Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yaşar Nuri Öztürk

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
Yaşar Nuri Öztürk

Mealcilik, İbn Ârabîci vahdet-i vucutçuluk, bilimselcilik, bâtınîlik Öztürk'ün şahsiyetini ve fikirlerini kısaca tanıyalım

Kur'an perspektifinden baktığını iddia ettiği halde, "Allah'ın kendisine ibadet ettiğini, tek Allah'a kızgın olduğunu, Firavun'un bile Müslüman olarak öldüğünü v.b. iddia ederek, hiçbir Kur'an’i değeri kale almayıp, keşf ve işrak okyanuslarında boğulan İbn Arabi" için Yaşar Nuri Öztürk "fikir ve ilham devi, Kur'an kaynaklı düşüncenin tarihteki en büyük temsilcisi" demektedir. Öztürk Yaşar Nuri, Mevlana ve İnsan, İstanbul, 1993, s. 14; Kur'an'ı Anlamaya Doğru, İstanbul, 1990, s. 174.

Yine "İmanla küfür arasında fark gören kafirdir" diyen Hallacı Mansur, Yaşar Nuri Öztürk'e göre örnek alınması izlerinin sürdürülmesi gereken büyük ruhlardandır. Öztürk Yaşar Nuri, Mevlana ve İnsan, İstanbul, 1993, s. 101.


Yaşar Nuri kaynak olarak sadece Hallac-ı Mansur, İbn Ârâbî, Hacı Bayram Veli gibi mistik değerleri savunan kimseleri değil, bugünkü Batı'yı da -entegrasyon açısından- İslam dünyasından daha önemli bulmaktadır:

"Kur'an'ın evrensel değerlerini hayata sokma açısından bakıldığında, bugünkü Batı dünyasının bugünkü İslam dünyasından Kur'an'a daha yakın olduğu görülür... Bugünkü Batı ile entegrasyondan beklenen hayır, bu günkü İslam dünyası ile entegrasyondan beklenen hayırdan hiç az olmayabilir. Yaşar Nuri Öztürk, Tevhid Mücadelesi, İstanbul, 1994, s. 158.

Yaşar Nuri'nin Kur'an merkezli din projesi bir aldatmacadan ibarettir. Kur'an'ın onun için değeri, ancak görüşlerini desteklediği oran kadardır. Tasavvuf felsefesinin Kur'an'dan onay alma gereği duyulmayan ölçüsüzlüğünün izlerini açıkça gördüğümüz Yaşar Nuri Öztürk, açıkça ayeti kerimelerin muhkem mesajına muhalefet eden Hallac-ı Mansur, Muhiddin A'rabi gibileri sanki Kur'an'ın gerçek temsilcileri gibi pazarlamaktadır.

"Onun Kur'ancılığı da bir başkadır. Kur'an onun için Muhiddin İbn Arabi, Hallacı Mansur, Mevlana ve Hacı Bektaş'ın yorumları demektir. Ona göre İbn Arabi 'Kur'an'ı anlayan en önemli isim'dir.

Onun Kur'an'a yaptığı vurgunun ne kadar da havada kaldığını -kalın kitaplarından yapacağımız yüzlerce sayfalık alıntı ile ortaya koymak mümkündür, ancak- birkaç örnek daha anarak kapatmak istiyoruz:

"Kur'an Reenkarnasyonu onaylar."

Budizm, Hinduizm ve muharref Hristiyanlık kaynaklı bu -enkarnasyon ve reenkarnasyon- düşüncenin Kur'an'a onaylatma çabası Yaşar Nuri'nin "kaynak olarak Kur'an'a verdiği değeri ele vermektedir. Tanrının ve insan ruhlarının bedenlenmesi demek olan hulül/enkarnasyon; ruhun bedenden ayrılması demek olan tenasüh/re-enkarnasyon düşüncesi, hiçbir ayette îmâ bile edilmemektedir. Fakat sayın Öztürk'ün loyalist ve modernist tavrı, Kur'an'ın bazı ifade biçimlerinin te'vili/tahrifi ile, kadim şirke malzeme oluşturmasına yol açacak vehâmettedir.

Yaşar Nuri Öztürk'te reenkarnasyon sadece basit bir "ruh göçü" değildir; o bunu "ölen insanlardan bazılarının tekamül için, ikinci bir şans olarak tekrar dünyaya gönderileceklerini" iddia edecek kadar pervasızlaşmakta, "Kur'an'ın itikadda tek ölçü olduğu hakikatini" bulandırmaktan çekinmemektedir. Öztürk Yaşar Nuri, Kur'an'daki İslam, İstanbul, 1993, s. 153, 248, 250, 258.

Öztürk "insanın iç kuvvetleri arasında bizatihi kötü olan yoktur" demektedir, Öztürk Yaşar Nuri, Kur'an'ı Anlamaya Doğru, İstanbul, 1990, s, 66.

Oysa Kur'an'da Yüce Rabbimiz mealen şöyle buyurmaktadır:

Nefs'e ve onu düzenleyene andolsun! Sonra da ona Fucur'u (kötüye olan eğilimi) ve Takvayı (iyiye olan eğilimi) ilham edene, ki onu arındıran kurtuluşa ermiştir." Şems: 91/7-9.
 
Üst Alt