Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ümitsiz Olmaktan Sakının!

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Biz madeni, temiz, asaletli, azimkar, çalışkan, temiz ruhlu, hakiki mürşid bulamadığı için ümidlerini gerçekleştiremeyenlere,evet biz, bu gibi insanlara hitap ediyoruz ve şunu söylüyoruz: Şimdi sen, yeni bir davanın önündesin..! Bu dava her müslümanın ümidi ve arzusu olan gayeye doğru hep birlikte yürümeye davet ediyor. Bu dâvayı gerçekleştirecek vasıtaların neler olduğunu sormak hakkınızdır. Fakat sizi neye davet ettiklerini inceleyip anlamanız da vazifenizdir.
Bir zaman bir arkadaş çok hoşuma gitmişti. Bu arkadaş her kelimeyi incelerdi. Söylenilen her sözü tartışırdı, ikna olunca açıkça fikrini ortaya koyardı. Boşuna konuşmazdı.Bu arkadaş şimdiye kadar durmadan çalışmaktadır.Aynı tutumunda devam etmesini Cenâb-ı Hak'tan niyaz ederim.
Bu gibi kardeşlerime şu noktaları arzedeceğim: «Müslüman Kardeşler iş yapan bir cemaat mıdır?» sualini sormaktansa, Bu davanın hadimlerine girmemiz, bu dava için çalışmamız, eğer onları istediğimiz gibi bulursak onlarla kalmamız, aksi takdirde çıkmamız bizim için daha hayırlı olmaz mı?
Çünkü bu davaya girip çıkmak tamamen serbesttir. Ve davanın bütün amaçları açıktır. Gizli kapalı bir şey yoktur. Eğer istediğinizi bulursanız Allah'ın tevfikiyle devam edin.istediğinizi bulamazsanız siz de şu şair gibi söyleyin:
«Bîr memleket sevmezse beni. Veya sevmezsem ben o ülkeyi; Çıkarım daha şafak atmadan, Şahin kuşuyla erkenden oradan.»
Birçoklarının aldandığı bir aklî hile ve aldatmaca vardır. Birtakım parçalardan meydana gelen bir şeyi parçalarından ayrı birşey sanarlar. Meselâ: Sandalyeyi tarif ederken. Sandalye bir oturak, bir yastık ve dört ayaktan müteşekkil bir şeydir dersek bu bir aldatmacadır, doğru değildir. Çünkü sandalye bu üç şeyden meydana gelir. Bu üç şeyi birbirinden ayırdıktan sonra artık ortada sandalye kalır mı? Hatta bir cisim görülüp mü?
Bunun gibi insanlar, fert ve cemaatlere karşı telâkkilerinde aldanmaktadırlar. Cemaatların başka, fertlerin başka bir şey olduğunu sanarlar. Hakikatte cemaat fertlerden başka bir şey değildir. Fertler cemaat;. meydana getiren birer temel taşlardır... Şu halde cemaat demek fert demektir.
Bizleri bu hatalara sürükleyen sebepler, alışageldiğimiz tembellik ve bütün yükleri tek bir ferde yükleme veya mes'uliyeti başkalarına atma alışkanlığıdır.
İşte böyle mes'uliyetten kaçan bir insan ihmalkârlıktan kurtulamaz. Kimse de ona istediğini vermez.
islâm Dinine kalpten bağlı olan her müslümana haykırıyorum: Asrımızdaki her islâmî faaliyet, düşünen ve çalışan fertlere son derece muhtaçtır, cesaretli ve becerikli elemanlara şiddetle ihtiyaç duymaktadır. Kendinde bu vasıfları bulan her kişinin tek bir dakika dahi olsa maddî ve manevî cihadtan geri kalması haramdır, günâhtır.
Evet... Şayet başaramazsa Allah'a karşı mazurdur. Vicdanen müsterih olur. Halbuki bu dâvanın sahipleri, her ilim sahibinden daha üstün bir ilim sahibi bulunduğuna, her fikir sahibinin kendi re'yini açıklamaya hakkı olduğuna inanırlar. Yine insanların en doğru görüşlüsü, en çok akıllısı, en olgun fikirlisi olan H.z Muhammed Mustafa (S.A.V.) nın Bedir Muharebesinde Habbâb (R.A.) in görüşünü, Hendek muharebesinde Selmân-ı Fârisi'nin görüşünü kabul ettiğini çok iyi bilirler.Bu dâva sahipleri, kendilerini doğru yola götürecek herkesinfikrini memnuniyetle kabul ederler.
Şayet bu soruları soran kardeş bir kere, iki kere veya daha fazla tecrübe etmişse neticede ümitsizliğe düşmesin. Tekrar başvurması onun üzerine düşen bir vecibedir. Çünkü ümitsizliğe düşerse büyük hayırlar kaybeder ve şu avcıya benzer: Birgün avcı denizde büyük bir balığa tesadüf etmiş, hemen o anda suyun dibinde, içinde inci bulunduğunu zannettiği bir sedef görmüş, balığı bırakıp sedefi almış. Bir de ne görsün sedefte hiçbir şey yok... Tekrar avlanmaya dönmüş. Bu defa küçük bir balığa rastlamış. Onu avlamakta iken suyun dibinde içinde inci bulunan sedef gözüne çarpmış.

Adam ilk tecrübesine dayanarak sedefi bırakmış, küçük balıkla yetinmiştir. Böylece büyük kaybı olmuştur.
Yahut şu ördeğe benzer: Birgün suyun içinde dönüp dolaşan ördek suyun üzerinde gezen bir gölgeyi balık sanmış. Gagasıyla durmadan onu tutmaya çalışmış. Son derece yorulmuş, bir şey elde edememiş. Derken suyun içinde gerçekten balığı görmüş, bu defa onu gölge sanmış. Balığı yakalamak için çalışmamış. Böylece fırsatı kaçırmış, ümitlerini yitirmiştir.
— Ey kardeşim!.. Şayet ilk tecrübelerin başarısız olduysa bu avcı ve ördek misâli olma. Gel, hakikat kervanına sen de katıl.
Bu notları, İslama kalbden inananlara açıklıyoruz. Onları bu dâvaya katılmaya davet ediyoruz. Tembellik etmesinler. Hakikat kervanına katılsınlar. Doğru bulurlarsa teşvik etsinler. Başarısız tecrübeleri kendilerini engellemesin, ümit ederiz ki, Müslüman Kardeşlerin davasında kendilerini memnun edecek şeyler göreceklerdir, inşaallah.

Müellif:Hasan El-Benna
 

the okuz

New member
Katılım
19 Mar 2006
Mesajlar
254
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hicr 56(kusura bakmayın tam hatırlayamadığım için yazamıyorum ayeti ama tam da bu konuyla ilgiliydi...)
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Allah razı olsun. Hamd,Adaletinden ve Rahmetinden şüphe olmayan alemlerin Rabbinedir.Dua ile.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Allah razı olsun..

selametle...
 
Üst Alt