bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
Şimdi sizden bir an için yok olduğunuzu düşünmenizi istiyorum..Ama öyle bir "yokluk" düşüneceksiniz ki içinde kesinlikle "varlık" olmayacak!..Bakalım kaç kişi yokluğu düşünmeyi başarabilecek??
-Bence ilk düşündüğünüz şey ya "beyaz bir sis" ya da "derin bir karanlık" değilmi??....İlk denemeniz başarısız!!..Çünkü siyah ve beyaz beyin fonksiyonlarıyla ilgili kavramlardır..Görünenin yorumlanmasıdır..
-Şimdi de bir boşluk içinde devamlı yol aldığınızı hayal ediyorsunuz değilmi??Malesef yine yapamadınız..Çünkü boşluk, içinde bulunduğunuz mekanla ilgili bir kavramdır..
-Düşüncenin "0" noktasında olduğu; mekan ve zaman kavramının olmadığı bir anı düşünüyorsuz şimdi!..(Ama bunu yaparken kesinlikle düşünmemeniz gerekiyor..Çünkü düşünce "0" noktasında..)
Yokluğu düşünmenin ne kadar ürpertici olduğunu görebiliyorsunuz değilmi??Acaba inkar edenler işin bu boyutunu gerçekten düşünüyorlarmı??Çünkü Allah'ı inkar edebilmeniz için "varlıktan bağımsız olarak yok olmanız" gerekir..Eğer varlığın içinde kaybolduğunuzu düşünürseniz, mesela azot dengesine karışacağınızı düşünürseniz bu büyük bir yanılgı olur..Çünkü böyle bir durum maddenin ezeli olmasını gerektirir..Bu ihtimalin olmadığınızı hepimiz biliyoruz..Çünkü madde görecelidir..Duyu organlarınız işlevini kaybettiği anda madde de anlamını kaybeder..İnançsız bir insan için bu durumu düşünmek otamatik olarak yokluğu devreye sokacaktır..Ama biz bu şekilde düşünmüyoruz..Madde Cenab-ı Allah tarafından yoktan vareldilmiştir..Bu durumdan ötesini düşünemezsiniz..
"Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar."(Bakara suresi 4)
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!(Bakara 177)
"İnkar edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak"(Ali İmran 56)
"Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır."(İsra 10)
"Ahiret de dünya da Allah'ındır."(Necm 25)
-Bence ilk düşündüğünüz şey ya "beyaz bir sis" ya da "derin bir karanlık" değilmi??....İlk denemeniz başarısız!!..Çünkü siyah ve beyaz beyin fonksiyonlarıyla ilgili kavramlardır..Görünenin yorumlanmasıdır..
-Şimdi de bir boşluk içinde devamlı yol aldığınızı hayal ediyorsunuz değilmi??Malesef yine yapamadınız..Çünkü boşluk, içinde bulunduğunuz mekanla ilgili bir kavramdır..
-Düşüncenin "0" noktasında olduğu; mekan ve zaman kavramının olmadığı bir anı düşünüyorsuz şimdi!..(Ama bunu yaparken kesinlikle düşünmemeniz gerekiyor..Çünkü düşünce "0" noktasında..)
Yokluğu düşünmenin ne kadar ürpertici olduğunu görebiliyorsunuz değilmi??Acaba inkar edenler işin bu boyutunu gerçekten düşünüyorlarmı??Çünkü Allah'ı inkar edebilmeniz için "varlıktan bağımsız olarak yok olmanız" gerekir..Eğer varlığın içinde kaybolduğunuzu düşünürseniz, mesela azot dengesine karışacağınızı düşünürseniz bu büyük bir yanılgı olur..Çünkü böyle bir durum maddenin ezeli olmasını gerektirir..Bu ihtimalin olmadığınızı hepimiz biliyoruz..Çünkü madde görecelidir..Duyu organlarınız işlevini kaybettiği anda madde de anlamını kaybeder..İnançsız bir insan için bu durumu düşünmek otamatik olarak yokluğu devreye sokacaktır..Ama biz bu şekilde düşünmüyoruz..Madde Cenab-ı Allah tarafından yoktan vareldilmiştir..Bu durumdan ötesini düşünemezsiniz..
"Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar."(Bakara suresi 4)
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!(Bakara 177)
"İnkar edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak"(Ali İmran 56)
"Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır."(İsra 10)
"Ahiret de dünya da Allah'ındır."(Necm 25)