Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vicdan Nedir? Neye Yarar?

spezialist

New member
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
VICDAN NEDIR? NEYE YARAR?


Vicdan; insan ruhunun en mumtaz hususiyeti. en ileri bilgi kaynagi… O, birseye “evet” dedimi; onu ne akil yalanlayabilir, ne de duyu organlari…



Vicdan, akil ve bes duyu… Hepsi de insana birseyler takdim ederler, ayri ayri hakikatlara kapi acarlar. Ama, ustunluk daima vicdandadir; onu akil takip eder, bes duyu ise en sonda gelir.



Gercek akil bir hakikati buldu mu, onun duyu organlarina ters dusmesi hicbir mana ifade etmez. Bunun en guzel ornegi, dunyanin dondugunu aklin emretmesine karsilik hissin reddetmesidir. Neticede akil galip gelmis, hokum ona gore verilmistir.



Hissin akil karsisindaki durumu ne ise, aklin vicdan karsisindaki durumu da odur. Vicdana ters dusen bir akilla amel edilmez. Bir hakikati vicdanen biliyorsak, onun olmadigina dair getirilen butun akli(!) deliller demagojiden ileri gitmez. Mesela, yaptigimiz bir haksizlik icin vicdanimiz bizi tazib ediyorsa, aklin ileri surecegi hicbir ozur, derdimize deva olmaz.



Insan bir cok hakikati vicdanen bilir. Gorme, isitmeden ne kadar farkli ise vicdanen bilme de aklen kavramadan o kadar ayridir. Vicdanda kiyas, mantik, fikir yurutme hipotezler kurma yoktur. O, butun bunlara muhtac olmaksizin hakikatlari dogrudan bilir.



Maviyi yesilden gozumuzle ayirdettigimiz halde, “sefkatin sevgiden” yahut “korkunun endiseden” farkini vicdanen biliriz.



Insan kendi varligini da vicdanen bilir. Bunun icin dusunup tasinmasina, “acaba ben varmiyim, yok muyum?” diye bir soru ortaya atmasina ve sonunda “madem ki dusunuyorum, o halde varim” gibi manasiz deliller getirmesine ihtiyac yoktur. Insan kendi varligi gibi, kendi sifatlarinida yine vicdanen bilir. Hayatta oldugunu, ilmi, iradesi bulundugunu, gormeye isitmeye sahip oldugunu hep vicdanen bilir. Bunlardan suphe ettigi olmaz.



Insan, gozune inanmayabilir; “acaba yanlis mi goruyorum?” diye gozlerini ogusturup yeniden bakabilir. Keza, aklina da inanmayabilir; “yanlis mi anladim?” diye yeniden okuyabilir. Ama, vicdani hususunda, onun bildirdikleri hakkinda boyle bir tereddute dustugu olmaz.



“Insan kendi varligini da vicdanen bilir” dedik; ayni sekilde yine vicdanen bilir ki, “ben kendi bendenimi kendim yapmadim; organlarimi yerli yerine sahsi irademle ve kudretimle takmadim”. Bu huhusta oyle bir yakine sahiptir ki, asirlarca yasasa, bunun aksi bir fikir hatirindan hayalinden gecmez. Zira, vicdanin bilisi, ilimden ote, hissetmeden ote, bizzat yasmaya dayanir.



Kendi bedenini kendisinin yapmadigini “vicdanen” bilen insan, diger butun canlilarinda kendilerine sahip olmadiklarini “aklen” bilir. Cansizlarin kendilerine sahip olamayacaklarindan zaten suphesi yoktur. Boylece vicdanda baslayan bir iman hareketi, akildan ve duyu organlarindan da yardim alarak inkisaf eder. Ve insani butun esyanin yegane sahibine, Allah’a imana goturur.



Sozun ozu: Her vicdan diyor ki “Allah var”…



Ne insan basibos bir divane… Ne su alem sahipsiz bir fabrika… Insani bu tezgahta dokuyan bir var…



Ve insan her seyiyle O’nun… Vicdanin vazifesi de O’nu bildirmek…
 
Üst Alt