bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
Zeynep Tokuş’un bebeğine Fethullah duası(!) (30 Kasım 2007)
Zeynep Tokuş’un yeni doğan bebeğinin sağlık sorunları bir süre medyada yer bulmuştu. Beyin kanaması riski olan bebek için hem Tokuş hem de eşi Alp Nuhoğlu büyük çaba sarfetmişti.
Jinekolog Nuhoğlu’nun çabaları tıb konusunda değilmiş.. Nuhoğlu bebeği için ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e de gitmiş..
Geçtiğimiz hafta oyuncu Zeynep Tokuş’un, 6.5 aylık dünyaya getirdiği bebekle ilgili Jinekolog eşi Alp Nuhoğlu’nu aramıştım. Nuhoğlu, “Bebeğimiz Ali’nin kafasında kanama riski var, öyle olursa bebek sakat kalır. Bu durumda bebeği yaşatmamakta fayda var” demişti.
Bu sözleri eleştirilmişti. Nuhoğlu dün telefonla aradı. “Bebeğin sağlık durumunu sormuyorsun” dedi ve şunları söyledi:
“Bir iş için Amerika’ya New York’a gitmiştik. Orada yanımda İhsan Kalkavan da vardı. ‘Buraya kadar gelmişiz hadi kalk Fethullah Hoca’nın yanına gidelim’ dedi. Gittik, yemek yedik beni baş köşeye oturttular. Adam çok özel bir adam. Kendi duasının yazdığı bir altın vardı. ’Bunu al oğluna tak. Merak etmeyin Allah'ın izniyle iyi olacak’dedi. Millet hocayı görmek için iki-üç ay sıra bekliyormuş. Ben geldikten sonra bir baktım ki bebeğim iyileşmiş. Meme emmiş. Zeynep süt vermiş. O sütü rahatlıkla yutmuş. Acayip etkilendim. Hocaya ulaşmak kolay olmadığından yardımcılarıyla görüştüm. Bebeğin sağlığının yerinde olduğunu her şeyin yolunda olduğunu söyleyip teşekkür ettim.. Şimdi maşallah çok iyi bebeğim...”
Bunun üzerine “Hoca’nın duası tutmuş olabilir mi!” diye sordum..
“Vallahi öyle olduğuna inanıyorum zaten. Çünkü solunum problemi yaşayan bu kadar küçük bir bebeğin hem rahat rahat soluyup hem de memeyi emmesi onu yutması çok zor bir iştir” diye yanıtladı. Daha sonra Nuhoğlu ile aramızda şu görüşme geçti:
Siz umutsuzdunuz?
Ben tedirgindim. Çünkü küçük bebek her an bir sorun çıkartabilir bu yüzden çok korkuyordum. Şimdi maşallah günde 15, 20, 25 gram alıyor. Bebeğin kilosu 1,5 kiloyu geçti. Bugün gözüne de baktılar orada da bir sorun yok. Bugünden itibaren tehlike bitti. Kafada kanama bundan sonra söz konusu değil...
Hoca sayesinde mi?...
Açık söylemek gerekirse bizim uzun zamandır Kıbrıs’ta bir ruhsat işimiz vardı. Bir geldim baktım ki ruhsat bile çıkmış. Kıbrıs’da tüp bebek merkezi açmayı düşünüyorduk. Onu bile halletik.
Altını bebeğin üzerine taktınız mı?
Şu an hastanede olduğu için orada kaybolmasın diye üzerine şimdilik takmadım. Biri gider bebeğin üzerinden alır ondan sonra üzülürüm. Bu yüzden eve gelince hemen takacağım.
Zeynep Tokuş’un yeni doğan bebeğinin sağlık sorunları bir süre medyada yer bulmuştu. Beyin kanaması riski olan bebek için hem Tokuş hem de eşi Alp Nuhoğlu büyük çaba sarfetmişti.
Jinekolog Nuhoğlu’nun çabaları tıb konusunda değilmiş.. Nuhoğlu bebeği için ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e de gitmiş..
Geçtiğimiz hafta oyuncu Zeynep Tokuş’un, 6.5 aylık dünyaya getirdiği bebekle ilgili Jinekolog eşi Alp Nuhoğlu’nu aramıştım. Nuhoğlu, “Bebeğimiz Ali’nin kafasında kanama riski var, öyle olursa bebek sakat kalır. Bu durumda bebeği yaşatmamakta fayda var” demişti.
Bu sözleri eleştirilmişti. Nuhoğlu dün telefonla aradı. “Bebeğin sağlık durumunu sormuyorsun” dedi ve şunları söyledi:
“Bir iş için Amerika’ya New York’a gitmiştik. Orada yanımda İhsan Kalkavan da vardı. ‘Buraya kadar gelmişiz hadi kalk Fethullah Hoca’nın yanına gidelim’ dedi. Gittik, yemek yedik beni baş köşeye oturttular. Adam çok özel bir adam. Kendi duasının yazdığı bir altın vardı. ’Bunu al oğluna tak. Merak etmeyin Allah'ın izniyle iyi olacak’dedi. Millet hocayı görmek için iki-üç ay sıra bekliyormuş. Ben geldikten sonra bir baktım ki bebeğim iyileşmiş. Meme emmiş. Zeynep süt vermiş. O sütü rahatlıkla yutmuş. Acayip etkilendim. Hocaya ulaşmak kolay olmadığından yardımcılarıyla görüştüm. Bebeğin sağlığının yerinde olduğunu her şeyin yolunda olduğunu söyleyip teşekkür ettim.. Şimdi maşallah çok iyi bebeğim...”
Bunun üzerine “Hoca’nın duası tutmuş olabilir mi!” diye sordum..
“Vallahi öyle olduğuna inanıyorum zaten. Çünkü solunum problemi yaşayan bu kadar küçük bir bebeğin hem rahat rahat soluyup hem de memeyi emmesi onu yutması çok zor bir iştir” diye yanıtladı. Daha sonra Nuhoğlu ile aramızda şu görüşme geçti:
Siz umutsuzdunuz?
Ben tedirgindim. Çünkü küçük bebek her an bir sorun çıkartabilir bu yüzden çok korkuyordum. Şimdi maşallah günde 15, 20, 25 gram alıyor. Bebeğin kilosu 1,5 kiloyu geçti. Bugün gözüne de baktılar orada da bir sorun yok. Bugünden itibaren tehlike bitti. Kafada kanama bundan sonra söz konusu değil...
Hoca sayesinde mi?...
Açık söylemek gerekirse bizim uzun zamandır Kıbrıs’ta bir ruhsat işimiz vardı. Bir geldim baktım ki ruhsat bile çıkmış. Kıbrıs’da tüp bebek merkezi açmayı düşünüyorduk. Onu bile halletik.
Altını bebeğin üzerine taktınız mı?
Şu an hastanede olduğu için orada kaybolmasın diye üzerine şimdilik takmadım. Biri gider bebeğin üzerinden alır ondan sonra üzülürüm. Bu yüzden eve gelince hemen takacağım.
VATAN
VATAN
Gülen Hoca'nın Durumu Ağır! (01 Aralık 2007)
3 gün önce Fethullah Gülen Hocaefendinin yanıda bulunan işadamı İhsan Kalkavan, bir internet sitesine Gülen’in ağır hasta olduğunu açıkladı
Kalkavan, “3 gün önce yanındaydım. Hocamız gerçekten çok hasta. Nefes alıp-vermek yaşamaksa o da yaşıyor işte” dedi. Kalkavan, 3 gün önce Gülen ile beraber olduklarını belirterek şöyle dedi: “Ziyaret 15 dakika sürdü. Zaten daha fazlası mümkün olamaz. Çünkü hoca uzun ziyaretlere müsait değil. Sürekli doktor kontrolünde, bir odanın içerisinde yaşam mücadelesi veriyor. Şeker o kadar yükselmiş ki bütün iç organları tahrip etmiş. Damar yollarının tümü neredeyse kapalı. Bu durumda zaten ziyaretçileri uzun uzun sohbetlerle ağırlaması mümkün olamıyor.” Gülen’in Türkiye’ye gelme ihtimali bulunmadığını söyleyen Kalkavan, “Bu tamamen gündem dışı” ifadesini kullandı.
3 gün önce Fethullah Gülen Hocaefendinin yanıda bulunan işadamı İhsan Kalkavan, bir internet sitesine Gülen’in ağır hasta olduğunu açıkladı
Kalkavan, “3 gün önce yanındaydım. Hocamız gerçekten çok hasta. Nefes alıp-vermek yaşamaksa o da yaşıyor işte” dedi. Kalkavan, 3 gün önce Gülen ile beraber olduklarını belirterek şöyle dedi: “Ziyaret 15 dakika sürdü. Zaten daha fazlası mümkün olamaz. Çünkü hoca uzun ziyaretlere müsait değil. Sürekli doktor kontrolünde, bir odanın içerisinde yaşam mücadelesi veriyor. Şeker o kadar yükselmiş ki bütün iç organları tahrip etmiş. Damar yollarının tümü neredeyse kapalı. Bu durumda zaten ziyaretçileri uzun uzun sohbetlerle ağırlaması mümkün olamıyor.” Gülen’in Türkiye’ye gelme ihtimali bulunmadığını söyleyen Kalkavan, “Bu tamamen gündem dışı” ifadesini kullandı.
VATAN