Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüzü Açmak Bid'attır

MOLLA

New member
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
111
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
46
Yüzü Açmak Bid'attır
Günümüzde yeni bir iddia ortaya atılmaktadır. Bu, kadının ev içinde kullandığı başörtüsü ile dışarıya çıkabileceği iddiasıdır. Bunlara göre yü*zün örtülmesi şer'i değildir. Çünkü yüz, avret değildir. Bu iddiayı ortaya atanlar, kendilerini Resulullah (sav)'ın haber verdiği her yüz senede or*taya çıkacak mücedditlerden saymaktadırlar. Bunlar bu iddiaları ile müc-tehid olduklarını, geçmişteki İslâm müctehidleri ile yarışarak İctihadlarda bulunduklarını kabul ettirerek modernist görüşlerinin benimsenmesini, ken*dilerine uyulmasını istemektedirler. Bu görüşler bilhassa modernistler ara*sında yaygınlık kazanmaktadır.


Şüphesiz bu görüşün yaygınlık kazanması onların iddialarının doğru*luğunu isbat etmez. Bu, insanların hayvani hislerine hitap etmelerinin bir sonucudur. Hayvani hisler de herzaman şehvanî arzularla beraber yürür. Şehvet ise herkeste vardır. Öyleyse bu görüşün revaç bulmasında hayret edilecek bir taraf yoktur.


Bu İddia sahipleri görüşlerinin kitap ve sünnete uygun olduğunu, böy*le bir Örtünmenin müslüman kadına emredilen şer'İ örtünmeyi yerine ge*tirdiğini sanıyorlar. Böylece kendilerinin. «Hakikat indirdiğimiz o açık açık âyetlerimizi ve doğruyu —biz kitapta İnsanlara onu pek aşikar bir surette bildirdikten sonra— gizleyenler (yok mu?) İşte onlar(ın hali:) onlara hem ALLAH lanet eder ve hem lanet etmek şanından olanlar lanet eder.». (Baka*ra: 159) âyetinde ifadesini bulan İlmi ketmenin günahından kurtulduklarım düşünyorlar.


Ben onların hangi günahtan kurtulduklarını bilmiyorum. Çünkü onlar kadının yüzünden hicabını atmasını ve şehvani arzuların kaynadığı, kötü*lük alevlerinin heryanı sardığı bir toplumda gezmelerini istiyorlar. Bunlar*dan daha evvel, aynı görüşü bazı sapık fikirli şairler savunmuştu. Nitekim bunlardan biri şöyle demişti: «O güzel başörtüsü ile örtünen güzel kadına de ki, sen bu Örtüyü örtmekle ibadet ehil takva kardeşinin dinini götür-dün. Örtünün parıltısı ile senin yüzünden doğan aydınlık bir araya gelin*ce yüzünün yanıtlamasına hayret ediyorum.»


Bu müceddit taslaklarının İddia ve davaları, şer'i örtüyü atmış, İslâ-.mi adaba muhalefet ederek sokaklarda cahiliye devri kadınları gibi açılıp saçılarak gezen kadınlara vücudlarını örtmelerini, buna karşılık yüzlerini ' açmalarını teklif etmiş olsalar bir dereceye kadar haklılık kazanabilir, hoş görülebilir. Çünkü İslâm kanunları da tedrici olarak gelmiştir. Fakat bunlar davetlerini bunlara değil, bilakis Allanın emrettiği şekilde her taraflarını kapattıkları gibi yüzlerini de kapatan kadınlara yapıyorlar. Bu mümin ka*dınların da yüzlerini açarak kadınlık vekarlanndan soyunmalrını istiyorlar.


Bu husustaki tek dayanakları da yüzün avret olmadığı görüşüdür.


Burada ben, Resulullah (sav)'m savaşlarından birinde oğlu şehid olan 1 mümin kadının kıssasını hatırlatmak istiyorum: Kadın yüzü örtülü olduğu "'halde cenazeler arasında şehid olan oğlunu arıyor. Ona, «Yüzündeki bu "örtü ile oğlunu nasıl bulacaksın?» diyorlar. Bu söze karşı kadın, «Çocuğu-" mu kaybetmem, hayamı kaybetmem kadar ağır değildir.» cevabını veriyor.


Müslüman kadından din namına yüzünü açmasını İsteyen bu İddia sahiplerine ve benzerlerine hayret ediyorum. Bilhassa ahlaksız insanların oâaldığı ve ahlaksızlığın ortalıkta kol gezdiği günümüzde bunu nasıl İş*eyebilirler?


Bu müceddit ve müctehid taslaklarına sesleniyorum: Siz, doğru yolu şaşırdınız. İslâmı ve şeriatln hükümlerini doğru anlamıyorsunuz. Sizinle aklî ve şer'î mantıkla konuşuyorum. Fakihlerden yüzün avret olmadığını söyleyenler, fitneden emin olmak şartını öne sürüyorlar. Onlara göre de eğer fitneden korkulursa yüzün açılması haramdır. Şimdi soruyorum size, siz günümüzde fitneden emin misiniz?


islâm, kadına, fitne korkusu ile yabancı erkekler karşısında avretin*den herhangi bir yerini açmasını haram kılmıştır. İslâm kadının saçlarını ve ayaklarını örtmesini emrederken yüzünün ve ellerinin açılmasına mü*samaha etmesi düşünülebilir mi?


Ey modernistfer! Size diyorum! Erkekleri yüz mü yoksa ayaklar mı daha çok iğfal eder? Aklınızı başınıza toplayın. Halka dini işlerde herhan*gi bir şüphe sokmayın. O İslâm ki ayakiarındaki halhalların sesleri duyul*masın diye kadınlara ayaklarını yere sert vurmayı yasaklamış, ziynetlerin*den herhangi birşeyin açılmasını haram kılmıştır.



Nasıl ofur da güzelliğin esası ve fitnenin kaynağı olan yüzün açılmasına müsade eder?

http://www.halidiye.com/forumx/forum_posts.asp?TID=6689&PN=1#_ftn1
http://www.halidiye.com/forumx/forum_posts.asp?TID=6689&PN=1#_ftn1


Mevzuyu Mevdudi'nin Nur Suresi Tefsin isimli kitabındaki âyetin «bunlardan görünen kısmı müstesna» bölümü hakkındaki açıklamalarıyla bitiriyorum :


«Âyet-i kerimedeki bu cümle, kadınların ziynetlerini kasdi olarak aç*malarının caiz olmadığına delalet eder. Şu varki, kendi kasıtları olmadan açılmaları hal) müstesnadır. Birde, dıştan giydikleri çarşaf ve benzeri giy*sileri gizlemeleri mümkün değildir. İşte bu üstten giyilen çarşaf ve benzeri giyeceklerin görünmelerinde bir beis yoktur. Âyetin bu şekildeki tefsiri Abdullah İbni Mes'ud (ra) ve Hasan-ı Basrî (ra) gibi kimselerden de riva*yet edilmiştir.


«Başka bazı kimseler ise âyetten yüz ve elin açılabileceği hükmünü çıkarırlar. Bunlara göre âyetteki «görünen kısımsdan maksat, insanın adet üzere açabileceği kısımdır. Buna göre, kadının yüzü ve elleri üzerlerinde*ki ziynetle birlikte açmak caizdir. Yani, kadının gözünün sürmesi, yüzünün makyajı, kınası, yüzüğü, bileziği açık olarak gezmesi caizdir.


«Bize göre âyetteki «görünen kısım müstesna» ifadesinden bu mana ,ve sonucun çıkarılması-caiz değildir. Çünkü âyetteki ifade, kendi kendine i; kasıtsız olarak görünen kısım anlamındadır. Kendiliğinden görünmekle in-^ sanın kasdi olarak açıp göstermesi arasında açık bir fark vardır.



Zira eâyet sarih olarak ziynetlerin açılmasını haram kılmıştır. Ancak kasıtsız ..olarak açılması halini istisna kabul etmiştir. Bu İstisnayı genişleterek kas-t den açma haddine ulaştırmak Kur'ana ve Resulullah (sav)'tûn rivayet edi*len sahih hadislere muhalefet etmektir.


«Resulullah (sav) zamanında kadınların yabancı erkeklere karşı yüz*lerini açtıkları tesbit edilmemiştir. Çünkü hicab emri yüzü de içine almaktadır. O zaman yüzün örtüsü, kadının elbisesinin bir parçasıdır.



Yalnız hac*da ihramda iken yüz ve ellerin açılması mubahtır. Kadınların yüz ve elleri açık olarak yabancı erkekler karşısına çıkmalarını mubah görenlere hayret ediyorum. Onlar yüz ve eller avret değildir demektedirler. Halbuki hicabla setr-i avret arasında büyük bir fark vardır. Avret, kocanın dışındaki mahrem erkekler karşısında da açılması caiz olmayan şeye denir. Hicab ise isetr-i avretin üzerine giyilen örtüye denir.»

muhamemd ali es sabuni - ahkam tefsiri nur suresi tefsiri.
 

Ýnneddineislam

New member
Katılım
5 Eki 2008
Mesajlar
5
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
38
kur'anda ifade edilen '' Kendiliğinden görünen yerler hariç...'' ifadesinde bahsi geçen kendiliğinden görülen yerler peygamber efendimize sorulduğunda cevabı ''abdest azaları olmuştur '' burada saç ''mest'' ile anıldığı için kadın başörtüsünü abdestli giyer ve örtü üzerinden mest edebilir, peygamberin sözünü ettiği azalara dahil değildir.
 

MOLLA

New member
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
111
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
46
bismillah.

konu ile alakasız yazılar neşreden duha kardeşe..!!!

ilgili nakil yapılan esere bakın.aynı yeri bulun .ve o yerin öncesinden okumaya başlayın.ilgili mesela hakkında nakiller vardır.

kısa bir not :

hanefi alimleri yüzün açılmasının caiz olmasını iki şarta bağlamışdır.

1 - kadın yüzüne boya vesaire sürmeyecek yani yüz doğal halinde olacak.

2 - fitne zamanı okmayacak.

imdi bu zamanın fitne zamanı olmadığını iddia edenler varsa bilemiyorum..

bu inşallah kafidir.

vesselam..
 
E

Enes.

Guest
Imam-i azam Ebu Hanife Rahimullah göre Nikab vacipdir. Ben bildigim her Ehli Sünnet Ulemasi Fukahasi bunu vacip görmüsler. Imam Ibn Hacer el Askalani, Imam Malik, Imam Ahmed, Imam Ibn-i Abidin ..... daha niceleri. Kurani ve Sünneti bu zatlardan daha iyi anlayanlar varsa ciksin ortaya onu dinleyelim ...


Duha.

Hangi mutlak Müctehid Niqab veya carsaf vacip degildir demisdir? Sen bana Ehli Sünnetden bir Büyük Ulemadan bir tanesini bile getiremeceksin ... Inan bana

Tefsir Ulemasindan hepsi ama hepsi buna Farz veya vacip diye tefsir etmislerdir.

Ibn Kesirden Elmalili Hamdi Yazira ve Imam Kurtubiye
 
Son düzenleme:
Z

zemahseri

Guest
yüzü açmak bidattir dersek yüzü açan delalettedir ifadesi çıkarki bu rahmanın hükmüne zulumdür zira ulamanın el ve yüzden maade vucudun diğer yerlerinin mahrem olduğu ittifakı çıkmıştır hal böyle iken yüzü açmak bidattir demek yüzü açan sapıtmıştır demektir ki asıl dalalet budur ...hem aleni bir hüküm yokken hem ittifak varken ...yalnız şu varki illaki yüzü açmak gerekmektedir ifadesi bidattir hem kuranda tesettür ölçüsü bellidir biri tesettür emrini günümüzde kullanılan pardesü ile yerine getirir bir diğeri şalvar-atkı ile yerine getirir bir diğeri ferace ile yerine getirir bir diğeri ise bu emri çarşafla yerine getirir birinin yaptığı fetva bir diğerininki ise takvadır madem ölçü bellidir o halde takvayı fetva olarak sunmak savunmuş olduğunuz davanın hukukuna aykırıdır zulumdür zira efendimiz zolaştırmayın kolaylaştırın nefret ettirmeyin müjdeleyin diyor hal böyleyken yüzü açmak bidattir ifadesi tümüyle yanlıştır dua ile...
 
Z

zemahseri

Guest
Imam-i azam Ebu Hanife Rahimullah göre Nikab vacipdir. Ben bildigim her Ehli Sünnet Ulemasi Fukahasi bunu vacip görmüsler. Imam Ibn Hacer el Askalani, Imam Malik, Imam Ahmed, Imam Ibn-i Abidin ..... daha niceleri. Kurani ve Sünneti bu zatlardan daha iyi anlayanlar varsa ciksin ortaya onu dinleyelim ...


Duha.

Hangi mutlak Müctehid Niqab veya carsaf vacip degildir demisdir? Sen bana Ehli Sünnetden bir Büyük Ulemadan bir tanesini bile getiremeceksin ... Inan bana

Tefsir Ulemasindan hepsi ama hepsi buna Farz veya vacip diye tefsir etmislerdir.

Ibn Kesirden Elmalili Hamdi Yazira ve Imam Kurtubiye

haklısınız çarşaf farzdır ve vaciptir lakin tesettür ölçülerine uygun her kıyafet böyledir feraceden şalvar- atkıya kadar zira sizde bunlar farz veya vacip değildir diyen bir ulamanın sözlerini getiremezsiniz kaldıki kelamullahta isim zikredilmemiş ölçü belirtilmiştir bu ölçülere uygun her kıyafet tesettür olur yani farz veya vaciptir...dua ile...
 

MOLLA

New member
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
111
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
46
BİSMİLLAH.

fakir uzun uzadıya örtüye dair meseleleri aktarmayacağım ama şunu iletmekde faide vardır.,

* böylesine bir fitne zamanında yüzü açmayı cevaz verenlere şaşırmamak elde değildir.yani onlar mana olarak kabaca şunu diyorlar.;

ey kadınlar cemaati : hak teala güzelliğini genel olarak ellerinizde ve de yüzlerinizde toplamışdır lakin siz bunları dışarda açabilirsiniz bunda bir beis kınama azab vesaire yokdur..eğer olurda bigileri size bakarsa - iç geçirirse - hayale dalarsa - laf atarsa - maddi ve ya manavi tecavuze kalkarlarsa bundan siz sorumlu değilsiniz vesaire vesaire..

**aklı başında olan bir müslüman böyle bir şey düşünemez ..

deriz ki : ey kadınlar cemaati : kendinizi gizleyin na - mahremlerden.. sizleri bi rabbiniz birde eşleriniz bilsin.

selam ve dua ile.
 
Z

zemahseri

Guest
Çarşaf farzdır. Lakin, çarşafın farz olduğunu söyleyen Said Nursi, acaba ehl-i Tarik kardeşlerin giydiği çarşafa mı farz demiştir?

Ehl-i tarik kardeşler, birçeşit çarşaf olan ferace giyiyorlar. Ferace ise İmam-ı Rabbani Hazretlerinin Mekrubatında kavli ile bidat-ı hasenedir.

Çarşafı değrelendirirken geniş manada bakmak lazım. Halkın diline oturmuş manasına değil.

Vucut hatlarını belli etmeyen, pardüse ve türban da bir çeşit çarşaftır. Maksat kapanmaktır, maksat kumaşın tarzını ve kesim şeklini belirlemek değildir.

Muhabbetle


Saygıdeğer Duha ben farklı bir şeymi yazmışım... kaleme aladıklarınıza tezat bir cümlem yok... bana cevaben yazmış olmanıza mana veremedim???dua ile...
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
'Şüphesiz şeytan Adem oğlunun içinde kanının aklığı gibi akar. ...

şimdi farzedelim eşimle bir yere giderken yolda arkadaşıma rast geldim. eğer eşimin yüzü açık olursa arkadaşım güç duruma düşebilir. beni çok sevdiği için eşimin yüzüne bakamaz. gönlünün kaymasından korkar. Beni kaybetmekten korkar.çünkü kendisi şeytana inanır.

'Şüphesiz şeytan Adem oğlunun içinde kanının aklığı gibi akar. ...

çünkü iki kişi birbirini gerçekten seviyorsa birbirine benzer. eşler arasında da bu böyledir. kadın kocasını çok çok sevdiği zaman eşinin güzelliği kendisine geçer.

yolda ki arkadaşı da kadının yüzüne baktığı zaman arkadaşını görür.

buna takva denir. sevda denir

 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
AŞK diye bir şey olmasaydı şuan ademoğlu diye bir şey olmazdı
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
Birbirini Allah için sevenlerin sesleri de birbirine benzer. tamamen aynı olması mümkün değil. yaratılış tan kaynaklanır. kısacası Allah 100 de 100 mükemmeldir. Rasullulah 100 99
mükemmeldir. bizim de 100 de 98 olabilme ihtimalimiz vardır. ihtimal şeytandandır. bizim muhakkak 100 de 98 olmamız gerekir.
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
şeytana inanmayan Allah'a da inanmaz
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
en azından benim 100 de 98 olmam gerekecek. ben 100 de 98 olursam eğer ,siz de 100 de 98 olabilir misiniz o nu bilemem. belki de 2 tane 100 de 98 var. her şeyin en iyisini Allah bilir. inşallah 100 de 98 imdir. değilsem bile inşallah 100 de 98 olurum
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
FURKAN:
. 71-Ve her kim tevbe edip iyi davranışta bulunursa, muhakkak o tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner.
72-Ve onlar ki, yalana şahitlik etmezler, anlamsız, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar içinde geçer (gider)ter.
73-Ve onlar ki Rablerinin ayetleri hatırlatılınca, kör ve sağır üstüne yıkılıp yatmazlar.
74-Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz, lütfunla bizlere eşlerimizden, çocuklarımızdan göz aydınlıkları ihsan buyur ve bizi takva sahiplerine önder kıl!" derler.
75-İşte hep bunlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı ile mükafatlandırılacaklar; orada sağlık ve selam ile karşılanacaklar.
76-Orada ebedi kalacaklar; ne güzel durulacak bir yer, ne güzel bir makam!
77- De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak!
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
100 de 98 olmak istemeyen fasıktır
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
100 de 98 , 100 ün izniyle inşallah yanıma gelecek.
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
Adem cennette allahtı. Havva şeytandı. Adem çok merhametli olduğu için havvanın aşırı ısrarına dayanamadı ve havva meyveyi yedi. Sebeb olan yapan gibi olduğundan ikisi birlikte dünyaya gönderildiler. Havva ısrarından dolayı pişman oldu. Adem sebeb olduğundan pişman oldu. Eğer bu pişmanlıklarını
devam ettirselerdi allah onları kesinlikle cennetine koymazdı. ölümsüz olmaları için meyveyi yemelerine gerek olmadığını anladılar. Yapan ve yaptıran allahtır.
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
Meyveyi yemeden ölümsüz olduklarını anlayamazlardı
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
peygamberimiz, sahabeler tanısın diye eşinin yüzünü açtırmamış mı?
Mollam ,senin bu yazının başlığı bidat değil mi?
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
Adem cennette allahtı. Havva şeytandı. Adem çok merhametli olduğu için havvanın aşırı ısrarına dayanamadı ve havva meyveyi yedi. Sebeb olan yapan gibi olduğundan ikisi birlikte dünyaya gönderildiler. Havva ısrarından dolayı pişman oldu. Adem sebeb olduğundan pişman oldu. Eğer bu pişmanlıklarını
devam ettirselerdi allah onları kesinlikle cennetine koymazdı. ölümsüz olmaları için meyveyi yemelerine gerek olmadığını anladılar. Yapan ve yaptıran allahtır.
bu yazdıklarımı geri almak zorundayım. Allah affetsin beni. özür dilerim. eksik ve yanlış bilgi verdim. hakkınızı helal edin lütfen
 
Üst Alt