan, 15 Kânûnisânî 1341
• Safahat, Dergah Ofset, Akit Yay., İst., 1998.
 
Üst Alt