Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yahudiler Lanetli Bir Irk mı?....

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
İsrail devletinin 40 yıla aşkın bir süredir Filistini işgal etmesi ve burada yaptığı zulüm devam ederken, son günlerde Lübnan’da giriştiği katliamlar, tüm dünyada ve özellikle de İslam dünyasında son derece tepki doğurdu. İnsani kaygılarla bir çok köşe yazarı gazetelerinde bu anlamsız ve acımasız saldırıyı kınayan yazılar yazdılar.
Bu tepkiler içinde bir köşe yazarı Yahudi ırkına İslami persfektiften nasıl bakılması gerektiğini sorgulayıp, Kuran’da Yahudi ırkının lanetlenip lanetlenmediğini sormuş ve Kuran’ın ırkçı bir kitap olup olmadığına cevap aramış.
Bu soruya bir kaç defa daha farklı tartışma ortamlarında rastlamış ve bu sitedeki yorumlarda kısaca olsa da deyinmeye çalışmıştım.
Kuran’da bazı ayetler de Yahudilerin seçilmiş olduğundan söz ederken bazı ayetler de ise lanetlendiklerinden söz etmektedir. İlk bakışta bu iki anlatım arasında bir çelişki olduğu düşünülebilir. Zaten bir çok ateizm propagandası yapan sitede de bu ayetler arasında bir çelişki olduğu iddia edilip Kuran’a eleştiri getirilmeye çalışılmaktadır.
Bazı Hıristiyan ve Yahudi çevreler de bu ayetlerdeki ifadeleri kendi amaçları doğrultusunda yanlış yorumlayarak Kuran’ın ırkçı bir yaklaşımı olduğunu iddia etmektedirler.
Fakat konu ile ilgili ayetler incelendiğinde hem Kuran’da Yahudilere nasıl anlatıldığı daha iyi anlaşılacaktır, hem de ayetler arasında bir çelişkinin olmadığı görülecektir.
Kuran’da temel olarak sadece ırka dayalı değil, cinsiyete dayalı da bir üstünlüğün olamayacağı açıkça belirtilmektedir:

Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. ( 49 Hucurat Suresi, 13)

Allah katında ölçü insanların ırkı yada cinsiyeti değildir. Doğuştan sahip olunan özellikler bir üstünlük vesilesi olamaz. Allah Tekasür suresinde kendi soyuyla ve çokluklarıyla insanların övünmesini açıkça eleştirmektedir:

Çoklukla övünmek, sizi ‘tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’ “Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.” Hayır; ileride bileceksiniz. ( 102 Tekasür Suresi, 1-3)

Yüce Rabbimiz Kuran’da insanların peygamber soyunda bile gelse doğuştan bir üstünlüğünün olamayacağın İbrahim kıssasında şöyle vurgulamaktadır:

Hani Rabbi, İbrahim’i birtakım kelimelerle denemişti. O da (istenenleri) tam olarak yerine getirmişti. (O zaman Allah İbrahim’e): “Seni şüphesiz insanlara imam kılacağım” dedi. (İbrahim) “Ya soyumdan olanlar?” deyince (Allah(c.c) :“Zalimler Benim ahdime erişemez” dedi. ( 2 Bakara Suresi, 124)

Bir insan peygamber soyunda bile gelse, sonuçta zalimlerden olabilir. İnsanlar ister farklı bir ırktan gelsin, isterse de Rabbimizin seçtiği bir peygamberin soyunda gelsin, Kuran’a göre doğuştan hiç bir üstünlüğü olmadığı açıktır. Peygamberin soyundan gelmiş olmak hiç bir şey ifade etmez. Bu soydan gelip cehennem de insan çok rahatlıkla gidebilir.
Bu durumda Yahudilerle ilgili Kuran’daki ayetleri nasıl anlamamız gerekir?
Musa kıssasında Yahudilerle bahseden bir ayetlerde onların neden lanetlendiği şöyle anlatılmaktadır:

Andolsun, Biz Musa’ya kitabı verdik ve ardından peş peşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs’le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? Dediler ki: “Bizim kalplerimiz örtülüdür.” Hayır; Allah, inkarlarından dolayı onları lanetlemiştir. Bundan dolayı pek azı iman eder. Allah Katından yanlarında olan (Tevrat)ı doğrulayan bir kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip-tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler. Artık Allah’ın laneti kafirlerin üzerinedir. ( 2 Bakara Suresi, 87-89)

Bakara suresindeki bu ayetler dikkatli okunduğunda lanetlenen insanların tüm Yahudi ırkı olmadığı anlaşılmaktadır. Burada lanetlenen Musa’ya, ondan sonra gelen bir çok peygambere ve İsa’ya iman etmeyen, yalanlayan ve öldürmeye kalkan kişilerdir. Tüm ırkı kapsayan bir durum olmadığı gibi o dönemde yaşayan Yahudilerin tamamını da kapsamaz. Sadece o dönemde yaşayan ve inkarcı olan Yahudileri kapsamaktadır. Bu insanların lanetlenmesinin nedeni Musevi dinine tabi oldukları için değil, aksine gerektiği gibi bu dine uymadıkları içindir. Tevrat’a uyan iyi birer Yahudi olmadıkları için Allah bu kişileri eleştirmiştir.
Ayetlerde lanetlenen ayrıca sadece Yahudi ırkında gelen inkarcılar da değildir. Allah tüm inkar edenleri lanetlediğini Ali İmran suresinde şöyle açıklamaktadır:

Kendilerine apaçık belgeler geldiği ve elçinin hak olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonra küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez. İşte bunların cezası, Allah’ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır. ( 3 Ali İmran Suresi, 86-87)

Ayrıca Yahudiler kendilerine gönderilen elçilere uyduklarında, Allah onları üstün kılmıştır:

Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi ve sizi (bir dönem) alemlere üstün kıldığımı hatırlayın. ( 2 Bakara Suresi, 47)

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi ve sizi (bir dönem) alemlere muhakkak üstün kıldığımı hatırlayın. ( 2 Bakara Suresi, 121-122)

Burada unutulmaması gereken bir diğer noktada da Musa, İsa gibi peygamberlerin de Yahudi soyundan olduğudur. Kuran’da adı geçen 25 peygamberden 23’ü Yahudi ırkındandır. Bunlar Yahudilerin olduğu kadar Müslümanların da peygamberidir. Hepsi de Allah’ın elçisidir ve bizler için örnek insanlardır. Sadece Peygamberler değil Hz. İsa’nın Annesi Hz. Meryem annemiz de Yahudi ırkındandır ve Allah onu takvasından dolayı ( ırkında dolayı değil), tüm kadınlardan üstün kılmıştır:

Hani melekler: “Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı,” demişti. ( 3 Ali İmran Suresi, 42)

Ayetlerden de anlaşılacağı gibi Kuranı kendisine ölçü alan bir kişi lanetlenmiş bir ırktan söz etmesi söz konusu olamaz. Bundan söz eden kişi İslami bir bakış açısıyla değil sadece ırkçı bir bakış açısıyla konuyu değerlendirmiş olur.
Buradan yola çıkarak İsrail’in değerlendirirken de toptancı bir yaklaşımdan sakınmak gerektiğini düşünüyorum. Şu anda Lübnan ve Filistin’de katliamlara imza atan Seküler yönleri ağır basan Siyonist ırkçı Yahudilerdir. Yahudi devleti kurulduğundan beri bu ideoloji tüm İsrail de hakim olmuştur. Bu ırkçı zalim yönetimin yanında uygulamaları kabul etmeyen, karşı çıkan, bu kişileri Tevrat’a uymaya çağıran yada insani değerler saygı göstermelerini isteyen başka Yahudiler de İsrail’de yaşamakta ve yapılanları eleştirmektedir.
Şu anda yönetimde bulunan hükümetin büyük ortağı olan Kadima partisi de seçimleri barış getirecekleri vaadiyle propaganda yapmış ve bu ılımlı yaklaşımıyla seçimleri kazanmıştır. Fakat seçimlerden sonra tüm vaatlerinin tersine savaşı ve zulmü seçmiştir.
Kuran’a göre insanlar yaptıkları zulüm ve haksızlıktan dolayı lanetlenirler. Bu açıdan acımasızca insanları bombalayan; kadın, yaşlı, çocuk demeden hedef gözetmeksizin insanları öldüren, kendisi üstün bir ırk zannederek başkalarının topraklarına el koyma hakkının olduğunu düşünen ve savunmasız insanları yurtlarından çıkaranları lanetliyorum. Buradaki ölçümüz ırk temelinde değil, insanı değerler temelindedir. Allah’ın ve tüm insanların laneti bu zalimlerin üstüne olsun.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
"...Allah onları (Yahudileri ) küfürleri sebebiyle lanetlemiştir " 2/88, 4/46-47
" Sözlerini bozdukları için onları lanetledik " ( 5-13)
" Yahudiler , Allah'ın eli bağlıdır ( cimridir ) dediler, kendi elleri bağlandı ve söylediklerinden ötürü lanetlendiler " 5/64

Allah , yahudilere lanet etsin, kendilerine ölmüş hayvan yağları haram kılındığında onlar erittiler ve satılar ( bu hadis müslim - musakkat da geçer )
yine
Allah , yahudilere lanet etsin. Onlar peygambelrenin kabirlerini mescit yaptılar .( bu hadis de buhari salat, müslim mesacit, Ebu davud Cenaiz, de geçer )
 

mehmet1234

New member
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
lanet islam dininde anlamı olarak
Allah tan ve Allah ın rahmetinden uzaklaşmaktır.dolayısıyla Allah lanet ettiki
şu anda dünyanın en zengini onlar ve en zulum edenleri.

en zengini
evet onlar zengin olsun ki dünya malıyla gözleri kör olsun.
onlar zengin ki hiç bir şeye ihtiyaç duymazlar ve dolayısıyla Allah tan yardım dilemezler.işte tüm bunlardan dolayı Nefsi ve şeytanları Allah tan uzaklaştırmaktadır.

zulum
biliyoruz ki şu anda yahudiler bir islam ülkesine zulum etmektedirler.
Allah ın istemediği her şeyi yapmaktadırlar.başta kendi nefisleri ne yapmakla birlikte bir çok islam islam ülkesine zulmettikleri için şu an Allah tan uzaktırlar

daha bunlar gibi çok şey anlatabilirm
ama tüm söyleceklerimi toparlarsak
Allah onları dünya malıyla zengin etti ki ahireti unutturdu onlara.böylecene lanetlenmiş oldular.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
bcetin811' Alıntı:
Şu anda Lübnan ve Filistin’de katliamlara imza atan Seküler yönleri ağır basan Siyonist ırkçı Yahudilerdir. Yahudi devleti kurulduğundan beri bu ideoloji tüm İsrail de hakim olmuştur. Bu ırkçı zalim yönetimin yanında uygulamaları kabul etmeyen, karşı çıkan, bu kişileri Tevrat’a uymaya çağıran yada insani değerler saygı göstermelerini isteyen başka Yahudiler de İsrail’de yaşamakta ve yapılanları eleştirmektedir.

wikipedia.org dan alıntı:

"Neturei Karta, Aramice Şehrin muhafızları anlamına gelen bir tamlama olup; siyonizm karşıtı bir Ortodoks Yahudi cemaatidir. Mesih gelmeden kurulmuş olan İsrail Devleti'nin geçerli bir devlet olamayacağını savunurlar. Bu nedenle cemaatin üyeleri her türlü resmi yazışmalarını İsrail Devleti ile değil Ürdün Krallığı ile yapmaktadır. Yahudi soykırımının da siyonistler tarafından İsrail Devleti'nin kurulması maksadıyla kullanıldığını iddia etmektedirler. Tevrat'a inanmakla beraber Siyonizme inanmamaktadırlar. Siyonizmin Musevi dinine ters olduğu ve İsrail'in bir an önce Filistin'i işgal etmeyi bırakması gerektiği şeklindeki görüşlerini kutsal kitap Talmud'dan ayetleri kanıt göstererek desteklemeye çalışmaktadırlar.Kudüs'te halen İsrail'i tanımayan cemaate bağlı 400 Naturei Karta ailesi yaşamaktadır. Örgütün kurucusu ise Moşe Hirsch'tir."

ayrıca:

http://www.nkusa.org/
 
Ç

ÇÝray

Guest
zamanın da en cok peygamberi rabbim onlara gödermişti...ama onlar bunun degerini bilemediler...her defasında nankörlük edip onlara inanmayıp inkar ettiler....şimdi de yaptıkları işkenceler ortada....bunların lanetli olmadıgına şüphe mi edilir?...
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Kur'an-ı Kerim'in çok yerlerinde Yahudiler'in karakterleri ve vasıfları zikredilerek, bu kötülüklerinden dolayı tehdit edilmekte, azarlanmakta ve tahkir edilmektedirler. Mesela kendilerine verilen nimetlerin karşılığında şükürsüzlüklerinden, Allah'a şirk koştuklarından, kendilerini yeryüzünde üstün ırk olarak gördükleri için gurur sahibi olduklarından, mezmum hasletler olan hırs ve tamâ ile zillet içinde kaldıklarından
bahsedilmektedir. Tevrat'ta ise İsrailoğulları bir taraftan "Tanrı'nın (seçkin) kavmi",
"mukaddes millet" olarak takdim edilirken; diğer taraftan kötü davranışları sebebiyle de tenkit edilmektedirler. Çünkü onlar Musa ve Hârun'a karşı gelmiş, Rabb'in gözünde kötü olanı yapmış, Baal ve Molok (ilahlaştırılan hükümdarların putları) gibi ilahlara ve altın buzağıya tapmışlardır. Böylece Allah'a verdikleri sözü tutmamış, ahidlerini bozmuş, ahlaksızlık, zina etmiş, ibadethaneleri yıkmış, peygamberlerini öldürmeye çalışmışlardır.

Allah'ın şeriatını bırakıp diğer milletlerin kanunlarını benimsemişlerdir. Yahudilerin kutsal kitabı; İsrailoğullarının doğru yoldan sapmaları ve başka ilahlara kulluk etmeleri sebebiyle peygamberleri tarafından kınandıkları ve azapla tehdit edildiklerini gösteren örneklerle doludur.

Kur'an-ı Kerim'de ise Yahudilerin sahip oldukları vasıflar öz olarak zikredildikten sonra, kötü yanlarının onları hangi felaketlere sürükledikleri nazara verilirken aslında bütün insanlıkta nefs-i emmareye tabi olmanın sonuçları külli düsturlar şeklinde ortaya konmaktadır. Hüda yerine hevaya tabi olmanın bütün müşahhas neticeleri İsrailoğulları
aynasında nazara verilmiş, insanoğlunun yeryüzünde tabi tutulduğu imtihanın
şiddeti ortaya konulmuştur. Kur'an-ı Kerim'in tehditleri ve hiddeti, yapılan yanlışlıkların ve işlenen cinayetlerin büyüklüğünü nazara vermesi açısından önem taşımaktadır.

İnsanlık tarihinde mal sevgisiyle şöhret bulmuş ve malı elde etmek için çok fazla çaba sarfedip, hırs gösteren millet Yahudiler olmuştur. Onların bu tavırlarındaki en büyük etken, dünyaya tapar derecede bağlanmalarıdır. Nitekim onların akidelerine göre cennete girecek olan tek kavim kendileridir. Dolayısıyla bu şekilde bir ahiret anlayışına sahip olan bir toplum için dünyadaki emellerine ulaşmada bütün yollar meşrû olmaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de onların dünyaya taptıkları, çok yaşamak istedikleri, mal-mülk elde etmek için her yolu meşru gördüklerinden dolayı alçaltıcı bir azaba müstehak oldukları zikredilmektedir. Yine Kur'an'da Yahudiler'in maddeyi elde etme hususunda çok aşırıya gitmelerinden dolayı onlara önceden helal olan şeylerin, sonradan haram kılındığı ifade edilmektedir. (Nisa, 160-161) Bediüzzaman Yahudi milletinin hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettiklerinden dolayı zillet ve meskenet tokadı yediğini
belirtmektedir.

Kur'an-ı Kerim'de Yahudiler'in sözünde durmamak ve anlaşmaları bozmak gibi kötü bir adetlerinin de olduğu, "Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez." (Bakara ,100) ayetiyle anlatılmaktadır. Yine Kur'an'da, onların Allah'ın emirlerine karşı geldikleri ve meleklere, peygamberlere düşman olduklarından dolayı inkarcı bir topluluk olduğu ifade edilmekte ve Allah'ın onlara şiddetli azabının olduğu ve onların varacağı yerin Cehennem ateşi olduğu zikredilmektedir. Hz. Peygamber döneminde de Yahudiler O'na sorular sormakta
ve iman edeceklerin söylemekte idiler. Fakat kendi anlayışlarına ve nefislerine muhalif cevaplar aldıklarında ise Peygamber'i inkar etmekte idiler.

Yahudiler'in şiddetli bir düşmanlıkla hareket ettikleri ve kalpleri katı olduğu için nasihatlerin ve ibretlerin onlara ulaşamayacağı da onların diğer vasıfları arasında zikredilmektedir.

Kur'an'da Hz. Musa'nın kavmi olan İsrailoğulları'nın alemlere üstün kılındığını ve onlara imtiyazlar verildiği, hiçbir kavme verilmediği kadar nimet verildiği ve onlara peygamberler ve hükümdarlar gönderildiği anlatılmaktadır. Ancak Kur'an'da geçen üstünlüğün yalnız Allah'a itaat edildiği dönemlerde olduğu da zikredilmekte; Allah'a şirk koştuklarında ve O'nun itaatinden çıktıkları dönemlerde ise Allah'ın, nimetlerine
nankörlükten dolayı onları lanetlediğini ve rahmetinin artık onlara ulaşmayacağını ifade edilmektedir. Dolayısıyla onların üstünlüğü ancak takva derecesi ile ilgilidir. Nitekim Kur'anî bir düstur olan "üstünlüğün ancak takvada" olması, kavmî bir üstünlüğün söz konusu olamayacağını göstermektedir.

Yahudiler'in bir diğer özelliği de Allah'ı uygunsuz vasıflarla tavsif etmeleridir. Yahudiler Allah'ın oğulları olduklarını iddia etmişler, Allah'ı eli sıkı ve fakir gibi vasıflarla tavsif etmişlerdir. Buna karşılık Kur'an onlara yakıcı bir azabın olduğunu, bu ifadelerin onların küfürlerini artıracağını, bu şirklerinden dolayı onların kıyamete kadar aralarında
düşmanlık ve kin sokulduğunu ve onların artık ebediyen lanetlenmiş bir millet olduğu (Maide 18, 64) zikredilmektedir.

Yahudilerin Kur'an'da zikredilen diğer özelliklerinden biri de fitne ve fesat çıkaran bir millet olduklarıdır. (Maide, 64) Onların fesatlarının altında yatan şey, bütün beşeriyete duydukları kin ve şahsî menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleridir. Öncelikle toplumları ahlaken çökertmekte, birbirine düşürmekte ve menfaatlerine göre hareket etmektedirler. Bu durumda onların hileli yollarla ulaşmak istediği emellerine Allah'tan onlara hiçbir zafer gelmeyeceği bildirilmiştir.

Yahudilerin nankörlüklerine bir örnek de Peygamberlerini ve cemiyetleri içinde adaletli olan kimseleri öldürmüş olmalarıdır. Kin ve düşmanlıkta yarışan Yahudiler'in bu hareketlerinden dolayı acı bir azaba müstehak olacakları Kur'an'da bildirilen hususlardandır.

Kur'an Yahudileri lanetlenmiş bir millet olarak zikretmekle beraber, onlara Allah'a ve ahiret gününe inandıkları ve iyiliği emredip, kötülüğü nehyettikleri takdirde müjdelerin olduğunu beyan etmiştir. Kur'an'da geçen, "Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız
yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış
bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar." (Al-i İmran; 112-113) ayetleri, onların hepsinin bir olmadığını, lanetlenenlerin sözlerinde durmamalarından, şirklerinden ve amellerinin kötü olmasından dolayı; müjde verilenlerin de Allah'a şirk koşmadan ona kul olarak istikametli bir yol takip etmelerinden dolayı müjdelendiklerini göstermektedir.Ehl-i Kitap'tan olup, iyi amel işleyenler anlatılırken; onlara yüklerle mal bıraksan noksansız iade edeceklerini,
Kur'an'ın indirilmesine sevindikleri, tam bir samimiyetle Allah'a boyun eğerek iman ettikleri zikredilmektedir.

Sonuç:
Kur'an-ı Kerimde İsrailoğulları örneğinden hareketle insanın yeryüzündeki varoluş gayesine uymayan davranışlar sayılarak belirginleştirilmekte, bir topluluğun lanetlenmesine yol açan dalaletlerin ve kötü hasletlerin haritası çıkarılmaktadır. İnsanların arasında yaşayan ve insanlığın nefs-i emmaresi sayılabilecek kadar her türlü kötülüğe kaynaklık emiş bir kavmin Allah katındaki durumu ve onu bekleyen neticeler anlatılırken beşerin dünyadaki imtihanının nasıl cereyan ettiği gözler önüne serilmektedir. Kur'ani metod olarak bir insan topluluğunun yaşadıkları ile külli düsturlar nazara verilmekte; insanlığı lanete, zillete, meskenete, azaba ve şekavete götüren
kötü hasletlerden ancak Hüdaya tabi olmakla kurtulmanın mümkün olduğu vurgulanmaktadır. İsrailoğullarının düçar oldukları azab, meşakkat ve lanet
mensup oldukları etnik köken yüzünden değil, saplantıları ve kötü hasletleri
yüzündendir.

Kur'an'da Yahudi milletinin seciyelerinde ve mukadderatında münderic olan desatir içindir ki; Kur'an onlara karşı pek şiddetli davranıyor. (Sözler; s. 367) Dolayısıyla Yahudi milletinde ekseriyet itibariyle bu vasıflar yoğun bir biçimde bulunduğu içindir ki; Kur'an onları lanetlemiştir. Bir bakıma lanetlenen Yahudi milleti değil, onların ekserisinin sahip olduğu kötü vasıflardır. Bu duruma yol açan fiillerin başkaları tarafından yapılması
halinde onların da aynı gruba dahil olmaları ve aynı sonuçlarla karşılaşmaları söz konusudur.

Daha önce de bahsedildiği gibi İsrailoğulları'na Hz Musa ile Firavunun zulmünden ve denizde boğulmaktan kurtulmak, çölde kendilerine gönderilen yiyeceklerle doyurulmak, susuzluklarını gidermek için kayadan su çıkarmak gibi nimetler verilmiş ve azaptan korunmuşlardır. Buna mukabil onlar verdikleri sözü tutmamışlar, daha sonraları bazı peygamberlerini öldürmüşler, Allah'ı unutup puta tapmaya başlamışlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmışlardır. Onlar, verilen nimetlere karşı nankörlük etmeleri, zulme
sapmaları, hile, fesad ve fitne dolaplarını çevirmeleri, gurur, inat ve taassupları, haris bir şekilde mala ve dünyaya tapmaları neticesinde Allah tarafından lanetlenmişlerdir. Fakat bu lanetlenmenin sadece ırkî bağlamda ele alınması yanlış olur. Çünkü onlar içinde de hak ve hakikati teslim eden, iyiliği emredip, kötülüğü nehyeden kimselerin olduğu gerçektir. Nitekim Hz. Peygamber döneminde Yahudi alimlerinden olan Abdullah b. Selam kitaplarında Hz. Peygamber'in vasıflarını okumuş ve Peygamber'i görür görmez "bu yüzde yalan yoktur" diyerek hemen iman etmiştir.

Hiç kimse milliyetinden ve ırkından dolayı şekavete mahkum olmadığı gibi, saadete nail olmayacağı, üstünlüğün ancak takvada olduğu, kim zerre kadar hayır işlerse veya zerre kadar kötülük yaparsa muhakkak karşılığının verildiği hakikati mutlak Adaletin iktizasıdır.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
YAHUDİ İLE OLAN SAVAŞIMIZ
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
"Ey Muhammed! inananlara en şiddetli düşman olarak, insanlar arasında Yahudileri ve Allah'a eş koşanları bulursun..." (Mâide suresi, âyet: 82).
İslâm dini ve müslümanlar, ilk günden başlayarak gönümüze kadar daima yahudilerin hile, fitne, desise ve bozgunculuklarına maruz kalmış ve bundan pek çok. zarar görmüşlerdir. Ne yazık ki, müslüman olarak bunlardan gereken dersleri almış değiliz. Oysa Kur'an-ı Kerimde, yahudilerin tarih boyunca inananlara karşı takındıkları taktikler ve uyguladıkları plânlar birer birer anlatılmakta ve bu hususta bizleri uyarmaktadır. Kur'an-ı Kerimde, bu konuda şöyle buyurulmaktadır:
"Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa, onlardan bir takım kimseler, Allah'ın kelâmım (sözünü) işitiyor ve ona akılları yattıktan sonrada bile bile tahrif edip değiştiriyorlar. Onlar, inananlarla karşılaştıkları zaman, biz de "inandık" derler. Birbirleriyle yalnız kaldıklarında: "Rabbinizin katında size karşı hüccet göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz? Bunu, hiç düşünmüyor musunuz?' derlerdi. Allah'ın onların gizlediklerini de ve açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlarmı?" (Bakara sûresi, ayet: 75-77.)
Eğer günümüzün müslümanları, bulundukları her yerde yahudilerin hile, desise, plân ve bozgunculuğuna karşı uyanık olmaz ve Medine'de Peygamber (S.A.V.) in yahudilere ve onların çevirdikleri dolaplara karşı aldığı tedbirlerin aynısını almaz ise, içinde bulundukları perişanlık ve dağınıklıktan kurtulamayacaklardır. Emperyalizmin ve siyonizmin kölesi olarak, kendi ülkelerinde esir kalmakta devam edeceklerdir.
Şayet akıllarını başlarına alır, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) in Medine'de İslâm'ın ilk olarak yayılmaya başladığı bir dönemde, yahudilerin hile ve desiseleri ile karşılaştığı zaman aldığı tavır ve tedbirlerinin aynısını alıp uygularlarsa, ülkelerini emperyalizmin ve siyonizmin dipçiği altında ezilmekten kurtaracaklardır. Yahudinin çevirdiği hile ve desise dolaplarından kurtulup, huzur ve güven içinde kalacaklardır...
Yahudilerin tarih boyunca, müslümanlar için baş, vurduğu taktik, hile ve desiselerden biri de şudur: Müslümanların ilham aldıkları kaynakları kurutmak, din ve Kur'an esaslarından uzaklaştırmaktır Şerefli geçmişinden koparmak ve manevi değerleriyle kendisi arasında engel duvarlarını örmek ve böylece inancından yoksun bırakmaktır. Bunun sonunda müslümanları her yönden zayıf düşürüp, rahatlıkla onları yönetmeye çalışmaktır. Yahudiler, her zaman bu taktiğe baş vurmuşlardır. Müslümanları, bu noktadan yenmeyi denemişlerdir.
Bu milleti, dininden ve Kur'an'dan uzaklaştırmaya çalışanlar bilseler veya bilmeseler, isteseler veya istemeseler yahudilerin dostu ve yardımcısıdır. Onlar, Yahudinin bu ülkede her türlü kötülüğünü ve bozgunculuğunu sürdürmeye fırsat veriyorlar.
Bu millet, din ve Kur'an'ından uzaklaşmış, olarak bulunduğu sürece, yahudi bu ülkede huzur ve güven içinde at koşturacak ve istediği oyunu oynatabilecektir. Yahudinin, bu ülkede olmasını istediği ortam budur. Çünkü o, böyle bir ortamda ellerini, kollarını sallayarak yürüyecek ve istediği gibi her şeyi yapabilecektir. Zaten yahudinin bütün çabası, böyle bir ortamı oluşturmaktır.
Yahudinin hayatta tek korktuğu nokta ise, bu ülkede din ve inancın yeniden yaşanması ve müslüman halkın yeniden Kur'an'ın etrafında toplanmasıdır. Yahudinin, bundan korktuğu kadar dünyada başka hiç bir şeyden korktuğu görülmemiştir. Çünkü yahudi, tarih boyunca bu dinî inancın ve uyanışın daima karşısında yenilmiş ve zarar görmüştür...
İşte, bu yüzden yahudi, bu ülkede dini uyanışı istemez ve bütün gücü ile böyle bir uyanışın karşısında dikilmeye çalışır. Ne zaman islâm adına bu ülkede bir uyanış ve diriliş olmuş ise, hemen yan kuruluşlarını harekete geçirir ve bu uyanışın önüne geçmeye ve bunu anında söndürmeye çalışır. Bu, yahudinin tarih boyunca değişmeyen ve İslâmî uyanışlara karşı uyguladığı birinci taktiğidir.
Yahudinin bu oyununu bozmanın tek yolu, yeniden İslâm'a ve Kur'an'a dönmek ve onların esaslarına sımsıkı sarılmaktır. Bu, yahudinin sonu demektir. Müslümanlar için ise bu, zaferin başlangıcı, hürriyet ve bağımsızlığın tam olarak sağlanması ve düşmana karsı üstün gelmenin sevincidir. İşte, kurtuluşumuzun tek yolu budur. Bu yolda uyulacak işaretler ise, iman ve cesarettir...


Müellif:Şehid Seyyid KUTUB (R.A)
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
tabiki burada yahudi bir insanın müslüman olamayacağı,çünkü lanetli olduğu akla gelmemeli,böyle bir durum yoktur.İslam tek millettir,her milletten olanlara açıktır.Üstadın buradaki bahsi Malum yahudilerin genel durumu ve planları adına bize uyarıdır..
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
İsrailoğulları lanetli değildir...
Bir kavmin lanetli olması da mümkün değildir...
Yoksa, Müslüman olan yahudileri ne ile izah edeceksiniz...
Daha yeni bir olay, Kuran'ı okuyup müslüman olan yahudi, afganistan'a cihad'a gitti...
O zaman lanetli olan nedir?
Yahudilerin mantığı...
O mantık kimde olursa o lanetlidir...
Çağımızda bunun en güzel temsilcileri siyonistlerdir...
Ve yahudilerin hepsi siyonist değildir...
 

GURSUNET

New member
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
52
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Yaş
47
her yahudi lanetli degildir

her yahudi lanetlidir....

İsrailoğulları lanetli değildir...
Bir kavmin lanetli olması da mümkün değildir...
Yoksa, Müslüman olan yahudileri ne ile izah edeceksiniz...
Daha yeni bir olay, Kuran'ı okuyup müslüman olan yahudi, afganistan'a cihad'a gitti...
O zaman lanetli olan nedir?
Yahudilerin mantığı...
O mantık kimde olursa o lanetlidir...
Çağımızda bunun en güzel temsilcileri siyonistlerdir...
Ve yahudilerin hepsi siyonist değildir...

kendilerine indirilen bütün kitapları tahrif eden,bütün peygamberleri katleden,ve buda yetmezmiş gibi,halen dini islama bile çeşitli hurafeler sokma peşinde olan yahudiler lanetlidir...
onlar lain kavimdir,herbiri tek tek öldürülecektir,müslüman dininin gereği olarak bir yahudiyi sevemez,
nasılki yahudi dininin gereği olarak müslümanların taşlarla kol ve bacaklarını kırıyorsa,din gereği hz luta ensest ilişkiyi atfediyor ve bu kirli ilişkiyi hala bir dini vecibeymiş gibi uyguluyorsa,nasılsa tüm insanlığı hedef olarakda müslümanları bir hayvan yerine koyuyorsa,lütfen müsade edinde müslümanlar yahudileri sevmeyiversin...

yukardaki alıntıda arkadaşım güya büyük bir çelişkiye işaret buyurmuş,yahudi lanetli değildir müslüman olan yahudileri ne ile izah edeceksiniz demiş,ayetler apacık ben yahudileri lanetledim derken,arkadaşım hala akılcı yaklaşımlarda bulunuyor...

efendi kardeşlerim,bir yahudi eğer müslüman olursa yahudi olmakdan çıkar,o artık bir müslümandır,anasından doğmuş gibidir...
bunun dışında her yahudi dünya için bir tehlikedir bir çıbandır,görüldüğü yerde öldürülmeli...
bu arada dipnot bilgi...
yahudi olabilmek için illede israiloğullarından olman gerekiyor,bir türk yada bir ingiliz yahudi olamaz,yahudi dininin mensubuda olamaz...
olsa olsa mason olur yani hizmetçi uşak..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
her yahudi lanetlidir....



kendilerine indirilen bütün kitapları tahrif eden,bütün peygamberleri katleden,ve buda yetmezmiş gibi,halen dini islama bile çeşitli hurafeler sokma peşinde olan yahudiler lanetlidir...
onlar lain kavimdir,herbiri tek tek öldürülecektir,müslüman dininin gereği olarak bir yahudiyi sevemez,
nasılki yahudi dininin gereği olarak müslümanların taşlarla kol ve bacaklarını kırıyorsa,din gereği hz luta ensest ilişkiyi atfediyor ve bu kirli ilişkiyi hala bir dini vecibeymiş gibi uyguluyorsa,nasılsa tüm insanlığı hedef olarakda müslümanları bir hayvan yerine koyuyorsa,lütfen müsade edinde müslümanlar yahudileri sevmeyiversin...

yukardaki alıntıda arkadaşım güya büyük bir çelişkiye işaret buyurmuş,yahudi lanetli değildir müslüman olan yahudileri ne ile izah edeceksiniz demiş,ayetler apacık ben yahudileri lanetledim derken,arkadaşım hala akılcı yaklaşımlarda bulunuyor...

efendi kardeşlerim,bir yahudi eğer müslüman olursa yahudi olmakdan çıkar,o artık bir müslümandır,anasından doğmuş gibidir...
bunun dışında her yahudi dünya için bir tehlikedir bir çıbandır,görüldüğü yerde öldürülmeli...
bu arada dipnot bilgi...
yahudi olabilmek için illede israiloğullarından olman gerekiyor,bir türk yada bir ingiliz yahudi olamaz,yahudi dininin mensubuda olamaz...
olsa olsa mason olur yani hizmetçi uşak..


Halen din ve ırk olarak Yahudi/Musevi olan ve ölünceye dek bu din üzere olanlar için sözleriniz geçerli olabilir ancak ırk olarak Yahudi olan birisi iman ederse?..
 
Üst Alt