Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vesvese hastalığından kurtulmanın çareleri.

Kalpteniman

New member
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
589
Tepkime puanı
587
Puanları
0
Web sitesi
www.kalpteniman.com
Vesvese Hastalığına Müptelâ Olanlara Derstir
Ey maraz-ı vesvese ile müptelâ! Bilir misin vesvesen neye benzer?
Musibete benzer.
Sen ona ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner.
Demek büyük nazarla baksan büyür, küçük görsen küçülür. Korksan, ağırlaşır, hasta eder. Korkmasan, hafif olur, hafî kalır. Mahiyetini bilmesen devam eder, bilsen gider.
Öyleyse, bu marazın devasından "Beş Vechini" beyan edeceğim.
Belki, sana da şifa olur. Zira cehil onu dâvet eder. İlim onu tardeder.

Birinci vecih:
Şeytan, şüpheyi kalbe atar.
Eğer kalb kabul etmezse, o şüpheden, şetme (küfre) döner.
Hayale karşı, şetme (küfre) benzer bazı hâtıraları ve bazı münafi-i edeb çirkin halleri tasvir eder. Kalbe "eyvah!" dedirtir, ye'se düşürttürür.
Vesveseli adam zanneder ki, kalbi Rabbisine karşı sû-i edepte bulunuyor. Müthiş bir helecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister.

Ey bîçare, telâş etme!
Çünkü o, şetm (küfür) değil, belki tahayyüldür.
Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi, tahayyül-ü şetm (küfür) dahi şetm (küfür) değildir. Zira şetm, hükümdür. Tahayyül, hüküm değildir. Hem onunla beraber, o sözler, senin kalbin sözleri değil. Çünkü kalbin o sözlerden müteessir ve müteessiftir. Belki o sözler, kalbe yakın olan lümme-i (vesvese) şeytanîden gelen sözlerdir.

Bunun zararı, yalnız tevehhüm-ü zararla mütezarrır olmaktır. Çünkü tahayyülü, hakikat tevehhüm (olmayanı var bilmek) zanneder. Şeytanın işini kalbine mâl eder. Zarar diye anlar, zarara düşer. Şeytanın dahi istediği odur.

İkinci vecih: Budur ki;
mânâlar, kalbden çıktıkları vakit, çıplak olarak çıkarlar ve çıplak olarak hayale girerler. Sûretleri, hayalde giyerler.
Hayal ise, her vakit bir sebep tahtında bir nev'i sûretleri dokur.
Ehemmiyet verdiği şeylerin sûretlerini yol üstünde bırakır.
Hangi mânâ geçse, ona giydirir.
Ya takar, ya bulaştırır, ya perde eder.
Eğer mânâlar münezzeh ve temiz iseler, sûretler mülevves ve rezil ise, giymek yoktur; fakat temas vardır.
Vesveseli adam, teması telebbüsle iltibas eder: "Eyvah" der. "Kalbim ne kadar bozulmuş. Bu hisset-i nefis beni matrud eder."

Bu yaranın merhemi ise, ey bîçare!
Bak, nasıl ki namazın edeb-i nezihanesinin vesilesi olan zâhirî taharete, batnın bâtınındaki necaset tesir etmez.
Öyle de, maâni-i mukaddesenin suver-i mülevveseye mücavereti zarar etmez.
Meselâ, sen, âyât-ı İlâhiyeyi tefekkür ediyorsun.
Birden bir maraz veya bir iştah veya bevl gibi müheyyiç bir hal şiddetle senin hissine dokunur.
Elbette hayalin, deva-yı illet ve kaza-yı hacet levazımatını görecek ve onlara münasip süfli sûretleri nescedecek.
O süfli sûretlerin ortalarından geçecek olan maâni-i mukaddeseye ne televvüsü var, ne zararı var, ne hatarı var ve ne de beis var.
Yalnız hatâ, hasr ı nazardır. Zann-ı zarardır.

Üçüncü vecih:
Eşya mabeynlerinde bazı münâsebât-ı hafiyye bulunur.
Hiç ümit etmediğin şeyler içinde münasebet ipleri bulunur.
Ya bizzat bulunur, veya senin hayalin o ipleri yapmış, onları birbiriyle bağlamış olur.
Bu sırrın münasebatındandır ki; bazan bir mukaddes şeyi görmek, bir mülevves şeyi hatıra getirir.

Fenn-i beyanda beyan olunduğu gibi: "Hariçte uzaklık sebebi olan zıddiyet, hayalde sebeb-i kurbiyettir."
Yani iki zıddın sûretlerinin cem'ine vasıta, bir münasebet-i hayaliyedir. Bu münasebetle olan tahattura, tedai-i efkâr tâbir edilir. Meselâ, sen namazda, münâcâtta, Kâbe karşısında, huzur-u Rab'de iken, şu tedai-i efkâr seni tutup en uzak mâlâyaniyat-ı rezileye sevk eder.
Sen, intibaha geldiğin anda dön. "Aman ne kusur ettim" deyip tetkikle meşgul olup durma!

Alıntıdır
 

Dini_Güzel

New member
Katılım
26 Şub 2013
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kalb= sevme aletidir
senin cesedin bedenin nasıl hücre canlıların biraraya gelmesi ile oluşursa buna nescedilmiş denirse..
hayal aleminde de öylece oluşur...
sen sevme aletinde daima güzel şeyler düşün kalbden gelen manalar hayal alemin de güzel elbiselere giydir.. oraya muhabbet tedarik et.. gözünü kapadığın vakit karanlıkta kalamazsın o elbiseyi giyersin demek istiyorlar Hulasa! anlatabildik mi acaba
 
Üst Alt