Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vahyin geliş şekilleri

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Konu
Vahyin Geliş Şekilleri
Baslik
Vahyin Ne Şekilde Geldiği Ve Mertebeleri
Ravi
Ümmü`l-mü`minîn Âişe
Hadis
Şöyle demiştir: Hâris b. Hişâm radiya`llâhu anh Resûlu`llâh salla`llâhu aleyi ve sellem`den: "Yâ Resûllâ`llâh, sana vahiy nasıl gelir?" diye sordu. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Ahyânen bana çıngırak sesi gibi gelir ki bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl zâil olur olmaz (Meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Ahdânen Melek bana bir insan olarak temessül eder. Benimle konuşur. Ben de söylediğini iyice bellerim. -Âişe radiya`llâhu anhâ der ki: Resûl`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i soğuğu pek şiddetli bir günde kendisine vahiy nâzil olurken görmüşlüğüm vardır. (İşte öyle soğuk bir günde bile) kendisinden o hâl geçtiği vakitde şakaklarından şapır şapır ter akardı.




Vahyin Geliş Şekilleri


Hadiste vahyin geliş şekilleri sadece iki durum ile sınırlandırılmakla birlikte bunlara başkaları da eklenmiştir. Vahyin farklı şekillerde gelmesi ya vahyin nite­liği ile ilgilidir ki; vahyin arı uğultusu şeklinde gelmesi, Hz. Peygamber'in zihnine telkin edilmesi, ilham, doğru çıkan rüya, İsra gecesinde arada vasıta olmaksızın Hz. Peygamber'in Yüce Allah ile konuşması böyledir. Yahut da vahiy taşıyıcısının (Cebrail'in) niteliği ile ilgilidir ki; onun yaratıldığı seki! ofan altı yüz kanatlı asıl hali ile Hz. Peygamber'e gelmesi, Hz. Peygamber'in onu yer ile göğün arasında ufku kaplayan bir kürsü üzerinde görmesi böyledir.

Hadiste Vahyin Geliş Şekillerinden Yalnızca İkisinin Zikredilmesi


Bu konuda şu yorumlar yapılmıştır:
Hadiste bu ikisinin zikredilmesi bir sınırlama için olmayıp, vahyin çoğun­lukla geldiği şekli belirtmek içindir.
Bu ikisinden farklı olan şekiller, Hz. Peygamber'e bu sorunun sorulmasından sonra meydana gelmiştir.
Meleğin zikredilen iki şekli çok nadir olduğu için Hz. Peygamber o konuya temas etmemiştir. Çünkü Hz. Âİşe'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber me­leği sadece iki kez bu şekilde görmüştür.
Hz. Peygamber'in meleği bu şekilde görmesi sırasında bir vahiy gelmemiştir.
Bu şekilde iken vahiy gelmiş olsa bile çıngırak sesi şeklinde gelmiş, Hz. Pey­gamber de bunu vahyin taşıyıcısının değil, vahyin niteliği olarak belirtmiştir.

Vahyin Alınması Sırasında Hz. Peygamber'in Terlemesinin


Hadisin Arapça'sında yer alan "yetefassaâu" kelimesi kan akıtmak için da­man yarmak anlamına gelir. Burada Hz. Peygamber'in ne kadar çok terlediğini mübalağa yoiu ile bildirmek için alnından terin bu şekilde çıktığı ifade edilmiştir. Hz. Aişe'nin "soğuğun şiddetli olduğu gün" ifadesi, vahyin sıradışı bir olay olması sebebiyle Hz. Peygamber'in vahyin inişi sırasında, çok yorulduğunu ve sıkıntı çektiğini göstermektedir. Çünkü soğuk şiddetli olduğu halde terlemek, normal insan tabiatının üzerinde sıradışı bir durumun olduğunu gös­termektedir.




İSLAM’IN TARİF ETTİĞİ VAHY ANLAYIŞI


Luğat olarak vahy ; “ … işaret ilham gizli söz gizli ve süratli bir şekilde bir şeyi bildirme manalarına gelir. Diğer bir ifadeyle de şöyle denilmiştir : “ Vahy ; başkasına gizli kalacak biçimde kendisine yöneltilen kimseye mahsus gizli ve süratli bir şekilde bildirmedir


Bu ise ; Rahmani ve şeytani olarak ikiye ayrılır. Yani, Allah’tan bir öğreti mahiyetinde gelen ilahi bir bilgide olabilir, şeytanın fısıldaması yoluyla gelen bir bilgi de olabilir.

Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

وَمَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُكَلِّمَهُ اللَّهُ إِلَّا وَحْياً أَوْ مِن وَرَاء حِجَابٍ أَوْ يُرْسِلَ رَسُولاً فَيُوحِيَ بِإِذْنِهِ مَا يَشَاءُ إِنَّهُ عَلِيٌّ حَكِيمٌ

“ Allah bir beşerle karşılıklı asla konuşmaz. Ancak vahiyle, yahut perde arkasından,yahut bir resul gönderipte kendi izniyle dilediğini vahyetmesi müstesna. O, yücedir, hakimdir “

ŞURA : 51.AY.


Ayeti kerimenin ifadesine göre Allah’u Teala’nın insan için vahyi – diğer bir ifadeyle – öğretisi üç şekilde olmuştur.

1 -Ona vahyetmesi.
2 -Perde arkasından konuşması.
3 -Elçi aracılığı ile dilediğini bildirmesi.

Ona vahyetmesi : Allah’u Teala’nın direk olarak resulünün kalbine ilka etmesidir.Bu,uyanıkken olduğu gibi,uyku halinde de olmuştur.

“ … Aişe r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v’in ilk vahy başlangıcı,uykuda doğru rüya görmekle olmuştur…..
BUHARİ : 1.C.146.S - MÜSLİM : 1.C.160.N

“ … Aişe r.a dan.Dedi ki:Haris ibn Hişam Resulullah s.a.v’den : Ya Rasu-lallah ! sana nasıl vahy geliyor ? diye sordu. Rsulullah s.a.v :
- Vahy bana bazı vakitlerde çıngırak sesi gibi gelir ki,bana en ağır geleni de budur …… “

BUHARİ : 1.C.144.S


Perde arkasından konuşması : Bu konuşma şekli ise,bilindiği gibi Allah resulü s.a.v’in miraca çıktığı zaman vuku bulmuştur. Kendisine mirac dönüşü Aişe validemiz tarafından şu sorulmuştu ; Rabbini gördün mü ?



Resulullah s.a.v ise şöyle buyurdular : “ Ya Aişe ! sen işitmedin mi ? Allah’u Teala :
لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ

“ Gözler O’nu idrak edemez. Fakat O, bütün gözleri idrak eder. Çünkü O latif’tir, habir’dir. “ EN’AM : 103.AY.

Ve yine işitmedin mi ? Allah’u Teala :

وَمَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُكَلِّمَهُ اللَّهُ إِلَّا وَحْياً أَوْ مِن وَرَاء حِجَابٍ أَوْ يُرْسِلَ رَسُولاً فَيُوحِيَ بِإِذْنِهِ مَا يَشَاءُ إِنَّهُ عَلِيٌّ حَكِيمٌ

“ Allah bir beşerle karşılıklı asla konuşmaz. Ancak vahiyle, yahut perde arkasından, yahut bir resul gönderipte kendi izniyle dilediğini vahyetmesi müstesna. O, yücedir, hakimdir “ ŞURA : 51.AY.


MÜSLİM : 1.C.177.N


Elçi aracılığı ile dilediğini bildirmesi : Bu şekildeki vahy ise ; Cibril’in bazen görünmeden, bazen asli suret ve heybetiyle ve bazen de insan suretinde gelerek rabbinin mesajını iletmesidir.

Kur’anı kerim,Cibril a.s’ın vahyi getirmede vasıta olduğunu şu şekilde zikreder :

“ De ki onu, iman edenlere tam bir sebat vermek,Müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olması için Rabbinden hak olarak Ruhul Kudüs indirmiştir. “

NAHL : 102.AY.


{ … Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Muhakkak ki Ruhul Kudüs benim kalbime şöyle ilham etti : “ Hiç bie nefis rızkını ve ecelini tamamlamadan ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan korkun ve taleb te mu’tedil olun “ }


EBU NUAYM HİLYE – İBNİ HİBBAN SAHİH – MİŞKATU’L MESABİH : 5300.N



Buraya kadar anlatılanlardan anlaşıldığı gibi vahy ; süratli bir şekilde bildiri ve öğreti mahiyetinde olan bir bilginin adıdır… Yani, ilham yolu ile yapılan bildiri ve öğreti …. Perde arkasından konuşma yolu ile bildiri ve öğreti …. Elçi aracılığı ile yapılan bir bildiri ve öğreti.

İşte islam’ın delilleriyle beraber anlatmış olduğu rahmani vahy anlayışı ; bu şekilde ve çeşitte Allah’ tan “ ÖĞRETİ ” mahiyetinde gelen ilahi bilginin adıdır….

Bu konuda islam’ın inanılmasını istediği ve emrettiği gerçek, Allah’tan hiç bir kimseye ne vahy ve ne de ilham gelmeyeceğidir.

Çünkü bu din :

“... Bu gün sizin dininizi tamamladım…. “MAİDE : 3 Ayet’iyle Muham-med s.a.v’e vahyedilerek tamamlanıp kemale ermiş bir din’dir…. Ve yine kendisinin bir çok hadislerinde buyurduğu gibi :

ما بقي من شيء يقرب من الجنة ويباعد من النار إلا وقد بين لكم . ( صحيح )
{ … Size cennet’e yaklaştıracak ne var ise onu açıklamışımdır. Ve yine size, cehennem’den uzaklaştıracak ne var ise onları da açıkla-mışımdır. }
M. ZEVAİD : 8 . 264
S . SAHİHA : 4.C.1803.N
HAKİM : 2.C. 4. SAY

{ Ve yine bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : Allah’ın size emredip de benim size emretmediğim hiçbir şey bırakmadım.Ve yine,Allah’ın size yasaklayıp da benim size yasaklamadığım hiçbir şey de bırak-madım.}
S . SAHİHA : 4.C. 1803.N

Öyleyse kime din adına bir şeyler gelsin ki ?... Diğer bir ifadeyel ; bu din de noksan olan ney ki, onunla ilgili insanlara vahy veya ilham gelsin ?

Halbu ki İslam, bu konuda Resulullah s,a.v hariç hiç kimseye ne vahy ve nede ilham gelmeyeceğine dair açıkça deliller bildirilmiştir.

Rabbimiz Allah’u Azze ve celle şöyle buyurmaktadır :

“ Gaybı bilen 0’dur.Bilgisini kimseye göstermez .Ancak razı olduğu elçilerine gösterir.Çünkü onların önlerine ve arkalarına gözetleyi-ciler koymuştur. “

CİN : 26.27.AY


{ … Ebu Hureyre r.a şöyle demiştir : Resulullah s. a.v şöyle buyurdu : Muhakkak ki sizden önce gelip geçen ümmetler içinde kendilerine haber ilham olunan kimseler bulunurdu. Eğer ümmetim içinde de bunlardan bir kimse olacak olsaydı, muhakkak Ömer olurdu. }


BUHARİ : 7.C.3445.S


{ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v den işittim 0 şöyle buyuruyordu : Mübeşşirattan başka nübüvvetten ilham alacak bir şey kalmadı. Sahabiler : Mübeşşirat nedir ya Resulallah ? diye sordular. Al lah Resulü s.a.v : O, salih rüyadır, buyurdu. }

BUHARİ : 15.C.6863.S

{ … Abdullah bin Utbe b ,Mes’ud’un, Ömer İbnu’l Hattab’ın, şöyle dediğini rivayet etmiştir : “ Resulullah s.a.v devrinde bazı kimseler vahy ile yakalanırlardı. Zamanımızd artık vahy kesilmiştir. Şimdi ise biz sadece yaptıklarınızdan bize zahir olanlar sebebiyle sizleri yakalarız. Bize kimin hayır hali zahir 0luyorsa,biz onu emin kılar,kendimize de yaklaştırırız. Onun gizli işlerinden bir şeyi araştırmak bize düşmez, gizli işlerinde onu Allah hesaba çekecektir.Her kimin de bize şerri zahir olursa, biz onu ne emin kılarız ne de tastik ederiz, velevki gizli işlerinin güzel olduğunu söylesede. }

BUHARİ EFA’LİL İBAD : 416. N – HATİP : KİFAYE : 306.N


{ … Amır bin Dinar’ dan : Adamın biri Ömer r.a’ ya : “ Cenabu Allah’ın sana ilham ettiği şekilde hükmet ” dedi. Ömer r.a ise : “ Sus, İlham ancak Peygambere mahsustur , dedi “

EL- KENZ : 5.C.241



{ … İbn Ebu Hatim, İkrimeden rivayet eder ve der ki, o şöyle demiştir : Muhtara vardım,beni misafir etti. O kadar ki, neredeyse benim geceleyin kalacağım yeri bile temin edecekti. Bana : “ İnsanların yanına çık ve onlarla konuş” dedi. Çıktım ve bu arada bir adam gelerek : Vahy konu-sunda ne dersin ? diye bana soru sordu. Ben :” Vahy iki çeşittir. AIlah’u Azze ve Celle :

” Biz sana bu Kur’anı vahyetmekle...”YUNUS : 3 Ayet’iyle Resule indir- diği vahy’den sözetmiş ve :

“ … İnsan ve cin şeytanlardan kimileri,kimilerini aldatmak için bir birlerine cazip sözler vahyederler...” EN’AM : 112 Ayet’iyle de, Şeytanların bir birlerine vahy edişinden söz etmiştir ” dedim. Hemen üzerime yürüyüp beni yakalamak istediler…Size ne oluyor ? ben sizin soru sorulanınız ve misafirinizim, dedimde beni bıraktılar.

İkrime ,Muhtar İbnu Ebu Ubeyd’e tarizde bulunuyor. Çünkü o,kendisine vahy geldiğini sanırdı. Kardeşi Safiyye, Abdullah İbn ömer’in nikahı altındaydı ve saliha kadınlardan idi. Abdullah İbn Ömer, Muhtarın kendisine vahy geldiğini zannettiğini haber alınca : Allah’u Azze ve Celle doğru söler ve : “... Doğrusu şeytanlar,kendi dostlarına vahyederler ...” ve “ ... İnsan ve Cin şeytanlarından kimi,kimini aldatmak için birbirlerine cazip sözler vahyederler...“ buyurur.

Yani “ onlardan kimisi kimisine süslü, cazibeli ve cahillerden duyanların aldanacağı sözler söyler ” demiştir.”

İBN KESİR : 6.C.2799.S


Görüldüğü gibi İslam’daki vahy anlayışı, Onun sadece Resulullah s.a.v’e geldiği ve onun haricinde hiç kimseye ne vahyin ve ne de onunla eş manalı olan ilhamın gelmeyeceği ve böyle bir iddiada bulunanlara ise - yani,bana vahy geliyor veya ilham ediliyor diyenlere ise - sadece şeytanların musallat olup onların vahyedeceği açıkça bildiriliyor….

Yazıklar olsun, elleriyle kitabı yazıp da, sonra onu yok pahasına satabilmek için "bu, Allah katındandır" diyenlere; yazıklar olsun, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara ve yazıklar olsun, böyle kazandıklarından dolayı onlara (Bakara 79)


VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN






TACUDDİN EL - BAYBURDİ
 
Üst Alt