Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yöneticiler

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Rabbimiz, Bakara suresinin 124’üncü ayetinde “Hani İbrahim’i, Rabbi bir
takım kelimelerle imtihan etmişti de, O da bunları tam olarak yerine
getirince Allah da: “Ben Seni bütün insanlara imam (lider, reis) yapacağım”
demişti. İbrahim de: (ya Rab) neslimden de (imamlar önderler çıkar) deyince
(Allah): “zalimler ahdime (o imamlığa) erişemezler” buyurdu.”
Yani adil bir toplumun başına tarih boyunca zalim yönetici gelmemiş.
Rabbimiz buna izin vermemiş.
Halifelerin, kralların, şahların, padişahların, cumhurbaşkanlarının,
başbakanların, kabile şeflerinin, aşiret beylerinin iki eli, iki ayağı ve
bir başı vardır.
Onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca başlar ve eller, baş eğerek, oy
vererek alkış tutarak iki ele güç katarlar. Yöneticiler adil olurlarsa sizin
ellerinizle adalet dağıtıyor demektir. Eğer zulmediyorlarsa sizin
ellerinizle zulmediyor demektir.
Onlar bizim iç dünyamızın dışta görülen halidir.
Onun için sevgili peygamberimiz: “İşleriniz sizin yöneticilerinizdir”
buyurmuş. Bir başka hadisinde ise “Nasılsanız öyle idare olunursunuz.”
buyurmuş. (Taberani den naklen Keşf-ül hafa 2/127)
Bu iki hadisi bize rivayet eden Hasan-ı Basri’ dir. Bir adamın Haccacı
zalimin aleyhinde dûa ettiğini görünce Hasan-ı Basri : “Öyle dûa yapma.
Siz birbirinizin aynısınız. Birbirinizden geldiniz. Eğer Haccac, görevden
alınır veya ölürse maymunlar veya hınzırlar yöneticiniz olur” dedikten
sonra yukarıdaki hadisleri rivayet eder.
Kur’an-ı Kerim’de “Bir toplum kendini değiştirmedikçe , Allah o toplumu
değiştirmez.” buyurur. (Ra’d 11)
Beyhaki, Şuab’ül İman isimli hadis kitabının 6/22 de 7388 nolu hadisinde Hz.
Musa Rabbiyle görüşmeye giderken “Rabbine sor, bizi sevdiğini veya bize
kızdığını nereden bileceğiz?” demişler.
Rabbim de “Musa, onlara söyle, eğer başlarına onların en iyisi yönetici
olmuşsa ben onları seviyorum demektir. Eğer en kötüleri başkan olmuşsa ben
onlara kızıyorum demektir” demiş.
Yine Beyhaki, Şuab’ül İman isimli hadis kitabının 6/22 de 7389 nolu
hadisinde, Ka’b el Ahbar “Allah, her zamanın yöneticisini halkın kalplerine
göre gönderir. Eğer o halkın ıslahını murat etmişse onların başına ıslahcı
birini gönderir. Eğer helakini murat etmişse onların başına şımarık azgın
birini gönderir” demiş.
Eskiden “Seçim” kelimesi yerine “İntihap” kelimesi kullanılırdı.
Müntehıp=seçmen, Müntehap =seçilendi .
Bir gün, milletvekilinin biri halka konuşurken : “Siz Müntehıp sınız; ben
Müntehabım. Kelimenin kökü, “Nuhbe” den gelir. “Nuhbe”: Seçilmek, süzülmek,
öz, kaymak manalarına gelir. Siz süt iseniz ben süt kaymağıyım. Siz
katransanız, ben katran kaymağıyım.”der.
Onun için bizler önce kendimizin değişmesi için gayret göstermemiz gerekir.
Sonra peşinden gittiğimiz bizi nereye götürüyor diye dikkatli bakmamız
gerekir.
“O gün bütün insanları önderleriyle çağırırız.” (İsra 71)
Rabbimiz böyle diyor. Ona göre peşinden gideceğiniz, ülkenin güvenlik,
huzur, sağlık, eğitim sorunlarını kendisine havale edeceğiniz devletin
başını seçerken dikkat ediniz.
Bu dünyada canınızı, malınızı, namusunuzu, dininizi, vatanınızı korumak
üzere önder seçtiğiniz insan, ahirette de önderiniz olacak.
Mahşerde kiminle haşrolmak istiyorsak onunla bu dünyada beraber olalım.
“Camiye imam seçmiyoruz milletvekili seçiyoruz” sözü yıllardır söylenir. Bu
sözün sevindiren tarafı var, üzen tarafı da var.
Sevindiren tarafı bütün halkımız tarafından imamların dürüstlüğü kabul
edilmiş. Bu sevindirici tarafı. Ama milletvekillerimiz hakkındaki kanaat ise
üzücü.
Halbuki, millet vekillerimiz, imamlarımız kadar dürüst, imamlarımız da
milletvekillerimiz kadar atılgan olmalı.
 
Üst Alt