Örselenmiş bir gül gördüm, angora ovasında,
Katmer katmer olmuş gönlü, ateş yanar bağrında,
Bir yudum suya hasret gibi, kızgın çöl her adımında,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bahar dallarına asılmış gülüşleri, yoncalar çiçek açmış yüzünde,
Kekikler burcu burcu, astar olmuş tenine,
Bir güzellik ki; Ey Rabbim nasip olmaz her güzele,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Anavarzadan düştüm yola, baş çıplak, yayan yapıldak,
Keklikler düştü peşime, ötüşleri çınlar kuyucak,
Bırakın nasibime ulaşayım, her seven ayrı mı kalacak,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bir kara sevda ki, her yiğit bilmez bunu,
Bir yanık bağır ki, her ayran kandırmaz bunu,
Yaşayan bilir ancak, bilinseydi karasevda olur mu,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bir kerecik gördüm, dünya gözüyle başucumda,
Gözlerine bile dokunmadım, nazarım değmesin hayasına,
Bir kimseye soramadım, kimdir, kimlerdendir acaba,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Adanalıyım, bileğine merdim, köz köz olmuş ciğerim,
Çıkar yol bulamadım a dost, yerdemi göktemiyim,
Bir nefes olsun lütfet, lütfet de gül yüzünü göreyim,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Türkünü yazdım, türkünü uzun hava yaktım,
Bu sevdan için türkü az, yüreğimi sevdanın ateşine attım,
Ah! bir gelse haberin, başım gözüm üstüne selamın,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Katmer katmer olmuş gönlü, ateş yanar bağrında,
Bir yudum suya hasret gibi, kızgın çöl her adımında,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bahar dallarına asılmış gülüşleri, yoncalar çiçek açmış yüzünde,
Kekikler burcu burcu, astar olmuş tenine,
Bir güzellik ki; Ey Rabbim nasip olmaz her güzele,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Anavarzadan düştüm yola, baş çıplak, yayan yapıldak,
Keklikler düştü peşime, ötüşleri çınlar kuyucak,
Bırakın nasibime ulaşayım, her seven ayrı mı kalacak,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bir kara sevda ki, her yiğit bilmez bunu,
Bir yanık bağır ki, her ayran kandırmaz bunu,
Yaşayan bilir ancak, bilinseydi karasevda olur mu,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Bir kerecik gördüm, dünya gözüyle başucumda,
Gözlerine bile dokunmadım, nazarım değmesin hayasına,
Bir kimseye soramadım, kimdir, kimlerdendir acaba,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Adanalıyım, bileğine merdim, köz köz olmuş ciğerim,
Çıkar yol bulamadım a dost, yerdemi göktemiyim,
Bir nefes olsun lütfet, lütfet de gül yüzünü göreyim,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
Türkünü yazdım, türkünü uzun hava yaktım,
Bu sevdan için türkü az, yüreğimi sevdanın ateşine attım,
Ah! bir gelse haberin, başım gözüm üstüne selamın,
Gözleri kahve siyah, baktığı yer yanar durur,
Elleri ince narin, değdiği yeri kavurur.
