Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vahhabiler3

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
WAHHABILERIN FITNESI:

Sultan Salim III(1204-1222 AH)Saltanati esnasinda bircok musibetler olmustur.Al-Hijaz{1}bolgesinde baslamis Wahhabilerin fitnesi bunlardan biridir.Wahhabiler,bu bolgede al-Haramayn{2}’i zapt etmisler ve ash-Sham{3}dan ve Misir’dan gelen Mu’minlerin Hac gorevlerini yerine getirecekleri varis yerlerine erismelerini onlemislerdir. Diger bir musibette; Fransizlarin 1213 A.H. dan 1216 A.H. ye kadar Misir’in kontrolu altina almasidir.Bu iki sikintili{4}durum hakkinda kisaca konusalim.

Wahhabilerin Musibetleri Uzerindeki Arka Plandakiler :
Wahhabiler ile al-Hijaz bolgesinin uzerine, onurlu Mu’min Sultan’i tarafindan kendi yonetim temsilcisi olarak atamis oldugu Makkah(Mekke) Prensi Mawlana Sharif Ghlalib ibn Bu Sa^id arasinda dovus basladi.Bu, Ahmad ‘in oglu olan Sultan Mustafa III ‘un oglu olan Sultan Salim III ‘ un zamani esnasinda , 1205 AH nin icindedir.Dovus baslamadan once, Wahhabiler onlarin bolgelerinde kuvvetlerini guclendirmeye ve takipciler kazanmaya basladilar.Onlarin topraklari genisledigi gibi, kotulukleri ve zararlari artti.Sayisiz sayida Mu’minleri oldurup,onlarin paralarini ,mulklerini almayi ve kadinlarini esir alma hakkini yasallastirdilar.Onlarin bu cirkin doktrinin kurucusu, Arabistan’in dogusundaki Banu Tamim kabilesinden cikan ; Muhammad Ibn ^Abdul Wahhab isimli kisidir.Bu kisi, 100 yil kadar uzun bir sure yasamistir.Bu kisi, 1111 AH de dogmus ve 1200 AH de olmustur.Onun tarihcesi asagida nakledildigi gibidir:

Muhammad Ibn ^Abdul – Wahhab; Peygamberimizin(Sallallahu ^alayhi wa sallam) sehri olan al-Madinah al-Munawwarah ‘de (Medine’de)ilim ogrencisi olarak ogretim hayatina basladi. Ibn ^Abdul-Wahhab ‘in babasi da, kardesin Shaykh (Seyh) Suleyman gibi ilim sahibi,iyi ve dindar kisiler arasindaydi.Onun babasi, onun kardesi ve onun Seyhleri (Din ogretmenleri), Onlarin kendi gozlemleri icinde ; Ibn ^Abdul-Wahhab ‘in sozlerinden ve bir cok konulardaki hareketlerinden, Ibn ^Abdul Wahhab ‘in bir cok sapmalar ve dalaletler icat edecegini onceden sezmislerdi.Onlar ,onu azarlarlar ve insanlari ona karsi uyarirlardi.

Ibn ^Abdul-Wahhab ‘in Bazi Inanislari :
Ibn ^Abdul-Wahhab ‘in babasi,kardesi ve Seyhlerin onun hakkinda tahminleri dogru cikti.(Allah Ta^ala nin takdiriyle)Ibn ^Abdul-Wahhab, sapkin ve dalalete goturen yonleri ve inaclari icat etti ve bazi cahil insanlari cevresinde toplamayi basardi.Onun sapkin ve dalalete goturen yonleri ve inaclari, Islam Dini’nin Alimlerinin sozleriyle fikir ayriligi olusturdu.Onun sapkin inanclari,inananlari kafir olarak etiketlemeye yoneltti.Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)un kabrini ziyaret edip, Peygamberimiz ile tawassul{5} yapmayi sirk{6}olarak yalnisca iddia etti.Buna ilaveten , diger Peygamberlerin ve awliya’ nin kabirlerini ziyaret edip onlarlarla tawassul yapmaninda sirk oldugunu yalnisca iddia etti.Buna “Peygamberimizle tawassul yapildiginda ,Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)uzerine cagri yapmaninda sirk oldugunu sozlerine ekledi.Diger Peygamberler ve awliya uzerine cagri yapip,onlar araciliyla tawassul yapanlar hakkinda sirk karari verdi.
Dalalettekilerin buluslarina inanirlik (veya guvenirlilik)vermek cabasiyla Ibn ^Abdul- Wahhab, Islamik kaynaklardan sectigi aktarma bilgilerle sozlerini susledi.Bu aktarma bilgiler,bir cok konular icin kanitlar olarak kullanilir ama Ibn ^Abdul Wahhab’in desteklemeye tessebbus ettigi konularda kullanilamaz.Ibn^Abdul Wahhab,yalnis demecler verdi ve kuvvetli ilim bilgisine sahip olmayan kisilerin kendisini takip etmelerine kadar,onlar icin kendi ifadelerini guzellestirdi.Ibn ^Abdul Wahhab, Tawhid{7} insanlarinin cogunun kafir olduguna , cahil insanlarin inanmalarini saglayana kadar, bu insanlar icin tezler yazdi.

Su^udiyy Ailesi Ile Birlesmesi :
Ustelik, Ibn ^Abdul –Wahhab, ad-Dar^iyyah{8}insanina ve Arabistanin dogu tarafindaki prenslerine kendisini desteklemeleri amaciyla cagri yapti.Onlar, onun doktrini tasidilar ve bu cabalarini ,kralliklarini kuvvetlendirmeye ve genisletmeye bir arac yaptilar.Onlar collerin Bedouinlerinin ustesinden gelene kadar,Bedouinslerinin kendi taraflarina almak icin calistitar ve Bedouinler , onlari takip edip,onlar icin birer ucretsiz ayakli asker oldular.Bundan sonra bu insan yigini , Ibn ^Abdul Wahhab ‘in dedigine inanmiyan kisinin kafir oldugunu ve Islamik olarak,inanmiyan kisinin kaninin dokulmesinin ve onun parasinin yagma edilmesinin halal olduguna inanmaya basladilar.

1143 AH icinde,Ibn ^Abdul-Wahhab sorunu baslama sinyalleri verdi ve 1150 AH.den sonra yayilmaya basladi.Bunun bir sonucu olarak, Alimler, onun kardesi Seyh Suleyman ve onun diger Seyhleri , Onu (Ibn ^Abdul-Wahhab)yalanlamak icin bir cok tezler yazdilar .Ancak Arabistan’in dogu yakasindaki ad-Dar^iyyah Prensi Muhammad Ibn Su^ud, onu destekledi ve onun ideolojisini yaymaya calisti.Ibn Su^ud,Banu Hanifah (Musaylimah al-Kadhdhab{9} halki )halkindandi.Muhammad Ibn Su^ud oldugunde, onun oglu ^Abdul- ^Aziz Ibn Muhammad Ibn Su^ud , Wahhabi inanclarini yaymanin cirkin vazifesini yerine getirme sorumlulugunu uzerine aldi.

Madinah(Medine) icindeki,Ibn ^Abdul Wahhab’in Seyhlerinin bircogu,onun hakkinda “O,dalalete goturulecek ve Allah’in dalalete goturmeyi Takdir etmis oldugu kisileride dalalete goturecek “diyorlardi.Alimlerin spekulasyonlarindaki seyler oldu.Ibn ^Abdul Wahhab ,icat ettigi madhhab(mezheb)in arkasindaki onun niyetinin ”Tawhid ‘i aritmak “ ve “Sirki reddetmek” oldugunu iddia etti.O, insanlarin 600 yildan beri kufru takip etmis oldugunu ve Dini yeniden canlandirma iddiasinda bulundu!!!

Ibn ^Abdul Wahhab’in Metodu :
Ibn ^Abdul Wahhab,kafirler hakkinda vahyedilmis ayetleri alip,bunlari Mu’minlere uyguladi.Allah Ta^ala ‘nin Ahqaf Suresi, 5.ayette ifade ettiginin anlami sudur:[Allah,tan baskasina (ibadet icin)dua eden kisiden baska daha sapkin kim olabilir?Allah’tan baskasina dua ederse, duasina cevap alamaz .]Allah Ta ^ala’nin Yunus Suresi, 106 .ayetinde ifade ettiginin anlami sudur:[Allah’tan baskasina (ibadet icin) dua etmeyin.Allah’tan baskasina ibadet ettiginiz size fayda veremeyecek ve size zarar veremeyecektir.]

Bu ayetlere benzeyen ,Kur’an icindeki ayetler coktur.Muhammad ibn ^Abdul –Wahhab, yukaridaki ayetleri cok yalnisca yorumladi ve “Peygamberimiz Muhammad(Sallallahu ^alayhi wa sallam), diger peygamberler ve awliya’ dan yardim isteyen veya onlara cagirma yapan veya onlarin herhangi birinden aracilik icin isteyen(yani tawassul yapmak) Mu’minlerin ; Kur’an icinde bahsedilen kafirler gibi oldugunu soyledi”

Ibn ^Abdul Wahhab,Allah’in Koruma ve Yardimi’ni almak umidiyle,Peygamberimiz Muhammad (Sallallahu ^alayhi wa sallam) in ,diger peygamberlerin ve awliya ‘nin kabirlerine ziyaret etmeye gitmeyi kufur olarak dusundu.Allah’in Zumar Suresi ,3.ayeti musrikler hakkinda vahyedilmistir.Bu ayetin anlami sudur :[ Putlara ibadet edenler , soyle dediler :”Allah’tan daha yuksek bir derece elde etmenin disinda ,biz onlara ibadet etmiyoruz.”]

Ibn ^Abdul Wahhab ,yanlisca ifade etti ve “Tawassul yapanlar ,(ornegin Peygamberimiz araciliyla ,Allah’tan istemenin)Zumar Suresi, 3.ayetinde bahsedilen kafirlere benzer oldugunu dusundu.” Ibn ^Abdul Wahhab ayni zamanda sunu dedi: “ Kafirler putlarin birsey yaratacagini inanmiyorlardi.Onlar ,Allah’in Yaratici olduguna inaniyordi.” Ibn Abdul Wahhab, kendi kanitlarini Luqman Suresi 25. ayet ile Zumar Suresi , 38 . ayetini gosterip verdi.Bu ayetlerin anlami sudur :[ “Dunyayi ve gokleri kim yaratti?” diye onlara sorarsaniz ,Onlar “ Allah” tir diyecekler.] az-Zukhruf Suresi ,87.ayetinde ,Allah ‘in ifade ettiginin anlami sudur.[Eger onlara sorarsaniz ;”Onlari kim yaratti?”.Onlar “ Allah’tir diyeceklerdir] Ibn ^Abdul Wahhab, bu ayetlerden tawassul yapan Mu’minlerin kafirlere benzedigi hatali sonucunu cikardi.

Islam Alimleri , Ibn ^Abdul Wahhab’i Delillerle Curutup Yalanladilar:
Islam Alimleri,^Ibn Abdul Wahhab’in sonuc cikarma sisteminin yalnis oldugunu soylediler.Inananlar, Peygamberleri ve awliya’yi ,Yaratici olarak dusunmediler ve inananlar,Onlarin Allah’in ortaklari olduklarini zannetmediler.Bunun yerine,inananlar, Peygamberimiz ve awliya’nin Allah’in yaratmis oldugu varliklari ve cok iyi kullari olduklarina vede bu kullarin ibadet edilmeye layik olmadiklarina dosdogruca inaniyorlardi.

Bu ayetlerde kastedilen,kafirlerin kendi putlarinin Yaraticiliga layik olduuna inandiklaridir.Onlar, putlarin Dunya’yi ve Gokleri yaratmadiklarini bilmelerine ragmen,kafirler kisinin Yaraticisini yucelttigi gibi yucelttiler.Diger taraftan inananlar,Peygamberlerin ve awliya’nin ibadet edilmeye layik olduguna inanmazlar.Inananlar,Peygamberlerin ve awliya’nin ;Yaraticinin Vasiflari ile vasiflandirilmasina, layik olduklarina inanmazlar.Inananlar, kisinin ; Allah’i yuceltebilecegi gibi, diger seyleride ayni sekilde yuceltebileceklerine inanmazlar.(Yani, Allah, her bakimdan en yuksek onem derecesine sahiptir).Inananlar,bu insanlarin Allah’in sectigi , Yuce Zati’nin cok sevgili ve iyi kullari olduklarina ve onlarin barakahsiyla, Yuce Zati’nin merhametini yarattigi kullarina bahsettigine inanirlar.Boylece,Allah’in kullari,Peygamberler ile awliya ‘dan barakah(Allah in Koruma ve Yardimlari) aradigi zaman , onlar bu barakah yi Allah’tan bir merhamet olarak ariyorlar.

Bu Mu’minlerin temel inanci hakkinda ; Kur’an ve Sunnetten bircok kanitlar ve ornekler vardir.Mu’minler, Allah’in herseyin tek Yaratici’si olduguna,faydayi bahsedenin(verenin) ve zarari verenin Yuce Zati(Allah)’nin olduguna,sadece Yuce Zati’nin ibadet edilmeye layik olduguna inanirlar.Mu’minler, Allah’tan baskasinin yaratilmislari etkileyecek gucu olmadigina inanirlar.Peygamberler ve awliya herhangi birseyi yaratamazlar.Onlar, faydayi veya zarari vermek gucune sahip degillerdir.Ama dosdogru Mu’minler(Peygamberler ve awliya)in barakahsiyla,kullarinin uzerine Merhametini bahseden , Allah’tir.

Boylece,kafirlerin inanci ,yani onlarin putlarinin tapinmaya layik ve Yaratici’liga layik olduklarina inanci, onlarin kufre dusmesine neden olan seydir.Kafirlerin bu sozu; daha onceden az-Zumar Suresi, 3 .ayetinde ifade edilmis oldugu gibi,putlarin ibadet edilmeye layik olmadiklari onlara gosterildigi ve kanitlandigi zaman, bunu onlarin inanclarini ortaya cikarma cabasi icinde soylenilmistir.

Putlarin Yaratici’ligina inanmis kafirlerle,Tawhid’e inanmis inananlari esit tutmayi; Ibn ^Abdul-Wahhab ve onu takip edenler nasil izin verebililir buluyorlar?Onceden bahsedilmis ayetlerin hepsi ve bunlara benzer ayetler,Allah’a ortak kosan kafirler ile ilgilidir.(Inananlarin hic biri buna dahil degildir)Al-Bukhariyy , Ibn ^Umar (Allah’tan Onun derecesini artirmasini dileriz)rotasindan nakletmistir ki; Peygamberimiz Muhammad (Sallallahu ^alayhi wa salaam)Khawarij’leri ; kafirler hakkinda bildirilmis ayetleri alip,onlari inananlara vasiflayanlar gibi tanimladi.!!!Ibn ^Umar rotasinda nakledilende , Peygamberimizin soyledigin anlami sudur :<<<Milletim icin encok korktugum sey , bir adamin Kur’an ‘i yalmis aciklamasi ve Kur’an ‘da ifade edilenin anlamin disinda kullanmasidir(Yani onun anlamini degistirmesidir).>>>Bu hadith ve daha once aciklanmis olan digeri, Wahhabilere cok iyi uygulanir.

Tawassul Icin Kanitlar :

Yuce Zati’nin Yaratilmis Varliklarinin Bazisi Ile,Seyler(Istekler) icin Allah’tan Istemenin Izin Verilebilirligi :
Eger tawassul yapmak kufur olmus olsaydi,bu durumda Allah’in Peygamberi,Onun yakin arkadaslari ve bu milletin Khalaf ve Salaf halki bunu yapmis olmayacakti.Ancak Peygamberimizin sahih hadith inde bahsedilir ki, Peygamberimiz Allah’tan sunu soyleyerek isterdi.Soylediginin anlami sudur:<<<O Allah, Yuce Zati’dan isteyenlerin onem dereceleri ile ,Yuce Zati’ndan istiyorum{10}>>>Suphesiz ,bu bir tawassuldur.Peygamberimiz Muhammad(Sallallahu ^alayhi wa sallam)in bu duayi Onun yakin arkadaslarina ogretirdi ve onlara onu soylemelerini emretti.Bu konu hakkinda bilgi; farkli kitaplarda ve Ibn ^Abdul Wahhab ‘i yalanlayan tezlerde ayrintili aciklamalarla verilmistir.

Al-Hakim tarafindan anlatilan bir hadith te; Adam’in bu agacin meyvesinden yedikten sonra, Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam) ile tawassul yaptigi anlatilir.Adam bunu yapti .Cunku Adam(^alayhis-salaam ) ^Arsh’in uzerine yazili Peygamberimizin adini gordu.<<<O Allah, bu evladim (Muhammad)in itibariyla, babasini(Adam)bagisla.>>>dedi.

Fatima Bint Asad(Allah onun derecesini yukseltsin) olumu uzerine,Peygamberimiz, (Sallallahu ^alayhi wa sallam) onun onurlu elleriyle ,Fatima’yi mezarina koydu ve <<<O Allah, annemi bagisla{11} ve Peygamberinin ve Peygamberinden once gelen Peygamberlerin onem dereceleriyle, Onun yerini genislet.Yuce Zati’n encok Merhametli olandir.>>>dedigi Ibn Hibban tarafindan anlatilmistir.

Sahih{12} olarak siniflandirilmis bir hadith vardir.Kor bir adam;onun gormesini geriye getirmesi icin ,Peygamberiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam) den, Allah’a dua etmesini istemistir.Peygamberimiz kor kisiye abdest almasini ve iki rekat namaz kildiktan sonra <<< O Allah, ,Yuce Zati’dan istiyorum ve kendimi Yuce Zati’na , Merhametin Peygamberi olan Peygamberin Muhammad ile yoneltiyorum.O Muhammad;Ben Allah’tan ihtiyacimi gidermesini senin ile istiyorum.O Allah,benim icin araya girmesini ona olanak ver.>>>

Kor adam, Peygamberimizin ona yapmasini ogrettigi seyi yapti{13} ve Allah ,onun gormesini geri getirdi.Ustelik,at- Tabaraniyy tarafindan anlatilmistir ki,kor adam tarafindan yapilmis tawassul; Peygamberimizin vefatindan sonra,Peygamberimizin yakin arkadaslari ve Salaf tarafindan da kullanildi.

^Umar Ibn al-Khattab,Insanlarla “Istisqa”{14}namazi kildigi zaman ,al-^Abbas(Peygamberimizin amcasi ve Allah onun sevaplarini odullendirsin)ile tawassul yapti.Islamik Alimlarin kitaplarinin icinde bahsedilmis ,daha kanitlarda vardir.Ama bunlari uzunca burada tekrar sayamiyoruz.

Peygamberin yakin arkadaslarinin ve onlarin takipcilerinin sozlerini izleyenler;sadece Peygamberimizin vefatindan sonra degil,Onun hayati icinde de ; sadece Onun mevcut olmadigi zaman degil,Onun huzurunda da”O Muhammad” sozuyle, Peygamberimize cagri yapmanin gecerliligi hakkinda cok miktarda kanit bulacaktir..Aslinda bir cok metinler,”O Muhammad” anlamindaki tabirini kapsar.Peygamberimiz (Sallallahu ^alayhi wa sallam)in ismiyle cagirmaya izin verilir.Peygamberimizin kabrine gittigi zaman,Peygamberimizin yakin arkadasi Bilal Ibn al-Harith ‘in(Allah ‘tan onun sevaplarini odullendirmesini dileriz)sozu buna ornektir:” O Allah’in Mesajcisi,senin Milletine yagmur gondermesini ,Allah’tan iste “ seklinde soylemistir.Onun sozu bu tertibi kapsar.{15}
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Seyh Muhammad Ibn Sulayman al-Kurdiyy{16},Ibn ^Abdul Wahhab’I yalanlayan yazilar yazmis yazarlar arasindadir.Kendisi, Ibn ^Abdul Wahhab’in Seyhiydi.Ibn Suleyman al-Kurdiyy ‘nin soyledigi seylerin bazisi asagida belirtilmistir:

O Ibn ^Abdul Wahhab,Allah rizasi icin, Mu’minler hakkinda dilini tutmani sana ogutluyorum.Eger herhangi birinin Allah’tan baskasindan yardim istedigini duyarsan, o zaman bu kisiye dogru seyi ogret ve varliklari yoktan varedenin, Allah’tan baska hicbiri olmadigini kanitlayan ifadeleri ona goster.Bunu reddeden kafir olur.Aslinda siz Mu’minlerin cogunundan sapmissiniz iken,Mu’minlerin cogunu kafir olarak {17}olarak etiketlemeye hicbir hakkiniz yoktur.Aslinda Mu’minlerin cogunlugundan sapan kisiyi kafir olarak dusunmek,Mu’minlerin Milletini kafir olarak dusunmekten daha makuldur.Cunku sapkin kisi, inanlarin yolunun disinda bir yol izlemistir.Allah’in ,an-Nisa Suresi ,15 .ayetinde ifade ettiginin anlami sudur:[Dogru yol aciga vurulduktan sonra herkim Peygamber ile mucadele ederse ve inananlarin yolundan baska yolu takip ederse; Allah, onu takip ettigi seyle yalniz birakacak ve Cehennemin icine koyacaktir.]

Peygamberimizin Kabrini Ziyaret Etmenin Izin Verilebilirligi :
Peygamberimiz Muhammad(Sallallahu ^alayhi wa sallam)’in kabrini ziyaret, Onun yakin arkadaslari ve Onlardan sonra gelen Salaf ve Khalaf tarafindan yapildi.Bir cok hadith ler bu sevabin faydasindan bahseder ve Islam Alimleri bu konu {18}hakkinda kitaplar yazmislardir.

Allah’tan Baska Birisi Uzerine Cagirma Yapma :
Kisi,mevcut veya mevcut olmasin,olu veya hayatta olursa olsun ;Allah ‘in disinda,bu kisi uzerine cagirma yapmayla ilgili bahsedilmis seyler arasinda,Peygamberimizin bir sozunun anlami sudur:<<<Eger sizin herhangi birinizin hayvani ,sahra icinde kontrolden cikarsa, o zaman “ O Allah’in koleleri bana yardim edin “seklinde cagirin.>>>Cunku O kisiye ,cevap verecek Allah’in koleleri (Ornegin Melekler)vardir.

Al-Bazzar tarafindan anlatilmis ,Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)in diger hadith inin anlami sudur :<<<Eger sizin biriniz birsey kaybetmisse veya acik arazideyken yardima ihtiyaci olursa; O kisi ,”O Allah’in koleleri bana yardim edin “desin.>>>Baska anlatimda soyle der :<<<Beni kurtarin,cunku Allah ,sizin goremediginiz koleleri yaratmistir.>>>

Peygamberimiz (Sallallahu ^alayhi wa sallam),seyahat ettigi zaman karanlik dustugunde soylediginin anlami sudur:<<<O Dunya,benim Rabbim ve sizin Rabbiniz Allah’tir.>>>

Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam),Mu’min kabirlerini ziyaret ettiginde dediginin anlami sudur:<<<O kabirlerdeki insanlar,huzur uzerinize olsun>>>

Namazda Tashahhud icinde ,Mu’minlerin soylediginin anlami sudur:”O Allah’in Peygamberi,Allah seni butun hastaliklardan korusun ve Allah’in Merhameti,Koruma ve Yardimlari uzerine olsun”

Allah’tan baska birinin, aslinda varliklari yaratmasina kisi inanmadikca, bir kisi ile tawassul ve cagri yapmakta hicbir zarar yoktur.Boylece ,sadece Allah’in onlari yarattigina kisinin inanmasi kosuluyla,tawassulu yerine getirmede hicbir zarar yoktur.Bir kisi “Bu ilac bana fayda verdi” veya “Ozellikle bu dindar Mu’min bana fayda verdi”dedigi zaman, O kisi ,faydanin yaratilma nedenini yalnizca ortaya cikariyor.Bu cumleler,”Bu yiyecek acligimi giderdi” veya “Bu su hararetimi bastirdi “veya “Bu ilac bana sifa verdi”dedigi zamanki ifadelerede benzerdir.Mu’minler boyle cumleleri soyledigi zaman , cumlelerin manasini dogru sekilde anlarlar.Bir baska degisle yiyecek,su ve ilac sadece nedenlerdir ve Allah ,onlarin faydasinin Yaratici’sidir.

Bu ozet icinde deginilmis genel kanitlar , Ibn ^Abdul Wahhab’in yalnis iddialarini delillerle curutmeye yeterlidir.Islam Alimleri,cesitli tezlerle bu konu uzerinde ayrintili aciklama yapmislardir.

Notlar:
{1}Al-Hijaz, al-Madinah(Medine) ve Makkah(Mekke)yi kapsayan,Arabistan’nin bati yakasindaki bolume isaret eder.
{2}Al-Haramayn ,Makkah ve al-Madinah ‘yi isaret eder.
{3} Ash-Sham, Urdun,Lubnan,Suriye ve Filistin’i kapsayan bolgeye isaret eder.
{4}Sadece birinci sikinti ,bu kitapcik icinde sunuldu.
{5}Tawassul,Peygamberler veya Awliya araciligiyla(vasitasiyla) ,Allah’tan bir iyilik icin istemektir.
{6}Shirk , Allah’a ortak kosmak anlamina gelir.
{7}Tawhid insanlari, Mu’minleri ifade eder.
{8}Ad-Dar^iyyah ,Saudi Arabistan ‘in Riyad sehrinin kuzey bolgesidir.
{9}Musaylimah al-Kadhdhab ,Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam) vefatindan sonra, Peygamberlik makamini isteyen kafir bir kisidir.Abu Bakr ‘in Halifeligi esnasinda bu kisi,Mu’minler tarafindan oldurulmustur.
{10}Ibn Majah ve digerleri bu hadithi anlatmistir.Hafiz Ibn Hajar ,onun kuvvetli bir hadith oldugunu ifade etmistir.
{11}Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)in Onu “benim annem”olarak cagirmasi ,kendi gercek annesine Onu benzetmesinden dolayidir.
{12}Onalti(16) hadith hafizi ,bu hadithi sahih olarak siniflandirilmistir.Bunlarin arasinda ;al-Tirmidhiyy,at-Tabaraniyy,al-Bayhaqiyy,as-Subkiyy ve digerleri sayilabilir.
{13}Bu hadithin anlatimlarindan acikca gorulebilecegi gibi;kor adam Peygamberimiz Ona emrettigi gibi , onu yaptigi zaman , Peygamberimizin toplantisinda(Bir baska degisle,Peygamberin huzurunda ) degildi.
{14}”Istisqa”namazi,yagmur icin dua yapmayi iceren,belirli bir namazi kilmayi ifade eder.
{15}al-Bayhaqiyy bu hadithi anlatmistir ve onu sahih olarak siniflandirmistir.
{16}Seyh Muhammad ibn Sulaym al-Kurdiyy ; Bafadl ‘in metinine Ibn Hajar’in aciklamasi uzerine, al-Hashiyah ‘i yazmis kisidir.
{17}Bir hadithte deginilmistir ki; Mu’minlerden uzakta olan kisiyi aldatmak kafir cin icin daha kolaydir.Peygamberimiz (Sallallahu ^alayhi wa sallam),cemaat halinde ibadetleri yerine getirmeyi tesvik ediyorken,soyledigi bir sozun anlamis sudur:<<<Ustelik,kurt yalniz kuzuyu yiyecektir.>>>
{18}Bu hadithler arasinda ad-Daraqutniyy tarafindan nakledilen hadithte ;Peygamberimizin ifade ettiginin anlami sudur.<<<Benim kabrimi iyi bir niyetle ziyaret eden kisi icin Yargilama Gunu’nde ona sefaat edecegim demistir.>>>
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Vahhabiler4

Vahhabiler4

WAHHABILERIN FITNESI:

YAZAR HAKKINDA:
Wahhabi fitnesinin(Wahhabi mezhebi tarafindan , aci vermis musibetler)yazari Shafi^iyy mezhebinden Ahmed Zayni Dahlan al-Makkiyy ‘dir.Kendisi hem tarihcidir ve hemde Islamik Fikh ‘ta bir Alimdir.O, farkli turdeki Islamik bilgileri aldi ve cok onurlu Kutsal sehir Makkah(Mekke)’in icinde ,Shafi^iyyah Alimlerinin Muftisi olarak atandi.Onun ogrencileri o kadar fazladir ki,anlatmalar zincirleri arasinda onu kapsamayacak ,ondan sonra gelmis bir Alim bulmak cok nadirdir.1231 AH icinde Mekke’de dogmustur ve 1304 A.H. Muharram ayi icinde Medine’de vefat etmistir.Ahmad Z. Dahlan yayinlanmis ve genis alanlara yayilmis bircok yazilari vardir.Asagidaki onun calismalarindan bazilaridir :

1-Sharhu Math-il-Alfiyyah;(Arapca Dilinde, al-Alfiyyah metninin bir aciklamasi)
2-Tarikh-ud-Duwal-il-Islamiyyah bil-Jadawil-il-Mardiyyah ;(Islamik Devletlerin bir tarihi)
3-Fath-ul-Jawad-il-Mannan ^alal-^Aqidat-il-Musammati bi Fayd-ir-Rahman fi Tajwid-il-Qur’an;(Kur’an okumada Tawjid Kurallarinin Bir Ozeti)
4-Khulasat-ul-Kalam fi Umara’-il-Balad-il-Haram;(Mekke yoneticilerinin tarihcesi)
5-Al-Futuhat-ul-Islamiyyah;(Mu’minler tarafindan degisik ulkelerin acilmasinin bir tarihcesi)
6-Tanbih-ul-Ghafilin,Mukhtasaru Minhaj-il-^Abidin;(Ibadet edenlerin guzel tavirlarini gosteren bir ozet)
7-Ad-Durar-us-Saniyyah fir-Raddi ^alal-Wahhabiyah;(Wahhabileri yalanlayan bir tez)
8-Sharh –ul-Ajurrummiyyah;(Arapca gramer metninin bir aciklamasi)
9-Fitnat-ul- Wahhabiyyah[Bu kitapcik](Wahhabi mezhebi tarafindan aci vermis musibetlerin bir tezi)

Ellerimizin arasindaki bu kitapcik, Onun calismasi olan ,Wahhabilerin Fitnesinin bir ozetidir.Onun icin ,sadece Allah’tan odul arariz.


WAHHABILERIN FITNESI’NIN DEVAMI:

Wahhabiler Ile Dovusun Tarihcesi :
Bu zamanda ,Ibn ^Abdul Wahhab ve onun yardimcilari hain ideolojileriyle Mu’minleri kafir cagirmaya tesebbuse kalktilar.Bir kavimden ,digerine Arabistan’in dogu yakasinin kontrolunu ele gecirmeye basladilar.Bu genisleme sonunda, al-Yaman,Makkah,al-Madinah ve al-Hijaz’dan ash-Sham’a kadar olan kavimleri icinde aldi.(al-Hijaz ve ash-Sham ‘nin ne oldugu hakkinda ,daha onceden bahsedilmis olan; notlar {1) ve {3} ‘e bakiniz lutfen)


Mekke Alimleri Ile Tartisma:
Wahhabiler baslangicta,uydurma ve yalanlar icerisindeki inanclariyla,Kutsal sehirler olan Mekke ve Medine’nin Alimlerinin inanclarini bozabileceklerini dusunerek bu sehirlere bir grup gonderdiler.Oraya varip,inanclarini duyurduklarinda, Mekke ve Medine Alimleri;onlari yalanladi ve Wahhabilerin yalanlamaya muktedir olamayacaklari Islamik delilleri onlara karsi saptadilar.Alimler,Wahhabilerin cahiliyeti ve dalaleti hakkinda emindiler ve onlari sacma ve dusuncesiz buldular.

Onlarin inanclari tartilip ve onlarin kufrun bircok turlerine sahip olduklari bulunduktan sonra; Wahhabiler bir aslandan kacan korkmus zebralar gibi kactilar.Boylece kanitlar saptandiktan sonra Alimler;Wahhabilerin inanclarindan dolayi,Onlarin kufur icinde olduklarini dogrulayan, Mekke’nin Bas Hakimi’ne ,Wahhabilere karsi sehadet(tasdik etme)yazdilar.Alimlerin hedefi,Wahhabilerin dalaletini aciga vurmakti ve yakin veya uzakta olan Mu’minler olsun ,onlarin bilmelerini saglamakti.Adaletsiz Wahhabilerin hapsedilmesi emrini veren,Hijaz’in yoneticisi Sharif Mas^ud Ibn Sa^id Ibn Sa^d Ibn Zayn yonetimi esnasinda bu haraket olmustur Bu degerli kisi,1165 A.H.de vefat etmistir.

Bazi Wahhabiler,hapsedilmelerinden kacmayi basardilar ve onlar ad-Dar^iyyah’ya gittiler ve Mekke icinde karsilastiklari seyler hakkinda konustular.Bu ,onlari daha seytanice kibirli yapti ve onlar,Mekke Prensine bagli kavimlere saldirmaya basladilar.

Dusmanligin Baslamasi :
At-Ta’if, Makkah ve Juddah ‘da Savas:
1205 A.H. yilindan sonra, Wahhabiler ile Mekke Prensi Mawlana Sharif Ghalib ibn Mus^id Ibn Sa^id Ibn Sa^d Ibn Zayd arasinda savas patlak vermistir.Wahhabiler ile Prens arasinda bircok savaslar olmustur.Bircok insanlar oldurulmesine ragmen , Wahhabiler kuvvetini korudular.Onlarin bid^ah propogasyonuna ,Bedouin kavimlerinin cogunun onlarin bagliligi altina girene kadar surdu.Onlarin bagliligi altina girenlerin arasinda, Mekke Prensinin yonetimi altinda olan Bedouinler bile vardir.

1217 A.H. icinde, Onlar at-Ta’if bolgesine kalabalik bir orduyla yuruyus yapmislardir.Ayni yilin Dhul-Qa^dah ayi icinde Mu’minlerin bolgesini kusatip,onlari baski altina aldilar. Erkekleri,kadinlari,cocuklari oldurduler.Onlarin barbarliklarindan sadece birkac kisi kurtulabildi.

At-Ta’if{18}onlarin kontrolune girdikten sonra,Wahhabiler Mekke’ye dogru asker yuruyusu yapmayi planladilar.Ama bu,Mu’minlerin Hac gorevlerini yerine getirdikleri zaman esnasindaydi ve Ash-Sham{3} ve Misir’dan Mu’minlerin cogu ,Mekke icindeydi.Bu zamanda Mekke’ye saldiri yaptiklari takdirde ;Hac gorevini yerine getirmekte olan insanlarin kendilerine karsi dovuseceklerini Wahhabiler biliyorlardi.Bu nedenle, Wahhabiler Hac’cin bitmesine ve insanlarin ulkelerine donmesine kadar at-Ta’if icinde kaldilar.Bundan sonra Wahhabiler ordulariyla Mekke’ye saldirmak uzere yola koyuldular.Bu ordularla yuzlesmeye Sharif Ghalib’in yeterli kuvveti yoktu ve bunun icin Sharif Ghalib ,Juddah’ya gitti.Mekke halki, Wahhabilerin at-Ta’if halkina davrandiklari gibi ,kendilerinede ayni sekilde davranacaklarinin korkusu icindeydiler.Bunun icin Mekke halki ,onlarla gorusup onlara teslim oldular.Wahhabiler, Mekke halkinin guven icinde olacaklari kararini kabul ettiler ve 1218 A.H. de ,Muharram ayinin 8.gununde Mekke’ye girdiler.Mu’minlerin kafirler olduklarini yalnisca iddia eden Wahhabiler ; Mu’minlerin tovbe edip ,Islam’a girmeleri icin emir vererek,Mekke’yi ondort gun icin isgalleri altina aldilar.Wahhabilerin kufur olduguna yalnis inandiklari ;kabirleri ziyaret etmek ve tawassul yapmak gibi seyleri yapmaktan,halk yasaklanildi.

Ta’if ve Mekke’nin kontrolunu kazanmalarinin ardindan,Wahhabiler ;Sharif Ghalib’le savasmak uzere Juddah yonune dogru ordularini cevirdiler.Juddah kusatildigi zaman; Sharif Ghalib onlari top ve mermiyle bombardiman etti.Bir cok Wahhabiyi oldurerek, Juddah’nin fethini onledi.Sekiz gun sonra, Wahhabiler Juddah’dan kendi topraklarina donmek uzere hareket ettiler.Wahhabiler,kendi ordularinin bir bolumunu Mekke’de birakti.Sharif Ghalib’in kardesi ^Abdul –Mu^in’i prens olarak atadilar.^Abdul-Mu^in bu pozisyonu;sadece Mekke’nin halkini korumak ve onlari Wahhabilerin zararli ve hatali davranislarinin kotulugune karsi siper edebilmek icin kabul etti.

Ayni yilin Rabi^-ul-‘Awwal ayinin icinde, Prens Ghalib; Yuksek ^Uthmaiyy(Osmanli){21}Sultan’inin temsilcisi ve Juddah ‘in Valisi Sharif Basha’nin esliginde ,Juddah’dan ayrildi.Onlar ,ordulariyla Mekke’ye vardilar ve Wahhabilerin ustesinden geldiler.Onlar , Wahhabi ordusunu kovdular ve boylece Mekke ,Sharif Ghalib’in yonetimi altina geri getirilmis oldu.

Mekke’nin Zapt Edilmesi:
Wahhabiler,Mekke’den ayrildilar ve bircok kavimlerle ,savasa giristiler.Onlar,Ta’if’ i ele gecirdiler ve ^Uthman al-Madayiqiyy ‘i Vali olarak atadilar.Bu Vali,Wahhabilerin askerlerinin bazisiyla kuvvetlerine katti ve Mekke ve Medine hudutlarina bitisik kavimler ile,kavimler kendilerine baglilik sozu verene kadar savasmaya basladilar.Onlar;sonunda butun kavimleri boyun egdirdiler ve Mekke Valisi’nin yetkisi aldinda olan butun karalari ele gecirdiler.Bundan sonra,^Uthman al Madayiqiyy,Mekke’yi elegecirmeye bir tesebbuste bulunmak uzere,ordusunu seferber etti.1220 A.H . icinde, Mekke’yi kusatma girisiminde bulundu ve Mekke’yi butun yonlerden cevirip ,kusatmayi sikilastirdi.Onlar, sehre giden rotalari kapattilar ve erzaklarin oraya varmasini onlediler.Bu Mekke halki icin buyuk bir zorluktu.Yiyecekler cok fazla pahalandi ve yoksuzluk bas gosterdi.Halkin bazisi kopekleri yedi.

Sharif Ghalip ,Wahhabiler ile uzlasma istemesi icin zorlanildi ve Sharif Ghalib ,aralarinda karar verebilmeleri icin, onlarin bazisini kabul etti vede Mekke’nin yonetiminin kendisinde kalmasi ve Mekke halkina nazik muamele edilmesi sartlarini kosarak, sartli bir anlasma imzaladi.Wahhabiler,bu sartlari kabul ettiler.1220 A.H. yili Dhul –Qa^dah ayinin sonuna kadar Mekke’ye girdiler.Onlar, ayni zamanda Medine’yi de kontrollari altina aldilar.Peygamberimiz Muhammad(Sallallahu ^alayhi wa sallam)’in odasinin icindekileri yagma edip,orada olan butun parayi aldilar ve utanc verici hareketlerde bulundular.Aralarindaki Mubarak Ibn Madyan isimli kisiyi, Medine’nin Valisi olarak atadilar.

Wahhabiler,Mekke ve Medine’yi yedi yil icin idare etti.Bu yillar arasinda Hac gorevlerini yerine getirecekleri zaman ; Kabe ‘nin cloak {20}ini tasiyan, ash-Sham{3} ve Misir halkinin Mekke’ye girmesini onlediler.Wahhabiler Kabe’nin cloak ini,siyah malzemeden yapmaya basladilar.Halkin sigara icmesini onlediler.Birini sigara icerken bulduklarinda onu,siddetli bir sekilde cezalandirdilar.Bu zaman esnasinda,dindar Mu’minlerin mezarlarinin uzerine insa edilmis kubbeleri(mezar taslari)ni yiktilar.

^Uthmaniyy(Osmanli) Devleti’nin Tepki Gostermeye Baslamasi:
Bu yillar icerisinde ,Osmanli Devleti buyuk bir karmasiklik ve kaos icindeydi.Osmanlilar,Hiristiyanlara karsi siddetli dovuslerle mesgul olmuslardi ve ayni zamanda onlarin idare guclerinin aralarindaki ayriliklarinin carelerini bulmayi deniyorlardi.Bir Sultan ataniyor ve sonra tahtindan atiliyor ve muhtamelen olduruluyordu.Nihayet 1226 A.H. yilinda Sultan, Misir’in yoneticisi Muhammad ^Aliyy Basha’ya , Wahhabilerle savasmasi icin bir emir yayinladi.

Misir’dan Bir Ordu:
Muhammad ^Aliyy Basha,buyuk bir ordu organize etti ve Sultan’dan gelen bir emirle ,oglu Tusun Basha ‘yi ordunun emir subayi olarak atadi.Bu askerler ayni yilin Ramadan(Ramazan )ayi icinde Misir’dan ayrildilar ve Yanbu^’ya erisip,Onu Wahhabilerden tekrar geri alana kadar,karadan ve denizden seyahat ettiler.1126 A.H.ayi icinde ordu ; as-Safra’ ve al-Hadidah arasindaki bolgeye eristi.Al-Harbiyyah icindeki, Bedouinler ile siddetli bir savas paltalk verdi.Bu kavimler Wahhabilere sadakatti ve diger bircok kavimler, Wahhabilere katildi.Bunun sonucunda,Misir ordusu kotu derecede bozguna ugratildi ve ordunun bir cok askerleri katledilip,esyalari yagma edildi.Bu ordunun az sayida bir kismi Misir’a donmeyi basardilar.

Ikinci Misir Seferberligi:
1227 A.H. icinde ,Muhammad ^Aliyy Basha,orduyu al-Hijaz’a kendisinin onderlik etmesinde kararliydi ve bunun icin bircok askeri seferber etti.Sha^ban ayi icinde,ordunun bazi rutbelileri hazirliliklarinin dorugunda ondan once gonderildiler.Onlarin agir silahlari arasinda onsekiz adet top vardi.Ramazan ayi icinde,ordu; Wahhabilerin onceden kontrol ettikleri yerleri ele gecirdi ve as-Safra’ , al-Hadidah ve diger yerleri dovussuz yeniden kazandilar.Bedouin kavimlerinin Seyhlerini kendi taraflarina cezbettirerek bunu yaptilar.
Muhammad ^Aliyy Basha bu kavimlerin liderlerine para verdi ve onlar icin aylik maaslar duzenledi.Bu duzenlemeler, onlarin tarafinda olduguna Wahhabileri inandirmasiyla; onlari aptal yerine koyan Mekke’nin Sharif ‘i , Sharif Galib’in yetkisi altinda yapildi.Ilk kez,Misirlilar bozguna ugratilmisti.Onlar,Sharif Galib’e danismamislardi .Bunun icin,Sharif Galib,benzer bir duzenleme icin,onlarin ihtiyacinin farkinda olmamisti.

Dhul-Qa^dah ayinin sonu civari,ordu Medine’ye girdi.Mu’min ordusunun zaferi hakkindaki haberler Misir’a ulastiginda,Mu’minler bunu uc gun icin kutladilar.
Sehrin dekorasyonunu yaptilar,havai fisek ve tabancayla havaya ates etme gosterilerinede kutlama icinde yer verdiler.Onlar,bu guzel haberleri butun Hiristiyan krallarina tasidilar.

Deniz yoluyla seyahat eden ordu,1228 A.H.yili Muharram ayi baslangicinda Juddah ‘yi ele gecirdi ve sonra tekrar kontrolu kazanmak uzere Mekke’ye dogru yoneldi.Ordu,Sharif’in elde etmeyi basardigi gizli duzenlemelerin bir sonucu olarak,Wahhabiler ile bir dovuse girismedi.Ordu,Juddah’ya eristiginde,Wahhabi ordusu ve Prensleri Mekke’den kactilar.Al-Madayiqiyy ,at-Ta’if’in Wahhabi prensleri ve onlarin ordusu Mu’min ordusunun Mekke ve Juddah’nin kontrolunu tekrar kazandiklari haberini aldiklarinda Ta’if ‘den kactilar.
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Bu olaylar olmadan once 1227 A.H. yili icinde,Wahhabilerin Prensi olan Prens Su^ud hacca gitmisti.Hac’dan sonra at-Ta’if ‘e gitti ve sonra ,oradan ad-Dar^iyyah’a dondu.Sultan’in ordusundan Wahhabilerin aci cekmesi, Medine sehri icindeki. bozguna ugratma hakkinda Prens Su^ud ‘un ogrenmesinden belirli bir sure onceydi.Prens ad-Dar^iyyah ‘a vardiginda, Mekke ve Ta’if’in ele gecirildiginin haberini aldi.

Iyi Haberler Sultan’a Ulasir :
1228 A.H.yili Rabi^ul-Awwal ayi icinde, Muhammad ^Aliyy Basha,Devletin baskentine(Istanbul)iyi haberleri ve anahtarlari tasiyan,delegeler gonderdi.Bir yazili yazisma ,anahtarlarin Mekke,Medine,Juddah ve at-Ta’if’den oldugunu acikliyordu.
Onlar,Sultan’in Sarayina, sarkilarin neselice soylendigi,buyuk zaferin duyurusunu yapan davullari izleyen muhtasem bir kraliyet gecit toreni gosterisinden sonra girdiler.Havai fisekler atildi ve toplar ateslendi.Anahtarlari getiren delegeler onurlandirildi.Sultan, Muhammad Ali Basha ‘nin mertebesini yukseltti.Onu bircok madalyonlar ile susledi ve
Onun sectigi gorevlileri madalyonlarla suslemesi icin,ona bu yetkiyi ve madalyonlari verdi.

1228 A.H. yili Shawwal ayi icinde,Muhammad ^Aliyy Basha , al-Hijaz{1}icin,Misir’dan ayrilmadan once Sharif Ghalib; onlarin en onemli yoneticilerinden biri olan at’Ta’if’in Wahhabi Valisi ^Utman al-Madayiqiyy yakaladi.Bu Wahhabi,demir zincirlerle baglanilarak,Misir’a gonderildi.Muhammad ^Aliyy Basha al-Hijaz icin ayrildiktan sonra,Dhul Qa^dah ayi icinde ,bu Wahhabi Misir’a vardi.Misir’dan,^Uthman al-Madayigiyy, devletin baskentine(istanbul) gonderildi ve sonrada burada olduruldu.

Bazi Wahhabilerin Cezalandirilmasi Ve Sharif Galib’in Tekrar Yerine Getirilmesi:
Muhammad ^Aliyy Basha, Dhul-Qa^dah ayi icinde Mekke’ye erisip,Sharif Ghalib ibn Mus^id ‘i tutukladi ve onu Devletin baskentine gonderdi.Sharif Ghalib’in yegeni,Sharif Yahya Ibn Surur Ibn Musa^id, Mekke Sharif ‘i olarak atandi.

1229 A.H. yili ,Muharram ayi icinde, Medine’nin Wahhabi valisi olan Mubarak Ibn Madyan baskente gonderildi ve Constantinople civarinda utanc verici bir usulle halkin gormesi icin tasindi.Bundan sonra olduruldu ve basi Devlet binasinin ana kapisinin uzerine asildi.Ayni sey,onlarin yonetimi esnasinda islemis olduklari butun suclar icin bir ceza olarak , ^Uthman al-Madayiqiyy ‘yede yapildi.

Sharif Ghalib,Salonika{22}’ya gonderildi.1231 A.H. de vefat edene kadar,kendisine cok iyi davranilarak ve yuksek saygi gosterilerek orada yasadi, orada gomuldu ve kabrinin uzerine kubbe yapildi.Gunumuze kadar,onun kabrini insanlar hala ziyaret etmektedirler.Sharif Ghalib’in Mekke uzerindeki yonetimi yirmi alti yil surmustur.

Wahhabilerin Kokunun Kazilmasi:
Muhammad ^Aliyy Basha,Wahhabiler ile savasini surdurdu ve cok sayidaki askerleri Saudi Arabia icindeki Turabah,Bishah,Ghamid,Dhahran ve ^Asir bolgeleri icine gonderdi.Onun amaci,Wahhabileri kokunden sokup,defetmekti.Bunun icin,onlari kovalamacada orduyu sahsen onderlik etti.1229 A.H.yili, Sha^ban ayi icinde,onlari oldurdu ve bir cogunuda esir aldi ve inanclarinin yaygin oldugu bolgeler yok edildi.Wahhabilerin basi Prens Su^ud , Jumadal-Ula icinde oldu ve onun oglu ^Abdullah liderligi uzerine aldi.

Hac zamanindan kisa zaman oncesinde ; Muhammad ^Aliyy Basha bu bolgelerden ayrilip,Mekke’ye gitmek uzere yola koyuldu.Orada Hac vazifesini yerine getirip,1230 A.H. yili Rajab ayina kadar Mekke’de kaldi.Muhammad ^Aliyy Basha, Hasan Basha{23}’yi Mekke icinde birakti ve 1230 A.H.yili Rajab ayi ortasinda Misir’a dondu.Muhammad ^Aliyy Basha , al-Hijaz’da hayatinin bir yil yedi ay kadar zamanini ikamet ederek harcamisti.Cunku al-Hijaz ‘la iliskilerini duzenleyene ve al-Hijaz’in ve Bedouin kavimleri ve Arabistan ‘in dogu yakasindan yayilan Wahhabi boluculerini yok edene kadar,Misir’a geri donmeyecekti.

Ucuncu Misir Seferberligi :
Muhammad ^Aliyy Basha, Wahhabi Prensi ^Abdullah Ibn Su^ud ile savasmak icin ,ordu icinde hazirliklar yapmis iken, Wahhabi Prensi hala ad-Dar^iyyah icindeydi.Muhammad ^Aliyy Basha ,oglu Ibrahim Basha ‘nin onderliginde askerler gonderdi.Bundan evvel ,^Abdullah Ibn Su^ud, Medine ‘nin icinde ikamet eden Tusun Basha ibn Muhammad ^Aliyy Basha’yala bir baris anlasmasi yapmak uzere yazisma yapti.Bu teklif edilmis anlasma icinde,bu bolgenin Valisi olarak kalmak sartiyla,kendisi Muhammad ^Aliyy Basha’ya sadakatli kalmayi kabul ediyordu.Muhammad ^Aliyy Basha bu duzenlemeyi begenmedi.1231 A.H.yilinin sonunda Ibrahim Basha ‘nin komutasinda ordu seferber edildi.Ibrahim Basha ve ordusu,!232 A.H. de , ad-Dar^iyyah’ya ulasti ve orada ^Abdullah Ibn Su^ud ile savastilar ve 1233.A.H. yilinin Dhul-Qa^dah ayi icinde ,onlar Wahhabilere karsi galip geldiler.

Misir halki, zaferin haberini aldiginda ,halk cok mutluydu ve yedi gun icin senlik yaptilar .Bu harika olayin kutlamasinda, 1000 adet top patlatildi ve havai fisekler atildi.
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Savas Giderlerinin Bazisi :
Muhammad ^Aliyy Basha, deniz yoluyla Wahhabilerle savasmak icin buyuk bir ilgiye sahipti.Bu amacini elde etmek icin, buyuk miktarda para harcadi.Ona hizmette bulunmus olanlardan bazisi,bazen 45.000 riyal{24}’in ulasim muhimmatina {25}odendigini soylediler.Bu pahali harcama ,bir cok kezler meydana gelen giderlerden yalnizcana birisiydi.Baska bir zaman,Yanbu^’dan Medine’ye tasinilmis muhimmat icin,ozellikle bir ulasim yapildi.Her bir deve icin ,alti riyale mal oldu ki, bunun yarisi Yanbu^ Valisi tarafindan ve diger yarisida Medine Valisi taradindan odendi.Medine’den ad-Dar^iyyah’a gonderilen malin varmasi uzerine,yalnizca muhimmatin ulasimi icin odenen miktar ; 140 000 riyaldir.

Wahhabi Liderinin Ele Gecirilmesi :

Ibrahim Basha, ^Abdullah Ibn Su^ud ve onu ve Wahhabi Prenslerinin bir cogunu Misir’a gonderdi.1234 A.H. Muharram ayinin on yedinci gunu oraya vardilar ve halk deve uzerinde giden baskent cevresinde gecit toreninde bulunan Wahhabi liderlerini gormek uzere ,orada toplanmisti.Bundan sonra ,^Abdullaah Ibn Su^ud , Muhammad ^Aliyy Basha’yi gormek uzere getirildi.Muhammad ^Aliyy Basha , ^Abdullah Ibn Su^ud icin ayaga kalkti ve ^Abdullah ‘in yanina oturmasina izin verirken gulumsedi ve nazikti.Muhammad ^Aliyy Basha onunla konustu.Aralarinda gecen sohbet soyledir:

Al-Basha:Asilige nicin devam ediyorsun?
Ibn Su^ud:Savas devam eder ,bazen kazanir , bazende kaybedersiniz.
Al-Basha:Oglum Ibrahim Basha ‘yi nasil buldunuz?
Ibn Su^ud:O, pervasiz degildi ama Allah’in Takdir ettigi sey olana kadar,bizim yaptigimiz gibi O ‘da buyuk caba sarfetti.
Al-Basha:Bizim amirimiz Sultan’dan sizin adiniza rica edecegim.
Ibn Su^ud:Allah’in olmasini Takdir ettigi sey olacaktir.

Bulaq {27}icindeki Isma^il Basha’nin evinden Ibn Su^ud ayrilmadan once al-Basha ,onun uzerine bir cubbe{26}konulmasini emretti.Abdullah Ibn Su^ud yaninda kucuk bir metal kutuya sahipti.
Al-Basha: Bu nedir?
Ibn Su^ud:Bu Peygamberin odasindan ,babam tarafindan alinildi.Onu Sultan’a goturuyorum.

Al-Basha,kutunun acilmasina emir verdi.Benzerlerini hicbir kimsenin daha onceden gormus olmadigi,uc adet Mushaf onun icinde bulundu ve onlar ile birlikte 300 kocaman inciler ve bir kocaman zumrut vede altindan kurdele vardi.

Al-Basha:Siz,bundan cok daha fazlasini aldiniz.
Ibn Su^ud:Bu babam tarafindan sakli tutulmus seydir.Babam kendisi icin, odanin icindekilerinin hepsini almamistir.Bedouin kavmi erkekleri,Medine halki,al-Haram’in agalari , Mekke Sharif’i de Peygamberimiz odasindan seyler alip goturmuslerdir.
Al-Basha : Bu dogru..Sharif ile bu seylerin bazisini bulduk.

^Abdullah Ibn Su^ud sonra, Sultan’in yerine gonderildi.1235 A.H. yili Muharram ayi icinde,Ibrahim Basha ; Dar^iyyah’in ikametcileri tarafindan terk edilmis seyleri yiktiktan sonra, al-Hijaz’dan Misir’a dondu.Ibn Su^ud ,Rabi^-ul-‘Awwal ayi icinde ,Sultan’in yonetim merkezine ulastiginda,butun insanlarin onu gormesi icin sehir civarinda ona gecit toreni yapildi ve sonra Hamayun’un Kapisinda(Onun suclarinin bir cezasi olarak)olume konulundu.Onun takipcilerinin sefleri ,farkli yerlerde idam edildiler.

SONUC :
Bu Muhammad Ibn ^Abdul-Wahhab ‘in hikayesinin cok kisa bir ozetidir.Bunlarin herbirinin ayrintilari uzerine uzunca konusmak ,cok uzunca olacakti.Wahhabiler cok kan akittilar ve cok miktarda para caldilar,Onlarin zarari etkiliydi ve kotulukleri yayilmistir.

Peygamberimiz Muhammad(Sallallahu ^alayhi wa sallam) bircok hadithlerinde,bu musibet hakkinda apacikca konusmustur.Bir anlatimda,Peygamberimizin dediginin anlami sudur.<<<Arabistan’in dogu yakasindan gelip,Kur’an okuyan insanlar olacak ama onlarin okumasi ,onlarin koprucuk kemiklerinin otesine gecmeyecek{Bunun anlami icin 28 . nota bakiniz lutfen}.Okun ,av icerisinde gittigi suratteki gibi bir suratte,Onlar Islam’in disina gideceklerdir.Onlarin isareti,onlarin kafalarini tiras etmeleridir.>>>Bu hadith’e bircok anlatimlar icerisinde deginilmistir, ki bunlarin icinde Sahih-ul-Bukhariyy ve diger hadith kitaplarini sayabiliriz.Bu anlatimlarin veya onlarin anlaticilarinin listelerini verip,ayrintilica aciklamaya geregi yoktur.Cunku onlar cok iyi bilinirler ve sahih {29}sinifindandirlar.

Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)<<<Onlarin isareti,onlarin kafalarini tiras etmeleridir >>>demistirBurada Wahhabilerden acikca bahsetmektedirTakipcilerine baslarini tiras etmeleri icin emir verirlerdi.Daha onceki gruplardan hicbiri ; bir baska degisle Wahhabilerden once gelen Khawarij ve diger bi^dahcilar bu isarete sahip olmadilar.

Zabid’in Muftusu as-Sayyid ^Abdur-Rahman al-Ahdal “Wahhabilere karsi yazi yazmanin geregi yoktur.Onlari yalanlamak icin,Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)hadithi <<<Onlarin isareti,onlarin kafalarini tiras etmeleridir>>>sozune deginmek,diger bi^dahcilarin hicbirinin bunu yapmadigi icin yeterlidir.”derdi.

Bir kadinin Ibn ^Abdul Wahhab’a karsi bir noktaya temas ettigi bir olay olmustur.Wahhabiler,kadini kendilerini takip etmeye zorladiklarinda,o kadin bunu yapmistir.O,kadina basini tiras etmesini soylemistir.Kadin ona, “Siz, kadinlarin basini tras etmesini emrettiginiz gibi,erkegede sakalini tiras etmesini emretmek zorundasiniz.Kadinlarin saci, kadinlarin susudur.Erkeklerin susu,onlarin sakalidir.”dedi.Ibn ^Abdul Wahhab ,kadina cevap veremedi.

Wahhabilerin yapmakta olduklari seylerden biride,Peygamberimiz(Sallallahu ^alayhi wa sallam)in Sefaati hakkinda hadithlerin cok sayida ve mutawatir{30}olmasina ragmen ,insanlarin Peygamberimizden Sefaatini istemesini onlemekti.Onlarin Sefaatinin cogu,buyuk gunahlar islemis,onun milletinin Mu’minleri icindir.Wahhabiler,Mu’minlerin,Peygamberimize as-Salat sozunu iceren ve Peygamberimizin butun tanimlamalarinin coguna deginen ,Dala’il-ul-Khayrat’i okumalarini yasakladilar.Onlar,bunun kufur oldugunu soylediler.Birkez kor dindar bir Mu’min ezan{31}okuyordu ve ezandan sonra Peygamberimizin uzerine as-Salat soyledi.Wahhabiler ,onu Ibn ^Abdul-Wahhab ‘a getirdiler,ki O , bu kor Mu’min adamin idam edilmesini emretti.

Eger ben [yazar]Wahabilerin yaptiklari kotulukleri izleseydim,defterleri ve bircok sayfalari dolduracaktim.Bunun ile birlikte ,su ana kadar deginilmis olanlar oldukca yeterlidir.


Ve, Allah, Herseyin En Iyisini Bilendir.
Notlar:
{18}At-Ta’if, Hijaz icinde bir sehirdir.
{19}Dhul-Qa^dah, Islamik aylik takvimin 11.ayidir.
{20}Ka^bah ortusu ,Ka^bah(Kabe)’yi orten ortudur.
{21}^Utmaniyy(Osmanli)Devleti ; Turkiye,onceki USSR’nin bolumleri,Yunanistan,Bulgaristan,Romanya,onceki Yugoslavya,Albania,Irak,Arap yarimadasi,Misir,Sham(Suriye,Lubnan,Urdun ve Filistin’yi iceren bolge),Libya ve diger bolgeleri yonetimi altinda tutan Islamik Devletti.
{22}Salonika, Yunanistan’da bir sehirdir.
{23}Hasan Basha,Misir ordusunun liderlerinden birisidir.
{24}Riyaller ,o zamanin gumus parasinin bir birimiydi.
{25}Bu muhimmiyatin ulasini, Kirmizi Denizi gemiyle ve sonrada karayi deveyle gecmeyi kapsiyordu.
{26}Guzel bir elbiseyle giydirilmesi ,comertligin geleneksel bir gosterisidir.
{27}Bulak, Cairo’da bir bolge.
{28}Bunun anlami sudur:Okuduklari seyin anlamini onlar anlamiyorlar.
{29}Bir Sahih Hadith ; guvenilir bir Mu’minden ,baska bir guvenilir Mu’min’e aktarilan ve anlatilan ve bu boyle devam edip,geriye gidilirse, Peygamberimiz Muhammad (Sallallahu ^alayhi wa sallam)tarafindan anlatilmis veya Onun yakin arkadaslarindan aktarilmis ve bu anlatimda herhangi bir kusur bulunmayan hadithtir.
{30}Bu Mutawatir Hadith,ona tanik olmus cok sayida Mu’minler tarafindan anlatilmis ve buyuk sayidaki insanlara nakledilmis ve onlarda cok sayidaki Mu’minlere ve bu boyle devamede gelip,gunumuze kadar ulasmis hadithtir.Boyle bir hadithin nakledilme seklinden dolayidir ki,nakledenlerin onun hakkinda yalan soylemede birlik olusturmalari olanaksizdir.
{31}Ezan : Namaza cagridir
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Vahhabiler5

Vahhabiler5


Hak Ehlinin İbni Teymiye ve Muhammed bin Abdulvahhab'a tabi olanlara karşi söylenen sözler tablosu

Bir çok Dr, Hoca ve araştırmacıların tahkik ve derlemeleri
2003 R

Bِlüm

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Hak Ehlinin İbni Teymiye ve Muhammed bin Abdulvahhab'a tabi olanlara karşı söylenen sözler tablosu


Sıra Konu Hak Ehli Diyor Delil M. bin Abdilvahhab ve İbni Teymiye’ye bağlı Vahhabiler Kaynak Adlandırdıkları
1 Alla C.C Cülustan (oturmaktan) Tenzih Etmek. Allah ne Arşa nede Kürsüye (cülus etmez) oturmaz. Çünkü bunlar insan vasfıdır. Yüce Allah Şöyle dedi: (Onun eşi benzeri yoktur) Şura 11 Vahhabiler Allah’ı insana ve hayvana benzetiyor ve diyorlar: (Allah Kürsüye Oturmuştur). Fethul-Mecid Adlı kitabı, Yazarı Abdurrahman bin Muhammed Abdulvahhab. S: 256. Darusselam Yayınevi Riyad.
2 Allah C.C. Cisim ve azadan tenzih etmek Allah C.C. cisim değil, azaları yoktur. Yüce Allah Şöyle dedi: (Onun eşi benzeri yoktur) Şura 11 İbni Baz dedi: (Allah Hakkında Aza ve cismi nefyetme sözü hoş bir söz değildir). KitapTenbihat firraddi ala tevil al Sifat) İbni Baz S: 19 Müftülük Genel Başkanlığı. Riyad
3 Allah’ı C.C. Mekandan tenzih Etmek Yüce Allah mekansız mevcuttur. Çünkü mekan ile sınırlanan birisi sınırlı, fiziki ve hacımı olur. Allah’ta bundan münezzehtir. Peygamber Efendimiz (S.A.V): (Allah ezelde var iken Allahtan başka hiç bir şey yoktu). İbn Baz Şöyle dedi: Allah zatiyle Arşın üstündedir. Hac Dergisi Yıl 49 11. bölüm 1425 H. Mekke. S: 73-74
4 Ebu Cehil ve Ebu Leheb. Ebu Cehil ve Ebu Leheb muvahhit ve mümin değillerdir. Yüce Allah C.C. şöyle dedi : O yakında Alevli Ateşe yaslanacaktır. Vahhabiler diyorlar: Ebu Leheb ve Ebu Cehil, la ilaha illa Allah Muhammed Rasulullah deyip de evliya ve Salihlerle tevessül eden Müslümanlardan daha çok muvahhit ve imanları daha ihlaslıdır. Kitapları: (Tevhidi nasıl anlarız) Yazarı Muhammed Başemil S: 16, Riyad- Suudi Arabistan.
5 Eşariler ve Maturidiler Eşariler ve Maturidiler Ehli Sünnet ve cemaattir. Murtaza Zübeydi şöyle dedi: Ehli Sünnet ve Cemaat denildiği zaman bunlardan maksat Eşariler ve Maturidiler. Salih bin Fewzan şöyle dedi: Eşariler ve Maturidiler Ehli Sünnet ve cemaat olarak adlandırılmalarını hak etmemektedirler. Kitabı: İslamda Meşhur Müceddidler. (Yenileyiciler) İbni Teymiye ve Muhammed bin abdulwahab. S: 23 Müftülük Genel Başkanlığı (Riyad)
6 Eşariler Müslüm ve Müminler Dünyada Sünnet ve Cemaat ehli Müslümanlar Eşariler ve Maturidilerdir. Vahhabiler yalan olarak Diyorlar ki: Eşarileri bir çok ehli sünnet tekfir etmişlerdir. Kitapları: Fathul-Mecid, Abdurrahman Hasan bin Muhammed bin Abdulwahab. S: 353 Darusselam - Riyad
7 Adem Efendimiz İcma ile Hz. Adem Peygamberdir. Ebu Umameden Rivayeten bir adam; ya Rasulallah Adem Peygamber mi idi? Dedi: (Evet konuşulan) diye cevap verdi . İbni Hibban Rivayet etmiştir. Vehhabiler Derler: Adem ne Nebi ne de peygamberdir.. (Peygamberlere Cümleten İman etmek). Adlı kitapları, Yazarı: Abdullah bin Yezid El-Mekteb El-İslami - Beyrut
8 Peygambere Salat getirmek. Allahumme Salli Ala Muhammed Tıbbilkulubi ve davaiha ve afiyetil ebdani ve şifaiha ve nurilabsari ve diyaiha. Salatı şerife yi çekmek caizdir. Bu lafız caizdir, Kuran ve hadise muhalif değildir. İbn Baz dedi: bu söz şirktir. h Tevhide Nasıl Hidayet oldum. Muahmmed Cemil Zeno, S: 83, 89 Darul-Feth Al-Şarika
9 Ateş (Cehennem) Cehennem Ateşi fani olmaz ve orada kafirlerin azabı sona ermez. Allah'ü teala şöyle buyurdu: (kafirlere gelince onlar için de cehennem ateşi vardır. Hüküm verilmez ki ölsünler, cehennem azabından birazcık bile onlara hafifletilmez). Fatır /36 Allah ve Resulünün Düşmanı Vahhabiler diyorlar: ateş fani olacak ve kafirlerin azapları sona erecek. Kitapları, Alkavl Al-Muhtar Lifenai Al-Nar (Ateşin faniliği için Seçkin Söz) Abdulakrim Alhamid. S: 7 Suudi Arabistan, Riyad, Şerh Al-Akida Al tahhaviyya, Abu İzz S: 427 Almekteb Al -İslami - Beyrut
10 Allah-u tealanın havadislere muhalefeti. Allah c.c. hiç bir şekilde insanlara benzemez. Çünkü onların yaratıcısıdır. Yaratan yaratılana, suret, kemiyet ne de keyfiyet bakımından benzemez. Allah-u teala diyor ki: (Onun benzeri yoktur). Şura /11 Vahhabiler diyorlar: Allah suretimize benzeyen insan yarattı. (onların iddialarına göre Allah Kendisine benzer suretinde insan yarattı). Kitapları: İman ehlinin Ademi Rahman suretinde yaratılması ilgili akidesi. Mahmud Al Tuwayciri (İbn Baz bu kitabı övmüştür). S: 76 Dar Al- Liwa- Riyad.
11 La ilaha İllallah Sözü Allah’ı çok zikretmek . La İlaha İllallah sözünü bin kere söylemek gibi. Allah-u teala şöyle dedi: (Allah-ı çok zikredin) Ahzab /41 Vahhabiler diyorlar: bu cahillerin bidati dır. Kitapları: (Yasak Halkalar) Husam Al AKKAD. S: 25 Dar Al SAhaba. Tanta
12 Tasavvuf Tarikatları Hak yolunda olan tasavvuf tarikatları, Kuran-ı Kerim ve sünnete bağlı oldukları için hidayet ve nur üzerindedirler. Ancak hak yolundan sapanlar hariçtir. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dedi: (Her kim İslam da iyi bir amel icad (ihdas) ederse, kendisine ve onu yapan da sevabı vardır). İmam Müslim. Vahhabiler diyor: Yahudilerden önce sofilerle savaşın çünkü onlarda Yahudi ve Mecusların ruhu vardır. Kitapları: Almecmu Al Mufid min akidat al tawhid) s: 102 Mektab Darulfikr - Riyad.
13 İstiva İstiva istila anlamına gelir diyen kafir sayılmaz aksine o Müslüman ve mümindir. Hafız Suyuki şöyle dedi: İstivayı istila anlamına söyleyen yasak işlemiş olmaz. Vahhabiler diyorlar ki: istivayı istila manasına açıklayan kafirdir. Kitapları: Halakatun Memnua) HUsam Al Akkad, S: 26 Darussahaba Tanta
14 İstiva Allah-u Taala Arşa İstikrar etti diye vasfedilemez Bir şeye istikrar eden, ya onun gibi, ya ondan daha büyük yada daha küçük olmalıdır. Oysa Bunların tümü hacmi olan cisim ve kemiyet sıfatlarındandır. Allah C.C. bu gibi şeylerin tümünden münezzehtir. Vahhabiler diyorlar: Allah Arşa İstikrar etti. Kitapları: (Nazarat ve Takibat ala mafi kitan alsalafiyya) Salih Al Fozan, S:40, Dar Al Watan - Riyad
15 Kürsü Kürsü: İhtiyaç olmaksızın Allah-u tealanın yarattığı Arş altında bulunan büyük bir cisimdir. Yüce Allah şöyle dedi: (Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır.) Useymin şöyle dedi: Kürsü Allah'in ayaklarının yeridir. Tefsi Ayetu-l Kürsi adı kitabı sayfa 19. İbni-l Cevzi kütüphanesi.
16 Alemin Nevi Alemin cinsi ve tüm fertleri Allah tarafından yaratılmıştır.
Allah-u teala buyurduki: Herşeyin yaratıcısı Allah'tır. Zümer/62
Filozofların söyledikleri gibi Vahhabiler de iddialarına göre: Alem nevi ile ezelidir. Başlangıçsız her türlü yaratılandan önce yaratılmıştır.
İbni Ebi Elizz'in Şerh El Tahaviye'si (İbni Baz kitabını övmüştür) Sayfa132, Elmekte Elislami-Beyrut.
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
17 Peygamber ile Tevessül Müslüman şöyle diyebilir: Ey Allah'ım Efendimiz Peygamber'in yüzü hürmetine hastamı iyileştir. Camiye gitme hadisi: Ey Allah'ım senden isteyenlerin hakkıyla senden istiyorum. Ahmed ve İbni Mace rivayet etmiştir. Salih bin Fevzan ve Vahhabilerden olan diğerleri dedileri ki: Peygamber'in hürmetine tevessül etmek caiz değildir. Kitabı: Ettevhid.
Sayfa70, Riyad-Suudi Arabistan
18 Şaban'ın yarısı Şaban ayının 15'i oruç tutup gecesinde teheccüd namazı kılmak caizdir. Peygamber efendimizden (salla allahu aleyhi ve sellem): (Şaban'ın 15'i gelirse gecesini kiyam edin gündüzünü oruç tutun) dediği rivayet edilmiştir. Salih bin Fevzan ve Vahhabilerden olan diğerleri dedileri ki: Şaban ayının 15'i namaz ve oruç ile mahsus etmek haramdır. Kitabı: Ettevhid.
Sayfa101, Riyad-Suudi Arabistan
19 Peygamber efendimizin (salla Allahu aleyhi ve sellem) doğumunu kutlamak Peygamber efendimizin (salla Allahu aleyhi ve sellem) doğumunu kutlamak amacıyla mutluluğu gösterip tatlı ve yemek dağıtmak caizdir. İslam alimlerin onayıyla dünaynın doğusunda ve batısında bulunan müslümanlar (Vahhabilerin bulunduğu yerler hariç) Peygamber'in doğumunu kutlamaktadırlar. Vahhabiler Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumunu kutlayıp tatlı ve yemek dağıtmayı yasaklıyorlar ve bunun Yahudilere benzediğini söylüyorlar. Ettevhid adlı kitabıları. Sayfa115-116, Riyad-Suudi Arabistan.
(ettehziru min el bid'e) adlı kitaplarına bak. Sayfa 5.

20 Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumunu kutlamak Müslüman ve müslüman alimler bu doğumu yaklaşık 900 yıldır kutlamaktalar. Ettenvir Fi Mevlidi El beşir Ennezir. (İbni Dihye). Hadis; fıkıh ve tefsir alimleri ve müslümanların topluluğu Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumunu kutlamak caiz olduğunu belirtmişlerdir Vahhabilerin liderlerinden İbni Fevzen şöyle dedi: Cahil Müslüman ve alimler Peygamber'in doğumunu kutluyorlar. İbni Baz de şöyle dedi: Peygamber'in mevlidini kutlamak Yahudiliğe benzerlik vardır. Ettevhid adlı kitabıları. Sayfa115-116, Riyad-Suudi Arabistan.
(ettehziru min el bid'e) adlı kitaplarına bak. Sayfa 5.

21 İsra, Mirac, Nebevi Hicreti ve diğerlerini kutlamak Bu tür olayları kutlamakta sakınca yoktur. Bunda dine aykırı bir şey yoktur, bunu haram kılan nas yoktur. O Sünneti hasene babındandır. Vahhabiler, Muhhamed ibni Abdulvahhab'ın başlattığı Vahhabilerin başlangıç dönemini bir hafta boyunca kutlamalarına rağmen bu tür olayların kutlamasını haram kılıyorlar. İbni Fevzan'a ait Ettevhid adlı kitap. Sayfa120- Riyad. Ve Bahsş Usbu Eşşeyh Muhammed Bin Abdulvahhab.
22 Müslüman Müslüman’a sebepsiz yere kafir demek caiz değildir Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Her kim kardeşine kafir derse onlardan biri onun günagını taşır. Vahhabiler, batıl akaitlerini inkar eden Müslümanlara kafir diyorlar. Mekke müftüsü Muhammed Bin Abdullah El Hanbeli'ye ait Essuhubu-l Vabile adlı kitap, sayfa39. Dar ibni hazm-Beyrut, ve Ceberti'ye ait Acaipu-l Asar adlı kitap, sayfa7/146.
23 Veli ve Salihlerin hürmetiyle tevessül Müslüman’ın, ''Ey Allah'ım velilerin ve Peygamberlerin hürmetine sorunumu gider'' demesi caizdir Bu tevessül Kur'an'a ve Peygamber efendimiz'in(sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetine aykırı değildir. Vahhabilera diyor ki: Onların hürmetiyle tevessül etmek dinden çıkarır, ebediyen cehhennem ateşinde kalmayı gerekli kılar. Ebi Bekir El Cezairi'ye ait Akditu-l Mümin adlı kitap, sayfa144.
24 Vahhabilik Hak ehli Vahhabilerin bozuk inancından ve batıl fetvalarından sakındıyorlar. Onlara cevaben 100'den fazla kitap telif edilmiştir.
25 Vahhabilik Misbah Bin ahmed Şabaklo El Beyruti'ninVahhabilerin skandallarına cevaben bir kitap yazmıştır. Kitabın adı '' Eddelil Fi Erred Alla Elvahhabi''
26 Kadınların Peygamber efendimiz'in(sallallahu aleyhi ve sellem) kabrine ve diğer Müslümanların kabirlerine ziyareti Kadınların Peygamber efendimiz'in(sallallahu aleyhi ve sellem) kabrine ve diğer Müslümanların kabirlerine ziyaret etmeleri caizdir. Hz. Ayşe Peygamber efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem) kabir ziyaret esnasında ne demesi gerektiğini sordu. Şöyle dedi: (Diyar ehlinden olan mümin ve Müslümanlara selam olsun) de. Müslim rivayet etmiştir. Useymin şöyle dedi: Peygamber'in kabri olsa da kadınların kabir ziyaretine gitmeleri haram olup büyük günahlardandır. Fetavi Muhimme adlı kitaba bak, sayfa149-150. Riyad baskısı.
27 Allah'u Teala’yı surattan tenzih etmek Allah insana benzemez, sureti veya şekli yoktur. Allahu teala şöyle buyurdu: (O'nun benzeri hiç bir şey yoktur). Şura11. Vahhabiler diyorlar ki: Allah insanı kendi suratında yarattı. Ve diyorlar ki: Allah'ın bir suratı var üzerinde kiyam eder. Muhammed Etuveyceri'ye ait Akidetu-l Ehli-l İman Fi Halki Adem Ala Sureti-r Rahman adlı kitabı, sayafa 40 ve 91. Daru-l liva-Riyad. (İbni Baz bu kitabı övmüştür).
28 Allah'ın Kelamı Allah'ın kelamı ne harfle ne de sesle nitelendirilmez. Allah'ın kelamı harf ve sesle olsaydı kelamı bir mahluk kelamı olup beşer kelamına benzerdi. Vahhabiler diyorlar ki: Allah'ın kelamı harf ve sesledir. Allah'ın kelamı neviyle kadim, efradıyla hadis(sondan meydana gelmiştir). Useymin'e ait Fetavi-l Akidet adlı kitap, sayfa 72 ve Fevzan'a ait Nazarat Ve Takibat Ala Ma Fi Kitap Esselefiyye, sayfa 23. Darul Vatan-Riyad.
29 Allah'ı yönden tenzih etmek Allah yön ve mekan olmadan mevcuttur, ne Arşta ne de semadadır Peygamber efendimiz buyurdu ki: Allah’ım sen zahirsin üstünde kimse yoktur, sen batınsın dununda kimse yoktur. Vahhabiler diyorlar ki: Allah belli bir yönde zatiyle Arşın üzerindedir. Useymin'e ait Fetavi El Akidet adlı kitap, sayfa 85.
30 Allah'ı Hareketten tenzih etmek Allahu teala hareketten munezzehtir,
hareket ve intikalle vasıf edilemez. Hak ehlinin icmaiyle Hareket mahlukların sıfatlarından olduğu belirtilmiştir. Vahhabiler diyorlar ki: Allah hareket eder, yani iddia ettikleri gibi yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya hareket eder. Useymin'e ait Fetavi El Akidet adlı kitap, sayfa 742.
31 Erkeğin sakalı Saç uzamasından dolayı yüzün güzelliği bozulmaması için sakaldan enlemesine ve boylamasına kesmekte sakınca yoktur. İbni Amr sakalını tutar kabzasından artanı keserdi. Abu Davut rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz söylediği gibi: her zaman az da olsa sakaldan kesmeyi haram kılıyorlar. Ettahkik Ve El İzah Likesir Min Mesail El Hac Ve El Umre Ve Ezziyare adlı kitabı, sayfa16.
32 Kadının pantolon giymesi Kadının kendi kocasının önünde pantolon giymesi haram değildir. Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Allah pantolon giyen kadınları rahmet bağışlasın. El Hafiz Abu Yala ve diğerleri rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz dedi kli: Geniş ols da kendi kocasının önünde pantolon giymesi yasaktır. Eddava dergisi, sayı:1493 H. 1995 yılında, sayfa28.
33 Ezandan sonra Peygamber'e salavat getirmek Ezandan sonra Peygamber efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem) aşikar salavat getirmekte sakınca yoktur. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyur ki: Her kim beni anarsa bana salavat getirsin. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Bu delalet bidati yasaklanması lazım. Fethu-l Bari adlı kitaba yaptığı yorum (2/92) Daru-l Marift.
34 Ezandan sonra Peygamber'e salavat getirmek Ezandan sonra Peygamber efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) aşikar salavat getirmekte sakınca yoktur. Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) buyuryor: Her kim bana bir kere salavat getirse Allahu teala onunla kendisine on hasene yazar. Ahmed rivayet etmiştir. Bazı vahhabiler şöyle dedi: Ezandan sonra Peygamber'e aşikar salavat getirmek bir insanın annesiyle olması gibi yani büyük günahlardandır. Şam'daki Ravda caminin imamı Muhammed Eccvivati'nin El İsabe adlı kitabında aktardığı gibi bu olay Şam'daki Dakkak camisinde olmuştur.
35 Peygamber efendimizin(sallallahu aleyhi ve sellem) kabrini ziyaret etmek Kabir ziyaretin faziletiyle ilgili çok hadis vardır. Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) buyur: Her kim kabrimi ziyaret ederse şefaatim ona vacip olur Eddarkutni rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle diyor: Peygamber kabrinin ziyaretiyle ilgili rivayet edilen hadisler tekzip edilmiştir. Ettahkik Ve El İzah Likesir Min Mesail El Hac Ve El Umre adlı kitabına bak, sayfa89.
36 Kabrin üzerine hurma dalı koymak Müslüman’ın kabrine hurma dalı koymak caizdir. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) iki kabre uğradı, hurma dalını istedi ve ikiye kırıp kabre koydu ve şöyle dedi: Umarım onlardan hafifletilir. Buhari rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Kabre hurma dalı koymak şer'an caiz değildir. Fethul Bari adlı kitaba olan yorumu (1/320) Daru-l Marift.
37 Peygamber efendimizin kabrini ziyaret etmek için yolculuk yapmak. Caizdir. Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Her kimse beni ziyaret etmekten başka bir şey önemsemeden bana gelirse ona şefaatçi olmam üzerimde hak olur. Tabarani rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Medine'dn uzak hacı için olsa da Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) kabrini ziyaret etmek için yolculuk etmek haramdır. Ettahkik Ve El İzah Likesir Min Mesail El Hac Ve El Umre adlı kitabı, sayfa 88-98-90
38 Sadaka Allahu-l Azim demek Tüm dünyadaki Müslümanların bildiği gibi Kur'an okumanın ardında Sadaka Allahu-l Azim demek caizdir. Bunda Allah'a bir övgü vardır. Allahu tela şöyle: De ki Allah doğruyu söylemiştir. Ali İmran. ve: Allah'tan başka doğruyu söyleyen kim vardır? Nisa122. Vahhailiğn lideri İbni Baz şöyle dedi: Kur'an okumanın ardında ''Sadaka Allahu-l Azim'' demek delalettir. caiz değildir. Fetva ve bilimsel araştırmalar başkanlığın yayınladığı İslami araştırmalar dergisi – Riyad, sayı 45 – yıl1416 H ve Muhammed Zeyno'ya ait Tevcihat İslamiyye adlı kitabı. Sayfa81.
39 Muhammed Bin Abdullvahhab(Vahhabi Hareketinin kurucusu) O Kur'an ve sünnetten sapmış bir insandır. Babası, kardeşi Süleyman, zamanın şeyhleri ve onlardan sonra gelenler Essuhubu-l Vabile adlı kitapta olduğu gibi ondan uyardılar. Muhammed
Bin Abdulvahhab şöyle dedi: Benim şeyhlerimden hiç kimse ''La İlaha İlla Allah''in manasını bilmedi. Muhammed Bin Abdulvahhab'ın Riyad ehline gönderdiği risale, Hüseyin Bin Gannam'a ait Tarih Necd, (2/137-138)
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
vahhabiler6

vahhabiler6


40 Allah'a Kadim lafzını isnad demek. Ümmetin icmaliyle Allah'a ezeli, varlığı başlangıçsız anlamına gelen Kadim denilebilir. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Yüce Allah’a , kerim vechine ve kedim sulatanına sığınırım. Abu Davut rivayet etmiştir. Vahhabiler Allah'a Kadim diyen Müslümanları kınayıp bunu hadisten almadıklarını, eski filozoflardan aldıklarını savunuyorlar. El Fevakih El İzab adlı kitaplarına yapılan yorumlar, sayfa 52. Musseset İrrisale- Beyrut.
41 Allah'ı fiziki inişten tenzih etmek Allahu teala Yukarıdan aşağıya inmekle vasıf edilemez çünkü bu mahlukların sıfatlarındandır. Allahu teala buyurdu ki: O'nun benzeri hiç bir şey yoktur. Şura11. Vahhabiler Allah'ı beşer sıfatlarıyla vasıf ediyorlar, ve şöyle diyorlar: Allah yukarıdan aşağıya iner. İbni Ebi-l İzz'e ait Şerhu-l Akide-t Tahaviyye, sayfa286, dokuzuncu baskı, 1988 yılı.
42 İlkokullarda kadınların çocuklara eğitim vermeleri Mubah bir şey öğrettiği sürece bunda sakınca yoktur. Kadın sahabelerin bazı erkeklere eğitim vermeleri, Ettabarani ve İbni Asker gibi bazı hadis alimeleri kadınlardan eğitim almaları. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: İlkokullarda erkekleri kızlara ve kadınları erkek çocuklara eğitim vermekten men etmek lazım. Fetavi-l Meraa adlı kitap. Sayfa /27. Daru-l Vatan-Riyad
43 Rukuudan kalktıktan sonra ellerin mekanı Rükudan kalktıktan sonra eller iki yana salınır, sağ el solun üzerine konmaz. Bunun sünnette sahih bir delili yoktur, yani rükudan sonra ellerin bağlanmasının bir aslı yoktur. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Rukuudan kalktıktan sonra sağ elin solun üzerine koymak sünnettendir. Fetavi-l Meraa adlı kitap. Sayfa /58. Daru-l Vatan-Riyad
44 Evlilik Müslüman kadının Müslüman erkekle evlenmesi caizdir. Cemaatle namaz kılmayan kafir değil, Müslüman’dır onun için evlendirilmesi caizdir. Vahhabilerin lideri şöyle dedi: Cemaatle namaz kılmayı bırakan kimse kız verilmez. Fetavi-l Meraa adlı kitap. Sayfa /103. Daru-l Vatan-Riyad
45 Adet dönemindeki kadını boşamak Bir erkek adet dönemindeki eşini boşarsa bu dönemdeki boşamanın haram olmasıyla birlikte boşanma vukuu eder. Müslüman alimleri Hz Ömer adet dönemindeki eşini boşadığında Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem)'e sorduğunda boşanmanın vuku olduğunu olayından yola çıkarak icma ile birleştiler. Vahhabilerin liderlerinden biri Useymin şöyle dedi: Adet dönemindeki boşanma vuku olmaz. Fetavi-l Mer'a adlı kitap. Sayfa /137. Daru-l Vatan-Riyad
46 Kadının araba sürmesi Şeriat sınırları içinde olduğu sürece caizdir. Muctehitlerden bunu haram kılan kimse yoktur. Haram kılmak teşridir. Teşri ise ya küfür yada büyük günahtır. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Kadının araba sürmesi caiz değildir. Fetavi-l Meraa adlı kitap. Sayfa /192. Daru-l Vatan-Riyad
47 Kadının sesi Kadının sesi avret değildir. Sahabiler Hz. Ayşe 'ye hüküm ve hadisleri sözlü olarak sorarlardı. Vahhbailiğin liderlerinden biri olan İbni Cebrin şöyle dedi: Yabancı erkeklere karşı avrettir. Fetavi-l Meraa adlı kitap. Sayfa /211. Daru-l Vatan-Riyad
48 Peygamberlerle istigase(Yardım istemek) Peygamberlerle veya velilerle istigase şirk değildir. Hz. Ömer Bin Al Hattab zamanında kuraklık olduğunda bir adam Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) kabrine gider ve der ki: Ey Allah'ın resulu ümmetin için yağmur iste. Bu olayı Hz. Ömer ve diğer sahabiler duyar ve onu inkar etmezler. Bahiki rivayet etmiştir. Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Peygamberlerle veya velilerle istigase şirktir. Al Akide Essahiha Ve Ma Yudaddaha adlı kitabı. Sayfa22.
Daru-l Vatan-Riyad.
49 Allah'ı haddan (sınır, ölçü ) tenzih etmek Allahu tealanın ölçüsü, hacmi veya miktarı olması imkansız çünkü bunlar mahlukların sıfatlarından, bunlara sahip olan mahluktur. İmam Abu Cafer Ettahavi şöyle dedi: (Allah teala sınırdan münezzehtir). Zeynul Abidin şöyle dedi: Senin sınırın yok ki sınırlı olasın. (ithafussade 380/4) Vahhabilerin lideri İbni Baz Allah adına yalan söyleyerek şöyle dedi: Allah ancak kendisinin bildiği haddı (sınırı) vardır. İbni Baz'in El Akide Ettahaviyye'ye yaptığı yorumda vardır, ayfa 12. Riyad baskısı.
50 Mescidi haram ve Medine Münevvere minareleri Minare inşa etmek caizdir, inşaatı selefin dönemindeydi. Yüzyıllardır hoş görülmesi icma delili olup günümüzde hala her iki mescitte görülmektedir. Zeyno şöyle dedi: Mescitlerin münkerleri (kabul edilmeyenleri) minarelerin çokluğudur Tevcihat İslamiyye adlı kitabında bunu söylemiştir, sayfa 123. İslami işler bakanlığı baskısı- Riyad.
51 Vefatı İlan etmek Müslüman kimsenin ölümünü ilan etmek caizdir. Minhaç'ta Nevevi'nin yaptığı gibi alimler de bunda sakınca görmemişler ve bu duyuru cahiliye dönemindeki duyuruya benzemez. Zeyno şöyle dedi: İnsanın ölümünü yazılı duyurularla ilan etmek şeran yasak bidatlerden ve gayri Müslimlere benzemektedir. Tevcihat İslamiyye adlı kitabı, sayfa 136. İslami işler bakanlığı baskısı- Riyad.
52 Ölüye Kuran okumak Müslüman’ın kabrinde Kuran okumak caizdir. Hazreti Abdullah bin Ömer ölüyü defnettikten sonra Bakara suresinin başı ve sonunu okurdu. Beyhaki rivayet etmiştir. Vahhabiler şöyle diyor: Bu haramdır, onu yapan kıyamet günü azap görecektir. Tevcihat İslamiyye adlı kitapları, sayfa 137. İslami işler bakanlığı baskısı- Riyad.
53 Kadir gecesini kutlamak Kadir gecesini kutlamak caizdir. Aşağıdaki Ayetin Genel Anlamıyla : Hayır işleyiniz, umulur ki kurtuluşa eresiniz. (Hacc77) Ve İmam Müslim’in rivayet ettiği hadise göre: (Kim İslam da iyi bir şey ihdas ederse (sonrdan getirise) onun ecrini alır. Vahhabiler Kadir gecesini kutlamak haram kılıyorlar. Fetavi Muhimme Li Umumu-l Ümme adlı kitapları, sayfa 50. Darul Asime-Riyad.
54 Muska takmak Boyna Kuran'dan veya Peygamber sallallahu alayhi ve selemden bilinen dualardan muska takmak caizdir. Sahabi Abdullah Bin Ömer '' Gazap, ceza ve kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve hazır bulunmalarından Allahın tam olan sözlerine sığınırım '' yazar ve buluğa erimemiş çocuklarının boyunlarına asardı. İmam Tirmizi . Vahhabilerin lideri İbni Baz şöyle dedi: Kur'an veya dualardan boyna asmak haramdır. Fetavi Muhimme adlı kitap, sayfa 110-111. Darul Asime-Riyad.
55 Hayırlı sabahlar, günaydın, Hayırlı akşamlar, iyi akşamlar demek Caizdir. Muctehitlerden kimse bunu haram kılmamıştır, ayrıca bunun yahudi adetlerine benzediği ispat edilmemiştir, bazı Araplar birbirlerine hayırlı sabahlar dileyerek selamlaşırlardı. Vahhabilik diyor ki: Bu kelimeleri söylemek hatadır çünkü bunda yahudilere benzeme vardır. Muhammed Zeyno'ya ait Ahta Şaiye adlı kitap, sayfa 67. Darul Samii- Riyad.
56 Bismillah Arrahman Arrahim demek Bir Müslüman yemeğe başladığında: Bismillah Arrahman Arrahim demesi caizdir. Peygamber'den bunu haram kılan her hangi şey geçmemiştir. Vahhabiler diyor: Hepsini söylemek hata ve kınanmış bid'attır. Muhammed Zeyno'ya ait Ahta Şaiye adlı kitap, sayfa 68. Darul Samii- Riyad.
57 Bayram günlerinde (her bayram Bayramınız kutlu olsun demek Caizdir. Müslüman’a hayır duasıdır. Vahhabiler diyor ki: Bayram günlerinde ve diğer günlerde bunu söylemek hatadır. Muhammed Zeyno'ya ait Ahta Şaiye adlı kitap, sayfa 73. Darul Samii- Riyad.
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
58 Allah’u teala lisan olmadan konuşur. Allahu teala ağzı, dudakları ve dili olmadan konuşur çünkü bunlar beşerin sıfatlarından ve O mahlukların sıfatlarına sahip olması imkansız. Allah-u teala buyurdu ki: O'nun benzeri yoktur. Ve Selef alimlerden olan İmam Tahavi şöyle dedi: Yüce Allah’ı kasdederek Allah sınır, gaye, rükün, uzu ve edatlardan münezzehtir. Vahhabilerin liderlerinden bir olan Useymin şöyle dedi: Bizim Allah'ın dili olup olmdığını tesbiti veya nefi etmemiz caiz değildir çünkü biz onu bilmiyoruz. Ellikau-ş Şehir adlı kitabı. No.3, sayfa 47. Darul Vatan- Riyad.
59 İslami ilahilerde tefin kullanılması İslami ilahilerde tefin kullanılması ve dinlenmesi caizdir. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) tef çalıp şarkı söyleyen cariyelerin yanından geçerken şöyle söylediklerini işitince: Muhammed ne güzel bir komşudur) sözlerine: (Allah bilir bende sizi seviyorum). Demiştir. İbni Mace rivayet etmiştir. Muhammed Useymin şöyle dedi: Tef kullanılan ilahileri dinlemek caiz değildir. Ellikau-ş Şehir adlı kitabı No.11, sayfa 32-33. Darul Vatan- Riyad.
60 Müteşabih’in Tevili (yorum yapmak) Müteşabih Ayet ve Hadisleri, Kurana aykırı olmayıp Arap diline uygun olursa tevil etmek caizdir. Peygamber efendimiz sallallahu alayhi ve sellem İbni Abbas’a dua ederek : Ey Allah’ım ona hikmeti ve Kuran tevilini öğret. Derdi. İbni maca, bunu bazı selef uygulamıştır. Vahhabiler ise Sünnet Ehlini Muattile vasfıyla nitelendiriyor, çünkü Müteşabihleri tevil etmişlerdir. Useymin'e ait El Kavaidu-l Müsle adlı kitap, sayfa: 45 Riyad.
61 Adem oğlunun yüreği Bu yürekler Allahu tealanın kudretine bağlıdır, isterse hidayete isterse delalete yönlendirir. Bu görüş şu hadisin anlamından alınmıştır: ''Yürekler Allah'ın iki parmağı arasındadır'' İmam Tirmuzi rivayet etmiştir. Rasulullah sallaallahu aleyhi ve sellem hadisin sonunda buyuruyor kidilediği gibi çeviri) yine : (düzeltmek isterse düzeltir, onu meyil ettirmek isterse meylettirir). Ve şöyle diyordu: (Ey kalpleri evirip çeviren kalplerimizi dinine sabit kıl). İmam Ahmed Useymin şöyle dedi: (bulut yer ile gök arasında musahhardır, o ne yere nede göğe teams etmez. Bedir ise aralarında uzak mesafe olmasına rağmen Medine ile Mekke Arasında dır. Adem oğlunun yüreği Rahmanın parmaklarından iki parmağı arasında hakikaten, bu uğraş ne de hulul gerektirmez. Usyemin'e ait El Kavaidu-l Müsle adlı kitap, sayfa 51. Riyad.
62 Bayram gününde hayatta olan ve olmayan akrabaların ziyareti Ramazan ve kurban bayramlarında akrabaları ziyareti etmek sılayı rehimden olup müslümanın yüreğine mutluluğu getirir. Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Abu Hurayra'ya şöyle dedi: (Selamı yay, yemek yedir, akrabaları ziyaret et, İnsanlar uyuyorken geceyi ihya et, Cennete güvenler girersin)
İbni Hibban rivayet etmiştir. Normal günlerde birbirlerini ziyaret edemeyenlere bayram günlerini birbirlerini ziyaret etmeleri için tahsis etmek bidattir ayrıca ölüleri ziyaret etmek delalet ve bidattir. yani şer'en yasaktır. Fetavi-l Albani adlı kitap, sayfa 63. Darul Cil- Beyrut.
63 Mısır ehli Mısır ehli Bedevi'ye tapmazlar ancak Müslümanlar onun kabrini Allah'tan bereket vermesi için ziyaret etmektedirler. Alimler şöyle dedi: Müslümanlar teberrük için Peygamber veya veli kabirlerini ziyaret edebilirler. Vahhabiler şöyle dedi: Mısır ehlinin en büyük tanrıları Ahmed El Bedevi İbni Baz'in Fethu-l Mecit adlı kitaba yaptığı yorum, sayfa 216.
Dar Uli-n Nehi
64 Şam ehli Şam ehli İbni Arabi'ye tapmazlar ancak Müslümanlar onun kabrini Allah'tan bereket vermesi için ziyaret etmektedirler Alimler şöyle dedi: Müslümanlar teberrük için Peygamber veya veli kabirlerini ziyaret edebilirler. Vahhabiler şöyle dedi: Şam ehli İbni Arabi’ye tapıyorlar. Bir önceki merci, sayfa217.
65 Hicaz ve Yemen ehli Hicaz ve Yemen'deki Müslümanlar Allah'tan başka tanrıya tapmazlar. Alimler şöyle dedi: Müslümanlar teberrük için Peygamber veya veli kabirlerini ziyaret edebilirler. Vahhabiler şöyle dedi: Put, ağaç, taş ve kabirlere tapmak aralarında yayılmıştır. Bir önceki merci, sayfa 217.
66 Cenazenin ardında kelimeyi tevhidin söylenmesi için teşvik etmek Caizdir çünkü Allah'ın zikrini hatırlatır ve ölü Müslüman hakkında gıybet etmekten uzaklaştırır. Şer'an bunu haram kılan bir şey geçmemiştir. Vahhabiler şöyle dedi: Allah'ı tevhid edin demek caiz değil çünkü o şeriata aykırıdır. Ali Abdulhamid'e ait Elmavt İzatahu Ve Ahkamuhu adlı kitap, sayfa 29. El Mektebe El İslamiyye. Ürdün
67 Cenazeyi araba ile taşımak Haram değil, caizdir. Eşyalarda asıl olan şey nass olmadıkça mubah olmasıdır. Ayrıca bu konuda nass ve kafirlerin adeti olduğuna ilişkin sabit bir delil bulunmamaktadır.
Sünnet ise cenazeyi taşımak ve onu yürüyerek götürmektir. Vahhabiler şöyle dedi:
Cenazeyi Araba ile taşıma, araba ile peşinden gitmek caiz değildir. Çünkü kafirlere has adetlerdendir. Bir önceki merci, sayfa30 ve 43.
68 Arapça dışında başka dille konuşmak İngilizce, Fransızca veya başka dillerle konuşulabilir. Bunu haram kılan nass geçmemiştir. İbni Fevzan şöyle dedi: Kafirlerin diliyle konuşmak gibi onlara benzemek haramdır. El Vela Ve El Bera adlı kitabı, sayfa 7. Alvatan- Riyad.
69 Kadının arabaya binmesi Şeriat sınırları içerisinde olduğu sürece sakınca yoktur. Delili, Fıkıh kuralı: Asıl olan şey, haram kılınmayan şeyleri mubah etmek. Useymin El Vahhabi şöyle dedi: mahremsiz kadının sürücüyle arabaya yalnız binmesi şehrin ortasında olsa bile haramdır,. Fetavi Ve tevcihat Lil Maraa adlı kitapçık, sayfa 4, Riyad baskısı.
70 Kadının omzuna attığı uzun kıyafet (Aba) giymesi Kadının tesettür için omuzlarına entari giymesi haram kılınmamıştır. Müçtehit alimlerden haram kılan kimse yoktur, varsa kendisine. İbni Cebrin El Vahhabi şöyle dedi: Kadının onu giymesi haramdır çünkü başı, boynu ve omuzların genişliğini gösterir. Fetavi Ve tevcihat Lil Maraa adlı kitapçık, sayfa 4, Riyad baskısı.
71 Ramazan takviminde imsakin zikri Şer'i vakitlere uyduğundan caiz olup insanlara sabaha hazırlanmaları ve vaktinin yaklaştığı hatırlatmaktır. Bunu men eden nass ne Allah'ın kitabında ne de sünnette geçmemiştir. Vahhabiler şöyle dedi: İmsakin Sabah namazından 10 veya 15 dakika önce olacak şekilde belirlemek batıl ve bid'attır. Useymin'e ait Alfaz Ve Mafahim adlı kitap, sayfa 67. Daru-l Vatan- Riyad.
72 Tespih Bir Müslüman Allah'ı zikir etmek için tespih kullanması caizdir. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) taşları kullanarak tespih çeken bir sahabe kadın görür ve yaptığını inkar etmez. Etturmuzi ve Ettabarani rivayet etmiştir. Vahhabiler diyor ki: Tespih kullanımı caiz olmayan kınanmış bir bid'at ve onu göstermeyi yasaklıyorlar. Abdullah Bin Muhammed Bin Abdulvahhab'a ait El Hediyye-s Sünniye adlı kitapları, sayfa 47. Matbatuü-l manar- Mısır.
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Veli Beduizzaman Said Nursi'nin Vahhabilere Karsi olan yazisi(Vahhabiler7)

Veli Beduizzaman Said Nursi'nin Vahhabilere Karsi olan yazisi(Vahhabiler7)

ALTINCI RİSÂLE OLAN ALTINCI MESELE
Haremeyn-i Şerifeyne Vehhâbilerin tasallutuna dâirdir.
YEDİNCİ RİSÂLE OLAN YEDİNCİ MESELE
âyetinin, Risâle-i Nur ve hâdimleri hakkındaki mühim bir sırrını Yedi İşaret nâmiyle, yedi inâyet-i Rabbâniyeyi beyân ediyor. Ve tahdîs-i nîmet sûretinde bu inâyet-i seb'anın izhârına, yedi mâkul sebebini beyân ediyor. Bu inâyet-i seb'a-i külliyenin hârikalarına işâreten, kendi kendine telif vaktinde iki sahifenin bütün satırların başlarında yirmi sekiz elif gelerek, Yirmi Sekizinci Mektubun mertebesine tevâfuk ettiğini,HAŞİYE teliften bir zaman sonra muttalî olduk. Bu inâyet-i seb'ayı okuyan adam, RisÂle-r Nur eczÂlarının ne kadar ehemmiyetli ve nazar-ı inâyet-i İlâhiyede bulunduğunu ve himâyet-i Rabbâniyede olduğunu bilecek. Bu yedi inâyet küllîdir, cüz'iyâtları yetmişi geçer.
Hâtimesinde, bir sırr-ı inâyete âit mahrem bir suÂlin cevabı vardır. Hâtimesinde, inâyet-i seb'adan birincisi olan tevâfukâta gelen veya gelmek ihtimÂli olan evhâmı gâyet katî bir sûrette defediyor. O Hâtimenin âhirinde de, Üçüncü Nükte inâyet-i hâssa ve inâyet-i âmmeye dâir mühim bir sırr-ı dakîk-ı Rubûbiyete ve ehemmiyetli bir sırr-ı Rahmâniyete işaret ediyor.ı Rubûbiyete ve ehemmiyetli bir sırr-ı Rahmâniyete işaret ediyor.-ı Rubûbiyete ve ehemmiyetli bir sırr-ı Rahmâniyete işaret ediyor

Dördüncü Nükte
Esbab tahtında vücuda gelen hâdiseler, o esbâbın hâlis malı değil. Belki asıl o hâdisenin hakîki sahibi kaderdir. Kader ise hikmet-i İlâhiye ile hükmeder. Öyle ise, bu Vehhâbi hâdisesine yalnız Vehhâbilerin Ehl-i Sünnete karşı müfritâne bir tecavüzü nazarıyla bakmayacağız. Belki Ehl-i Sünnet, bir sû-i hareketiyle kadere fetvâ vermiş ki, Vehhâbileri Ehl-i Sünnete taslît etmiş. Vehhâbiler zulmeder; çünkü, hem çok müfritâne, hem intikamkârâne, hem Haricîlik nâmına ettikleri için, cinâyet ediyorlar. Fakat, kader-i İlâhî, üç sebebe binâen adâlet eder:
· Birincisi: Hadîs-i sahîh ile sabih olan ziyâret-i kubûr ve makberistana hürmet-i şer'iye sû-i istimâl edildi, gayr-i meşru hâdiseler zuhura geldi. Husûsan evliyâların makberlerine karşı hürmet ise, mânâ-yı harfì cihetiyle kalmadı, mânâyı ismî derecesine çıktı. Yani, sırf Cenâb-ı Hak hesâbına makbul bir abdi olduğuna ve şefaatine ve mânevî duâsına mazhar olmak için olan meşrû hürmetten ziyâde; o kabir sahibini âdetâ sahib-i tasarruf ve kendi kendine medet verecek bir kudret sahibi tasavvur edip, âmiyâne, câhilâne takdîs edildi. Hattâ o dereceye varmış ki, namaz kılmayanlar, o mâruf ve meşhur türbelere kurban kesip, ona yalvarıyordu. İşte bu müfritâne hâl, kadere fetvâ verdi ki, o muharribi onlara musallat etsin. Fakat, o muharrib dahi, onları tâdil etmek ve ifratlarını kırmak lâzım gelirken, öyle yapmayıp, bilâkis o da tefrit edip köküyle kesmeye başladı. Elbette, _ kâidesine mazhar olur. Onlar da sonra cezasını bulurlar.
· İkincisi: Şu asırda maddî fikir galebe çalmış. Esbâb-ı zâhiriye, hakîki telâkkî ediliyor. İnsanlar esbâba yapışıyor. Eğer esbâb-ı zâhiriye bir âyine hükmünden çıkıp nazar-ı dikkati kendisine celb etse, Tevhîd-i hakîkîye münâfı olur. İşte, şu gâfıl maddî asırdaki insanlar, mütedeyyin de olsa, esbâba fazla sanılmalarına hikmet-i şer'iye müsaade etmiyor. İşte buna binâen, evliyânın ve eâzım-ı İslâmiyenin türbelerine birer mukaddes ziyâretgâh nazarıyla bakmak, o hikmet-i şer'iyeye şu zamanda pek muvâfık düşmediğinden, kader-i İlâhî onu tâdil etmek istedi ki, bunları musallat etti.
· Üçüncüsü: Şu asırda enâniyet o derece dizgini eline almış ki, çok insanlar birer küçük Firavun ve birer küçük Nemrud hükmüne geçmişler. İşte ehl-i gaflet ve ehl-i dalâlet ve bu mağrur ehl-i enâniyet nazarında kıyâs-ı binnefs olarak, eâzım-ı İslâmiyenin nâmdarlarını, hâşâ enâniyetle ittiham ettiklerinden, hem o ehl-i gaflet ve dalâlet kendileri Allah'ı tanıınadıkları için, çok şeylere, çok zâtlara birer nevî

3-
Üçüncü Nükte
Meslekler, mezhebler ne kadar bâtıl da olsalar, içinde ukde-i hayatiyesi hükmünde bir hak, bir hakîkat bulunur. Eğer âsârına ve neticelerine hükmeden hak ve hakîkat ise ve menfì cihetleri müsbet cihetlerine mağlûp ise, o meslek haktır. Eğer içindeki hak ve hakîkat, neticelere hükmedemiyor ve menfì ciheti müsbet cihetine galebe ediyorsa, o meslek bâtıldır. Onun ehli, ehl-i bid' a ve dalâlet olur.
İşte bu kâideye binâen, Âlem-i İslâmdaki ehl-i bid'a fırkalarına bakılsa görülüyor ki, herbiri bir hakka istinad edip gitmiş. Fakat, menfì ciheti ya garaz, ya inat gibi bir sebeple, o mesleğin âsârı dalâlet hesâbına çalışmıştır. Meselâ, Şîalar Kur'ân'ın emrine imtisâlen Ehl-i Beytin muhabbetini esas tutup, sonra intikâm-ı milliye cihetinden bir garaz gelerek, meşrû muhabbet-i Ehl-i Beytin âsârını zapt ederek; Sahâbe ve Şeyheynin buğzuna binâ edip, âsâr göstermişler; _ olan darb-ı meseline mâsadak olmuşlar.
Hem meselâ, Vehhâbiler ve Hâricîler ise, nusûs-u Şeriate ve sarîh-i âyâta ve zevâhir-i ehâdise istinad ederek hâlis Tevhîde münâfı ve sanemperestliği îmâ edecek herşeyi reddetmekliği kâide tutmuşlar. Fakat, birinci nüktedeki üç esasta beyân edilen sebepler cihetinden gelen menfì garazlar, onları haktan çevirip,dalalete saptırmış ki, ifrat derecesinde tahribât yapıyorlar. Ve hâkezâ, Cebriye olsun, Mûtezile olsun, hangi fırka olursa olsun, böyle bir hakîkati, mesleğinde görüp, onunla aldanıp, sonra dalâlete saplanır.
Her ne ise... Her bâtıl bir mesleğin herbir ciheti bâtıl olmak lâzım olmadığı gibi, herbir hak mesleğin dahi herbir ciheti hak olmak lâzım değildir. Bu binâen, sâdattan olan şerif i Mekke, Ehl-i Sünnet ve Cemaatten iken, zaaf gösterip, İngiliz siyasetinin Haremeyn-i Şerifeyne müstebidâne girmesine meydan verdi. Nass-ı âyetle küffârın girmesini kabul etmeyen Haremeyn-i Şerifeyni, İngiliz siyasetinin, Âlem-i İslâmı aldatacak bir sûrette, merkez-i siyâsiyesi hükmüne getirmesine yol verdiğinden, ehl-i bid'attan olan Vehhâbiler, hariçten medâr-ı istinad aramayarak,

4-
İran'ın, Hazret-i Ömer'in (r.a.) âdilâne darbesiyle devletleri mahv ve milletlerinin gururu kırıldığı için Şîalar Âl-i Beyt muhabbeti perdesi altında Hazret-i Ömer'e (r.a.) ve Hazret-i Ebû Bekir'e (r.a.) ve dolayısıyla Ehl-i Sünnet ve Cemaate dâimâ müntakimâne, fırsat buldukça tecâvüz etmişler.
· Üçüncü Esas: Vehhâbilerin azîm imamlarından ve acîb dehâları taşıyan meşhur lbni Teymiye ve lbni Kayıme'l-Cevzî gibi zâtlar Muhyiddîn-i Arab (k.s.) gibi azîm evliyâya karşı fazla hücum ettikleri ve güyâ mezheb-i Ehl-i Sünneti Şîalara karşı Hazret-i Ebû Bekir'in (r.a.) Hazret-i Ali'den (r.a.) efdaliyetini müdâfaa ediyorum diyerek, Hazret-i Ali'nin (r.a.) kıymetini çok düşürüyorlar. Hârika fazîletlerini âdileştiriyorlar. Muhyiddîn-i Arab (k.s.) çok evliyâyı inkâr ve tekfir ediyorlar. Hem, Vehhâbiler kendilerini Ahmed İbni Hanbel mezhebinde saydıkları için, Ahmed İbni Hanbel Hazretleri bir milyon hadîsin hâfızı ve râvîsi; ve şiddetli olan Hanbelî mezhebinin reisi ve halkı Kur'ân meselesinde cihanpesendâne salâbet ve metânet sahibi bir zât olduğundan, onun bir derece zâhirî ve mutaassıbâne ve Alevîlere muhâlefetkârâne mezhebinden din nâmına istifade edip, bir kısım evliyânın türbelerini tahrip ediyorlar ve kendilerini haklı zan ediyorlar. Halbuki, bir dirhem hakları varsa, bazen on dirhem ilâve ediyorlar.
İkinci Nükte
Vehhâbi meselesinin âlem-i İslâmın Ananesi îtibâriyle nasıl ki üç esası var; öyle de, âlem-i insâniyet îtibâriyle dahi üç esâsı vardır:
· Birincisi: Ehl-i dünyanın ve maddî tarihin nazarıyla, nev-i beşerin hayat-ı içtimâiyesi noktasında bakılsa, görülüyor ki hayat-ı içtimâiye-i siyâsiye îtibâriyle, beşer, birkaç devri geçirmiş. Birinci devri vahşet ve bedevîlik devri, ikinci devri memlûkiyet devri, üçüncü devri esir devri, dördüncüsü ecir devri, beşincisi mâlikiyet ve serbestiyet devridir. Vahşet devri dinlerle, hükümetlerle tebdil edilmiş; nimmedeniyet devri açılmış. Fakat, nev-i beşerin zekîleri ve kavîleri, insanların bir kısmını abd ve memlûk ittihaz edip, hayvan derecesine indirmişler. Sonra bu memlûkler dahi bir intibâha düşüp, gayrete gelerek, o devri esir devrine çevirmişler; yani, memlûkiyetten kurtulup, fakat _ olan zâlim düsturuyla yine insanların kavîleri zaiflerine esir muâmelesi yapmışlar. Sonra, ihtilâl-i kebîr gibi çok inkılâplarla, o devir de ecîr devrine inkılâp etmiş. Yani, zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarâyı ücret mukâbilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa'yi ve ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridir. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte'1-arz mâdenlerde çalışıp,

5-
YİRMİ SEKİZİNCİ MEKTUB
Rüyanın hakîkati, sâdık rüyanın faidesi, Hazret-i Musa'nın Hazret-i Azrail'in gözüne tokat vurması, Vehhabilik, Kur'an'daki tevafuklar gibi birçok meseleyi izah ve ispat eden sekiz ayrı risaleden müteşekkil bir Mektubdur.

6-
cüz'iyatta derc edebilsin. Evet, acaib-i san'at ve garaib-i hilkat noktasında cüz'iyat külliyattan geri değil; çiçekler yıldızlardan aşağı değil; çekirdekler ağaçların mâdûnunda değil; belki çekirdekteki nakş-ı kader olan mânevî ağaç, bağdaki nesc-i kudret olan mücessem ağaçtan daha aciptir. Ve hilkat-i insaniye, hilkat-i âlemden daha aciptir. Nasıl ki bir cevher-i ferd üstünde, esir zerrâtıyla bir Kur'ân-ı hikmet yazılsa, semâvat yüzündeki yıldızlarla yazılan bir kur'ân-ı azametten kıymetçe daha ehemmiyetli olabilir. Öyle de, çok küçük cüz'iyatlar var, mu'cizât-ı san'atça külliyattan üstündür.
Beşincisi: Sabık beyanatımızda, icad-ı mahlûkatta görünen hadsiz kolaylık, gayet derecede çabukluk, nihayetsiz sürat-i ef'âl, nihayetsiz suhuletle icad-ı eşyanın sırlarını, hikmetlerini bir derece gösterdik. İşte şu nihayetsiz sürat ve hadsiz suhuletle vücud-u eşya, ehl-i hidayete şöyle kati bir kanaat verir ki:
Mahlûkatı icad eden Zâtın kudretine nispeten Cennetler, baharlar kadar; baharlar, bahçeler kadar; bahçeler, çiçekler kadar kolay gelir;
_ sırrıyla, nev-i beşerin haşir ve neşri, birtek nefsin imâte ve ihyâsı gibi suhuletlidir;
_ tasrihiyle, bütün insanları haşirde ihyâ etmek, istirahat için dağılan bir orduyu, bir boru sesiyle toplamak kadar kolaydır.
İşte şu hadsiz sürat ve nihayetsiz suhulet, bilbedâhe, kudret-i Sâniin kemâline ve herşey Ona nispeten kolay olduğuna delil-i kati ve bürhan-ı yakînî olduğu hâlde, ehl-i dalâletin nazarında Sâniin kudretiyle eşyanın teşkili ve icadı-ki vücub derecesinde suhuletlidir-bin derece muhâl olan kendi kendine teşekkül ile iltibasa sebep olmuştur. Yine bazı âdi şeylerin vücuda gelmelerini çok kolay gördükleri için, onların teşkilini, "teşekkül" tevehhüm ediyorlar. Yani, "icad edilmiyorlar, belki kendi kendine vücut buluyorlar." İşte, gel, ahmaklığın nihayetsiz derecâtına bak ki, nihayetsiz bir kudretin delilini, onun ademine delil yapar, nihayetsiz muhâlât kapısını açar. Çünkü o hâlde, Sâni-i Âleme lâzım olan nihayetsiz kudret ve muhit ilim gibi evsâf-ı kemal, her mahlûkun her zerresine verilmek lâzım gelir, tâ kendi kendine teşekkül edebilsin.
On Birinci Kelime:
Yani, dâr-ı fâniden dâr-ı bâkiye dönülecek ve Kadîm-i Bâkînin makarr-ı saltanat-ı ebediyesine gidilecek ve kesret-i esbabdan Vâhid-i Zülcelâlin daire-i kudretine gidilecek, dünyadan âhirete geçilecek. Merciiniz Onun dergâhıdır, melceiniz Onun rahmetidir.

7-
İkinci Makam
İsm-i Âzam noktasında, tevhidin ispatına muhtasar bir işarettir.
Birinci Kelime
_ da bir tevhid-i ulûhiyet ve mâbudiyet vardır. Şu mertebenin gayet kuvvetli bir bürhanına şöyle işaret ederiz ki:
Şu kâinat yüzünde, hususan zeminin sayfasında, gayet muntazam bir faaliyet görünüyor. Ve gayet hikmetli bir hâllâkıyet müşahede ediyoruz. Ve gayet intizamlı bir fettâhiyet, yani herşeye lâyık bir şekil açmak ve suret vermek, aynelyakîn görüyoruz. Hem gayet şefkatli, keremli, rahmetli bir vehhâbiyet ve ihsânât görüyoruz. Öyleyse, bizzarure, şu hâl ve şu keyfiyet, Fa'âl, Hallâk, Fettah, Vehhab bir Zât-ı Zülcelâlin vücub-u vücudunu ve vahdetini ispat eder, belki ihsas eder.
Evet, mevcudatın mütemadiyen zevalleri, tazelenmeleri gösteriyor ki, o mevcudat, bir Sâni-i Kadîrin kudsî esmâsının cilveleri ve envâr-ı esmâiyesinin gölgeleri ve ef'âlinin eserleri ve kalem-i kader ve kudretin nakışları ve sayfaları ve cemâl-i kemâlinin aynalarıdır.
Şu hakikat-i uzmâya ve şu tevhidin mertebe-i ulyâsına, şu kâinatın Sahibi, bütün gönderdiği mukaddes kitaplar ve suhuflarıyla o tevhidi gösterdiği gibi, bütün ehl-i hakikat ve kâmilîn-i nev-i beşer tahkikatlarıyla ve keşfiyatlarıyla aynı mertebe-i tevhidi gösteriyorlar. Ve kâinat dahi, acz ve fakrıyla beraber, mazhar olduğu daimî mu'cizât-ı san'atın ve havârık-ı iktidar, hazâin-i servetin şehadetiyle, aynı mertebe-i tevhide işaret eder. Demek, Şâhid-i Ezelî, bütün kütüb ve suhufuyla; ve ehl-i şuhud, bütün tahkikat ve küşûfuyla; ve âlem-i şehadet, bütün muntazam ahval ve hakîmâne şuûnâtıyla o mertebe-i tevhidde bil'icmâ ittifak ediyorlar.
İşte, o Vâhid-i Ehadi kabul etmeyen, ya nihayetsiz ilâhları kabul edecek veyahut ahmak sofestâî gibi hem kendini, hem kâinatın vücudunu inkâr edecek.
İkinci Kelime
_ İşte şu kelime sarih bir mertebe-i tevhidi gösterir. Şu mertebeyi dahi âzamî bir surette ispat eden gayet kuvvetli bir bürhanına şöyle işaret ederiz ki:
Biz gözümüzü açtıkça, kâinat yüzüne nazarımızı saldırdıkça, en evvel gözümüze ilişen, âmm ve mükemmel bir nizamdır ve şamil, hassas bir mizandır. Görüyoruz, herşey dakik bir nizamla, hassas bir mizan ve ölçü içindedir
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Senin istediğin olur Rabbim,
Ben istemesem de.
Sen istemezsen eğer,
Olmaz benim isteğim...

Rabbim,kullarını sen
bildiğin üzere yarattın
Yaşlı,genç...kim ve ne varsa alemde,

Döner dururlar senin
Bilgin dahilinde...

Şuna ihsanda bulunur,
Bunu yüz üstü birakırsın.
Ona yardım eder,
Şundan esirgersin yardımını.

Bazı kulların var ki senin,
Sapık ve kafir...
Bir kısmı da onların
Bahtiyar mümin...

Şu çirkindir,kötüdür,lakin
Bu da hoş ve güzel!..
 

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com
Esselamualeykum

Esselamualeykum

Senin istediğin olur Rabbim,
Ben istemesem de.
Sen istemezsen eğer,
Olmaz benim isteğim...

Rabbim,kullarını sen
bildiğin üzere yarattın
Yaşlı,genç...kim ve ne varsa alemde,

Döner dururlar senin
Bilgin dahilinde...

Şuna ihsanda bulunur,
Bunu yüz üstü birakırsın.
Ona yardım eder,
Şundan esirgersin yardımını.

Bazı kulların var ki senin,
Sapık ve kafir...
Bir kısmı da onların
Bahtiyar mümin...

Şu çirkindir,kötüdür,lakin
Bu da hoş ve güzel!..
 
Üst Alt