eğer dikkat ediyorsanız, siteye çok nadir giriyorum,
sebep ise, tartışılmaması gereken vahyi konular tartışma oklarına hedef yapılırken,
asıl tartışılması gereken konular dokunmazlık zırhına büründürülüyor,
iyi bir dikkatle siteyi tarayan herkes şunu açıkça görebilir,
banlanmış tüm konular, içinde tasavvufun, tarikatın, beşeri felsefe ve fikirlerin olmadığı, tamamen vahy çerçevesinde yazılan konulardır,
kendi kendime düşündüm,
eğer Rabbimizin sözlerini anlatmak için çaba sarfediyorken,
onların banlanmasına sebep oluyorsak..
bu durumda susmak daha hayırlıdır..
şu ümmet bilmem kaç asırdır zaten beşer sistemlerini dinleştirmiş, belkide kıyamete kadar böyle gidecektir,
çünki, insanoğlunun hoşuna gidiyor, gizemli, rivayetli, miş-muş'lu ve ci-cu'lu öğretiler..
Bir sayfalık bir yazıya yüz adet beşerin söylemini sığdıran insan ne hikmetse Rabbinin sözüne sıra bulamaz oluyor..
Kalpler Allah'ın elindedir, bize vahyin ışığını yakmak düşer ve elimizden geldiğince yapmaya gayret gösterdik..
Gösterdikte ne oldu, birer veremli ve cüzzamlı muamelesine tabi tutulduk..
Temel'in ingilterede ters yola girip, hepsi yanlış cidiy.. deyişi gibi..
Kimse kendi yönüne bakmadı, hep karşısındaki insanın yanlışlığı üzerinde yoğunlaştı..
Şunu kabul edelim,
Kur'an hala mahcur edilmiş, hayatın dışına itilmiş, bir süs eşyası müamelesi görmüş, hayatın içine çekilememiş, en çok okunan ve hiç anlaşılmayan bir kitap haline getirilmiş, böylede devam edecektir..
Biricik peygamberimizin HALKIM KUR'ANI ARKASINA ATTI şikayetiyle karşılaştığımızda mahşerde, belki uyanacağız amma,
belki çok şey için çok geç olacaktır..
Sahi, şu ülkede Kur'anın hakimiyeti için çalışan cemaat, tarikat, mezhep, meşrep, fırka, parti var mıydı?..
Ben bilmiyorum da varlığını, bilen varsa haber versin diye yazdım..
Kur'an hariç, elleriyle yazdıkları kitapların hakimiyeti için çalışan en az 100 cemaat sayabilirim oysa.
Heyhat...