Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yahudi Ve Hristiyanlari Taklit Hak Dini Tahrife Götürür.

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Hıristiyanlar ve yahûdiler, dinlerini daha çok ekonomik sebepten, dünyevîleşme ve dini geçimlerine âlet etmekten dolayı tahrif ettiler. Yahûdiler gibi altına tapmak, hıristiyan batılılar gibi kapitalizmin sömürü çarklarını çevirmek, onlara benzemek olduğu gibi, hak dini de aynen onlar gibi tahrif etmeye sebep olacaktır. Kur’an, bu konuda çok hassas olmamız gerektiğini hatırlatmak için ısrarla onların yoluna uymamamızı emreder ve onların tahrif yoluna nasıl girdiklerini ibret almamız için belirtir.

"Ey iman edenler, (biliniz ki) hahamlardan (yahudi bilginlerinden) ve (hıristiyan) râhiplerden birçoğu insanların mallarını bâtıl/haksız yollarla yerler ve onları Allah'ın yolundan men ederler. Altın ve gümüşü biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlara hemen acıklı bir azabı müjdele!" (9/Tevbe, 34) Burada dikkati çeken bazı noktalar vardır:

Bâtıl yollarla insanların mallarını yiyenler, bazı din bilginleridir ve bu iş için bu vasıflarından yararlanmaktadırlar. Bu yollarla insanların mallarını yemeleri, onları aynı zamanda Allah'ın yolundan da uzaklaştırmaktadır. Yani bu yolla malını kaybeden insan, yolunu da sapıtmaktadır. Din adamlarının bu yola girmelerine sebep, maddî ihtiraslarıdır; altın ve gümüş, yani para biriktirme arzularıdır. Hıristiyan ve yahudilerdeki bu anlayışların taklit edilmesiyle ilgili meşhur hadis-i şerifi hatırlatalım: "Sizden öncekilerin yollarına karış karış uyacaksınız. Hatta onlar bir keler/sürüngen deliğine girseler, siz de onların arkasından gireceksiniz." Biz, Yâ Rasûlallah, yahudilerle hıristiyanlara mı? dedik. "Ya kime (olacak)!?" (Buhârî, Enbiyâ 50, İ'tisâm 14; Müslim, İlm 6; İbn Mâce, Fiten 17; Ahmed bin Hanbel, II/325, 327, 336, III/83, 89, 94)

Bu takip ve taklid, Allah'ın kitabını kazanç konusu yapmada olduğuna göre, yahudiler, konumuzla ilgili âyet-i kerimeye yegâne muhatap olmaktan çıkmış olmalıdırlar. Hitap, aynı anda, takibi karış karış sürdüren müslümanlaradır da: "Elinizdekinin (Tevrat'ın) aslını tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin! Sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız Benden korkun. Hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bilip dururken hakkı gizlemeyin. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin. (Ey bilginler!) Siz Kitab'ı okuyup gerçekleri bildiğiniz halde, insanlara iyiliği emrediyor, kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmayacak mısınız?" (2/Bakara, 41-44)

Âyetleri az bir paha (semen-i kalîl) karşılığında satmak... Hakkı bâtıl ile karıştırmak... Gerçekleri gizlemek... Dosdoğru namaz kılmamak... Zekâtı vermemek (paraya hırslı olmak)... Başkasına doğruyu emrettiği halde, kendini (kendi çıkarı için) unutmak... Ve bunların hepsini Kitab'ı okuyup dururken yapmak da söz konusu takip ve taklidin tamamlayıcılarından sayılabilir. (7)

Tahrifin ikinci bir sebebi de, siyasal sebeplerdir. Bu da, yine bâtıl zihniyetlerin yönetim anlayışlarını aynen almak ve Allah’ın hükmü yerine, bâtıl yönetimin her çeşit kurallarına mutlak bir şekilde uymak şeklinde olmaktadır. Bâtıl yönetime ve zâlim tâğutlara itaat için hak din en önemli engel olduğu için din, uydurma te’villerle tahrif edilmeye çalışılacak veya hak gizlenecektir. Hakkın râzı olduğu din, halkın ve tâğutların râzı olacağı şekilde çarpıtılacaktır ki, bu da dine bid’at ve hurâfelerin, hatta açıkça şirk unsurlarının katılmasıyla veya bazı hakikatlerin örtbas edilip yok sayılmasıyla gerçekleşecektir. İşte dine bu müdâhele, atma ve katma, tahrif kavramıyla ilgilidir ve hak dine en büyük ihânettir.

"Benden sonra birtakım emîrler (idareciler) olacaktır. Kim onların yalanlarını tasdik eder, yaptıkları zulümde kendilerine yardımcı olursa benden değildir. Ben de onlardan değilim. O kimse benim 'havz'ımın etrafına yaklaşamayacaktır. Kim onların yalanlarını tasdik etmez, zulümlerinde onlara yardım etmezse bendendir. Ben de onunla beraberim. Ve o kimse havzımın kenarında bana ulaşacaktır." (Sünen-i Tirmizî, 121, hadis no: 2360; Tâc Terc. III/106, hadis no: 168)

"Benden sonra, yakında birtakım sultanlar peydah olur. Kapılarında fitneler develerin yatakları gibidir. Kimseye bir hayır göstermezler (ellerinden kimse hayır görmez). Bir şey verirlerse, ancak onların dinlerinden bir tâviz kopararak verirler." (Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî, Râmûzu'l-Ehâdîs, I/302; Taberânî, Kebir; Hâkim, Müstedrek)
 

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
49
ALLAH razı olsun abi


Hz. Ebû Said el-Hudrî RA

477/1. Kıyamet kopmaz, siz yahudilerle harp etmedikçe... Hatta taşlar bile, "Ey müslüman şu benim arkamdaki yahudidir, onu öldür." diye arkasındaki yahudiyi haber verir.
Hz. Ebû Hüreyre RA

256/6. Yahudilerle mukatele eder ve onlara musallat olursunuz. Öyle durum olur ki, onlardan biri bir taşın arkasına gizlendiğinde, taş şöyle der: "Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki yahudidir. Onu öldür!"
 
Üst Alt