Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yıldızlardaki Ölçü

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, sadece zât-ı âlîlerine mahsus bir husûsiyet olmak üzere dünyâlık nâ­mına bir şey saklamaz, elin­de ne varsa onu Allâh yolunda harcardı. Sahâbeden Ebû Zer -radıyallâhu anh- nakleder:
Hazret-i Peygamber'le Medîne kenarında bir taşlık arâzîde yürüyorduk. Karşımıza Uhud dağı çıktı. Hazret-i Peygamber bana:
“Yâ Ebâ Zer!” dedi. Ben de:
“–Buyur yâ Rasûlallâh!” dedim.
Buyurdu ki:
“–Yanımda şu Uhud Dağı kadar altın olsa, bu beni sevindirmez. Bir borcu ödemek için ayırdığım hâriç, yanımda bir dinar bulunduğu hâlde üç gün geçmesini istemem.” (Müslim, Zekât, 32; Buhârî, İstikrâz, 3)
Rama­zan oruc undan başka mü'minlere farz kılınmış oruç olmadığı hâlde, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in hiç oruç tutmadan geçirdiği ay veya hafta pek nâdirdir.
Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- buyuruyor ki:
“Rasûl-i Ekrem bâzen sürekli olarak oruç tutardı. Öyle ki, artık bir daha orucunu bozmayacak zannederdik. ” (Buhârî, Savm, 53)
Her ayın on üç, on dört ve on beşinci günlerinde, Şevval'de altı gün, Muharrem'de âşûre orucunu ihmâl etmezlerdi. Bunlara ilâveten pazartesi ve perşembe oruçları da âdetiydi.
Bâzı zamanlarda iki, bazen üç gün arka arkaya hiçbir şey yemeden içmeden savm-ı visâl tutarlardı. Sahâbîden bir kısmı da aynı şeyi yapmak isteyince:
“Siz buna tâkat getiremezsiniz.” buyurarak onları bundan men ederlerdi. (Buhârî, Savm, 48)
Dolayısıyla şu hususu ifâde etmeliyiz ki, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in bizlere yegâne rehber ve örnek olduğunu bilmek kadar, O'nu örnek alıştaki ölçümüzü bilmek de son derece mühim ve zarûrîdir. Zîrâ O'nun fiil ve davranışları:
1. Sadece kendisine mahsus,
2. Herkese şâmil, olmak üzere iki kategori teşkil eder.
Bu itibarla bizler, sadece O'nun şahsına münhasır olan ulvî fazîletlerde O'nu örnek almakla mükellef değiliz. Zaten böylesi yüksek hâl ve davranışlar, bir nevî yıldızlardaki ölçüler dir ve bu tip davranışlar sergilemeye tâkat getiremeyiz. Ancak ikinci kısma giren hâl, davranış ve sözlerde ise, istîdâd ve gücümüz ölçüsünde bir ömür O'nu taklîd ve tâkîb edip O'nun nûrlu izinde yürümekten mes'ûl ve mükellefiz.
Hiç kimse beşerî kemâlâtta Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-'ın seviyesine eremezse de, kâbiliyeti ve gücü nisbetinde O'nun izinde yürüyen herkes, kendi âleminde bir küçük Muhammed olabilir. Nitekim milletimizin, vatan müdâfaasında bulunan kahraman askerine Mehmetçik adını vermesi de bu ince düşünceden mülhemdir.
 
Üst Alt