Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vicdanını kaybetmiş bir dindar olabilir mi?

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Bu yazının başlığını Ahmet Altan’dan ödünç aldım.



O yazısında, dindar Müslümanların başkalarının sorunlarına olan duyarsızlığından söz ederek, “Vicdanını kaybetmiş bir din olabilir mi?” diye soruyor. Ben de bu sözleri başlıktaki gibi değiştirerek kullanmayı seçtim.



Zaman gazetesinden Sevinç Özarslan, Ahmet Altan ile bir röportaj yapmış. Haber7 olarak biz de alıntıladık bu sohbeti.



Sabah ezanını takip eden dakikalarda içime sindirerek okudum. Sevinç Özarslan’ın sorularını, Altan’ın verdiği cevapları...



Altan ailesinin her ferdini seviyorum, dürüstlüğünü, prensiplerini, düz duruşlarını, demokratlığını…



Bu kimi zaman sıcak, kimi zaman biraz elektrikli havada geçen sohbette Müslümanların İslam’ı anlayış tarzlarının oturduğu zeminin düzgün olmadığını gördüm.



Benim zaman zaman dostlarıma söylediğim noktaları, Altan’ın yüksek perdeden haykırdığını fark ettim. Kitaplarında birilerine söylettiği şeylerin aslında öz düşünceleri olduğunu dile getirmesi ise beni rahatlattı.



Müslümanlardaki hoşgörü eksikliğini anlatıyor, kendi hayatından örnekler veriyor. Çocukken camiye gittiğini, namaz kıldığını söylüyor. Eğer İslam’ın şefkat yüzünü göstermiş olsalardı, “Belki de orada (camide) kalırdım” diyor.



Kendi inandığı Allah’ın, camide anlatılan Allah ile aynı olmadığını düşünüyor. İnandığı Allah’ın kullarını seven biri olduğunu, anlatılanın ise kullarını Cehennem’de yakmak için fırsat kolladığı zehabına varıyor.



Sonra camiden ve Müslümanlardan uzaklaşıyor.



Röportajda, “Neden inançsız olmayı tercih ettiniz?” sorusuna verdiği karşılık ise beni dehşete düşürdü. “Gördüğüm inançsızlar, çok daha hoşgörülüydü” diyor.



Altan’ın bu verdiği cevap bütün Müslümanları sarsmalı. Müslümanlar, “Bu çıkışa, “Hedi sen de!” demek yerine kendilerini samimiyetle sorgulamalı. Korkmalı, “Ben neleri yapıyorum da, (yahut yapmıyorum da) böyle algılanıyorum” demeli.



İletişimde, “sizin ne yaptığınız değil nasıl algılandığınız önemli” derler. Dindarlar, kendilerini Ahmet Altan’a “Gördüğüm inançsızlar, çok daha hoşgörülüydü” dedirten nedenleri mercek altına yatırmalı.



Altan’ın bu ifadeleriyle, ben de kişisel hayatımda her fırsatta yüzleşiyorum.



Dindar kesimden insanlarla birlikte olduğumda nedense onları hep bir maske ile dolaşmak zorunda olduklarını fark ediyorum. Yaratan’ın ortaya koyduğu ilkeleri üzerlerine bir kıyafet olarak giymek zorundalarmış gibi hissettikleri dikkatimi çekiyor.



Oysa, bizleri bu dünyaya gönderen nihayetsiz güç sahibinden korkmak yerine onu severek yaklaştığınızda her şey değişecek.



Siz, birinin söylediklerini iki şekilde yaparsınız. Ya severek, ya korkarak.



Korkarak yaptığınızdaki duygularınızla, severek yaptığınızda hissettikleriniz arasındaki fark nasıl dersiniz?
Ahmet Altan’dan
 
Z

zeynep_hearty

Guest
aslında ben Allahtan korkmayı biraz farklı algılıyorum..örneğin sigara kullanan genç biri babasının yanında sigara içmez veyahut büyük olarak gördüğü saygı duyduğu birinin yanında bunu yapmaz fakat bunu babasından korktuğu için değil saygı duyduğu için üzülmesini istemediği için yapmaz fakat ya babam görürse gibi bir düşünceye herzaman sahiptir Allahtan korkmakta Allaha kul olamamadan korkma olarak alıgılnabilir mazallah bizi cehenneminde yakar endişesinden ziyade üzüntü verme endişe olduğu kanısındayım ..paylaşım için rabbim razı olsun çok düşündürücü bir röportaj ...selam ve dua ile...
 

yolunyolcusu

New member
Katılım
31 Ara 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Allahtan korkmakta Allaha kul olamamadan korkma olarak alıgılnabilir mazallah bizi cehenneminde yakar

insanlar cehenneme gitmeme korkusuyla yaşıyor iseler ve yapacakları iyilikleri cennet için yapıyor iseler bu menfaat iyiliğidir.allah bunu kabul etmez.

yapılacak olan iyilik karşılıksız ve hiçbir çıkar gözetmeksizin yapılmalıdır.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Röportajda, “Neden inançsız olmayı tercih ettiniz?” sorusuna verdiği karşılık ise beni dehşete düşürdü. “Gördüğüm inançsızlar, çok daha hoşgörülüydü” diyor.

işte can alıcı beyan burası.. bu beyandan islamforum yöneticilerinin bile alacağı dersler mevcut.. gerçekten bu beyan en acı yaramızı FLAŞŞŞ eylemiştir.. binlerce kez acı..
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Röportajda, “Neden inançsız olmayı tercih ettiniz?” sorusuna verdiği karşılık ise beni dehşete düşürdü. “Gördüğüm inançsızlar, çok daha hoşgörülüydü” diyor.

işte can alıcı beyan burası.. bu beyandan islamforum yöneticilerinin bile alacağı dersler mevcut.. gerçekten bu beyan en acı yaramızı FLAŞŞŞ eylemiştir.. binlerce kez acı..

bu o kişinin nefsine aradığı kulptur.. yani minareyi çalan kılıfını hazırlıyor. aklınca kendini haklı çıkarıcağından bu ateistin bu düşüncesi tamamen nefsi müdafadır. kendini kandırıyordur.. nasıl ki hidayet elimizde değil, bilinki delalette elimizde değil.. inanmaya layık olan inanıcaktır. inana olmayı hak etmiyenden bu dairenin dışına çıkıcaktır .

ey çapanoğlu bu site dinden çıkmak üzer bize sorduğu sorularla tatmin olup tamam şükrü sorularımın cevabını aldık ve ben iyiki müslümanmışız diyen insanların karşısında yaptığımız tebliğ onların inancına bağlılıkta sadece vesiledri biz onları bu yola iletemyiz biz sadece emri bil marfu yaparız. nasılki hak yolda elimizden bişey gelmiyorsa aynı şekilde kişilerin kötülüğe düşmesindede etken tamamen nefislerine aittir. şahsa göre muamele yapmayız ama kişiler inkar eder sonra içini rahatlatmak için bahane ararlar . bakıyorum sizde bu bahaneleri önümüze sizn gibiler yüzünden demişsiniz sizki ayetlere sadık olduğunuz söyleyen aracı kbul etmiyen mealcilerdensiniz nasıl olurda bu hataya düşersiniz? Kalpleri çeviren kimdir? sonra dilediğini hidayet erdiren dilediğini delalette kılan kimdir?
lütfen öküz altında buzağı aramıyalım... daha dikkatli düşünelim.. eğer elimizde olsayıdı inanmıyan bırakmazdık.. bugün kafir olan herkes bilsinki kendi hür iradesiyle seçmiştir. sonra bahne için müslümanları delil sunmuştur. bugün en büyük zulmu gayri müslümanlar yapıyor bu gün ve gün ortadadır.. ama nefis işine geleni alıyor .. ya inkar sizce bu kadar kolaymı? eğer biri benim kafamı yarıcak olsa ve bu kişi dünyanın en ileri gelen müsülümanlarından görünse ve ben sırf bu kişinin sebebiyle müslümanlıktan dönüceksem vay benim halime....
vay var zannettiğim imanın haline... vay benim inancıma...
ben zaten baştan kaybetmişim... müslümana kızıp oruç bozulmaz ... Kişi yanlız Allaha kuldur....
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
nasıl ki hidayet elimizde değil, bilinki delalette elimizde değil.. inanmaya layık olan inanıcaktır. inana olmayı hak etmiyenden bu dairenin dışına çıkıcaktır .
hür irademiz nerede?
bugün kafir olan herkes bilsinki kendi hür iradesiyle seçmiştir
bu ne yaman çelişki?
kafirlikte,müslümanlıkta bizim seçimimiz dışında ise haşa Allah zulmetmiş olmuyormu?
sizlerin çelişkili,yamalı bohça gibi çarpık anlayışlarınızı islam diye sunmanız,insanları İslamdan uzaklaştırıyor!bu yazıda bu anlayışa bir tepki!Bir doğrunun tespiti!Üstünüze alınmayın diyemicem,alının!!!!
 
Üst Alt