Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Uyarı nedeni: devletzede: Uygunsuz içerik

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Beitrag: Yaşar Nuri Öztürk ZIRVASI
Benutzer: devletzede
Regelverstoß: Uygunsuz içerik
Verwarnpunkte: 0

Interne Notizen:

Nachricht an den Benutzer:
Forum kuralları siyasi simge kullanılmasını yasaklamıştır.


Original-Beitrag:
Yaşar Nuri Hocanın ZIRVALAMLARI yine başladı. Biliyorsunuz daha önce Deniz Baykalın kanında haram olmadığını söylemişti de öyle milletvekili olmuştu CHPden. Hani var ya bu hocalardan çok. Ver milletvekilliğini seni cennete koysun dünyada. Yani ne deyim ben bunlara. Bir parça kemiğe dokuz takla atan köpeklere benzetiyortum ben bunları.

Daha önceki seçimde de öyle demişti. BİZ DEVLET OLURSAK FİNANS KURUMLARINDAKİLERE GARANTİ VERMEYECEĞİZ. Ne kadar müslüman veya müslüman mı değil mi anladınız mı? Niye? Çünkü İslamda halkın mal,can ve namusları devletin koruması altındadır,ona emanettir,onun garantisi altındadır. Özelllikle bu menfaatperest hocaların yaptıklarıyla İslami ilkeleri arka arkaya veriyorum ki konu dağılmadan aradaki tenakuzu hemen görün diye.

Şimdiki zırvası ne? Kurandaki EMANETLERİ EHLİNE VERİN ayetini yorumla saptırması. Yani en iyi ekonomiste vereceksin ekonomiyi dindar olsun veya olmasın. O ne yapacak dindar değilse,halkı soyup soğana çevirip kendi cebini dolduracak. Zaten en iyi ve başarılı iş adamı kimdir diye sorsan veya diğer meslekler için de aynıdır. En kısa zamanda en çok zengin olanı gösterirler. Yani en çabuk,en hızlı,en çok soyan halkı veya devleti.

Şimdi bu pespaye hocaya soruyorum Başta efendimiz olmak üzere dört halifeden hangisi daha önce devlet adamlığı,ordu komutanlığı yapmıştı veya bu konuda ehildi söyler misiniz? Veya devleti yönetecek ekonomik bilgiye sahipti. Hiç biri.

İşte Kuranda ehilden maksat samimi müslüman olması. Sanatlarda ehliyet gerekebilir. Devlet de değil. Devlet dünya nimetlerini taksim eden kuvvettir. İşte onlar da devleti yönetirken ne yapacakları için hiç kafa yormuyorlardı. Bakıyorlardı Kurana oradane yapmaları gereketyiği yazıyordu zaten.

İkinci zırvası müslüman görünmeyen hırsızın yanında müslüman görünen hırsızı dindar görmesi. Be kardeşim bunların ikisi de hırsıdır,hırsızdan da dindar olmaz. Müslüman görünen MÜNAFIK kılığına girerek yapıyor demek ki aradaki fark bu sadece.

Pekiyi bunu niçin yapıyor? Habertürk kemik atmış önüne bir parça,Habertürk gazete ve tvsinin yazarı yapmışlar onların isteği üzerine döktürüyor bu zırvaları.

TEFHİMÜ-L KUR'AN'DAN
Nisâ Suresi 58. Ayet ve Tefsiri


Hiç şüphe yok Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.88 Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.

88. Burada müslümanlar, İsrailoğulları'nın daha önce düştükleri hatalara düşmemeleri için uyarılıyorlar. Onların düştükleri en büyük hata, dejenere oluşları sürecinde yetkiyi hep beceriksiz ve ehil olmayan kişilere vermeleriydi. Sorumluluk isteyen, dinî ve siyasî liderlikleri hep beceriksiz, ehil olmayan, dar kafalı, ahlâksız, şerefsiz ve adaletsiz kişilere vermeye başladılar. Bunun sonucu, tüm toplum yapısı çöktü. Müslümanlara bu konuda dikkatli olmaları ve sorumluluk isteyen yetkileri ehil, sorumluluğunun idrakinde ve iyi ahlâklı kişilere vermeleri söyleniyor.

Yahudiler arasında yaygın olan bir diğer kötülük ise adaletsizlikti. Onlar adalet ruhunu çoktan unutmuşlar, açıkça adaletsiz, şerefsiz, zalim olmuşlar ve hiçbir vicdan azabı duymaksızın rahatlıkla zulüm işleyebilecek dereceye düşmüşlerdi. Bizzat müslümanlar bu zulmü acı bir şekilde tatmışlardı. Yahudiler, iki tarafın yaşadığı hayat, hangi tarafın doğru yolda olduğunu gösterdiği halde, müminlere karşı putperest Kureyş'in yanında yer alıyorlardı. Bir taraftan Hz. Peygamber (s.a) ve O'na inananların saf ve temiz hayatı, diğer tarafta ise kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, üvey anneleri ile evlenen, Kâbe'yi çırılçıplak tavaf eden ve daha nice ahlâksızlıkları yapan putperestlerin iğrenç ve kirli hayatı vardı. "Ehl-i kitap" bunlara rağmen hâlâ putperest kâfirlerle işbirliği yapıyor ve soğukkanlılıkla onların müminlerden daha iyi ve daha doğru bir yolda olduğunu söylüyorlardı. Allah müminleri bu tip haksızlıklara karşı uyarıyor ve onlara her zaman hakkı söylemelerini; dost olsun, düşman olsun, insanlara adaletle hükmetmelerini emrediyor.

Kaynak Tefhimül Kuran

Ayeti ve tefsirini de aldım ki aslında ehilden maksadın ahlaklı dindar kimseler olduğu anlaşılsın diye. Yani Yaşar hocanın dindar diye ehil olmayana emanetleri vermeyin lafının sadece kendisine ait bir safsata olduğu nasıl hükümleri tersine çevirdiğini anlayın diye. Ehilden kasıt dindardır yani.

Yaşar Hoca da münafıkları DİNDAR zannediyor. Yani İslami argümanları iktidara gelebilmek veya kalabilmek için kullanan münafıkları DİNDAR görüyor. Veya başörtüsü takan ve bunun için mücadele eden,camiye giden,sakallı,sarıklıklı AKP destekçilerini DİNDAR görüyor. Hiç bunlar dindar olabilir mi? Dindar olan dinin emri namazı da kılar,sakalı da bırakır,başını da örter,zinayı serbest bırakana,yeni kumar oyunları ihdas edene,zedelere zulmedene,ülke mallarını kendi ve yandaşlarının tekeline verene de karşı çıkar. Bunlar DİNDAR değil dindar görünen münafıklardır. Hoca kendisi de aynı kategoride olduğundan ayırdedemiyor bunları zahir. Yoksa Müşrikle,kafirle münafık arasında inanç,amel ve netice bakımından bir fark yoktur. Hepsi de müslüman değildir ve tabi ahiretteki akibetleri aynıdır. aslında müslümanlrın bunlara dünyadaki tavrı da aynı olmalıdır. Dedikya hoca kendi de aynısı olduğundan kişi kendisi nasılsa herkesi öyle zanneder kuralından o da herkesi kendi gibi yani münafıklığı DİNDARlık olarak görüyor kısacası. selamlar.
 
Üst Alt