Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tevbe Zamani

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Allah Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
-Ey mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edeniz ki, felâh bulasınız. (Nûr 31)
-Ey mü'minler! Bir daha dönmeyecek tevbe ile Allah'a tevbe ediniz. (Tahrim, 8)
-Eğer yasak edildiğiniz büyük günahlardan kaçınırsanız sizin öbür kabahatlerinizi de örter ve sizi şerefli bir mevkie sokarız. (Nisa, 31)
-O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayan, ne işlerseniz bilendir. (Şûra, 25)
Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular:
-Kalbime öyle şeyler gelir ki, her gün ve gece yetmiş def'a Allah'a istiğfar ederim.
Ashab-ı Kiram:
-Bizim en büyük derdimiz nedir? dediler.
-Derdiniz günah derdidir, buyurdular. Ashab-ı Kiram:
-Bunun ilâcı nedir?dediler.
Resûlü Ekrem efendimiz:
-Günah işleyenin gece karanlığında dili ile istiğfar etmesidir, buyurdular. (Riyâzü'n-Nasihîn)
-İblis tard edildiği zaman, "izzetine yemin ederim ki, insanların canı bedenlerinde durdukça kalblerinden çıkmam," dedi. Allah Teâlâ da buna karşılık "canları bedenlerinde bulundukça, izzetime yemin ederim ki, tevbe kapısını onlara kapamam" buyurdu.
Bir hadis-i şerifde:
-Kul vardır ki günah sebebi ile cennete girer, buyurdu.
-Bu nasıl olur ey Allah'ın Rasûlü? dediler.
Buyurdular:
-Günah işler ve sonra pişman olur ve onu hep gözünün önünde tutar, nihayet cennete girer, o zaman şeytan, keşke onu bu günaha sokmasaydım, der. (Kimya-yı Saadet'den)
-Kul günahından tevbe etdiği zaman, Cenâb-ı Hak bu günahı, kiramen kâtibin meleklerine, kulun günah işlediği azalarına ve kulun günah işlediği mekâna ve o zamana unutturur ve böylece de kıyamet gününde o tevbe eden kulun işlediği günah için bir şahid bulunmaz.
-İstiğfar mü'minin sahife-i amâlinde nur gibi parlar. (Ramuz)
Gene buyurdular: (Ebu Hureyre radıyallahu anh'den)
-Bir kimse herhangi bir suretle günah işlemiş duruma düşer fakat hemen peşinden nâdim olub tevbe ve istiğfar eder ve bir daha işlememeğe azmederek "Ya Rabbi, ben bir günah işledim. Beni mağfiret eyle!" derse Allah da şöyle buyurur:
-Kulum bir günah işledi. Hemen peşinden, kendisinin bu günahını afvedebilecek bir Rabbı bulunduğunu düşünerek işlemiş olduğu günahdan dolayı pişmanlık duydu. Tevbe ve istiğfar etdi. Ve bir daha işlememeğe azmetdi. Ben de bu kulumu mağfiret eyledim.
Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur: (Hazreti Ali radıyallahu anh'den)
-Mahlûkat yaratılmazdan dört bin sene önce, Arş'ın etrafına şöyle yazılmıştır: Ben (Allah) günahlarına tevbe edib imân eden ve salih ameller işleyen, sonra da istikamete gelen kullarımın günahlarını çok mağfiret ediciyim.
-Göklere kadar yükselen günahı işleseniz de sonra nedâmet etseniz Allah Teâlâ tevbelerimizi kabul eder. (İbn Mâce)
-Gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için, Allah geceleyin elini açar (tevbeyi kabul eder) gece günahkâr olanların tevbe etmeleri için de gündüzün elini açar, bu hal güneş batdığı yerden doğuncaya kadar (yani kıyamete kadar) devam eder. (Müslim)
Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
-Kul, Allah Teâlâya itaat etdiği zaman Allah ona marifetullahı bahşeder. Taatı terkedince, daha önce vermiş bulunduğu bu marifetullahı geri almaz. Bilakis kıyamet gününde, aleyhinde bir delil olarak kullanmak üzere kalbinde bırakır. Kıyamet günü olunca da kendisine der ki:
-Seni marifetullah ile mümtaz kılmış onu sana bahşetmiştim. Bildiğinle niçin amel etmedin? İlminle niçin âmil olmadın?
-Günahdan tevbe eden kimse günah işlememiş gibi olur. Fakat bir taraftan istiğfar diğer taraftan da günahda ısrar eder ise el-iyazü billah Cenâb-ı Hakk ile istihza eden kimse gibi olur. (Müslim)
-Mü'min; günahlarını, bir dağ altında oturup da üzerine dağın hemen çöküvereceğinden korkan bir kimse gibi görür. Fâcir ise günahlarını burnunun üzerine konub uçmuş bir sinek gibi görür.
Yahya İbni Muaz kuddise sirruh buyurmuşdur ki:
-Samimi bir tevbenin alâmeti üçdür:
Oruç tutmak için az yemek.
Namaz kılmak için az uyumak.
Hak Teâlâ'yı zikretmek için az konuşmak.
Gene buyurdular:
-Tevbe, günahların hepsini yok eder. Tevbe bunu yaparsa, acaba onun rızası ne yapar? Rızası bunu yaparsa, sevgisi ne yapmaz ki, sevgisi akılları dehşete düşürür, sevgisi bunu yaparsa, dostluğu ne yapmaz ki. Dostluğu ondan gayrı her şeyi unutturur. Dostluğu bunu yaparsa, lütfu ne yazmaz ki?
Cüneyd Bağdâdî kuddise sirruh buyurdular:
-Tevbenin üç mânâsı ve merhalesi vardır:
İlk olarak peşimânlık duymak, ikinci olarak yapılan kötü işi tekrar etmemeye azmetmek. Üçüncü olarak da yapılan haksızlıkları (kul haklarını) helâl etdirib husûmetden arınmaktır.
 
Üst Alt