Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ümmet olma şuuru

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
49
“Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım habibim.” Diyerek ALLAH’IN böylesine övdüğü peygambere(s.a.v.)layık bir ümmet miyiz?Peygamber Efendimizin(s.a.v) söylediklerini ve yaptıklarını hayatımızda tatbik edebiliyor muyuz ?
Peygamberimize(s.a.v) bir ümmet olarak ilk görevimiz salât ve selâm getirmektir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’in, Ahzâb sûresi, 56. Ayetinde “Allah ve melekleri, Peygamber’e(s.a.v) çok salât ederler. Ey mü’minler ! Sizler de O’na salevât getirin ve en iyi şekilde selam verin .“ Buyrularak, mü’minlerin Hz.Peygamber’e(s.a.v.)”salât ü selâm” getirmeleri emredilmektedir. Bir hadisi şerif’tede salevât getirmenin önemi şu şekilde bildirilmiştir.” Rasûlü Ekrem Efendimiz , "Yanında benim adım anılıp da bana salât getirmeyen kişinin burnu sürtünsün, hakarete uğrasın " buyurmuştur (et-Tâc, V, 145).
Yezid İbnu Erkam (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: " Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'ın Kitabı'dır. Semâdan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün" Tirmizî, Menâkıb 77, (3790). Peygamber Efendimiz (s.a.v ) bize Kur’ân-ı Kerîm gibi güzel bir emanet bırakmıştır. Evimizin baş köşesinde asılı olan Kur’ân-ı Kerim i acaba kaçımız biliyor, kaçımız okuyoruz. Kur’ân-ı Kerim i aksesuar olmaktan kutarabiliyor muyuz? Hele birde evimize televizyon gibi bir icat girmişken , bir de televizyon dizisi hastasıysak ! Boş vakitlerimiz dolmuştur. Artık Kur’ân-a ve sünnete ayıracak vaktimiz kalmamıştır.Bu Allah’û Teâla ve Peygamber Efendimize (s.a.v ) karşı olan görevlerimizi ihmalden başka bir şey değildir.
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam ekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladı." Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1, (2548). Resûlullah Efendimizin(s.a.v ) bu kadar önem verdiği anne ve babamıza ne kadar itaatkârız? Sözlerine ne kadar önem veriyoruz ? "Biz, insana, ana-babasına iyilikte bulunmayı tavsiye ettik. Özellikle de anasını tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düşerek ona hamile kalmış, emzirmesi de tam iki sene sürmüştür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana şükret. " (Lokman, 31/14). Aile ve çocuğun ihtiyaçlarını temin etmek için baba yılmadan, usanmadan çalışır, yemez yedirir, giymez giydirir. Çocuğun bir yeri ağrısa, onlar daha fazla rahatsız olurlar. Çocuklarının rahatını kendi rahatlarına tercih ederler. Bu zahmetli meşgale, değişik safha ve şekillerde olmak üzere yirmi otuz yıl devam eder. Hatta, ana-babanın çocuğuna gösterdikleri
ilgi hayat boyu sürer gider. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün: "Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün" dedi. "Kimin burnu sürtülsün ey Allah'ın Resûlü?" diye sorulunca şu açıklamada bulundu: "Ebeveyninden her ikisinin veya sâdece birinin yaşlılığına ulaştığı halde cennete giremeyenin." Müslim, Birr 9, (251); Tirmizî, Daavât 110 (3539). Rivayetin yukarıdaki metni, Müslim'deki metindir.
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), (ölen) çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı: "Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu: Kadın (ızdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan): "Benim başıma gelenden sana ne?'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) uzaklaşınca, kadına: "Bu Resulullah idi!'' dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı (utanıp) üzüldü. (Özür dilemek için) doğru aleyhissalâtu vesselâmın kapısına koştu: Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve: "Ey Allah'ın Resulü, (o yakışıksız sözü) sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın!)" dedi. Aleyhissalâtu vesselam: "Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir" buyurdu." Buhari; Cenâiz 43; 7, 32, Ahkâm 11; Müslim, Cenâiz 14, (626); Ebu Dâvud, Cenâiz 27, (3124); Tirmizi, Cenâiz 13, (987); Nesâi; Cenâiz 22, (4, 22). Atâ İbnu Ebi Rabâh rahimehullah anlatıyor: "İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) bana: "Sana cennet ehlinden bir kadın göstermeyeyim mi?'' dedi. Ben de: "Evet göster!'' dedim. "İşte dedi, şu siyah kadın var ya, o, Resulullah'a gelip: "Ben saralıyım, (nöbet gelince) üstümü başımı açıyorum, Allah'a benim için dua ediver (hastalıktan kurtulayım)'' dedi. Aleyhissalâtu vesselâm; "Dilersen sabret, sana cennet verilsin, dilersen sana şifa vermesi için Allah'a dua edivereyim'' dedi. Kadın: "Öyleyse sabredeceğim, ancak üstümü başımı açmamam için dua ediver'' dedi. Resulullah da ona öyle dua etti.'' Buhari, Marzâ 6; Müslim, Birr 54; (2576).
Sabrın sonu selamettir, başarıdır. Sabır acıdır. Fakat sonucu tatlıdır. Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabreden başarıya ulaşır' ; "Sabır başarının anahtarıdır"; "Sabır bir ışıktır"; "Sabır cennet hazinelerinden bir hazinedir"; "Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende bir çok hayır vardır" buyurarak sabrın faziletini anlatmıştır.
Kardeşlerim özet olarak, hayatımızı Peygamber Efendimizi (s.a.v. ) örnek alarak yaşamalıyız. Kur’ân-ı Kerîm’i anlayıp, yaşantımızda tatbik etmeliyiz.
Canım kurban olsun senin yoluna
Adı güzel kendi güzel Muhammet
Mefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel kendi güzel Muhammet
Mü’min olanların çoktur cefası
Ahirette olur zevk-u sefası
On sekiz bin alemin Mustafa’sı
Adı güzel kendi güzel Muhammet
Yedi kat gökleri seyran eyleyen
Kürsün üstünde cevlan eyleyen
Miraç’ta ümmetin Hak’tan dileyen
Adı güzel kendi güzel Muhammet
Ol çariyar anın gökler yeridir
Anı seven günahlardan beridir
On sekiz bin aleminin serveridir
Adı güzel kendi güzel Muhammet
Aşık yunus neyler iki cihanı sensiz
Sen hak peygambersin şeksiz gümansız
Sana uymayanlar gider imansız
Adı güzel kendi güzel Muhammet
 
Üst Alt