..:naz:..
New member
Sağlıklı olmak ne demektir? Farz edelim hiçbir belirgin hastalığınız yok, normal bir vücut ağırlığına sahipsiniz, vücudunuzun enerji rezervleri tam ve vücudunuzun hormonal dengesi, su-tuz dengesi de yerinde... Ancak bütün bunlara rağmen sağlıklı olduğunuzdan söz edebilmek için Vücudunuzdaki sayacın da doğru değerleri göstermesi gerekiyor...
Nedir Bu Sayaç?
Kalbimiz sürekli pompa gibi çalışarak, kanın vücudumuzda dolaşımını sağlar. Tansiyon, diğer bir deyişle kan basıncı, dolaşım sırasında damarlarımızda akan kanın damar çeperlerine yaptığı basınçtır.
Vücudumuzdaki organları oluşturan dokular, kalp ve damar yoluyla düzenli bir şekilde oksijen ve besin maddeleri alış-verişi yaparak görevlerini yerine getirir. Bu işlemin sürekliliği için kalp düzenli olarak çalışır.Kendisine kulakçıklardan gelen kanı karıncıklar yoluyla büyük ve küçük dolaşıma pompalar.Bu pompalama vücudun değişik bölgelerinde,örneğin,boyun ve el bilek damarlarında nabız atması şeklinde hissedilir. Nabız sol karıncıktan atılan temiz kanın bu damarlarda oluşturduğu basınçtır. Büyük dolaşım sistemi ile dokuların gereksinimini karşılamak için dağıtılan bu kan kullanıldıktan sonra tekrar temizlenmek üzere küçük dolaşım yardımı ile akciğerlerden geçirilir.
Damarın içinde kanın akabilmesi için belirli bir basıncının olması gerekir. Bu basıncı, kalbin kasılmasıyla kanı damarların içine pompalaması ve atardamarların elastikliğiyle bu basıncı dengelemesi oluşturur.
Kalp kasıldığı zaman atardamarların içine kanı belirli bir basınçla pompalar. Bu sırada damar içindeki basınç en yüksek düzeye ulaşır. Bu basınca tıpta sistolik basınç, halk arasında büyük tansiyon adı verilir.
Kalbin gevşemesiyle, damar içine pompalanan kan durur. İşte bu sırada devreye damarın elastikliği girer. Önce genişlemiş olan damar, kana bir basınç uygulayarak kalbin gevşemesi anında da kan akımını sağlar. İşte bu sırada oluşan en düşük basınca da tıpta diastolik tansiyon, halk arasında da küçük tansiyon denilir.
Bu basınç, 1 cm2 alanındaki cıva sütununun tabanına yaptığı basınçla karşılaştırılarak belirtilir. Örneğin bir kişinin tansiyonu 12 dediğimiz zaman, bu basınç 12 cm yüksekliğindeki cıva sütununun tabanına yaptığı basınca eşdeğerdir.
Ülkemizde insanların arasında yaygın olan sağlık sorunlarından biri tansiyondur. Gündelik hayatımıza "Yine tansiyonum yükseliyor..." ya da "tansiyonum düştü..." gibi ifadelerle sık yer alan tansiyonun gerçekteki karşılığı nedir ?
Normal Tansiyon Değerlerinin Ölçümü
Tıpta genel olarak herkesin bünyesinin farklı olduğu kabul edilir. Ama genel olarak normal kabul edilen sınırlar mevcuttur. Yapılan uzun araştırmalar sonucu, yaşın artışıyla küçük değişmeler olmakla beraber büyük tansiyon için 12 ile 14 arası, küçük tansiyon için 7-9 arası olması halinde değerler normal sayılır.
Nabız, milattan önceleri de bilinmekteydi buna karşılık, tansiyon kavramı yakın zamanlarda gelişmiştir. Kan dolaşımı konusunda ilk bilimsel yapıtı 1628'de Harvey yayınladı. Ardından 1727'de Stephen Hales, tansiyonu ölçmek için ilk deneyini yaptı. Bu deney, U harfi şeklinde bir borucuğun atardamara yerleştirilip, borucuktaki kan düzeyinin gözlenmesi ile yapıldı. Bu iş için Hales bir at kullandı. Daha sonra bazı araştırmacılar aynı yolu değişik hayvanlarda, daha geliştirilmiş araçlar kullanarak uyguladı. Bu yüzyıl başında ise, damara girilmeden tansiyon ölçmeyi sağlayan dolaylı yollar geliştirildi. Bunlardan en yaygın olanı kola ya da bileğe takılan tansiyon aletleridir.
Nedir Bu Sayaç?
Kalbimiz sürekli pompa gibi çalışarak, kanın vücudumuzda dolaşımını sağlar. Tansiyon, diğer bir deyişle kan basıncı, dolaşım sırasında damarlarımızda akan kanın damar çeperlerine yaptığı basınçtır.
Vücudumuzdaki organları oluşturan dokular, kalp ve damar yoluyla düzenli bir şekilde oksijen ve besin maddeleri alış-verişi yaparak görevlerini yerine getirir. Bu işlemin sürekliliği için kalp düzenli olarak çalışır.Kendisine kulakçıklardan gelen kanı karıncıklar yoluyla büyük ve küçük dolaşıma pompalar.Bu pompalama vücudun değişik bölgelerinde,örneğin,boyun ve el bilek damarlarında nabız atması şeklinde hissedilir. Nabız sol karıncıktan atılan temiz kanın bu damarlarda oluşturduğu basınçtır. Büyük dolaşım sistemi ile dokuların gereksinimini karşılamak için dağıtılan bu kan kullanıldıktan sonra tekrar temizlenmek üzere küçük dolaşım yardımı ile akciğerlerden geçirilir.
Damarın içinde kanın akabilmesi için belirli bir basıncının olması gerekir. Bu basıncı, kalbin kasılmasıyla kanı damarların içine pompalaması ve atardamarların elastikliğiyle bu basıncı dengelemesi oluşturur.
Kalp kasıldığı zaman atardamarların içine kanı belirli bir basınçla pompalar. Bu sırada damar içindeki basınç en yüksek düzeye ulaşır. Bu basınca tıpta sistolik basınç, halk arasında büyük tansiyon adı verilir.
Kalbin gevşemesiyle, damar içine pompalanan kan durur. İşte bu sırada devreye damarın elastikliği girer. Önce genişlemiş olan damar, kana bir basınç uygulayarak kalbin gevşemesi anında da kan akımını sağlar. İşte bu sırada oluşan en düşük basınca da tıpta diastolik tansiyon, halk arasında da küçük tansiyon denilir.
Bu basınç, 1 cm2 alanındaki cıva sütununun tabanına yaptığı basınçla karşılaştırılarak belirtilir. Örneğin bir kişinin tansiyonu 12 dediğimiz zaman, bu basınç 12 cm yüksekliğindeki cıva sütununun tabanına yaptığı basınca eşdeğerdir.
Ülkemizde insanların arasında yaygın olan sağlık sorunlarından biri tansiyondur. Gündelik hayatımıza "Yine tansiyonum yükseliyor..." ya da "tansiyonum düştü..." gibi ifadelerle sık yer alan tansiyonun gerçekteki karşılığı nedir ?
Normal Tansiyon Değerlerinin Ölçümü
Tıpta genel olarak herkesin bünyesinin farklı olduğu kabul edilir. Ama genel olarak normal kabul edilen sınırlar mevcuttur. Yapılan uzun araştırmalar sonucu, yaşın artışıyla küçük değişmeler olmakla beraber büyük tansiyon için 12 ile 14 arası, küçük tansiyon için 7-9 arası olması halinde değerler normal sayılır.
Nabız, milattan önceleri de bilinmekteydi buna karşılık, tansiyon kavramı yakın zamanlarda gelişmiştir. Kan dolaşımı konusunda ilk bilimsel yapıtı 1628'de Harvey yayınladı. Ardından 1727'de Stephen Hales, tansiyonu ölçmek için ilk deneyini yaptı. Bu deney, U harfi şeklinde bir borucuğun atardamara yerleştirilip, borucuktaki kan düzeyinin gözlenmesi ile yapıldı. Bu iş için Hales bir at kullandı. Daha sonra bazı araştırmacılar aynı yolu değişik hayvanlarda, daha geliştirilmiş araçlar kullanarak uyguladı. Bu yüzyıl başında ise, damara girilmeden tansiyon ölçmeyi sağlayan dolaylı yollar geliştirildi. Bunlardan en yaygın olanı kola ya da bileğe takılan tansiyon aletleridir.